George Papandreou: Imagine a European democracy without borders

George Papandreou: Sınırları olmayan bir Avrupa demokrasisi hayal edin

65,550 views

2013-06-12 ・ TED


New videos

George Papandreou: Imagine a European democracy without borders

George Papandreou: Sınırları olmayan bir Avrupa demokrasisi hayal edin

65,550 views ・ 2013-06-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Enis Başol Gözden geçirme: Yusuf YILMAZ
00:13
This will not be a speech
1
13250
1266
Bu daha önce yaptıklarıma benzer
00:14
like any one I have ever given.
2
14516
3291
bir konuşma olmayacak.
00:17
I will talk to you today about
3
17807
3490
Bugün size küresel siyasette
00:21
the failure of leadership in global politics
4
21297
4890
ve küreselleşen ekonomimizde
00:26
and in our globalizing economy.
5
26187
2998
başarısız liderlikten bahsedeceğim.
00:29
And I won't provide some feel-good, ready-made solutions.
6
29185
6953
Ve İyi hissettiren hazır çözümlerden sunmayacağım.
00:36
But I will in the end urge you
7
36138
2534
Ama sonunda sizi; yeniden düşünmeniz,
00:38
to rethink, actually take risks, and get involved
8
38672
5443
risk almanız ve demokrasinin küresel evrimi olarak
00:44
in what I see as a global evolution
9
44115
3405
gördüğüm şeye dahil olmanız için
00:47
of democracy.
10
47520
2810
teşvik edeceğim.
00:50
Failure of leadership.
11
50330
2255
Başarısız liderlik.
00:52
What is the failure of leadership today?
12
52585
2761
Günümüzde başarısız liderlik nedir?
00:55
And why is our democracy not working?
13
55346
3467
Demokrasilerimiz neden çalışmamaktadır?
00:58
Well, I believe that the failure of leadership is the fact
14
58813
2631
Ben başarısız liderliğin, sizi sürecin dışına itmemizden
01:01
that we have taken you out of the process.
15
61444
4553
kaynaklandığını düşünüyorum.
01:05
So let me, from my personal experiences,
16
65997
2516
Bundan dolayı, şahsi tecrübelerimden yola çıkarak,
01:08
give you an insight, so that you can step back
17
68513
4229
size bir bakış açısı sunayım; siz de bir an düşünüp,
01:12
and maybe understand why it is so difficult to cope
18
72742
3672
bugünün zorluklarıyla başa çıkmanın neden bu kadar
01:16
with the challenges of today and why politics
19
76414
2075
zor olduğunu ve siyasetin neden kör bir vadiye doğru gittiğini
01:18
is going down a blind alley.
20
78489
3644
belki anlarsınız.
01:22
Let's start from the beginning.
21
82133
2497
En başından başlayalım.
01:24
Let's start from democracy.
22
84630
3796
Demokrasiden başlayalım.
01:28
Well, if you go back to the Ancient Greeks,
23
88426
2025
Antik Yunan'a dönüp baktığınızda,
01:30
it was a revelation, a discovery,
24
90451
3189
birlikte kendi kaderimizin efendisi
01:33
that we had the potential, together,
25
93640
4517
olma, inceleyebilme, öğrenebilme,
01:38
to be masters of our own fate,
26
98157
3721
hayal kurama ve sonrasında
01:41
to be able to examine, to learn, to imagine,
27
101878
2872
daha iyi bir hayat tasarlama potansiyeli
01:44
and then to design a better life.
28
104750
3333
bir aydınlanma ve keşifti.
01:48
And democracy was the political innovation
29
108083
5186
Demokrasi de bu özgürlüğü koruyan
01:53
which protected this freedom,
30
113269
2502
siyasi yenilikti.
01:55
because we were liberated from fear
31
115771
5315
Çünkü, kendi fikirlerimiz
02:01
so that our minds in fact,
32
121086
1653
başrolü oynayabilsin diye
02:02
whether they be despots or dogmas,
33
122739
2722
gerek despotların gerekse dogmaların
02:05
could be the protagonists.
34
125461
4403
korkusundan uzaktık.
02:09
Democracy was the political innovation that allowed us
35
129864
2989
Demokrasi; gerek zorba hükümdarların, gerekse
02:12
to limit the power, whether it was of tyrants
36
132853
3388
yüce rahiplerin güçlerini ve güç ve zenginliklerini artırma yönündeki
02:16
or of high priests,
37
136241
2747
doğal eğilimlerini
02:18
their natural tendency to maximize power and wealth.
38
138988
4838
kısıtlamamıza imkan sağlayan siyasi yenilikti.
02:23
Well, I first began to understand this
39
143826
1610
Bunu ilk defa 14 yaşındayken
02:25
when I was 14 years old.
40
145436
2122
anlamaya başlamıştım.
02:27
I used to, to try to avoid homework,
41
147558
2110
Ev ödevlerinden kaçıp,
02:29
sneak down to the living room and listen to my parents
42
149668
5176
oturma odasına inmeye, annem ve babam arkadaşlarıyla
02:34
and their friends debate heatedly.
43
154844
1700
sıcak tartışmalar yaparken dinlemeye çalışırdım.
02:36
You see, then Greece was
44
156544
2378
O zaman Yunanistan
02:38
under control of a very powerful establishment
45
158922
4237
ülkeyi boğan güçlü bir kurumun
02:43
which was strangling the country,
46
163159
1747
kontrolü altındaydı.
02:44
and my father was heading a promising movement
47
164906
2693
Babam, yeniden bir Yunanistan hayal eden,
02:47
to reimagine Greece, to imagine a Greece
48
167599
2820
özgürlüğün hakim olduğu ve belki de
02:50
where freedom reigned and where, maybe,
49
170419
2443
halkın, vatandaşların esasen kendi ülkelerini yönetebilecekleri
02:52
the people, the citizens, could actually rule their own country.
