What role does luck play in your life? | Barry Schwartz

179,578 views ・ 2020-10-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sara Ozturk Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
Hello, everybody.
0
13014
1287
Herkese merhaba.
00:14
I'm honored to be here to talk to you,
1
14325
4124
Burada olmaktan ve sizinle konuşmaktan onur duyuyorum.
00:18
and what I'm going to talk about today is luck and justice
2
18473
5183
Bugün size şans, adalet
00:23
and the relation between them.
3
23680
1922
ve aralarındaki ilişkiden bahsedeceğim.
00:26
Some years ago,
4
26373
1157
Birkaç yıl önce,
00:27
a former student of mine called me
5
27554
3398
eski bir öğrencim kızı hakkında konuşmak için beni aradı.
00:30
to talk about his daughter.
6
30976
2038
00:33
It turns out his daughter was a high school senior,
7
33038
2435
Kızı lise son sınıf öğrencisiymiş
00:35
was seriously interested in applying to Swarthmore,
8
35497
5024
ve benim ders verdiğim Swarthmore Üniversitesine
00:40
where I taught,
9
40545
1302
ciddi şekilde başvurmak istiyormuş.
00:41
and he wanted to get my sense of whether she would get in.
10
41871
5452
Kızının okula girip giremeyeceği hakkındaki düşüncelerimi öğrenmek istedi.
00:47
Swarthmore is an extremely hard school to get into.
11
47347
4334
Swarthmore, kazanması aşırı derecede zor bir okul.
00:51
So I said, "Well, tell me about her."
12
51705
2673
Bu yüzden "Bana ondan bahset." dedim.
00:54
And he told me about her,
13
54402
1733
Kızından bahsetti,
00:56
what her grades were like, her board scores,
14
56159
2547
notlarının nasıl olduğunu, puan tablolarını
00:58
her extracurricular activities.
15
58730
2636
müfredat dışında yaptığı aktiviteleri anlattı.
01:01
And she just sounded like a superstar,
16
61390
2056
Kızı kulağa bir süperstar, çok müthiş bir çocuk gibi geliyordu.
01:03
wonderful, wonderful kid.
17
63470
2110
01:06
So I said, "She sounds fabulous.
18
66119
2045
"Kulağa çok güzel geliyor,
01:08
She sounds like just the kind of student
19
68188
2662
tam da Swarthmore'un sahip olmak isteyeceği
01:10
that Swarthmore would love to have."
20
70874
3266
türden bir öğrenci gibi." dedim.
01:14
And so he said, "Well, does that mean that she'll get in?"
21
74164
3264
O da "Peki bu, okulu kazanabilir mi demek oluyor?" dedi.
01:18
And I said, "No.
22
78035
1999
Ben de "Hayır,
01:20
There just aren't enough spots in the Swarthmore class
23
80762
4280
Swarthmore'un sınıflarında iyi olan herkese yetecek kadar yer yok.
01:25
for everybody who's good.
24
85066
1691
01:26
There aren't enough spots at Harvard or Yale or Princeton or Stanford.
25
86781
3983
Harvard'da, Yale'de, Princeton'da ya da Stanford'da yeteri kadar yer yok.
01:30
There aren't enough spots at Google or Amazon or Apple.
26
90788
4468
Google'da, Amazon'da ya da Apple'da yeteri kadar yer yok.
01:35
There aren't enough spots at the TED Conference.
27
95280
4820
TED Konferansı'nda yeteri kadar yer yok.
01:40
There are an awful lot of good people,
28
100124
2216
Aşırı miktarda iyi insan var
01:42
and some of them are not going to make it."
29
102364
3114
ve bazıları başaramayacak." dedim.
01:46
So he said, "Well, what are we supposed to do?"
30
106621
2586
O da "Peki ne yapmamız gerekiyor?" dedi.
01:50
And I said, "That's a very good question."
31
110073
2883
"Bu çok güzel bir soru." dedim.
01:53
What are we supposed to do?
32
113833
2267
Ne yapmamız gerekiyor?
01:56
And I know what colleges and universities have done.
33
116124
4061
Yüksekokulların ve üniversitelerin ne yaptığını biliyorum.
