His Holiness the Karmapa: The technology of the heart

Budizm'in Ruhani Lideri Karmapa : Kalbin Teknolojisi

195,755 views

2010-09-01 ・ TED


New videos

His Holiness the Karmapa: The technology of the heart

Budizm'in Ruhani Lideri Karmapa : Kalbin Teknolojisi

195,755 views ・ 2010-09-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Paşa ÖZDEDE Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:30
Tyler Dewar: The way I feel right now
0
30260
2000
Şu anda hissettiğim şey şu ki
00:32
is that all of the other speakers
1
32260
2000
Diğer konuşmacılar
00:34
have said exactly what I wanted to say.
2
34260
2000
sanırım benim söylemek istediklerimin hepsini zaten söylediler.
00:36
(Laughter)
3
36260
2000
(Kahkahalar)
00:38
And it seems that the only thing left for me to say
4
38260
3000
Görünen o ki bana kalan tek şey
00:41
is to thank you all for your kindness.
5
41260
3000
hepinize nezaketiniz için teşekkür etmek
00:58
TD: But maybe in the spirit
6
58260
2000
Ama belki de
01:00
of appreciating the kindness of you all,
7
60260
2000
nezaketinize karşı duyduğum minnettarlıkla
01:02
I could share with you
8
62260
2000
sizlerle kendime dair
01:04
a little story about myself.
9
64260
2000
kısa bir hikaye paylaşabilirim.
01:50
TD: From the time I was very young, onward,
10
110260
3000
Çok küçük yaşımdan beri
01:53
I was given
11
113260
2000
bana
01:55
a lot of different responsibilities,
12
115260
2000
çok farklı sorumluluklar verildi
01:57
and it always seemed to me, when I was young,
13
117260
3000
ve daha gençken
02:00
that everything was laid out before me.
14
120260
2000
herşeyin benden önce hazırlandığını
02:02
All of the plans for me were already made.
15
122260
3000
ve bütün planların da zaten daha önce planlandığını düşündüm.
02:05
I was given the clothes that I needed to wear
16
125260
2000
İhtiyacım olan kıyafetler verildi
02:07
and told where I needed to be,
17
127260
2000
ve ne olmam gerektiği söylendi.
02:09
given these very precious
18
129260
2000
bu çok değerli
02:11
and holy looking robes to wear,
19
131260
3000
ve kutsal görünümlü urba
02:14
with the understanding
20
134260
2000
anlaşılarak verildi.
02:16
that it was something sacred or important.
21
136260
3000
bu mukaddes ve önemli bir şeydi.
03:07
TD: But before that kind of formal lifestyle happened for me,
22
187260
4000
Ancak bu muntazam yaşam tarzına girmeden önce
03:11
I was living in eastern Tibet with my family.
23
191260
3000
ailemle birlikte Doğu Tibet'te yaşıyordum.
03:14
And when I was seven years old,
24
194260
3000
ve 7 yaşımdayken
03:17
all of a sudden,
25
197260
2000
aniden
03:19
a search party arrived at my home.
26
199260
2000
bir arama ekibi evime geldi.
03:21
They were looking the next Karmapa,
27
201260
3000
onlar bir sonraki Karmapa'yı arıyorlardı
03:24
and I noticed they were talking to my mom and dad,
28
204260
3000
ve onların anne ve babam ile konuştuğunu farkettim,
03:27
and the news came to me that they were telling me
29
207260
3000
sonra haberler geldi ve
03:30
that I was the Karmapa.
30
210260
2000
bana Karmapa olduğumu söylediler.
03:32
And these days, people ask me a lot,
31
212260
2000
O günlerde insanlar bana sürekli
03:34
how did that feel.
32
214260
2000
bunun nasıl hissettirdiğini sorup durdular.
03:36
How did that feel when they came and whisked you away,
33
216260
2000
Birilerinin beni alıp başka bir yere götürmesi
03:38
and your lifestyle completely changed?
34
218260
2000
ve yaşam tarzımın tamamen değişmesi nasıl bir histi?