50
172862
3711
bir Yunanistan'ın hayalini kuran ve umut vadeden bir hareketin başındaydı.
02:56
I used to join him in many of the campaigns,
51
176573
2296
Mitinglerinin çoğunda ona katılırdım.
02:58
and you can see me here next to him.
52
178869
1939
Bu fotoğrafta hemen yanında beni görebilirsiniz.
03:00
I'm the younger one there, to the side.
53
180808
2468
Hemen yanında, genç olan benim.
03:03
You may not recognize me because
54
183276
3108
Orada saçlarımı farklı şekilde ayırdığım için
03:06
I used to part my hair differently there.
55
186384
2228
belki beni tanıyamayabilirsiniz.
03:08
(Laughter)
56
188612
1877
(Kahkaha)
03:10
So in 1967, elections were coming,
57
190489
4147
1967'de seçimler yaklaşıyordu ve
03:14
things were going well in the campaign,
58
194636
1844
mitinglerde her şey çok iyi gidiyordu.
03:16
the house was electric.
59
196480
2011
Evde çok heyecanlıydı.
03:18
We really could sense that there was going to be
60
198491
2288
Yunanistan'da ilerleyen dönemde
03:20
a major progressive change in Greece.
61
200779
3997
büyük bir değişim olacağını gerçekten sezebiliyorduk.
03:24
Then one night, military trucks drive up to our house.
62
204776
4952
Sonra bir gece, askeri kamyonlar bizim evin önüne park etti.
03:29
Soldiers storm the door.
63
209728
2378
Askerler kapıları çarparak girdi.
03:32
They find me up on the top terrace.
64
212106
4170
Üst kattaki terasta beni buldular.
03:36
A sergeant comes up to me with a machine gun,
65
216276
1955
Makineli tüfekle bir çavuş bana gedi,
03:38
puts it to my head, and says,
66
218231
1959
kafama silahı dayadı ve
03:40
"Tell me where your father is or I will kill you."
67
220190
4352
"Babanın nerede olduğunu söyle, yoksa öldürürüm." dedi.
03:44
My father, hiding nearby, reveals himself,
68
224542
4182
Yakın bir yerde saklanan babam ortaya çıktı ve
03:48
and was summarily taken to prison.
69
228724
4165
özetle hapse alındı.
03:52
Well, we survived, but democracy did not.
70
232889
3736
Biz hayatta kaldık, ama demokrasi öldü.
03:56
Seven brutal years of dictatorship
71
236625
2512
Zalim diktatörlüğün hüküm sürdüğü yedi yıl
03:59
which we spent in exile.
72
239137
3792
boyunca sürgündeydik.
04:02
Now, today, our democracies are again
73
242929
2224
Günümüzde demokrasilerimiz
04:05
facing a moment of truth.
74
245153
2279
kritik bir durumla yüz yüze.
04:07
Let me tell you a story.
75
247432
1827
Size bir hikaye anlatayım.
04:09
Sunday evening,
76
249259
2284
Pazar akşamı,
04:11
Brussels, April 2010.
77
251543
3119
Nisan 2010'da, Brüksel'de.
04:14
I'm sitting with my counterparts in the European Union.
78
254662
3553
Avrupa Birliği'nden meslektaşlarımla oturuyorum.
04:18
I had just been elected prime minister,
79
258215
3483
Daha yeni başbakan seçilmişim,
04:21
but I had the unhappy privilege of revealing a truth
80
261698
3593
ama bütçe açığımızın bir kaç gün önce
04:25
that our deficit was not 6 percent,
81
265291
3421
seçimlerden evvel önceki hükümet tarafından
04:28
as had been officially reported only a few days earlier
82
268712
3546
resmen açıklandığı gibi açıklandığı gibi yüzde 6 değil de
04:32
before the elections by the previous government,
83
272258
2969
aslında yüzde 15.6 olduğunu açıklamak gibi meşum bir
04:35
but actually 15.6 percent.
84
275227
4888
imtiyaza sahiptim.
04:40
But the deficit was only the symptom
85
280115
2432
Ancak bütçe açığı Yunanistan'ın yüz yüze olduğu
04:42
of much deeper problems that Greece was facing,
86
282547
2316
çok daha derin sorunların sadece emaresiydi.
04:44
and I had been elected on a mandate, a mission, actually,
87
284863
3931
Ben de aslında bu sorunları bertaraf etmek için
04:48
to tackle these problems,
88
288794
1245
görevli, vekil olarak seçilmiştim.
04:50
whether it was lack of transparency
89
290039
2734
Gerek şeffaflık ve yönetimde
04:52
and accountability in governance,
90
292773
2301
hesap verilebilirlik eksikliği,
04:55
or whether it was a clientelistic state
91
295074
2666
gerekse küresel vergi kaçırma sisteminin de
04:57
offering favors to the powerful -- tax avoidance
92
297740
4553
etkisiyle, güçlüyü vergi kaçırma gibi
05:02
abetted and aided by a global tax evasion system,
93
302293
4727
bir çok şekilde destekleyen müşteri tabanlı devlet anlayışı ve
05:07
politics and media captured by special interests.
94
307020
3432
kişisel menfaatlerin girdabına yakalanmış siyaset ve medya.
05:10
But despite our electoral mandate,
95
310452
3000
Ancak seçimle bize verilen görevlere rağmen,
05:13
the markets mistrusted us.
96
313452
3215
piyasalar bize pek de güvenmedi.
05:16
Our borrowing costs were skyrocketing,
97
316667
2766
Borçlanma maliyetlerimiz aldı başını gitti ve
05:19
and we were facing possible default.
