Brian Goldman: Doctors make mistakes. Can we talk about that?

Brian Goldman: Doktorlar hata yaparlar. Peki bizim bu konuyu konuşabilmemiz mümkün mü?

386,956 views

2012-01-25 ・ TED


New videos

Brian Goldman: Doctors make mistakes. Can we talk about that?

Brian Goldman: Doktorlar hata yaparlar. Peki bizim bu konuyu konuşabilmemiz mümkün mü?

386,956 views ・ 2012-01-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Oguz Tanridag Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
I think we have to do something
0
15260
1976
Sanırım tıp kültürünün değişmesi gerekli bir yanıyla
00:17
about a piece of the culture of medicine that has to change.
1
17260
2976
ilgili bir şeyler yapmamız gerekiyor.
00:20
And I think it starts with one physician, and that's me.
2
20260
2976
Ve sanırım bunun bir doktordan başlaması gerekiyor ve o da benim.
00:23
And maybe I've been around long enough
3
23260
1976
Ve bunu yaparken, belki de uzun süredir
00:25
that I can afford to give away some of my false prestige
4
25260
2667
bu işle uğraştığım için, sahip olduğum prestijin
00:27
to be able to do that.
5
27951
1285
hatalarımla ilişkili bölümünden feragat edebilirim.
00:29
Before I actually begin the meat of my talk,
6
29260
2096
Konuşmamın ana konusuna başlamadan önce,
00:31
let's begin with a bit of baseball.
7
31380
1856
gelin bir parça beyzbolla başlayalım.
00:33
Hey, why not?
8
33260
1976
Neden olmasın ki ?
00:35
We're near the end, we're getting close to the World Series.
9
35260
2976
Sezonun neredeyse sonundayız, finallere yaklaşıyoruz.
00:38
We all love baseball, don't we?
10
38260
2976
Hepimiz beyzbolu seviyoruz, öyle değil mi?
00:41
(Laughter)
11
41260
1976
(Gülüşmeler)
00:43
Baseball is filled with some amazing statistics.
12
43260
2976
Beyzbolla ilgili olarak bir takım çarpıcı istatistiklere sahibiz.
00:46
And there's hundreds of them.
13
46260
2976
Ve bunlardan yüzlerce var.
00:49
"Moneyball" is about to come out, and it's all about statistics
14
49260
3000
"Moneyball" isimli bir kitap çıkmak üzere istatistiklerle
00:52
and using statistics to build a great baseball team.
15
52284
2477
ve çok iyi bir beyzbol takımı kurmakla ilgili.
00:54
I'm going to focus on one stat
16
54785
2451
Bir statististik üzerinde yoğunlaşacağım
00:57
that I hope a lot of you have heard of.
17
57260
1976
ki bir çoğunuzun bunu duyduğunu umuyorum.
00:59
It's called batting average.
18
59260
1976
Buna vurma ortalaması deniyor.
01:01
So we talk about a 300, a batter who bats 300.
19
61260
2976
Mesela 300'den bahsederiz, oyuncunun 300 vurmasından.
01:04
That means that ballplayer batted safely, hit safely
20
64260
3976
Bunun anlamı oyuncunun vuruşlar sırasında
01:08
three times out of 10 at bats.
21
68260
2976
onda üç isabet göstermesidir.
01:11
That means hit the ball into the outfield,
22
71260
2000
Yani sahanın en uzak bölgelerine
01:13
it dropped, it didn't get caught,
23
73284
1952
topun diğerleri tarafından yakalanmadan düşmesi
01:15
and whoever tried to throw it to first base didn't get there in time
24
75260
3239
ve başlangıç noktasına zamanında gönderilememesidir
01:18
and the runner was safe.
25
78523
1713
ve topa vuran oyuncunun toptan önce başlangıç noktasına ulaşmasıdır.
01:20
Three times out of 10.
26
80260
2976
10 vuruşta üç defa.
01:23
Do you know what they call a 300 hitter
27
83260
2976
Amerikan beyzbol liginde
01:26
in Major League Baseball?
28
86260
1976
300 vurana ne dendiğini biliyor musunuz?
01:28
Good, really good,
29
88260
2976
İyi, gerçekten iyi deniyor.
01:31
maybe an all-star.
30
91260
2976
Hatta bir yıldız.
01:34
Do you know what they call
31
94260
1976
Peki 400 vuran birine
01:36
a 400 baseball hitter?
32
96260
1976
ne dendiğini biliyor musunuz?
01:38
That's somebody who hit, by the way,
33
98260
1976
Bu arada bu da her 10 atışta
01:40
four times safely out of every 10.
34
100260
1976
4 kez amaca ulaşmak demektir.
01:42
Legendary --
35
102260
2976
Efsanevi--
01:45
as in Ted Williams legendary --
36
105260
1976
Normal sezonda 400'den fazla vuran
01:47
the last Major League Baseball player
37
107260
1976
en son Amerikan beyzbol ligi
01:49
to hit over 400 during a regular season.
38
109260
2976
oyuncusu Ted Williams gibi efsanevi.
01:52
Now let's take this back into my world of medicine
39
112260
2334
Şimdi gelin benim kendimi çok daha fazla rahat
01:54
where I'm a lot more comfortable,
40
114618
1618
ya da size yapacağım konuşmayı düşündüğünüzde
01:56
or perhaps a bit less comfortable
41
116260
1976
birazcık daha az rahat hissedeceğim
01:58
after what I'm going to talk to you about.
42
118260
2976
tıp dünyama geri dönelim.
02:01
Suppose you have appendicitis
43
121260
1976
Apandisit olduğunuzu farzedin
02:03
and you're referred to a surgeon
44
123260
1976
ve bir cerraha yönlendirildiniz,
02:05
who's batting 400 on appendectomies.
45
125260
1976
apendektomi üzerine 400 hedef atışı yapan bir cerraha.
02:07
(Laughter)
46
127260
2976
( Gülüşmeler)
02:10
Somehow this isn't working out, is it?
47
130260
2976
Garip bir şekilde, bunu kabul etmenin mümkünü yok, değil mi?
02:13
Now suppose you live
48
133260
1976
Şimdi kuş uçmaz kervan geçmez
02:15
in a certain part of a certain remote place
49
135260
2976
bir yerde yaşadığınızı düşünün
02:18
and you have a loved one
50
138260
1976
ve sizinle birlikte yaşayan sevdiğinizin
02:20
who has blockages in two coronary arteries
51
140260
2976
iki koroner arterinde tıkanma var
02:23
and your family doctor refers that loved one to a cardiologist
52
143260
2976
ve aile doktorunuz sevdiğiniz kişi için anjiyoplasti
02:26
who's batting 200 on angioplasties.
