Karima Bennoune: The side of terrorism that doesn't make headlines

Karima Bennoune: Terörizmin manşetlere taşınmayan tarafı

150,911 views

2014-07-10 ・ TED


New videos

Karima Bennoune: The side of terrorism that doesn't make headlines

Karima Bennoune: Terörizmin manşetlere taşınmayan tarafı

150,911 views ・ 2014-07-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Melisa McDermott Gözden geçirme: Siir Tecirlioglu
00:12
Could I protect my father
0
12621
1372
Babamı
00:13
from the Armed Islamic Group with a paring knife?
1
13993
3175
bir soyma bıçağı olan Silahlı Islami Grubundan kurtarabilir miydim?
00:17
That was the question I faced
2
17168
1561
1993 yılı haziran ayında bir salı sabahı,
00:18
one Tuesday morning in June of 1993,
3
18729
2768
hukuk öğrencisiyken
00:21
when I was a law student.
4
21497
1842
karşı karşıya kaldığım soru buydu.
00:23
I woke up early that morning
5
23339
1938
O sabah erken kalktım
00:25
in Dad's apartment
6
25277
1120
Cezayir'de Cezayir şehrinin kenar mahallelerinde bulunan,
00:26
on the outskirts of Algiers, Algeria,
7
26397
2298
babamın dairesinde,
00:28
to an unrelenting pounding on the front door.
8
28695
3274
ön kapının durmadan vurulmasıyla.
00:31
It was a season as described by a local paper
9
31969
2760
Bir yerel gazetenin anlattığı gibi
00:34
when every Tuesday a scholar fell
10
34729
2856
her salı bir okumuş kişinin
00:37
to the bullets of fundamentalist assassins.
11
37585
3183
aşırı tutucu katillerin kurşunlarıyla düştüğü bir sezondu.
00:40
My father's university teaching of Darwin
12
40768
2362
Benim babamın üniversitesinin Darwin'i öğretmesiyle
00:43
had already provoked a classroom visit
13
43130
2000
daha önce bir sınıf ziyaretini provoke etmişti
00:45
from the head of the so-called Islamic Salvation Front,
14
45130
3471
sözde Islami Kurtuluş Örgütü''nün başkanından,
00:48
who denounced Dad as an advocate of biologism
15
48601
3056
bu başkan babamı biyoloji savunuculuğundan dolayı kınamış
00:51
before Dad had ejected the man,
16
51657
2666
bunu babam onu dışarı atmadan önce söylemiş,
00:54
and now whoever was outside
17
54323
1487
sonra da dışarıdaki adam,
00:55
would neither identify himself nor go away.
18
55810
3100
ne kimliğini açıklamış ne de oradan uzaklaşmış.
00:58
So my father tried to get the police on the phone,
19
58910
2972
O zaman da babam polisi telefonla aramaya çalışmış
01:01
but perhaps terrified by the rising tide
20
61882
2098
ama belki de daha önce birçok Cezayirli memurların canını almış
01:03
of armed extremism that had already claimed
21
63980
2424
silahlı aşırıcılığın
01:06
the lives of so many Algerian officers,
22
66404
2533
gittikçe artmasından dolayı,
01:08
they didn't even answer.
23
68937
2126
cevap veren olmamış.
01:11
And that was when I went to the kitchen,
24
71063
2339
Ve o zaman ben mutfağa gittim,
01:13
got out a paring knife,
25
73402
1375
elime bir soyma bıçağı aldım
01:14
and took up a position inside the entryway.
26
74777
2978
ve evin girişinde bir pozisyon aldım.
01:17
It was a ridiculous thing to do, really,
27
77755
1547
Yaptığım saçma bir şeydi, gerçekten,
01:19
but I couldn't think of anything else,
28
79302
1849
ama yapacak başka bir şey düşünemedim,
01:21
and so there I stood.
29
81151
2589
öylece durdum.
01:23
When I look back now, I think that that was the moment
30
83740
2507
Şimdi dönüp baktığımda düşünüyorum da, o an
01:26
that set me on the path was to writing a book
31
86247
2514
beni "Your Fatwa Does Not Apply Here:
01:28
called "Your Fatwa Does Not Apply Here:
32
88761
2652
Untold Stories from the Fight Against Muslim Fundamentalism."
01:31
Untold Stories from the Fight Against Muslim Fundamentalism."
33
91413
4037
adlı kitabı yazma yoluna koyan andı.
01:35
The title comes from a Pakistani play.
34
95450
2966
Başlığı bir Pakistanlı oyundan gelir.
01:38
I think it was actually that moment
35
98416
2850
Bence aslında o an
01:41
that sent me on the journey
36
101266
1744
beni Müslüman soyundan gelen 300 kişi
01:43
to interview 300 people of Muslim heritage
37
103010
2950
ve yaklaşık 30 ülkeden insanla
01:45
from nearly 30 countries,
38
105960
1534
röportaj yapma yoluna koyan andı,
01:47
from Afghanistan to Mali,
39
107494
2416
Afganistan'dan Mali'ye kadar,
01:49
to find out how they fought fundamentalism
40
109910
2341
babamın yaptığı gibi barışçıl bir şekilde
01:52
peacefully like my father did,
41
112251
2228
nasıl aşırıcılığa karşı savaştıklarını
01:54
and how they coped with the attendant risks.
42
114479
3735
ve beraberinde gelen risklerle nasıl başa çıktıklarını öğrenmek için.
01:58
Luckily, back in June of 1993,
43
118214
2217
Allah'tan, 1993 haziranında,
02:00
our unidentified visitor went away,
44
120431
2832
bizim tanınmayan misafirimiz gitti,
02:03
but other families were so much less lucky,
45
123263
3045
ama başka aileler çok daha şanssızdı,
02:06
and that was the thought that motivated my research.
46
126308
3853
bu düşünce de benim araştırmamı teşvik etti.
02:10
In any case, someone would return
47
130161
1530
Her şekilde, birisi geri döner
02:11
a few months later and leave a note
48
131691
1584
bir kaç ay sonra ve bir not bırakır
02:13
on Dad's kitchen table,
49
133275
1452
babamın mutfak masasına
02:14
which simply said, "Consider yourself dead."
50
134727
4130
üzerinde yalnızca, "Kendini ölmüş bil." yazan bir not brakır.
02:18
Subsequently, Algeria's fundamentalist armed groups
51
138857
2988
Arkasından, Cezayir'in silahlı aşırıcı grupları
02:21
would murder as many as 200,000 civilians
52
141845
3063
200,000 kadar çok sayıda sivil öldürür
02:24
in what came to be known
53
144908
1352
1990'ların karanlık on yılı
02:26
as the dark decade of the 1990s,
54
146260
2878
olarak anılan zamanda,
02:29
including every single one
55
149138
1872
burada gördüğünüz her bir
02:31
of the women that you see here.
