The beautiful future of solar power | Marjan van Aubel

204,433 views ・ 2019-03-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Emre KISIL Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Last summer, I was hiking through the Austrian mountains.
0
13917
3934
Geçen yaz Avusturya dağlarında dolaşıyordum.
00:17
And there, on top, I saw this beautiful, stone, remote hut,
1
17875
4684
Üstteki bu güzel, taş ve küçük kulübeyi gördüm.
00:22
and it had solar panels on it.
2
22583
2185
Üzerinde güneş panelleri vardı.
00:24
And every time I see solar panels, I get very enthusiastic.
3
24792
3809
Panelleri her gördüğümde çok coşkulu oluyorum.
00:28
It's this technology that takes sunlight, which is free and available,
4
28625
3976
Bu, bedava ve hazır güneş ışığını alan
00:32
and turns that into electricity.
5
32625
1875
ve elektriğe çeviren bir teknoloji.
00:35
So this hut, in the middle of nowhere, on a beautiful location,
6
35333
4310
Peki, hiçbir yerin ortasında, güzel bir noktadaki bu kulübe,
00:39
was self-sufficient.
7
39667
1250
kendi kendine yetiyordu.
00:42
But why do solar panels always have to be so ugly?
8
42208
3268
Peki, güneş panelleri neden hep bu kadar çirkin olmak zorunda?
00:45
(Laughter)
9
45500
2184
(Gülüşmeler)
00:47
My name is Marjan Van Aubel and I'm a solar designer.
10
47708
2976
Adım Marjan Van Aubel, ben bir güneş sistemleri tasarımcısıyım.
00:50
I work in the triangle of design, sustainability and technology.
11
50708
4643
Tasarım, sürdürülebilirlik ve teknoloji üçgeninde çalışıyorum.
00:55
I strive for extreme efficiency,
12
55375
3351
Yüksek verim için uğraşıyorum,
00:58
meaning that I develop materials that expand in size
13
58750
3059
yani boyutta genişleyen malzemeler geliştiriyorum
01:01
or work with solar cells that use the properties of colors
14
61833
3851
ya da elektrik üretmek için renklerin özelliklerini kullanan güneş panelleri ile
01:05
to generate electricity.
15
65708
1250
çalışıyorum.
01:08
My work is in museums all over the world, such as MoMA.
16
68167
3184
İşim tüm dünya üzerindeki müzelerde örneğin; MoMa.
01:11
And, I mean, it all went quite well,
17
71375
3476
Açıkçası hepsi de oldukça iyi geçti.
01:14
but it always felt that something was missing.
18
74875
2583
Fakat, sanki bir şeyler eksik gibiydi.
01:18
And it was, until I read the book called the "Solar Revolution,"
19
78583
4268
Dünyaya bütün bir yıl yetecek kadar elektrik sağlamak için,
01:22
where it says that within one hour we receive enough sunlight
20
82875
4518
bir saat içerisinde yeteri kadar güneş aldığımızı anlatan
01:27
to provide the world with enough electricity
21
87417
2267
"Güneş Devrimi" kitabını
01:29
for an entire year.
22
89708
1459
okuyuncaya kadar.
01:32
One hour.
23
92167
1892
Bir saat.
01:34
And since then, I realized I just want to focus on solar.
24
94083
4268
O andan itibaren sadece güneş üzerine odaklanmam gerektiğini fark ettim.
01:38
Scientists all over the world
25
98375
1476
Dünyadaki tüm bilim adamları
01:39
have been focusing on making solar panels more efficient and cheaper.
26
99875
4726
güneş panellerini daha verimli ve ucuz yapmaya çalışıyorlar.
01:44
So the price of solar has dropped enormously.
27
104625
2851
Böylece güneş panellerinin fiyatı muazzam bir şekilde düştü.
01:47
And this is because China started producing them on a large scale.
28
107500
4667
Çünkü Çin, onları büyük ölçekte üretmeye başladı.
01:53
And also their efficiency has increased a lot.
