Duolingo English Test | Teacher Luke Interview | Speak English Fluently with Steve Hatherly

Welcome to Speak English Fluently.

İngilizceyi Akıcı Bir Şekilde Konuşmaya Hoş Geldiniz.

I’m your host Steve Hatherly.

Ben sunucunuz Steve Hatherly'yim.

And my guest today is Mr. Luke Jones.

Ve bugünkü konuğum Bay Luke Jones.

Who was a teacher in Korea for I would say a brief stint, but it wasn't really that brief.

Kore'de kim öğretmendi, kısa bir süre diyebilirim ama aslında o kadar da kısa değildi.

I think uh Luke told me, as we were chatting before we got started today, it was for a

Sanırım Luke bana bugün başlamadan önce sohbet ederken bunun

total of eight years.

toplam sekiz yıl sürdüğünü söyledi.

But Luke did make the decision to return to his home country of Wales.

Ancak Luke, memleketi Galler'e dönme kararını verdi.

And in 2018, that's when Luke decided to develop a YouTube channel.

Ve 2018'de Luke bir YouTube kanalı geliştirmeye karar verdi.

A very popular idea with people these days.

Bugünlerde insanlar arasında çok popüler bir fikir.

But what's more interesting is the focus of the channel.

Ancak daha ilginç olan kanalın odak noktasıdır.

And we'll get to that in just a moment.

Ve birazdan buna ulaşacağız.

Well after achieving a pretty decent level of success uh subscribers in the range of

Yaklaşık 10.000 kişilik abone sayısıyla oldukça iyi bir başarı düzeyine ulaştıktan sonra

around 10 000 people, then it exploded to great success.

büyük bir başarıya ulaştı.

And now Luke has over 200,000 subscribers.

Ve şimdi Luke'un 200.000'den fazla abonesi var.

And as I just alluded to, his content deals with the Duolingo English Test.

Az önce de belirttiğim gibi içeriği Duolingo İngilizce Testi ile ilgili.

And that will be the focus of our chat today.

Bugünkü sohbetimizin odak noktası da bu olacak.

Welcome to Speak English Fluently, Luke Jones.

İngilizceyi Akıcı Bir Şekilde Konuşmaya hoş geldiniz, Luke Jones.

It's great to meet you.

Seninle tanışmak harika.

Sir.

Sayın.

Yeah.

Evet.

thank you for the kind introduction.

nazik tanıtımınız için teşekkür ederim.

And it's good to meet you and it's a pleasure to be on this show with you.

Sizinle tanışmak çok güzel ve bu programda sizinle birlikte olmak büyük bir zevk.

Wonderful.

Müthiş.

So you were you were yourself in Korea for, did I get that right, eight years in total?

Yani toplamda sekiz yıl boyunca Kore'deydin, doğru mu anladım?

Yeah, I was eight almost nine years.

Evet, neredeyse dokuz yıldır sekiz yaşındaydım.

I lived in a small city called Changweon, first.

İlk önce Changweon adında küçük bir şehirde yaşadım.

Then, I moved to Seoul where I got my say my full-time job at a university.

Daha sonra Seul'e taşındım ve burada bir üniversitede tam zamanlı işimi yaptım.

And that was brilliant.

Ve bu harikaydı.

I actually loved my time there.

Aslında orada geçirdiğim zamanı çok sevdim.

I learned so much.

Çok şey öğrendim.

I met so many great people.

Pek çok harika insanla tanıştım.

Wonderful.

Müthiş.

After you returned to Wales, you decided to make the YouTube channel.

Galler'e döndükten sonra YouTube kanalını kurmaya karar verdiniz.

Was that upon the return to Wales?

Galler'e dönüşte mi oldu bu?

Or was that something you were thinking about during your time here in Korea?

Yoksa Kore'de geçirdiğiniz süre boyunca düşündüğünüz bir şey miydi bu?

Yeah, that was before, actually.

Evet, aslında daha önceydi.

So I moved to Wales about six months ago but as you mentioned, I started my channel

Yaklaşık altı ay önce Galler'e taşındım ama sizin de belirttiğiniz gibi kanalımı

in 2018.

2018'de açtım.

Basically, I just saw the trend of online education.

Temel olarak, çevrimiçi eğitim trendini yeni gördüm.

Even in 2018, it looked like lots of teachers were going online with their courses uh their

2018'de bile pek çok öğretmen derslerini ve benzeri derslerini internet üzerinden veriyor gibi görünüyordu

lectures so on and I just, yeah, I wanted to be a part of that.

ve ben de evet, bunun bir parçası olmak istedim.

I try to keep myself, you know, forward thinking and being as innovative as possible so I thought

Kendimi ileriye dönük düşünmeye ve mümkün olduğunca yenilikçi olmaya çalışıyorum, bu yüzden

that'd be a good thing to try out.

bunun denemenin iyi bir şey olacağını düşündüm.

I started off slowly like everyone who has ever tried YouTube will know.

YouTube'u deneyen herkesin bileceği gibi yavaş yavaş başladım.

Of course.

Elbette.

It's a very hard - hard slug to start but you know after a while it does,

Başlaması çok zor, ama bir süre sonra öyle olduğunu biliyorsunuz,

if you if you're good and you try hard, you can become successful on the channel as a

eğer iyiyseniz ve çok çalışırsanız,

teacher especially.

özellikle öğretmen olarak kanalda başarılı olabilirsiniz.

That's great advice for any uh aspiring YouTuber I think, not just a language teacher.

Bu sadece bir dil öğretmeni için değil, hevesli bir YouTuber için harika bir tavsiye sanırım.

So what was it?

Peki neydi o?

I’m curious to know what was it that that made it happen and maybe you don't even know

Bunu gerçekleştiren şeyin ne olduğunu merak ediyorum ve belki bilmiyorsunuz bile

but the subscribers were around 10,000 which is pretty impressive I mean

ama abone sayısı 10.000 civarındaydı ki bu oldukça etkileyici yani

Yeah.

Evet.

A lot of YouTubers say it's really hard to get to even a thousand subscribers but you

Pek çok YouTuber bin aboneye bile ulaşmanın gerçekten zor olduğunu söylüyor ama

got to 10 and then all of a sudden, ‘boom’.

10 aboneye ulaşıyorsunuz ve sonra aniden 'patlama' oluyor.

So do you know what it was?

Peki ne olduğunu biliyor musun?

Yeah, I do.

Evet yaparım.

Yeah, it's really clear if you look into my analytics.

Evet, analizlerime bakarsanız bunu açıkça görürsünüz.

I changed my subject matter.

Konuyu değiştirdim.

So I was doing general English, the same stuff as on this Shaw English channel.

Yani genel İngilizce yapıyordum, Shaw English kanalındakiyle aynı şeyleri.

A lot of other channels do the same type of content.

Diğer birçok kanal aynı türde içerik sunuyor.

And I was doing the same, but then, I differentiated myself… differentiated myself by focusing

Ben de aynısını yapıyordum ama sonra kendimi farklılaştırdım…

on the new Duolingo English Test.

yeni Duolingo İngilizce Testine odaklanarak kendimi farklılaştırdım.

And it was just a, you know, it's a popular niche without that many content creators.

Ve bu sadece, bilirsiniz, çok fazla içerik oluşturucunun olmadığı popüler bir nişti.

So that's basically it.

Yani temelde bu kadar.

And then the name… and the name of your channel is?

Ve sonra isim… ve kanalınızın adı?

Teacher Luke and then hyphen Duolingo English Test.

Öğretmen Luke ve ardından Duolingo İngilizce Testi'ni tire işaretiyle işaretleyin.

Nothing, nothing very crazy about it.

Hiçbir şey, bunda çok çılgınca bir şey yok.

But you know, yeah.

Ama biliyorsun, evet.

Very straightforward.

Çok basit.

We'll get that… we'll get that information from you again at the… the end of our chat.

Bunu alacağız... bu bilgiyi sohbetimizin sonunda... sizden tekrar alacağız.

Well… well let's get into it then.

Peki… peki o zaman konuya girelim.

The main point of our chat for today.

Bugünkü sohbetimizin ana noktası.

So the Duolingo English Test.

Yani Duolingo İngilizce Testi.

Now, I’m familiar with Duolingo.

Artık Duolingo'ya aşinayım.

I myself have used it.

Ben bizzat kullandım.

I studied French in Canada in school.

Kanada'da okulda Fransızca okudum.

After living in Korea for a long time, I wanted to brush up on my French.

Uzun süre Kore'de yaşadıktan sonra Fransızcamı tazelemek istedim.

And I went to Duolingo to do that.

Ve bunu yapmak için Duolingo'ya gittim.

But I didn't know that there was something very specific for Duolingo that being an English

Ama Duolingo için İngilizce olmanın çok özel bir şey olduğunu bilmiyordum.

Test.

Ölçek.

So can you tell us just in general what that is?

Peki bize bunun ne olduğunu genel olarak anlatabilir misiniz?

Yeah, sure so the Duolingo English Test is basically a new way to certify your English

Evet, elbette Duolingo İngilizce Testi İngilizce seviyenizi belgelemenin yeni bir yoludur

level.

.

So it's very similar to the other popular Tests - the IELTS and TOEFL.

Dolayısıyla diğer popüler Sınavlara (IELTS ve TOEFL) çok benzer.

