Want to be more creative? Go for a walk | Marily Oppezzo

Çeviri: Gülsüm Öztürk Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

The creative process -- you know this --

Yaratıcı süreç --biliyorsunuz--

from the first idea to the final product,

ilk fikirden son neticeye kadar

is a long process.

uzun bir süreçtir.

It's super-iterative, lots of refinement,

Müthiş tekrar, çok fazla düzeltme,

blood, sweat, tears and years.

kan, ter, gözyaşı ve yıllar alır.

And we're not saying you're going to go out for a walk

Şunu söylemiyoruz; yürüyüşe çıkacaksınız

and come back with the Sistine Chapel in your left hand.

ve sol elinizde Sistina Şapel'i ile geri geleceksiniz.

So what frame of the creative process did we focus on?

O hâlde biz, yaratıcı sürecin hangi karesine odaklandık?

Just this first part.

Sadece bu ilk kısmına.

Just brainstorming, coming up with a new idea.

Sadece beyin fırtınasına, yeni bir fikir ortaya atmaya.

We actually ran four studies with a variety of people.

Aslında farklı insanlarla dört çalışma yürüttük.

You were either walking indoors or outdoors.

Ya içerde ya da dışarda yürüyorlardı.

And all of these studies found the same conclusion.

Ve tüm bu çalışmalar aynı sonuca ulaştı.

I'm only going to tell you about one of them today.

Bugün size onlardan birinden bahsedeceğim.

One of the tests we used for creativity was alternate uses.

Yaratıcılık için kullandığımız testlerden biri alternatif kullanımlar idi.

In this test, you have four minutes.

Bu testte, dört dakikanız var.

Your job is to come up with as many other ways to use common everyday objects

İşiniz, düşünebileceğiniz kadar çok günlük nesneyi kullanmanın

pek çok başka yolunu bulmak.

as you can think of.

So, for example, what else would you do with a key,

Örneğin, bir anahtarla bir kilidi açmaktan başka

other than to use it for opening up a lock?

ne yapabilirsiniz?

Clearly, you could use it as a third eyeball for a giraffe, right?

Açıkçası, zürafa için üçüncü bir göz küresi olarak kullanabilirsiniz, değil mi?

Maybe. That's sort of interesting, kind of new. But is it creative?

Belki. Bu ilginç ve bir anlamda yeni. Ama yaratıcı mı?

So people came up with as many ideas as they could,

İnsanlar yapabilecekleri pek çok fikir ürettiler

and we had to decide:

ve karar vermek zorundaydık:

Is this creative or not?

Bu yaratıcı mı değil mi?

The definition of creativity that a lot of people go with

Pek çok insanın bildiği yaratıcılık tanımı

is "appropriate novelty."

"uygun özgünlük" tür.

For something to be appropriate, it has to be realistic,

Bir şeyin uygun olması için, gerçekçi olması gerekir,

so unfortunately, you can't use a key as an eyeball.

bu yüzden ne yazık ki, bir anahtarı göz küresi olarak kullanamazsınız.

Boo!

Boo!

But "novel," the second thing, is that nobody had to have said it.

Ancak "özgün", ikinci şey, kimse bahsetmedi bile.

So for us, it had to be appropriate first,

Bizim için, önce uygun,

and then for novelty,

sonra özgün olmalıydı,

nobody else in the entire population that we surveyed could have said it.

anket yaptığımız tüm popülasyonda kimse bunu söyleyemedi.

So you might think you could use a key to scratch somebody's car,

Belki anahtarı birinin arabasını çizmek için kullanabileceğinizi düşünebilirsiniz

but if somebody else said that, you didn't get credit for it.

ama eğer bunu başkası söylediyse, takdir edilmezdiniz.

Neither of you did.

Hiçbiriniz bunu yapmadı.

However, only one person said this:

Ancak, tek bir kişi şunu söyledi:

"If you were dying and it were a murder mystery,

"Eğer ölüyorsanız ve bu gizemli bir cinayetse

and you had to carve the name of the murderer into the ground

ve katilin adını son sözleriniz olarak

with your dying words."

yere kazımak zorundaysanız."

One person said this.

Bir kişi bunu söyledi.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And it's a creative idea, because it's appropriate and it's novel.

Ve bu bir yaratıcı fikir, çünkü uygun ve özgün.

You either did this test and came up with ideas while you were seated

Siz bu testi yaptınız ve belki ya oturduğunuz yerden

or while you were walking on a treadmill.

ya da koşu bandında yürürken fikirler ürettiniz.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

They did the test twice, with different objects.

Testi, farklı nesnelerle iki kez yaptılar.

Three groups: the first group sat first

Üç grupta, birinci grup önce oturdu

and then sat again for the second test.

ve ikinci testte de oturdu.

The second group sat first

İkinci grup önce oturdu

and then did the second test while walking on a treadmill.

ve ikinci testi koşu bandında yürürken yaptılar.

The third group -- and this is interesting --

Üçüncü grup -- bu ilginç --

they walked on the treadmill first, and then they sat.

önce koşu bandında yürüdü ve sonra oturdu.