29
113667
2351
Ayrıca verimleri çok fazla arttı.
01:56
They now even have an efficiency of 44.5 percent.
30
116042
3833
Şu an bile % 44.5 verime sahipler.
02:01
But if you think about the image of solar cells,
31
121292
3267
Güneş hücrelerinin görüntüsünü düşünürseniz,
02:04
it's kind of stayed the same for the last 60 years.
32
124583
3375
60 yıldır aynı kaldığı söylenebilir.
02:09
It's still this technology just stacked onto something.
33
129333
3209
Hâlâ bir şey üzerine yığılmış teknoloji.
02:13
And solar cells need to be much better integrated into our environment.
34
133708
3792
Güneş hücrelerinin çevremize daha iyi entegre edilmesi gerekiyor.
02:19
Climate change is the biggest problem of our time.
35
139292
3476
İklim değişimi günümüzün en büyük problemi.
02:22
And we can't rely on the others -- the government, the engineers --
36
142792
3184
Olumlu değişiklikler için hükûmete, mühendislere
02:26
to make positive changes.
37
146000
1351
bel bağlayamayız.
02:27
We all can contribute towards change.
38
147375
2500
Değişime hepimiz katkı sağlayabiliriz.
02:31
Like I said, I'm a designer
39
151000
1518
Dediğim gibi, bir tasarımcıyım
02:32
and I would like to change things through design.
40
152542
2500
tasarım yoluyla bir şeyler değiştirmek istiyorum.
02:36
Let me give you some examples of my work.
41
156458
2726
Çalışmalarımdan bazı örnekler vereyim.
02:39
I'm collaborating with Swarovski, the crystal company.
42
159208
3435
Kristal şirketi Swarovski ile ortak olarak çalışıyorum.
02:42
And if you cut crystals in a certain way,
43
162667
2351
Kristalleri bir şekilde keserseniz,
02:45
you are able to bend and direct the light onto a certain place.
44
165042
4226
ışığı belirli bir yere eğebilir ve yönlendirebilirsiniz.
02:49
So I use these crystals to focus the light onto a solar panel,
45
169292
3976
Işığı bir güneş panelinde odaklamak için kristalleri kullanıyorum,
02:53
making them more efficient, but using aesthetics.
46
173292
2791
onları daha etkili yaparak fakat estetik kullanarak.
02:57
So you take the solar crystal with you in the light,
47
177125
2476
Güneş kristalini ışık içerisinde alıyorsunuz,
02:59
there's a battery in the solar cell,
48
179625
2101
güneş hücresinde bir pil var,
03:01
you put it in a docking station
49
181750
1726
bir istasyona yerleştiriyorsunuz
03:03
and you are able to power these chandeliers.
50
183500
2393
ve bu avizelere güç sağlayabiliyorsunuz.
03:05
So you're literally bringing the light indoors.
51
185917
2416
Işığı tam olarak evlere getiriyorsunuz.
03:10
I got completely hooked on solar when I came across this technology
52
190500
3518
Boyaya duyarlı güneş panelleri denilen bu teknoloji ile karşılaştığımda
03:14
called dye-sensitized solar cells,
53
194042
3226
güneşe tümüyle bağımlı oldum,
03:17
colored solar cells,
54
197292
1267
renkli güneş hücreleri,
03:18
and they are based on photosynthesis in plants.
55
198583
3125
hücreler bitkilerdeki fotosenteze bağlıdır.
03:22
Where the green chlorophyl converts light into sugar for plants,
56
202667
3392
Yeşil klorofilin ışığı bitkilerde şekere çevirdiği yerde,
03:26
these cells convert light into electricity.
57
206083
2584
bu hücreler, ışığı elektriğe çevirirler.
03:31
The best thing is, they even work indoors.
58
211042
2791
Harika olan ise, evlerin içinde bile çalışırlar.
03:34
So different colors have different efficiency,
59
214792
2184
Farklı renklerin renk tayfındaki yerine göre
03:37
depending on their place on the color spectrum.