53
146260
3976
üzerine 200 vuruşu olan bir kardiyolog öneriyor.
02:30
But, but, you know what?
54
150260
1976
Fakat ne oluyor biliyor musunuz?
02:32
She's doing a lot better this year. She's on the comeback trail.
55
152260
1976
O bu yıl çok daha iyisini yapıyor. Kendisini toparlıyor.
02:34
And she's hitting a 257.
56
154260
2976
Ve 257 vuruş yapıyor.
02:37
Somehow this isn't working.
57
157260
1976
Garip bir şekilde bu da işe yaramıyor.
02:39
But I'm going to ask you a question.
58
159260
1976
Ama ben size bir soru soracağım.
02:41
What do you think a batting average
59
161260
1976
Bir kalp cerrahının ya da yüksek hemşirenin
02:43
for a cardiac surgeon or a nurse practitioner
60
163260
2143
ya da bir ortopedistin,
02:45
or an orthopedic surgeon,
61
165427
1809
bir jinekoloğun, bir acil servis uzmanının
02:47
an OBGYN, a paramedic
62
167260
1976
başarı ortalaması hakkında
02:49
is supposed to be?
63
169260
2976
ne düşünüyorsunuz?
02:52
1,000, very good.
64
172260
2976
1000, çok güzel.
02:55
Now truth of the matter is,
65
175260
1976
Şimdi gerçek olan şu ki
02:57
nobody knows in all of medicine
66
177260
1976
tıbbın tümü içinde hiç kimse
02:59
what a good surgeon
67
179260
1976
iyi bir cerrahın
03:01
or physician or paramedic
68
181260
1976
ya da dahiliyecinin ya da acil personelinin
03:03
is supposed to bat.
69
183260
1976
başarılı sayılması için gerekli olan ortalamayı bilmez.
03:05
What we do though is we send each one of them, including myself,
70
185260
1976
Bizim yaptığımız ise ben de dahil olmak üzere
03:07
out into the world
71
187260
1976
herbirini dış dünyaya hayranlıkla yollayıp
03:09
with the admonition, be perfect.
72
189260
1976
mükemmel olmasını istememizdir.
03:11
Never ever, ever make a mistake,
73
191260
1976
Asla, asla hiç bir zaman hata yapma,
03:13
but you worry about the details, about how that's going to happen.
74
193260
3143
fakat detaylara, onun nasıl olabileceğine dair kafa yor.
03:16
And that was the message that I absorbed
75
196427
1976
Ve ben tıp fakültesindeyken
03:18
when I was in med school.
76
198427
1809
aldığım mesaj buydu.
03:20
I was an obsessive compulsive student.
77
200260
2976
Obsesif kompülsif bir öğrenciydim.
03:23
In high school, a classmate once said
78
203260
2976
Lisedeyken, bir sınıf arkadaşım bir keresinde
03:26
that Brian Goldman would study for a blood test.
79
206260
2286
Brian Goldman'ın kan tahlili üzerinde çalışabileceğini söylemişti.
03:28
(Laughter)
80
208570
2666
(Gülüşmeler)
03:31
And so I did.
81
211260
1976
Ve yaptığım da bu oldu.
03:33
And I studied in my little garret
82
213260
1976
Buradan çok uzak olmayan
03:35
at the nurses' residence at Toronto General Hospital,
83
215260
2524
Toronto Devlet Hastanesinin hemşire
03:37
not far from here.
84
217808
1428
binasının tepesindeki ufak bir odada çalıştım.
03:39
And I memorized everything.
85
219260
1976
Ve her şeyi ezberledim.
03:41
I memorized in my anatomy class
86
221260
1976
Anatomi derslerimde ayırıcı tanıları belirsiz ve ortak
03:43
the origins and exertions of every muscle,
87
223260
2000
her kasın başlangıç ve çıkışlarını,
03:45
every branch of every artery that came off the aorta,
88
225284
2952
aortadan çıkan her damarı ve dallarını
03:48
differential diagnoses obscure and common.
89
228260
2976
ezberledim.
03:51
I even knew the differential diagnosis
90
231260
1976
Hatta renal tübüler asidozisin nasıl
03:53
in how to classify renal tubular acidosis.
91
233260
2000
sınıflandırılacağını ve ayırıcı tanısını bile öğrendim.
03:55
And all the while,
92
235284
1952
Ve bunlarla birlikte,
03:57
I was amassing more and more knowledge.
93
237260
1976
daha daha fazla bilgiyi öğreniyordum.
03:59
And I did well, I graduated with honors,
94
239260
1976
Ve başarılı oldum, mükemmel derecelerle
04:01
cum laude.
95
241260
1976
mezun oldum.
04:03
And I came out of medical school
96
243260
2976
Tıp fakültesini bitirdiğimde
04:06
with the impression
97
246260
1976
öyle bir izlenime sahiptim ki
04:08
that if I memorized everything and knew everything,
98
248260
2429
eğer ben her şeyi
04:10
or as much as possible,
99
250713
1523
mümkün olduğunca fazla
04:12
as close to everything as possible,
100
252260
1976
ve yeterli öğrendiysem bu beni
04:14
that it would immunize me against making mistakes.
101
254260
2976
hata yapmaya karşı bağışık kılacaktı.
04:17
And it worked
102
257260
1976
Ve bu bir süreliğine,
04:19
for a while,
103
259260
2976
doğruymuş gibi gitti.
04:22
until I met Mrs. Drucker.
104
262260
2976
Bayan Drucker'ı tanıyana kadar.
04:25
I was a resident at a teaching hospital here in Toronto
105
265260
1976
Burada Toronto Eğitim Hastanesinde asistandım
04:27
when Mrs. Drucker was brought to the emergency department
106
267260
2976
bayan Drucker çalışmakta olduğum
04:30
of the hospital where I was working.
107
270260
1976
hastanenin acil servisine getirilmişti.
04:32
At the time I was assigned to the cardiology service
108
272260
2476
O zamanlar rotasyonumu
04:34
on a cardiology rotation.
109
274760
1476
yapmak üzere kardiyoloji servisindeydim.
04:36
And it was my job,
110
276260
1976
Ve benim görevim,
04:38
when the emergency staff called for a cardiology consult,
111
278260
2715
acil servisten kardiyoloji konsültasyonu istendiğinde,
04:40
to see that patient in emerg.
112
280999
2237
orada hastayı görmek
04:43
and to report back to my attending.
