James Hansen: Why I must speak out about climate change

James Hansen: Neden iklim değişikliğiyle ilgili sesimi çıkarmak zorundayım

345,223 views

2012-03-07 ・ TED


New videos

James Hansen: Why I must speak out about climate change

James Hansen: Neden iklim değişikliğiyle ilgili sesimi çıkarmak zorundayım

345,223 views ・ 2012-03-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Some Anon Gözden geçirme: Tanyel Tan
00:15
What do I know
0
15260
2000
Ketum, Ortabatılı bir
00:17
that would cause me,
1
17260
2000
bilimci olan ben,
00:19
a reticent, Midwestern scientist,
2
19260
2000
Beyaz Saray'ın önünde protesto ederken
00:21
to get myself arrested
3
21260
3000
kendimi tutuklattırmama neden olacak
00:24
in front of the White House protesting?
4
24260
3000
ne biliyorum?
00:27
And what would you do
5
27260
2000
Ve siz, benim bildiğimi
00:29
if you knew what I know?
6
29260
2000
bilseydiniz ne yapardınız?
00:31
Let's start with how I got to this point.
7
31260
4000
Nasıl bu noktaya geldiğimle başlayalım.
00:35
I was lucky to grow up
8
35260
2000
Kiracı bir çiftçi olan babanın
00:37
at a time when it was not difficult
9
37260
3000
çocuğu için devlet üniversitesine
00:40
for the child of a tenant farmer
10
40260
2000
gitmenin çok zor olmadığı
00:42
to make his way to the state university.
11
42260
2000
bir zamanda büyüyecek kadar şanslıydım.
00:44
And I was really lucky
12
44260
3000
Ve ilk ABD uyduları için
00:47
to go to the University of Iowa
13
47260
2000
aletler üreten Profesör James
00:49
where I could study under Professor James Van Allen
14
49260
3000
Van Allen'ın altında çalışabildiğim Iowa Üniversitesi'ne
00:52
who built instruments
15
52260
2000
gidebildiğim için
00:54
for the first U.S. satellites.
16
54260
2000
gerçekten şanslıydım.
00:56
Professor Van Allen told me
17
56260
3000
Profesör Van Allen bana
00:59
about observations of Venus,
18
59260
3000
Venüs gözlemlerinden,
01:02
that there was intense microwave radiation.
19
62260
2000
orada olan yoğun mikrodalga radyasyondan bahsetti.
01:04
Did it mean that Venus had an ionosphere?
20
64260
3000
Bu Venüs'ün bir iyonosferi olduğu anlamına mı geliyordu?
01:07
Or was Venus extremely hot?
21
67260
2000
Ya da Venüs aşırı derecede sıcak mıydı?
01:09
The right answer,
22
69260
2000
Sovyet Venera uzay mekiği
01:11
confirmed by the Soviet Venera spacecraft,
23
71260
5000
tarafından onaylanan doğru cevap,
01:16
was that Venus was very hot --
24
76260
3000
Venüs'ün çok sıcak olduğuydu --
01:19
900 degrees Fahrenheit.
25
79260
2000
482 derece kadar.
01:21
And it was kept hot
26
81260
2000
Ve kalın bir karbondioksit
01:23
by a thick carbon dioxide atmosphere.
27
83260
3000
atmosfer tarafından sıcak tutulmuştu.
01:26
I was fortunate to join NASA
28
86260
2000
NASA'ya katılacak ve
01:28
and successfully propose
29
88260
2000
Venüs'e gidişle ilgili bir deneyi
01:30
an experiment to fly to Venus.
30
90260
2000
başarıyla önerecek kadar şanslıydım.
01:32
Our instrument took this image
31
92260
3000
Aletimiz, daha sonra sülfürik asitten
01:35
of the veil of Venus,
32
95260
2000
bir duman olduğu
01:37
which turned out to be
33
97260
2000
ortaya çıkan Venüs'ün tülünün
01:39
a smog of sulfuric acid.
34
99260
3000
bu resmini çekti.
01:42
But while our instrument was being built,
35
102260
3000
Ancak aracımız yapılırken,
01:45
I became involved in calculations
36
105260
2000
ben, burada Dünya'daki sera etkisinin
01:47
of the greenhouse effect
37
107260
2000
hesaplamalarına
01:49
here on Earth,
38
109260
2000
dahil oldum
01:51
because we realized
39
111260
2000
çünkü fark ettik ki
01:53
that our atmospheric composition was changing.
40
113260
3000
atmosferik bileşimimiz değişiyordu.
01:56
Eventually, I resigned
41
116260
2000
Sonunda, Venüs deneyimizin
01:58
as principal investigator
42
118260
2000
baş müfettişi olarak
02:00
on our Venus experiment
43
120260
2000
görevimden ayrıldım
02:02
because a planet changing before our eyes
44
122260
3000
çünkü gözümüzün önünde değişen bir gezegen
02:05
is more interesting and important.
45
125260
2000
çok daha ilginç ve önemlidir.
02:07
Its changes will affect all of humanity.
46
127260
3000
Onun değişimleri tüm insanlığı etkileyecek.
02:10
The greenhouse effect had been well understood
47
130260
2000
Sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir
02:12
for more than a century.
48
132260
2000
iyice anlaşıldı.
02:14
British physicist John Tyndall,
49
134260
2000
İngiliz fizikçi John Tyndall,
02:16
in the 1850's,
50
136260
2000
1850'li yıllarda,
02:18
made laboratory measurements
51
138260
2000
-ısı demek olan-
02:20
of the infrared radiation,
52
140260
2000
kızılötesi radyasyonun
02:22
which is heat.