56
151010
3247
kadın da dahil olmak üzere.
02:34
In its harsh counterterrorist response,
57
154257
2873
Terörle mücadelenin sert tepkisinde,
02:37
the state resorted to torture
58
157130
1997
eyalet işkenceye
02:39
and to forced disappearances,
59
159127
1711
ve zorlanmış kaybolmalara başvurdu
02:40
and as terrible as all of these events became,
60
160838
3362
ve bütün bu korkunç olaylar olurken,
02:44
the international community largely ignored them.
61
164200
3635
uluslararası topluluk onları görmezden geldi.
02:47
Finally, my father, an Algerian peasant's son turned professor,
62
167835
3723
Sonunda, benim babam, bir Cezayirli cahilin profesör olmuş oğlu,
02:51
was forced to stop teaching at the university
63
171558
2103
üniversitede öğretmenlik yapması engellendi
02:53
and to flee his apartment,
64
173661
2189
ve dairesinden kaçtı
02:55
but what I will never forget
65
175850
1373
ama benim hiç unutmayacağım şey
02:57
about Mahfoud Bennoune, my dad,
66
177223
2235
Mahfoud Bennoune hakkında, benim babam,
02:59
was that like so many other Algerian intellectuals,
67
179458
2709
birçok başka Cezayirli enteller gibi,
03:02
he refused to leave the country
68
182167
1774
ülkesini terk etmeyi reddetti
03:03
and he continued to publish pointed criticisms,
69
183941
3058
ve eleştiriler yayınlamaya devam etti,
03:06
both of the fundamentalists
70
186999
1950
hem aşırıcılara karşı
03:08
and sometimes of the government they battled.
71
188949
2970
hem de bazen savaştıkları hükumete karşı.
03:11
For example, in a November 1994 series
72
191919
3122
Örneğin, El Watan gazetesinin
03:15
in the newspaper El Watan
73
195041
2154
bir 1994 kasım serisinde
03:17
entitled "How Fundamentalism
74
197195
1509
"Aşırıcılık Nasıl Eşi Benzeri Olmayan
03:18
Produced a Terrorism without Precedent,"
75
198704
3542
Bir Terörizm Oluşturdu" başlıklı yazıyla,
03:22
he denounced what he called
76
202246
1237
babam atalarımızın yaşadığı
03:23
the terrorists' radical break with the true Islam
77
203483
3333
gerçek İslamdan teröristlerin radikal ayrılığını
03:26
as it was lived by our ancestors.
78
206816
2868
kınadı.
03:29
These were words that could get you killed.
79
209684
2831
Bu tür sözler sizi öldürebilirdi.
03:32
My father's country taught me
80
212515
1477
Benim babamın ülkesi bana
03:33
in that dark decade of the 1990s that
81
213992
2554
o 1990'ların karanlık on yılı içinde
03:36
the popular struggle against Muslim fundamentalism
82
216546
3408
Müslüman aşırı tutuculuğuna karşı olan popüler mücadele
03:39
is one of the most important
83
219954
1688
dünyanın
03:41
and overlooked human rights struggles
84
221642
2531
en önemli
03:44
in the world.
85
224173
1755
ve en çok görmemezlikten gelinen insan hakları mücadelesidir.
03:45
This remains true today, nearly 20 years later.
86
225928
3611
Bu bugün bile, neredeyse 20 yıl sonra, doğru olan bir şey.
03:49
You see, in every country
87
229539
1581
Bakın, benim ülkemde
03:51
where you hear about armed jihadis
88
231120
1850
sivilleri hedef alan
03:52
targeting civilians,
89
232970
1756
cihatçıları duyuyorsunuz,
03:54
there are also unarmed people
90
234726
1675
ayrıca hiç duymadığınız militanlara kafa tutan
03:56
defying those militants that you don't hear about,
91
236401
2847
silahsız insanlar da var
03:59
and those people need our support to succeed.
92
239248
4582
ve o insanlar galip gelmek için bizim desteğimize ihtiyaçları var.
04:03
In the West, it's often assumed
93
243830
1818
Batıda, çoğu zaman zannediliyor ki
04:05
that Muslims generally condone terrorism.
94
245648
3037
Müslümanlar genellikle terörizme göz yumuyorlar.
04:08
Some on the right think this because they view
95
248685
2002
Sağcı olan bazıları bunu düşünüyor
04:10
Muslim culture as inherently violent,
96
250687
2263
çünkü Müslüman kültürünü doğuştan şiddetli olarak görüyor
04:12
and some on the left imagine this
97
252950
1585
ve solcu olan bazıları da bunu hayal ediyor
04:14
because they view Muslim violence,
98
254535
1788
çünkü Müslüman şiddetini,
04:16
fundamentalist violence,
99
256323
1351
aşırı tutucu şiddeti olarak,
04:17
solely as a product of legitimate grievances.
100
257674
3633
sadece meşru dertlerin bir ürünü olarak görüyorlar.
04:21
But both views are dead wrong.
101
261307
2497
Ama iki görüş de çok yanlış.
04:23
In fact, many people of Muslim heritage
102
263804
1815
Hatta, bütün dünyadaki
04:25
around the world are staunch opponents
103
265619
2764
Müslüman soyundan gelen bir çok insan
04:28
both of fundamentalism and of terrorism,
104
268383
3261
hem aşırı tutuculuğa hem de terörizme karşı emin rakiptir
04:31
and often for very good reason.
105
271644
2466
ve çoğunlukla iyi bir sebeple.
04:34
You see, they're much more likely to be victims
106
274110
2040
Görüyorsunuz, onların bu şiddetin kurbanı olmaları çok daha olağan
04:36
of this violence than its perpetrators.
107
276150
3155
faili olmalarından.
04:39
Let me just give you one example.
108
279305
2017
Size bir örnek vermeme izin verin.
04:41
According to a 2009 survey
109
281322
2843
Bir 2009 yılı Arap dili medya kaynağının
04:44
of Arabic language media resources,
110
284165
2340
anketine göre,
04:46
between 2004 and 2008,
111
286505
3251
2004 ve 2008 yılları arasında,
04:49
no more than 15 percent of al Qaeda's victims
112
289756
3124
El Kaide'nin kurbanlarından yalnızca yüzde 15'i
04:52
were Westerners.
113
292880
1581
Batılı'ydı.
04:54
That's a terrible toll, but the vast majority
114
294461
2945
Bu korkunç bir pay ama Müslüman aşırı tutucular tarafından öldürülen
04:57
were people of Muslim heritage,
115
297406
1769
insanların büyük çoğunluğu
04:59
killed by Muslim fundamentalists.