03:40
And what I mostly say is that,
35
220260
2000
o zamanlarda
03:42
at that time,
36
222260
2000
çoğunlukla söylediğim şey
03:44
it was a pretty interesting idea to me.
37
224260
3000
bunun biraz tuhaf bir fikir olduğuydu.
03:47
I thought that things would be pretty fun
38
227260
2000
Bir şeylerin eğlenceliği olacağını
03:49
and there would be more things to play with.
39
229260
3000
ve gideceğim yerde oynayacak daha çok şey olacağını düşündüm
03:52
(Laughter)
40
232260
3000
(Kahkahalar)
04:56
TD: But it didn't turn out to be so fun and entertaining,
41
296260
3000
ama daha önce düşündüğüm gibi
04:59
as I thought it would have been.
42
299260
2000
çok eğlenceli ve neşeli bir şey çıkmadı
05:01
I was placed
43
301260
2000
Sıkı bir kontrolün olduğu bir çevreye
05:03
in a pretty strictly controlled environment.
44
303260
3000
yerleştim.
05:06
And immediately,
45
306260
2000
ve hemen,
05:08
a lot of different responsibilities,
46
308260
2000
eğitimim açısından ve daha ilerisinde, bir çok farklı sorumluluk
05:10
in terms of my education and so forth, were heaped upon me.
47
310260
3000
üzerime yığıldı.
05:13
I was separated, largely, from my family,
48
313260
2000
Annemden, Babamdan ve geniş ailemden
05:15
including my mother and father.
49
315260
2000
ayrıldım.
05:17
I didn't have have many personal friends
50
317260
2000
Birlikte zaman geçirebileceğim
05:19
to spend time with,
51
319260
2000
kişisel bir arkadaşım yoktu.
05:21
but I was expected to perform
52
321260
2000
ama benden bana verilen görevleri
05:23
these prescribed duties.
53
323260
2000
yerine getirmem bekleniyordu.
05:25
So it turned out that my fantasy
54
325260
3000
Sonuç olarak Karmapa olmanın getireceği
05:28
about an entertaining life of being the Karmapa
55
328260
2000
eğlenceli bir yaşam fantezisi
05:30
wasn't going to come true.
56
330260
2000
gerçeğe dönüşmedi.
05:32
It more felt to be the case to me
57
332260
2000
Bu bana daha çok
05:34
that I was being treated like a statue,
58
334260
3000
bir heykelmişim gibi davranıldığını hissettirdi
05:37
and I was to sit in one place
59
337260
3000
ve tıpkı bir heykel gibi
05:40
like a statue would.
60
340260
2000
bir yere oturtuldum.
06:31
TD: Nevertheless, I felt that,
61
391260
2000
Buna rağmen
06:33
even though I've been separated from my loved ones --
62
393260
3000
Sevdiklerimden ayrılmış olsam bile
06:36
and, of course, now I'm even further away.
63
396260
3000
şu anda daha da uzaklardayım.
06:39
When I was 14, I escaped from Tibet
64
399260
2000
14 yaşımdayken Tibetten ayrıldım
06:41
and became even further removed
65
401260
2000
anne ve babamdan
06:43
from my mother and father,
66
403260
2000
akrabalarımdan
06:45
my relatives, my friends
67
405260
2000
arkadaşlarımdan
06:47
and my homeland.
68
407260
2000
ve yurdumdan ayrıldım
06:49
But nevertheless,
69
409260
2000
Ancak buna rağmen
06:51
there's no real sense of separation from me in my heart,
70
411260
3000
Bu insanlara duyduğum sevgi açısından
06:54
in terms of the love that I feel
71
414260
3000
Kalbimde
06:57
for these people.
72
417260
2000
gerçek bir ayrılık hissi
06:59
I feel, still, a very strong connection of love
73
419260
3000
Bu insanlara ve yurduma karşı
07:02
for all of these people
74
422260
2000
halen çok güçlü bir sevgi iletişimi
07:04
and for the land.
75
424260
2000
hissediyorum
07:32
TD: And I still do
76
452260
2000
ve halen
07:34
get to keep in touch with my mother and father,
77
454260
2000
annem ve babamla
07:36
albeit infrequently.
