Chris Downey: Design with the blind in mind

Chris Downey: Görme engellileri düşünerek dizayn etmek

118,730 views ・ 2013-11-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Firat S. Gözden geçirme: E. Barış Öndeş
00:15
So, stepping down out of the bus,
0
15170
2981
Otobüsten indikten sonra,
00:18
I headed back to the corner
1
18151
1745
Braille alfabesi eğitimine gitmek için
00:19
to head west en route to a braille training session.
2
19896
3388
köşeden geri döndüm ve batıya yöneldim.
00:23
It was the winter of 2009,
3
23284
2110
2009 kışıydı
00:25
and I had been blind for about a year.
4
25394
2421
ve ben yaklaşık bir senedir görme engelliydim.
00:27
Things were going pretty well.
5
27815
2133
Her şey oldukça iyi gidiyordu.
00:29
Safely reaching the other side,
6
29948
1907
Diğer tarafa sağ salim vardıktan sonra,
00:31
I turned to the left,
7
31855
1461
sola döndüm
00:33
pushed the auto-button for the audible pedestrian signal,
8
33316
2604
sesli yaya sinyali tuşuna bastım,
00:35
and waited my turn.
9
35920
1924
ve sıramı bekledim.
00:37
As it went off, I took off
10
37844
2089
Sinyal çalıştığında yürüdüm
00:39
and safely got to the other side.
11
39933
1673
ve güvenli bir şekilde diğer tarafa vardım.
00:41
Stepping onto the sidewalk,
12
41606
2096
Kaldırıma adım attığımda,
00:43
I then heard the sound of a steel chair
13
43702
2694
önümdeki beton kaldırımda
00:46
slide across the concrete sidewalk in front of me.
14
46396
4156
bir sandalyenin sesini duydum.
00:50
I know there's a cafe on the corner,
15
50552
1917
Köşede bir kafe ve
00:52
and they have chairs out in front,
16
52469
1646
önünde sandalyeler olduğunu biliyordum,
00:54
so I just adjusted to the left
17
54115
1396
bu yüzden yola daha yakın olmak için
00:55
to get closer to the street.
18
55511
1844
sola doğru kaydım.
00:57
As I did, so slid the chair.
19
57355
3640
Ben sola kaydığımda, sandalye de aynı şeyi yaptı.
01:00
I just figured I'd made a mistake,
20
60995
2081
Bir hata yaptığımı fark ettim,
01:03
and went back to the right,
21
63076
1838
ve tekrar sağa doğru gittim
01:04
and so slid the chair in perfect synchronicity.
22
64914
3495
ve sandalye de aynı şekilde, mükemmel bir uyumla, sağa doğru kaydı.
01:08
Now I was getting a little anxious.
23
68409
2365
O zaman biraz endişelenmeye başladım.
01:10
I went back to the left,
24
70774
1613
Tekrar sola doğru gittim
01:12
and so slid the chair,
25
72387
1289
ve sandalye de yürüyüş yolumu kapatarak
01:13
blocking my path of travel.
26
73676
2608
sola kaydı.
01:16
Now, I was officially freaking out.
27
76284
3002
Artık resmen tepem atıyordu.
01:19
So I yelled,
28
79286
1585
Bağırdım,
01:20
"Who the hell's out there? What's going on?"
29
80871
3261
"Kim var orada? Ne oluyor?"
01:24
Just then, over my shout,
30
84132
2252
Tam o anda, bağırışımın üzerine
01:26
I heard something else, a familiar rattle.
31
86384
2685
başka bir şey duydum, tanıdık bir tıkırtı.
01:29
It sounded familiar,
32
89069
1846
Ses tanıdık geldi
01:30
and I quickly considered another possibility,
33
90915
1863
ve çabucak başka bir olasılığı dikkate aldım
01:32
and I reached out with my left hand,
34
92778
1931
ve sol elimi uzattım,
01:34
as my fingers brushed against something fuzzy,
35
94709
3404
parmaklarım tüylü bir şeye sürtündü
01:38
and I came across an ear,
36
98113
2551
ve bir kulakla karşılaştım
01:40
the ear of a dog, perhaps a golden retriever.