So if you want… if a student, an international student, wants to study in the U.S., Canada,

Yani eğer isterseniz… eğer bir öğrenci, uluslararası bir öğrenci, ABD, Kanada,

U.K., Australia, you name it, then they need to certify their English using a proficiency

İngiltere, Avustralya'da eğitim almak istiyorsa, adını siz koyun, o zaman bir yeterlilik sınavı kullanarak İngilizcelerini belgelendirmeleri gerekir

exam.

.

So the Duolingo Test is the newest proficiency Test out there.

Yani Duolingo Testi mevcut en yeni yeterlilik Testidir.

It's not that new, actually.

O kadar da yeni değil aslında.

So it's about five years old uh which is relatively new but still not not… not that new.

Yani yaklaşık beş yaşında, bu nispeten yeni ama yine de değil… o kadar da yeni değil.

However, it was during the coveted pandemic that this test became really popular.

Ancak bu testin gerçekten popüler hale gelmesi, imrenilen salgın sırasında oldu.

How long have.

Ne kadar var.

you mentioned.

bahsetmiştin.

uh IELTS and TOEFL, those I guess IELTS is mainly popular in the U.K. if I’m correct.

Ah, IELTS ve TOEFL, sanırım eğer yanılmıyorsam, IELTS çoğunlukla Birleşik Krallık'ta popüler.

And then TOEFL, that's right um perhaps internationally, IELTS is internationally recognized as well.

Ve sonra TOEFL, bu doğru, belki de uluslararası alanda, IELTS de uluslararası alanda tanınmaktadır.

Those have been around for a really long time, right?

Bunlar gerçekten uzun zamandır ortalıktalar, değil mi?

Very long time, yeah.

Çok uzun zaman oldu, evet.

I don't know exactly.

Tam olarak bilmiyorum.

It’s a very long time.

Çok uzun bir zaman.

um it's hard to say I don't…

ımm, yapmadığımı söylemek zor…

I don't know exactly how long they've been around for.

Ne kadar süredir ortalıkta olduklarını tam olarak bilmiyorum.

But yeah, they're very well established.

Ama evet, çok iyi kurulmuşlar.

And they have a really good reputation.

Ve gerçekten iyi bir üne sahipler.

Right… and rightly so.

Doğru… ve haklı olarak öyle.

They're very good tests.

Çok iyi testlerdir.

But the Duolingo English Test is relatively new, even though it's been five years.

Ancak Duolingo İngilizce Testi üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen nispeten yenidir.

Relatively speaking, it's not necessarily a long time.

Nispeten konuşursak, mutlaka uzun bir süre değil.

How is it different?

Nasıl farklı?

How does it differentiate itself from the IELTS and the TOEFL Test?

IELTS ve TOEFL Sınavından farkı nedir?

Yeah, there are actually there are so many differences.

Evet aslında o kadar çok fark var ki.

But there are three main differences I think I should talk about.

Ancak bahsetmem gerektiğini düşündüğüm üç temel farklılık var.

So the first one is that this exam is far more affordable and accessible to students.

Birincisi, bu sınavın öğrenciler için çok daha uygun fiyatlı ve erişilebilir olması.

The IELTS and TOEFL, they're quite expensive.

IELTS ve TOEFL oldukça pahalıdır.

I’m not sure if you're aware, but they're, oh god, $200, $300 somewhere in that range

Farkında olup olmadığınızdan emin değilim, ama aman tanrım, hangi

depending on what country you take it in.

ülkeye aldığınıza bağlı olarak 200 ila 300 dolar arasında bir yerdeler.

And that's a lot of money for a lot of students, right?

Ve bu birçok öğrenci için çok büyük bir para, değil mi?

The Duolingo English Test, on the other hand, is only $49.

Duolingo İngilizce Testi ise yalnızca 49$’dır.

So in that case, is far more affordable.

Yani bu durumda çok daha uygun fiyatlı.

It's much more accessible because it's only a computer-based test.

Yalnızca bilgisayar tabanlı bir test olduğundan çok daha erişilebilirdir.

You don't need to go to a test center to take this exam.

Bu sınava girmek için bir test merkezine gitmenize gerek yoktur.

You just do it, uh, you just need to find a quiet room and get, uh, you know, get your

Sadece yapın, sessiz bir oda bulmanız ve bilgisayarınızı

computer out with good internet access and then you're good to go.

iyi bir internet erişimine sahip hale getirmeniz gerekiyor ve sonra hazırsınız.

You can take the Duolingo Test...

Duolingo Testine girebilirsiniz...

Sorry to interrupt you.

Böldüğüm için özür dilerim.

You can take that four times… uh… and take the TOEFL Test or the IELTS Test one

Buna dört kez girebilirsiniz… uh… ve TOEFL Sınavına veya IELTS Sınavına bir

time.

kez girebilirsiniz.

Yeah, exactly right.

Evet, kesinlikle doğru.

And that leads to…

Ve bu şuna yol açıyor…

Okay oh sorry yeah I want to talk a bit more about the accessibility because I think for

Tamam ah üzgünüm evet erişilebilirlik hakkında biraz daha konuşmak istiyorum çünkü bence

people like you and I who live in very developed countries, the idea of going to a test center

sizin ve benim gibi çok gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlar için sınava girmek için bir test merkezine gitme fikri

to take an exam is not that hard right.

öyle değil çok doğru.

We live… we can easily get to one maybe within an hour or two.

Yaşıyoruz… birine belki bir veya iki saat içinde kolayca ulaşabiliriz.

But for a lot of poorer students, let's say in other developing countries, uh… that's…

Ancak diğer gelişmekte olan ülkelerdeki pek çok yoksul öğrenci için, bu…

that's sometimes a really big challenge to get to a test center.

bazen bir test merkezine gitmek gerçekten büyük bir zorluktur.

Right?

Sağ?

They might have to travel a day or two days and use you know a lot of money to get there

Oraya ulaşmak için bir veya iki gün yolculuk yapmak zorunda kalabilirler ve bildiğiniz gibi çok para harcamak zorunda kalabilirler,

so… the fact that they that the Duolingo Test

bu yüzden… Duolingo Testinin

is done at home, on their computer, that's actually a really big deal and it's game changing

evde, bilgisayarlarında yapılması, aslında bu gerçekten çok büyük bir olay ve oyunun kurallarını değiştiriyor.

in my mind for a lot of poorer students around the world.

Dünya çapındaki birçok yoksul öğrenci için aklımda.

Well that, and I think it would encourage students to take the test perhaps more often

Evet, ve bence bu, öğrencileri

than they might take the IELTS or the TOEFL Test because, number one, it's cheaper, as

IELTS veya TOEFL Sınavına girmekten daha sık sınava girmeye teşvik edecektir çünkü birincisi, daha ucuzdur,

you mentioned, you know you could take you could take the IELTS or the TOEFL once and

bahsettiğiniz gibi, girebileceğinizi biliyorsunuz, IELTS'e girebilirsiniz veya TOEFL'a bir kez girin ve

take the Duolingo Test four times.

Duolingo Sınavına dört kez girin.

Exactly.

Kesinlikle.

But for other students, just that motivation of having to…

Ama diğer öğrenciler için sadece buna mecbur kalma motivasyonu…

It's like going to the gym almost sometimes, right, you know.

Neredeyse bazen spor salonuna gitmek gibi, değil mi, bilirsin.

I…

Ben...

I…

ben...

I really want to take the test this time, but I’d have to go all the way hundreds

bu sefer gerçekten sınava girmek istiyorum ama oraya ulaşmak için

of miles to get there…

yüzlerce kilometre yol gitmem gerekecek ...

where you could take the Duolingo English Test in your living room, in your in your

Duolingo İngilizce Sınavını oturma odanızda, iç çamaşırlarınızla girebileceğiniz yere

underwear, if you wanted to.

, Eğer istersen.

You could actually could do that.

Aslında bunu yapabilirsin.

And the test is much shorter.

Ve test çok daha kısa.

It takes about an hour.

Yaklaşık bir saat sürer.

Whereas the IELTS and TOEFL, they tend to take all day if you include traveling and,

Oysa IELTS ve TOEFL, eğer seyahati ve diğer şeyleri de eklerseniz,

you know, all the other stuff.

genellikle tüm gün sürer .

So the universities…

Yani üniversiteler…

um… around the world, when we're talking about certification for students…

ımm… dünya çapında, öğrenciler için sertifikasyondan bahsettiğimizde…

um…

ımm…

Of course IELTS is accepted.

Tabii ki IELTS kabul ediliyor.

Of course TOEFL is accepted.

Tabii ki TOEFL kabul ediliyor.

But what about the acceptance with Duolingo the English Test, only being around for five

Peki ya Duolingo İngilizce Testi'nin kabulü, sadece beş

years or so, is it widely accepted by universities…

yıl kadar süredir var, üniversiteler tarafından geniş çapta kabul ediliyor mu?

English-speaking countries uh universities around the world?

İngilizce konuşulan ülkeler, peki dünya çapındaki üniversiteler?

Yeah.

Evet.

That's a really important question for a lot of test takers.

Bu, sınava girenlerin çoğu için gerçekten önemli bir soru.

Why take a test if the universities don't accept it?

Üniversiteler kabul etmiyorsa neden sınava giriyorsunuz?

Exactly.

Kesinlikle.

Yeah, so, the answer is yes and no.

Evet, yani cevap evet ve hayır.

In the U.S. and Canada, oh I think almost every university accepts this exam.

ABD ve Kanada'da sanırım hemen hemen her üniversite bu sınavı kabul ediyor.

Which is fantastic.

Bu harika.