53
142260
2000
laboratuvar ölçümlerini yaptı.
02:24
And he showed that gasses such as CO2 absorb heat,
54
144260
3000
Ve karbondioksit gibi gazların ısıyı soğurduğunu
02:27
thus acting like a blanket
55
147260
3000
ve böylece bir battaniye gibi davrandıklarını,
02:30
warming Earth's surface.
56
150260
2000
Dünya'nın yüzeyini ısıttıklarını gösterdi.
02:32
I worked with other scientists
57
152260
2000
Dünya'nın iklim gözlemlerini
02:34
to analyze Earth climate observations.
58
154260
4000
analiz etmek için başka bilimcilerle çalıştım.
02:38
In 1981,
59
158260
2000
1981 yılında,
02:40
we published an article in Science magazine
60
160260
3000
Science dergisinde bir makale yayınladık;
02:43
concluding that observed warming
61
163260
2000
bir önceki yüzyılda gözlemlenen
02:45
of 0.4 degrees Celsius
62
165260
2000
0.4 derecelik ısınmanın
02:47
in the prior century
63
167260
2000
artan CO2'nin
02:49
was consistent with the greenhouse effect
64
169260
2000
sera etkisiyle
02:51
of increasing CO2.
65
171260
2000
tutarlı olduğu;
02:53
That Earth would likely warm in the 1980's,
66
173260
3000
Dünya'nın 1980'li yıllarda muhtemelen ısınacağı
02:56
and warming would exceed
67
176260
2000
ve ısınmanın rastlantısal havanın
02:58
the noise level of random weather
68
178260
2000
gürültü düzeyini yüzyıl sonunda
03:00
by the end of the century.
69
180260
2000
geçeceği sonucuna vardık.
03:02
We also said that the 21st century
70
182260
3000
Gene dedik ki, 21. yüzyıl;
03:05
would see shifting climate zones,
71
185260
2000
kayan iklim bölgelerine,
03:07
creation of drought-prone regions
72
187260
2000
Kuzey Amerika ve Asya'da kuraklığa
03:09
in North America and Asia,
73
189260
2000
yatkın bölgelerin oluşumuna,
03:11
erosion of ice sheets, rising sea levels
74
191260
3000
buz örtülerinin erozyonuna, yükselen deniz seviyelerine
03:14
and opening of the fabled Northwest Passage.
75
194260
3000
ve efsanevi Kuzeybatı Geçidi'nin açılışına tanıklık edecek.
03:17
All of these impacts
76
197260
2000
Tüm bu etkiler
03:19
have since either happened
77
199260
2000
o zamandan beri ya gerçekleşti
03:21
or are now well under way.
78
201260
2000
ya da şu anda pekalâ gerçekleşmekteler.
03:23
That paper was reported on the front page of the New York Times
79
203260
4000
Bu makale New York Times'ın ön kapağında haberleştirildi ve 1980'lerde
03:27
and led to me testifying to Congress
80
207260
2000
beni Kongre'ye ifade vermek durumunda
03:29
in the 1980's,
81
209260
2000
bıraktı;
03:31
testimony in which I emphasized
82
211260
3000
ifademde küresel ısınmanın Dünya'nın
03:34
that global warming increases both extremes
83
214260
3000
su döngüsünün iki aşırı ucunda da
03:37
of the Earth's water cycle.
84
217260
3000
artışa neden olduğunu vurguladım.
03:40
Heatwaves and droughts on one hand,
85
220260
2000
Sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar bir tarafta,
03:42
directly from the warming,
86
222260
2000
doğrudan ısınma kaynaklı;
03:44
but also, because a warmer atmosphere
87
224260
2000
ama aynı zamanda, daha sıcak bir atmosfer
03:46
holds more water vapor
88
226260
2000
gizil enerjisiyle daha fazla
03:48
with its latent energy,
89
228260
2000
su buharı tutacağı için
03:50
rainfall will become
90
230260
2000
yağışlar daha aşırı
03:52
in more extreme events.
91
232260
2000
olaylara dönüşecektir.
03:54
There will be stronger storms and greater flooding.
92
234260
3000
Daha kuvvetli fırtınalar ve daha büyük seller olacaktır.
03:57
Global warming hoopla
93
237260
3000
Küresel ısınma tantanası
04:00
became time-consuming
94
240260
2000
zaman tüketen bir şey haline geldi
04:02
and distracted me from doing science --
95
242260
2000
ve beni bilim yapmaktan alıkoydu --
04:04
partly because I had complained
96
244260
2000
kısmen böyle çünkü Beyaz Saray'ın
04:06
that the White House altered my testimony.
97
246260
3000
ifademi değiştirdiğinden şikayet etmiştim.
04:09
So I decided to go back
98
249260
2000
Böylece tam anlamıyla bilim yapmaya
04:11
to strictly doing science
99
251260
2000
geri dönmeye karar verdim
04:13
and leave the communication to others.
100
253260
4000
ve iletişimi başkalarına bıraktım.
04:17
By 15 years later,
101
257260
3000
15 yıl sonra,
04:20
evidence of global warming was much stronger.
102
260260
3000
küresel ısınmanın kanıtları çok daha güçlüydü.
04:23
Most of the things mentioned in our 1981 paper
103
263260
3000
1981 makalemizde bahsettiğimiz şeylerin çoğu
04:26
were facts.
104
266260
2000
gerçeklerdi.