113
283260
1976
ve kıdemlime bunu rapor etmekti.
04:45
And I saw Mrs. Drucker, and she was breathless.
114
285260
2976
Ve bayan Drucker'ı gördüm, ve solunumu yoktu.
04:48
And when I listened to her, she was making a wheezy sound.
115
288260
2976
Ve onu dinlediğim zaman ondan hırıltılı bir ses geliyordu.
04:51
And when I listened to her chest with a stethoscope,
116
291260
1976
Ve onun göğsünü stetoskopla dinlediğim zaman
04:53
I could hear crackly sounds on both sides
117
293260
1976
Her iki yanda çıtırtılı bir ses duyabildim ki
04:55
that told me that she was in congestive heart failure.
118
295260
2976
bu bana konjestif kalp yetmezliği olduğunu düşündürdü.
04:58
This is a condition in which the heart fails,
119
298260
2976
Bu durumda yetmezlik nedeniyle kalp
05:01
and instead of being able to pump all the blood forward,
120
301260
1976
çevreye kanı tümüyle pompalayamaz ve
05:03
some of the blood backs up into the lung, the lungs fill up with blood,
121
303260
2976
bir miktar kan akciğere geri kaçar ve akciğerler kanla dolar
05:06
and that's why you have shortness of breath.
122
306260
2096
ve bu nedenle solunum yetmezliğine sahip olursunuz.
05:08
And that wasn't a difficult diagnosis to make.
123
308380
2856
Ve bunun tanısını koymak zor değildir.
05:11
I made it and I set to work treating her.
124
311260
2976
Tanıyı koydum ve tedavisi için plan yaptım.
05:14
I gave her aspirin. I gave her medications to relieve the strain on her heart.
125
314260
2976
Ona aspirin verdim. Solunum güçlüğünü azaltmak için ona ilaçlar verdim.
05:17
I gave her medications that we call diuretics, water pills,
126
317260
2976
Biriken sıvının atılması için diüretik denilen
05:20
to get her to pee out the access fluid.
127
320260
2976
sıvı atıcı ilaçlar verdim.
05:23
And over the course of the next hour and a half or two,
128
323260
2620
Ve birbuçuk ya da iki saatlik bir süre sonunda
05:25
she started to feel better.
129
325904
1332
kendini daha iyi hissetmeye başladı.
05:27
And I felt really good.
130
327260
2976
Ve ben de kendimi gerçekten iyi hissettim.
05:30
And that's when I made my first mistake;
131
330260
2976
Ve o anda da ilk hatamı yaptım;
05:33
I sent her home.
132
333260
1976
Onu evine gönderdim.
05:35
Actually, I made two more mistakes.
133
335260
2976
Gerçekte, iki hata daha yapmıştım.
05:38
I sent her home
134
338260
1976
Onu kıdemlimle görüşmeden
05:40
without speaking to my attending.
135
340260
1976
evine gönderdim.
05:42
I didn't pick up the phone and do what I was supposed to do,
136
342260
2976
Benden beklendiği üzere, telefonu kaldırıp ta
05:45
which was call my attending and run the story by him
137
345260
2477
onu arayarak hastanın durumu hakkında bilgi vermedim
05:47
so he would have a chance to see her for himself.
138
347761
2475
ki bu sayede hastayı kendi başına görüp denetleyebilirdi.
05:50
And he knew her,
139
350260
1976
Üstelik hastayı biliyordu da, bu sayede
05:52
he would have been able to furnish additional information about her.
140
352260
3239
onun hakkındaki değerlendirmeyi daha iyi hale getirebilirdi.
05:55
Maybe I did it for a good reason.
141
355523
1713
Bunu iyi bir gerekçeyle yapmış olabilirdim.
05:57
Maybe I didn't want to be a high-maintenance resident.
142
357260
2976
Belki de üstümden denetlenmek istememiştim.
06:00
Maybe I wanted to be so successful
143
360260
1976
Belki de çok başarılı olup
06:02
and so able to take responsibility
144
362260
1976
burada yaptığım gibi
06:04
that I would do so
145
364260
1976
sorumluluğumu arttırarak
06:06
and I would be able to take care of my attending's patients
146
366260
1976
onun hastalarına ona bile bilgi vermeden
06:08
without even having to contact him.
147
368260
1976
bakabilirdim.
06:10
The second mistake that I made was worse.
148
370260
3976
Yaptığım ikinci hata daha da kötüydü.
06:14
In sending her home,
149
374260
1976
Onu eve gönderirken,
06:16
I disregarded a little voice deep down inside
150
376260
2143
içimden gelen ve
06:18
that was trying to tell me,
151
378427
1809
bana " Goldman, bu iyi bir fikir değil, yapma"
06:20
"Goldman, not a good idea. Don't do this."
152
380260
2976
demeye çalışan cılız sese önem vermedim.
06:23
In fact, so lacking in confidence was I
153
383260
2976
Gerçekte ise kendime karşı bir güvensizlik duymuş olmalıyım ki
06:26
that I actually asked the nurse
154
386260
1976
bayan Drucker giderken arkasından bakan
06:28
who was looking after Mrs. Drucker,
155
388260
1976
hemşireye sorma ihtiyacı duydum,
06:30
"Do you think it's okay if she goes home?"
156
390260
2976
" Sence de eve gitmesinde bir sakınca yok değil mi?"
06:33
And the nurse thought about it
157
393260
1976
Ve hemşire düşündü ve o anın gerçeğine uygun davranarak
06:35
and said very matter-of-factly, "Yeah, I think she'll do okay."
158
395260
1976
" Evet, bence de durumunu toparlar." dedi.
06:37
I can remember that like it was yesterday.
159
397260
2976
Bunu daha dünmüş gibi hatırlıyorum.
06:40
So I signed the discharge papers,
160
400260
1976
Böylece taburcu kağıtlarını imzaladım,
06:42
and an ambulance came, paramedics came to take her home.
161
402260
2976
ve bir ambülans geldi, onu evine götürmek için acil personeli geldi.
06:45
And I went back to my work on the wards.
162
405260
2976
Ve ben de işimin başına döndüm.
06:48
All the rest of that day,
163
408260
1976
Günün geri kalan bölümünde,
06:50
that afternoon,
164
410260
1976
o öğleden sonrası,
06:52
I had this kind of gnawing feeling inside my stomach.
165
412260
2976
beni içimden kemiren bir duygu yaşadım.
06:55
But I carried on with my work.
166
415260
2976
Ancak işime devam ettim.
