Greg Stone: Saving the ocean one island at a time

Okyanusu bir adayla bir defada kurtarmak.

64,319 views ・ 2010-11-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: özge gömeç Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
I guess the story actually has to start
0
16260
2000
Sanırım hikaye başlamalı...
00:18
maybe back in the the 1960s,
1
18260
2000
...1960'lardan önce olabilir...
00:20
when I was seven or eight years old,
2
20260
3000
...7 yada 8 yaşındayken...
00:23
watching Jacques Cousteau documentaries on the living room floor
3
23260
3000
...oturma odasında Jacques Cousteau'nun belgesellerini izleyerek...
00:26
with my mask and flippers on.
4
26260
3000
...maskemle ve paletlerimle.
00:29
Then after every episode, I had to go up to the bathtub
5
29260
3000
Her bölümden sonra banyo küvetine gitmeliydim...
00:32
and swim around the bathtub and look at the drain,
6
32260
2000
...ve küvet etrafında yüzerek su giderine bakardım.
00:34
because that's all there was to look at.
7
34260
3000
Çünkü baktığım her şey oradaydı.
00:37
And by the time I turned 16,
8
37260
2000
Ve 16 yaşıma gelmeden önce...
00:39
I pursued a career in marine science,
9
39260
3000
...denizcilik biliminde bir kariyer peşine düştüm...
00:42
in exploration and diving,
10
42260
3000
...keşif ve dalma üzerine...
00:45
and lived in underwater habitats, like this one off the Florida Keys,
11
45260
3000
...ve sualtı canlılarıyle yaşadım,şu Florida Adalarındaki gibi birinde...
00:48
for 30 days total.
12
48260
2000
...toplamda 30 gün.
00:50
Brian Skerry took this shot. Thanks, Brian.
13
50260
2000
Brian Skerry çekti bu fotoğrafı.Teşekkürler,Brian.
00:52
And I've dived in deep-sea submersibles around the world.
14
52260
3000
Ve dünyanın dört bir yanında açık denizlere daldım.
00:55
And this one is the deepest diving submarine in the world,
15
55260
3000
Ve bu da dünyada en derine dalabilen denizaltısıdır.
00:58
operated by the Japanese government.
16
58260
2000
Japon hükümeti tarafından kullanıldı.
01:00
And Sylvia Earle and I
17
60260
2000
Ve Sylvia Earle ve ben...
01:02
were on an expedition in this submarine
18
62260
2000
...bu denizaltında keşif gezisindeyken...
01:04
20 years ago in Japan.
19
64260
3000
...20 yıl önce Japonyada.
01:07
And on my dive, I went down 18,000 feet,
20
67260
3000
Ve kendi dalışımda 18000 feet'e indim...
01:10
to an area that I thought
21
70260
2000
...tahmin ettiğim bir yere...
01:12
would be pristine wilderness area on the sea floor.
22
72260
3000
...deniz üstünde saf,ıssız bir bölge.
01:15
But when I got there, I found
23
75260
2000
Ama oraya vardığımda,...
01:17
lots of plastic garbage and other debris.
24
77260
2000
...birsürü plastik çöp ve diğer atıkları buldum.
01:19
And it was really a turning point in my life,
25
79260
2000
Ve bu hayatımdaki gerçek bir dönüm noktasıydı...
01:21
where I started to realize
26
81260
2000
...anlamaya başladığım...
01:23
that I couldn't just go have fun doing science and exploration.
27
83260
3000
...sırf zevk almak için keşif ve bilim yapamayacağım bir yerdi burası.
01:26
I needed to put it into a context.
28
86260
2000
Burayı bir şekle koymalıydım.
01:28
I needed to head towards conservation goals.
29
88260
3000
Burayı koruma amacına baş koymalıydım...
01:31
So I began to work
30
91260
2000
...ve böylece işe başladım.
01:33
with National Geographic Society and others
31
93260
3000
National Geographic ekibi ve diğerleriyle...
01:36
and led expeditions to Antarctica.
32
96260
3000
...ve öncü keşif heyetiyle birlikte Antartica'ya...
01:39
I led three diving expeditions to Antarctica.
33
99260
2000
...3 dalış kaşifine öncülük yaptım.
01:41
Ten years ago was a seminal trip,
34
101260
2000
10 yıl önce yeni ufuklar açan bir yolculuktu,...
01:43
where we explored that big iceberg, B-15,
35
103260
3000
büyük B-15 buzdağını keşfettiğimiz bir yolculuk.
01:46
the largest iceberg in history, that broke off the Ross Ice Shelf.
36
106260
3000
Tarihteki en geniş buzdağı,Ross'dan ayrılan buz kaya tabakası.
01:49
And we developed techniques
37
109260
2000
Ve teknikler geliştirdik...
01:51
to dive inside and under the iceberg,
38
111260
2000
...buzdağının içine ve altına dalabilmek için...
01:53
such as heating pads on our kidneys
39
113260
2000
...mesela böbreğimizin üstüne ısıtma pedleri gibi...
01:55
with a battery that we dragged around,
40
115260
2000
...etrafımızda sürüklediğimiz bir pille...
01:57
so that, as the blood flowed through our kidneys,
41
117260
2000
...böylece,kan böbreklerimizden geçerken...
01:59
it would get a little boost of warmth
42
119260
2000
...sıcaklık artışı sağlayacaktı...
02:01
before going back into our bodies.
43
121260
2000
...tekrar vücudumuza girmeden önce.
02:03
But after three trips to Antarctica,
44
123260
2000
...Ama Antartica'ya üç yolculuktan sonra,♪...
02:05
I decided that it might be nicer to work in warmer water.
45
125260
3000
...sıcak sularda çalışmanın belki daha güzel olabileceğine karar verdim.
02:09
And that same year, 10 years ago,
46
129260
2000
Ve aynı yıl,10 yıl önce...
02:11
I headed north to the Phoenix Islands.
47
131260
2000
...kuzeye Phoenix Adalarına yöneldim.
02:13
And I'm going to tell you that story here in a moment.
48
133260
3000
Ve burada kısaca şu hikayeyi anlatacağım size.
02:16
But before I do, I just want you to ponder this graph for a moment.
49
136260
3000
Ama anlatmadan önce, şu çizelge üzerinde bi dakika düşünmenizi istiyorum.
02:19
You may have seen this in other forms,
50
139260
2000
Bunu değişik şekillerde görmüş olabilirsiniz,...