04:28
I had the privilege to speak twice
105
268260
3000
Başkan'ın iklim çalışma ekibi ile
04:31
to the president's climate task force.
106
271260
2000
iki kez konuşma ayrıcalığına eriştim.
04:33
But energy policies continued to focus
107
273260
3000
Ama enerji politikaları daha fazla fosil
04:36
on finding more fossil fuels.
108
276260
3000
yakıt bulunmasına odaklanmaya devam etti.
04:39
By then we had two grandchildren,
109
279260
3000
O zaman iki torunumuz vardı,
04:42
Sophie and Connor.
110
282260
2000
Sophie ve Connor.
04:44
I decided
111
284260
2000
Onların gelecekte
04:46
that I did not want them in the future
112
286260
2000
"Dedemiz ne olduğunu anladı ama
04:48
to say, "Opa understood what was happening,
113
288260
2000
açık seçik adını koymadı."' demelerini
04:50
but he didn't make it clear."
114
290260
2000
istemediğime karar verdim.
04:52
So I decided to give a public talk
115
292260
3000
Böylece uygun bir enerji politikasının
04:55
criticizing the lack of an appropriate energy policy.
116
295260
3000
eksikliğini eleştiren bir kamusal konuşma yapmaya karar verdim.
04:58
I gave the talk at the University of Iowa in 2004
117
298260
3000
Konuşmayı 2004 yılında Iowa Üniversitesi'nde
05:01
and at the 2005 meeting
118
301260
3000
ve Amerikan Jeofizik Birliği'nin
05:04
of the American Geophysical Union.
119
304260
3000
2005 toplantısında yaptım.
05:07
This led to calls
120
307260
2000
Bu, Beyaz Saray'dan
05:09
from the White House to NASA headquarters
121
309260
2000
NASA merkezine telefonlara neden oldu
05:11
and I was told that I could not give any talks or speak with the media
122
311260
3000
ve bana, NASA merkezinden önceden alınmış açık bir onay olmaksızın
05:14
without prior explicit approval
123
314260
3000
hiçbir konuşma yapamayacağım ve
05:17
by NASA headquarters.
124
317260
3000
medyaya konuşamayacağım söylendi.
05:20
After I informed the New York Times
125
320260
2000
New York Times'ı bu kısıtlamalar
05:22
about these restrictions,
126
322260
2000
hakkında bilgilendirdikten sonra,
05:24
NASA was forced to end the censorship.
127
324260
3000
NASA bu sansürü kaldırmak zorunda kaldı.
05:27
But there were consequences.
128
327260
2000
Ama bunun sonuçları oldu.
05:29
I had been using the first line
129
329260
2000
Konuşmalarımı doğrulamak için
05:31
of the NASA mission statement,
130
331260
2000
NASA'nın görev tanımının
05:33
"To understand and protect the home planet,"
131
333260
3000
"Gezegenimizi anlamak ve korumak" olan
05:36
to justify my talks.
132
336260
2000
ilk satırını kullanıyordum.
05:38
Soon the first line of the mission statement
133
338260
2000
Kısa sürede görev tanımının ilk satırı
05:40
was deleted, never to appear again.
134
340260
4000
bir daha görünmemek üzere iptal edildi.
05:44
Over the next few years
135
344260
2000
Takip eden birkaç yıl süresince,
05:46
I was drawn more and more
136
346260
2000
iklim değişiminin fiziğini hâlâ araştırırken
05:48
into trying to communicate the urgency
137
348260
3000
enerji politikalarının değiştirilmesinin aciliyetini
05:51
of a change in energy policies,
138
351260
3000
anlatmayı denemeye
05:54
while still researching the physics of climate change.
139
354260
3000
git gide daha fazla çekildim.
05:57
Let me describe the most important conclusion from the physics --
140
357260
3000
En önemli fiziksel çıkarımı size açıklamama izin verin;
06:00
first, from Earth's energy balance
141
360260
3000
ilki, Dünya'nın enerji dengesinden
06:03
and, second, from Earth's climate history.
142
363260
4000
ve ikincisi, Dünya'nın iklim tarihinden:
06:07
Adding CO2 to the air
143
367260
2000
Havaya CO2 eklemek
06:09
is like throwing another blanket on the bed.
144
369260
3000
yatağın üzerine bir tane daha battaniye atmak gibidir.
06:12
It reduces Earth's heat radiation to space,
145
372260
3000
Bu, Dünya'nın uzaya ısı radyasyonunu azaltır
06:15
so there's a temporary energy imbalance.
146
375260
3000
böylece geçici bir enerji dengesizliği meydana gelir.
06:18
More energy is coming in
147
378260
2000
Dışarı giden enerjiden daha fazlası
06:20
than going out,
148
380260
2000
içeri girer;
06:22
until Earth warms up enough
149
382260
2000
ta ki Dünya, Güneş'ten soğurduğu
06:24
to again radiate to space
150
384260
2000
miktarda enerjiyi tekrar uzaya yayacak
06:26
as much energy as it absorbs from the Sun.
151
386260
2000
düzeyde ısınana kadar...
06:28
So the key quantity
152
388260
2000
Yani anahtar nicelik
06:30
is Earth's energy imbalance.
153
390260
3000
Dünya'nın enerji dengesizliğidir.
06:33
Is there more energy coming in
154
393260
2000
Dışarı çıkandan daha fazla
06:35
than going out?
155
395260
2000
giren enerji mi var?
06:37
If so, more warming is in the pipeline.
156
397260
3000
Böyleyse, daha fazla ısınma yolda demektir.