98
319433
2907
görevi yerine getirememekle yüz yüzeydik.
05:22
So I went to Brussels on a mission
99
322340
3280
Piyasaları sakinleştirip gerekli reformları yapmak için
05:25
to make the case for a united European response,
100
325620
4014
bize zaman kazandıracak ortak bir Avrupa tepkisini
05:29
one that would calm the markets and give us the time
101
329634
3300
mevzu etmek üzere Brüksel'e
05:32
to make the necessary reforms.
102
332934
3006
göreve gittim.
05:35
But time we didn't get.
103
335940
2904
Ama zamanımız olmadı.
05:38
Picture yourselves around the table in Brussels.
104
338844
3136
Kendinizi Brüksel'de bir masanın etrafında hayal edin.
05:41
Negotiations are difficult, the tensions are high,
105
341980
2891
Müzakereler çetin, sinirler gergin,
05:44
progress is slow, and then, 10 minutes to 2,
106
344871
2877
ilerleme yavaş, sonra ikiye on kala
05:47
a prime minister shouts out,
107
347748
1572
başbakanlardan biri bağırıyor,
05:49
"We have to finish in 10 minutes."
108
349320
2520
"10 dakika içinde bitirmemiz lazım."
05:51
I said, "Why? These are important decisions.
109
351840
2633
"Neden? Bunlar önemli kararlar.
05:54
Let's deliberate a little bit longer."
110
354473
2155
Uzun uzadıya tartışalım." dedim.
05:56
Another prime minister comes in and says,
111
356628
3083
Başka bir başbakan içeri girdi ve
05:59
"No, we have to have an agreement now,
112
359711
3332
"Hayır, şimdi bir mutabakat sağlamamız gerekiyor,
06:03
because in 10 minutes,
113
363043
2352
çünkü 10 dakika içinde
06:05
the markets are opening up in Japan,
114
365395
3565
Japonya'da piyasalar mesaiye başlıyor,
06:08
and there will be havoc in the global economy."
115
368960
4449
küresel ekonomide yıkım olur." dedi.
06:13
We quickly came to a decision in those 10 minutes.
116
373409
3413
O on dakika içinde hızlıca bir karara vardık.
06:16
This time it was not the military,
117
376822
2276
Hepimizin başına silahı dayayan bu kez
06:19
but the markets, that put a gun to our collective heads.
118
379098
6488
ordu değil de piyasalardı.
06:25
What followed were the most difficult decisions in my life,
119
385586
4183
Sonrasında, genelde krizde hiç bir suçu
06:29
painful to me, painful to my countrymen,
120
389769
4227
olmayanlara kemer sıkma politikalarını ve kesintileri dayatarak
06:33
imposing cuts, austerity,
121
393996
3022
vatandaşlarıma olduğu kadar bana da acı gelen, hayatımın
06:37
often on those not to blame for the crisis.
122
397018
3226
en zor kararlarını vermek zorunluluğuyla karşı karşıya kaldım.
06:40
With these sacrifices, Greece did avoid bankruptcy
123
400244
3127
Bu fedakarlıklarla, Yunanistan iflasın,
06:43
and the eurozone avoided a collapse.
124
403371
3152
AB'de çöküşün eşiğinden döndü.
06:46
Greece, yes, triggered the Euro crisis,
125
406523
2648
Avro krizini, evet, Yunanistan tetikledi ve
06:49
and some people blame me for pulling the trigger.
126
409171
3118
bazı insanlar bununla beni suçluyor.
06:52
But I think today that most would agree
127
412289
3047
Ama bence bir çok insan Yunanistan'ın
06:55
that Greece was only a symptom
128
415336
2366
euro bölgesindeki çok daha derin yapısal sorunların,
06:57
of much deeper structural problems in the eurozone,
129
417702
3677
daha geniş küresel ekonomik sistemdeki zaafiyetlerin ve
07:01
vulnerabilities in the wider global economic system,
130
421379
4192
demokrasilerimizdeki zaafiyetlerin
07:05
vulnerabilities of our democracies.
131
425571
2646
bir belirtisi olduğunda ittifak edecektir.
07:08
Our democracies are trapped by systems too big to fail,
132
428217
4337
Bizim demokrasilerimiz başarısızlığa uğrayamayacak kadar büyük,
07:12
or, more accurately, too big to control.
133
432554
3369
veya daha doğrusu, kontrol edilemeyecek kadar büyük sistemlerin kıskacındadır.
07:15
Our democracies are weakened in the global economy
134
435923
2329
Bizim demokrasilerimizi; küresel ekonomide
07:18
with players that can evade laws, evade taxes,
135
438252
3471
kanunlardan, vergilerden, çevre ve çalışma standartlarından
07:21
evade environmental or labor standards.
136
441723
3321
kaçabilen oyuncular zayıflatıyor.
07:25
Our democracies are undermined
137
445044
2882
Bizim demokrasilerimizin kuyusunu;
07:27
by the growing inequality
138
447926
2158
artan eşitsizlik, güç ve zenginliğin
07:30
and the growing concentration of power and wealth,
139
450084
3780
giderek bir elde toplanması, lobiler, yozlaşma ve
07:33
lobbies, corruption, the speed of the markets
140
453864
3654
piyasaların hızı kazdı.
07:37
or simply the fact that we sometimes fear an impending disaster,
141
457518
4839
Yahut, bazen beklemede olan felaket korkusu
07:42
have constrained our democracies,
142
462357
2720
demokrasilerimizi zayıflattı.
07:45
and they have constrained our capacity
143
465077
2888
Tabi aynı zamanda hayal kurup çözüm üretme potansiyelini
07:47
to imagine and actually use the potential, your potential,
144
467965
3998
yani sizin potansiyelinizi kullanma
07:51
in finding solutions.
