What I learned from going blind in space | Chris Hadfield | TED

Chris Hadfield: Uzayda kör olmakla ne öğrendim

10,019,823 views

2014-03-19 ・ TED


New videos

What I learned from going blind in space | Chris Hadfield | TED

Chris Hadfield: Uzayda kör olmakla ne öğrendim

10,019,823 views ・ 2014-03-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Dejvi Azis Gözden geçirme: Neslihan Kara
00:12
What's the scariest thing you've ever done?
0
12694
4853
Şu ana kadar yaptığınız en korkutucu şey nedir?
00:17
Or another way to say it is,
1
17547
3050
Başka şekilde söylenirse,
00:20
what's the most dangerous thing that you've ever done?
2
20597
3474
şu ana kadar yaptığınız en tehlikeli şey nedir?
00:24
And why did you do it?
3
24071
4183
Peki bunu neden yaptınız?
00:28
I know what the most dangerous thing is
4
28254
1618
Ben şimdiye kadar yaptığım
00:29
that I've ever done
5
29872
1193
en tehlikeli şeyi biliyorum
00:31
because NASA does the math.
6
31065
2284
çünkü NASA hesapladı.
00:33
You look back to the first five shuttle launches,
7
33349
2352
İlk beş mekiğin fırlatımına bakarsak,
00:35
the odds of a catastrophic event
8
35701
2588
fırlatım sırasında
00:38
during the first five shuttle launches
9
38289
1580
felaket olma olasılığı
00:39
was one in nine.
10
39869
2924
dokuzda birdi.
00:42
And even when I first flew in the shuttle
11
42793
1898
Geriye baktığımızda,
00:44
back in 1995, 74 shuttle flight,
12
44691
2688
1995 yılında ilk mekikle uçtuğum zaman bile
00:47
the odds were still now that we look back
13
47379
1990
oranlar hâlâ şu şekildeydi
00:49
about one in 38 or so -- one in 35, one in 40.
14
49369
5668
aşağı yukarı 38 de bir, 35 de bir, 40 da bir
ki 74 tane mekik havalanmıştı.
00:55
Not great odds, so it's a really interesting day
15
55037
2567
Harika oranlar değil.
00:57
when you wake up at the Kennedy Space Center
16
57604
2292
Kennedy Uzay Merkezinde
uyanıp, uzaya çıkacağınız
00:59
and you're going to go to space that day
17
59896
2370
gün çok ilginçtir çünkü
günün sonunda
01:02
because you realize by the end of the day
18
62266
1735
ya uzayda zahmetsizce,
01:04
you're either going to be floating effortlessly, gloriously in space,
19
64001
3630
harika bir şekilde süzülüyor olacağınızı
01:07
or you'll be dead.
20
67631
3117
ya da ölmüş olacağınızı
farkedersiniz.
01:10
You go into, at the Kennedy Space Center,
21
70748
3360
Kennedy Uzay Merkezindeki
01:14
the suit-up room,
22
74108
1990
soyunma odalarına,
01:16
the same room that our childhood heroes
23
76098
4255
çocukluk kahramanlarımızın
giyindiği aynı odaya,
01:20
got dressed in,
24
80353
1258
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in
01:21
that Neil Armstrong and Buzz Aldrin got suited in
25
81611
2975
Apollo' ya binip,
Ay' a gitmek için
01:24
to go ride the Apollo rocket to the moon.
26
84586
2141
giyindiği odaya giriyorsunuz.
01:26
And I got my pressure suit built around me
27
86727
3467
Benim için tasarlanan basınç elbisemi giydim
01:30
and rode down outside in the van
28
90194
3862
ve kamyonetle fırlatma rampasına doğru yol aldım.
01:34
heading out to the launchpad --
29
94056
1575
01:35
in the Astro van -- heading out to the launchpad,
30
95631
2902
Astro kamyonetiyle
fırlatma rampasına giderken
01:38
and as you come around the corner
31
98533
2109
Kennedy Uzay Merkezin'e vardığınızda
01:40
at the Kennedy Space Center,
32
100642
2005
normalde gün doğmadan önce olur bu,
01:42
it's normally predawn, and in the distance,
33
102647
3370
istikamet, devasa ksenon ışıklarıyla
01:46
lit up by the huge xenon lights,
34
106032
3002
aydınlatılmış uzay geminizdir.
01:49
is your spaceship --
35
109034
3415
İşte senin uzay gemin..
01:52
the vehicle that is going to take you off the planet.
36
112449
3840
seni gezegenden çıkaracak olan araç.
01:56
The crew is sitting in the Astro van
37
116289
2604
Astro kamyonetinde oturan ekipte
01:58
sort of hushed, almost holding hands,
38
118893
2115
bir sessizlik hakim,
neredeyse el ele tutuşulmuş,
02:01
looking at that as it gets bigger and bigger.
39
121008
2549
giderek büyür gibi görünen şeye bakmaktalar.
02:03
We ride the elevator up
40
123557
2443
Asansörle yukarı çıktık
ve uzay gemisine, birer birer
02:06
and we crawl in, on your hands and knees
41
126000
2355
elleriniz ve dizleriniz
uzay gemisinin içinde
02:08
into the spaceship, one at a time,
42
128355
1648
olacak şekilde
02:10
and you worm your way up
43
130003
1647
emekleyerek giriyorsunuz.
02:11
into your chair and plunk yourself down
44
131650
2567
Koltuğa doğru kıvrılıyor
ve sırtınızı yaslıyorsunuz.
02:14
on your back.