06:40
It will occur without adding any more greenhouse gasses.
157
400260
4000
Daha fazla sera gazı eklenmeden gerçekleşecektir.
06:44
Now finally,
158
404260
2000
Şimdi, nihayet,
06:46
we can measure Earth's energy imbalance precisely
159
406260
4000
Dünya'nın enerji dengesizliğini, Dünya'nın ısı rezervuarlarındaki
06:50
by measuring the heat content
160
410260
2000
ısı içeriğini ölçerek kesin olarak
06:52
in Earth's heat reservoirs.
161
412260
3000
ölçebiliyoruz.
06:55
The biggest reservoir, the ocean, was the least well measured,
162
415260
3000
En büyüğü olan okyanuslar,
06:58
until more than 3,000 Argo floats
163
418260
3000
3000'den fazla Argo dubası yerleştirilene kadar
07:01
were distributed around the world's ocean.
164
421260
3000
en az başarıyla ölçüleniydi.
07:04
These floats reveal
165
424260
2000
Bu dubalar gösterdi ki,
07:06
that the upper half of the ocean
166
426260
2000
okyanusun üst yarısı
07:08
is gaining heat at a substantial rate.
167
428260
3000
azımsanamayacak bir hızla ısı kazanıyor.
07:11
The deep ocean is also gaining heat at a smaller rate,
168
431260
3000
Derin okyanus da aynı zamanda daha az bir hızda ısı kazanıyor,
07:14
and energy is going
169
434260
2000
ve enerji, tüm gezegende
07:16
into the net melting of ice all around the planet.
170
436260
3000
eriyen buz ağına gidiyor.
07:19
And the land, to depths of tens of meters,
171
439260
3000
Ve kara da, onlarca metrelik derinliklere kadar
07:22
is also warming.
172
442260
2000
ısınıyor.
07:24
The total energy imbalance now
173
444260
3000
Toplam enerji dengesizliği, şimdi,
07:27
is about six-tenths of a watt per square meter.
174
447260
4000
yaklaşık her metrekareye onda altı watt kadar.
07:31
That may not sound like much,
175
451260
2000
Bu çok fazla gibi görünmeyebilir
07:33
but when added up over the whole world, it's enormous.
176
453260
3000
fakat tüm Dünya çapında toplandığı zaman, bu muazzam.
07:36
It's about 20 times greater
177
456260
3000
Tüm insanlığın enerji kullanım miktarının
07:39
than the rate of energy use by all of humanity.
178
459260
3000
yaklaşık 20 katı kadar.
07:42
It's equivalent to exploding
179
462260
2000
Yılın 365 günü, günde 400 bin
07:44
400,000 Hiroshima atomic bombs per day
180
464260
6000
tane Hiroşima'daki atom bombasının
07:50
365 days per year.
181
470260
3000
patlamasına eşit.
07:53
That's how much extra energy
182
473260
2000
Dünya'nın her gün
07:55
Earth is gaining each day.
183
475260
2000
fazladan kazandığı enerji bu.
07:57
This imbalance,
184
477260
2000
Bu dengesizlik,
07:59
if we want to stabilize climate,
185
479260
3000
eğer iklimi stabilize etmek istiyorsak,
08:02
means that we must reduce CO2
186
482260
2000
CO2'yi 391 ppm'den -milyondaki partikül-
08:04
from 391 ppm, parts per million,
187
484260
3000
tekrar 350 ppm'e düşürmemiz
08:07
back to 350 ppm.
188
487260
3000
gerektiği anlamına gelir.
08:10
That is the change needed to restore energy balance
189
490260
3000
Enerji dengesini tekrar sağlamak ve daha fazla ısınmayı
08:13
and prevent further warming.
190
493260
2000
engellemek için gereken değişim bu.
08:15
Climate change deniers argue
191
495260
3000
İklim değişikliğini inkar edenler,
08:18
that the Sun is the main cause of climate change.
192
498260
3000
Güneş'in bunun ana nedeni olduğunu ileri sürüyorlar.
08:21
But the measured energy imbalance occurred
193
501260
3000
Fakat ölçülen enerji dengesizliği, kaydedilmiş
08:24
during the deepest solar minimum in the record,
194
504260
4000
en düşük solar minimum süresince gerçekleşti,
08:28
when the Sun's energy reaching Earth was least.
195
508260
4000
Dünya'ya ulaşan Güneş enerjisi en azken.
08:32
Yet, there was more energy coming in than going out.
196
512260
3000
Gene de, gelen enerji gidenden fazlaydı.
08:35
This shows that the effect of the Sun's variations on climate
197
515260
3000
Bu, Güneş'in değişimlerinin iklim üzerindeki etkisinin
08:38
is overwhelmed by the increasing greenhouse gasses,
198
518260
3000
genel olarak fosil yakıt yakmaktan kaynaklanarak
08:41
mainly from burning fossil fuels.
199
521260
3000
artan sera gazları tarafından bastırıldığını gösteriyor.
08:44
Now consider Earth's climate history.
200
524260
3000
Şimdi Dünya'nın iklim tarihini göz önüne alalım.
08:47
These curves for global temperature,
201
527260
2000
Küresel sıcaklığı, atmosferdeki CO2'yi
08:49
atmospheric CO2 and sea level
202
529260
3000
ve deniz seviyesini gösteren bu eğriler;
08:52
were derived from ocean cores and Antarctic ice cores,
203
532260
3000
okyanus içlerinden, antarktik buzullarının içlerinden,
08:55
from ocean sediments and snowflakes
204
535260
2000
okyanus tortullarından ve 800 bin yıl boyunca,
08:57
that piled up year after year
205
537260
3000
her yıl, üst üste birikerek 3.2 km'lik bir buz katmanı
09:00
over 800,000 years
206
540260
2000
oluşturan kar tanelerinden
09:02
forming a two-mile thick ice sheet.