However, in the U.K. or Australia or other European countries, it's a bit of a mixed

Ancak Birleşik Krallık'ta, Avustralya'da veya diğer Avrupa ülkelerinde durum biraz karışık

bag.

. Bu

You have to really go and check your individual university to see if they would accept this

testi İngilizce yeteneğinizin bildiğiniz gibi bir kanıtı olarak

test as a as you know proof of your English ability.

kabul edip etmeyeceklerini görmek için gerçekten gidip kendi üniversitenizi kontrol etmelisiniz

mm-hmm I believe that you know the Duolingo…

. mm-hmm Duolingo'yu bildiğinize inanıyorum…

Duolingo is a company is an American company, right, so I think that probably has some influence

Duolingo bir Amerikan şirketidir, değil mi, dolayısıyla bunun

on the American universities.

Amerikan üniversiteleri üzerinde muhtemelen bir etkisi olduğunu düşünüyorum.

On top of that, in the U.K., we've had a couple of visa scandals in the past with the other

Bunun da ötesinde, Birleşik Krallık'ta geçmişte TOEIC gibi diğer sınavlarla ilgili birkaç vize skandalı yaşadık

exams like the TOEIC, so I think for the U.K., they're pretty strict and they they rely heavily

, bu yüzden Birleşik Krallık için bu sınavların oldukça katı olduğunu ve herkes için ağırlıklı olarak IELTS'e

on IELTS for all types of visas including student visas.

güvendiklerini düşünüyorum. öğrenci vizeleri de dahil olmak üzere vize türleri.

Is it becoming more widely accepted now?

Artık daha geniş çapta kabul görüyor mu?

Can…

Peki...

can we see a trend in universities um from English-speaking countries around the world

dünya genelinde İngilizce konuşulan ülkelerdeki üniversitelerde

where it is becoming more widely accepted now?

artık daha yaygın kabul görmeye başlayan bir trend görebilir miyiz?

Yeah, for sure.

Evet, elbette.

Especially since the C19 pandemic.

Özellikle C19 salgınından bu yana.

Again, a lot of students around the world didn't have that opportunity to go to a test

Tekrar ediyorum, dünyanın her yerindeki pek çok öğrenci TOEFL'ın IELTS sınavına girmek için

center to do the IELTS of TOEFL.

bir sınav merkezine gitme fırsatına sahip değildi

So you know for universities, they want international students, and the only option a lot of students

. Biliyorsunuz üniversiteler uluslararası öğrenciler istiyor ve birçok öğrencinin

had to, you know, certify their English was to do the Duolingo English Test.

İngilizcelerini belgelendirmek için sahip olduğu tek seçenek Duolingo İngilizce Testi'ne katılmaktı.

So during that time, you know, thousands of universities started accepting the exam and

Yani o dönemde biliyorsunuz binlerce üniversite sınavı kabul etmeye başladı ve

most of them have stuck around, at least they still do accept it.

çoğu da ortalıkta kalmadı, en azından hala kabul ediyorlar.

Especially like I said, especially in North America.

Özellikle de söylediğim gibi, özellikle Kuzey Amerika'da.

Can you see a trend, conversely, can you see a trend with students now, where students

Tam tersine, öğrencilerde bir trend görebiliyor musunuz, öğrenciler

are aware that the Duolingo…

Duolingo...

Duolingo English Test is… is becoming more uh… widely accepted?

Duolingo İngilizce Testinin... giderek daha geniş çapta kabul görmeye başladığının farkında mı?

Because I would think as a student, you know, you might know about IELTS and TOEFL and think

Çünkü bir öğrenci olarak IELTS ve TOEFL'ı biliyor olabileceğinizi ve

those are your two choices, and that's about it.

bunların iki seçeneğiniz olduğunu düşünebileceğinizi düşünüyorum, hepsi bu.

And you wouldn't even think to maybe hop on the internet and see if there are other options.

Ve internete girip başka seçenekler olup olmadığına bakmayı bile düşünmezsiniz.

Are students now around the world becoming more aware of the Duolingo English Test?

Artık dünyanın her yerindeki öğrenciler Duolingo İngilizce Testi hakkında daha bilinçli hale geliyor mu?

And… and… and the fact that it is becoming more widely accepted?

Ve… ve… ve bunun giderek daha geniş çapta kabul görmeye başladığı gerçeği?

Yeah, I believe so.

Evet, buna inanıyorum.

I believe so.

Öyle inanıyorum.

It's hard for me to give a you know a definitive answer on that, but I believe so.

Bu konuda kesin bir cevap vermek benim için zor, ama öyle olduğuna inanıyorum.

If you look on Google Trends, as an indicator, then the popularity is always increasing,

Bir gösterge olarak Google Trendler'e bakarsanız, popülerliğin her zaman arttığını görürsünüz,

so that that signifies to me that, yes, I think more students are aware of it.

bu da bana şunu gösteriyor: evet, daha fazla öğrencinin bunun farkında olduğunu düşünüyorum.

And you know quite frankly would rather take it than the IELTS or TOEFL.

Ve açıkçası IELTS veya TOEFL'a girmektense bu sınavları tercih edeceğinizi biliyorsunuz.

The Duolingo Test, I think we'll talk more about the questions later, but it is a much

Duolingo Sınavı, sanırım sorulara daha sonra değineceğiz ama

more friendly test than the IELTS or TOEFL.

IELTS veya TOEFL'dan çok daha samimi bir sınavdır.

It's not intimidating.

Bu korkutucu değil.

They've done a good job of making the experience, you know, relatively pleasant.

Deneyimi nispeten keyifli hale getirmek için iyi bir iş çıkardılar.

Whereas the other exams are very, you know, academic paper-based, you go to a center…

Oysa diğer sınavlar akademik kağıt bazlıdır, bir merkeze gidersiniz...

Oh, I mean.

Ah, yani.

… intimidating.

… korkutucu.

I’ve seen… they're intimidating for native English speakers.

Gördüm ki… ana dili İngilizce olan kişiler için korkutucu oluyorlar.

They’re hard.

Çok zorlar.

They’re very hard.

Çok zordurlar.

I’ve seen this those TOEFL…

Şu TOEFL sorularını gördüm…

some of those TOEFL questions and I’ve thought to myself, how on earth, even a student whose

şu TOEFL sorularından bazılarını ve kendi kendime düşündüm, nasıl oluyor da İngilizce seviyesi veya yeterliliği oldukça iyi olan bir öğrenci bile

level or proficiency in English was pretty good, how would they be able to even understand

hangi sorunun sorulduğunu anlayabiliyor?

what question is being posed?

poz verdin mi?

They're long-winded questions a lot of the time.

Çoğu zaman uzun soluklu sorulardır.

They're very difficult to answer.

Bunların cevabını vermek çok zor.

Require critical thinking perhaps sometimes as well.

Belki bazen eleştirel düşünmeyi de gerektirir.

You're right when you say those tests are intimidating.

Bu testlerin korkutucu olduğunu söylerken haklısın.

They… for sure they are and I, yeah, Duolingo have done a good job of making their, yeah,

Kesinlikle öyleler ve ben, evet, Duolingo onların

the experience a lot friendlier.

deneyimini çok daha dostça hale getirmek için iyi bir iş çıkardı.

Yeah, they've done a good job of that.

Evet, bu konuda iyi bir iş çıkardılar.

You know like it's not surprising because they, you know, originally are an application

Bunun şaşırtıcı olmadığını biliyorsunuz çünkü onlar aslında

for language learning - general language learning - so they have that skill set.

dil öğrenimi için bir uygulama - genel dil öğrenimi - yani bu becerilere sahipler.

um but it's… it's definitely a friendlier exam for sure.

ımm ama bu... kesinlikle daha dostça bir sınav.

I think the cost, going back to that point too, um makes it less intimidating for the

Sanırım maliyet, o noktaya geri dönersek, öğrenciler için de durumu daha az korkutucu hale getiriyor

students as well because when you're spending that much money on a test to be taken, uh

çünkü girilecek bir sınava bu kadar para harcadığınızda, bu

that puts more pressure on you as a student, right?

bir öğrenci olarak üzerinizde daha fazla baskı yaratıyor, değil mi? ?

Oh, a huge…

Ah, çok büyük...

it's a huge amount of pressure, yeah.

çok büyük bir baskı, evet.

And like I said, especially for students who come from like poorer countries or developing

Ve söylediğim gibi, özellikle fakir ülkelerden ya da gelişmekte olan

countries, that's… that's a lot of money $200.

ülkelerden gelen öğrenciler için bu... 200 dolarlık çok büyük bir para.

Again, a lot of money.

Yine çok para.

So the… the test can be taken when?

Peki… sınava ne zaman girilebilir?

Is it on a specific schedule, the Duolingo English Test?

Duolingo İngilizce Testi gibi belirli bir programa göre mi yapılıyor?

Or can it be taken at any time?

Yoksa herhangi bir zamanda alınabilir mi?

It can be taken at any time.

Herhangi bir zamanda alınabilir.

Basically, the student takes it whenever and wherever he or she wants to do it.

Temel olarak öğrenci bunu ne zaman ve nerede yapmak isterse alır.

So if you've got…

Yani eğer...

Again back to the accessibility of the test, that's a big… that's a that's a huge thing

Tekrar testin erişilebilirliğine dönersek, bu büyük... bu

for a lot of people.

birçok insan için çok büyük bir şey.

So if you have deep pockets, you could take the test Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday,

Yani eğer cebiniz doluysa, isterseniz pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma sınava girebilirsiniz

Friday if you wanted to.