02:21
but the top line is the amount of protected area
51
141260
3000
...ama en üstteki çizgi korunmuş bölgedir...
02:24
on land, globally,
52
144260
2000
...kara üzerinde, dünya çapında,...
02:26
and it's about 12 percent.
53
146260
2000
...ve yaklaşık yüzde 12.
02:28
And you can see that it kind of hockey sticks up
54
148260
2000
Ve yukarı doğru çıkan eğriyi görebiliyorsunuz...
02:30
around the 1960s and '70s,
55
150260
2000
...1960 ve 70'ler civarında.
02:32
and it's on kind of a nice trajectory right now.
56
152260
3000
Ve bundan sonra güzel bir eğri üzerinde...
02:35
And that's probably because
57
155260
2000
...Ve bunun nedeni muhtemelen...
02:37
that's when everybody got aware of the environment
58
157260
2000
...herkesin çevrenin önemini anladığı zaman olmasıdır.
02:39
and Earth Day
59
159260
2000
Ve Earth Day(22 Nisan'da kutlanan çevreyi koruma amaçlı bir gün)...
02:41
and all the stuff that happened in the '60s with the Hippies and everything
60
161260
3000
...ve 60'larda hippilerle birlikte herşey olmaya başladı.
02:44
really did, I think, have an affect on global awareness.
61
164260
2000
Gerçekten oldu,bence,küresel bilinç üzerinde bir etkisi oldu.
02:46
But the ocean-protected area
62
166260
2000
Ama okyanus korunan bölge...
02:48
is basically flat line
63
168260
2000
...temel olarak düz çizgidir.
02:50
until right about now -- it appears to be ticking up.
64
170260
2000
Şimdiye kadar--bu artıyor gibi görünüyor.
02:52
And I do believe that we are at the hockey stick point
65
172260
3000
Ve ben inanıyorum ki biz şu an en üst noktadayız...
02:55
of the protected area in the ocean.
66
175260
2000
...okyanusun korunan bölgesinde.
02:57
I think we would have gotten there a lot earlier
67
177260
3000
Bence bu noktaya daha önce gelebilirdik...
03:00
if we could see what happens in the ocean
68
180260
2000
...eğer okyanusta nelerin olabileceğini görebilseydik,...
03:02
like we can see what happens on land.
69
182260
2000
...karada olanları görebileceğimiz gibi.
03:04
But unfortunately, the ocean is opaque,
70
184260
3000
Ama ne yazık ki okyanus opak(saydam olmayan)...
03:07
and we can't see what's going on.
71
187260
2000
...ve içinde nelerin olduğunu göremiyoruz.
03:09
And therefore we're way behind on protection.
72
189260
2000
Ve bu yüzden biz bu yolda korumanın arkasındayız.
03:11
But scuba diving, submersibles
73
191260
2000
Ama tüple dalış,denizaltılar...
03:13
and all the work that we're setting about to do here
74
193260
3000
...ve burada yapacağımız tüm çalışmalar...
03:16
will help rectify that.
75
196260
2000
...bunları düzeltmek için yardım edecek.
03:19
So where are the Phoenix Islands?
76
199260
2000
Evet,Phoenix adaları nerededir?
03:21
They were the world's largest marine-protected area
77
201260
3000
Bu adalar dünyanın en büyük, denizi korunmuş bölgesidir...
03:24
up until last week
78
204260
2000
...geçen haftaya kadar.
03:26
when the Chagos Archipelago was declared.
79
206260
2000
Chagos Archipelago tanımlandığı zaman...
03:28
It's in the mid-Pacific. It's about five days from anywhere.
80
208260
3000
...Pasifiğin ortasındadır.Herhangi bir yerden yaklaşık 5 günlük mesafededir.
03:31
If you want to get to the Phoenix Islands,
81
211260
2000
Eğer ki Phoenix Adalarına gitmek isterseniz,...
03:33
it's five days from Fiji,
82
213260
2000
...Fiji'den 5 günlük mesafededir.
03:35
it's five days from Hawaii, it's five days from Samoa.
83
215260
2000
Hawaii'den 5,Samoa'dan 5 günlük mesafededir.
03:37
It's out in the middle of the Pacific,
84
217260
2000
Pasifik'in orta çıkışındadır.
03:39
right around the Equator.
85
219260
2000
Equator sağ tarafındadır.
03:42
I had never heard of the islands 10 years ago,
86
222260
2000
10 yıl önce, adalar hakkında hiçbir şey duymamıştım...
03:44
nor the country, Kiribati, that owns them,
87
224260
2000
...Kiribati'yi de,bu adaların bulunduğu ülke.
03:46
till two friends of mine who run a liveaboard dive boat in Fiji
88
226260
3000
Ta ki Fiji de dalış yaptığım 2 arkadaşım...
03:49
said, "Greg, would you lead a scientific expedition up to these islands?
89
229260
3000
..."Greg şuradaki adalara bilimsel bir keşif yapmak için öncülük yapar mısın?...
03:52
They've never been dived."
90
232260
2000
...Hiç kimse daha önce orada dalış yapmadı." dedi.
03:54
And I said, "Yeah.
91
234260
2000
Ve ben "Evet...
03:56
But tell me where they are and the country that owns them."
92
236260
2000
...ama nerede olduklarını ve hangi ülkeye bağlı bulunduklarını söyleyin bana." dedim.
03:58
So that's when I first learned of the Islands
93
238260
2000
Böylece adalar hakkında öğrendiğim ilk şey buydu.
04:00
and had no idea what I was getting into.
94
240260
2000
Ve nasıl bir yere gittiğimi bilmiyordum.
04:02
But I was in for the adventure.
95
242260
2000
Ama bir macareanın içindeydim.
04:06
Let me give you a little peek here of the Phoenix Islands-protected area.
96
246260
3000
Phoenix Adalarının korunan bölgeleri hakkında size biraz bilgi vermeme izin verin.
04:09
It's a very deep-water part of our planet.
97
249260
3000
Gezegenimizin çok derin su parçalarından biri.
04:13
The average depths are about 12,000 ft.
98
253260
2000
Ortalama derinliği yaklaşık 12000 ft.
04:15
There's lots of seamounts in the Phoenix Islands,
99
255260
2000
Phoenix Adalarında birçok deniz dağı bulunmaktadır.
04:17
which are specifically part of the protected area.