02:00
In the interest of fairness,
34
120209
2937
Adil olmak adına yaptıkları şey
02:03
what they've done is they've kept ratcheting up the standards
35
123170
4943
standartları yükseltmeye devam etmekti
02:08
because it doesn't seem fair to admit less qualified people
36
128137
6093
çünkü az nitelikli insanları kabul edip daha iyi nitelikteki insanları reddetmek
02:14
and reject better qualified people,
37
134254
2587
adil görünmüyor
02:16
so you just keep raising the standards higher and higher
38
136865
4276
bu yüzden standartları giderek yükseltiyorsunuz,
02:21
until they're high enough that you can admit
39
141165
2229
ta ki yerleştirebileceğiniz sayıda insanı
02:23
only the number of students that you can fit.
40
143418
4266
kabul edebileceğiniz bir çıtaya yükselene kadar.
02:27
And this violates a lot of people's sense of what justice and fairness is.
41
147708
6478
Bu da birçok insanın hakkaniyetin ve adaletin ne olduğu algısını bozuyor.
02:34
People in American society have different opinions
42
154210
2978
Amerikan toplumundaki insanların,
02:37
about what it means to say that some sort of process is just,
43
157212
3783
bir sürecin adil olduğuna ilişkin farklı düşünceleri var.
02:41
but I think there's one thing that pretty much everyone agrees on,
44
161019
3794
Ama hemen hemen herkesin hemfikir olduğu bir şey var;
02:44
that in a just system, a fair system,
45
164837
3090
o da dürüst bir sistemde, adil bir sistemde
02:47
people get what they deserve.
46
167951
1895
insanların hak ettikleri şeyleri elde ettikleri.
02:50
And what I was telling my former student
47
170322
2672
Eski öğrencime dediğim şey,
02:53
is that when it comes to college admissions,
48
173018
4142
konu üniversiteye kabul edilme olduğunda
02:57
it just isn't true that people get what they deserve.
49
177184
4110
insanların hak ettikleri şeyleri elde ettikleri düşüncesinin doğru olmadığı.
03:01
Some people get what they deserve, and some people don't,
50
181318
3510
Bazı insanlar hak ettiklerini alıyor bazıları da alamıyor
03:04
and that's just the way it is.
51
184852
3150
ve durum bundan ibaret.
03:08
When you ratchet up requirements as colleges have done,
52
188026
3623
Üniversitelerin yaptığı gibi gereklilikleri artırdığınızda
03:11
what you do is you create a crazy competition
53
191673
3000
aslında liseli çocuklar arasında çılgın bir rekabet yaratıyorsunuz.
03:14
among high school kids,
54
194697
2365
03:17
because it's not adequate to be good,
55
197086
3298
Çünkü iyi olmak yeterli değil,
03:20
it's not adequate to be good enough,
56
200408
2003
yeterince iyi olmak yeterli değil.
03:22
you have to be better than everybody else who is also applying.
57
202435
3676
Başvuran herkesten daha iyi olmalısınız.
03:26
And what this has done,
58
206135
2167
Bu durumun yaptığı şey
03:28
or what this has contributed to,
59
208326
1782
ya da katkıda bulunduğu şey
03:30
is a kind of epidemic of anxiety and depression
60
210132
3548
gençlerimizi ezip geçen bir tür anksiyete ve depresyon salgını.
03:33
that is just crushing our teenagers.
61
213704
3434
03:37
We are wrecking a generation with this kind of competition.
62
217162
3329
Bu tarz bir rekabetle bir nesli yok ediyoruz.
03:40
As I was thinking about this,
63
220890
1770
Bunun hakkında düşünürken
03:42
it occurred to me there's a way to fix this problem.
64
222684
3059
bu problemi düzeltmek için bir yol aklıma geldi.
03:46
And here's what we could do:
65
226096
1781
İşte yapabileceğimiz şeyler:
03:49
when people apply to college,
66
229056
2517
İnsanlar üniversiteye başvurduğunda
03:51
we distinguish between the applicants who are good enough to be successful
67
231597
5884
adayları başarılı olacak kadar iyi olanlar ve başarılı olacak kadar
03:57
and the ones who aren't,
68
237505
1819
iyi olmayanlar olarak ayırıyoruz.
03:59
and we reject the ones who aren't good enough to be successful,
69
239348
3541
Başarılı olacak kadar iyi olmayanları reddediyoruz
04:02
and then we take all of the others, and we put their names in a hat,
70
242913
3733
ve sonra diğerlerinin adını bir şapkanın içine koyuyoruz.
04:06
and we just pick them out at random
71
246670
2292
Şapkadan rastgele seçiyoruz
04:08
and admit them.
72
248986
1935
ve onları kabul ediyoruz.
04:10
In other words, we do college admissions by lottery,
73
250945
3603
Başka bir deyişle üniversiteye kabul etmeyi piyangoyla belirliyoruz.