207
542260
2000
çıkarıldı.
09:04
As you see, there's a high correlation
208
544260
3000
Gördüğünüz gibi; sıcaklık, CO2
09:07
between temperature, CO2 and sea level.
209
547260
3000
ve deniz seviyesi arasında yüksek bir korelasyon var.
09:10
Careful examination shows
210
550260
2000
Dikkatli bir inceleme,
09:12
that the temperature changes
211
552260
2000
sıcaklık değişikliklerinin CO2
09:14
slightly lead the CO2 changes
212
554260
2000
değişikliklerini birkaç yüzyılla
09:16
by a few centuries.
213
556260
3000
hafifçe öncüllediğini gösteriyor.
09:19
Climate change deniers like to use this fact
214
559260
3000
İklim değişikliğini inkar edenler bu gerçeği,
09:22
to confuse and trick the public
215
562260
3000
"Bakın! Sıcaklık, CO2'nin değişmesine neden oluyor,
09:25
by saying, "Look, the temperature causes CO2 to change,
216
565260
3000
tersi değil." diyerek halkın kafasını karıştırmak ve halkı yanıltmak
09:28
not vice versa."
217
568260
2000
için kullanmayı seviyorlar.
09:30
But that lag
218
570260
2000
Fakat bu fark,
09:32
is exactly what is expected.
219
572260
3000
tam olarak beklenen bir şey.
09:35
Small changes in Earth's orbit
220
575260
3000
On bin ila yüz binlerce yıllık sürelerde
09:38
that occur over tens to hundreds of thousands of years
221
578260
3000
meydana gelen Dünya'nın yörüngesindeki küçük
09:41
alter the distribution
222
581260
2000
değişimler güneş ışığının
09:43
of sunlight on Earth.
223
583260
2000
Dünya'daki dağılımını değiştiriyor.
09:45
When there is more sunlight
224
585260
2000
Yazın yüksek enlemlerde
09:47
at high latitudes in summer, ice sheets melt.
225
587260
3000
daha fazla güneş ışığı olunca buz tabakaları erir.
09:50
Shrinking ice sheets
226
590260
2000
Küçülen buz tabakaları
09:52
make the planet darker,
227
592260
2000
gezegeni daha karanlık yapar;
09:54
so it absorbs more sunlight
228
594260
2000
böylece Dünya daha fazla güneş ışığı soğurur
09:56
and becomes warmer.
229
596260
2000
ve daha sıcak hale gelir.
09:58
A warmer ocean releases CO2,
230
598260
2000
Daha sıcak bir okyanus CO2 salar;
10:00
just as a warm Coca-Cola does.
231
600260
3000
aynen sıcak bir Coca-Cola gibi.
10:03
And more CO2 causes more warming.
232
603260
3000
Ve daha fazla CO2 daha fazla ısınmaya neden olur.
10:06
So CO2, methane, and ice sheets
233
606260
3000
Yani, CO2, metan ve buz tabakaları;
10:09
were feedbacks
234
609260
2000
iklim değişikliği
10:11
that amplified global temperature change
235
611260
3000
çok zayıf bir zorlamayla başlamış olsa da
10:14
causing these ancient climate oscillations to be huge,
236
614260
3000
tarihi iklim dalgalanmalarının çok büyük olmasına neden olarak
10:17
even though the climate change was initiated
237
617260
3000
küresel sıcaklık değişikliğini arttıran
10:20
by a very weak forcing.
238
620260
2000
geribildirimlerdi.
10:22
The important point
239
622260
2000
Önemli olan nokta şu ki,
10:24
is that these same amplifying feedbacks
240
624260
2000
bu aynı, arttırıcı geribildirimler
10:26
will occur today.
241
626260
2000
bugün olacak.
10:28
The physics does not change.
242
628260
2000
Fizik değişmez.
10:30
As Earth warms,
243
630260
2000
Dünya ısındıkça
10:32
now because of extra CO2 we put in the atmosphere,
244
632260
3000
-artık, bizim atmosfere yaydığımız CO2 nedeniyle-
10:35
ice will melt,
245
635260
2000
buz eriyecek,
10:37
and CO2 and methane will be released
246
637260
2000
ve okyanusları ısıtarak ve donmuş
10:39
by warming ocean and melting permafrost.
247
639260
3000
toprakları eriterek CO2 ve metan salınacak.
10:42
While we can't say exactly how fast
248
642260
3000
Bu arttırıcı geribildirimlerin tam olarak ne hızda
10:45
these amplifying feedbacks will occur,
249
645260
3000
gerçekleşeceğini söyleyemesek de,
10:48
it is certain they will occur,
250
648260
3000
ısınmayı durdurmazsak
10:51
unless we stop the warming.
251
651260
2000
bunun gerçekleşeceği kesin.
10:53
There is evidence
252
653260
2000
Geribildirimlerin başladıklarına
10:55
that feedbacks are already beginning.
253
655260
3000
dair kanıtlar var.
10:58
Precise measurements
254
658260
2000
GRACE, yerçekimi uydusunun
11:00
by GRACE, the gravity satellite,
255
660260
2000
hassas ölçümleri gösteriyor ki
11:02
reveal that both Greenland and Antarctica
256
662260
3000
şu anda hem Grönland hem Antartika
11:05
are now losing mass,
257
665260
2000
kütle kaybediyor,
11:07
several hundred cubic kilometers per year.