60
217000
2191
farklı etkileri vardır.
03:39
So, for example, red is more efficient than blue.
61
219215
3917
Örneğin; kırmızı maviden daha etkilidir.
03:44
So if I hear this as a designer:
62
224708
1976
Bunu bir tasarımcı olarak duyarsam
03:46
a colored surface, a glass colored surface,
63
226708
3018
renkli bir yüzey, renkli yüzeyli bir cam
03:49
color that's mostly just used for esthetics,
64
229750
2684
genellikle sadece estetik için kullanılan renk,
03:52
now gets an extra function and is able to harvest electricity,
65
232458
4393
şimdi ekstra bir özellik alıyor ve elektriği toplayabiliyor,
03:56
I think, where can we apply this, then?
66
236875
3184
ilerde bunu nerede uygulayabiliriz?
04:00
This is Current Table,
67
240083
1768
Bu akım masası,
04:01
where the whole tabletop consists of these colored solar cells.
68
241875
3750
tüm masanın üstünde renkli güneş hücreleri bulunuyor.
04:06
There are batteries in the legs
69
246667
1684
Ayaklarda USB girişleri ile
04:08
where you can charge your phone through USB ports.
70
248375
2958
telefonunuzu şarj edebileceğiniz piller var.
04:13
And in my work, it's always very important,
71
253000
2059
Verimlik ve estetik arasındaki denge,
04:15
the balance between efficiency and aesthetics.
72
255083
2310
çalışmamda daima çok önemlidir.
04:17
So that's why the table is orange,
73
257417
1620
Bu yüzden masa turuncu,
04:19
because it is a very stable color for indoors.
74
259061
2916
çünkü evler için çok stabil bir renk.
04:24
And this is always the most asked question I get:
75
264042
2351
Bu bana çok sorulan bir soru:
04:26
"OK, great, but how many phones can I charge from this, then?"
76
266417
2916
"Çok iyi, peki bununla kaç tane telefon şarj edebilirim?"
04:30
And before I go to this complicated answer of like,
77
270500
2434
Bu karmaşık soruya cevap vermeden önce,
04:32
"Well, where is the table, does it have enough light,
78
272958
2518
''Masa nerede, yeterince ışık var mı,
04:35
is it next to a window?"
79
275500
1559
pencereye yakın mı?''
04:37
The table now has sensors that read the light intensity of the room.
80
277083
3893
Masanın odadaki ışık yoğunluğunu okuyabilen sensörleri var.
04:41
So through an app we developed
81
281000
1934
Geliştirdiğimiz bir uygulama ile
04:42
you can literally follow how much light it's getting,
82
282958
2518
ne kadar ışık aldığını ve pilin doluluğunu
04:45
and how full the battery is.
83
285500
1750
takip edebilirsiniz.
04:48
I'm actually proud, because yesterday we installed a table
84
288750
3476
Gerçekten gururluyum, çünkü dün, Amsterdam'da
04:52
at Stichting Doen's offices in Amsterdam
85
292250
2684
Stichting Doen'in ofislerinde bir masa kurduk.
04:54
and, right at this moment,
86
294958
1268
Tam o sırada,
04:56
our Queen Maxima is charging a phone from this table.
87
296250
3768
Kraliçe Maxima masadan bir telefon şarj ediyordu.
05:00
It's cool.
88
300042
1309
Havalı.
05:01
(Applause)
89
301375
4893
(Alkışlar)
05:06
So the more surface you have, the more energy you can harvest.
90
306292
4184
Yüzeyiniz arttıkça, daha fazla enerji toplayabilirsiniz.
05:10
These are Current Windows,
91
310500
1601
Bunlar akım pencereleri,
05:12
where we replaced all windows in a gallery in London, in Soho,
92
312125
4851
tüm pencereleri, modern versiyonlu boyalı camlar ile
05:17
with this modern version of stained glass.
93
317000
3101
Soho`da, Londra`da bir sergide değiştirdik.