37
100664
4262
bir köpek kulağıyla, muhtemelen bir golden retriever.
01:44
Its leash had been tied to the chair
38
104926
1989
Sahibi kahve almak için içeri girdiğinden,
01:46
as her master went in for coffee,
39
106915
1737
kayışı bir sandalyeye bağlıydı.
01:48
and she was just persistent in her efforts
40
108652
1792
Israrla çabalaması beni selamlamak içindi
01:50
to greet me, perhaps get a scratch behind the ear.
41
110444
3338
ya da belki kulağını kaşıtmak için.
01:53
Who knows, maybe she was volunteering for service.
42
113782
2612
Kim bilir, belki de görme engelli biri için çalışmaya gönüllü oluyordu.
01:56
(Laughter)
43
116394
2379
(Gülüşmeler)
01:58
But that little story is really about
44
118773
2409
Fakat bu küçük hikaye aslında;
02:01
the fears and misconceptions that come along
45
121182
3199
görünüşte, çevreye ve etrafınızdaki insanlara
02:04
with the idea of moving through the city
46
124381
2903
kayıtsız kalarak,
02:07
without sight,
47
127284
1323
görme yetiniz olmadan
02:08
seemingly oblivious to the environment
48
128607
2961
şehirde dolaşma fikrinin getirdiği
02:11
and the people around you.
49
131568
2900
korkular ve yanlış anlamalar hakkında.
02:14
So let me step back and set the stage a little bit.
50
134468
3901
Bir adım geri gidelim ve size arkaplanı biraz daha anlatayım.
02:18
On St. Patrick's Day of 2008,
51
138369
2559
2008'in St. Patrick Günü'nde
02:20
I reported to the hospital for surgery
52
140928
2587
ameliyat olmak için hastanaye yattım,
02:23
to remove a brain tumor.
53
143515
2194
beyin tümörü ameliyatı.
02:25
The surgery was successful.
54
145709
2087
Ameliyat başarılıydı.
02:27
Two days later, my sight started to fail.
55
147796
3169
İki gün sonra, görüş kaybı yaşamaya başladım.
02:30
On the third day, it was gone.
56
150965
3522
Üçüncü günde tamamen kayboldu
02:34
Immediately, I was struck by an incredible sense
57
154487
2097
Herkeste olabileceği gibi, anında,
02:36
of fear, of confusion, of vulnerability,
58
156584
3889
korku, şaşkınlık ve çaresizlik
02:40
like anybody would.
59
160473
2449
hissettim.
02:42
But as I had time to stop and think,
60
162922
2492
Fakat düşünmeye fırsat bulduğumda,
02:45
I actually started to realize
61
165414
1751
şükretmem gereken
02:47
I had a lot to be grateful for.
62
167165
2924
birçok şeyin olduğunu fark etmeye başladım.
02:50
In particular, I thought about my dad,
63
170089
2996
Özellikle babam hakkında düşündüm,
02:53
who had passed away from complications
64
173085
2197
beyin ameliyatı sonrası oluşan sorunlardan dolayı
02:55
from brain surgery.
65
175282
2103
vefat etmişti.
02:57
He was 36. I was seven at the time.
66
177385
5091
Babam 36, ben ise 7 yaşındaydım.
03:02
So although I had every reason
67
182476
2693
Beni bekleyen şeylerden korkmak için
03:05
to be fearful of what was ahead,
68
185169
2232
her türlü sebebim olsa da
03:07
and had no clue quite what was going to happen,
69
187401
2634
ve ne olacağı hakkında hiçbir fikrim olmasa da,
03:10
I was alive.
70
190035
1758
hala hayattaydım.
03:11
My son still had his dad.
71
191793
2712
Oğlumun hala bir babası vardı.
03:14
And besides, it's not like I was the first person
72
194505
1887
Üstelik, görme yetisini kaybeden
03:16
ever to lose their sight.
73
196392
1613
ilk insan ben değildim.
03:18
I knew there had to be all sorts of systems
74
198005
2149
Görme yetim olmadan da dolu dolu, anlamlı ve aktif
03:20
and techniques and training to have
75
200154
2317
bir hayat yaşamamı sağlayacak
03:22
to live a full and meaningful, active life
76
202471
2562
teknikler, eğitimler ve sistemler
03:25
without sight.