78
456260
2000
seyrek de olsa iletişime geçiyorum.
07:38
I talk to my mother
79
458260
2000
Çok uzun zamanda bir kere
07:40
once in a blue moon on the telephone.
80
460260
2000
annemle telefonda konuşuyorum
07:42
And my experience is that,
81
462260
2000
ve onunla konuşurken
07:44
when I'm talking to her,
82
464260
2000
geçen her saniyede
07:46
with every second that passes
83
466260
2000
sevgimiz bizi
07:48
during our conversation,
84
468260
2000
birbirimize bağlıyor
07:50
the feeling of love that binds us
85
470260
3000
ve bizi daha çok yakınlaştırıyor
07:53
is bringing us closer and closer together.
86
473260
3000
ve bir arada tutuyor.
09:08
TD: So those were just a few remarks
87
548260
2000
Açıkçası bunlar benim
09:10
about my personal background.
88
550260
2000
kişisel özgeçmişim ile ilgili bir kaç nokta.
09:12
And in terms of other things that I wanted to share with you,
89
552260
3000
sizinle paylaşmayı arzuladığım şeyler açısından,
09:15
in terms of ideas,
90
555260
2000
paylaşmayı arzuladığım fikirler açısından,
09:17
I think it's wonderful to have a situation like this,
91
557260
3000
Öyle düşünüyorum ki bu tip bir ortama sahip olmak harikulade bir durum.
09:20
where so many people from different backgrounds and places
92
560260
3000
Farklı yerlerden gelen ve farklı background'lara sahip bu kadar insanın
09:23
can come together,
93
563260
2000
bir araya gelmesi,
09:25
exchange their ideas
94
565260
2000
fikir alışverişi yapması
09:27
and form relationships of friendship with each other.
95
567260
3000
ve birbirleri ile arkadaşlık ilişkileri geliştirmesi
09:30
And I think that's symbolic
96
570260
2000
Sanırım dünyada gördüğümüz şeyler
09:32
of what we're seeing in the world in general,
97
572260
2000
tamamen sembolik.
09:34
that the world is becoming smaller and smaller,
98
574260
2000
Dünya gün geçtikçe küçülüyor
09:36
and that all of the peoples in the world
99
576260
3000
ve bütün dünyadaki insanlar
09:39
are enjoying more opportunities for connection.
100
579260
3000
iletişim fırsatlarını kullanmaktan zevk alıyor.
09:43
That's wonderful,
101
583260
2000
Bu harika bir şey
09:45
but we should also remember
102
585260
2000
ancak hatırlamamız gereken bir şey var ki,
09:47
that we should have a similar process happening on the inside.
103
587260
3000
o da bizim aynı gelişmeyi içimizde de göstermemiz gerektiği.
09:50
Along with outward development
104
590260
2000
dışa dönük bir şekilde olan gelişmeleri
09:52
and increase of opportunity,
105
592260
2000
ve artan imkânları
09:54
there should be inward development
106
594260
3000
içe dönük bir gelişmede de kullanabilmeli
09:57
and deepening of our heart connections
107
597260
3000
ve dışa dönük iletişimimizde olduğu kadar
10:00
as well as our outward connections.
108
600260
3000
gönül bağlarımızı ve iletişimimizi derinleştirebilmeliyiz
10:04
So we spoke and we heard some
109
604260
2000
Bu hafta bir dizayn ile ilgili
10:06
about design this week.
110
606260
2000
bir şeyler konuşuyoruz ve duyuyoruz.
10:08
I think that it's important for us to remember
111
608260
2000
Sanırım hatırlamamız gereken
10:10
that we need
112
610260
2000
ve ihtiyacımız olan bir şey var;
10:12
to keep pushing forward
113
612260
2000
kalplerimizin dizaynı için
10:14
on the endeavor
114
614260
2000
girişimlerde
10:16
of the design of the heart.
115
616260
2000
birbirimizi ileri itmek, teşvik etmek.