45
134217
2288
02:16
And the hatch is closed,
46
136505
3948
Yolcu kapısı kapatılır
02:20
and suddenly,
47
140453
2147
ve aniden,
02:22
what has been a lifetime of both dreams and denial
48
142600
4670
bir ömür boyu hem hayaliniz olup
hem de esirgenmiş olan şey
02:27
is becoming real,
49
147270
1455
gerçek oluyor,
02:28
something that I dreamed about,
50
148725
1073
aslında dokuz yaşındayken
02:29
in fact, that I chose to do when I was nine years old,
51
149798
2547
yapmayı seçip,
02:32
is now suddenly within not too many minutes
52
152345
3374
hayalini kurduğum şeyin
02:35
of actually happening.
53
155719
1858
gerçekleşmesine çok bir zaman kalmamıştı.
02:37
In the astronaut business --
54
157577
2683
Astronotluk mesleğinde --
02:40
the shuttle is a very complicated vehicle;
55
160260
1873
mekik çok komplike bir araçtır,
02:42
it's the most complicated flying machine ever built.
56
162133
3811
yapılmış en karmaşık uçan makinedir.
02:45
And in the astronaut business, we have a saying, which is,
57
165968
3337
Astronotluk mesleğinde bir söz vardır:
02:49
there is no problem so bad
58
169305
1968
Daha kötü hale getirebileceğin
02:51
that you can't make it worse.
59
171273
2320
kadar kötü olan bir problem yoktur.
(Kahkahalar)
02:53
(Laughter)
60
173593
1238
02:54
And so you're very conscious in the cockpit;
61
174831
3102
Bu yüzden kokpitte çok dikkatlisinizdir,
02:57
you're thinking about all of the things
62
177933
1438
yapmanız gerekebilecek
02:59
that you might have to do,
63
179371
1191
her şeyi düşünüyorsunuzdur.
03:00
all the switches and all the wickets you have to go through.
64
180562
2311
Tüm düğmeler ve geçmeniz
03:02
And as the time gets closer and closer,
65
182873
2193
gereken tüm kapılar..
Zaman yaklaştıkça,
03:05
this excitement is building.
66
185066
1669
heyecan da artar
03:06
And then about three and a half minutes before launch,
67
186735
2160
Fırlatmadan yaklaşık üç buçuk dakika önce,
03:08
the huge nozzles on the back,
68
188895
1807
arkadaki devasa lüleler,
03:10
like the size of big church bells,
69
190702
1684
büyük kilise çanları gibi
03:12
swing back and forth
70
192386
1129
ileriye ve geriye doğru sallanır
03:13
and the mass of them is such
71
193515
1345
03:14
that it sways the whole vehicle,
72
194860
1697
ve kütleleri öyledir ki
tüm aracı sallar,
03:16
like the vehicle is alive underneath you,
73
196557
2884
sanki altınızdaki araç canlıdır,
03:19
like an elephant getting up off its knees or something.
74
199441
3654
sanki bir fil dizleri üzerine kalkar.
03:23
And then about 30 seconds before launch,
75
203095
2296
Sonra fırlatmadan yaklaşık otuz saniye önce,
03:25
the vehicle is completely alive --
76
205391
1832
araç tamamen can bulmuştur,
03:27
it is ready to go --
77
207223
1207
gitmeye hazırdır.
03:28
the APUs are running,
78
208430
1161
Yardımcı güç üniteleri
03:29
the computers are all self-contained,
79
209591
1869
çalışır duruma gelir,
03:31
it's ready to leave the planet.
80
211460
1489
bilgisayarların hepsi
03:32
And 15 seconds before launch, this happens:
81
212949
3288
otomatik haldedir,
mekik gezegenden çıkmaya hazırdır.
Fırlatmadan 15 saniye önce, şunlar olur:
03:36
(Video) Voice: 12, 11, 10,
82
216237
4438
(Video) Ses: on iki, on bir, on,
03:40
nine, eight, seven, six --
83
220675
4028
dokuz, sekiz, yedi, altı --
03:44
(Space shuttle preparing for takeoff)
84
224703
2548
(Uzay mekiği kalkışa hazır)
03:47
-- start, two, one,
85
227251
2892
-- ateş, iki, bir,
03:50
booster ignition, and liftoff of the space shuttle Discovery,
86
230143
4143
ek motorlar ateşlendi ve Discovery uzay mekiği kalkıyor,
uzay istasyonuna
03:54
returning to the space station, paving the way ...
87
234286
4031
geri dönüş için hazırlanıyor..
03:58
(Space shuttle taking off)
88
238317
11567
(Uzay mekiği fırlatılır)
04:10
Chris Hadfield: It is incredibly powerful
89
250901
2260
Chris Hadfield: Bunlardan birinin güvertesinde olmak muhteşem.
04:13
to be on board one of these things.
90
253161
1803
04:14
You are in the grip of something
91
254964
2031
Sizden çok daha kuvvetli
04:16
that is vastly more powerful than yourself.
92
256995
2197
bir şeyin pençesindesinizdir.
04:19
It's shaking you so hard you can't focus
93
259192
2623
Sizi o kadar sert sallıyor ki
04:21
on the instruments in front of you.
94
261815
1447
önünüzdeki araçlara odaklanamıyorsunuz.
04:23
It's like you're in the jaws of some enormous dog
95
263262
2916
Sanki devasa bir köpeğin çenesindesiniz
04:26
and there's a foot in the small of your back
96
266178
2746
ve sırtınızdaki bir ayak
04:28
pushing you into space,
97
268924
1527
sizi boşluğa itiyor,
04:30
accelerating wildly straight up,
98
270451
2049
yukarı doğru vahşice hızlandırıyor,
04:32
shouldering your way through the air,
99
272500
1702
havadaki yolunuzu omuzluyor.
04:34
and you're in a very complex place --
100
274202
2531
Çok karmaşık bir yerdesiniz.
04:36
paying attention, watching the vehicle
101
276733
1805
Dikkat kesiliyorsunuz,
04:38
go through each one of its wickets
102
278538
1651
giderek büyüyen
bir gülümsemeyle
04:40
with a steadily increasing smile on your face.