.

uh not exactly.

tam olarak değil.

Okay.

Tamam aşkım.

You two Tests uh.. every 30 days.

Siz ikiniz... her 30 günde bir test yapıyorsunuz.

Okay, still…

Tamam, yine de…

So there is a limit on that so… yeah I think…

Yani bunun bir sınırı var yani… evet sanırım…

Yeah, that's probably a wise move on their part, on Duolingo's part, not to allow students

Evet, bu Duolingo açısından muhtemelen akıllıca bir hareket, öğrencilerin

to take it all the time.

bunu her zaman almalarına izin vermemek.

It, you know, it adds to rel… to the reliability of the test and they can only do it twice

Bu, biliyorsunuz, testin güvenilirliğini artırıyor ve bunu

every 30 days.

30 günde yalnızca iki kez yapabiliyorlar.

Fair point.

Doğru tespit.

How does that compare to the IELTS and the TOEFL?

Bu IELTS ve TOEFL ile nasıl karşılaştırılır?

Are they on a schedule, a specific schedule as well?

Onlar da bir programa mı bağlılar, belirli bir programa mı?

It's… their tests are further apart if I’m… if I’m correct.

Bu... onların testleri daha da farklı, eğer ben... eğer haklıysam.

um, yeah.

evet.

Yeah, I’m not exactly sure but, yeah, because most of the tests are done at a test center.

Evet, tam olarak emin değilim ama evet çünkü testlerin çoğu bir test merkezinde yapılıyor.

Of course there's a schedule for that.

Elbette bunun bir takvimi var.

My wife took the IELTS uh… just a few months ago.

Eşim IELTS sınavına girdi… sadece birkaç ay önce.

um, how was her…

ımm, nasıldı…

Like once every two weeks maybe or something like that.

İki haftada bir falan falan falan.

How was her experience with that?

Bu konudaki deneyimi nasıldı?

As a… from a student's perspective?

Bir… öğrencinin bakış açısından mı?

Yeah, it's exhausting.

Evet çok yorucu.

It's exhausting.

Bu çok yorucu.

So she took it to get her um U.K. visa.

Bu yüzden İngiltere vizesini almak için aldı.

um and yeah, she…

hım ve evet, o…

her English is great but she still had to learn strategies for the test.

İngilizcesi harika ama yine de sınav için stratejiler öğrenmesi gerekiyordu.

um and then go to a test center and, you know, speak to another human and, an old British

sonra bir test merkezine gidin ve başka bir insanla ve yaşlı bir İngiliz'le konuşun

guy.

.

And yeah, she didn't like it at all.

Ve evet, bundan hiç hoşlanmamıştı.

She was exhausted.

Bitkin düşmüştü.

um she did well but that's, you know, beside the point.

ımm, iyi iş çıkardı ama bu, bilirsin, konumuz dışında.

She…

O...

it was… it was, you know, it's a tough day for her for sure.

o... o, bilirsin, onun için kesinlikle zor bir gün.

You mentioned the… the fact that, yeah, there are specific ways to prepare, uh, for

Evet,

the IELTS and the TOEFL Tests and…

IELTS ve TOEFL Sınavlarına hazırlanmanın belirli yolları olduğundan bahsettiniz ve...

And there are classes out there about that.

Ve bununla ilgili dersler de var.

And I'll… and I'll get to that in just a sec.

Ve ben… ve buna bir saniye içinde ulaşacağım.

- tools of how to prepare - but what types of questions um can a student see on the Duolingo

- nasıl hazırlanılacağına dair araçlar - peki bir öğrenci Duolingo İngilizce Testinde ne tür sorular görebilir

English Test?

?

Yeah, right, so I will answer that question in one second, but I just want to make something

Evet, doğru, bu soruyu bir saniye içinde cevaplayacağım, ancak bir şeyi

clear, that one of the goals of the Duolingo Test was that it… it tests a student's English

açıklığa kavuşturmak istiyorum, Duolingo Testi'nin amaçlarından biri de şuydu: öğrencinin

ability rather than their ability to take a test - if that makes sense.

sınava girme yeteneğinden ziyade İngilizce yeteneğini test ediyor - Mantıklı geliyorsa.

So actually, I met…

Yani aslında tanıştım…

I met up with the Duolingo marketing team about a year ago and they made that very clear

Yaklaşık bir yıl önce Duolingo pazarlama ekibiyle buluştum ve bunu

to me as a teacher.

bir öğretmen olarak bana çok net bir şekilde ifade ettiler.

They… they don't want the test to be like an IELTS or TOEFL, where you have to learn

Onlar… sınavın IELTS veya TOEFL gibi stratejiler öğrenmeniz gereken, sadece İngilizce değil, testi geçmek için stratejiler öğrenmeniz veya

strategies, not just English but strategies to pass the test or you have to write your

makalenizi belirli bir şekilde yazmanız gereken bir

essay in a certain way.

sınav olmasını istemiyorlar.

They don't want to do that.

Bunu yapmak istemiyorlar.

They want it to be a, you know, a test of someone's English ability.

Bunun birinin İngilizce yeteneğini ölçen bir test olmasını istiyorlar.

And that's it, yeah.

İşte bu kadar, evet.

So that's… that's different for… that's a different perspective for a lot of students.

Yani bu… bu farklı… bu birçok öğrenci için farklı bir bakış açısı.

Particularly students here in Korea but probably students around the world where the point

Özellikle Kore'deki öğrenciler ama muhtemelen dünyanın her yerindeki öğrenciler

the point of preparing for a mathematics test is to show that you know the mathematics on

Bir matematik sınavına hazırlanmanın amacı o gün matematiği bildiğinizi göstermektir

that particular day.

. Ancak bu , materyali

But it's not necessarily meant to show that you've got a really deep understanding of

gerçekten derinlemesine anladığınız anlamına gelmeyebilir

the material perhaps.

.

Exactly right, exactly.

Kesinlikle doğru, kesinlikle.

That's another major advantage, yeah.

Bu da bir başka önemli avantaj, evet.

Yes, so, the questions, what types of questions can we see?

Evet peki sorularda ne tür sorular görebiliriz?

Yeah, so there are…

Evet, yani…

there are 13 questions in total.

toplamda 13 soru var.

um there's been a change recently so around 13 different questions.

son zamanlarda bir değişiklik oldu, yani yaklaşık 13 farklı soru var.

I won't go over each one… one by one.

Her birinin üzerinden tek tek geçmeyeceğim.

That'll take a long time.

Bu uzun zaman alacak.

But I'll just kind of categorize them.

Ama onları bir şekilde kategorize edeceğim.

So we have the first category which I call ‘rapid fire’ questions.

Yani 'hızlı ateş' soruları dediğim ilk kategoriye sahibiz.

I’m not sure what the Duolingo Tests really call them, but I call them rapid fire questions

Duolingo Testlerinin bunlara gerçekte ne ad verdiğinden emin değilim ama

because they are quick.

hızlı oldukları için onlara hızlı sorular diyorum.

You have about four or five different types of questions and you only have between 60

Yaklaşık dört veya beş farklı türde sorunuz var ve

and 90 seconds to answer them.

bunları yanıtlamak için yalnızca 60 ila 90 saniyeniz var.

Okay.

Tamam aşkım.

Very quick.

Çok hızlı.

So for example, a vocabulary - you get a list of quests… a list of words

Örneğin, bir kelime dağarcığı - görevlerin bir listesini alırsınız…

uh 18 for example.

örneğin 18 kelimeden oluşan bir liste.

And you have to choose which ones are real English words.

Ve hangilerinin gerçek İngilizce kelimeler olduğunu seçmelisiniz.

Okay.

Tamam aşkım.

There are a bunch of fake ones and real ones - you choose the real ones.

Bir sürü sahte ve gerçek var; gerçek olanları siz seçersiniz.

You have 60 seconds to do that.

Bunu yapmak için 60 saniyeniz var.

You have a dictation.

Bir dikteniz var.

You know quick one sentence listen and type out what you hear.

Bilirsiniz, hızlı bir şekilde bir cümle dinleyin ve duyduklarınızı yazın.

Okay.

Tamam aşkım.

And there's reading the sentence out loud, you know, to test your pronunciation.

Ve telaffuzunuzu test etmek için cümleyi yüksek sesle okuyorsunuz.

These types of rapid-fire quick questions.

Bu tür hızlı sorular.

So that's within what… that's within one question you… you said that there are 13

Yani bu... bir sorunun içinde... 13

questions.

soru olduğunu söylediniz.

There are 13 different types.

13 farklı türü bulunmaktadır.

So one type vocabulary.

Yani tek tip kelime dağarcığı.

There are two vocab questions.

İki kelime sorusu var.

There's a read aloud question.

Yüksek sesle okunan bir soru var.

But rather than go through all of them, I thought I'd categorize them.

Ama hepsini incelemek yerine, onları kategorilere ayırmayı düşündüm.

So those are those questions they come at the at the beginning of the test.

İşte bunlar testin başında gelen sorular.

I see.

Anlıyorum.

Then you have a reading comprehension section which is, you know, kind of standardized.

Sonra bir nevi standartlaştırılmış bir okuduğunu anlama bölümünüz var.

You…

Siz…

you read a paragraph and you answer some questions.

bir paragrafı okursunuz ve bazı soruları yanıtlarsınız.

After that, you have the speaking and writing questions where you have to describe a photo

Bundan sonra, bir fotoğrafı konuşarak ve yazarak

through speaking and writing.

tanımlamanız gereken konuşma ve yazma sorularınız var

And you have to do like longer responses to certain prompts.