04:14
and maybe we do job offers at tech companies by lottery,
74
254572
5652
Belki de teknoloji şirketlerindeki iş tekliflerini de piyangoyla belirliyoruz
04:20
and -- perish the thought --
75
260248
1357
ve -ağzınızdan yel alsın-
04:21
maybe we even make decisions about who gets invited to talk at TED
76
261629
4395
belki TED'e konuşmak için kimin davet edileceği kararını bile
04:26
by lottery.
77
266048
1228
piyangoyla belirliyoruz.
04:27
Now, don't misunderstand me,
78
267672
2004
Beni yanlış anlamayın,
04:29
a lottery like this is not going to eliminate the injustice.
79
269700
4506
bunun gibi bir piyango adaletsizliği ortadan kaldırmayacak.
04:34
There will still be plenty of people who don't get what they deserve.
80
274230
4180
Hak ettiklerini elde edemeyen birçok insan olacak
04:38
But at least it's honest.
81
278434
2134
ama en azından bu dürüst bir yöntem.
04:40
It reveals the injustice for what it is instead of pretending otherwise,
82
280592
6146
Başka türlü davranmak yerine adaletsizliği olduğu gibi ortaya çıkarıyor
04:46
and it punctures the incredible pressure balloon
83
286762
3202
ve liseli çocuklarımızın şu an altında yaşadığı
04:49
that our high school kids are now living under.
84
289988
4182
inanılmaz baskı balonunu patlatıyor.
04:54
So why is it that this perfectly reasonable proposal,
85
294847
3826
Peki bu mükemmel biçimdeki makul öneri,
04:58
if I do say so myself,
86
298697
2195
eğer kendim söylersem,
05:00
doesn't get any serious discussion?
87
300916
2249
neden ciddi bir şekilde tartışılmıyor?
05:03
I think I know why.
88
303776
1439
Bence bunun sebebini biliyorum.
05:05
I think it's that we hate the idea
89
305663
2859
Hayattaki önemli şeylerin şans eseri ya da tesadüfen olabileceği,
05:08
that really important things in life might happen by luck or by chance,
90
308546
6546
hayatımızdaki önemli şeylerin kendi kontrolümüzde olmadığı
05:15
that really important things in our lives are not under our control.
91
315116
4578
düşüncesinden nefret etmemizden kaynaklanıyor.
05:19
I hate that idea.
92
319718
1409
Bu düşünceden nefret ediyorum.
05:21
It's not surprising that people hate that idea,
93
321151
3088
İnsanların da bu düşünceden nefret etmesi şaşırtıcı değil
05:24
but it simply is the way things are.
94
324263
3707
ama basitçe gidişat bu şekilde.
05:28
First of all, college admissions already is a lottery.
95
328759
4757
Öncelikle üniversiteye kabul edilmek zaten bir piyango.
05:33
It's just that the admissions officers pretend that it isn't.
96
333540
3562
Sadece kabul prosedürü memurları öyle değilmiş gibi davranıyor.
05:37
So let's be honest about it.
97
337126
2117
Bu yüzden bu konuda dürüst olalım.
05:39
And second,
98
339267
1449
İkinci olarak,
05:40
I think if we appreciated that it was a lottery,
99
340740
3389
bence eğer bir piyango olduğu için bunu takdir etseydik
05:44
it would also get us to acknowledge the importance of good fortune
100
344153
4422
neredeyse her birimizin hayatında olan şansın önemini
05:48
in almost every one of our lives.
101
348599
2340
kabul etmemizi sağlardı.
05:50
Take me.
102
350963
2456
Örnek olarak beni ele alalım.
05:53
Almost all the most significant events in my life have occurred,
103
353981
4707
Neredeyse hayatımda ortaya çıkan en önemli olaylar,
05:58
to a large degree,
104
358712
1200
büyük bir ölçüde,
05:59
as a result of good luck.
105
359936
1679
şans sonucunda oldu.
06:02
When I was in seventh grade, my family left New York
106
362779
3299
Ben 7. sınıftayken ailem New York'tan ayrıldı
06:06
and went to Westchester County.
107
366102
2417
ve Westchester County'ye taşındı.
06:08
Right at the beginning of school,
108
368543
1619
Okulun başlangıç zamanında
06:10
I met a lovely young girl who became my friend,
109
370186
3270
önce arkadaşım olan,
06:13
then she became my best friend,
110
373480
2393
sonra en yakın arkadaşım olan
06:15
then she became my girlfriend
111
375897
2892
sonra kız arkadaşım olan
06:18
and then she became my wife.