103
280189
2421
aracın her bir kapıdan
04:42
After two minutes, those solid rockets explode off
104
282610
3197
geçişini izliyorsunuz.
İki dakika sonra, bu katı roketler patlar
04:45
and then you just have the liquid engines,
105
285807
2414
ve sadece sıvı motorlar kalır,
04:48
the hydrogen and oxygen,
106
288221
1453
hidrojen ve oksijen
04:49
and it's as if you're in a dragster
107
289674
1467
ve bu sanki
bir yarış aracının içinde,
04:51
with your foot to the floor
108
291141
1775
04:52
and accelerating like you've never accelerated.
109
292916
2419
ayaklarınız yerdeyken
hiç hızlanmadığınız kadar hızlanıyorsunuz gibidir.
04:55
You get lighter and lighter,
110
295335
1315
Giderek hafifliyorsunuzdur,
04:56
the force gets on us heavier and heavier.
111
296650
2426
üzerinizdeki kuvvet gittikçe ağırlaşır.
04:59
It feels like
112
299076
1376
Sanki birisi üzerinize
05:00
someone's pouring cement on you or something.
113
300452
2084
beton gibi bir şey döküyordur.
05:02
Until finally,
114
302536
1284
Ta ki, sonunda
05:03
after about eight minutes and 40 seconds or so,
115
303820
2668
yaklaşık sekiz dakika ve 40 saniye sonra,
05:06
we are finally at exactly the right altitude,
116
306488
2195
en doğru irtifada,
05:08
exactly the right speed,
117
308683
2082
en doğru hızda,
05:10
the right direction, the engine shut off,
118
310765
3080
doğru yöndeyizdir,
motorlar kapanır
05:13
and we're weightless.
119
313845
2222
ve ağırlıksızızdır.
05:16
And we're alive.
120
316067
2902
Hayattayızdır.
05:18
It's an amazing experience.
121
318969
1456
Muhteşem bir deneyim.
05:20
But why would we take that risk?
122
320425
3308
Peki neden bu riski aldık ?
05:23
Why would you do something that dangerous?
123
323733
3720
Neden bu kadar tehlikeli
bir şeyi yapardınız ki ?
05:27
In my case the answer is fairly straightforward.
124
327453
2069
Benim açımdan cevap oldukça açık.
05:29
I was inspired as a youngster
125
329522
3054
Ben çocukken bunu yapmak istemiştim.
05:32
that this was what I wanted to do.
126
332576
1591
05:34
I watched the first people walk on the moon
127
334167
2193
İlk insanın ayda yürüdüğünü gördüm
05:36
and to me, it was just an obvious thing --
128
336360
2231
ve benim için bu açık bir şeydi.
05:38
I want to somehow turn myself into that.
129
338591
3002
Kendimi bir şekilde
astronota dönüştürmek istedim.
05:41
But the real question is,
130
341593
1182
Ama asıl soru,
05:42
how do you deal with the danger of it
131
342775
2615
bu tehlikeyle ve bunun oluşturduğu korkuyla
05:45
and the fear that comes from it?
132
345390
2156
nasıl başedebileceğindi.
05:47
How do you deal with fear versus danger?
133
347546
3698
Korku karşısında tehlike ile nasıl baş edersin?
05:51
And having the goal in mind, thinking about where it might lead,
134
351244
3067
Dünya'nın etrafında saniyede beş mil,
05:54
directed me to a life of
135
354311
1809
sekiz kilometre hızla dönen,
05:56
looking at all of the small details to allow
136
356120
3345
Dünya'yı günde 16 kez turlayan,
05:59
this to become possible,
137
359465
1701
güvertesinde yaptığımız 200 deneyle
06:01
to be able to launch and go help build a space station
138
361166
2909
kainatın hangi maddelerden
06:04
where you are on board a million-pound creation
139
364075
2460
06:06
that's going around the world at five miles a second,
140
366535
2836
yapıldığını öğreten
06:09
eight kilometers a second,
141
369371
1375
milyon poundluk yaratığın güvertesinde,
06:10
around the world 16 times a day,
142
370746
2509
aklımda amacımla,
06:13
with experiments on board that are teaching us
143
373255
3985
bunun nelere yol açabileceğini,
bunun gerçekleşmesini
06:17
what the substance of the universe is made of
144
377240
1992
sağlayan bütün o küçük
06:19
and running 200 experiments inside.
145
379232
2586
detayları düşünüyordum.
06:21
But maybe even more importantly,
146
381818
1848
Fakat belki daha da önemlisi,
06:23
allowing us to see the world in a way
147
383666
3817
Dünya'yı, başka vesilelerle imkansız olan
06:27
that is impossible through any other means,
148
387483
2622
bir şekilde görmemizi sağlıyor;
06:30
to be able to look down
149
390105
1539
06:31
and have -- if your jaw could drop, it would --
150
391644
3303
aşağı baktığınızda
ağzınız açılabilse, açılırdı.
06:34
the jaw-dropping gorgeousness of the turning orb
151
394947
3990
Kendiliğinden çalışan
fantastik, sürekli değişen
06:38
like a self-propelled art gallery of fantastic,
152
398937
4763
bir sanat galerisine benzeyen
ve dönen bir kürenin
-ki bu Dünya'nın kendisidir-
06:43
constantly changing beauty that is the world itself.
153
403700
3711
ağızları açık bırakan
görkemine bakmanızı sağlıyor.
Hızı nedeniyle, yarım bir yıl boyunca
06:47
And you see, because of the speed,
154
407411
1535
06:48
a sunrise or a sunset every 45 minutes
155
408946
3826
gün doğumunu ve batımını 45 dk'da bir görürsünüz.