. Ve belirli istemlere daha uzun yanıtlar vermek zorundasınız.

And then, after that, you have the interview section, where you have to write a response

Daha sonra, bir yanıt yazmanız

and give an oral response.

ve sözlü bir yanıt vermeniz gereken röportaj bölümünüz var.

And the universities can actually view your answers for those.

Ve üniversiteler aslında bunlara verdiğiniz yanıtları görebilir.

Ah, so that part of the test is on camera.

Ah, yani testin o kısmı kamerada.

So part of it, it's by the sounds of things, part of the test is perhaps multiple choice,

Yani bunun bir kısmı, nesnelerin seslerinden, testin bir kısmı belki de çoktan seçmeli, bir kısmı

some of it is uh audio through your computer, through the student's computer, and then some

sizin bilgisayarınız aracılığıyla, öğrencinin bilgisayarı üzerinden ses ve bir kısmı

of it is on camera as well.

da kamerada.

Yeah exactly.

Evet kesinlikle.

I see.

Anlıyorum.

Year right.

Yıl doğru.

It was all kind of filmed…

Her şey filme alınmıştı…

like in in the top corner of the screen.

ekranın üst köşesinde olduğu gibi.

You can see your face.

Yüzünü görebilirsin.

But the last section, that's sent to the university you're applying to is.

Ancak başvurduğunuz üniversiteye gönderilen son bölüm.

They can see your response through speaking.

Konuşma yoluyla yanıtınızı görebilirler.

And they can read your written response.

Ve yazılı yanıtınızı okuyabilirler.

There's another… that's another key… a few key points I should mention.

Başka bir şey var… bu başka bir anahtar… bahsetmem gereken birkaç önemli nokta.

um especially for the speaking and writing question, well, especially for the writing

hım özellikle konuşma ve yazma soruları için, yani özellikle yazma

questions.

soruları için.

For the writing one, you only have five minutes to write a paragraph based on a prompt you're

Yazma sınavında, size verilen ipucuna göre bir paragraf yazmak için yalnızca beş dakikanız var

given.

.

Whereas, on the other exams, you typically have around half an hour or 40 minutes.

Oysa diğer sınavlarda genellikle yaklaşık yarım saat veya 40 dakikanız vardır.

So it's… you have to be… you have to be thinking quite quickly on this exam.

Yani... bu sınavda... oldukça hızlı düşünmelisiniz.

You have to read the questions and start typing almost immediately for… for every question.

Her soru için soruları okumalı ve hemen yazmaya başlamalısınız.

Yeah, so, that's it.

Evet, işte bu kadar.

That's challenging for students.

Bu öğrenciler için zorlayıcı bir durum.

So by the sounds of things, um, it is a better test of proficiency in general, but it's not

Görünüşe göre bu genel olarak daha iyi bir yeterlilik sınavı ama

necessarily easy by any stretch.

kesinlikle kolay değil.

It doesn't mean that a student can simply not prepare at all for this test.

Bu, bir öğrencinin bu sınava hiç hazırlanamayacağı anlamına gelmez.

No, I don't think so.

Hayır, öyle düşünmüyorum.

um in terms of it being easier, a lot of people when they see it, they think oh yeah this

daha kolay olması açısından, pek çok insan bunu gördüğünde, evet bunun

is easier than the IELTS or TOEFL.

IELTS veya TOEFL'dan daha kolay olduğunu düşünüyor.

And I agree in some to some extent that the, you know, as friendlier, so it looks a lot

Ve bir dereceye kadar katılıyorum ki, bilirsiniz, daha arkadaş canlısı, bu yüzden çok daha fazla görünüyor

easier.

Daha kolay.

But there's… it's more of a different skill you have to practice.

Ama daha çok pratik yapmanız gereken farklı bir beceri var.

You have to do things quicker.

İşleri daha hızlı yapmalısın.

You have a lot of different types of questions coming at you really fast.

Çok hızlı bir şekilde karşınıza birçok farklı türde soru çıkıyor.

So it… um yeah, I wouldn't say it's easier.

Yani… ımm evet, daha kolay olduğunu söyleyemem.

And actually, if you look on the Duolingo Test website, they actually have done a lot

Ve aslında, Duolingo Testi web sitesine bakarsanız, aslında

of research on this.. related to a comparison between, you know, a student's score and IELTS

bu konuda çok fazla araştırma yaptıklarını görürsünüz. Bir öğrencinin puanı ile IELTS ve Duolingo arasındaki karşılaştırmayla ilgili ve biliyorsunuz

and the Duolingo and, you know, it… it matches up pretty well.

, bu... eşleşiyor oldukça iyi durumda.

From a teacher's perspective, from your perspective, when you… where you've… pardoned me…

Bir öğretmenin bakış açısına göre, sizin bakış açınıza göre, siz… nerede… beni bağışladığınız zaman…

where you've seen the IELTS, you've seen the TOEFL and you've seen the Duolingo English

nerede IELTS'i gördünüz, TOEFL'ı gördünüz ve Duolingo İngilizce Testini gördünüz

Test.

.

You've obviously focused your channel on the Duolingo English Test - that leads me to believe

Belli ki kanalınızı Duolingo İngilizce Testi'ne odaklamışsınız; bu da beni

that from a teacher's perspective, you think this one is the best choice for students.

bir öğretmenin bakış açısından bu testin öğrenciler için en iyi seçim olduğuna inanmaya yöneltiyor.

um well, yeah, I do.

ımm, evet, öyle.

I think if the, you know, if the university a student wants to apply for, accepts the

Bence, eğer bir öğrencinin başvurmak istediği üniversite testi kabul ederse

test, then yeah 100% I would always take… always advise them to take this exam.

, o zaman evet %100 her zaman girerim… onlara her zaman bu sınava girmelerini tavsiye ederim.

uh it's like I said, it's so much cheaper, it's much more accessible, and it's a lot,

Dediğim gibi, çok daha ucuz, çok daha erişilebilir ve çok fazla,

yeah, it just takes away a lot of stress I think and allows students to perform at the

evet, sanırım bu sadece çok fazla stresi ortadan kaldırıyor ve öğrencilerin en iyi performansı göstermelerini sağlıyor

best because they can do it at a time and place where they feel comfortable.

çünkü bunu aynı anda yapabiliyorlar ve kendilerini rahat hissedecekleri yer.

Yeah, that's an excellent point as well because, you know, if you're scheduled to take the

Evet, bu da mükemmel bir nokta, çünkü biliyorsunuz,

TOEFL Test or the IELTS Test on a particular day, at a particular time, and you happen

TOEFL Sınavına veya IELTS Sınavına belirli bir günde, belirli bir saatte girmeyi planlıyorsanız

to be having an off day or maybe you're maybe something happened, and…

ve boş bir gün geçiriyorsunuz ya da belki de... Belki bir şey olmuştur ve…

You have a cold for example.

Mesela üşütmüşsündür.

Yeah, yeah exactly or you didn't get much sleep the night before.

Evet, aynen öyle ya da önceki gece pek uyuyamadın.

Well then sorry.

Peki o zaman üzgünüm.

You're stuck to their schedule and you've paid that two hundred dollars so that's it.

Onların programına bağlı kaldın ve o iki yüz doları ödedin, bu kadar.

Whereas with the Duolingo English Test, it's up to the student whenever they want, when

Oysa Duolingo İngilizce Testi ile öğrenci ne zaman isterse, ne zaman

they feel good, when they feel confident, ‘boom,’ let's do the test.

iyi hissederse, ne zaman kendine güvenirse 'boom' testini yapalım.

I’m ready for it.

Buna hazırım.

Yeah, exactly like… it's like I said, it's a lot friendlier.

Evet, aynen... dediğim gibi, çok daha arkadaş canlısı.

It's a lot…

Çok fazla…

it's a lot overall…

genel olarak çok fazla…

it's just a bet a better experience for… for test takers.

bu sadece sınava girenler için… daha iyi bir deneyime dair bir bahis.

It kind of want makes me want to take the test and I am a native English speaker.

Bu istek bende sınava girme isteği uyandırıyor ve anadilim İngilizce'dir.

Actually, it's still hard.

Aslında hala zor.

I’ve taken it a few times, and after the hour, I was pretty tired, you know, that's

Birkaç kez içtim ve bir saat sonra oldukça yoruldum, bilirsin, bu

a lot.

çok fazla.

It's very fast.

Çok hızlı.

You get a lot of questions uh in a short space of time.

Kısa sürede çok fazla soruyla karşılaşıyorsunuz.

And you have to be thinking, you know, even as an English speaker, it was quite exhausting.

Ve İngilizce konuşan biri olarak bile bunun oldukça yorucu olduğunu düşünmelisiniz.

Did you ace it?

Başarılı oldun mu?

Did you get 100 out of 100?

100 üzerinden 100 aldın mı?

Yeah, I got a good score.

Evet, iyi bir puan aldım. Biliyorum, özellikle de konuşan veya yazanlar için,

I know, especially for like the speaking or writing ones, I know how to formulate a good

kontrol noktalarını iyi bir şekilde vurmak için

answer to like hit the checkpoints well.

iyi bir cevabın nasıl formüle edileceğini biliyorum

That's… that's uh… that's a great point for students to know, is that for… for your

. Bu... bu... öğrencilerin bilmesi gereken harika bir nokta, şu nedenle...

channel specifically, you have taken the test.

özellikle kanalınız için teste girdiniz.