100
257260
3000
Bölgenin özellikle korunan parçalarıdır.
04:20
Seamounts are important for biodiversity.
101
260260
2000
Biyolojik çeşitlilik açısından deniz dağları önemlidir.
04:22
There's actually more mountains in the ocean than there are on land.
102
262260
3000
Aslında okyanusta karada bulunandan daha çok dağ bulunmaktadır.
04:25
It's an interesting fact.
103
265260
2000
İlginç bir gerçektir bu.
04:27
And the Phoenix Islands is very rich in those seamounts.
104
267260
3000
Ve Phoenix Adaları bu deniz dağları bakımından çok zengindir.
04:31
So it's a deep -- think about it in a big three-dimensional space,
105
271260
3000
Bu yüzden derin--burayı büyük 3 boyutlu bir yer içinde düşünün,...
04:34
very deep three-dimensional space
106
274260
2000
...çok derin 3 boyutlu yer...
04:36
with herds of tuna, whales,
107
276260
3000
...orkinos,balina sürüleriyle...
04:39
all kinds of deep sea marine life
108
279260
2000
...her çeşit açık deniz canlısıyla...
04:41
like we've seen here before.
109
281260
2000
...burada daha önceden gördüğümüz gibi.
04:43
That's the vessel that we took up there
110
283260
2000
Çalışmaya başladığımız tekne bu.
04:45
for these studies, early on,
111
285260
2000
Erken bu çalışmalar için,...
04:47
and that's what the Islands look like -- you can see in the background.
112
287260
3000
...ve bu Adanın görünüşü,fonda görebilirsiniz.
04:50
They're very low to the water,
113
290260
2000
Suya çok alçak kalıyorlar.
04:52
and they're all uninhabited, except one island
114
292260
2000
ve hepsi ıssız,biri haricinde...
04:54
has about 35 caretakers on it.
115
294260
2000
...35 tane koruyucusu var.
04:56
And they've been uninhabited for most of time
116
296260
3000
Ve bu adalar uzun zamandır hep ıssızdılar,...
04:59
because even in the ancient days,
117
299260
2000
...çünkü eski zamanlarda bile,...
05:01
these islands were too far away
118
301260
2000
...bu adalar çok uzaktı...
05:03
from the bright lights of Fiji and Hawaii and Tahiti
119
303260
3000
...Fiji'nin parlak ışıklarından,Hawaii'den ve Tahiti'den...
05:06
for those ancient Polynesian mariners
120
306260
2000
...eski Polinezyalı denizcilerden...
05:08
that were traversing the Pacific so widely.
121
308260
3000
...Pacifik'ten bolca geçen.
05:11
But we got up there,
122
311260
2000
Ama biz oraya ulaştık.
05:13
and I had the unique and wonderful scientific opportunity and personal opportunity
123
313260
3000
Ve ben tek ,muhteşem bilimsel ve kişisel bir fırsat elde ettim...
05:16
to get to a place that had never been dived
124
316260
2000
...daha önceden hiç dalış yapılmayan bir yere ulaşmak için...
05:18
and just get to an island and go, "Okay, where are we going to dive?
125
318260
2000
...ve henüz adaya yeni varıp "Tamam,nereye dalacağız?
05:20
Let's try there,"
126
320260
2000
Hadi şurayı deneyelim,"...
05:22
and then falling into the water.
127
322260
2000
...ve sonra suya dalış.
05:24
Both my personal and my professional life changed.
128
324260
2000
Kişisel yaşamım ve mesleki yaşamım değişti.
05:26
Suddenly, I saw a world
129
326260
2000
Birden bir dünya gördüm.
05:28
that I had never seen before in the ocean --
130
328260
3000
Daha önce okyanusta hiç görmediğim--...
05:31
schools of fish that were so dense
131
331260
2000
...çok kalabalık balık sürüleri,...
05:33
they dulled the penetration of sunlight from the surface,
132
333260
3000
...ışığın sızıntısını donuklaştırıyordu yüzeyden,...
05:36
coral reefs that were continuous
133
336260
2000
...aralıksız mercan kayalıkları...
05:38
and solid and colorful,
134
338260
2000
...gerçek ve rengarenk...
05:40
large fish everywhere,
135
340260
2000
...büyük balıklar her yerde,...
05:42
manta rays.
136
342260
3000
...dev vatus balıkları.
05:45
It was an ecosystem. Parrotfish spawning --
137
345260
2000
Bu bir ekosistemdi.--üreyen papağan balıkları.
05:47
this is about 5,000 longnose parrotfish spawning
138
347260
3000
Bu yaklaşık 5000 uzun burunlu üreyen papağan balıklarıydı...
05:50
at the entrance to one of the Phoenix Islands.
139
350260
2000
...Phoenix Adalarından birinin girişinde.
05:52
You can see the fish are balled up
140
352260
2000
...Bu balıkları karmakarışık görebilirsiniz...
05:54
and then there's a little cloudy area there
141
354260
2000
...ve sonra orada biraz bulutlu bölge vardı...
05:56
where they're exchanging the eggs and sperm for reproduction --
142
356260
3000
...üreme için yumurtalarını ve spermlerini değiştirdikleri bir yer...
06:00
events that the ocean is supposed to do,
143
360260
2000
...okyanusta olması gereken olaylar,...
06:02
but struggles to do in many places now
144
362260
2000
...ama çoğu yerde yapılması gereken mücadeleler...
06:04
because of human activity.
145
364260
2000
...insan aktivitelerinden ötürüdür.
06:06
The Phoenix Islands and all the equatorial parts of our planet
146
366260
2000
Phoenix Adaları ve gezegenimizin tüm ekvatoral bölgeleri...
06:08
are very important for tuna fisheries,
147
368260
2000
...orkinos balıkçılığı için çok önemlidir,...
06:10
especially this yellowfin tuna that you see here.
148
370260
3000
...özellikle burada gördüğünüz sarı orkinos.
06:14
Phoenix Islands is a major tuna location.
149
374260
2000
Phoenix Adaları çok önemli bir orkinos yeridir.
06:16
And sharks -- we had sharks on our early dives,
150
376260
3000
Ve köpek balıkları--daha önceki dalışlarımızda da görmüştük.
06:19
up to 150 sharks at once,
151
379260
2000
150 kadar bir defada...
06:21
which is an indication
152
381260
2000
...belirtisiydi...
06:23
of a very, very healthy, very strong, system.