116
299175
2816
Müslüman soyundandı.
05:01
Now I've been talking for the last five minutes
117
301991
2828
Şimdi ben son beş dakikadır
05:04
about fundamentalism, and you have a right to know
118
304819
2483
aşırı tutuculuk hakkında konuşuyorum ve sizin
05:07
exactly what I mean.
119
307302
1694
tam olarak ne demek istediğimi bilmeye hakkınız var.
05:08
I cite the definition given by the Algerian sociologist
120
308996
3905
Cezayirli sosyolog Marieme Helle Lucas tarafından
05:12
Marieme Helie Lucas,
121
312901
2039
verilen tanımı alıntı yapıyorum
05:14
and she says that fundamentalisms,
122
314940
2396
ve o diyor ki aşırı tutucular,
05:17
note the "s," so within all of the world's
123
317336
2498
-lar ekine dikkat edin, yani dünyadaki bütün
05:19
great religious traditions,
124
319834
1822
büyük dini geleneklerin içinde,
05:21
"fundamentalisms are political movements of the extreme right
125
321656
3971
"aşırı tutuculuklar aşırı sağcı politik hareketler
05:25
which in a context of globalization
126
325627
2163
ki küreselleşme bağlamında
05:27
manipulate religion in order to achieve
127
327790
2494
dini kendi politik hedeflerine ulaşmak için
05:30
their political aims."
128
330284
1649
kullanmaktır."
05:31
Sadia Abbas has called this the radical politicization
129
331933
3683
Sadia Abbas buna ilahiyatın
05:35
of theology.
130
335616
1511
kökten politikalaşması demiştir.
05:37
Now I want to avoid projecting the notion
131
337127
2415
Şimdi ben Müslüman aşırı tutuculuğu adında her yerde aynı olan
05:39
that there's sort of a monolith out there
132
339542
1786
bir tür tek parça olduğu
05:41
called Muslim fundamentalism that is the same everywhere,
133
341328
3213
fikrini aşılamaktan kaçınmak istiyorum
05:44
because these movements also have their diversities.
134
344541
2716
çünkü bu hareketler de farklılık gösterirler.
05:47
Some use and advocate violence.
135
347257
2463
Bazıları şiddeti kullanır ve savunur.
05:49
Some do not, though they're often interrelated.
136
349720
2630
Bazıları yapmaz ama çoğu zaman iç içeler.
05:52
They take different forms.
137
352350
1570
Değişik biçimler alırlar.
05:53
Some may be non-governmental organizations,
138
353920
2624
Bazıları hükümet dışı kuruluşlardır,
05:56
even here in Britain like Cageprisoners.
139
356544
2532
burada İngiltere'de bile Cageprisoners gibi.
05:59
Some may become political parties,
140
359076
2093
Bazıları politik partiye dönüşebilir,
06:01
like the Muslim Brotherhood,
141
361169
1571
Müslüman Kardeşliği gibi
06:02
and some may be openly armed groups
142
362740
1718
ve bazıları da açık silahlı gruplardır
06:04
like the Taliban.
143
364458
1725
Taliban gibi.
06:06
But in any case, these are all radical projects.
144
366183
3321
Ama her şekilde, bunlar hep kökten projeler.
06:09
They're not conservative or traditional approaches.
145
369504
3229
Muhafazakar veya geleneksel yaklaşımlar değiller.
06:12
They're most often about changing people's relationship with Islam
146
372733
3213
Onlar çoğu zaman insanları İslamla olan ilişkilerini
06:15
rather than preserving it.
147
375946
1555
saklamaktan çok değiştirmeye çalışırlar.
06:17
What I am talking about is the Muslim extreme right,
148
377501
3390
Benim demeye çalıştığım şey ekstrem Müslüman hak
06:20
and the fact that its adherents are
149
380891
1999
ve yandaşlarının da
06:22
or purport to be Muslim
150
382890
1840
Müslüman olduğu ya da anlamına gelmesi
06:24
makes them no less offensive
151
384730
1410
gerçeği de
06:26
than the extreme right anywhere else.
152
386140
2491
onları her hangi bir aşırı sağcıdan daha az kötü yapmaz.
06:28
So in my view, if we consider ourselves
153
388631
1867
Yani bana göre, eğer kendimizi
06:30
liberal or left-wing,
154
390498
1750
özgürlükçü veya solcu olarak görüyorsak,
06:32
human rights-loving or feminist,
155
392248
2460
insan hakları savunucusu veya feminist,
06:34
we must oppose these movements
156
394708
2201
bu hareketlere karşı gelmeliyiz
06:36
and support their grassroots opponents.
157
396909
2845
ve temel rakiplerini desteklemeliyiz.
06:39
Now let me be clear
158
399754
1616
Şimdi açıkçası
06:41
that I support an effective struggle
159
401370
2002
ben aşırı tutuculuğa karşı
06:43
against fundamentalism,
160
403372
1945
sağlam bir mücadeleyi destekliyorum
06:45
but also a struggle that must itself
161
405317
2280
ama aynı zamanda uluslararası hukuka uyan,
06:47
respect international law,
162
407597
1938
bir mücadele olmalı ki
06:49
so nothing I am saying should be taken
163
409535
2429
söylediğim hiç birşey
06:51
as a justification for refusals
164
411964
1845
demokrasiyi
06:53
to democratize,
165
413809
1465
retlere karşı bir mazeret olmasın diye
06:55
and here I send out a shout-out of support
166
415274
2675
ve buradan bugün Cezayir Barakat'taki demokrasi yanlısı harekete
06:57
to the pro-democracy movement in Algeria today, Barakat.
167
417949
4051
bir destek çağrısı yapıyorum.
07:02
Nor should anything I say be taken
168
422000
2282
Söylediğim hiç birşey
07:04
as a justification of violations of human rights,
169
424282
2867
insan hakları ihlaline bir mazeret de olmamalı,
07:07
like the mass death sentences
170
427149
1406
bu hafta Mısır'da yapılan
07:08
handed out in Egypt earlier this week.
171
428555
2920
toplu infazlar gibi.
07:11
But what I am saying
172
431475
1523
Ama demeye çalıştığım
07:12
is that we must challenge these Muslim fundamentalist movements
173
432998
3307
bu aşırı tutucu Müslüman hareketlere meydan okumalıyız
07:16
because they threaten human rights
174
436305
1818
çünkü insan haklarına bir tehditler
07:18
across Muslim-majority contexts,
175
438123
2583
çoğunlukta Müslüman yerlere karşı
07:20
and they do this in a range of ways,
176
440706
2381
ve bunu değişik şekillerde yapıyorlar,
07:23
most obviously with the direct attacks on civilians
177
443087
2963
en belirgin olanı sivillere direkt saldırılarla
07:26
by the armed groups that carry those out.