06:58
And at the end of the day, I packed up to leave the hospital
167
418260
1976
Ve günün sonunda hastaneyi terketmek için hazırlandım
07:00
and walked to the parking lot
168
420260
1976
arabamı alarak eve gitmek
07:02
to take my car and drive home
169
422260
1976
için otoparka yürüdüm
07:04
when I did something that I don't usually do.
170
424260
3976
bu benim genelde yapmadığım bir şeydi.
07:08
I walked through the emergency department on my way home.
171
428260
2976
Onun için acil servisin içinden geçtim.
07:11
And it was there that another nurse,
172
431260
1976
Ve orada bayan Drucker'ın arkasından bakan değil de
07:13
not the nurse who was looking after Mrs. Drucker before, but another nurse,
173
433260
3572
başka bir hemşire vardı,
07:16
said three words to me
174
436856
2380
bana sadece üç kelime söyledi
07:19
that are the three words
175
439260
1976
o üç kelime ki
07:21
that most emergency physicians I know dread.
176
441260
2976
bildiğim acil doktorlarının tamama yakını duymaya korkardı.
07:24
Others in medicine dread them as well,
177
444260
1976
Tıbbın diğer alanlarında olanların korktuğu gibi,
07:26
but there's something particular about emergency medicine
178
446260
2715
ancak yine de acil tıbbı için farklı bir özelliği vardı
07:28
because we see patients so fleetingly.
179
448999
3237
çünkü (orada) hastaları kısaca-aceleyle görürüz.
07:32
The three words are:
180
452260
1976
O üç kelime şuydu:
07:34
Do you remember?
181
454260
3976
Acaba onu hatırlıyormusun?
07:38
"Do you remember that patient you sent home?"
182
458260
2976
"Eve gönderdiğiniz hastayı hatırladınız mı?"
07:41
the other nurse asked matter-of-factly.
183
461260
1976
ve bana doğrudan doğruya sormuştu.
07:43
"Well she's back,"
184
463260
1976
" O geri geldi,"
07:45
in just that tone of voice.
185
465260
1976
aynı tonda söylemişti.
07:47
Well she was back all right.
186
467260
1976
O geri gelmişti.
07:49
She was back and near death.
187
469260
2976
Ölümcül durumda geri gelmişti.
07:52
About an hour after she had arrived home,
188
472260
1976
Benim onu eve gönderişimi takiben,
07:54
after I'd sent her home,
189
474260
1976
eve varışından yaklaşık bir saat sonra,
07:56
she collapsed and her family called 911
190
476260
2976
o bayılmış ve ailesi 911'i aramış
07:59
and the paramedics brought her back to the emergency department
191
479260
1976
ve ambulans personeli onu acil servise geri getirmişti
08:01
where she had a blood pressure of 50,
192
481260
1976
orada tansiyonu 50 idi
08:03
which is in severe shock.
193
483260
1976
bunun anlamı ciddi şok' tu.
08:05
And she was barely breathing and she was blue.
194
485260
2976
Ve nadiren nefes alıyordu ve rengi maviydi.
08:08
And the emerg. staff pulled out all the stops.
195
488260
2976
Ve acil personeli ellerinden geleni yapmıştı.
08:11
They gave her medications to raise her blood pressure.
196
491260
2976
Kan basıncını yükseltmek için ona ilaçlar vermişlerdi.
08:14
They put her on a ventilator.
197
494260
1976
Onu ventilatöre koymuşlardı.
08:16
And I was shocked
198
496260
2976
Ve bu kez ben de şoktaydım
08:19
and shaken to the core.
199
499260
1976
ve ben heyecandan titriyordum.
08:21
And I went through this roller coaster,
200
501260
1976
Ve gel-git'ler içine girmiştim,
08:23
because after they stabilized her,
201
503260
1976
çünkü durumu stabilize olduktan sonra
08:25
she went to the intensive care unit,
202
505260
1976
yoğun bakım ünitesine gönderilmişti
08:27
and I hoped against hope that she would recover.
203
507260
1976
ve her şeye rağmen düzeleceğini umuyordum.
08:29
And over the next two or three days,
204
509260
1976
Ve takibeden iki ya da üç günün ardından
08:31
it was clear that she was never going to wake up.
205
511260
2334
onun bir daha asla uyanamayacağı ortaya çıktı.
08:33
She had irreversible brain damage.
206
513618
2618
Geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmişti.
08:36
And the family gathered.
207
516260
1976
Ve ailesi toplandı.
08:38
And over the course of the next eight or nine days,
208
518260
2976
Ve takibeden sekiz ya da dokuz gün süresince
08:41
they resigned themselves to what was happening.
209
521260
2239
olanlar karşısında çaresizdiler.
08:43
And at about the nine day mark, they let her go --
210
523523
2713
Ve dokuz gün sonrasında, işlemin sonlandırılmasına karar verdiler--
08:46
Mrs. Drucker,
211
526260
1976
Bayan Drucker,
08:48
a wife, a mother
212
528260
1976
eş, anne
08:50
and a grandmother.
213
530260
2976
ve anneanne.
08:53
They say you never forget the names
214
533260
1976
Ölenlerin isimlerinin
08:55
of those who die.
215
535260
1976
asla unutulmadığını söylerler.
08:57
And that was my first time to be acquainted with that.
216
537260
2976
Ve benim bu kuralla tanıştığım ilk olay buydu.
09:00
Over the next few weeks,
217
540260
1976
Takibeden bir kaç hafta içinde,
09:02
I beat myself up
218
542260
2976
Kendi kendimi suçladım
09:05
and I experienced for the first time
219
545260
1976
ve tıp kültürümüz içinde varolan
09:07
the unhealthy shame that exists
220
547260
1976
sağlıksız bir utanç duygusuyla
09:09
in our culture of medicine --
221
549260
1976
ilk kez yüzyüze geldim--
09:11
where I felt alone, isolated,
222
551260
2976
kendimi yalnız ve izole hissettim,
09:14
not feeling the healthy kind of shame that you feel,
223
554260
1976
herkesin hissettiği normal sayılabilecek bir utanç değil,
09:16
because you can't talk about it with your colleagues.
224
556260
2524
çünkü meslektaşlarınızla konuşamazsınız.
09:18
You know that healthy kind,
225
558808
1428
Normal sayılanı biliyorsunuz,
09:20
when you betray a secret that a best friend made you promise never to reveal
226
560260
3620
en iyi arkadaşınıza kimseye söylememek için söz verdiğiniz
09:23
and then you get busted
227
563904
1332
bir sırrı ağzınızdan kaçırdığınızda çuvallarsınız
09:25
and then your best friend confronts you
228
565260
1976
ve o en iyi arkadaşınız karşınıza geçer
09:27
and you have terrible discussions,
229
567260
1976
ve korkunç tartışmalara girişirsiniz,
09:29
but at the end of it all that sick feeling guides you
230
569260
2976
ama sizi hasta eden bu duyguyu atlatırsınız
09:32
and you say, I'll never make that mistake again.