258
667260
3000
her yıl birkaç yüz kilometreküp.
11:10
And the rate has accelerated
259
670260
2000
Ve bu artış, ölçümlerin başladığı
11:12
since the measurements began
260
672260
2000
9 yıldan bu yana
11:14
nine years ago.
261
674260
2000
hızlandı.
11:16
Methane is also beginning
262
676260
2000
Donmuş topraklardan
11:18
to escape from the permafrost.
263
678260
3000
metan da açığa çıkmaya başladı.
11:21
What sea level rise
264
681260
2000
Ne kadarlık bir deniz seviyesi
11:23
can we look forward to?
265
683260
2000
yükselmesini beklemeliyiz?
11:25
The last time CO2 was 390 ppm,
266
685260
3000
CO2'nin, bugünkü değeri 390 ppm'ye
11:28
today's value,
267
688260
2000
eşit olduğu son zamanda
11:30
sea level was higher
268
690260
2000
deniz seviyesi
11:32
by at least 15 meters, 50 feet.
269
692260
3000
en az 15 metre, 50 feet daha yüksekti.
11:35
Where you are sitting now
270
695260
2000
Şu anda oturduğunuz yer
11:37
would be under water.
271
697260
2000
su altında olurdu.
11:39
Most estimates are that, this century,
272
699260
3000
Değerlendirmelerin çoğuna göre
11:42
we will get at least one meter.
273
702260
2000
en az bir metre yükselmeyi göreceğiz.
11:44
I think it will be more
274
704260
2000
Fosil yakıt kullanmaya devam edersek
11:46
if we keep burning fossil fuels,
275
706260
2000
ben daha fazla olacağını düşünüyorum,
11:48
perhaps even five meters, which is 18 feet,
276
708260
3000
bu yüzyılda ya da hemen sonrasında
11:51
this century or shortly thereafter.
277
711260
3000
belki hatta 5 metre ya da 18 feet.
11:54
The important point
278
714260
2000
Önemli olan nokta şu ki,
11:56
is that we will have started a process
279
716260
3000
insanlığın kontrolü dışında olan
11:59
that is out of humanity's control.
280
719260
3000
bir süreci başlatmış olacağız.
12:02
Ice sheets would continue to disintegrate for centuries.
281
722260
3000
Buz tabakaları parçalanmaya yüzyıllar boyunca devam edecek.
12:05
There would be no stable shoreline.
282
725260
2000
Sabit bir kıyı şeridi olmayacak.
12:07
The economic consequences are almost unthinkable.
283
727260
3000
Ekonomik sonuçları neredeyse tahayyül edilemez.
12:10
Hundreds of New Orleans-like devastations
284
730260
4000
Tüm Dünya'da New Orleans benzeri
12:14
around the world.
285
734260
2000
yüzlerce yıkım.
12:16
What may be more reprehensible,
286
736260
2000
İklim inkârı devam ederse
12:18
if climate denial continues,
287
738260
2000
daha da kınanması gerekebilecek durum ise
12:20
is extermination of species.
288
740260
2000
türlerin yok edilmesidir.
12:22
The monarch butterfly
289
742260
2000
Eğer aynı tas aynı hamam
12:24
could be one of the 20 to 50 percent of all species
290
744260
5000
fosil yakıt kullanımına devam edersek, kral kelebeği,
12:29
that the Intergovernmental Panel on Climate Change estimates
291
749260
3000
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin yüzyıl sonunda
12:32
will be ticketed for extinction
292
752260
2000
tükenme tehlikesine gireceğini belirttiği
12:34
by the end of the century
293
754260
2000
tüm türlerin yüzde 20 ilâ 50'lisinin
12:36
if we stay on business-as-usual fossil fuel use.
294
756260
4000
içinde olacak.
12:40
Global warming is already affecting people.
295
760260
3000
Küresel ısınma halihazırda insanları etkiliyor.
12:43
The Texas, Oklahoma, Mexico
296
763260
2000
Teksas, Oklahoma, Mexico
12:45
heatwave and drought last year,
297
765260
3000
sıcak hava dalgaları ve kuraklıkları,
12:48
Moscow the year before
298
768260
2000
önceki yıl Moskova
12:50
and Europe in 2003,
299
770260
2000
ve 2003'te Avrupa,
12:52
were all exceptional events,
300
772260
3000
bunların hepsi sıradışı olaylardı;
12:55
more than three standard deviations outside the norm.
301
775260
4000
Normun dışında 3'ten fazla standart sapma.
12:59
Fifty years ago,
302
779260
2000
50 yıl önce,
13:01
such anomalies
303
781260
2000
bu tür anomaliler
13:03
covered only two- to three-tenths
304
783260
2000
kara alanının yüzde birinin
13:05
of one percent of the land area.
305
785260
2000
sadece onda 2 ilâ 3'ünü kapsıyordu.
13:07
In recent years,
306
787260
2000
Son yıllarda,
13:09
because of global warming,
307
789260
2000
küresel ısınma nedeniyle,
13:11
they now cover about 10 percent --
308
791260
2000
şimdi aşağı yukarı yüzde 10'unu kapsıyorlar,
13:13
an increase by a factor of 25 to 50.
309
793260
3000
25 ilâ 50 katlık bir artış.