112
378813
2430
ve sonra eşim olan güzel bir genç kızla tanıştım.
06:21
Happily, she's been my wife now
113
381267
2062
Ne mutlu bize ki şu an 52 yıldır evliyiz.
06:23
for 52 years.
114
383353
2103
06:25
I had very little to do with this. This was a lucky accident.
115
385480
3777
Bu olayla çok az alakam var. Sadece şanslı bir tesadüftü.
06:30
I went off to college,
116
390056
1469
Üniversiteye gittim
06:31
and in my first semester, I signed up for a class in introduction to psychology.
117
391549
5460
ve ilk dönemimde psikolojiye giriş dersi aldım.
06:37
I didn't even know what psychology was,
118
397033
2096
Psikolojinin ne olduğunu bile bilmiyordum
06:39
but it fit into my schedule and it met requirements,
119
399153
2727
ama programıma uyduğu ve gereklilikleri karşıladığı için
06:41
so I took it.
120
401904
1175
dersi aldım.
06:43
And by luck, the class was taught
121
403103
2326
Şans eseri, bu dersi
06:45
by a superstar introductory psychology teacher, a legend.
122
405453
4762
süper star, efsane bir psikoloji öğretmeni veriyordu.
06:50
Because of that, I became a psychology major.
123
410767
3245
Bunun sayesinde psikoloji öğrencisi oldum.
06:54
Went off to graduate school.
124
414036
1825
Lisansüstü eğitime başladım,
06:55
I was finishing up.
125
415885
1880
bitirmek üzereydim.
06:57
A friend of mine who taught at Swarthmore decided
126
417789
2757
Swarthmore'da ders veren bir arkadaşım
07:00
he didn't want to be a professor anymore,
127
420570
2803
artık öğretim üyesi olmak istemediğine karar verdi
07:03
and so he quit to go to medical school.
128
423397
3092
ve tıp fakültesine gitmek için Swarthmore'dan ayrıldı.
07:07
The job that he occupied opened up,
129
427072
2558
Onun yaptığı iş için kadro açıldı,
07:09
I applied for it, I got it,
130
429654
2776
başvurdum ve işi aldım.
07:12
the only job I've ever applied for.
131
432454
2497
O zamana kadar başvurduğum tek iş buydu.
07:14
I spent 45 years teaching at Swarthmore,
132
434975
3403
Kariyerimin şekillenmesinde büyük bir etkisi olan bir kurumda,
07:18
an institution that had an enormous impact on the shape that my career took.
133
438402
4410
Swartmore'da ders vererek 45 yılımı geçirdim.
07:22
And to just give one last example,
134
442836
2043
Son bir örnek vereyim,
07:24
I was giving a talk about some of my work in New York,
135
444903
3813
New York'ta birkaç çalışmam hakkında konuşma yapıyordum
07:28
and there was somebody in the audience who came up to me after my talk.
136
448740
4073
ve dinleyicilerden biri konuşmamdan sonra yanıma geldi.
07:32
He introduced himself.
137
452837
1392
Kendini tanıttı,
07:34
He said, "My name is Chris.
138
454253
1625
"Benim ismim Chris,
07:35
Would you like to give a talk at TED?"
139
455902
2310
TED'de bir konuşma yapmak ister miydiniz?" diye sordu.
07:39
And my response was, "What's TED?"
140
459370
2724
"TED ne?" diye cevapladım.
07:43
Well, I mean, he told me,
141
463090
2266
Bana anlattı
07:45
and TED then wasn't what it is now.
142
465380
3958
ve TED o zamanlar şu an olduğu gibi bir şey değildi.
07:49
But in the intervening years,
143
469362
1463
Ama aradan geçen yıllar içinde
07:50
the talks I've given at TED have been watched
144
470849
2300
TED'de yaptığım konuşmalar 20 milyonu aşkın kişi tarafından izlendi.
07:53
by more than 20 million people.
145
473173
2583
07:56
So the conclusion is, I'm a lucky man.
146
476278
2435
Sonuç olarak ben şanslı bir adamım.
07:58
I'm lucky about my marriage.
147
478737
1796
Evliliğim konusunda şanslıyım,
08:00
I'm lucky about my education.
148
480557
1694
eğitimim konusunda şanslıyım,
08:02
I'm lucky about my career.
149
482275
2128
kariyerim konusunda şanslıyım.
08:04
And I'm lucky to have had a platform and a voice at something like TED.
150
484427
6094
TED gibi bir platformda söz sahibi olduğum için şanslıyım.