You know exactly what kind of questions are asked.

Ne tür soruların sorulduğunu çok iyi biliyorsun.

And you… and you also know how to answer the questions properly as well.

Ve sen… ve ayrıca sorulara nasıl düzgün cevap vereceğini de biliyorsun.

Yeah, right.

Evet, doğru.

Yeah, exactly.

Evet kesinlikle.

So, prior from…

Yani,

my prior to me starting the YouTube channel, I was a teacher, and I taught academic English,

YouTube kanalını başlatmadan önce, bir öğretmendim ve

you know, helping students pass the IELTS Test.

öğrencilerin IELTS Sınavını geçmelerine yardımcı olarak akademik İngilizce öğretiyordum.

And a lot of the… the way you have to score high on these tests is actually quite similar

Ve bu testlerde yüksek puan almanın yolu aslında

with the IELTS and TOEFL in your, let's say speaking or writing answer, you need to show

IELTS ve TOEFL'a oldukça benzer, diyelim ki konuşarak veya yazarak cevaplayabilirsiniz,

a good awareness of the of the question to answer the question correctly and in detail.

soruyu cevaplamak için sorunun iyi bir farkındalığını göstermeniz gerekir. Doğru ve ayrıntılı bir şekilde sorun.

You need to show good vocabulary, so using synonyms, or different verb tenses, you know,

İyi bir kelime dağarcığı göstermeniz gerekiyor, bu yüzden eşanlamlıları veya farklı fiil zamanlarını kullanmak, bilirsiniz,

that kind of stuff.

bu tür şeyler.

Grammar, um, to use complex sentences in your answer, like this.

Dilbilgisi, cevabınızda bunun gibi karmaşık cümleler kullanmak.

There's… there are things that will… things you can do and you can practice that will

Orada… yapacak şeyler var… yapabileceğiniz şeyler var ve pratik yapabileceğiniz şeyler,

guarantee, guarantees is a strong word, but will help you get a good score.

garanti edecek, garantiler güçlü bir kelimedir, ancak iyi bir puan almanıza yardımcı olacaktır.

So what kind of tools… let's get to that point now.

Peki ne tür araçlar… şimdi bu noktaya gelelim.

um we mentioned that there are specific strategies for IELTS and TOEFL where students are taught

IELTS ve TOEFL için öğrencilere sınava nasıl gireceklerinin öğretildiği özel stratejiler olduğundan bahsetmiştik

how to take the test.

.

Yes, um, with Duolingo's English Test, I’m sure that there are methods or strategies

Evet, Duolingo'nun İngilizce Testi'nde eminim ki yöntemler veya stratejiler vardır.

that students can can… can learn as well.

öğrenciler de öğrenebilir… aynı zamanda öğrenebilirler.

What types of things are those if you could give an example or two?

Bir iki örnek verebilirseniz bunlar ne tür şeyler?

Yeah, okay, so like I mentioned, the rapid fire questions, the dictation, the vocabulary.

Evet, tamam, bahsettiğim gibi, hızlı sorular, dikte, kelime dağarcığı.

That's really a test of your English skills - listening or vocab.

Bu gerçekten İngilizce becerilerinizi (dinleme veya kelime bilgisi) ölçen bir testtir.

But when it comes to the speaking and writing ones, there are things you can practice in

Ancak konu konuşma ve yazmaya gelince,

order to give a better response.

daha iyi yanıt verebilmek için pratik yapabileceğiniz şeyler var.

So just for example, um yeah, one of the spoken questions is to describe a photograph and

Yani örneğin, evet, konuşulan sorulardan biri bir fotoğrafı anlatmak ve

you need to do it for about 90 seconds.

bunu yaklaşık 90 saniye boyunca yapmanız gerekiyor.

Now, I’m not sure about you, but that's quite hard.

Senden emin değilim ama bu oldukça zor.

I was going to say…

Ben de diyecektim ki…

A photo for 90 seconds is a long time.

90 saniyelik bir fotoğraf uzun bir süre.

Yeah, so a lot of students, they get a bit stuck.

Evet, pek çok öğrenci biraz takılıp kalıyor.

Like they know what to talk about, they know the words, they know what to say, but they

Sanki ne konuşacaklarını biliyorlar, kelimeleri biliyorlar, ne söyleyeceklerini biliyorlar ama

can't speak for very long because we don't do that.

biz bunu yapmadığımız için çok uzun süre konuşamıyorlar.

So there are things like what I teach which can almost like triggers to allow you to speak

Yani benim öğrettiklerim gibi, daha uzun konuşmanızı sağlayacak tetikleyiciler gibi şeyler var

longer.

.

So you know for example, like you can focus on the location of things in the photograph,

Yani örneğin, fotoğraftaki şeylerin konumuna odaklanabileceğiniz gibi,

go into detail, you know, where…

ayrıntılara da inebilirsiniz, bilirsiniz, nerede…

where is almost everything located in the photo.

fotoğrafta neredeyse her şeyin nerede olduğu.

You can look at the… the main objects - if they're people or animals like what are they

Ana nesnelere bakabilirsiniz - bunlar insan mı yoksa hayvan mı, ne yapıyorlar gibi,

doing using adverbs and adjectives to describe that.

bunu tanımlamak için zarfları ve sıfatları kullanarak.

Those type of strategies.

Bu tür stratejiler.

uh if there's a person in the picture, you could even say, okay think of an emotion and

ah, eğer resimde bir kişi varsa, hatta diyebilirsiniz ki, tamam bir duygu düşünün ve

then look at their face and say, oh they I feel like… they must be feeling like this

sonra onun yüzüne bakıp şöyle diyebilirsiniz: ah, onlar sanki… bugün

today.

böyle hissediyor olmalılar

And then you can expand on that by saying because perhaps this happened to them in the

. Ve sonra şunu söyleyerek konuyu genişletebilirsiniz çünkü bu onların başına belki de sabah oldu

morning…

…

You're allowed to speculate, actually.

Aslında spekülasyon yapmanıza izin var.

You can… you can definitely do that on tests.

Yapabilirsin… bunu testlerde kesinlikle yapabilirsin.

And that's an… also a thing I teach is speculation and how to make assumptions based on what's

Ve bu… aynı zamanda öğrettiğim şeylerden biri de spekülasyon yapmak ve

happening in the photo.

fotoğrafta olup bitenlere dayanarak nasıl varsayımlarda bulunulacağıdır.

That would make that a lot easier, right?

Bu işi çok daha kolaylaştıracaktır, değil mi?

If you could…

Eğer yapabilseydin…

Well it makes you speak for longer, right?

Bu daha uzun süre konuşmanı sağlar, değil mi?

Yeah that's really exactly yeah exactly yeah It's almost like an octopus and it's legs…

Evet bu gerçekten tam olarak evet tam olarak evet Neredeyse bir ahtapot gibi ve bacakları…

Just look at the octopus's body and then go away eight legs off the body and just find

Sadece ahtapotun vücuduna bakın ve sonra vücuttan sekiz bacak uzaklaşın ve

it, yeah… … and then you, yeah exactly, and that's

onu bulun, evet… … ve sonra siz, evet kesinlikle, ve

what I teach.

ben de öyle öğretmek.

So I…

Yani benim…

I have a website and I have some courses on there and I go through that in a lot of detail.

bir web sitem var ve orada bazı kurslarım var ve bunları çok detaylı bir şekilde inceliyorum.

My YouTube… actually I do that…

YouTube'um… aslında bunu yapıyorum…

my YouTube videos, too, which is obviously for free, but my website has a bit more detail

YouTube videolarım da, ki bu elbette ücretsiz, ancak web sitemde biraz daha ayrıntı var

and a few more pdfs you can download.

ve indirebileceğiniz birkaç pdf daha var.

Okay, well let's talk about those right now.

Tamam, şimdi bunları konuşalım.

So the YouTube channel right now can…

Yani şu anda YouTube kanalı şunu yapabilir:

Give us the name one more time.

İsmi bize bir kez daha verin.

Yeah, it's a Teacher Luke - Duolingo English Test.

Evet, bu bir Öğretmen Luke - Duolingo İngilizce Testi.

um if you just search Duolingo Test, you'll… you'll see my face on the thumbnail.

Eğer sadece Duolingo Test'te arama yaparsanız, küçük resimde yüzümü göreceksiniz.

So yeah, that's… that's enough.

Yani evet, bu… bu kadar yeter.

What's an example of a recent video that you did for your channel?

Kanalınız için yakın zamanda yaptığınız bir videonun örneği nedir?

Oh, I did… oh, I did spoken phrases to also increase your answer and make your answer

Ah, yaptım… ah, cevabınızı artırmak ve cevabınızı daha akıcı hale getirmek için sözlü ifadeler de kullandım

a lot smoother.

.

So for example, when you get a spoken prompt, usually you have a topic and then three or

Örneğin, sözlü bir yönlendirme aldığınızda, genellikle bir konunuz olur ve ardından üç veya

four bullet pointed questions, and what a lot of students do is they answer one question

dört madde işaretli sorunuz olur ve birçok öğrencinin yaptığı şey, bir soruyu yanıtlamak

and they stop and then answer next and then the next.

ve durmak ve ardından bir sonraki soruyu yanıtlamak ve ardından bir sonraki soruyu yanıtlamak olur.

Which is okay, but to make your answer smoother, and more fluent, which is on the scoring criteria,

Bu sorun değil, ancak cevabınızı daha akıcı ve daha akıcı hale getirmek için, ki bu da puanlama kriterlerine göre,

you can use different phrases to kind of go… transition from one question to the next.

bir sorudan diğerine geçiş yapmak için farklı ifadeler kullanabilirsiniz.