13:16
So we can say with a high degree of confidence
310
796260
3000
Yani, yüksek düzeyde bir güvenle diyebiliriz ki
13:19
that the severe Texas and Moscow heatwaves
311
799260
2000
şiddetli Teksas ve Moskova sıcak hava dalgaları
13:21
were not natural;
312
801260
2000
doğal değildi;
13:23
they were caused by global warming.
313
803260
3000
küresel ısınma nedeniyle olmuşlardı.
13:26
An important impact,
314
806260
2000
Önemli bir darbe de
13:28
if global warming continues,
315
808260
2000
-eğer küresel ısınma devam ederse-
13:30
will be on the breadbasket of our nation and the world,
316
810260
3000
ulusumuzun ve Dünya'nın tahıl ambarına olacak:
13:33
the Midwest and Great Plains,
317
813260
2000
Ortabatı ve "Büyük Ovalar",
13:35
which are expected to become prone to extreme droughts,
318
815260
3000
sadece birkaç on yıl içinde, bu alanlar
13:38
worse than the Dust Bowl,
319
818260
2000
Dust Bowl'dan [çn. ABD'de 1930'larda yaşanmış tarihi kuraklık] daha kötü olacak kuraklıklara
13:40
within just a few decades,
320
820260
2000
meyilli hale gelecek,
13:42
if we let global warming continue.
321
822260
4000
eğer küresel ısınmanın sürmesine izin verirsek.
13:46
How did I get dragged deeper and deeper
322
826260
3000
Nasıl oldu da, ben,
13:49
into an attempt to communicate,
323
829260
2000
10'dan fazla ülkede konuşmalar yaparak,
13:51
giving talks in 10 countries, getting arrested,
324
831260
3000
tutuklanarak, 30 yıldır birikmiş tatil hakkımı yakarak,
13:54
burning up the vacation time
325
834260
2000
git gide daha güçlü bir şekilde
13:56
that I had accumulated over 30 years?
326
836260
3000
iletişim kurmaya sürüklendim?
14:00
More grandchildren helped me along.
327
840260
3000
Daha fazla torun yardımcı oldu.
14:03
Jake is a super-positive,
328
843260
2000
Jake, süper pozitif,
14:05
enthusiastic boy.
329
845260
3000
hevesli bir çocuk.
14:08
Here at age two and a half years,
330
848260
2000
Burada, iki buçuk yaşındayken,
14:10
he thinks he can protect
331
850260
2000
iki buçuk günlük kız kardeşini
14:12
his two and a half-day-old little sister.
332
852260
3000
koruyabileceğini düşünüyor.
14:15
It would be immoral
333
855260
2000
Bu genç insanları,
14:17
to leave these young people
334
857260
2000
kontrolden çıkan bir iklim sistemiyle
14:19
with a climate system
335
859260
2000
bırakmak
14:21
spiraling out of control.
336
861260
2000
ahlaksızca olurdu.
14:23
Now the tragedy about climate change
337
863260
3000
Şimdi, iklim değişikliğiyle ilgili trajedi şu ki
14:26
is that we can solve it
338
866260
2000
biz bunu
14:28
with a simple, honest approach
339
868260
2000
basit ve dürüst bir yaklaşımla çözebiliriz;
14:30
of a gradually rising carbon fee
340
870260
3000
kademeli olarak artan bir karbon ücretini
14:33
collected from fossil fuel companies
341
873260
2000
fosil yakıt şirketlerinden alıp
14:35
and distributed 100 percent electronically
342
875260
4000
bunu, yüzde yüz elektronik olarak,
14:39
every month to all legal residents
343
879260
2000
her ay, yasal olarak ikâmet edenlere
14:41
on a per capita basis,
344
881260
2000
kişi başına prensipiyle
14:43
with the government not keeping one dime.
345
883260
4000
ve hükümete hiçbir pay çıkmaksızın dağıtabiliriz.
14:47
Most people would get more in the monthly dividend
346
887260
3000
Çoğu insanın alacağı aylık pay,
14:50
than they'd pay in increased prices.
347
890260
2000
yükselen fiyatlara ödeyeceğinden fazla olurdu.
14:52
This fee and dividend
348
892260
2000
Bu ücret ve pay,
14:54
would stimulate the economy
349
894260
2000
ekonomiyi
14:56
and innovations,
350
896260
2000
ve inovasyonları
14:58
creating millions of jobs.
351
898260
2000
milyonlarca iş yaratarak canlandırırdı.
15:00
It is the principal requirement
352
900260
2000
Bu, bir temiz enerji geleceğine
15:02
for moving us rapidly
353
902260
3000
doğru süratle ilerlememiz
15:05
to a clean energy future.
354
905260
2000
için temel gerekliliktir.
15:07
Several top economists
355
907260
2000
Birkaç üst düzey ekonomist
15:09
are coauthors on this proposition.
356
909260
3000
bu öneriyi oluşturan ortaklardandır.
15:12
Jim DiPeso of Republicans for Environmental Protection
357
912260
3000
"Çevre Koruması Taraftarı Cumhuriyetçiler"den Jim DiPeso
15:15
describes it thusly:
358
915260
2000
bunu şu şekilde tanımlıyor:
15:17
"Transparent. Market-based.
359
917260
2000
Şeffaf. Piyasaya dayalı.
15:19
Does not enlarge government.
360
919260
2000
Hükümeti büyütmüyor.
15:21
Leaves energy decisions to individual choices.
361
921260
3000
Enerji kararlarını kişisel seçimlere bırakıyor.
15:24
Sounds like a conservative climate plan."