77
205033
1602
olduğunu biliyordum.
03:26
So by the time I was discharged from the hospital
78
206635
2147
Birkaç gün sonra, hastaneden taburcu olduğumda,
03:28
a few days later, I left with a mission,
79
208782
2704
artık bir görevim vardı:
03:31
a mission to get out and get the best training
80
211486
2130
mümkün olan en iyi eğitimi olabildiğince
03:33
as quickly as I could and get on to rebuilding my life.
81
213616
5164
çabuk alıp, hayatımı yeniden kurmaya başlamak.
03:38
Within six months, I had returned to work.
82
218780
4048
6 ay içinde işe geri döndüm.
03:42
My training had started.
83
222828
1602
Eğitimim başlamıştı.
03:44
I even started riding a tandem bike
84
224430
1660
Hatta eski bisiklet arkadaşlarımla beraber,
03:46
with my old cycling buddies,
85
226090
1625
iki kişilik bir bisiklet bile sürmeye başlamıştım.
03:47
and was commuting to work on my own,
86
227715
2697
Ayrıca, yürüyerek ve otobüse binerek
03:50
walking through town and taking the bus.
87
230412
2475
işime kendim gidip geliyordum.
03:52
It was a lot of hard work.
88
232887
2763
Gerçekten zordu.
03:55
But what I didn't anticipate
89
235650
2267
Fakat, bu hızlı geçiş sürecinde
03:57
through that rapid transition
90
237917
2972
tahmin edemediğim şey,
04:00
was the incredible experience of the juxtaposition
91
240889
3748
bu kadar kısa bir süre içerisinde,
04:04
of my sighted experience up against my unsighted experience
92
244637
3940
aynı yerleri ve aynı insanları
04:08
of the same places and the same people
93
248577
2673
gözlerim görürken ve görmezken deneyimlemem
04:11
within such a short period of time.
94
251250
3503
inanılmaz bir tercrübeydi.
04:14
From that came a lot of insights,
95
254753
1896
Bundan birçok sezgi veya gözlem oluştu.
04:16
or outsights, as I called them,
96
256649
1497
Ben deyimimle,
04:18
things that I learned since losing my sight.
97
258146
3389
görüşümü kaybettiğimden beri öğrendiğim şeyler.
04:21
These outsights ranged from the trival
98
261535
2967
Bu gözlemler,
04:24
to the profound,
99
264502
1665
önemsizden önemliye,
04:26
from the mundane to the humorous.
100
266167
2568
sıradandan eğlenceliye kadar sıralanabilir.
04:28
As an architect, that stark juxtaposition
101
268735
3017
Bu kadar kısa bir zamanda
04:31
of my sighted and unsighted experience
102
271752
2514
aynı yerleri ve aynı şehirleri
04:34
of the same places and the same cities
103
274266
2285
gözlerim görürken ve görmezken
04:36
within such a short period of time
104
276551
2013
deneyimlemem
04:38
has given me all sorts of wonderful outsights
105
278564
2206
bir mimar olarak, benim şehir ile alakalı
04:40
of the city itself.
106
280770
3174
harika gözlemler edinmemi sağladı.
04:43
Paramount amongst those
107
283944
1874
Bunlar içerisindeki fevkaladelik
04:45
was the realization that, actually,
108
285818
1994
aslında şehirlerin körler için
04:47
cities are fantastic places for the blind.
109
287812
3940
harika yerler olduğuydu.
04:51
And then I was also surprised
110
291752
2321
Ve sonra, şehrin
04:54
by the city's propensity for kindness and care
111
294073
3368
umursamazlığa veya daha kötüsüne karşılık
04:57
as opposed to indifference or worse.
112
297441
3480
ilgi ve şefkate olan eğilimi karşında şaşırdım.
05:00
And then I started to realize that
113
300921
1763
Sonra fark etmeye başladım ki
05:02
it seemed like the blind seemed to have
114
302684
1989
görünüşe göre görme engelli olmanın
05:04
a positive influence on the city itself.
115
304673
4069
şehrin üzerinde daha olumlu bir etkisi varmış.
05:08
That was a little curious to me.