10:18
We heard a lot about technology this week,
116
618260
2000
Bu hafta teknoloji ile ilgili bir çok şey duyduk
10:20
and it's important for us to remember
117
620260
2000
ve hatırlamamız gereken ve önemli olan
10:22
to invest a lot of our energy
118
622260
3000
kalbimizdeki teknolojiyi geliştirmek için
10:25
in improving the technology of the heart.
119
625260
3000
enerjiye yatırım yapmak.
10:47
TD: So, even though I'm somewhat happy
120
647260
2000
Açıkçası dünyadaki güzel gelişmeleri gördükçe
10:49
about the wonderful developments that are happening in the world,
121
649260
3000
bir şekilde mutlu olsam bile
10:52
still, I feel a sense of impediment,
122
652260
3000
halen
10:55
when it comes
123
655260
2000
bizlerin kalp kalbe veya akıl akıla iletişimdeki yeterliliğimiz
10:57
to the ability that we have
124
657260
2000
konusuna geldiğimizde
10:59
to connect with each other on a heart-to-heart, or a mind-to-mind, level.
125
659260
3000
bazı engeller olduğunu hissediyorum.
11:02
I feel that there are some things
126
662260
3000
ve halen araya giren
11:05
that are getting in the way.
127
665260
2000
bazı şeyler olduğunu hissediyorum.
11:43
TC: My relationship
128
703260
2000
Benim bu konseptteki
11:45
to this concept of heart-to-heart connection, or mind-to-mind connection,
129
705260
3000
kalp kalbe veya baş başa iletişimim
11:48
is an interesting one,
130
708260
2000
biraz ilginç
11:50
because, as a spiritual leader, I'm always attempting
131
710260
2000
çünkü ruhani bir lider olarak
11:52
to open my heart to others
132
712260
2000
kalbimi herkese açmaya
11:54
and offer myself up
133
714260
2000
ve kalp kalbe, akıl akıla iletişimi
11:56
for heart-to-heart and mind-to-mind connections
134
716260
2000
en içten gelen şekilde diğer insanlar ile
11:58
in a genuine way with other people,
135
718260
2000
kurarak kendime yerleştirmeye çalışıyorum
12:00
but at the same time,
136
720260
2000
ancak aynı zamanda
12:02
I've always been advised
137
722260
2000
Her zaman kalp kalbe iletişimin üstüne
12:04
that I need to emphasize intelligence
138
724260
2000
aklı vurgulamam gerektiği
12:06
over the heart-to-heart connections,
139
726260
2000
öğretildi.
12:08
because, being someone in a position like mine,
140
728260
4000
çünkü benim gibi bir pozisyonda bulunan birisi
12:12
if I don't rely primarily on intelligence,
141
732260
3000
eğer akıla itimad etmezse
12:15
then something dangerous may happen to me.
142
735260
3000
sonradan tehlikeli şeyler olabilir.
12:19
So it's an interesting paradox at play there.
143
739260
3000
Bu ilginç bir çelişki
12:25
But I had a really striking experience once,
144
745260
3000
ancak gerçekten çarpıcı bir örnek verebilirim.
12:28
when a group from Afghanistan
145
748260
2000
Afganistandan bir grup
12:30
came to visit me,
146
750260
2000
beni ziyarete geldiği zaman
12:32
and we had a really interesting conversation.
147
752260
3000
kendileri ile gayet ilginç bir sohbetimiz oldu.
14:10
TD: So we ended up talking about the Bamiyan Buddhas,
148
850260
3000
Sohbetimizi Bamiyan Budaları ile bitirdik
14:13
which, as you know,
149
853260
2000
bildiğiniz gibi
14:15
were destroyed some years ago in Afghanistan.
150
855260
3000
bir kaç yıl önce Afganistan'da yıktırılmışlardı.
14:19
But the basis of our conversation
151
859260
2000
Ancak sohbetimizin ana teması
14:21
was the different approach to spirituality
152
861260
2000
Müslümanlık ve Budist geleneklerinin
14:23
on the part of the Muslim
153
863260
2000
farklı parçalaı
14:25
and Buddhist traditions.