And… and move back if you need to.

Ve… ve gerekirse geri çekilin.

So that was my latest video.

Bu son videomdu.

Gotcha.

Anladım.

Yeah, that's a… that's a good… good way to teach a student how to be a, or how to

Evet, bu... bu iyi... bir öğrenciye nasıl iyi bir konuşmacı olunacağını veya nasıl

appear to be a good conversationalist.

iyi bir konuşmacı gibi görüneceğini öğretmenin iyi bir yolu.

Yeah.

Evet.

As well with the ability to kind of keep flowing from one sentence to the next to the next

Ayrıca bir cümleden diğerine

without many interruptions, right?

çok fazla kesinti olmadan akmaya devam etme yeteneğiyle birlikte, değil mi?

Yeah, transitions, right.

Evet, geçişler, doğru.

Yeah that kind of stuff.

Evet bu tür şeyler. Şu anda 200.000'i

What kind of feedback have you gotten from um your subscribers who uh… from some of

aşkın abonenizin bir kısmından abonelerinizden ne tür geri bildirimler aldınız

your over 200,000 subscribers now?

?

And by the way congratulations.

Ve bu arada tebrikler.

I…

Ben...

I don't thank you I said congratulations on that.

sana teşekkür etmiyorum, bunun için tebrik ediyorum dedim.

That's a wonderful achievement for you.

Bu senin için harika bir başarı.

Yeah recently…

Evet yakın zamanda…

What type of uh feedback have you gotten from the students?

Öğrencilerden ne tür geri bildirimler aldınız?

uh it's, to be honest, most of the comments are just the ‘thank you’ comments like

ah, dürüst olmak gerekirse, yorumların çoğu sadece 'teşekkür ederim' yorumlarıdır, bildiğiniz gibi

you know Teacher, Teacher Luke, they call me Teacher Luke, thank you I got my score

Öğretmen, Öğretmen Luke, bana Öğretmen Luke diyorlar, teşekkür ederim puanımı

just by watching your YouTube videos.

sadece YouTube videolarınızı izleyerek aldım.

Wow.

Vay.

Or um, you know, I actually, I have an application which I’ve developed and at least they try

Ya da aslında benim geliştirdiğim bir uygulamam var ve en azından

that they say, ‘oh, thank you it helped me a lot’.

'teşekkür ederim bana çok yardımcı oldu' demeye çalışıyorlar.

And most of them just ‘thank you’ questions.

Ve çoğu sadece 'teşekkür ederim' soruları.

um on the other hand, I do have, you know, some questions about the um the…

diğer yandan, bilirsiniz, şu konuyla ilgili bazı sorularım var...

Okay, so if a student breaks a rule on the Duolingo Test, then the test becomes uncertified.

Tamam, yani bir öğrenci Duolingo Testinde bir kuralı ihlal ederse, test sertifikasız hale gelir.

So for example, like if… if you're because you take it at home, you need to make sure

Örneğin, eğer… eğer onu evde alıyorsanız,

your…

gözlerinizin…

your eyes are pretty much uh looking at your computer the whole time,

gözlerinizin hemen hemen her zaman bilgisayarınıza baktığından emin olmanız gerekir.

You can't go away because they need to validate the test and make sure that no one's cheating,

Gidemezsiniz çünkü doğrulamaları gerekir Testi yapın ve kimsenin kopya çekmediğinden emin olun,

right.

değil mi?

Off someone…

Birisinin dışında…

could be off camera show yeah okay…

kamera şovunun dışında olabilir evet tamam…

There are a lot…

Çok şey var…

there are lots of rules students need to follow.

öğrencilerin uyması gereken birçok kural var.

um so I do get a lot of emails about students or comments um saying you know can you help

hımm, öğrenciler hakkında çok fazla e-posta alıyorum veya

me, I keep…

bana yardım edebilir misin diyen yorumlar alıyorum, devam ediyorum…

I keep breaking this rule by mistake, basically.

Temelde bu kuralı yanlışlıkla ihlal etmeye devam ediyorum.

um it's very…

ımm bu çok…

it's kind of hard for me to respond to those questions… to those types of comments but

benim için bu sorulara… bu tür yorumlara yanıt vermek biraz zor ama

um yeah Yeah.

ımm evet Evet.

So it's basically two.

Yani temelde iki.

I have ‘thank you’ comments and ‘help me’ comments.

'Teşekkür ederim' yorumlarım ve 'bana yardım et' yorumlarım var.

Please… please help me stop breaking this rule.

Lütfen… lütfen bu kuralı çiğnemeyi bırakmama yardım edin.

Right well goodness…

Pekala, aman Tanrım...

thank goodness that's not a rule for me.

Tanrıya şükür bu benim için bir kural değil.

I think I’ve looked away from the camera numerous times during the chat…

Sanırım sohbet sırasında defalarca kameradan bakışlarımı kaçırdım…

It's just a natural reaction for people, right?

Bu insanlar için doğal bir tepki, değil mi?

It is, unfortunately, it is, but yeah I know it is.

Maalesef öyle ama evet öyle olduğunu biliyorum.

And I feel sorry for students because it's not easy to stare at your computer the whole

Ve öğrenciler için üzülüyorum çünkü bir saat boyunca bilgisayarınıza bakmak hiç de kolay değil

time for a whole hour.

.

Yeah.

Evet.

But, you have to remember that this Duolingo Test, they are allowing you to take the test

Ancak şunu unutmamalısınız ki bu Duolingo Testi, sınava

from home.

evden girmenize izin veriyor.

And they have to make sure it's secure because it needs to be a reliable test, so you need

Ve bunun güvenli olduğundan emin olmak zorundalar çünkü güvenilir bir test olması gerekiyor, bu yüzden

to focus on uh following the rules.

kurallara uymaya odaklanmalısınız.

um the test is pretty…

um, test güzel…

they're pretty kind though the Duolingo because if you break a rule, you can actually take

Duolingo'ya rağmen oldukça nazikler çünkü bir kuralı ihlal ederseniz, aslında

the test again for free.

teste ücretsiz olarak tekrar

Oh, that's a great thing to know.

girebilirsiniz . Bunu bilmek harika bir şey.

Yeah that's… that's…

Evet bu… bu…

I think that's very generous of them.

bence bu onların çok cömert bir davranışı.

They… you'll get an email saying, our proctor found that you were looking away from up to

Onlar… şöyle bir e-posta alacaksınız, gözetmenimiz üç saniyeye kadar… beş saniyeye kadar veya başka bir şeye baktığınızı tespit etti

a three sec… up to five seconds or something and… can't do that so here's a you know

ve… bunu yapamazsınız, işte bildiğiniz

a free coupon or something like that.

ücretsiz bir kupon veya buna benzer bir şey .

I think they get three… three goes.

Sanırım üç alıyorlar… üç kez.

Okay, for the practice tests um… and then there are practice tests for the students

Tamam, deneme sınavları için... ve sonra öğrencilerin

to take?

girmesi gereken deneme sınavları mı var?

Yeah, on my website.

Evet, web sitemde.

Yeah.

Evet.

Okay, wonderful.

Tamam, harika.

So yeah I was just gonna say we'll get to the website in in just a sec but I wanted

Yani evet, bir saniye içinde web sitesine gireceğimizi söyleyecektim ama

to ask, during the student’s practice test, do they get flagged or is there any guidance

öğrencinin deneme sınavı sırasında sormak istedim, işaretleniyorlar mı veya

that they might be breaking a rule?

bir kuralı ihlal ediyor olabileceklerine dair herhangi bir yönlendirme var mı?

No, unfortunately, not.

Hayır maalesef değil.

No, no.

Hayır hayır.

So that… that could be something that's the Duolingo team…

Yani… bu Duolingo ekibinin yaptığı bir şey olabilir…

I could suggest them… that's actually quite a good thing to do because actually on the

Onlara önerebilirim… bu aslında yapılması oldukça iyi bir şey çünkü aslında

Duolingo website, you can do a 10-minute practice… to practice test so that could be that could

Duolingo web sitesinde 10 dakikalık bir pratik yapabilirsiniz… test alıştırması yapmak için bu olabilir

be good for them to… to flag those type of rules.

Bu tür kuralları işaretlemeleri… onların yararına olacaktır.

So from your website, students can get specific guidance from you, recommendations from you

Böylece öğrenciler web sitenizden soruları nasıl yanıtlamaları gerektiği konusunda

on how they should be answering the questions.

sizden özel rehberlik ve tavsiyeler alabilirler .

That's the YouTube material.

Bu YouTube materyali.

uh when we go to the website, what do we get from your website?

Peki web sitesine gittiğimizde web sitenizden ne alıyoruz?

Yeah, so I have two… let’s call them ‘products’ - two things I…

Evet, yani iki tane var... onlara 'ürün' diyelim - iki şeyi...

I sell on the website.

web sitesinde satıyorum.

So I have courses - where students can take more detailed lessons from me, right.

Yani öğrencilerin benden daha detaylı dersler alabileceği derslerim var, değil mi?

YouTube is a bit um…

YouTube biraz um…

no, I focus, I do very good I know I…

hayır, odaklanıyorum, çok iyi yapıyorum biliyorum…

I try very hard to make my YouTube videos as good as possible.

YouTube videolarımı olabildiğince iyi hale getirmek için çok çalışıyorum.