178
446050
2239
bunları yapan silahlı gruplar tarafından.
07:28
But that violence is just the tip of the iceberg.
179
448289
3047
Ama o şiddet sadece başlangıcı.
07:31
These movements as a whole purvey discrimination
180
451336
2791
Bu hareketler dini ve cinsel azınlıklara karşı
07:34
against religious minorities and sexual minorities.
181
454127
3321
ayrımcılığı sağlar.
07:37
They seek to curtail the freedom of religion
182
457448
2080
Onlar başka bir şekilde ibadet eden
07:39
of everyone who either practices in a different way
183
459528
2899
veya hiç etmeyen insanların
07:42
or chooses not to practice.
184
462427
1964
dini özgürlüklerini kısıtlamayı amaçlıyorlar.
07:44
And most definingly, they lead an all-out war
185
464391
3424
Ve en tanımlayıcı olarak, kadın haklarına
07:47
on the rights of women.
186
467815
2081
tam bir savaşın öncüleridir.
07:49
Now, faced with these movements
187
469896
1796
Şimdi, bu hareketlerle karşı karşıya kalarak
07:51
in recent years, Western discourse
188
471692
1572
son zamanlarda, Batılı konuşmaları
07:53
has most often offered
189
473264
1635
çoğu zaman
07:54
two flawed responses.
190
474899
2257
iki hatalı cevap sundu.
07:57
The first that one sometimes finds on the right
191
477156
2563
İlki bazen sağda bulunan
07:59
suggests that most Muslims are fundamentalist
192
479719
2542
önerilen düşüncenin Müslümanların çoğu aşırı tutucu
08:02
or something about Islam is inherently fundamentalist,
193
482261
3346
ya da İslam hakkında bir şey özünde aşırı tutucu
08:05
and this is just offensive and wrong,
194
485607
3291
ve bu aşağılatıcı ve yanlış
08:08
but unfortunately on the left one sometimes encounters
195
488898
2408
ama ne yazık ki solda karşılaşılan şey
08:11
a discourse that is too politically correct
196
491306
2182
Müslüman aşırı tutuculuğun varlığını kabul edemeyecek kadar
08:13
to acknowledge the problem of Muslim fundamentalism at all
197
493488
3802
fazla politik konuşmalar olması
08:17
or, even worse, apologizes for it,
198
497290
2361
ya da, daha kötüsü, onun için özür dilemek
08:19
and this is unacceptable as well.
199
499651
2548
ve bu da kabul edilemez.
08:22
So what I'm seeking is a new way
200
502199
2062
Yani ben bütün bunları konuşacak
08:24
of talking about this all together,
201
504261
2121
yeni bir yol arıyorum,
08:26
which is grounded in the lived experiences
202
506382
2728
yaşanmış olaylar ve ön saflardaki insanların umutlarında
08:29
and the hope of the people on the front lines.
203
509110
2949
çakılmış olan.
08:32
I'm painfully aware that there has been
204
512059
1951
Ben acı bir şekilde farkındayım ki
08:34
an increase in discrimination against Muslims in recent years
205
514010
3181
Müslümanlara karşı ayrımcılıkta bir artış olduğunun
08:37
in countries like the U.K. and the U.S.,
206
517191
2471
Birleşik Krallık ve ABD gibi ülkelerde
08:39
and that too is a matter of grave concern,
207
519662
3054
ve bu da büyük bir endişe kaynağı,
08:42
but I firmly believe
208
522716
1139
ama ben inanıyorum ki
08:43
that telling these counter-stereotypical stories
209
523855
2961
bu aşırı tutuculara karşı gelmiş
08:46
of people of Muslim heritage
210
526816
1326
ve onların bir numaralı kurbanı olmuş
08:48
who have confronted the fundamentalists
211
528142
2172
Müslüman soyundan gelenlerin
08:50
and been their primary victims
212
530314
2015
stereotip karşıtı hikayeler anlatmak da
08:52
is also a great way of countering that discrimination.
213
532329
4577
o ayrımcılığın üstesinden gelinebilecek harika bir yoldur.
08:56
So now let me introduce you
214
536906
1780
Şimdi sizi
08:58
to four people whose stories
215
538686
1656
büyük bir onurla anlatacağım
09:00
I had the great honor of telling.
216
540342
3216
dört kişiyle tanıştırayım.
09:03
Faizan Peerzada and the Rafi Peer Theatre
217
543558
2233
Faizan Peerzada ve babasının adı verilmiş
09:05
workshop named for his father
218
545791
2002
Rafi Peer Tiyatrosu workshopu
09:07
have for years promoted the performing arts
219
547793
2138
Pakistan'da
09:09
in Pakistan.
220
549931
1732
yıllardır güzel sanatları teşvik etmiştir.
09:11
With the rise of jihadist violence,
221
551663
1461
Cihatçı şiddetlerin artmasıyla,
09:13
they began to receive threats
222
553124
1576
tehditler almaya başlamışlar
09:14
to call off their events, which they refused to heed.
223
554700
3250
etkinliklerini iptal etmeleri için, ki onlara aldırış etmediler.
09:17
And so a bomber struck their 2008
224
557950
3270
Ve sonra bir bombacı onların 2008
09:21
eighth world performing arts festival in Lahore,
225
561220
2884
Lahore sekizinci güzel sanatlar festivalini bombaladı,
09:24
producing rain of glass
226
564104
1688
etkinliğe düşen
09:25
that fell into the venue
227
565792
1665
bir cam yağmuru yaratıp
09:27
injuring nine people,
228
567457
1935
dokuz kişiyi yaraladı
09:29
and later that same night,
229
569392
1568
ve yine aynı gece daha sonra,
09:30
the Peerzadas made a very difficult decision:
230
570960
2751
Peerzadalar çok zor bir karar verdiler:
09:33
they announced that their festival
231
573711
1869
festivallerinin
09:35
would continue as planned the next day.
232
575580
3407
planlandığı gibi ertesi günü de devam edeceğini duyurdular.
09:38
As Faizan said at the time,
233
578987
1451
Faizan'ın da o zaman dediği gibi,
09:40
if we bow down to the Islamists,
234
580438
1942
İslamcılara boyun eğersek,
09:42
we'll just be sitting in a dark corner.
235
582380
3111
yalnızca karanlık bir köşede oturuyor oluruz.
09:45
But they didn't know what would happen.
236
585491
1658
Ama ne olacağını bilmiyorlardı.
09:47
Would anyone come?
237
587149
2437
Kimse gelir miydi?