153
383260
3000
...çok çok sağlıklı,çok güçlü bir sistemin.
06:26
So I thought the scenes
154
386260
2000
Bu yüzden hiç bitmeyen...
06:28
of never-ending wilderness
155
388260
2000
...ıssız manzarayı düşündüm...
06:30
would go on forever,
156
390260
2000
...sonsuza dek sürecek,...
06:32
but they did finally come to an end.
157
392260
2000
...ama en sonunda bir sona geldi.
06:34
And we explored the surface of the Islands as well --
158
394260
3000
Ve aynı zamanda Adaların yüzeyini de keşfettik--...
06:37
very important bird nesting site,
159
397260
2000
...çok önemli kuş yuvaları,...
06:39
some of the most important bird-nesting sites in the Pacific, in the world.
160
399260
3000
...Pasifikteki,dünyadaki en önemli kuş yuvalarından bazıları.
06:44
And we finished our trip.
161
404260
2000
Ve yolculuğumuz bitirdik.
06:46
And that's the area again.
162
406260
3000
Ve yine orası.
06:49
You can see the Islands -- there are eight islands --
163
409260
2000
Adaları görebilirsiniz--8 tane ada.
06:51
that pop out of the water.
164
411260
2000
Sudan çıkan.
06:53
The peaks that don't come out of the water are the seamounts.
165
413260
3000
Su yüzeyine çıkmamış tepeler de deniz dağlarıdır.
06:56
Remember, a seamount turns into an island when it hits the surface.
166
416260
3000
Unutmayın,bir denizdağı yüzeye vurunca bir adaya dönüşür.
07:02
And what's the context of the Phoenix Islands?
167
422260
2000
Ve Phoenix Adaları'nın içeriği nedir?
07:04
Where do these exist?
168
424260
2000
Nerededir bunlar?
07:06
Well they exist in the Republic of Kiribati,
169
426260
2000
Bunlar Kiribati Cumhuriyetindedir...
07:08
and Kiribati is located in the Central Pacific
170
428260
2000
ve Kiribati Pasifiğin merkez Pasifiktedir.
07:10
in three island groups.
171
430260
3000
3 ada grubu halinde...
07:13
In the west we have the Gilbert Islands.
172
433260
2000
...batıda Gilbert Adaları.
07:15
In the center we have the Phoenix Islands,
173
435260
2000
Ortada Phoenix Adaları,...
07:17
which is the subject that I'm talking about.
174
437260
2000
...bahsetniş olduğum.
07:19
And then over to the east we have the Line Islands.
175
439260
2000
Ve doğunun ardında Line Adaları.
07:21
It's the largest atoll nation in the world.
176
441260
3000
Burası dünyanın en büyük mercan adasıdır.
07:24
And they have
177
444260
2000
Ve nüfusu...
07:26
about 110,000 people
178
446260
2000
...yaklaşık 110000'dir.
07:28
spread out over 33 islands.
179
448260
3000
33 adaya yayılmışır.
07:31
They control 3.4 million cubic miles of ocean,
180
451260
3000
3.4 milyon okyanus milini kontrol ediyorlar.
07:34
and that's between one and two percent
181
454260
2000
Ve bu yaklaşık yüzde 1 ve 2 arasında...
07:36
of all the ocean water on the planet.
182
456260
2000
...gezegendeki tüm okyanus sularının.
07:38
And when I was first going up there,
183
458260
2000
Ve oraya ilk gidişimde--
07:40
I barely knew the name of this country 10 years ago,
184
460260
3000
İsimlerini anca biliyordum 10 yıl önce--
07:43
and people would ask me,
185
463260
2000
ve insanlar bana soracaktı,
07:45
"Why are you going to this place called Kiribati?"
186
465260
2000
"Bu yere neden Kiribati diyeceksin?"
07:47
And it reminded me of that old joke
187
467260
2000
Ve bu bana eski bir şakayı hatırlattı.
07:49
where the bank robber comes out of the courthouse handcuffed,
188
469260
2000
Banka soyguncusu kelepçeli olarak adliyeden çıkarıldığında,...
07:51
and the reporter yells, "Hey, Willy. Why do you rob banks?"
189
471260
3000
...ve muhabir bağırarak,"Hey,Willy.Neden bankaları soyuyorsun?"
07:54
And he says, "cause that's where all the money is."
190
474260
2000
Ve o şöyle der, "Çünkü orası paranın olduğu yer."
07:56
And I would tell people, "Why do I go to Kiribati?
191
476260
3000
Ve ben insanlara diyeceğim "Neden Kiribati'ye gittim?
07:59
Because that's where all the ocean is."
192
479260
2000
Çünkü orası okyanusun olduğu yer."
08:01
They basically are one nation
193
481260
2000
Temelde onlar tek millettir.
08:03
that controls most of the equatorial waters
194
483260
3000
Ekvatoral sularını kontrol eden...
08:06
of the Central Pacific Ocean.
195
486260
2000
...merkez Pasifik okyanusunun.
08:09
They're also a country
196
489260
2000
Onlar ayrıca bir ülke...
08:11
that is in dire danger.
197
491260
2000
...korkunç bir tehlike içinde olan.
08:13
Sea levels are rising,
198
493260
2000
Deniz seviyesi artıyor.
08:15
and Kiribati, along with 42 other nations in the world,
199
495260
3000
Ve Kiribati,dünyadaki diğer 42 milletiyle birlikte,...
08:18
will be under water within 50 to 100 years
200
498260
2000
50-100 yıla kadar su altında olacaklar.
08:20
due to climate change
201
500260
2000
İklim değişikliği yüzünden
08:22
and the associated sea-level rise from thermal expansion
202
502260
3000
ve ısıl genleşmeden dolayı artan deniz seviyesi,
08:25
and the melting of freshwater into the ocean.
203
505260
3000
ve okyanusa akan erimiş taze sular.
08:28
The Islands rise only one to two meters
204
508260
2000
Ve Adalar 1 metreden 2'e çıkar...
08:30
above the surface.
205
510260
2000
...yüzey üstüne.
08:32
Some of the islands have already gone under water.
206
512260
3000
Bazı adalar çoktan su altına girdiler bile.
08:35
And these nations are faced with a real problem.
207
515260
2000
Ve bu milletler gerçek bir problemle karşı karşıya kaldılar.
08:37
We as a world are faced with a problem.