06:52
for half a year.
156
412772
3169
06:55
And the most magnificent part of all that
157
415941
2451
Bunların içinde en harikası
06:58
is to go outside on a spacewalk.
158
418392
2799
dışarı uzay yürüyüşüne çıkmak.
07:01
You are in a one-person spaceship
159
421191
5408
Tek kişilik bir uzay gemisindesiniz,
07:06
that is your spacesuit,
160
426599
1468
o da uzay giysiniz
07:08
and you're going through space with the world.
161
428067
3764
ve Dünya ile birlikte uzayda sürükleniyorsunuz.
07:11
It's an entirely different perspective,
162
431831
1753
Tamamen farklı bir bakış açısı,
07:13
you're not looking up at the universe,
163
433584
1415
kainata bakmıyorsunuz,
07:14
you and the Earth are going through the universe together.
164
434999
3482
sen ve Dünya birlikte kainatta sürükleniyorsunuz.
07:18
And you're holding on with one hand,
165
438481
1799
Tek elle tutunuyorsunuz,
07:20
looking at the world turn beside you.
166
440280
2124
arkanızda dönen Dünya'ya bakıyorsunuz.
07:22
It's roaring silently
167
442404
3792
O yanınızdan renkleri ve desenleri ile
07:26
with color and texture as it pours by
168
446196
2769
büyüleyici bir şekilde akarken
07:28
mesmerizingly next to you.
169
448965
1976
sessizce gürlüyor.
07:30
And if you can tear your eyes away from that
170
450941
2686
Eğer gözlerinizi ondan alıp
07:33
and you look under your arm
171
453627
1462
kolunuzun altından her şeyin ötesine bakabilirseniz,
07:35
down at the rest of everything,
172
455089
2238
07:37
it's unfathomable blackness,
173
457327
5397
elinizi içine batırabileceğinizi
hissettiren dokusuyla
07:42
with a texture you feel like you could stick your hand into.
174
462724
3068
akıl almaz bir siyahlık vardır.
07:45
and you are holding on with one hand,
175
465792
2415
Tek elle tutunuyorsunuz,
diğer yedi milyar insanla
07:48
one link to the other seven billion people.
176
468207
2425
aranızdaki tek bir bağlantı..
07:50
And I was outside on my first spacewalk
177
470632
2138
İlk uzay yürüyüşüme çıkmıştım,
07:52
when my left eye went blind,
178
472770
3776
sol gözüm kör oldu.
07:56
and I didn't know why.
179
476546
1670
Nedenini bilmiyordum.
07:58
Suddenly my left eye slammed shut
180
478216
1610
Aniden sol gözüm büyük bir acıyla kapandı
07:59
in great pain
181
479826
1124
08:00
and I couldn't figure out why my eye wasn't working.
182
480950
4059
ve gözümün neden göremediğini anlayamadım.
Şimdi ne yapacağım diye düşündüm.
08:05
I was thinking, what do I do next?
183
485009
1356
08:06
I thought, well maybe that's why we have two eyes,
184
486365
2255
Demek ki bu yüzden iki gözümüz var diye düşündüm
08:08
so I kept working.
185
488620
1253
ve çalışmaya devam ettim.
08:09
But unfortunately, without gravity,
186
489873
3339
Ama maalesef, yerçekimi olmadan
08:13
tears don't fall.
187
493212
1930
göz yaşları dökülmüyor.
08:15
So you just get a bigger and bigger ball of whatever that is
188
495142
3024
O yüzden gözünüzün üstünde göz yaşınızla karışmış o şey
08:18
mixed with your tears on your eye
189
498166
2008
her ne ise gittikçe büyür
08:20
until eventually, the ball becomes so big
190
500174
2478
nihayetinde, göz o kadar büyür ki
08:22
that the surface tension takes it across the bridge of your nose
191
502652
2561
yüzey gerilimi onu küçük bir çağlayan gibi
08:25
like a tiny little waterfall
192
505213
1734
burun köprünüze getirir
08:26
and goes "goosh" into your other eye,
193
506947
2075
ve diğer gözünüze yapışır
08:29
and now I was completely blind
194
509023
3467
ve şimdi uzay gemisinin dışında
08:32
outside the spaceship.
195
512490
3098
tamamen kördüm.
08:35
So what's the scariest thing you've ever done?
196
515588
2579
Yaptığınız en korkunç şey neydi?
08:38
(Laughter)
197
518167
3702
(Kahkaha)
08:41
Maybe it's spiders.
198
521869
1480
Belki de örümceklerdir.
08:43
A lot of people are afraid of spiders.
199
523349
1529
Birçok insan örümceklerden korkar.
08:44
I think you should be afraid of spiders --
200
524878
1729
Bence örümceklerden korkmalısınız --
08:46
spiders are creepy and they've got long, hairy legs,
201
526607
2683
örümcekler korkunçtur ve uzun kıllı bacakları vardır
08:49
and spiders like this one, the brown recluse --
202
529290
3427
ve bunun gibi örümcekler, kahverengi keşiş.
08:52
it's horrible. If a brown recluse bites you,
203
532717
2142
Korkunç. Kahverengi keşiş sizi ısırırsa
08:54
you end with one of these horrible, big necrotic things
204
534859
1734
bacağınızda korkunç, büyük nekrotik şeylerden olur
08:56
on your leg
205
536593
1103
08:57
and there might be one right now
206
537696
1253
ve aslında, şu anda bir tanesi
08:58
sitting on the chair behind you, in fact.
207
538949
3078
arkanızdaki koltukta oturuyor olabilir.
09:02
And how do you know?
208
542027
1085
Bunu nereden bileceksiniz?
09:03
And so a spider lands on you,
209
543112
1374
Örümceğin biri üzerinize iner
09:04
and you go through this great, spasmy attack
210
544486
2041
ve ağrılı şoklardan yaşarsınız
09:06
because spiders are scary.