08:10
Did I deserve the success I've had?
151
490545
2128
Sahip olduğum başarıyı hak ettim mi?
08:12
Sure I deserve that success,
152
492697
1785
Tabii ki bu başarıyı hak ettim
08:14
just as you probably deserve your success.
153
494506
2812
tıpkı sizin de başarılarınızı hak ettiğiniz gibi.
08:17
But lots of people also deserve successes like ours
154
497342
5415
Ama buna sahip olmayan birçok insan da
08:22
who haven't had it.
155
502781
1937
bizimkiler gibi başarıları hak ediyor.
08:25
So do people get what they deserve?
156
505620
2656
Peki insanlar hak ettiklerini elde edebiliyor mu?
08:28
Is society just?
157
508300
2010
Toplum adil mi?
08:31
Of course not.
158
511042
1712
Tabii ki hayır.
08:32
Working hard and playing by the rules is just no guarantee of anything.
159
512778
6016
Çok çalışmak ve kurallara göre oynamak hiçbir şeyin garantisi değil.
08:38
If we appreciate the inevitability of this kind of injustice
160
518818
4300
Bu tarz bir adaletsizliğin çaresizliğini
08:43
and the centrality of good fortune,
161
523142
2576
ve şansın merkeziyetini takdir edersek
08:45
we might ask ourselves
162
525742
2429
kendimize pandeminin bu zamanında
08:48
what responsibilities do we have
163
528195
2056
kahraman olarak övdüğümüz kişilere karşı
08:50
to the people we are now celebrating as heroes in this time of the pandemic
164
530275
5781
nasıl sorumluluklarımız olduğunu,
08:56
when a serious illness befalls their family
165
536080
3511
ailelerinin başına ciddi bir hastalık geldiğinde
08:59
to make sure that they remain whole and their lives aren't ruined
166
539615
3978
sağlıklarının yerinde olduğuna ve hayatlarının hastalıkla mücadelenin
09:03
by the cost of dealing with the illness?
167
543617
4024
bedellerinden dolayı mahvolmadığına nasıl emin olabiliriz diye sorabiliriz.
09:07
What do we owe people who struggle,
168
547665
3801
Mücadele eden, çok çalışan
09:11
work hard and are less lucky than we are?
169
551490
3377
ve bizden daha az şanslı insanlara ne borçluyuz?
09:15
About a half century ago,
170
555507
2134
Yaklaşık yarım asır önce,
09:17
the philosopher John Rawls wrote a book called "A Theory of Justice,"
171
557665
3857
filozof John Rawls "Bir Adalet Teorisi" adında bir kitap yazdı
09:21
and in that book, he introduced a concept that he called "the veil of ignorance."
172
561546
5262
ve o kitapta "cehalet örtüsü" adını verdiği bir kavram tanıttı.
09:26
The question he posed was:
173
566832
1590
Sorduğu soru şuydu:
09:28
If you didn't know what your position in society was going to be,
174
568446
5680
"Eğer bir toplumda pozisyonunuzun ne olacağını bilmeseydiniz
09:34
what kind of a society would you want to create?
175
574150
4016
nasıl bir toplum yaratmak isterdiniz?"
09:38
And what he suggested
176
578190
1708
Önerdiği şey ise şuydu:
09:39
is that when we don't know whether we're going to enter society
177
579922
3073
Topluma en aşağıda mı yoksa en yukarıda mı
09:43
at the top or at the bottom,
178
583019
1819
katılacağımızı bilmediğimizde
09:44
what we want is a society that is pretty damn equal,
179
584862
3798
istediğimiz şey oldukça eşit bir toplum olur.
09:48
so that even the unlucky
180
588684
1846
Böylece şanssızlar bile
09:50
will be able to live decent, meaningful and satisfying lives.
181
590554
4779
düzgün, anlamlı ve tatmin edici bir hayat yaşayabilirler.
09:55
So bring this back, all of you lucky, successful people, to your communities,
182
595357
5981
Bu yüzden bütün şanslı, başarılı insanlar, bunu toplumunuza geri getirin
10:01
and do what you can to make sure that we honor and take care of
183
601362
6978
ve başarıyı bizim kadar hak eden ama bizim kadar şanslı olmayan
10:08
people who are just as deserving of success as we are,
184
608364
4005
insanları onurlandırdığımızdan ve onlarla ilgilendiğimizden
10:12
but just not as lucky.
185
612393
1876
emin olmak için ne yapabiliyorsanız yapın.
10:14
Thank you.
186
614293
1414
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7