231
572260
2286
ve o hatayı bir daha yapmayacağınızı söylersiniz.
09:34
And you make amends and you never make that mistake again.
232
574570
2976
Ve verdiğiniz bu söz sonucunda o hatayı bir daha asla yapmazsınız.
09:37
That's the kind of shame that is a teacher.
233
577570
2666
Bu türden utanç duygusu bir tür öğretmendir.
09:40
The unhealthy shame I'm talking about
234
580260
1976
Benim burada bahsettiğim sağlıksız utanç ise
09:42
is the one that makes you so sick inside.
235
582260
2976
sizi içinizden hasta eder.
09:45
It's the one that says,
236
585260
1976
Bu öyle bir şeydir ki size
09:47
not that what you did was bad,
237
587260
1976
yaptığınız şeyin değil
09:49
but that you are bad.
238
589260
1976
kendinizin kötü olduğunu söyler.
09:51
And it was what I was feeling.
239
591260
2976
Ve benim hissettiğim de buydu.
09:54
And it wasn't because of my attending; he was a doll.
240
594260
2976
Ve bu sadece benim kıdemlimi kukla yerine koymam de değildi.
09:57
He talked to the family, and I'm quite sure that he smoothed things over
241
597260
3429
O aileyle konuştu ve eminim ki sorunu yumuşattı
10:00
and made sure that I didn't get sued.
242
600713
2523
ve benim dava edilmemi engelledi.
10:03
And I kept asking myself these questions.
243
603260
2976
Ve ben kendime bu soruları sormaya devam ettim.
10:06
Why didn't I ask my attending? Why did I send her home?
244
606260
2976
Kıdemlime neden sormadım? Neden onu eve gönderdim?
10:09
And then at my worst moments:
245
609260
1976
Ve sonra daha da kötü anlarım oldu:
10:11
Why did I make such a stupid mistake?
246
611260
2976
Bu türden bir aptallığı niçin yaptım?
10:14
Why did I go into medicine?
247
614260
1976
Niçin tıbbı seçtim?
10:16
Slowly but surely,
248
616260
1976
Yavaş yavaş da olsa
10:18
it lifted.
249
618260
1976
bu yararlı oldu.
10:20
I began to feel a bit better.
250
620260
1976
Bir parça kendimi iyi hissetmeye başladım.
10:22
And on a cloudy day,
251
622260
1976
ve havanın bulutlu olduğu bir gün
10:24
there was a crack in the clouds and the sun started to come out
252
624260
2953
bir gök gürültüsü oldu ve güneş görünmeye başladı
ve ben merak ettim,
10:27
and I wondered,
253
627237
999
10:28
maybe I could feel better again.
254
628260
1976
kendimi yeniden iyi hissettim.
10:30
And I made myself a bargain
255
630260
2976
ve kendi kendimle bir pazarlık yaptım
10:33
that if only I redouble my efforts to be perfect
256
633260
4976
eğer kendimi mükemmel yapma adına iki misli uğraşırsam
10:38
and never make another mistake again,
257
638260
1976
ve bir daha asla diğer bir hata yapmazsam,
10:40
please make the voices stop.
258
640260
1976
lütfen sesleri durdur.
10:42
And they did.
259
642260
1976
Ve durdular.
10:44
And I went back to work.
260
644260
1976
Ve işime geri döndüm.
10:46
And then it happened again.
261
646260
2976
Ve sonra o yine oldu.
10:49
Two years later I was an attending in the emergency department
262
649260
2976
iki yıl önce Toronto'nun hemen kuzeyindeki bir
10:52
at a community hospital just north of Toronto,
263
652260
2191
hastanenin acil servisinde sorumluydum
10:54
and I saw a 25 year-old man with a sore throat.
264
654475
2761
ve boğaz ağrısı olan 25 yaşında bir adam gördüm.
10:57
It was busy, I was in a bit of a hurry.
265
657260
1976
Yoğunluk vardı, ben de biraz acele ediyordum.
10:59
He kept pointing here.
266
659260
1976
Burasını gösteriyordu.
11:01
I looked at his throat, it was a little bit pink.
267
661260
2334
Boğazına baktım, biraz pembeydi.
11:03
And I gave him a prescription for penicillin
268
663618
2096
Ve ona penisilin için bir reçete verdim
11:05
and sent him on his way.
269
665738
1498
ve onu gönderdim.
11:07
And even as he was walking out the door,
270
667260
1976
Ve o kapıdan çıkarken bile
11:09
he was still sort of pointing to his throat.
271
669260
2976
hala boğazını işaret ediyordu.
11:12
And two days later I came to do my next emergency shift,
272
672260
2976
Ve iki gün sonra bir sonraki acil nöbetime geldim ve şefim
11:15
and that's when my chief asked to speak to me quietly in her office.
273
675260
3239
yavaş bir sesle ofisinde benimle konuşmak istediğini söyledi.
11:18
And she said the three words:
274
678523
3713
Ve o üç kelime söyledi:
11:22
Do you remember?
275
682260
2976
Acaba onu hatırlıyormusun?
11:25
"Do you remember that patient you saw with the sore throat?"
276
685260
2976
Görmüş olduğun boğazı ağrıyan hastayı hatırlıyor musun?
11:28
Well it turns out, he didn't have a strep throat.
277
688260
2334
Sonuç olarak onun streptokoksik boğazı olmadığı anlaşılmıştı.
11:30
He had a potentially life-threatening condition
278
690618
2239
Buna karşın, epiglottitis adı verilen
11:32
called epiglottitis.
279
692881
1355
hayati riski olan bir durumu varmış.
11:34
You can Google it,
280
694260
1976
İsterseniz Google'dan bakabilirsiniz,
11:36
but it's an infection, not of the throat, but of the upper airway,
281
696260
3143
infeksiyon ama boğazın değil üst solunum yolunun
11:39
and it can actually cause the airway to close.
282
699427
2809
ve üst solunum yolunun kapanmasına yol açabilir.
11:42
And fortunately he didn't die.
283
702260
2976
ve şans eseri o ölmedi.
11:45
He was placed on intravenous antibiotics
284
705260
2976
İntravenöz antibiyotikler başlandı
11:48
and he recovered after a few days.