154
865260
2000
üzerineydi.
14:27
Of course, in Muslim,
155
867260
2000
Müslümanlıkta,
14:29
because of the teachings around the concept of idolatry,
156
869260
3000
Eğitimin tapınma konsepti üzerinden olması sebebi ile,
14:32
you don't find as many
157
872260
2000
Budist geleneklerindeki gibi
14:34
physical representations of divinity
158
874260
2000
ruhani varlığın
14:36
or of spiritual liberation
159
876260
2000
fiziksel temsilini
14:38
as you do in the Buddhist tradition,
160
878260
2000
göremezsiniz.
14:40
where, of course, there are many statues of the Buddha
161
880260
3000
elbetteki bizde çok değer verdiğimiz
14:43
that are highly revered.
162
883260
3000
bir çok budda heykeli bulunmaktadır.
14:48
So, we were talking about the differences
163
888260
2000
Afganistandan gelenler ile de
14:50
between the traditions
164
890260
2000
Gelenekler ve
14:52
and what many people perceived
165
892260
2000
insanların bunları algıları konusunda konuşuyorduk.
14:54
as the tragedy of the destruction of the Bamiyan Buddhas,
166
894260
3000
Bamiyan Buddha heykellerinin yıkılması trajedisi üzerine
14:57
but I offered the suggestion
167
897260
2000
duruma daha olumlu bir yoldan bakabileceğimiz
14:59
that perhaps we could look at this in a positive way.
168
899260
3000
bir öneri sundum
15:03
What we saw in the destruction of the Bamiyan Buddhas
169
903260
3000
Bamiyan Buddha heykellerinin yıkımı ile ilgili gördüğümüz şey
15:10
was the depletion of matter,
170
910260
3000
somut bir şekilde
15:13
some solid substance
171
913260
2000
heykellerin yıkımı
15:15
falling down and disintegrating.
172
915260
2000
ve çöküşüydü.
15:17
Maybe we could look at that to be more similar
173
917260
2000
Belki buna Berlin duvarının yıkılışı gibi
15:19
to the falling of the Berlin Wall,
174
919260
2000
bakabiliriz
15:21
where a divide
175
921260
2000
insanları iki parçaya ayıran
15:23
that had kept two types of people apart
176
923260
3000
ve
15:26
had collapsed and opened up a door
177
926260
2000
yıkılarak ilerdeki iletişim için
15:28
for further communication.
178
928260
2000
yeni bir kapı açılan.
15:30
So I think that, in this way,
179
930260
2000
Böylelikle bu yolu
15:32
it's always possible for us
180
932260
2000
olumlu bir şeyler elde etmek için
15:34
to derive something positive
181
934260
3000
diğerlerini anlayabilmek için
15:37
that can help us understand one another better.
182
937260
3000
bize imkân sunduğunu düşünüyorum.
16:20
TD: So, with regard to the development
183
980260
2000
Bu konferansta yaptığımız
16:22
that we've been talking about
184
982260
2000
konuşmaların,
16:24
here at this conference,
185
984260
2000
gelişmelere bağlı olarak
16:26
I really feel
186
986260
2000
bize insanlık adına
16:28
that the development that we make
187
988260
3000
bir şeyler yapma sorumluluğunu
16:31
shouldn't create a further burden
188
991260
2000
yüklediğini düşünüyorum.
16:33
for us as human beings,
189
993260
2000
ancak
16:35
but should be used
190
995260
2000
dünyada aslolan
16:37
to improve
191
997260
3000
yaşam tarzlarımızı
16:40
our fundamental lifestyle
192
1000260
2000
geliştirmede
16:42
of how we live in the world.
193
1002260
3000
kullanılabilir.
18:16
TD: Of course, I rejoice
194
1096260
2000
Hindistanın soylu topraklarında
18:18
in the development and the growth and the rise
195
1098260
3000
büyüyen ve yükselen gelişmeleri
18:21
of the noble land of India, the great country of India,
196
1101260
3000
görmekten elbetteki zevk alıyorum.