211
546527
1728
çünkü örümcekler korkutucudur.
09:08
But then you could say, well is there a brown recluse
212
548255
2504
Ama diyebilirsiniz ki, peki arkamdaki koltukta
09:10
sitting on the chair beside me or not?
213
550759
1375
kahverengi keşiş var mı yok mu?
09:12
I don't know. Are there brown recluses here?
214
552134
2014
Bilmiyorum. Burada kahverengi keşişler var mı?
09:14
So if you actually do the research, you find out that
215
554148
2683
Eğer araştırırsanız, dünyada
09:16
in the world there are about 50,000 different types of spiders,
216
556831
3045
yaklaşık 50.000 farklı örümcek çeşidi olduğunu bulursunuz
09:19
and there are about two dozen that are venomous
217
559876
2675
ve 50.000'den yaklaşık iki düzinesi
09:22
out of 50,000.
218
562551
1351
zehirlidir.
09:23
And if you're in Canada, because of the cold winters
219
563902
2368
Eğer Kanada'da iseniz, soğuk kışlar nedeniyle
09:26
here in B.C., there's about 720, 730 different types of spiders
220
566270
4480
burada, Britanya Kolumbiyası'nda
720, 730 farklı örümcek çeşidi bulunur
09:30
and there's one -- one --
221
570750
1902
ve bir tanesi,
09:32
that is venomous,
222
572652
859
bir tanesi zehirlidir
09:33
and its venom isn't even fatal,
223
573511
1706
ve zehiri ölümcül değil,
09:35
it's just kind of like a nasty sting.
224
575217
1901
sadece iğrenç bir iğne gibi.
09:37
And that spider -- not only that,
225
577118
1925
Bu örümcek -- sadece bu değil,
09:39
but that spider has beautiful markings on it,
226
579043
3213
ama bu örümceğin üzerinde güzel işaretler var.
"Tehlikeliyim. sırtımda büyük
09:42
it's like "I'm dangerous. I got a big radiation symbol on my back, it's the black widow."
227
582256
4148
radyasyon işareti var,
kara dul." der gibi.
09:46
So, if you're even slightly careful
228
586404
2258
Eğer daha dikkatli olursanız
09:48
you can avoid running into the one spider --
229
588662
2442
yere yakın yaşayan bu
09:51
and it lives close the ground,
230
591104
2146
örümcekle karşılaşmayabilirsiniz,
09:53
you're walking along, you are never going to go through
231
593250
2452
karadulun ısıracağı bir örümcek ağına
09:55
a spider web where a black widow bites you.
232
595702
1850
yakalanmaktan kurtulabilirsiniz.
09:57
Spider webs like this, it doesn't build those,
233
597552
1973
Örümcek ağları bunun gibidir,
direkt bunları yapmaz,
09:59
it builds them down in the corners.
234
599525
1630
aşağı doğru köşelerden yapar.
10:01
And its a black widow because
235
601155
1592
Adı Kara Dul' dur çünkü
10:02
the female spider eats the male;
236
602747
1339
dişisi erkeğini yer,
10:04
it doesn't care about you.
237
604086
1791
sizi önemsemez.
10:05
So in fact,
238
605877
1465
Yani aslında,
10:07
the next time you walk into a spiderweb,
239
607342
2299
bir örümcek ağına yakalanırsanız,
10:09
you don't need to panic and go with your caveman reaction.
240
609641
3875
panik yapmanıza ve mağara adamı tepkilerinize gerek yok.
10:13
The danger is entirely different than the fear.
241
613516
4589
Tehlike korktuğunuzdan tamamen farklıdır.
10:18
How do you get around it, though?
242
618105
2333
Peki ondan nasıl kurtulursunuz?
10:20
How do you change your behavior?
243
620438
1254
Davranışınızı nasıl değiştirirsiniz?
10:21
Well, next time you see a spiderweb,
244
621692
1484
Bir daha örümcek ağı görürseniz
10:23
have a good look, make sure it's not a black widow spider,
245
623176
2214
dikkatli bakın, kara dul örümceği olmadığına emin olun
10:25
and then walk into it.
246
625390
1792
ve sonra içinden geçin.
10:27
And then you see another spiderweb
247
627182
1638
Sonra başka bir örümcek ağı görünce
10:28
and walk into that one.
248
628820
1222
onun da içinden geçin.
10:30
It's just a little bit of fluffy stuff. It's not a big deal.
249
630042
2246
Yumuşak bir şey. Mühim değil.
10:32
And the spider that may come out is no more threat to you than a lady bug
250
632288
3516
Çıkacak olan örümcek bundan sonra
size bir uğurböceği veya bir kelebekten
10:35
or a butterfly.
251
635804
2868
farklı gelmeyecektir.
10:38
And then I guarantee you if you walk through 100 spiderwebs
252
638672
2928
Ve garanti ediyorum, 100 örümcek ağından geçtikten sonra
10:41
you will have changed
253
641600
1588
temel insani davranışınız
10:43
your fundamental human behavior,
254
643188
2555
mağara adamı tepkileriniz
10:45
your caveman reaction,
255
645743
1505
değişecektir
10:47
and you will now be able to walk in the park in the morning
256
647248
2827
ve örümcek ağından endişe etmeden
10:50
and not worry about that spiderweb --
257
650075
1789
gündüz parkta yürüyebileceksiniz
10:51
or into your grandma's attic or whatever,
258
651864
2460
ya da büyükannenizin çatı arasında,
10:54
into your own basement.
259
654324
5085
kendi bodrumunuzda...
10:59
And you can apply this to anything.
260
659409
3511
Bunu her şeye uygulayabilirsiniz.