145
471963
2515
kapasitemizi de zayıflattı.
07:54
Greece, you see, was only a preview
146
474478
2455
Gördüğünüz gibi Yunanistan hepimizin
07:56
of what is in store for us all.
147
476933
2377
kaderinin sadece bir önizlemesiydi.
07:59
I, overly optimistically, had hoped
148
479310
1690
Ben, gayet iyimser bir halde, bu krizin
08:01
that this crisis was an opportunity for Greece, for Europe,
149
481000
3791
Yunanistan, Avrupa ve dünya adına kurumlarımızda
08:04
for the world, to make radical democratic transformations
150
484791
4475
köklü demokratik dönüşümler yapmak için bir fırsat
08:09
in our institutions.
151
489266
1877
olmasını ummuştum.
08:11
Instead, I had a very humbling experience.
152
491143
3897
Ama çok aşağılayıcı bir tecrübe edindim.
08:15
In Brussels, when we tried desperately again and again
153
495040
4481
Brüksel'de çaresizce tekrar tekrar ortak çözümler
08:19
to find common solutions,
154
499521
1909
bulmaya çalışırken
08:21
I realized that not one, not one of us,
155
501430
3673
hiç kimsenin, hem de hiç birimizin daha önce böyle bir krizle
08:25
had ever dealt with a similar crisis.
156
505103
3471
uğraşmadığını farkettim.
08:28
But worse, we were trapped by our collective ignorance.
157
508574
3996
Ama daha da kötüsü, ortak cehaletimizin esareti altındaydık.
08:32
We were led by our fears.
158
512570
3468
Bizi korkularımız yönlendiriyordu.
08:36
And our fears led to a blind faith
159
516038
4553
Korkularımız da bizi kemer sıkma politikasının
08:40
in the orthodoxy of austerity.
160
520591
3165
kör kuyusuna itti.
08:43
Instead of reaching out to the common
161
523756
3803
Toplumlarımızdaki toplu veya ortak
08:47
or the collective wisdom in our societies,
162
527559
3380
irfana ulaşmak ve daha üretken
08:50
investing in it to find more creative solutions,
163
530939
3312
çözümler bulmak adına onlara yatırım yapmak yerine
08:54
we reverted to political posturing.
164
534251
2560
siyasi duruşa tenezzül ettik.
08:56
And then we were surprised when every
165
536811
1606
Sonra her yeni doğaçlama önlem krizin
08:58
ad hoc new measure didn't bring an end to the crisis,
166
538417
3298
sonunu getirmediğinde şaşırdık ve
09:01
and of course that made it very easy
167
541715
2929
tabiki bu da Avrupadaki toplu başarısızlığımız için
09:04
to look for a whipping boy
168
544644
1847
bir şamar oğlanı bulmanın
09:06
for our collective European failure,
169
546491
1798
yolunu açtı.
09:08
and of course that was Greece.
170
548289
3354
Elbetteki bu şamar oğlanı Yunanistan'dı.
09:11
Those profligate, idle, ouzo-swilling, Zorba-dancing Greeks,
171
551643
5172
O savurgan, boş boş gezen, içip içip kaba danslar eden Yunanlılar,
09:16
they are the problem. Punish them!
172
556815
3065
sorun onlar. Cezalandırın onları!
09:19
Well, a convenient but unfounded stereotype
173
559880
3210
Bu, bazen kemer sıkma politikasından daha çok can yakan
09:23
that sometimes hurt even more than austerity itself.
174
563090
4733
uygun ama asılsız bir klişedir.
09:27
But let me warn you, this is not just about Greece.
175
567823
3312
Ancak sizi uyarayım; bu sadece Yunanistan ile alakalı bir durum değil.
09:31
This could be the pattern
176
571135
2952
Bu; ister iklim değişikliği olsun,
09:34
that leaders follow again and again
177
574087
2506
ister göç olsun, isterse finansal sistem olsun
09:36
when we deal with these complex, cross-border problems,
178
576593
3662
bu tarz karmaşık ve sınır ötesi sıkıntılarla
09:40
whether it's climate change, whether it's migration,
179
580255
3720
başa çıkarken liderlerin tekrar tekrar
09:43
whether it's the financial system.
180
583975
3064
kullandıkları model.
09:47
That is, abandoning our collective power
181
587039
2586
Yani imkanlarımızı düşünme
09:49
to imagine our potential,
182
589625
1879
toplu gücünü terk etmek;
09:51
falling victims to our fears, our stereotypes, our dogmas,
183
591504
4179
korkularımızın, basmakalıplarımızın ve inançlarımızın kurbanı olmak ve
09:55
taking our citizens out of the process
184
595683
2260
süreci vatandaşlarımızla inşa etmek yerine
09:57
rather than building the process around our citizens.
185
597943
4172
onları sürece dahil etmemek.
10:02
And doing so will only test the faith
186
602115
2472
Bu şekilde hareket ederek demokratik süreçte
10:04
of our citizens, of our peoples, even more
187
604587
2408
sadece vatandaşlarımızın, halkımızın sabrını
10:06
in the democratic process.
188
606995
2562
denemiş olacağız.
10:09
It's no wonder that many political leaders,
189
609557
1698
Bir çok siyasi lider,
10:11
and I don't exclude myself,
190
611255
2518
buna ben de dahil olmak üzere,
10:13
have lost the trust of our people.
191
613773
3078
halkımızın güvenini kaybettik.
10:16
When riot police have to protect parliaments,
192
616851
3563
İsyan bastırma polisi meclisleri korumak zorunda kaldığında
10:20
a scene which is increasingly common around the world,
193
620414
4197
ki dünya çapında giderek artan bir vaka
10:24
then there's something deeply wrong with our democracies.