OK, so the two groups that sat together for the first test,

Birinci testte oturan iki grup,

they looked pretty similar to each other,

birbirlerine çok benziyorlardı

and they averaged about 20 creative ideas per person.

ve ortalama her bir kişi 20 yaratıcı fikir üretti.

The group that was walking on the treadmill

Koşu bandında yürüyen grup

did almost twice as well.

iki kez yaptı.

And they were just walking on a treadmill in a windowless room.

Ve sadece yürüyorlardı, penceresiz bir odada bir koşu bandında.

Remember, they took the test twice.

Unutmayın, testi iki kez aldılar.

The people who sat twice for that second test didn't get any better;

İkinci testte iki kez oturan kişiler iyi yapamadılar;

practice didn't help.

pratik işe yaramadı.

But these same people who were sitting and then went on the treadmill

Ancak oturan ve sonra koşu bandına yönelen bu aynı kişiler,

got a boost from walking.

yürüyüşten destek aldılar.

Here's the interesting thing.

İşte bu ilginç.

The people who were walking on the treadmill

Koşu bandında yürümekte olan insanlarda

still had a residue effect of the walking,

hâlâ yürümenin kalıntı etkisi vardı

and they were still creative afterwards.

ve sonrasında hâlâ yaratıcıydılar.

So the implication of this is that you should go for a walk

Öyleyse bundan çıkarılan sonuç, büyük bir toplantıdan önce

before your next big meeting and just start brainstorming right away.

yürüyüşe çıkmanız ve hemen beyin fırtınasına başlamanız.

We have five tips for you

Size beş tavsiyemiz var

that will help make this the best effect possible.

ki bunlar durumu daha etkili kılmanıza yardım edecek.

First, you want to pick a problem or a topic to brainstorm.

İlk olarak, beyin fırtınası için bir sorun veya konu seçin.

So, this is not the shower effect,

Bu duş etkisi değil,

when you're in the shower and all of a sudden,

duştayken aniden şampuan şişesinden

a new idea pops out of the shampoo bottle.

yeni bir fikir çıkıversin.

This is something you're thinking about ahead of time.

Bu şimdiden düşündüğünüz bir şey.

They're intentionally thinking about brainstorming a different perspective

Onlar yürürken, farklı bir bakış açısı hakkında beyin fırtınası yapmayı

on the walk.

isteyerek düşünüyorlar.

Secondly -- I get asked this a lot:

İkinci olarak -- Bu bana çok soruluyor:

Is this OK while running?

Koşarken de olur mu?

Well, the answer for me is that if I were running,

Bana göre bunun cevabı, eğer ben koşsaydım,

the only new idea I would have would be to stop running, so ...

bulacağım tek yeni fikir, koşmayı bırakmak olurdu...

(Laughter)

(Gülüşmeler)

But if running for you is a comfortable pace, good.

Ama size göre koşmak, rahat bir hız ise, tamam.

It turns out, whatever physical activity is not taking a lot of attention.

Hangi fiziksel aktivite çok dikkat çekmiyorsa.

So just walking at a comfortable pace is a good choice.

Öyleyse, rahat bir hızda yürümek iyi bir seçim.

Also, you want to come up with as many ideas as you can.

Ayrıca, bulabileceğiniz kadar çok fikir bulmak istiyorsunuz.

One key of creativity is to not lock on that first idea.

Yaratıcılığın bir anahtarı, birinci fikre kilitlenmemek.

Keep going.

Devam edin.

Keep coming up with new ones, until you pick one or two to pursue.

Yeni fikirler bulmaya devam edin, ta ki bir ya da iki tanesini seçene kadar.

You might worry that you don't want to write them down,

Onları yazmadığınız için endişelenebilirsiniz,

because what if you forget them?

çünkü unutursunuz diye.

So the idea here is to speak them.

Buradaki fikir, onları seslendirin.

Everybody was speaking their new ideas.

Herkes kendi yeni fikrini seslendiriyor.

So you can put your headphones on and record through your phone

Kulaklıklarınızı takın ve konuştuklarınızı telefonunuza kaydedin

and then just pretend you're having a creative conversation, right?

ve yaratıcı bir konuşma yapıyormuşsunuz gibi davranın.

Because the act of writing your idea down is already a filter.

Çünkü fikrinizi bir yere yazmanız zaten bir filtredir.

You're going to be like, "Is this good enough to write down?"

Şöyle düşüneceksiniz: "Bu yazmaya değecek kadar iyi mi?"

And then you write it down.

Sonra yazacaksınız.

So just speak as many as you can, record them and think about them later.

Mümkün olduğu kadar çok konuşun, onları kaydedin ve sonra üzerinde düşünün.

And finally: don't do this forever. Right?

Ve son olarak: bunu ebediyen yapmayacaksınız, değil mi?

If you're on the walk and that idea's not coming to you,

Eğer yürürken aklınıza bir fikir gelmiyorsa,

come back to it later at another time.

daha sonra tekrar deneyin.

I think we're coming up on a break right now,

Sanırım şimdi ara verme zamanı geliyor,

so I have an idea:

bir fikrim var:

Why don't you grab a leash

Neden bir tasmayı elinize alıp

and take your thoughts for a walk?

düşüncelerinizi yürüyüşe çıkarmıyorsunuz?

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)