11:02
If you're outside on a spacewalk and you're blinded,
261
662920
2815
Eğer uzay yürüyüşüne çıkmış ve kör olmuşsanız
11:05
your natural reaction would be to panic, I think.
262
665735
2624
doğal tepkiniz panik yapmak olacaktır, sanırım.
11:08
It would make you nervous and worried.
263
668359
2060
Bu sizi endişelendirir ve korkutur.
11:10
But we had considered all the venom,
264
670419
2488
Fakat biz tüm kötülükleri dikkate aldık
11:12
and we had practiced with a whole variety of different spiderwebs.
265
672907
2881
ve çok çeşitli örümcek ağlarını çalıştık.
11:15
We knew everything there is to know
266
675788
1734
Uzay kıyafeti hakkında bilinmesi gereken
11:17
about the spacesuit
267
677522
1458
her şeyi biliyorduk
11:18
and we trained underwater thousands of times.
268
678980
2513
ve su altında binlerce kez alıştırma yaptık.
11:21
And we don't just practice things going right,
269
681493
1731
Ve sadece düzgün giden şeyleri çalışmıyoruz,
11:23
we practice things going wrong all the time,
270
683224
2824
daima ters giden şeyleri çalışıyoruz,
11:26
so that you are constantly walking through those spiderwebs.
271
686048
3264
yani sürekli bu örümcek ağlarına doğru yürüyoruz.
Sadece su altında değil,
11:29
And not just underwater, but also in virtual reality labs
272
689312
3077
kask ve eldivenlerimizle
sanal gerçeklik laboratuvarlarındaydık,
11:32
with the helmet and the gloves
273
692389
1391
11:33
so you feel like it's realistic.
274
693780
1407
böylece gerçek olduğunu hissediyorsunuz.
11:35
So when you finally actually get outside on a spacewalk,
275
695187
3328
Yani nihayetinde gerçekten uzay yürüyüşüne çıktığınızda,
11:38
it feels much different than it would
276
698515
1962
eğer ilk dışarı çıkışınız ise
11:40
if you just went out first time.
277
700477
1838
olması gerekenden çok farklı hissettiriyor.
11:42
And even if you're blinded,
278
702315
1761
Kör olsanız bile
11:44
your natural, panicky reaction doesn't happen.
279
704076
3646
doğal, panik tepkiniz meydana gelmez.
11:47
Instead you kind of look around and go,
280
707722
1359
Etrafa bir bakar ve:
11:49
"Okay, I can't see,
281
709081
1652
"Tamam, göremiyorum,
11:50
but I can hear, I can talk,
282
710733
2422
ama duyabiliyorum, konuşabiliyorum,
11:53
Scott Parazynski is out here with me.
283
713155
1729
Scott Parazynski benimle birlikte orada.
11:54
He could come over and help me."
284
714884
1431
Gelip bana yardım edebilir." diyorsunuz.
11:56
We actually practiced incapacitated crew rescue,
285
716315
3914
Biz acizce mahsur kalan mürettebatı
kurtarma uygulamaları yaptık
12:00
so he could float me like a blimp
286
720229
1791
o yüzden mecbur kalırsa
beni balon gibi yüzdürüp
12:02
and stuff me into the airlock if he had to.
287
722020
2175
havasız odaya tıkabilirdi.
12:04
I could find my own way back.
288
724195
2200
Kendi yolumu bulabilirdim.
12:06
It's not nearly as big a deal.
289
726395
1370
Çok büyük bir olay değildi.
12:07
And actually, if you keep on crying for a while,
290
727765
2022
Aslında, bir süre ağlamaya devam ederseniz,
12:09
whatever that gunk was that's in your eye starts to dilute
291
729787
2395
gözünüzdeki o çapak her ne ise etkisini azaltmaya başlar
12:12
and you can start to see again,
292
732182
1520
ve tekrar görmeye başlarsın
12:13
and Houston, if you negotiate with them,
293
733702
2067
ve Houston, onlarla anlaşırsanız,
12:15
they will let you then keep working.
294
735769
2997
çalışmaya devam etmenize izin verirler.
12:18
We finished everything on the spacewalk
295
738766
2059
Uzay yürüyüşünde her şeyi bitirdik
12:20
and when we came back inside,
296
740825
1597
ve içeriye geri döndüğümüzde,
12:22
Jeff got some cotton batting and took the crusty stuff around my eyes,
297
742422
3723
Jeff gözümün etrafındaki kabuğumsu şeyi pamukla aldı
12:26
and it turned out it was just the anti-fog,
298
746145
2452
ve gözüme kaçan şeyin yağ ve sabun karşımı olan
12:28
sort of a mixture of oil and soap, that got in my eye.
299
748597
3447
buğu giderici olduğunu anladık.
12:32
And now we use Johnson's No More Tears,
300
752044
3548
Ve şimdi Johnson'ın No More Tears (Göz Yaşına Son) ürününü kullanıyoruz,
12:35
which we probably should've been using
301
755592
1315
ki bunu galiba en başından kullanmamız gerekirdi. (Kahkaha)
12:36
right from the very beginning. (Laughter)
302
756907
3636
12:40
But the key to that is
303
760543
4946
Bunun kilit noktası
12:45
by looking at the difference
304
765489
1555
öngörülen tehlike ve asıl
12:47
between perceived danger and actual danger,
305
767044
1995
tehlike arasındaki farka bakmaktır,
12:49
where is the real risk?
306
769039
1367
asıl risk nerede?
12:50
What is the real thing that you should be afraid of?
307
770406
2054
Korkmanız gereken asıl şey nedir?
12:52
Not just a generic fear of bad things happening.
308
772460
2768
Kötü olaylara karşı genel bir korku değil.