194
624611
4750
o takdirde demokrasilerimizde derin yanlışlıklar var demektir.
10:29
That's why I called for a referendum to have the Greek people
195
629361
3905
İşte bu yüzden Yunanlıların kurtarma paketinin şartlarına
10:33
own and decide on the terms of the rescue package.
196
633266
4236
karar verip bu paketi sahiplenmeleri için referandum talebinde bulundum.
10:37
My European counterparts, some of them, at least,
197
637502
1903
Avrupalı mevkidaşlarım, en azından bazıları:
10:39
said, "You can't do this.
198
639405
1985
"Bunu yapamazsın.
10:41
There will be havoc in the markets again."
199
641390
4548
Piyasalarda yine kargaşa çıkar." dediler.
10:45
I said, "We need to, before we restore confidence in the markets,
200
645938
4256
Ben de "Piyasalarda güveni yeniden tesis etmezden evvel
10:50
we need to restore confidence and trust amongst our people."
201
650194
5588
halkımız arasında güven ve itimadı tesis etmeliyiz." dedim.
10:55
Since leaving office, I have had time to reflect.
202
655782
2768
Görevi bıraktığımdan beri düşünmeye zamanım oldu.
10:58
We have weathered the storm, in Greece and in Europe,
203
658550
5120
Yunanistan'da ve Avrupa'da fırtınayı biz tetikledik,
11:03
but we remain challenged.
204
663670
2573
ama işimiz kolay değil.
11:06
If politics is the power to imagine and use our potential,
205
666243
3459
Siyaset, hayal edip kabiliyetimizi kullanma gücüyse,
11:09
well then 60-percent youth unemployment in Greece,
206
669702
4144
o takdirde Yunanistan'da ve diğer ülkelerdeki yüzde 60 işsiz genç nüfus
11:13
and in other countries, certainly is a lack of imagination
207
673846
2970
merhamet noksanlığından değilse
11:16
if not a lack of compassion.
208
676816
2466
kesin hayal edebilme noksanlığındandır.
11:19
So far, we've thrown economics at the problem,
209
679282
2541
Şimdiye kadar hep ekonomiyi sorunmuş gibi gösterdik,
11:21
actually mostly austerity,
210
681823
2311
aslında çoğunlukla da kemer sıkma politikasını.
11:24
and certainly we could have designed alternatives,
211
684134
3230
Kesinlikle alternatifler üretebilirdik.
11:27
a different strategy, a green stimulus for green jobs,
212
687364
3322
Farklı bir strateji, yeşil işler için yeşil teşvikler veya
11:30
or mutualized debt, Eurobonds which would
213
690686
3452
karşılıklı borçlanmalar, muhtaç ülkeleri
11:34
support countries in need from market pressures,
214
694138
3124
piyasa baskısından kurtaracak euro bonoları.
11:37
these would have been much more viable alternatives.
215
697262
2872
Bunlar çok daha uygun alternatifler olabilirdi.
11:40
Yet I have come to believe that the problem is not so much
216
700134
2666
Ama ben sorunun bir ekonomi sorunu olmaktan çok
11:42
one of economics as it is one of democracy.
217
702800
3959
bir demokrasi sorunu olduğuna inanmaya başladım.
11:46
So let's try something else.
218
706759
1588
Peki bir de başka bir şey deneyelim.
11:48
Let's see how we can bring people back to the process.
219
708347
2896
Halkı sürece yeniden nasıl dahil ederiz ona bir bakalım.
11:51
Let's throw democracy at the problem.
220
711243
3103
Sorunu bir de demokraside arayalım.
11:54
Again, the Ancient Greeks, with all their shortcomings,
221
714346
2985
Yine Antik Yunanlılar tüm eksiklikleriyle beraber
11:57
believed in the wisdom of the crowd
222
717331
3044
en iyi zamanlarında topluluğun
12:00
at their best moments. In people we trust.
223
720375
2891
hikmetine inanmışlardı.Yalnız halka güveniriz.
12:03
Democracy could not work without the citizens
224
723266
3343
Demokrasi; düşünen, tartışan ve kamu meseleleri için
12:06
deliberating, debating, taking on public responsibilities
225
726609
4373
kamu sorumlulukları alan vatandaşlar olmaksızın
12:10
for public affairs.
226
730982
1934
işleyemezdi.
12:12
Average citizens often were chosen for citizen juries
227
732916
2734
Ortalama vatandaşlar günün kritik meseleleri hakkında
12:15
to decide on critical matters of the day.
228
735650
4227
karar vermek üzere jüri heyetliğine seçilirdi.
12:19
Science, theater, research, philosophy,
229
739877
3077
Bilim, tiyatro, araştırma, felsefe,
12:22
games of the mind and the body,
230
742954
2083
akıl ve beden oyunları gibi şeyler
12:25
they were daily exercises.
231
745037
1728
hep günlük hayatta icra edilen şeylerdi.
12:26
Actually they were an education for participation,
232
746765
4152
Aslında bunlar katılma,
12:30
for the potential, for growing the potential of our citizens.
233
750917
3540
kabiliyet ve vatandaşlarımızın yeteneklerini artırma eğitimiydi.
12:34
And those who shunned politics, well, they were idiots.
234
754457
4536
Siyasetten kaçanlar da idiotlardı.
12:38
You see, in Ancient Greece, in ancient Athens,
235
758993
3244
Bildiğiniz gibi bu terim aslını orada,
12:42
that term originated there.
236
762237
2271
Antik Yunanistan'da, Antik Atina'da bulmuştur.
12:44
"Idiot" comes from the root "idio," oneself.
237
764508
4793
"İdiot" kendisi anlamına gelen "idio" kökünden gelir.