But the nature of YouTube means that you can't really organize lessons into a course because

Ancak YouTube'un doğası gereği dersleri bir kurs halinde düzenleyemezsiniz çünkü

YouTube's a bit more like just individual videos, whereas on my website, my courses

YouTube biraz daha bireysel videolara benzer, oysa benim web sitemde kurslarım var

are very organized.

çok organizeler.

We go through strategies from like, you know, sentence one to sentence ten in your step-by-step

Adım adım stratejilerinizde, birinci cümleden onuncu cümleye kadar stratejilerden geçiyoruz

strategies.

.

And also there's pdfs they can download.

Ayrıca indirebilecekleri pdf'ler de var.

On top of that, I have…

Üstüne üstlük, ben…

I developed an application - a web app - where students can actually take thousands…

Öğrencilerin binlercesini alabileceği bir uygulama - bir web uygulaması - geliştirdim…

I think maybe 10,000 practice questions and get instant feedback.

Sanırım 10.000 pratik sorusu alıp anında geri bildirim alabiliyorum.

Wow.

Vay.

So it sounds like the complete package then.

O zaman tam paket gibi görünüyor.

From the website, they can have the course material where it's a… it's a step-by-step

Web sitesinden ders materyaline sahip olabilirler; bu adım adım ilerleyen bir

process.

süreçtir.

And then as a supplement, and correct me at any point if I’m wrong, but as a supplement

Ve sonra ek olarak, yanılıyorsam herhangi bir noktada beni düzeltin, ancak ek olarak

go to your YouTube channel and learn some guidance there.

YouTube kanalınıza gidin ve orada bazı rehberlik öğrenin.

But also, just learn some in general stuff that can help you with the test.

Ama aynı zamanda, sınavda size yardımcı olabilecek bazı genel bilgileri de öğrenin.

And then the app.

Ve sonra uygulama.

Well that's just convenient.

Bu çok uygun.

And you can get lots of help from that and use it whenever you want to.

Ve bundan pek çok yardım alabilir ve istediğiniz zaman kullanabilirsiniz.

Use it on your subway commute you know to school or something like that.

Okula ya da buna benzer bir şeye bildiğiniz metro yolculuğunuzda kullanın.

Yeah, exactly.

Evet kesinlikle.

So when I… it was about a year ago, I started developing these…

Yani ben… yaklaşık bir yıl önceydi, bunları geliştirmeye başladım…

these um tools… and I thought to myself, okay so what can

bu araçları… ve kendi kendime düşündüm, tamam peki ne yapabilirim,

I what can I actually do you know help the students in the most like organized way?

aslında ne yapabilirim, öğrencilere en benzer şekilde organize bir şekilde yardımcı olabilir misiniz?

I thought of it of learn and practice.

Öğrenmeyi ve pratik yapmayı düşündüm.

Learn… you learn the strategies from my YouTube or my online courses.

Öğrenin… stratejileri YouTube'umdan veya çevrimiçi kurslarımdan öğrenirsiniz.

Learn lots about the test.

Test hakkında çok şey öğrenin.

But then you need to practice it and get feedback.

Ancak daha sonra pratik yapıp geri bildirim almanız gerekir.

So that's where the practice app came into… came into play.

İşte tam bu noktada pratik uygulaması devreye girdi… devreye girdi.

And that was months of hard work, uh… sleepless nights, but we got it done.

Ve bu aylarca süren zorlu bir çalışmaydı, uykusuz geceler, ama başardık.

And it works very well.

Ve çok iyi çalışıyor.

And yeah we got a lot of good feedback from… from that.

Ve evet bundan pek çok iyi geri bildirim aldık.

Fantastic.

Fantastik.

So what are your final words?

Peki son sözleriniz neler?

As talking to your students, or potential subscribers right now, why should they come

Şu anda öğrencilerinizle veya potansiyel abonelerinizle konuşurken neden

to Luke Jone’s Duolingo English Test uh practice uh app or the YouTube channel or

Luke Jone'un Duolingo İngilizce Testi'ne, yani uygulamaya, YouTube kanalına veya

or the website what…

web sitesine gelmeliler? Ne…

what do they get?

ne elde ediyorlar?

Sell it to us.

Onu bize sat.

Yeah well I’d actually…

Evet, aslında…

yeah it's a good point.

evet bu iyi bir nokta.

So if a student wants to certify their English, I strongly recommend taking the Duolingo Test

Bu nedenle, eğer bir öğrenci İngilizcesini sertifikalandırmak istiyorsa,

as we've talked about throughout this conversation.

bu konuşma boyunca konuştuğumuz gibi Duolingo Testine girmenizi şiddetle tavsiye ederim.

It's affordable, accessible, much…

Uygun fiyatlı, erişilebilir ve çok…

much more friendly exam.

çok daha samimi bir sınav.

And I think that because of the way it's set up, you can actually achieve a better score.

Ve bence kurulma şekli nedeniyle aslında daha iyi bir puan elde edebilirsiniz.

Not because the Test is easier, but because you feel comfortable and more relaxed.

Testin daha kolay olması nedeniyle değil, kendinizi daha rahat ve rahat hissettiğiniz için.

If you want to take that test, then of course come to my YouTube to study.

Eğer bu sınava girmek istiyorsanız elbette çalışmak için YouTube'uma gelin.

We have…

Biz...

I have hundreds of videos on… on YouTube for free.

YouTube'da... ücretsiz olarak yüzlerce videom var.

And my products, which I…

Ve web sitemde sattığım

I do sell on my website.

ürünlerim .

uh the cheap… the most expensive ones like $14 so I try to make it affordable for all

uh, ucuz… en pahalı olanları 14 dolar gibi, bu yüzden bunu tüm öğrenciler için uygun fiyatlı hale getirmeye çalışıyorum

students.

.

And yeah you can contact me.

Ve evet benimle iletişime geçebilirsiniz.

I sometimes do live… live lessons where I can interact with my audience as well so…

Bazen izleyicilerimle de etkileşim kurabildiğim canlı… canlı dersler veriyorum, yani…

Wonderful.

Harika.

I’m around to…

Ben buradayım...

I'll do my best to answer your questions basically and help you as much as I can.

Sorularınızı temel olarak yanıtlamak ve elimden geldiğince size yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım.

All right so well let's go over it one more time to make sure we've got it all.

Pekala, her şeyi anladığımızdan emin olmak için bir kez daha üzerinden geçelim.

The YouTube channel is called…

YouTube kanalının adı…

Yeah, Teacher Luke - Duolingo English Test.

Evet, Öğretmen Luke - Duolingo İngilizce Testi.

The website is… detready.com Duolingo English Test.

Web sitesi… detready.com Duolingo İngilizce Testi.

And the app is called…

Ve uygulamanın adı…

That's on the website.

Bu web sitesinde.

You can do the website you can access it through the website.

Web sitesi aracılığıyla erişebileceğiniz web sitesini yapabilirsiniz.

Yes, very good.

Evet çok iyi.

Well Luke Jones, once again congratulations to you on your success.

Luke Jones, başarından dolayı seni bir kez daha tebrik ediyorum.

um this is a really interesting trend I think in the English as a second language uh community

hmm bu gerçekten ilginç bir trend sanırım ikinci dil olarak İngilizce'de

where you know everyone is familiar with IELTS, everyone is familiar with TOEFL, but maybe

herkesin IELTS'e aşina olduğunu biliyorsunuz, herkes TOEFL'a aşina, ama belki

not everyone around the world is familiar with this new uh, maybe perhaps better option,

dünyadaki herkes bu yeni ah, belki daha iyisine aşina değil seçenek,

the Duolingo English Test.

Duolingo İngilizce Testi.

Good luck in your future.

Geleceğinizde iyi şanslar.

Good luck with all of your endeavors and thanks so much for uh being on speaking uh Speak

Tüm çabalarınızda iyi şanslar ve

English Fluently today.

bugün İngilizce Akıcı Bir Şekilde Konuşmaya katıldığınız için çok teşekkür ederim.

It was a pleasure.

Bu bir zevkti.

Yeah thank you so much.

Evet çok teşekkür ederim.

That was a lot of fun, thanks a lot.

Çok eğlenceliydi, çok teşekkürler.

Well thank you once again to Luke Jones uh for joining me on Speak English Fluently.

Akıcı İngilizce Konuşma programında bana katıldığı için Luke Jones'a bir kez daha teşekkür ederim.

That was a lot of fun to learn about that particular topic and once again I wish Luke

Bu konuyu öğrenmek çok eğlenceliydi ve bir kez daha Luke'a

success in the future.

gelecekte başarılar diliyorum.

If you want to check out some more interviews that I did from my own channel, you can search

Kendi kanalımdan yaptığım birkaç röportaja daha göz atmak isterseniz,

Storytime Steve Hatherly, simply story time one word, and then Steve Hatherly.

Storytime Steve Hatherly'yi, sadece hikaye zamanı bir kelimeyi ve ardından Steve Hatherly'yi arayabilirsiniz .

My channel will pop up there.

Kanalım orada açılacak.

Lots of fun interviews that you can enjoy, too.

Sizin de keyif alabileceğiniz çok sayıda eğlenceli röportaj.

uh, again, thank you to Luke Jones for joining me on Speak English Fluently and I hope you'll

Akıcı Bir Şekilde İngilizce Konuşma programında bana katıldığı için Luke Jones'a bir kez daha teşekkür ederim ve umarım

come back next time.

bir dahaki sefere tekrar gelirsiniz.