12:55
You can fundamentally change your reaction to things
309
775228
2367
Olaylara karşı tepkinizi tamamen değiştirebilirsiniz
12:57
so that it allows you to go places
310
777595
2937
böylece, aksi taktirde mahrum olacağınız yerlere gitmenize,
13:00
and see things and do things
311
780532
1637
bir şeyler görmenize ve
bir şeyleri yapmanıza
13:02
that otherwise would be completely denied to you ...
312
782169
2496
olanak sağlar.
13:04
where you could see the hardpan south of the Sahara,
313
784665
3347
Mesela; Sahra'nın güneyindeki sert toprağı,
13:08
or you can see New York City
314
788012
1952
veya New York'u
13:09
in a way that is almost dreamlike,
315
789964
2099
rüyadaymış gibi görmeyi
13:12
or the unconscious gingham of Eastern Europe fields
316
792063
4523
ve bilinçsizce alacalanmış Avrupa tarlalarını
13:16
or the Great Lakes
317
796586
2131
veya küçük göletlerden oluşan
13:18
as a collection of small puddles.
318
798717
2741
Büyük Gölleri...
13:21
You can see the fault lines of San Francisco
319
801473
3230
San Francisco'nun fay hatlarını
13:24
and the way the water pours out under the bridge,
320
804703
1898
ve köprünün altından suyun akışını..
13:26
just entirely different
321
806601
1732
Korkunuzu yenmenin
13:28
than any other way that you could have
322
808333
1669
bir yolunu bulabilirseniz
13:30
if you had not found a way to conquer your fear.
323
810002
3283
görebileceğiniz diğer yollarda olamayacak kadar
farklı görürsünüz.
13:33
You see a beauty that otherwise
324
813285
2439
Aksi taktirde hiç olmayacak
13:35
never would have happened.
325
815724
2477
bir güzellikte görürsünüz.
Sonunda eve dönme zamanıdır.
13:39
It's time to come home at the end.
326
819694
1754
13:41
This is our spaceship,
327
821448
1319
Bu bizim uzay gemimiz,
13:42
the Soyuz, that little one.
328
822767
1107
Soyuz, şu küçük olan.
13:43
Three of us climb in,
329
823874
1465
Üçümüz içeri tırmandık
13:45
and then this spaceship detaches from the station
330
825339
2452
ve uzay gemisi istasyondan ayrıldı
13:47
and falls into the atmosphere.
331
827791
1670
ve atmosfere düştü.
13:49
These two parts here
332
829461
1622
Buradaki iki parça
13:51
actually melt, we jettison them and they burn up
333
831083
2164
tamamen erir, onları atarız ve
13:53
in the atmosphere.
334
833247
1082
atmosferde yanarlar.
13:54
The only part that survives is the little bullet
335
834329
2253
Tek hayatta kalan şey içinde yol aldığımız
13:56
that we're riding in,
336
836582
1176
küçük mermidir
13:57
and it falls into the atmosphere,
337
837758
2038
ve atmosfere düşüyordur
13:59
and in essence
338
839796
1576
ve esas itibariyle
14:01
you are riding a meteorite home,
339
841372
3561
göktaşına binmiş eve gidiyorsunuzdur
14:04
and riding meteorites is scary,
340
844933
2933
ve göktaşına binmek korkunçtur
14:07
and it ought to be.
341
847866
1513
öyle de olmalıdır.
14:09
But instead of riding into the atmosphere
342
849379
2239
Atmosferde yol almak yerine,
14:11
just screaming, like you would
343
851618
1238
-tıpkı sizin
14:12
if suddenly you found yourself riding a meteorite
344
852856
2345
kendinizi aniden Dünya'ya
düşen bir gök taşında bulursanız
14:15
back to Earth -- (Laughter) --
345
855201
2930
yapacağınız şey gibi-
çığlık atmak...
14:18
instead, 20 years previously
346
858131
2424
(Kahkahalar)
20 yıl öncesinden
14:20
we had started studying Russian,
347
860555
2616
Rusça öğrenmeye başladık
14:23
and then once you learn Russian, then we
348
863171
2580
ve Rusça öğrendikten sonra biz
14:25
learned orbital mechanics in Russian,
349
865751
2514
Rusya'da yörüngesel mekanik öğrendik
14:28
and then we learned vehicle control theory,
350
868265
2970
ve sonra araç kontrol teorisi öğrendik
14:31
and then we got into the simulator
351
871235
1469
ve sonra simülatör kullandık
14:32
and practiced over and over and over again.
352
872704
2572
ve defalarca tekrar ettik.
14:35
And in fact, you can fly this meteorite
353
875276
2010
Aslında bu göktaşını sürebiliyorsunuz
14:37
and steer it and land in about a 15-kilometer circle
354
877286
2209
ve dünyada 15 kilometrelik bir daireye yönlendirip
14:39
anywhere on the Earth.
355
879495
1424
indirebiliyorsunuz.
14:40
So in fact, when our crew was coming back
356
880919
2925
Aslında, ekibimiz Soyuz içerisinde
14:43
into the atmosphere inside the Soyuz,
357
883844
2560
atmosfere geri döndüğünde,
14:46
we weren't screaming, we were laughing;
358
886404
2376
çığlık atmıyorduk, gülüyorduk,
14:48
it was fun.
359
888780
1068
eğlenceliydi.
14:49
And when the great big parachute opened,
360
889848
1928
Büyük paraşüt açıldığında,
14:51
we knew that if it didn't open
361
891776
1219
açılmazsa ikinci bir paraşüt olduğunu biliyorduk
14:52
there's a second parachute,
362
892995
1215
14:54
and it runs on a nice little clockwork mechanism.
363
894210
2181
ve bu güzel bir saat mekanizmasında çalışıyor.