09:49
In fact, thousands of people came out the next day
238
589586
2889
Aslında, ertesi günü binlerce insan geldi
09:52
to support the performing arts in Lahore,
239
592475
2402
Lahore'deki güzel sanatları desteklemek için
09:54
and this simultaneously thrilled
240
594877
1845
ve bu Faizan'ı hem heyecanlandırdı
09:56
and terrified Faizan,
241
596722
1822
hem de korkuttu
09:58
and he ran up to a woman
242
598544
1453
ve iki küçük çocuğuyla gelmiş olan
09:59
who had come in with her two small children,
243
599997
2217
bir kadına koştu
10:02
and he said, "You do know there was a bomb here yesterday,
244
602214
3194
ve dedi ki,"Biliyorsunuz burada dün bir bomba patladı
10:05
and you do know there's a threat here today."
245
605408
2327
ve biliyorsunuz ki bugün de olma tehdidi var."
10:07
And she said, "I know that,
246
607735
1883
Ve kadın dedi ki,"Bunu biliyorum,
10:09
but I came to your festival
247
609618
1564
ama ben festivalinize
10:11
with my mother when I was their age,
248
611182
2430
annemle gelmiştim çocuklarımın yaşındayken
10:13
and I still have those images in my mind.
249
613612
3048
ve o görüntüler hala kafamda.
10:16
We have to be here."
250
616660
2138
Burada olmamız lazım."
10:18
With stalwart audiences like this,
251
618798
1857
Böyle güvenilir izleyicilerle,
10:20
the Peerzadas were able to conclude
252
620655
1654
Peerzadalar festivallerini
10:22
their festival on schedule.
253
622309
2460
zamanında bitirebildiler.
10:24
And then the next year,
254
624769
1237
Ve de bir sonraki yıl,
10:26
they lost all of their sponsors
255
626006
1883
bütün sponsorlarını
10:27
due to the security risk.
256
627889
2369
güvenlik riskiyle kaybettiler.
10:30
So when I met them in 2010,
257
630258
2300
Sonra 2010'da onlarla tanıştığımda,
10:32
they were in the middle of the first subsequent event
258
632558
2286
bir sonraki etkinliklerinin ortasındalardı
10:34
that they were able to have in the same venue,
259
634844
3066
aynı yerde yapabilme olanağı bulmuşlardı
10:37
and this was the ninth youth performing arts festival
260
637910
3264
ve bu dokuzuncu gençlik güzel sanatlar etkinliğiydi
10:41
held in Lahore in a year when that city
261
641174
2975
daha önce 44 terör saldırısı olan bir yıl geçiren
10:44
had already experienced 44 terror attacks.
262
644149
4070
Lahore'de düzenleniyordu.
10:48
This was a time when the Pakistani Taliban
263
648219
2103
O sıralar Pakistanlı Taliban
10:50
had commenced their systematic targeting
264
650322
1817
Malala Yousafzai'yle sonuçlanan,
10:52
of girls' schools that would culminate
265
652139
2208
kız okullarına
10:54
in the attack on Malala Yousafzai.
266
654347
2759
sistematik hedeflemelerin başlandığı zamanlardı.
10:57
What did the Peerzadas do in that environment?
267
657106
4395
Peki Peerzadalar öyle bir çevrede ne yaptılar?
11:01
They staged girls' school theater.
268
661501
3173
Bir kızlar okulu tiyatrosu sergilediler.
11:04
So I had the privilege of watching "Naang Wal,"
269
664674
2812
Yani ben "Naang Wal"ı seyretme ayrıcalığını elde ettim
11:07
which was a musical in the Punjabi language,
270
667486
2632
ki bu müzikal Pencap dilindeydi
11:10
and the girls of Lahore Grammar School
271
670118
1762
ve Lahore Gramer Okulu kızları
11:11
played all the parts.
272
671880
1726
bütün rolleri oynadılar.
11:13
They sang and danced,
273
673606
1234
Şarkı söyleyip dans ettiler,
11:14
they played the mice and the water buffalo,
274
674840
2658
fareleri oynadılar ve mandayı da
11:17
and I held my breath, wondering,
275
677498
2464
ve nefesimi tutup merak ettim,
11:19
would we get to the end
276
679962
1267
bu muhteşem gösterinin
11:21
of this amazing show?
277
681229
2286
sonuna gelebilecek miydik?
11:23
And when we did, the whole audience
278
683515
2556
Ve sonuna geldiğimizde, bütün seyirciler
11:26
collectively exhaled,
279
686071
1738
hep beraber nefes verdi
11:27
and a few people actually wept,
280
687809
2264
ve bazı insanlar da resmen ağladı
11:30
and then they filled the auditorium
281
690073
2523
ve sonra da oditoryumu
11:32
with the peaceful boom of their applause.
282
692596
2839
huzurlu bir alkış patlamasıyla doldurdular.
11:35
And I remember thinking in that moment
283
695435
2987
Ve o anda iki yıl önce
11:38
that the bombers made headlines here
284
698422
2431
bombacılar burada manşetlere taşındığını
11:40
two years before
285
700853
1663
düşündüğümü hatırlıyorum
11:42
but this night and these people
286
702516
2364
ama o gece ve o insanlar
11:44
are as important a story.
287
704880
3291
aynı önemde bir hikayeler.
11:50
Maria Bashir is the first and only
288
710488
2480
Maria Bashir Afganistan'daki
11:52
woman chief prosecutor in Afghanistan.
289
712968
3124
ilk ve tek kadın baş savcısıdır.
11:56
She's been in the post since 2008
290
716092
2214
2008 yılından beri görevde
11:58
and actually opened an office to investigate
291
718306
2186
ve hatta kadınlara karşı şiddetleri
12:00
cases of violence against women,
292
720492
1826
incelemek için bir ofis açtı,
12:02
which she says is the most important area
293
722318
2258
onun dediğine göre vekaletindeki
12:04
in her mandate.
294
724576
1734
en önemli bölgedir.
12:06
When I meet her in her office in Herat,
295
726310
3065
Onunla Herat'taki ofisinde görüştüğümde,
12:09
she enters surrounded by
296
729375
1745
dört kocaman silahlı dört iri adam
12:11
four large men with four huge guns.
297
731120
3366
eşliğinde girdi içeri.
12:14
In fact, she now has 23 bodyguards,
298
734486
2964
Hatta, şu an 23 korumacısı var
12:17
because she has weathered bomb attacks
299
737450
1420
çünkü neredeyse çocuklaını öldüren
12:18
that nearly killed her kids,
300
738870
1678
bomba saldırıları geçirmiş
12:20
and it took the leg off of one of her guards.
301
740548
3351
ve saldırılar bir korumacısının bir bacağını almış.
12:23
Why does she continue?
302
743899
2110
Neden devam ediyor?
12:26
She says with a smile that that is the question
303
746009
2654
Bir gülümsemeyle diyor ki o herkesin
12:28
that everyone asks—
304
748663
2047
sorduğu soru-
12:30
as she puts it, "Why you risk not living?"