12:49
A person who is self-centered, secluded, excluded,
238
769301
3243
Ben merkezli, toplumdan uzak, hariç tutulmuş,
12:52
someone who doesn't participate or even examine public affairs.
239
772544
4715
kamu meselelerini incelemeyen ve katılmayan kişi demektir.
12:57
And participation took place in the agora, the agora having two meanings,
240
777259
3732
Katılım agoralarda meydana gelirdi. Agora'nın iki anlamı vardır:
13:00
both a marketplace and a place where there was political deliberation.
241
780991
6377
Hem pazar hem de siyasi düşüncenin yapıldığı yer demektir.
13:07
You see, markets and politics then were one, unified,
242
787368
4056
Gördüğünüz gibi piyasa ve siyaset o zamanlar tek, bütünleşmiş,
13:11
accessible, transparent, because they gave power to the people.
243
791424
3206
ulaşılabilir, şeffaf vaziyetteydi. Çünkü gücü halka veriyordu.
13:14
They serve the demos, democracy.
244
794630
4963
Halka ve halkın kendini yönetmesi anlayışına hizmet ediyordu.
13:19
Above government, above markets
245
799593
2624
Yönetimin ve piyasanın da üstünde
13:22
was the direct rule of the people.
246
802217
2529
halkın doğrudan yönetme yetkisi vardı.
13:24
Today we have globalized the markets
247
804746
2984
Günümüzde piyasaları küreselleştirdik
13:27
but we have not globalized our democratic institutions.
248
807730
4463
ama demokratik kurumlarımızı küreselleştirmedik.
13:32
So our politicians are limited to local politics,
249
812193
4433
Yani siyasetçilerimiz yerel siyasetle sınırlandırılmış durumda.
13:36
while our citizens, even though they see a great potential,
250
816626
3760
Diğer yandan vatandaşlarımız, her ne kadar büyük kabiliyet görseler de,
13:40
are prey to forces beyond their control.
251
820386
4480
kontrollerinin ötesindeki güçlerin avı olmaktan öteye gidemiyorlar.
13:44
So how then do we reunite the two halves of the agora?
252
824866
2831
Peki o halde agoranın o iki yarısını tekrar nasıl birleştirebiliriz?
13:47
How do we democratize globalization?
253
827697
2240
Küreselleşmeyi nasıl demokratikleştirebiliriz?
13:49
And I'm not talking about the necessary reforms
254
829937
2569
Burada Birleşmiş Milletler ve G20'nin
13:52
of the United Nations or the G20.
255
832506
2654
gerekli reformlarından bahsetmiyorum.
13:55
I'm talking about, how do we secure the space,
256
835160
2481
Değerler meydanını, halkı ve
13:57
the demos, the platform of values,
257
837641
2501
alanı nasıl temin ederiz de
14:00
so that we can tap into all of your potential?
258
840142
5560
sizin potansiyelinizi açığa çıkartırız, ondan bahsediyorum.
14:05
Well, this is exactly where I think Europe fits in.
259
845702
3875
Yani, bu aslında tam olarak Avrupa'nın uyduğunu düşündüğüm yer.
14:09
Europe, despite its recent failures,
260
849577
2400
Yakın zamandaki başarısızlıklarına rağmen Avrupa
14:11
is the world's most successful cross-border peace experiment.
261
851977
4568
dünyanın en başarılı sınır ötesi barış deneyi.
14:16
So let's see if it can't be an experiment
262
856545
3247
Yani, yeni tür bir demokraside, küresel demokraside
14:19
in global democracy, a new kind of democracy.
263
859792
4180
bunun bir deney olamayacağını görelim.
14:23
Let's see if we can't design a European agora,
264
863972
3110
Sadece ürünler ve hizmetler için değil
14:27
not simply for products and services,
265
867082
2532
aynı zamanda vatandaşlarımız için
14:29
but for our citizens, where they can work together,
266
869614
3243
birlikte çalışıp düşünerek, birbirlerinden öğrenecekleri,
14:32
deliberate, learn from each other,
267
872857
1763
kültürlerarası alışveriş yapabilecekleri,
14:34
exchange between art and cultures,
268
874620
3216
özgün çözüm önerileri sunabilecekleri
14:37
where they can come up with creative solutions.
269
877836
3699
Avrupa agoraları tasarlayamadığımızı görelim.
14:41
Let's imagine that European citizens
270
881535
3170
Avrupa vatandaşlarının
14:44
actually have the power to vote directly
271
884705
2294
doğrudan Avrupa Cumhurbaşkanını
14:46
for a European president,
272
886999
3000
seçme gücü olduğunu veya
14:49
or citizen juries chosen by lottery
273
889999
3484
kritik ve tartışmalı meseleler üzerine düşünebilecek
14:53
which can deliberate on critical and controversial issues,
274
893483
4226
kura ile seçilen halk heyetlerini,
14:57
a European-wide referendum where our citizens,
275
897709
3168
vatandaşlarımızın kanun yapıcılar olarak gelecekteki antlaşmalar hakkında oy verdikleri
15:00
as the lawmakers, vote on future treaties.
276
900877
4402
Avrupa çapındaki referandumları hayal edelim.
15:05
And here's an idea:
277
905279
2480
Size bir fikir:
15:07
Why not have the first truly European citizens
278
907759
2924
Göçmenlerimize Yunan, Alman veya
15:10
by giving our immigrants,
279
910683
2020
İsveç vatandaşlığı değil de,
15:12
not Greek or German or Swedish citizenship,
280
912703
4112
Avrupa vatandaşlığı vererek neden gerçek manada
15:16
but a European citizenship?
281
916815
3623
ilk Avrupa vatandaşlığının önünü açmıyoruz?