05:20
So people from the street could come and charge their phones
94
320125
2976
Sokaktan insanlar gelip pencere pervazları ile telefonlarını
05:23
through the window ledges.
95
323125
1333
şarj edebilirler.
05:25
So I'm giving extra functions to objects.
96
325833
2226
Nesnelere ekstra özellikler veriyorum.
05:28
A window doesn't have to be just a window anymore.
97
328083
2518
Bir pencere sadece bir pencere olmak zorunda değil.
05:30
It can also function as a little power station.
98
330625
3000
Küçük bir enerji istasyonu görevi de görebilir.
05:35
So, here I am, talking about how much I love solar,
99
335583
4726
Buradayım, güneşi ne kadar sevdiğimi anlatıyorum.
05:40
but I don't have solar panels on my roof.
100
340333
2935
Ama çatımda güneş panellerim yok.
05:43
I live in the center of Amsterdam,
101
343292
1726
Amsterdam'ın merkezinde yaşıyorum,
05:45
I don't own the house and it's a monument,
102
345042
2017
ev benim değil, bir anıt
05:47
so it's not possible and not allowed.
103
347083
2209
mümkün değil ve izin verilmedi.
05:50
So how can you make solar cells more accessible and for everyone,
104
350542
4142
Güneş hücrelerini nasıl daha ulaşılabilir hâle getirebiliriz?
05:54
and not only for the people that can afford a sustainable lifestyle?
105
354708
3375
Sadece sürekli yaşamı karşılayabilen insanlar için değil herkes için.
05:59
We now have the opportunity
106
359708
1476
Şimdi güneşi doğrudan
06:01
to integrate solar on the place where we directly need it.
107
361208
3268
ihtiyaç duyduğumuz yere entegre etmek için fırsatımız var.
06:04
And there are so many amazing technologies out there.
108
364500
3434
Dışarıda, çok sayıda inanılmaz teknolojiler bulunmakta.
06:07
If I look around now, I see every surface as an opportunity.
109
367958
3667
Etrafa bakarsam her yüzeyi bir fırsat olarak görürüm.
06:13
For example, I was driving in the train through the Westland,
110
373167
2934
Örneğin; Hollanda'daki tüm seraların olduğu
06:16
the area in the Netherlands with all the greenhouses.
111
376125
3309
Westland'a trende gidiyordum.
06:19
There I saw all this glass and thought,
112
379458
2560
Orada tüm camları gördüm
06:22
what if we integrate those with transparent solar glass?
113
382042
3684
ve bunları şeffaf güneş panelleri ile birleştirsek diye düşündüm.
06:25
What if we integrate traditional farming
114
385750
2809
Çok fazla enerji gerektiren
06:28
that requires a lot of energy
115
388583
2726
geleneksel tarımı
06:31
together with high-tech and combine those?
116
391333
3976
yüksek teknoloji ile entegre etsek ve bunları birleştirsek?
06:35
With this idea in mind, I created Power Plant.
117
395333
2625
Bu fikirle enerji santrali oluşturdum.
06:40
I had a team of architects and engineers,
118
400542
3434
Mimarlar ve mühendislerden oluşan bir takımım vardı,
06:44
but let me first explain how it works.
119
404000
2208
ilk olarak nasıl çalıştığını açıklayayım.
06:47
We use transparent solar glass
120
407333
2476
İç mekân iklimlendirmesi için
06:49
to power its indoor climate.
121
409833
2310
saydam güneş camı kullanıyoruz.
06:52
We use hydroponics that pumps around nutrified water,
122
412167
2976
Besleme suyu etrafına pompalayan hidroponikler kullanıyoruz,
06:55
saving 90 percent of water usage.
123
415167
2583
%90 kullanım suyu tasarrufu yaparak.
06:58
By stacking up in layers, you are able to grow more yield per square meter.
124
418750
3542
Katmanlarda yoğunlaşarak, m² başına daha fazla ürün yetiştirebilirsiniz.