116
308742
3254
Bu benim için biraz şaşırtıcıydı.
05:11
Let me step back and take a look
117
311996
2560
Bir adım geri atalım ve
05:14
at why the city is so good for the blind.
118
314556
5362
şehrin görme engelliler için neden bu kadar iyi olduğuna bakalım.
05:19
Inherent with the training for recovery from sight loss
119
319918
3622
Görme kaybına alışma eğitiminde öğretilen,
05:23
is learning to rely on all your non-visual senses,
120
323540
3871
görme dışındaki hislerinize güvenmenizdir,
05:27
things that you would otherwise maybe ignore.
121
327411
3226
başka zamanlarda ihmal edeceğiniz şeylere.
05:30
It's like a whole new world of sensory information
122
330637
2545
Kendinizi yeni bir duyusal bilgi dünyasının
05:33
opens up to you.
123
333182
1449
içinde bulmak gibi.
05:34
I was really struck by the symphony
124
334631
1528
Şehirde ve çevremde duyabildiğim,
05:36
of subtle sounds all around me in the city
125
336159
2976
nasıl hareket etmeniz ve nereye gitmeniz gerektiğini
05:39
that you can hear and work with
126
339135
1292
anlayabildiğiniz bu seslerin
05:40
to understand where you are,
127
340427
1882
senfonisi beni
05:42
how you need to move, and where you need to go.
128
342309
2805
gerçekten de etkilemişti.
05:45
Similarly, just through the grip of the cane,
129
345114
2724
Ek olarak, sadece beyaz bastonu tutarak
05:47
you can feel contrasting textures in the floor below,
130
347838
3914
zemindeki farklı dokuları hissedebiliyorsunuz
05:51
and over time you build a pattern of where you are
131
351752
2434
ve zamanla nerede olduğunuzun ve nereye gittiğinizin
05:54
and where you're headed.
132
354186
1542
şablonunu oluşturuyorsunuz.
05:55
Similarly, just the sun warming one side of your face
133
355728
2892
Benzer bir şekilde, güneşin yüzünüzün bir tarafını ısıtması
05:58
or the wind at your neck
134
358620
2829
veya boynunuzda hissettiğiniz rüzgar;
06:01
gives you clues about your alignment
135
361449
2200
konumunuz, sokaktaki ilerlemeniz,
06:03
and your progression through a block
136
363649
1693
zaman ve mekandaki hareketiniz
06:05
and your movement through time and space.
137
365342
3505
ile ilgili size ipucu veriyor.
06:08
But also, the sense of smell.
138
368847
2433
Ayrıca, koku hissi.
06:11
Some districts and cities have their own smell,
139
371280
2701
Bazı bölgeler ve şehirlerin kendine has bir kokusu var,
06:13
as do places and things around you,
140
373981
3041
aynı şekilde yerlerin ve etrafınızdaki şeylerin de.
06:17
and if you're lucky, you can even follow your nose
141
377022
1792
Ve eğer şanslıysanız, burnunuzu takip ederek
06:18
to that new bakery that you've been looking for.
142
378814
3429
aradığınız yeni fırını bulabilirsiniz.
06:22
All this really surprised me,
143
382243
1709
Bunların hepsi beni gerçekten çok şaşırttı;
06:23
because I started to realize that
144
383952
3005
çünkü fark etmeye başladım ki,
06:26
my unsighted experienced
145
386957
2553
görmüyorkenki deneyimim
06:29
was so far more multi-sensory
146
389510
2435
görürkenki deneyimlerimden
06:31
than my sighted experience ever was.
147
391945
3025
çok daha fazla duyumsaldı.
06:34
What struck me also was how much the city
148
394970
2740
Beni etkileyen başka bir konu ise
06:37
was changing around me.
149
397710
1632
çevremdeki şehrin ne kadar çok değiştiğiydi.
06:39
When you're sighted,
150
399342
1737
Görme duyunuz varken,
06:41
everybody kind of sticks to themselves,
151
401079
2189
herkes kendi ile ilgileniyor gibi,
06:43
you mind your own business.
152
403268
1813
herkes kendi işine bakıyor.
06:45
Lose your sight, though,
153
405081
1267
Görme yetinizi kaybettiğinizde ise,
06:46
and it's a whole other story.