208
517260
3000
Biz dünya olarak bir problemle karşı karşıyayız.
08:40
What do we do with displaced fellow Earthlings
209
520260
3000
Yerinden çıkmış insanlarla ne yaparız?...
08:43
who no longer have a home on the planet?
210
523260
3000
...dünyada artık evi olmayan insanlarla?
08:46
The president of the Maldives
211
526260
2000
Maldivler Cumhurbaşkanı...
08:48
conducted a mock cabinet meeting
212
528260
2000
...istihza yaparak bir kabine toplantısı yaptı.
08:50
underwater recently
213
530260
2000
Sualtında yakın zamanda
08:52
to highlight the dire straits of these countries.
214
532260
2000
bu korkunç güçlüğü çeken ülkelere vurgulamak için.
08:54
So it's something we need to focus on.
215
534260
2000
Bu yüzden odaklanmamız gereken bir şeydir bu.
08:57
But back to the Phoenix Islands,
216
537260
3000
Ama Phoenix Adalarının geçmişine,...
09:00
which is the subject of this Talk.
217
540260
2000
...bu konuşmanın konusu olan.
09:02
After I got back, I said,
218
542260
2000
Döndükten sonra,dedim ki,...
09:04
okay, this is amazing, what we found.
219
544260
2000
...tamam,bulduğumuz yer inanılmaz.
09:06
I'd like to go back and share it with the government of Kiribati,
220
546260
3000
Geri dönüp Kiribati hükümetiyle bunu paylaşmak istiyorum,...
09:09
who are over in Tarawa,
221
549260
2000
...Tarawa'da kim var ise...
09:11
the westernmost group.
222
551260
2000
...uzakbatı grubu.
09:13
So I started contacting them --
223
553260
2000
Böylece onlarla temasa başladım...
09:15
because they had actually given me a permit to do this --
224
555260
2000
...çünkü aslında bunu yapmam için bana izin verdiler...
09:17
and I said, "I want to come up and tell you what we found."
225
557260
3000
...ve ben "Oraya gelmek ve neler bulduğumuz anlatmak istiyoruz."dedim.
09:20
And for some reason they didn't want me to come,
226
560260
2000
Ve bazı nedenlerden dolayı benim gelmemi istemediler...
09:22
or it was hard to find a time and a place, and it took a while,
227
562260
3000
...ya da zaman ve yer bulmak zordu ve zaman aldı...
09:25
but finally they said, "Okay, you can come.
228
565260
2000
...ama en sonunda "Tamam gelebilirsin.
09:27
But if you come, you have to buy lunch
229
567260
2000
Ama gelirsen eğer öğlen yemeği almak zorundasın...
09:29
for everybody who comes to the seminar."
230
569260
2000
...seminere gelecek herkes için."dediler.
09:31
So I said, "Okay, I'm happy to buy lunch.
231
571260
2000
Böylelikle "Tamam öğle yemeği almaya sevinirim.
09:33
Just get whatever anybody wants."
232
573260
2000
herkesin istediğini alın." dedim.
09:35
So David Obura, a coral reef biologist, and I went to Tarawa,
233
575260
3000
Böylece David Obura, bir mercan kayalığı biyoloğu ve ben Tarawa'ya gittik...
09:38
and we presented for two hours
234
578260
2000
...ve 2 saat boyunca sunum yaptık...
09:40
on the amazing findings of the Phoenix Islands.
235
580260
2000
...Phoenix Adalarının inanılmaz bulgularını.
09:42
And the country never knew this. They never had any data from this area.
236
582260
3000
Ve ülke bunu hiçbir zaman bilmedi.Bu bölgeden hiçbir bilgi elde edemediler.
09:45
They'd never had any information from the Phoenix Islands.
237
585260
3000
Phoenix Adalarından hiçbir bilgi elde edemediler.
09:48
After the talk, the Minister of Fisheries walked up to me
238
588260
3000
Konuşmadan sonra ,su ürünleri bakanı bana doğru yürüdü...
09:51
and he said, "Greg, do you realize
239
591260
2000
...ve dedi ki,"Greg farkında mısın...
09:53
that you are the first scientist
240
593260
2000
...sen ilk bilimadamısın...
09:55
who has ever come back
241
595260
2000
...buraya geri gelen...
09:57
and told us what they did?"
242
597260
2000
...ve ne yaptıklarını söyleyen."
09:59
He said, "We often issue these permits
243
599260
2000
"Biz sıklıkla bu izinleri yayınlarız...
10:01
to do research in our waters,
244
601260
2000
...sularımızda araştırma yapmak için...
10:03
but usually we get a note two or three years later,
245
603260
2000
...ama genellikle bir not alırız 2 yada 3 yıl sonra,...
10:05
or a reprint.
246
605260
2000
...ya da tekrar baskı."dedi.
10:07
But you're the first one who's ever come back and told us what you did.
247
607260
3000
Ama sen buraya tekrar gelen ve yaptıklarını anlatan ilk kişisin.
10:10
And we really appreciate that. And we're buying you lunch today.
248
610260
3000
Ve biz bunu gerçekten takdir ettik.Ve sana öğle yemeği alıyoruz bugün.
10:13
And are you free for dinner?"
249
613260
2000
Ve akşam yemeği için müsait misin?''
10:15
And I was free for dinner,
250
615260
2000
... akşam yemeği için müsaittim...
10:17
and I went out to dinner with the Minister of Fisheries in Kiribati.
251
617260
2000
Kiribati su ürünleri bakanıyla yemeğe çıktık.
10:19
And over the course of dinner,
252
619260
2000
...ve akşam yemeğinin ardından...
10:21
I learned that Kiribati gains most of its revenue --
253
621260
3000
...Kiribati'nin gelirinin çoğunu elde ettiğini öğrendim.
10:24
it's a very poor country --
254
624260
2000
Çok fakir bir ülke...
10:26
but it gains what revenue is has
255
626260
2000
...ama gelirini elde ediyor...
10:28
by selling access to foreign nations
256
628260
2000
...yabancı ülkere erişimi satarak,...
10:30
to take fish out of its waters,
257
630260
2000
...sularından balığı çıkararak...
10:32
because Kiribati does not have the capacity
258
632260
2000
çünkü Kiribati'nin bizzat balığı çıkartma kapasitesi yoktur...
10:34
to take the fish itself.
259
634260
2000
balıkları kendilerinin çıkarması için...