362
924260
4000
Muhafazakâr bir iklim planı gibi geliyor."
15:28
But instead of placing a rising fee on carbon emissions
363
928260
4000
Fakat karbon emisyonlarına yükselen ücretler koyarak
15:32
to make fossil fuels pay
364
932260
3000
fosil yakıtlara, toplumlara gerçek maliyetini
15:35
their true cost to society,
365
935260
2000
ödetmek yerine,
15:37
our governments are forcing the public
366
937260
3000
hükümetlerimiz, dünya çapında
15:40
to subsidize fossil fuels
367
940260
3000
yılda 400 ilâ 500 milyar dolarla
15:43
by 400 to 500 billion dollars
368
943260
3000
halkı fosil yakıtları
15:46
per year worldwide,
369
946260
2000
sübvanse etmeye zorluyor.
15:48
thus encouraging extraction of every fossil fuel --
370
948260
3000
Böylece her türlü fosil yakıt çıkarımı teşvik edilmiş oluyor;
15:51
mountaintop removal,
371
951260
2000
dağ zirvesinin yok edilmesi,
15:53
longwall mining, fracking,
372
953260
2000
uzunayak madenciliği, hidrolik kırılma,
15:55
tar sands, tar shale,
373
955260
2000
katranlı kum, katranlı şist,
15:57
deep ocean Arctic drilling.
374
957260
3000
derin okyanus ve kutup sondajı.
16:00
This path, if continued,
375
960260
2000
Bu yol -eğer sürdürülürse-
16:02
guarantees that we will pass tipping points
376
962260
3000
gelecek nesillerin kontrolü dışında hızlanacak
16:05
leading to ice sheet disintegration
377
965260
2000
buz tabakası parçalanmalarına yol açacak
16:07
that will accelerate out of control of future generations.
378
967260
4000
sınır noktalarını geçeceğimizi garanti ediyor.
16:11
A large fraction of species
379
971260
2000
Türlerin büyük bir bölümü
16:13
will be committed to extinction.
380
973260
2000
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
16:15
And increasing intensity of droughts and floods
381
975260
2000
Ve kuraklık ve sellerin artan yoğunluğu
16:17
will severely impact breadbaskets of the world,
382
977260
3000
Dünya'nın tahıl ambarlarını şiddetle etkileyecek,
16:20
causing massive famines
383
980260
2000
büyük açlıklara
16:22
and economic decline.
384
982260
3000
ve ekonomik çöküşe neden olacak.
16:26
Imagine a giant asteroid
385
986260
3000
Dünya'yla doğrudan çarpışma rotasında
16:29
on a direct collision course with Earth.
386
989260
4000
olan bir asteroidi düşünün.
16:33
That is the equivalent
387
993260
2000
Bu, şu anda karşı karşıya olduğumuz
16:35
of what we face now.
388
995260
2000
duruma denktir.
16:37
Yet, we dither,
389
997260
2000
Yine de tereddüt ediyoruz,
16:39
taking no action
390
999260
2000
asteroidin yönünü değiştirmek
16:41
to divert the asteroid,
391
1001260
2000
için harekete geçmiyoruz,
16:43
even though the longer we wait,
392
1003260
2000
ne kadar çok beklersek o kadar
16:45
the more difficult and expensive it becomes.
393
1005260
4000
zor ve pahalı olmasına rağmen.
16:49
If we had started in 2005,
394
1009260
2000
2005'te başlamış olsaydık,
16:51
it would have required emission reductions of three percent per year
395
1011260
3000
gezegensel enerji dengesini yeniden sağlamak
16:54
to restore planetary energy balance
396
1014260
3000
ve iklimi bu yüzyıl içinde stabilize etmek için
16:57
and stabilize climate this century.
397
1017260
3000
yıllık yüzde 3'lük bir emisyon azaltımına ihtiyaç duyacaktık.
17:00
If we start next year,
398
1020260
2000
Eğer gelecek yıl başlarsak,
17:02
it is six percent per year.
399
1022260
2000
yılda yüzde 6 olacak.
17:04
If we wait 10 years, it is 15 percent per year --
400
1024260
3000
10 yıl beklersek yılda yüzde 15,
17:07
extremely difficult and expensive,
401
1027260
2000
inanılmaz derecede zor ve pahalı,
17:09
perhaps impossible.
402
1029260
3000
belki imkânsız.
17:12
But we aren't even starting.
403
1032260
2000
Ama başlamıyoruz bile.
17:14
So now you know what I know
404
1034260
3000
Evet, şimdi, benim bildiğim, bu alarmı çalmama
17:17
that is moving me to sound this alarm.
405
1037260
3000
neden olan şeyi biliyorsunuz.
17:20
Clearly, I haven't gotten this message across.
406
1040260
3000
Açık ki, ben bu mesajı yayamadım.
17:23
The science is clear.
407
1043260
3000
Bilim açık.
17:26
I need your help
408
1046260
2000
Bu durumun ve çözümlerinin
17:28
to communicate the gravity and the urgency
409
1048260
2000
ağırlığını ve aciliyetini
17:30
of this situation
410
1050260
2000
daha etkili bir şekilde
17:32
and its solutions
411
1052260
2000
anlatabilmem için
17:34
more effectively.
412
1054260
2000
yardımınıza ihtiyacım var.
17:36
We owe it to our children and grandchildren.
413
1056260
2000
Bunu çocuklarımıza ve torunlarımıza borçluyuz.
17:38
Thank you.
414
1058260
2000
Teşekkür ederim.
17:40
(Applause)
415
1060260
5000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7