305
750710
3825
onun deyimiyle,"Sen neden yaşamamayı riske sokmuyorsun?"
12:34
And it is simply that for her,
306
754535
1639
Ve budur yalnızca onun için,
12:36
a better future for all the Maria Bashirs to come
307
756174
3469
gelecek bütün Maria Bashirlere daha iyi bir gelecek
12:39
is worth the risk,
308
759643
1484
riske değerdir
12:41
and she knows that if people like her
309
761127
1710
ve biliyor ki onun gibi insanlar
12:42
do not take the risk,
310
762837
1915
riski almazsa
12:44
there will be no better future.
311
764752
2297
daha iyi bir gelecek olmayacak.
12:47
Later on in our interview,
312
767049
1727
Röportajımızın devamında,
12:48
Prosecutor Bashir tells me how worried she is
313
768776
2363
Savcı Bashir bana ne kadar endişelendiğini söylüyor
12:51
about the possible outcome
314
771139
1519
hükumetin Taliban'la,
12:52
of government negotiations with the Taliban,
315
772658
2499
onu öldürmeye çalışan insanlarla,
12:55
the people who have been trying to kill her.
316
775157
2394
görüşmelerinin olası sonuçlarından,
12:57
"If we give them a place in the government,"
317
777551
1752
"Eğer onlara hükumette bir yer verirsek,"
12:59
she asks, "Who will protect women's rights?"
318
779303
3217
"Kadın haklarını kim koruyacak?" diye soruyor.
13:02
And she urges the international community
319
782520
2366
Ve uluslararası topluluğun
13:04
not to forget its promise about women
320
784886
2632
kadınlar hakkındaki sözü unutmamalarını
13:07
because now they want peace with Taliban.
321
787518
3827
rica ediyor
13:11
A few weeks after I leave Afghanistan,
322
791345
2205
çünkü şimdi Taliban'la barış istiyorlar.
13:13
I see a headline on the Internet.
323
793550
2875
Afganistan'dan ayrıldıktan bir kaç hafta sonra,
13:16
An Afghan prosecutor has been assassinated.
324
796425
3605
internette bir haber görüyorum,
13:20
I google desperately,
325
800030
2136
Bir Afgan savcıya suikast düzenlendi.
13:22
and thankfully that day I find out
326
802166
1674
Çaresizce googleladım
13:23
that Maria was not the victim,
327
803840
2086
ve şükürler olsun o gün öğreniyorum ki
13:25
though sadly, another Afghan prosecutor
328
805926
2223
Maria kurban değildi,
13:28
was gunned down on his way to work.
329
808149
2031
ama maalesef, bir başka Afgan savcı
13:30
And when I hear headlines like that now,
330
810180
2995
işe giderken silahla öldürülmüş.
13:33
I think that as international troops
331
813175
2298
Ve şimdi bunun gibi haberler duyduğumda,
13:35
leave Afghanistan this year and beyond,
332
815473
3048
uluslararası bölükler
13:38
we must continue to care
333
818521
1906
Afganistan'ı bu yıl ve gelecek yıllarda terk ederken,
13:40
about what happens to people there,
334
820427
1433
oradaki insanlara neler olduğunu
13:41
to all of the Maria Bashirs.
335
821860
3026
umursamaya devam etmeliyiz,
13:44
Sometimes I still hear her voice in my head
336
824886
2613
bütün Maria Bashirleri.
13:47
saying, with no bravado whatsoever,
337
827499
3081
Bazen hala onun sesi aklımda
13:50
"The situation of the women of Afghanistan
338
830580
2605
hiç bir kabadayılık yapmadan, diyor ki,
13:53
will be better someday.
339
833185
1906
"Afganistan'daki kadınların durumu
13:55
We should prepare the ground for this,
340
835091
2235
bir gün daha iyi olacak.
13:57
even if we are killed."
341
837326
2943
Bunun için hazırlanmalıyız,
14:01
There are no words adequate
342
841854
1648
öldürülsek bile."
14:03
to denounce the al Shabaab terrorists
343
843502
1976
Yeterli kelimeler yok
14:05
who attacked the Westgate Mall in Nairobi
344
845478
2262
al Shabaab teröristlerini kınamak için
14:07
on the same day as a children's cooking competition
345
847740
3462
Nairobi'deki Westgate Alışveriş Merkezine
14:11
in September of 2013.
346
851202
2418
14:13
They killed 67, including poets and pregnant women.
347
853620
4499
saldıran
14:18
Far away in the American Midwest,
348
858119
2099
aynı gün bir çocuk yemek pişirme yarışması olarak
14:20
I had the good fortune of meeting Somali-Americans
349
860218
2347
Eylül 2013'te.
14:22
who were working to counter the efforts of al Shabaab
350
862565
2848
67 kişi öldürdüler, şairler ve hamile kadınlar dahil olmak üzere.
14:25
to recruit a small number of young people
351
865413
2224
Uzaklarda A.B.D'nin orta bölgesinde,
14:27
from their city of Minneapolis
352
867637
1944
Somali-Amerikalılarla tanışma fırsatını buldum
14:29
to take part in atrocities like Westgate.
353
869581
3698
ki onlar al Shabaab çalışmalarını durdurma üzerinde çalışıyorlardı
14:33
Abdirizak Bihi's studious
354
873279
1960
şehirleri Minneapolis'ten
14:35
17-year-old nephew Burhan Hassan
355
875239
2889
küçük sayıda genç insan gruba dahil etmeye çalışıyorlardı
14:38
was recruited here in 2008,
356
878128
2648
Westgate gibi vahşetlerde yer almak için.
14:40
spirited to Somalia,
357
880776
1760
Abdirizak Bihi'nin çalışkan
14:42
and then killed when he tried to come home.
358
882536
3370
17 yaşındaki yeğeni Burhan Hassan
14:45
Since that time, Mr. Bihi,
359
885906
1594
buraya 2008 yılında kaydedildi,
14:47
who directs the no-budget Somali Education and Advocacy Center,
360
887500
4253
Somali'ye uçuruldu
14:51
has been vocally denouncing the recruitment
361
891753
2451
ve sonra da eve dönmeye çalışınca öldürüldü.
14:54
and the failures of government
362
894204
1856
O zamandan beri, Bihi Bey,
14:56
and Somali-American institutions
363
896060
2219
parasız Somalili Eğitim ve Avukatlık Merkezi'ni yöneten,
14:58
like the Abubakar As-Saddique Islamic Center
364
898279
3025
gruba kaydedilmeleri açıkça kınıyor
15:01
where he believes his nephew was radicalized
365
901304
2231
ve hükumetin başarısızlıklarını
15:03
during a youth program.