154
406348
2799
tamamen başka bir durum.
06:49
And I don't know who's watching who,
155
409147
1479
Kimin kime baktığını bilmiyorum,
06:50
but I have a suspicion that a lot of people are watching me.
156
410626
3549
ama herkesin bana baktığına dair şüphelerim var.
06:54
And I'm not paranoid, but everywhere I go,
157
414175
2148
Paranoyak değilim ama gittiğim her yerde,
06:56
I'm getting all sorts of advice:
158
416323
3029
her türlü tavsiyeyi duyuyorum:
06:59
Go here, move there, watch out for this.
159
419352
2320
Buraya gel, hareket et, dikkat et.
07:01
A lot of the information is good.
160
421672
2077
Çoğu tavsiye güzel.
07:03
Some of it's helpful. A lot of it's kind of reversed.
161
423749
2486
Bazı tavsiyeler yardımcı. Çoğu ise tersine dönmüş.
07:06
You've got to figure out what they actually meant.
162
426235
3569
Gerçekten ne söylediklerini anlamaya çalışmak gerekiyor.
07:09
Some of it's kind of wrong and not helpful.
163
429804
3553
Bazıları ise yanlış ve hiç yardımcı olmuyor.
07:13
But it's all good in the grand scheme of things.
164
433357
3011
Tabii ki bu kadar iyi şeyin içinde bunlar önemsiz.
07:16
But one time I was in Oakland
165
436368
1536
Fakat bir keresinde
07:17
walking along Broadway, and came to a corner.
166
437904
2887
Oakland, Broadway'de yürürken, bir köşeye geldim.
07:20
I was waiting for an audible pedestrian signal,
167
440791
2807
Sesli yaya geçiş sinyalini bekliyordum,
07:23
and as it went off, I was just about to step out into the street,
168
443598
2486
sinyal çalmaya başladığında adımımı yola atmak üzereyken
07:26
when all of a sudden, my right hand
169
446084
2032
aniden adamın biri
07:28
was just gripped by this guy,
170
448116
1680
sağ elimi yakaladı
07:29
and he yanked my arm and pulled me out into the crosswalk
171
449796
2412
ve kolumu çekiştirerek, beni yaya geçidine sürükledi
07:32
and was dragging me out across the street,
172
452208
1674
ve yolun karşısına geçirdi,
07:33
speaking to me in Mandarin.
173
453882
2252
bunlar olurken benimle Çince konuşuyordu.
07:36
(Laughter)
174
456134
1408
(Gülüşmeler)
07:37
It's like, there was no escape from this man's death grip,
175
457542
4139
Bu adamın sıkı sıkıya tutmasından kaçmak mümkün değildi,
07:41
but he got me safely there.
176
461681
1723
ama yine de beni karşıya sağ salim geçirdi.
07:43
What could I do?
177
463404
2350
Ne yapabilirdim ki?
07:45
But believe me, there are more polite ways
178
465754
1796
Ama inanın ki, yardım etmenin
07:47
to offer assistance.
179
467550
2173
çok daha nazik yolları var.
07:49
We don't know you're there,
180
469723
1522
Sizin orada olduğunuzu bilmiyoruz,
07:51
so it's kind of nice to say "Hello" first.
181
471245
1980
bu yüzden önce "Merhaba" demek iyi olur.
07:53
"Would you like some help?"
182
473225
2136
"Yardım etmemi ister misiniz?"
07:55
But while in Oakland, I've really been struck by
183
475361
3051
Fakat Oakland'dayken, görme yetimi kaybettiğimden beri,
07:58
how much the city of Oakland changed
184
478412
2618
şehrin ne kadar çok değiştiğini görmek
08:01
as I lost my sight.
185
481030
2502
etkileyiciydi.
08:03
I liked it sighted. It was fine.
186
483532
2167
Görüyorken severdim Oakland'ı, iyiydi.
08:05
It's a perfectly great city.
187
485699
2576
Harika bir şehirdi.
08:08
But once I lost my sight
188
488275
1269
Fakat görme yetimi kaybedince,
08:09
and was walking along Broadway,
189
489544
2315
Broadway'de yürürken,
08:11
I was blessed every block of the way.