285
708260
1976
ve bir kaç gün içinde düzeldi.
11:50
And I went through the same period of shame and recriminations
286
710260
3976
Ve ben yeniden aynı utanç ve kendini suçlama döneminden geçtim
11:54
and felt cleansed and went back to work,
287
714260
3976
ve rahatlayınca işime geri döndüm,
11:58
until it happened again and again and again.
288
718260
4976
defalarca tekrar tekrar bu iş olana kadar.
12:03
Twice in one emergency shift, I missed appendicitis.
289
723260
2976
Aynı acil dönemi içinde iki kez apandisit atladım.
12:06
Now that takes some doing,
290
726260
2976
Bu bir şekilde oluyor,
12:09
especially when you work in a hospital
291
729260
1976
özellikle bir gecede 14 hasta gördüğün
12:11
that at the time saw but 14 people a night.
292
731260
2976
bir hastanede çalışıyorsan.
12:14
Now in both cases, I didn't send them home
293
734260
2976
Onların ikisini de evlerine göndermedim
12:17
and I don't think there was any gap in their care.
294
737260
2334
ve bakımlarında herhangi bir risk oluştuğunu düşünmüyorum.
12:19
One I thought had a kidney stone.
295
739618
1618
Bir tanesinde böbrek taşı düşündüm.
12:21
I ordered a kidney X-ray. When it turned out to be normal,
296
741260
1976
Böbrek röntgeni istedim. Sonuç normal gelince
12:23
my colleague who was doing a reassessment of the patient
297
743260
2976
hastayı yeniden değerlendiren arkadaşım
12:26
noticed some tenderness in the right lower quadrant and called the surgeons.
298
746260
2976
karnın sağ alt bölümünde bir hassasiyet aldı ve cerrahları aradı.
12:29
The other one had a lot of diarrhea.
299
749260
1976
Öbüründe ise fazla miktarda diyare vardı.
12:31
I ordered some fluids to rehydrate him
300
751260
2976
Susuz kalmasın diye bazı sıvılar önerdim
12:34
and asked my colleague to reassess him.
301
754260
2976
ve arkadaşıma onu değerlendirmesini söyledim.
12:37
And he did
302
757260
1976
Yaptı ve yine karında sağ alt bölümde
12:39
and when he noticed some tenderness in the right lower quadrant, called the surgeons.
303
759260
1976
gerginlik hissettiği zaman cerrahları aradı.
12:41
In both cases,
304
761260
1976
Her iki vakada da,
12:43
they had their operations and they did okay.
305
763260
2976
operasyonlarını yaptılar ve hastalar düzeldi.
12:46
But each time,
306
766260
1976
Fakat her seferinde
12:48
they were gnawing at me, eating at me.
307
768260
1976
üzerime geliyorlarmış, beni kemiriyorlarmış gibi geldi.
12:50
And I'd like to be able to say to you
308
770260
1976
Ve size şunu söylemeyi isterdim ki
12:52
that my worst mistakes only happened in the first five years of practice
309
772260
3429
benim en kötü hatalarım bir çok meslektaşımın da
12:55
as many of my colleagues say, which is total B.S.
310
775713
2523
söylediği gibi pratiğin ilk beş yılında ihtisas döneminde oldu.
12:58
(Laughter)
311
778260
1976
(Gülüşmeler)
13:00
Some of my doozies have been in the last five years.
312
780260
3000
Bazıları ise son beş yıl içinde.
13:06
Alone, ashamed and unsupported.
313
786260
1976
Yalnız, Utanmış ve Desteksiz.
13:08
Here's the problem:
314
788260
1976
Problem şu:
13:10
If I can't come clean
315
790260
1976
Eğer ben kendimi temiz hissetmezsem
13:12
and talk about my mistakes,
316
792260
3976
ve hatalarım konusunda konuşmazsam,
13:16
if I can't find the still-small voice
317
796260
1976
eğer bana gerçekten ne olduğunu
13:18
that tells me what really happened,
318
798260
1976
söyleyen içimdeki sesi duymazsam
13:20
how can I share it with my colleagues?
319
800260
1976
bunları meslektaşlarımla nasıl paylaşırım?
13:22
How can I teach them about what I did
320
802260
2976
Başkalarının benim yaptığımı
13:25
so that they don't do the same thing?
321
805260
3976
yapmamaları için onlara nasıl ders verebilirim?
13:29
If I were to walk into a room --
322
809260
1976
Eğer şimdi yaptığım gibi odaya girip de
13:31
like right now, I have no idea what you think of me.
323
811260
2976
benimle ilgili ne düşündüğünüzü bilmeden konuşmasaydım
13:34
When was the last time you heard somebody talk
324
814260
1976
En son ne zaman biri size
13:36
about failure after failure after failure?
325
816260
2000
hata üzerine hata yapma üzerine konuştu?
13:38
Oh yeah, you go to a cocktail party
326
818284
1952
Evet kokteyl partiye gider ve
13:40
and you might hear about some other doctor,
327
820260
2048
diğer bir doktorun konuşmasını dinlersiniz,
13:42
but you're not going to hear somebody
328
822332
1904
ama kendi hatalarından bahseden
13:44
talking about their own mistakes.
329
824260
1976
birini duymayacaksınızdır.
13:46
If I were to walk into a room filled with my colleages
330
826260
2976
Eğer ben meslektaşlarımla dolu bir odaya girip te
13:49
and ask for their support right now
331
829260
1976
onların desteğini isteyip ardından da
13:51
and start to tell what I've just told you right now,
332
831260
2429
size biraz önce anlattıklarımı anlatsaydım,
13:53
I probably wouldn't get through two of those stories
333
833713
2523
muhtemelen onlar gerçekten rahatsız olmadan
13:56
before they would start to get really uncomfortable,
334
836260
2477
hikayelerimden iki tanesini bile aktaramazdım
13:58
somebody would crack a joke,
335
838761
1475
bazıları şaka yapmaya başlar,
14:00
they'd change the subject and we would move on.
336
840260
3000
konuyu değiştirirler ve onun üzerinde konuşurduk.
14:05
And in fact, if I knew and my colleagues knew
337
845260
2976
Ve gerçekte eğer ben ve arkadaşlarım hastanemizdeki
14:08
that one of my orthopedic colleagues took off the wrong leg in my hospital,
338
848260
3976
ortopedistlerden birinin yanlış bacağı kestiğini bilsek
14:12
believe me, I'd have trouble
339
852260
1976
bana inanın o kişiyle göz teması kurma konusunda
14:14
making eye contact with that person.