366
903535
2106
ve Somali-Amerikan kurumları
15:05
But he doesn't just criticize the mosque.
367
905641
2153
Abubakar As-Saddique İslam Merkezi gibi
15:07
He also takes on the government
368
907794
1579
oradaki bir gençlik programında
15:09
for its failure to do more
369
909373
1785
yeğeninin radikalleştirildiğine inanıyor.
15:11
to prevent poverty in his community.
370
911158
2498
Ama sadece camiiyi eleştirmiyor.
15:13
Given his own lack of financial resources,
371
913656
2289
Hükumeti de çevresindeki fakirliği engellemek için
15:15
Mr. Bihi has had to be creative.
372
915945
2311
daha fazla bir şey yapmamasını da ele alıyor.
15:18
To counter the efforts of al Shabaab
373
918256
1894
Kendi ekonomik yetersizliği karşısında,
15:20
to sway more disaffected youth,
374
920150
2385
Bihi Bey'in yaratıcı olması gerekti.
15:22
in the wake of the group's 2010 attack
375
922535
2435
al Shabaab'ın daha fazla soğumuş genci yoldan çıkarma
15:24
on World Cup viewers in Uganda,
376
924970
2594
çabalarını engellemek için,
15:27
he organized a Ramadan basketball tournament
377
927564
3340
grubun 2010'daki Uganda'da Dünya Kupası izleyenlere olan
15:30
in Minneapolis in response.
378
930904
2532
saldırılarından sonra,
15:33
Scores of Somali-American kids came out
379
933436
2684
karşılık olarak Minneapolis'te
15:36
to embrace sport
380
936120
1388
bir Ramazan basketbol maçı düzenledi.
15:37
despite the fatwa against it.
381
937508
2492
Çok büyük sayılarda Somalili-Amerıkalı çocuk geldi
15:40
They played basketball
382
940000
1745
sporu bağırlarına basmak için
15:41
as Burhan Hassan never would again.
383
941745
3867
ona karşı olan fetvaya rağmen.
15:45
For his efforts, Mr. Bihi has been ostracized
384
945612
2650
Burhan Hassan bir daha oynayamayacağı için
15:48
by the leadership of the Abubakar As-Saddique Islamic Center,
385
948262
3072
basketbol oynadılar.
15:51
with which he used to have good relations.
386
951334
2565
Çabaları için, Bihi Bey Abubakar As-Saddique Islam Merkezinin lideri tarafından
15:53
He told me, "One day we saw the imam on TV
387
953899
2386
aforoz edildi,
15:56
calling us infidels and saying,
388
956285
2058
eskiden iyi ilişkiler içinde oldukları halde.
15:58
'These families are trying to destroy the mosque.'"
389
958343
3569
Bana dedi ki, "Bir gün imamı televizyonda gördük
16:01
This is at complete odds
390
961912
1411
bize imansız diyordu ve
16:03
with how Abdirizak Bihi understands
391
963323
2533
Bu aileler camiyi yok etmeye çalışıyorlar."
16:05
what he is trying to do
392
965856
1800
Bu Abdirizak Bihi'nin onun ne yaptığını
16:07
by exposing al Shabaab recruitment,
393
967656
2406
anlamaya çalışmasıyla ters düşüyor
16:10
which is to save the religion I love
394
970062
2422
al Shabaab'ın insan toplamasını açığa çıkararak,
16:12
from a small number of extremists.
395
972484
3126
ki yaptığı sevdiğim dini
16:16
Now I want to tell one last story,
396
976938
2561
küçük sayıda aşırıcıların elinden kurtarmak.
16:19
that of a 22-year-old law student in Algeria
397
979499
3014
Şimdi son bir hikaye anlatmak istiyorum,
16:22
named Amel Zenoune-Zouani
398
982513
1946
Cezayir'de 22 yaşındaki bir hukuk öğrencisinin
16:24
who had the same dreams of a legal career
399
984459
1879
Amel Zenoune-Zouani adında
16:26
that I did back in the '90s.
400
986338
2702
benim 90'lardaki gibi
16:29
She refused to give up her studies,
401
989040
1929
aynı hukuk kariyer hayali kuruyordu.
16:30
despite the fact that the fundamentalists
402
990969
1969
Derslerinden vazgeçmeyi kabul etmedi,
16:32
battling the Algerian state back then
403
992938
2530
o zamanlar Cezayir devletiyle savaşan
16:35
threatened all who continued their education.
404
995468
3622
aşırıcıların
16:39
On January 26, 1997, Amel boarded the bus
405
999090
4110
okula devam eden herkesi tehdit etmelerine rağmen.
16:43
in Algiers where she was studying
406
1003200
1922
26 Ocak 1997'de, Amel bir ramazan akşamı eve gitmek
16:45
to go home and spend a Ramadan evening
407
1005122
2183
ve ailesiyle geçirmek için
16:47
with her family,
408
1007305
1689
okuduğu Cezayir şehrinden
16:48
and would never finish law school.
409
1008994
2386
otobüse bindi
16:51
When the bus reached the outskirts
410
1011380
1460
ve hukuk fakültesini bitiremedi.
16:52
of her hometown, it was stopped
411
1012840
1775
Otobüs oturduğu mahallenin sınırlarına geldiğinde
16:54
at a checkpoint manned by men
412
1014615
2142
Silahlı İslam Örgütünden
16:56
from the Armed Islamic Group.
413
1016757
2294
adamlar tarafından bakılan
16:59
Carrying her schoolbag,
414
1019051
1729
kontrol noktasında durduruldu.
17:00
Amel was taken off the bus
415
1020780
1986
Okul çantasını taşıyarak
17:02
and killed in the street.
416
1022766
2589
Amel otobüsten indirildi
17:05
The men who cut her throat
417
1025355
1136
ve sokakta öldürüldü.
17:06
then told everyone else,
418
1026491
1850
Boğazını kesen adamlar
17:08
"If you go to university,
419
1028341
1894
sonra da diğer herkese,
17:10
the day will come when we will kill all of you
420
1030235
2554
"Eğer üniversiteye giderseniz,
17:12
just like this."
421
1032789
3231
hepinizi aynen böyle öldürdüğümüz
17:16
Amel died at exactly 5:17 p.m.,
422
1036020
2700
gün gelecek.
17:18
which we know because when she fell in the street,
423
1038720
2848
Amel tam akşam üzeri 5:17'de öldü,
17:21
her watch broke.
424
1041568
1777
bunu sokağa düştüğünde,
17:23
Her mother showed me the watch
425
1043345
1229
saatinin kırılmasıyla biliyoruz.
17:24
with the second hand still aimed
426
1044574
2001
Annesi bana saati gösterdi
17:26
optimistically upward
427
1046575
1496
hala saniye kolu
17:28
towards a 5:18 that would never come.