190
491859
3211
her sokakta dua ettiler benim için.
08:15
"Bless you, man."
191
495070
1554
"Tanrı yardımcın olsun adamım"
08:16
"Go for it, brother."
192
496624
2263
"Yılmak yok, dostum"
08:18
"God bless you."
193
498887
1750
"Tanrı seni korusun"
08:20
I didn't get that sighted.
194
500637
1860
Bunları görüyorken duymuyordum.
08:22
(Laughter)
195
502497
1336
(Gülüşmeler)
08:23
And even without sight, I don't get that in San Francisco.
196
503833
6325
Bunları San Francisco'da görmüyorken bile duymuyorum.
08:30
And I know it bothers some of my blind friends,
197
510158
2992
Biliyorum ki bu sadece beni değil,
08:33
it's not just me.
198
513150
1593
diğer görmeyen arkadaşlarımı da rahatsız ediyor.
08:34
Often it's thought that
199
514743
2049
Genellikle, bunun acımadan
08:36
that's an emotion that comes up out of pity.
200
516792
3144
gelen bir duygu olduğu düşünülür.
08:39
I tend to think that it comes out of our shared humanity,
201
519936
3113
Ben ise bunun paylaşılan insaniyetten,
08:43
out of our togetherness, and I think it's pretty cool.
202
523049
3110
birliktelikten geldiğini düşünüyorum ve bence bu iyi bir şey.
08:46
In fact, if I'm feeling down,
203
526159
1860
Aslında, mutsuz olduğum zamanlarda
08:48
I just go to Broadway in downtown Oakland,
204
528019
1908
Oakland'da Broadway'e gidiyorum.
08:49
I go for a walk, and I feel better like that,
205
529927
2659
Yürüyüş yapıyorum ve anında
08:52
in no time at all.
206
532586
3271
çok iyi hissediyorum.
08:55
But also that it illustrates how
207
535857
2035
Ayrıca, bu olay fiziksel engelli ve görme engelli olmanın
08:57
disability and blindness
208
537892
1782
şu yada bu biçimde nasıl etnik, sosyal,
08:59
sort of cuts across ethnic, social,
209
539674
2720
ırksal ve ekonomik ön yargıları ortadan
09:02
racial, economic lines.
210
542394
2726
kaldırdığını gösteriyor.
09:05
Disability is an equal-opportunity provider.
211
545120
3835
Engelli olmak bir fırsat eşitliği sağlayıcısıdır.
09:08
Everybody's welcome.
212
548955
2443
İsteyen herkes katılabilir.
09:11
In fact, I've heard it said in the disability community
213
551398
2561
Aslında, engelliler tarafından,
09:13
that there are really only two types of people:
214
553959
2502
gerçekte iki insan tipi olduğunun söylendiğini duydum:
09:16
There are those with disabilities,
215
556461
1759
Engelli olanlar
09:18
and there are those that haven't quite found theirs yet.
216
558220
4662
ve sahip olduğu engeli henüz keşfedememiş olanlar.
09:22
It's a different way of thinking about it,
217
562882
2121
Farklı bir düşünme şekli,
09:25
but I think it's kind of beautiful,
218
565003
2249
fakat bence çok güzel.
09:27
because it is certainly far more inclusive
219
567252
2176
Çünkü "siz-biz" veya
09:29
than the us-versus-them
220
569428
2105
"engelli-engelsiz"e kıyasla,
09:31
or the abled-versus-the-disabled,
221
571533
2568
kesinlikle çok daha fazla birliktelik sağlıyor
09:34
and it's a lot more honest and respectful
222
574101
2778
ve hayatın kırılganlığına
09:36
of the fragility of life.
223
576879
3304
çok daha dürüst ve saygılı.
09:40
So my final takeaway for you is
224
580183
1925
Bu konudan sizler için çıkartacağım son ders,
09:42
that not only is the city good for the blind,
225
582108
4068
sadece şehrin görme engelliler için iyi olması değil,
09:46
but the city needs us.
226
586176
3179
şehrin bizlere ihtiyacı olmasıdır.