340
854260
1976
bile sıkıntı yaşardım.
14:16
That's the system that we have.
341
856260
1976
İşte biz böyle bir sisteme sahibiz.
14:18
It's a complete denial of mistakes.
342
858260
2976
Hataların toptan reddine dayanan bir sistem
14:21
It's a system
343
861260
1976
Bu sistemde
14:23
in which there are two kinds of physicians --
344
863260
3976
iki tür pozisyon vardır---
14:27
those who make mistakes
345
867260
1976
hata yapanlar
14:29
and those who don't,
346
869260
1976
ve hata yapmayanlar,
14:31
those who can't handle sleep deprivation and those who can,
347
871260
2976
uyku deprivasyonunu yapamayanlar ve yapanlar,
14:34
those who have lousy outcomes
348
874260
1976
anlamsız sonuç çıkaranlar
14:36
and those who have great outcomes.
349
876260
2976
ve çok başarılı sonuç çıkaranlar.
14:39
And it's almost like an ideological reaction,
350
879260
2143
Ve bu neredeyse ideolojik bir reaksiyon gibidir,
14:41
like the antibodies begin to attack that person.
351
881427
3809
o kişiye antikorların saldırması gibi bir şey.
14:45
And we have this idea
352
885260
1976
Ve öyle bir düşünceye sahibizdir ki
14:47
that if we drive the people who make mistakes
353
887260
2143
eğer hata yapanları
14:49
out of medicine,
354
889427
1809
tıbbın dışına sürersek,
14:51
what will we be left with, but a safe system.
355
891260
3976
geriye güvenli bir sistem kalır.
14:55
But there are two problems with that.
356
895260
2976
Ancak bununla ilgili iki problem var.
14:58
In my 20 years or so
357
898260
1976
Tıbbi yayıncılık ve dergi makaleleri işinde geçen
15:00
of medical broadcasting and journalism,
358
900260
2976
20 ya da benzeri yılım içinde
15:03
I've made a personal study of medical malpractice and medical errors
359
903260
3239
tıbbi malpraktis ve yanlışlarımla ilgili olan
15:06
to learn everything I can,
360
906523
1713
her şeyi öğrenmek için kişisel bir çalışma yaptım
15:08
from one of the first articles I wrote for the Toronto Star
361
908260
2810
Toronto Star' da yazdığım ilk makalelerden
" Beyaz Önlük, Siyah Sanat" isimli gösterime kadar.
15:11
to my show "White Coat, Black Art."
362
911094
2142
15:13
And what I've learned
363
913260
1976
Ve öğrendiğim şu ki
15:15
is that errors are absolutely ubiquitous.
364
915260
2976
hatalar kesin olarak her zaman ve her yerdedir.
15:18
We work in a system
365
918260
1976
Öyle bir sistem içindeyiz ki
15:20
where errors happen every day,
366
920260
1976
orada her gün hatalar olur,
15:22
where one in 10 medications
367
922260
1976
orada verilen her 10 ilaçtan biri
15:24
are either the wrong medication given in hospital
368
924260
2334
ya yanlış ilaçtır
15:26
or at the wrong dosage,
369
926618
1618
ya da dozu yanlıştır,
15:28
where hospital-acquired infections are getting more and more numerous,
370
928260
3334
orada hastane kaynaklı infeksiyonlar her geçen gün
15:31
causing havoc and death.
371
931618
2618
yıkım ve ölüme yol açarak artmaktadır.
15:34
In this country,
372
934260
1976
Bu ülkede,
15:36
as many as 24,000 Canadians die
373
936260
1976
24000 kadar çok sayıda Kanadalılar
15:38
of preventable medical errors.
374
938260
1976
önlenebilir tıbbi hatalar sonucu ölmektedir.
15:40
In the United States, the Institute of Medicine pegged it at 100,000.
375
940260
3976
Birleşik Devletler'de, Tıp Enstitüsü buna 100.000 demektedir.
15:44
In both cases, these are gross underestimates,
376
944260
2976
Her iki durumda da büyük yetersizlikler söz konusudur.
15:47
because we really aren't ferreting out the problem
377
947260
2381
çünkü biz problem karşısında
15:49
as we should.
378
949665
1571
yapmamız gerekeni yapmıyoruz.
15:51
And here's the thing.
379
951260
2976
Ve size bir örnek.
15:54
In a hospital system
380
954260
2976
Tıbbi bilginin her iki ya da üç yılda
15:57
where medical knowledge is doubling
381
957260
1976
ikiye katlandığı hastane sisteminde
15:59
every two or three years, we can't keep up with it.
382
959260
2976
onu yakalayamıyoruz.
16:02
Sleep deprivation is absolutely pervasive.
383
962260
2976
Uyku deprivasyonu kesinlikle artıyor.
16:05
We can't get rid of it.
384
965260
1976
Ondan kurtulamıyoruz.
16:07
We have our cognitive biases,
385
967260
1976
Kendi kognitif ön yargılarımıza sahibiz, göğüs ağrısı olan
16:09
so that I can take a perfect history on a patient with chest pain.
386
969260
3143
bir hastayla ilgili mükemmel bir hikaye aktarabilirim.
16:12
Now take the same patient with chest pain,
387
972427
2000
Şimdi göğüs ağrılı aynı hastayı alın,
16:14
make them moist and garrulous
388
974451
1785
onu sulu ve çenesi düşük yapın
16:16
and put a little bit of alcohol on their breath,
389
976260
1976
ve nefeslerine biraz alkol damlatın,
16:18
and suddenly my history is laced with contempt.
390
978260
2239
ve aniden hikaye aşağlayıcı bir biçime bürünür.
16:20
I don't take the same history.
391
980523
1713
Aynı öyküyü almam.
16:22
I'm not a robot;
392
982260
1976
Ben bir robot değilim;
16:24
I don't do things the same way each time.
393
984260
1976
Her zaman her şeyi aynı yoldan yapmam.
16:26
And my patients aren't cars;
394
986260
1976
Ve hastalarım da araba değildir;
16:28
they don't tell me their symptoms in the same way each time.
395
988260
2976
belirtilerini her zaman aynı yoldan aktarmazlar.
16:31
Given all of that, mistakes are inevitable.
396
991260
2976
Bütün bunları hesaba katarsanız, hatalar önlenemez.
16:34
So if you take the system, as I was taught,
397
994260
2976
Benim eğitildiğim gibi bir sistemi alın,
16:37
and weed out all the error-prone health professionals,
398
997260
3976
ve hata yapması muhtemel sağlık personelini onun dışına atın,
16:41
well there won't be anybody left.