428
1048071
3436
iyimser bir şekilde yukarı doğruydu
17:31
Shortly before her death,
429
1051507
1149
hiç gelmeyecek olan 5:18'e doğru.
17:32
Amel had said to her mother of herself
430
1052656
1855
Ölümünden kısa bir süre önce,
17:34
and her sisters,
431
1054511
1887
Amel annesine kendisinden
17:36
"Nothing will happen to us, Inshallah, God willing,
432
1056398
3617
ve kız kardeşlerinden bahsederek,
17:40
but if something happens,
433
1060015
1870
"Bize hiç bir şey olmayacak, İnşallah, Allah kısmet ederse,
ama eğer olursa,
17:41
you must know that we are dead for knowledge.
434
1061885
2883
bilmelisin ki biz bilgi için öldük.
17:44
You and father must keep your heads held high."
435
1064768
4210
"Sen ve babam başınızı dik tutmalısınız."
17:48
The loss of such a young woman is unfathomable,
436
1068978
3982
Böylesi bir genç kızı kaybetmek akıl ermez bir şey
17:52
and so as I did my research
437
1072960
1555
ve böylece araştırmamı yaptığım sırada
17:54
I found myself searching for Amel's hope again
438
1074515
3254
kendimi tekrar Amel'in umudunu ararken buldum
17:57
and her name even means "hope" in Arabic.
439
1077769
2937
ve hatta isminin anlamı Arapça'da umut demek.
18:00
I think I found it in two places.
440
1080706
3251
Galiba umudu iki yerde buldum.
18:03
The first is in the strength of her family
441
1083957
2295
Birincisi ailesindeki güç
18:06
and all the other families to continue telling their stories
442
1086252
3266
ve diğer bütün kendi hikayelerini anlatan ailelerde
18:09
and to go on with their lives despite the terrorism.
443
1089518
3065
ve teröre karşı hayatlarına devam etmelerinde.
18:12
In fact, Amel's sister Lamia overcame her grief,
444
1092583
3282
Hatta, Amel'in kız kardeşi Lamia üzüntüsünü aşıp
18:15
went to law school,
445
1095865
1371
hukuk fakültesine girdi
18:17
and practices as a lawyer in Algiers today,
446
1097236
2754
ve bugün Cezayir şehrinde avukat olarak görev yapıyor,
18:19
something which is only possible
447
1099990
1601
yalnızca silahlı aşırıcıların
18:21
because the armed fundamentalists
448
1101591
1189
ülkede büyük ölçüde yenilmesi
18:22
were largely defeated in the country.
449
1102780
2878
sayesinde olabilecek bir şey.
18:25
And the second place I found Amel's hope
450
1105658
2847
Ve Amel'in umudunu bulduğum ikinci yer de
18:28
was everywhere that women and men
451
1108505
2472
her yerde kadın ve erkekler
18:30
continue to defy the jihadis.
452
1110977
2695
cihatçılara karşı çıkmaya devam ediyordu.
18:33
We must support all of those in honor of Amel
453
1113672
3258
Tüm onları Amel onuruna desteklemeliyiz
18:36
who continue this human rights struggle today,
454
1116930
2633
halen insan hakları mücadelesine devam edenleri,
18:39
like the Network of Women Living Under Muslim Laws.
455
1119563
3997
Network of Women gibi.
18:43
It is not enough, as the victims rights advocate
456
1123560
2627
Yetmiyor, kurban hakları savunucusu
18:46
Cherifa Kheddar told me in Algiers,
457
1126187
1887
Cherifa Kheddar'ın Cezayir şehrinde bana söylediği gibi,
18:48
it is not enough just to battle terrorism.
458
1128074
3065
sadece terörle savaşmak yetmez.
18:51
We must also challenge fundamentalism,
459
1131139
2544
Aynı zamanda aşırı tutuculuğa da meydan okumalıyız
18:53
because fundamentalism is the ideology
460
1133683
2437
çünkü terörün kaynağını oluşturan
18:56
that makes the bed of this terrorism.
461
1136120
2591
ideolojidir.
18:58
Why is it that people like her, like all of them
462
1138711
3439
Neden Amel gibiler, diğerleri gibi
19:02
are not more well known?
463
1142150
1694
daha çok tanınmıyor?
19:03
Why is it that everyone knows who Osama bin Laden was
464
1143844
3277
Neden herkes Osama bin Laden'n kim olduğunu biliyor
19:07
and so few know of all of those
465
1147121
1933
ve bin Ladenlere kendi çaplarında baş kaldıran
19:09
standing up to the bin Ladens in their own contexts.
466
1149054
3693
az sayıdakileri bilmiyor.
19:12
We must change that, and so I ask you
467
1152747
2657
Bunu değiştirmeliyiz ve böylece sizden istediğim
19:15
to please help share these stories
468
1155404
1768
lütfen bu hikayeleri
19:17
through your networks.
469
1157172
1773
kendi iletişim ağlarınızdan paylaşmanız.
19:18
Look again at Amel Zenoune's watch,
470
1158945
2099
Tekrar Amel Zenoune'nin saatine bakın,
19:21
forever frozen,
471
1161044
1660
sonsuza kadar donmuş
19:22
and now please look at your own watch
472
1162704
2362
ve şimdi lütfen kendi saatinize bakın
19:25
and decide this is the moment that you commit
473
1165066
3024
ve bu anın Amel gibi insanlara
19:28
to supporting people like Amel.
474
1168090
1908
yardım etmeye karar verdiğiniz an olsun.
19:29
We don't have the right to be silent about them
475
1169998
2381
Daha kolay olduğu için
19:32
because it is easier
476
1172379
1498
ya da Batılı siyaseti de hatalı diye değil,
19:33
or because Western policy is flawed as well,
477
1173877
2861
5:17 hala geldiği için
19:36
because 5:17 is still coming
478
1176738
2336
çok fazla Amel Zenounelere
19:39
to too many Amel Zenounes
479
1179074
1867
kuzey Nijerya gibi yerlerde
19:40
in places like northern Nigeria,
480
1180941
1970
cihatçılar öğrenci öldürdüğü için
19:42
where jihadis still kill students.
481
1182911
2576
sessiz kalmaya hakkımız yok.
19:45
The time to speak up in support of all of those
482
1185487
3081
Kendi çevrelerinde barışçıl şekilde aşırıcılığı
19:48
who peacefully challenge fundamentalism
483
1188568
2308
ve terörizmi değiştiren
19:50
and terrorism in their own communities
484
1190876
2964
tüm insanlara destek için ses çıkarma zamanı
19:53
is now.
485
1193840
1536
şimdidir.
19:55
Thank you.
486
1195376
2283
Teşekkür ederim.
19:57
(Applause)
487
1197659
2506
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7