09:49
And I'm so sure of that that
227
589355
2038
Bugün sizlere şunu teklif etmek istiyorum,
09:51
I want to propose to you today
228
591393
1596
yeni ve harika şehirler tasarlanırken
09:52
that the blind be taken as the prototypical city dwellers
229
592989
3440
şehirli profili için görme engelliler
09:56
when imagining new and wonderful cities,
230
596429
3285
baz alınmalıdır ve
09:59
and not the people that are thought about
231
599714
1861
her şey şekillendikten sonra düşünülen
10:01
after the mold has already been cast.
232
601575
2233
insanlar olmamalıdırlar.
10:03
It's too late then.
233
603808
3053
O zaman her şey için çok geç oluyor.
10:06
So if you design a city with the blind in mind,
234
606861
3184
Eğer bir şehri, görme engellileri düşünerek tasarlarsanız,
10:10
you'll have a rich, walkable network of sidewalks
235
610045
4585
sokak seviyesinde,
10:14
with a dense array of options and choices
236
614630
2114
zengin ve çeşitli seçenekleriyle
10:16
all available at the street level.
237
616744
3432
yürünebilir bir kaldırım ağı olan bir şehriniz olur.
10:20
If you design a city with the blind in mind,
238
620176
2322
Eğer bir şehri, görme engellileri düşünerek tasarlarsanız;
10:22
sidewalks will be predictable and will be generous.
239
622498
3120
kaldırımlar tahmin edilebilir ve bol olur.
10:25
The space between buildings will be well-balanced
240
625618
2353
Binalar arasında, insanların ve arabaların kapladığı
10:27
between people and cars.
241
627971
3439
boşluklar daha dengeli olur.
10:31
In fact, cars, who needs them?
242
631410
4057
Aslında arabalara kimin ihtiyacı var ki?
10:35
If you're blind, you don't drive. (Laughter)
243
635467
3085
Eğer görme engelliyseniz araba kullanmazsınız. (Gülüşmeler)
10:38
They don't like it when you drive. (Laughter)
244
638552
3363
Kullandığınız zaman arabalar sizi sevmezler. (Gülüşmeler)
10:41
If you design a city with the blind in mind,
245
641915
2710
Eğer bir şehri, görme engellileri düşünerek tasarlarsanız;
10:44
you design a city with a robust,
246
644625
2643
sağlam, ulaşılabilir, şehrin her noktasını ve
10:47
accessible, well-connected mass transit system
247
647268
3692
çevresindeki bölgelerin tümünü bağlayan
10:50
that connects all parts of the city
248
650960
1602
iyi bir toplu taşıma sistemi olan
10:52
and the region all around.
249
652562
3019
bir şehir tasarlarsınız.
10:55
If you design a city with the blind in mind,
250
655581
2066
Eğer bir şehri, görme engellileri düşünerek tasarlarsanız;
10:57
there'll be jobs, lots of jobs.
251
657647
2819
iş imkanı yaratırsınız, hem de bir sürü.
11:00
Blind people want to work too.
252
660466
1330
Görme engelli insanlar da çalışmak istiyorlar.
11:01
They want to earn a living.
253
661796
2439
Hayatlarını kazanmak istiyorlar.
11:04
So, in designing a city for the blind,
254
664235
2756
Umarım fark etmeye başlamışsınızdır;
11:06
I hope you start to realize
255
666991
2069
görme engelliler için şehir tasarladığınızda
11:09
that it actually would be a more inclusive,
256
669060
2878
çok daha fazla birliktelik sağlayan, çok daha adaletli,
11:11
a more equitable, a more just city for all.
257
671938
3606
herkes için olan bir şehir sağlamış olursunuz
11:15
And based on my prior sighted experience,
258
675544
2220
İster görme engelli, ister fiziksel engelli
11:17
it sounds like a pretty cool city,
259
677764
1978
ya da henüz engelinizi keşfetmemiş olun,
11:19
whether you're blind, whether you have a disability,
260
679742
3347
görürken edindiğim tecrübeye dayanarak bunun
11:23
or you haven't quite found yours yet.
261
683089
2484
fevkalade bir şehir olduğunu söyleyebilirim,
11:25
So thank you.
262
685573
2612
Teşekkürler
11:28
(Applause)
263
688185
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7