10:36
And the deal that they strike
260
636260
2000
Ve yaptıkları grev anlaşması...
10:38
is the extracting country
261
638260
2000
ayıklanan ülke
10:40
gives Kiribati five percent
262
640260
2000
yüzde beş verir,...
10:42
of the landed value.
263
642260
2000
...Değeri indi.
10:44
So if the United States
264
644260
2000
Bu yüzden ABD...
10:46
removes a million dollars'
265
646260
2000
...1 milyon dolar attırırsa...
10:48
worth of lobsters from a reef,
266
648260
2000
...bir sığ kayalıktan istakozların değerini...
10:50
Kiribati gets 50,000 dollars.
267
650260
3000
...Kiribati 50,000 dolar alır.
10:53
And, you know, it didn't seem like a very good deal to me.
268
653260
3000
Ve biliyorsunuz bana çok iyi bir anlaşma gibi gelmedi.
10:56
So I asked the Minister over dinner,
269
656260
2000
Bu yüzden akşam yemeği üzeri bakana sordum,...
10:58
I said, "Would you consider a situation
270
658260
3000
...Dedim ki bir durum düşünür müsünüz?...
11:01
where you would still get paid --
271
661260
3000
...size ödenen paranın
11:04
we do the math and figure out what the value of the resource is --
272
664260
3000
.....
11:07
but you leave fish and the sharks
273
667260
2000
fakat siz balıkları ve köpek balıklarını bırakırsınız...
11:09
and the shrimp in the water?"
274
669260
2000
ve su da karidesi.
11:11
He stopped, and he said, "Yes, we would like to do that
275
671260
3000
Durdu ve dedi ki '' evet onu yapmayı istiyoruz''...
11:14
to deal with our overfishing problem,
276
674260
2000
aşırı sorunu ile ilgilenmesi için
11:16
and I think we would call it a reverse fishing license."
277
676260
3000
ve sanırım onu balıkçılık lisansı diye adlandırırız.
11:19
He coined the term "reverse fishing license."
278
679260
2000
Balıkçılık lisansı terimini çıkardı.
11:21
So I said, "Yes, a 'reverse fishing license.'"
279
681260
3000
Boylece ‘’evet bir balıkçılık lisansı’’ dedim.
11:24
So we walked away from this dinner
280
684260
2000
Boylece bu akşam yemeğinden kalkmış olduk...
11:26
really not knowing where to go at that point.
281
686260
2000
...bu noktada gerçekten nereye gideceğimizi bilmeyerek.
11:28
I went back to the States and started looking around
282
688260
2000
Eyalete tekrar gittim ve etrafa bakındım...
11:30
to see if I could find examples
283
690260
3000
...balıkçılık lisansının...
11:33
where reverse fishing licenses
284
693260
2000
...konu olduğu ornekleri...
11:35
had been issued,
285
695260
2000
...bulup bulamayacağımı gormek için.
11:37
and it turned out there were none.
286
697260
2000
Ve hiçbir tane olmadığı olmadığı ortaya çıktı.
11:39
There were no oceanic deals
287
699260
2000
Hiç bir okyanus anlaşması yoktu...
11:41
where countries were compensated for not fishing.
288
701260
3000
...balıkçığılığın izin verilmediği ülkelerde.
11:44
It had occurred on land,
289
704260
2000
Karada meydana gelmişti...
11:46
in rainforests of South America and Africa,
290
706260
3000
...güney amerika ve afrikanın yağmur ormanlarında...
11:49
where landowners had been paid
291
709260
2000
...toprak sahiplerine ağaçların kesilmemesi için...
11:51
not to cut the trees down.
292
711260
2000
...para odenendiği yerlerde.
11:53
And Conservation International had struck some of those deals.
293
713260
2000
Ve uluslararası koruma bu anlaşmaların bazılarını yok saydı.
11:55
So I went to Conservation International
294
715260
2000
Boylece uluslararası korumaya gittim...
11:57
and brought them in as a partner
295
717260
3000
...ve onları bir ortak haline getirdim...
12:00
and went through the process
296
720260
2000
...balık kaynağını...
12:02
of valuing the fishery resource,
297
722260
3000
değerlendirme sürecinden geçtim...
12:05
deciding how much Kiribati should be compensated,
298
725260
3000
...kiribatinin ne kadar eşitlenmesi gerektiğini...
12:08
what the range of the fishes were,
299
728260
2000
...balık türlerinin neler olduğunu karar vererek...
12:10
brought in a whole bunch of other partners --
300
730260
2000
...diğer ortak takımını—avustralya hükümeti...
12:12
the government of Australia,
301
732260
2000
...yeni zelanda hükümeti,dünya bankasını...
12:14
the government of New Zealand, the World Bank.
302
734260
2000
...bir araya getirdim.
12:16
The Oak Foundation and National Geographic
303
736260
2000
Oak kuruluşu ve National Geopraphic...
12:18
have been big funders of this as well.
304
738260
2000
Bunun büyük finanse edicileri de oldu.
12:20
And we basically founded the park
305
740260
2000
Ve biz aslında bir yeşil alan kuruluşuyuz.
12:22
on the idea of an endowment
306
742260
2000
Bir yardımın fikrinde...
12:24
that would pay the equivalent lost fishing license fees
307
744260
3000
...borcuna karşılık balıkçılık lisansını verecekti...
12:27
to this very poor country
308
747260
2000
...bu çok fakir ülkeye...
12:29
to keep the area intact.
309
749260
2000
bölgeyi el sürülmemiş tutmak için.
12:31
Halfway through this process, I met the president of Kiribati,
310
751260
2000
Projenin yarısını tamamlamışken Kiribati başkanıyla tanıştım.
12:33
President Anote Tong.
311
753260
2000
Başkan Anote Tong--
12:35
He's a really important leader,
312
755260
2000
o gerçekten önemli bir lider...
12:37
a real visionary, forward-thinking man,
313
757260
2000
...gerçek bir vizyon sahibi.ileri görüşlü...
12:39
and he told me two things when I approached him.
314
759260
2000
...ve onunla konuştuğumda bana 2 şey söyledi.
12:41
He said, "Greg, there's two things I'd like you to do.
315
761260
3000
''Greg 2 şey yapmanı istiyorum'' dedi
12:44
One is, remember I'm a politician,
316
764260
2000
Biri,unutma ki ben bir politikacıyım...