14:56
So we came back, we came thundering back
364
896391
2382
Geri döndük, gürültülü bir şekilde
14:58
to Earth and this is what it looked like
365
898773
1886
Dünya'ya geri döndük ve Soyuz içerisinde
15:00
to land in a Soyuz, in Kazakhstan.
366
900659
2600
Kazakistan'a inmek böyle görünüyordu.
15:03
(Video) Reporter: And you can see one of those
367
903259
2023
(Video) Muhabir: Arama kurtarma helikopterinden
15:05
search and recovery helicopters, once again
368
905282
2716
birini görebiliyorsunuz
15:07
that helicopter part of dozen such Russian
369
907998
3011
ve bir kez daha bu helikopter
bir düzine Rus Mi-8
15:11
Mi-8 helicopters.
370
911009
4628
helikopterinin bir parçası.
15:15
Touchdown -- 3:14 and 48 seconds,
371
915637
3909
İniş -- 3:14 ve 48 saniye
öğleden önce, Merkezi Saat.
15:19
a.m. Central Time.
372
919546
1475
CH: Ve taklalar atıyorsunuz.
15:21
CH: And you roll to a stop
373
921021
1171
Sanki birisi
15:22
as if someone threw your spaceship at the ground
374
922192
1669
uzay geminizi yere fırlatmış
15:23
and it tumbles end over end,
375
923861
1382
ve o da yanlamasına
15:25
but you're ready for it
376
925243
1006
taklalar atıyor fakat
15:26
you're in a custom-built seat,
377
926249
1376
bunun için hazırsınız
15:27
you know how the shock absorber works.
378
927625
1437
özel yapım bir koltuktasınız,
15:29
And then eventually the Russians reach in,
379
929062
1991
yani şok emici çalışıyor.
15:31
drag you out,
380
931053
1158
Nihayetinde Ruslar sizi
15:32
plunk you into a chair,
381
932211
1700
dışarı sürüklüyor,
15:33
and you can now look back at
382
933911
3443
sizi bir koltuğa bağlıyor
ve şimdi geriye baktığınızda
15:37
what was an incredible experience.
383
937354
3182
bu inanılmaz bir deneyimdir.
15:40
You have taken the dreams of that
384
940536
1967
Dokuz yaşındaki bir çocuğun
15:42
nine-year-old boy,
385
942503
1612
imkansız ve göz korkutan derecede
15:44
which were impossible
386
944115
1639
15:45
and dauntingly scary,
387
945754
2890
korkunç, göz korkutan derecede dehşet verici
15:48
dauntingly terrifying,
388
948644
1700
hayallerini aldınız
15:50
and put them into practice,
389
950344
2724
ve bunu uygulamaya koydunuz
15:53
and figured out a way to reprogram yourself,
390
953068
3233
ve kendini tekrar programlamanın,
asıl korkunu yenmenin bir yolunu buldunuz
15:56
to change your primal fear
391
956301
2128
15:58
so that it allowed you to come back
392
958429
2899
ve böylece aksi taktirde
16:01
with a set of experiences and a level of inspiration
393
961328
3940
mümkün olmayacak bir dizi deneyim
ve diğer insanlar için fikirler
16:05
for other people
394
965268
1343
16:06
that never could have been possible otherwise.
395
966611
3126
ile geri dönmeni sağladı.
16:11
Just to finish, they asked me to play that guitar.
396
971120
6227
Bitirmeden önce gitar çalmamı istediler.
16:17
I know this song,
397
977347
2260
Bu şarkıyı biliyorum
16:19
and it's really a tribute to the genius
398
979607
5220
ve gerçekten David Bowie'nin
kendi dehasına bir övgüdür.
16:24
of David Bowie himself,
399
984827
2033
16:26
but it's also, I think,
400
986860
1913
Ayrıca bence,
16:28
a reflection of the fact that we are not machines
401
988773
2438
kainatı keşfeden makineler olmadığımız
gerçeğinin bir yansımasıdır.
16:31
exploring the universe,
402
991211
1333
16:32
we are people,
403
992544
1113
Biz insanız
16:33
and we're taking
404
993657
2164
ve adapte olabilme kabiliyetimizi,
16:35
that ability to adapt
405
995821
2176
anlama kabiliyetimizi
16:37
and that ability to understand
406
997997
1530
ve kendi öz algımızı
16:39
and the ability to take
407
999527
1976
16:41
our own self-perception into a new place.
408
1001503
4359
yeni bir yere getiriyoruz.
16:46
(Music)
409
1006369
5730
(Gitar sesi)
16:52
♫ This is Major Tom to ground control ♫
410
1012099
4673
♫ Binbaşı Tom'dan arazi kontrolüne ♫
16:56
♫ I've left forevermore ♫
411
1016772
5059
♫ Sonsuza dek ayrıldım ♫
17:01
♫ And I'm floating in a most peculiar way ♫
412
1021831
6807
♫ Ve en garip şekilde süzülüyorum ♫
17:08
♫ And the stars look very different today ♫
413
1028638
7105
♫ Ve bugün yıldızlar çok farklı görünüyor ♫
17:15
♫ For here am I floating in the tin can ♫
414
1035743
7454
♫ Burada teneke kutu içinde mi süzülüyorum ♫
17:23
♫ A last glimpse of the world ♫
415
1043197
6830
♫ Dünya'nın son bir bakışı ♫
17:30
♫ Planet Earth is blue and there's so much left to do ♫
416
1050027
7178
♫ Dünya Gezegeni mavi ve geride yapacak çok şey kaldı ♫
17:37
(Music)
417
1057820
18963
(Müzik)
17:56
Fear not.
418
1076783
1526
Korkmayın.
17:58
(Applause)
419
1078309
13243
(Alkışlar)
18:11
That's very nice of you. Thank you very much.
420
1091552
3186
Çok incesiniz. Çok teşekkür ederim.
18:14
Thank you.
421
1094738
2167
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7