15:20
And make sure we actually empower
282
920438
2887
Neden işsizlere başarı bursu vererek
15:23
the unemployed by giving them a voucher scholarship
283
923325
2779
Avrupa'da istedikleri yerde öğrenim görme imkanı elde etmelerini
15:26
where they can choose to study anywhere in Europe.
284
926104
3469
sağlayarak onların esasen güçlenmesini sağlamıyoruz?
15:29
Where our common identity is democracy,
285
929573
4481
Değil mi ki ortak kimliğimiz demokrasi ve
15:34
where our education is through participation,
286
934054
4964
eğitimimiz katılım esasına dayanıyor,
15:39
and where participation builds trust
287
939018
3473
katılım da dışlama ve yabancı düşmanlığını bitirip
15:42
and solidarity rather than exclusion and xenophobia.
288
942491
3971
güven ve dayanışmayı inşa ediyor.
15:46
Europe of and by the people,
289
946462
1662
Halkın yönettiği, halkın Avrupası,
15:48
a Europe, an experiment in deepening and widening
290
948124
4098
demokrasiyi sınırların ötesinde genişletip derinleştiren
15:52
democracy beyond borders.
291
952222
3016
deney, Avrupa.
15:55
Now, some might accuse me of being naive,
292
955238
3838
Şimdi bazıları beni, halkın gücüne ve irfanına inandığım için,
15:59
putting my faith in the power and the wisdom of the people.
293
959076
4871
saf olmakla suçlayabilir.
16:03
Well, after decades in politics, I am also a pragmatist.
294
963947
4769
Yani, senelerce siyasetten sonra tabi faydacıyım da.
16:08
Believe me, I have been,
295
968716
2556
İnanın, bugünün siyasi sisteminin bir parçasıydım,
16:11
I am, part of today's political system,
296
971272
3660
hala bir parçasıyım ve
16:14
and I know things must change.
297
974932
4637
bir şeylerin değişmek zorunda olduğunu biliyorum.
16:19
We must revive politics as the power to imagine,
298
979569
4288
Siyaseti; daha iyi bir dünyanın hayallerini kurma ve
16:23
reimagine, and redesign for a better world.
299
983857
5223
tasarlama gücü olarak yeniden canlandırmalıyız.
16:29
But I also know that this disruptive force of change
300
989080
2814
Ama bu muhalif değişim gücünü
16:31
won't be driven by the politics of today.
301
991894
3064
bugünün siyasetinin sevk etmeyeceğini de biliyorum.
16:34
The revival of democratic politics
302
994958
2296
Demokratik politikaların yeniden hayat bulması
16:37
will come from you, and I mean all of you.
303
997254
4420
sizden kaynaklanacak, siz derken hepinizi kastediyorum.
16:41
Everyone who participates in this global exchange of ideas,
304
1001674
3986
Bu küresel fikir alışverişine katılan herkes;
16:45
whether it's here in this room
305
1005660
1049
ister bu odada olsun
16:46
or just outside this room
306
1006709
2213
veya dışarıda olsun
16:48
or online or locally, where everybody lives,
307
1008922
3834
veya online ya da yerel olsun, insanın yaşadığı her yerde,
16:52
everyone who stands up to injustice and inequality,
308
1012756
3320
haksızlık ve eşitsizliğe karşı direnen herkes;
16:56
everybody who stands up to those who preach
309
1016076
2720
karşılıklı anlayıştan ziyade ırkçılığı,
16:58
racism rather than empathy,
310
1018796
2264
eleştirel düşünceden ziyade dogmayı,
17:01
dogma rather than critical thinking,
311
1021060
2816
demokrasiden ziyade teknokrasiyi savunanlara karşı
17:03
technocracy rather than democracy,
312
1023876
2316
direnen herkes;
17:06
everyone who stands up to the unchecked power,
313
1026192
2975
İster otoriter liderlere,
17:09
whether it's authoritarian leaders,
314
1029167
2121
ister varlıklarını vergi cennetlerinde saklayan plütokratlara
17:11
plutocrats hiding their assets in tax havens,
315
1031288
3436
ya da güçlü azınlığı koruyan güçlü lobilere karşı olsun,
17:14
or powerful lobbies protecting the powerful few.
316
1034724
3920
kontrolsüz güce karşı direnen herkes.
17:18
It is in their interest that all of us are idiots.
317
1038644
5433
Bizim idiot olmamız onların menfaatine.
17:24
Let's not be.
318
1044077
1486
Haydi olmayalım.
17:25
Thank you.
319
1045563
1240
Teşekkürler.
17:26
(Applause)
320
1046803
11910
(Alkışlar)
17:38
Bruno Giussani: You seem to describe a political leadership
321
1058713
1913
Bruno Giussani: Bir nevi hazırlıksız ve
17:40
that is kind of unprepared
322
1060626
2185
finansal piyasaların nazının mahkumu konumunda olan
17:42
and a prisoner of the whims of the financial markets,
323
1062811
2782
bir liderliği tasvir ettin.
17:45
and that scene in Brussels that you describe, to me,
324
1065593
2360
Bir vatandaş olarak, bana göre, Brüksel'deki
17:47
as a citizen, is terrifying.
325
1067953
2503
anlattığın o sahne korkunç.
17:50
Help us understand how you felt after the decision.
326
1070456
4299
Karardan sonra nasıl hissettiğini anlatabilir misin?
17:54
It was not a good decision, clearly,
327
1074755
1568
Açıkçası, iyi bir karar değildi,
17:56
but how do you feel after that, not as the prime minister,
328
1076323
2584
ama ondan sonra bir başbakan olarak değil de, George olarak
17:58
but as George?
329
1078907
2189
nasıl hissediyorsun?