12:46
so you've got to go out and work with my ministers
317
766260
2000
...bu yüzden dışarıda bakanlarımla çalışmalısn...
12:48
and convince the people of Kiribati that this is a good idea.
318
768260
3000
...ve Kiribati halkının bunun iyi bir fikir olduğuna ikna etmelisn.
12:51
Secondly, I'd like you to create principles
319
771260
2000
İkincisi ise,ilkeler ortaya koymanı istiyorum...
12:53
that will transcend my own presidency.
320
773260
2000
...benim başkanlığımı aşacak.
12:55
I don't want to do something like this
321
775260
2000
Bunun gibi birşeyler yapmanı istiyorum...
12:57
if it's going to go away after I'm voted out of office."
322
777260
3000
...eğer işler dediğim gibi gitmezse oyumu kovulman yönünde kullanırım.''
13:00
So we had very strong leadership, very good vision
323
780260
3000
Biz çok güçlü bir lidere sahiptik,çok iyi vizyonu vardı...
13:03
and a lot of science, a lot of lawyers involved.
324
783260
3000
...ve bir çok bilim, sürüsüne bereket hukuk karmaşaları...
13:06
Many, many steps were taken to pull this off.
325
786260
3000
...bu işi halletmek için çıkmamız gereken çok adım vardı.
13:09
And it was primarily because Kiribati realized
326
789260
3000
Ve o öncelikliydi çünkü Kiribati farkına varmıştı.
13:12
that this was in their own self-interest to do this.
327
792260
2000
bunu yapmak kendi çıkarlarınaydı.
13:14
They realized that this was a common cause
328
794260
2000
Onlar farkına vardı ki bu ortak amaca hizmet ediyor...
13:16
that they had found
329
796260
2000
...bunun temelini onlar atmıştı...
13:18
with the conservation community.
330
798260
3000
...koruma topluluğuyla beraber.
13:21
Then in 2002,
331
801260
2000
Sonra,2002 yılında...
13:23
when this was all going full-swing,
332
803260
3000
...bu zaman tüm hızıyla devam ediyordu.
13:26
a coral-bleaching event happened in the Phoenix Islands.
333
806260
3000
Phoenix adalarında bie mercan ağarması olayı oldu.
13:29
Here's this resource that we're looking to save,
334
809260
3000
Burada bu kaynağı biz kurtarmak istiyorduk...
13:32
and it turns out it's the hottest heating event
335
812260
2000
...ve olayın sıcaklığı en üst düzeye ulaşıyordu...
13:34
that we can find on record.
336
814260
2000
biz bulup kayıt altına alabilrdik.
13:36
The ocean heated up as it does sometimes,
337
816260
3000
bazen olduğu gibi okyanus kadar ısıtılır...
13:39
and the hot spot formed and stalled
338
819260
3000
sıcak nokta oluştu ve durdu...
13:42
right over the Phoenix Islands for six months.
339
822260
3000
...6 ay boyunca phonix adalarının sağ kıyısında.
13:45
It was over 32 degrees Celsius for six months
340
825260
3000
6 ay boyunca 32 derecenin üstündeydi
13:48
and it basically killed
341
828260
2000
Ve bu sıcaklık temel olarak öldürdü...
13:50
60 percent of the coral.
342
830260
2000
...mercanların %60'ını.
13:52
So suddenly we had this area that we were protecting,
343
832260
2000
Bu yüzden biz hızlıca bu alanı koruma altına aldık...
13:54
but now it appeared to be dead, at least in the coral areas.
344
834260
3000
...mercan alanlarının bu kısmının ölü olduğu gözüküyor.
13:57
Of course the deep-sea areas and the open ocean areas were fine,
345
837260
3000
Elbette derinlikler ve açık deniz alanları iyiydi...
14:00
but the coral, which everybody likes to look at, was in trouble.
346
840260
3000
...ama herkesin bakmaktan hoşlandığı mercan adaları berbat görünüyordu.
14:03
Well, the good news is it's recovered
347
843260
2000
İyi haber kurtarıldı...
14:05
and recovering fast,
348
845260
2000
...ve hızlıca geri kazanılıyor...
14:07
faster than any reef we've seen.
349
847260
2000
...daha hızlı bir resif gördük.
14:09
This picture was just taken by Brian Skerry a few months ago
350
849260
3000
Bu fotoğraf birkaç ay önce Brian Skerry yarafından çekildi...
14:12
when we returned to the Phoenix Islands
351
852260
2000
...biz Phoenix adalarından döndüğümüzde.
14:14
and discovered that, because it is a protected area
352
854260
3000
burayı keşfettik çünkü burası koruma altına alınmıştı...
14:17
and has healthy fish populations
353
857260
3000
ve sağlıklı balık nüfuslarını...
14:20
that keep the algae grazed down
354
860260
3000
...aşağı kısımlar yusuf tutmuş,,,
14:23
and keep the rest of the reef healthy,
355
863260
2000
resifin geri kalanı sağılığını korumuş.
14:25
the coral is booming, is just booming back.
356
865260
3000
mercan gürlüyor sadece gürleyerek geri dönüyor.
14:28
It's almost like if a person
357
868260
2000
Neredeyse bir insan gibi...
14:30
has multiple diseases,
358
870260
2000
...bir çok hastalık.
14:32
it's hard to get well, you might die,
359
872260
2000
İyileşmek zordur,ölebirsin...
14:34
but if you only have one disease to deal with, you can get better.
360
874260
3000
...ama eğer sen sadece hastalıka mücadele ediyorsan iyi olabilirsin.
14:37
And that's the story with climate-change heating.
361
877260
2000
Ve bu iklimin değişmesinin hikayesidir.
14:39
It's the only threat,
362
879260
2000
Bu yalnızca bir tehdit...
14:41
the only influence that the reef had to deal with.
363
881260
3000
...resifin uğraşmak zorunda olduğu tek etki.
14:44
There was no fishing, there was no pollution, there was no coastal development,
364
884260
3000
Burada balık tutmak yok,kirlilik yok.kıyı da bir yapılaşma yok...
14:47
and the reef is on a full-bore recovery.
365
887260
3000
ve resif tam olarak kurtuldu.
14:51
Now I remember that dinner I had with the Minister of Fisheries 10 years ago
366
891260
3000
Şimdi su ürünleri bakanıyla 10 yıl önce yediğim bir akşam yemeğini hatırlıyorum...