399
1001260
3000
geriye hiç kimse kalmaz.
16:46
And you know that business
400
1006260
1976
Ve kendi kötü vakaları hakkında
16:48
about people not wanting
401
1008260
1976
konuşmak istemeyen
16:50
to talk about their worst cases?
402
1010260
2976
insanlarla ilgili bu sektörü bilirsiniz.
16:53
On my show, on "White Coat, Black Art,"
403
1013260
1976
Benim gösterim " Beyaz Önlük, Siyah Sanat" ta
16:55
I made it a habit of saying, "Here's my worst mistake,"
404
1015260
2620
" İşte benim en kötü yanlışım" demeyi alışkanlık yaptım.
16:57
I would say to everybody
405
1017904
1332
Herkese, ambulans personelinden,
16:59
from paramedics to the chief of cardiac surgery,
406
1019260
2976
kalp cerrahisi şefine kadar söyleyebilirim ki,
17:02
"Here's my worst mistake," blah, blah, blah, blah, blah,
407
1022260
1976
" İşte benim en kötü yanlışım bu", blah,blah,blah,blah,
17:04
"What about yours?" and I would point the microphone towards them.
408
1024260
3143
" Sizinkinden ne haber?" ve mikrofonu onlara uzatırım.
17:07
And their pupils would dilate,
409
1027427
1809
Ve onların gözbebekleri büyüyebilir,
17:09
they would recoil,
410
1029260
1976
irkilebilirler,
17:11
then they would look down and swallow hard
411
1031260
2976
sonra aşağıya doğru bakarlar, güçlükle yutkunurlar
17:14
and start to tell me their stories.
412
1034260
2976
ve hikayelerini anlatmaya başlarlardı.
17:17
They want to tell their stories. They want to share their stories.
413
1037260
3143
Kendi hikayelerini anlatmak isterler. Paylaşmak isterler.
17:20
They want to be able to say,
414
1040426
1810
Söylemeyi isterler ki;
17:22
"Look, don't make the same mistake I did."
415
1042260
2000
" Bak, benim yaptığım hatayı sen yapma."
17:24
What they need is an environment to be able to do that.
416
1044283
2621
Böyle şeyleri söyleyebilecekleri bir ortama ihtiyaçları var.
17:26
What they need is a redefined medical culture.
417
1046927
3309
Yeniden tanımlanmış bir tıp kültürü anlayışına ihtiyaçları var.
17:30
And it starts with one physician at a time.
418
1050260
2976
Ve bu da her seferinde tek bir doktorla başlar.
17:33
The redefined physician is human,
419
1053260
2976
Yeniden tanımlanmış doktor bir insandır,
17:36
knows she's human,
420
1056260
1976
insan olduğunu da bilir,
17:38
accepts it, isn't proud of making mistakes,
421
1058260
2048
onu kabul eder, hata yapmaktan gurur duymaz,
17:40
but strives to learn one thing
422
1060331
1905
ama olmuş olandan
17:42
from what happened
423
1062260
1976
başka birisine öğreteceği
17:44
that she can teach to somebody else.
424
1064260
1976
bir ders çıkarmak için yararlanır.
17:46
She shares her experience with others.
425
1066260
1976
Deneyimlerini başkalarıyla paylaşır.
17:48
She's supportive when other people talk about their mistakes.
426
1068260
2976
Başkaları hatalarından bahsettikleri zaman destekleyicidir.
17:51
And she points out other people's mistakes,
427
1071260
2048
Ve başkalarının hatalarına
17:53
not in a gotcha way,
428
1073332
1904
dalga geçmek için değil
17:55
but in a loving, supportive way
429
1075260
2976
fakat sevgi dolu, destekleyici biçimde değinir
17:58
so that everybody can benefit.
430
1078260
1976
ki herkes yararlansın.
18:00
And she works in a culture of medicine
431
1080260
1976
Ve tıp kültürü içinde
18:02
that acknowledges
432
1082260
1976
çalışan bir insan olarak
18:04
that human beings run the system,
433
1084260
1976
sistemi yürütenlerin de insan olduğunu kabul eder,ve insanlar
18:06
and when human beings run the system, they will make mistakes from time to time.
434
1086260
3810
sistemi yürüttükleri zaman arada sırada hatalar yapacaklardır.
Sistem geliştikçe
18:10
So the system is evolving
435
1090094
3142
18:13
to create backups
436
1093260
3976
deneyimleri biriktirerek
18:17
that make it easier to detect those mistakes
437
1097260
2976
insanların kaçınılmaz biçimde yaptığı hataların
18:20
that humans inevitably make
438
1100260
2976
saptanmasını daha kolay hale getirir
18:23
and also fosters in a loving, supportive way
439
1103260
2976
ve sağlık sistemi gibi
18:26
places where everybody who is observing
440
1106260
2976
herkesin üzerinde gözlem yaptığı yerlerde
18:29
in the health care system
441
1109260
1976
sevgi dolu ve destekleyici yolu teşvik eder.
18:31
can actually point out things that could be potential mistakes
442
1111260
2976
o (sistem içinde) potansiyel hataları gündeme getirir
18:34
and is rewarded for doing so,
443
1114260
1976
ve bunu yaptığı için ödüllendirilir
18:36
and especially people like me, when we do make mistakes,
444
1116260
2667
ve benim gibi insanlar hata yaptıkları zaman
18:38
we're rewarded for coming clean.
445
1118951
3285
bunu kabullendikleri için ödüllendirilir.
18:42
My name is Brian Goldman.
446
1122260
2976
Benim adım Brian Goldman,
18:45
I am a redefined physician.
447
1125260
2976
Ben yeniden tanımlanmış bir doktorum.
18:48
I'm human. I make mistakes.
448
1128260
1976
Bir insanım. Hatalar yaparım.
18:50
I'm sorry about that,
449
1130260
1976
Bundan dolayı üzgünüm,
18:52
but I strive to learn one thing
450
1132260
1976
ama başkalarına öğretmek adına
18:54
that I can pass on to other people.
451
1134260
2976
bir şey öğrenmeye can atarım.
18:57
I still don't know what you think of me,
452
1137260
2976
Benim hakkımda ne düşündüğünüzü henüz bilmiyorum
19:00
but I can live with that.
453
1140260
1976
ama bununla da yaşabilirim.
19:02
And let me close with three words of my own:
454
1142260
2976
Ve izin verin kendime ait üç kelimeyle son vereyim:
19:05
I do remember.
455
1145260
3976
Ben gerçekten hatırlıyorum.
19:09
(Applause)
456
1149260
13000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7