18:01
George Papandreou: Well, obviously there were constraints
330
1081096
2542
George Papandreou: Yani, açıkçası bana ve diğerlerine
18:03
which didn't allow me or others to make
331
1083638
3926
istediğimiz türde kararlar almamıza imkan tanımayan
18:07
the types of decisions we would have wanted,
332
1087564
1440
engeller vardı ve
18:09
and obviously I had hoped that we would have the time
333
1089004
2765
açıkçası öncesinde, sorun belirtisi olan
18:11
to make the reforms which would have dealt
334
1091769
1707
bütçe açığını kesmek yerine bütçe açığını
18:13
with the deficit rather than trying to cut the deficit
335
1093476
2493
bizzat ele alacak reformlar yapmak için
18:15
which was the symptom of the problem.
336
1095969
1715
vaktimiz olur diye ummuştum.
18:17
And that hurt. That hurt because that, first of all,
337
1097684
2199
Bu acıttı. Bu canımızı yaktı çünkü ucu ilk önce,
18:19
hurt the younger generation, and not only,
338
1099883
3504
genç nesle dokunuyor. Hem de
18:23
many of them are demonstrating outside,
339
1103387
1937
sadece şu an çoğu dışarıda gösteri yapıyor diye değil,
18:25
but I think this is one of our problems.
340
1105324
1624
sorunlarımızdan birinin bu olduğunu düşündüğüm için.
18:26
When we face these crises, we have kept the potential,
341
1106948
5232
Bu tür krizlerle karşı karşıya kaldığımızda toplumumuzun
18:32
the huge potential of our society out of this process,
342
1112180
3135
büyük potansiyelini sürecin dışında bırakıyoruz ve
18:35
and we are closing in on ourselves in politics,
343
1115315
2824
kendimizi siyaset hapishanesinde mahkum ediyoruz.
18:38
and I think we need to change that, to really find
344
1118139
2746
Bence bunu değiştirip teknolojinin müthiş faydalarını,
18:40
new participatory ways using the great capabilities
345
1120885
4173
onunla da kalmayıp elimizdeki mükemmel zekaları da kullanarak
18:45
that now exist even in technology but not only in technology,
346
1125058
3150
yeni katılımcı yöntemler bulmamız gerekiyor.
18:48
the minds that we have, and I think we can find solutions
347
1128208
3141
Bence çok daha iyi çözümler
18:51
which are much better, but we have to be open.
348
1131349
1807
bulabiliriz, ama açık olmamız gerekiyor.
18:53
BG: You seem to suggest that the way forward
349
1133156
1660
BG: İleriye dönük daha fazla Avrupa
18:54
is more Europe, and that is not to be an easy discourse
350
1134816
3611
öneriyor gibisiniz. Bu şu anda bir çok Avrupa ülkesinde
18:58
right now in most European countries.
351
1138427
1723
kolay bir söylem olmasa gerek.
19:00
It's rather the other way -- more closed borders
352
1140150
3727
Yani tersi istikamette bir ilerleme var: Daha kapalı sınırlar,
19:03
and less cooperation and maybe even stepping out
353
1143877
2430
daha az işbirliği ve belki Avrupa yapısının
19:06
of some of the different parts of the European construction.
354
1146307
3705
farklı bölümlerinin bazılarında ayrılmalar bile olabilir.
19:10
How do you reconcile that?
355
1150012
1939
Bunları nasıl uzlaştırırsınız?
19:11
GP: Well, I think one of the worst things that happened
356
1151951
2429
GP: Yani, bu kriz süresince meydana gelen şeylerin
19:14
during this crisis is that we started a blame game.
357
1154380
2232
en kötüsü de suçlama oyununa başlamamızdı.
19:16
And the fundamental idea of Europe is that
358
1156612
3558
Avrupa'nın temel fikirlerinden biri de
19:20
we can cooperate beyond borders,
359
1160170
2106
sınırlar ötesinde işbirliği yapabilmemiz,
19:22
go beyond our conflicts and work together.
360
1162276
2301
tartışmaların ötesine geçip birlikte çalışabilmemizdir.
19:24
And the paradox is that, because we have this blame game,
361
1164577
5969
İkilem de şu ki biz bu suçlama oyununa başladığımızdan
19:30
we have less the potential to convince our citizens
362
1170546
3180
birlikte çalışmamız gerektiğine dair
19:33
that we should work together,
363
1173726
1711
vatandaşlarımızı ikna gücümüz azalıyor.
19:35
while now is the time when we really need
364
1175437
2073
Halbuki, güçlerimizi birleştirmeye gerçekten ihtiyaç
19:37
to bring our powers together.
365
1177510
1768
duyduğumuz zaman şu an.
19:39
Now, more Europe for me is not simply
366
1179278
2954
Şimdi, daha fazla Avrupa bana göre
19:42
giving more power to Brussels.
367
1182232
1455
Brüksel'e daha fazla güç vermek değil,
19:43
It is actually giving more power to the citizens of Europe,
368
1183687
3873
Avrupa vatandaşlarına daha fazla güç vermektir.
19:47
that is, really making Europe a project of the people.
369
1187560
3848
Avrupa'yı gerçek bir halk projesi yapacak olan da budur.
19:51
So that, I think, would be a way to answer
370
1191408
2568
Yani bence bu, toplumumuzdaki bazı korkuları
19:53
some of the fears that we have in our society.
371
1193976
2873
cevaplamanın bir yoludur.
19:56
BG: George, thank you for coming to TED.
372
1196849
1523
BG: George, TED'e geldiğin için teşekkürler.
19:58
GP: Thank you very much.BG: Thank you.(Applause)
373
1198372
3186
GP: Çok teşekkür ederim. BG: Ben teşekkür ederim. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7