14:54
when we first brought this up and I got quite animated during the dinner
367
894260
3000
...buraya ilk gelişimizde akşam yemeği sırasında oldukça hareketliydim...
14:57
and said, "Well, I think that the conservation community
368
897260
2000
ve ''bence bu kurtarma komitesi'' dedi...
14:59
might embrace this idea, Minister."
369
899260
2000
...kabul edilebilir bir fikir.bakan.''
15:01
He paused and put his hands together and said,
370
901260
2000
Bir an durdu ve ellerini tutarak söledi...
15:03
"Yes, Greg,
371
903260
2000
...''Evet,Greg...
15:05
but the devil will be in the details," he said.
372
905260
2000
...ama şeytan ayrıntılarda gizlidir,''dedi.
15:07
And it certainly was.
373
907260
2000
Ve bu kesindi.
15:09
The last 10 years have been detail after detail
374
909260
3000
Son 10 yıldır detay üzürene detay...
15:12
ranging from creating legislation
375
912260
3000
...çıkıyordu mevzuat oluşturma aşamasında.
15:15
to multiple research expeditions
376
915260
3000
Birden fazla araştırma seferleri...
15:18
to communication plans,
377
918260
2000
...iletişim planları,...
15:20
as I said, teams of lawyers,
378
920260
2000
Dediğim gibi, avukat ekipleri,...
15:22
MOUs,
379
922260
2000
...Mutabakat Zaptı (anlaşma),...
15:24
creating the Phoenix Islands Trust Board.
380
924260
3000
...Phoenix Adaları Güven Kurulu oluşturuluyor.
15:27
And we are now in the process of raising the full endowment.
381
927260
2000
Ve tam bağış yetiştirme sürecindeyiz artık.
15:29
Kiribati has frozen extracting activities
382
929260
3000
Kiribati faaliyetleri dondurdu...
15:32
at its current state while we raise the endowment.
383
932260
3000
...mevcut durumda Bağış süresini yükseltme.
15:35
We just had our first PIPA Trust Board meeting three weeks ago.
384
935260
3000
üç hafta önce ilk PIPA Güven Kurulu toplantısı vardı.
15:38
So it's a fully functional
385
938260
2000
Bu kadar tam fonksiyonel...
15:40
up-and-running entity
386
940260
2000
...çalışkan varlık...
15:42
that negotiates the reverse fishing license with the country.
387
942260
3000
...balıkçılık ruhsatı ile ilgil görüşür muzakere eder.
15:45
And the PIPA Trust Board holds that license
388
945260
3000
PIPA Güven Kurulu, sözüedilen lisansı elinde...
15:48
and pays the country for this.
389
948260
2000
...ve bunun için ülke öder.
15:50
So it's a very solid, very well thought-out,
390
950260
2000
çok sağlam çok iyi düşünülmüş...
15:52
very well grounded system,
391
952260
3000
...oldukça iyi sistemli zemin.
15:55
and it was a bottom-up system,
392
955260
2000
bu bir alt sistemi oldu...
15:57
and that was very important with this work,
393
957260
2000
...ve o bu işde onemliydi...
15:59
from the bottom up to secure this.
394
959260
2000
...bunu korumak için baştan ayağa.
16:01
So the conditions for success here are listed.
395
961260
2000
Boylece başarı şartları burada listelenir.
16:03
You can read them yourselves.
396
963260
2000
Kendin okuyabilirsin.
16:05
But I would say the most important one in my mind
397
965260
2000
Fakat diyebilirim ki zihnimdeki en onemli şey...
16:07
was working within the market forces
398
967260
2000
...durumun ticaret şartlarıyla...
16:09
of the situation.
399
969260
2000
...çalışmaktı.
16:11
And that insured that we could move this forward
400
971260
3000
Ve bunu ilerletebildiğimizi garantiye aldık...
16:14
and it would have both the self-interest of Kiribati
401
974260
3000
ve hem Kiribati'nin kendi ilgisi hemde dünyanın kendi ilgisiydi
16:17
as well as the self-interest of the world.
402
977260
3000
Bunun yanı sıra dünyanın kendi çıkarı.
16:20
And I'll leave you with one final slide,
403
980260
2000
Sana bir final slaytı bırakacağım..
16:22
that is: how do we scale this up?
404
982260
2000
...bunu nasıl büyütebiliriz?
16:24
How do we realize Sylvia's dream?
405
984260
2000
Sylavia nın rüyasını nasıl gerçekleştiririz?
16:26
Where eventually do we take this?
406
986260
2000
Eninde sonunda bunun neresini alacağız?
16:28
Here's the Pacific
407
988260
2000
Burası Pasifik Okyanusu...
16:30
with large MPAs
408
990260
3000
...Geniş MPA ile...
16:33
and large conservation zones on it.
409
993260
3000
...büyük bir koruma sahasının üzerinde.
16:37
And as you can see,
410
997260
2000
Ve görebileceğin üzere...
16:39
we have a patchwork across this ocean.
411
999260
3000
Biz bu okyanusun üstünde bir yamaya sahibiz.
16:42
I've just described to you the one story
412
1002260
2000
Bir hikayeyi yalnızca tanımlayabilirim.
16:44
behind that rectangular area in the middle, the Phoenix Islands,
413
1004260
3000
Arkasında dikdörtgen alanın ortasında, Phoenix adaları,...
16:47
but every other green patch on that
414
1007260
2000
...fakat bütün yeşillikler bunun üzerinde...
16:49
has its own story.
415
1009260
2000
...kendi hikayesine sahip.
16:51
And what we need to do now
416
1011260
2000
Ve şimdi neye ihtiyacımız var...
16:53
is look at the whole Pacific Ocean
417
1013260
2000
...sağlıklı gözüken bir Pasific Okyanusu için...
16:55
in its entirety
418
1015260
2000
...İçindeki mükemmellik...
16:57
and make a network of MPAs
419
1017260
2000
...ve MPA ile bir bağlantı oluşturmak...
16:59
across the Pacific
420
1019260
2000
...Pasifik üzerinde...
17:01
so that we have our world's largest ocean
421
1021260
2000
dünyanın en geniş okyanusuna sahibiz.
17:03
protected and self-sustaining
422
1023260
2000
Korunmuş ve kendi kendini idame ettirebilen...
17:05
over time.
423
1025260
2000
...zamanla.
17:07
Thank you very much. (Applause)
424
1027260
2000
Çok teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7