07:03
Extra light, besides sunlight, coming from these colored LED lights
125
423375
4434
Bu renkli LED ışıklarından gelen güneş ışığı dışındaki ekstra ışık da
07:07
also enhances plant growth.
126
427833
1792
bitki gelişimini artırır.
07:11
As more and more people will live in big cities,
127
431542
2642
Daha çok insan büyük şehirlerde yaşadıkça,
07:14
by placing Power Plants on the rooftops
128
434208
2560
çatılardaki enerji santrallerini değiştirerek
07:16
you don't have to fly it in from the other side of the world,
129
436792
2892
dünyanın öbür tarafından uçmana gerek yok,
07:19
you are able to grow it on the location itself.
130
439708
2209
kendi bölgesinde yetiştirebilirsin.
07:23
Well, the big dream is to build these in off-grid places --
131
443000
2934
Büyük hayal ise bunları su ve elektrik erişiminin olmadığı
07:25
where there's no access to water, electricity --
132
445958
2643
şebeke dışı yerlere
07:28
as an independent ecosystem.
133
448625
1917
farklı bir ekosistem olarak kurmak.
07:33
For this year's Design Biennial,
134
453000
2059
Bu senenin tasarım bienali için,
07:35
I created the first four-meter high model of the power plant,
135
455083
4060
ilk dört metre yüksekliğindeki enerji santrali modelini oluşturdum,
07:39
so you could come in and experience how plants grow.
136
459167
3000
içeriye gelip bitkilerin nasıl geliştiğini görebilirsiniz.
07:43
So it's a double harvest of sunlight,
137
463750
2268
Yani bu güneş ışığından iki kat faydalanmak demek
07:46
so both for the solar cells and for the plants.
138
466042
3833
hem güneş hücreleri hem de bitkiler için.
07:51
It's like a future botanical garden,
139
471083
3560
Bu sanki bir gelecek bahçesi,
07:54
where we celebrate all these modern technologies.
140
474667
3041
tüm modern teknolojileri kutladığımız.
07:59
And the biggest compliment I got was, "But where are the solar panels?"
141
479000
3500
Aldığım en büyük övgü " Peki güneş panelleri nerede?"
08:03
And that's when I think design really works,
142
483500
2101
görünmez olunca ve fark etmediğinizde
08:05
when it becomes invisible and you don't notice it.
143
485625
2458
tasarımın gerçekten çalıştığını düşünüyorum.
08:10
I believe in solar democracy:
144
490333
2060
Güneş demokrasisine inanıyorum:
08:12
solar energy for everyone, everywhere.
145
492417
3642
Herkes, her yer için güneş enerjisi.
08:16
My aim is to make all surfaces productive.
146
496083
3310
Amacım tüm yüzeyleri üretken yapmak.
08:19
I want to build houses where all the windows, curtains, walls,
147
499417
3684
Tüm pencere, perde, duvarlar hatta döşemelerin bile
08:23
even floors are harvesting electricity.
148
503125
3018
elektrik topladığı evler kurmak istiyorum.
08:26
Think about this on a big scale:
149
506167
1559
Bunu büyük ölçekte düşünün:
08:27
in cities, there are so many surfaces.
150
507750
3333
Çok fazla yüzeyi olan şehirler.
08:32
The sun is still available for everyone.
151
512792
2892
Güneş hâlâ herkes için mevcut.
08:35
And by integrating solar on the place where we need it,
152
515708
2601
Güneşi ihtiyaç duyduğumuz yerlere entegre ederek,
08:38
we now have the opportunity to make solar cells accessible for everyone.
153
518333
4084
şimdi herkese ulaşabilir güneş hücreleri yapma fırsatımız var.
08:43
I want to bring solar close to the people with you,
154
523958
3725
Sizinle, insanlara yakın güneş getirmek istiyorum
08:47
but beautiful and well designed.
155
527707
2625
ancak güzel ve iyi tasarlanmış.
08:51
Thank you.
156
531250
1167
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7