18:24
but at the same time, I think,
197
1104260
2000
Ancak aynı zamanda
18:26
as some of us have acknowledged,
198
1106260
3000
bir kısmımızın kabul ettiği gibi
18:29
we need to be aware
199
1109260
2000
üzerinde yaşadığımız
18:31
that some aspects of this rise
200
1111260
3000
yeryüzündeki
18:34
are coming at the cost
201
1114260
3000
bu gelişimin ve farklı bakış açılarının
18:37
of the very ground
202
1117260
2000
bir bedeli olduğunun
18:39
on which we stand.
203
1119260
2000
farkındayım.
18:41
So, as we are climbing the tree,
204
1121260
3000
Mesela
18:44
some of the things that we're doing
205
1124260
2000
ağaca tırmanmak için
18:46
in order to climb the tree
206
1126260
2000
yaptığımız bazı şeyler
18:48
are actually undermining
207
1128260
2000
ağacın köklerine
18:50
the tree's very root.
208
1130260
2000
zarar verir
18:52
And so,
209
1132260
2000
ve
18:54
what I think it comes down to
210
1134260
2000
Neler olduğu konusundaki sorulara
18:56
is a question of, not only having information of what's going on,
211
1136260
4000
indirgemek değildir bu
19:00
but paying attention to that
212
1140260
3000
ancak dikkatleri çekmemiz gereken
19:03
and letting that shift our motivation
213
1143260
3000
ve motivasyonumuzu daha samimi bir şekilde,
19:06
to become more sincere
214
1146260
3000
ve daha gerçekçi bir şekilde
19:09
and genuinely positive.
215
1149260
3000
bir düzene sokmamız gereken bir durum.
19:13
We have hear, this week,
216
1153260
2000
Bu hafta dünyadaki bir çok kadının
19:15
about the horrible sufferings, for example,
217
1155260
4000
bir çok ızdıraba her gün
19:19
that so many women of the world
218
1159260
3000
nasıl dayandığına dair
19:22
are enduring day-to-day.
219
1162260
2000
şeyler duyduk.
19:24
We have that information,
220
1164260
2000
Bu bilgiye sahibiz
19:26
but what often happens to us
221
1166260
2000
ancak bizim yaptığımız şey
19:28
is that we don't really choose to pay attention to it.
222
1168260
3000
dikkatimizi pek de bu noktaya çekmemektir.
19:31
We don't really choose to allow that
223
1171260
2000
Gerçekten sebeplerin kalbimize
19:33
to cause there to be a shift in our hearts.
224
1173260
3000
işlenmesine izin vermiyoruz.
19:36
So I think the way forward for the world --
225
1176260
2000
Benim düşünceme göre
19:38
one that will bring the path of outer development
226
1178260
4000
dış dünyanın gelişimini
19:42
in harmony
227
1182260
3000
mutluluğun gerçek kökeni ile
19:47
with the real root of happiness --
228
1187260
3000
uyumlu hale getirecek bir dünyaya giden yol
19:50
is that we allow
229
1190260
2000
sahip olduğumuz bilginin
19:52
the information that we have
230
1192260
2000
kalbimizi gerçek anlamda
19:54
to really make a change in our heart.
231
1194260
3000
değiştirmesine izin vermektir.
20:45
TD: So I think that sincere motivation
232
1245260
2000
Bununla birlikte
20:47
is very important for our future well-being,
233
1247260
3000
geleceğimizin veya insanlığın derinliklerindeki güzellikler için
20:50
or deep sense of well-being as humans,
234
1250260
3000
içsel dürtümüz çok önemlidir
20:53
and I think that means sinking in
235
1253260
3000
ve bu, siz ne yaparsanız yapın
20:56
to whatever it is you're doing now.
236
1256260
2000
ya da ne üzerine uğraşırsanız uğraşın
20:58
Whatever work you're trying to do now to benefit the world,
237
1258260
2000
bu dünyanın içine dalmanız, yararlanmanız
21:00
sink into that,
238
1260260
2000
ve bunun tadını
21:02
get a full taste of that.
239
1262260
2000
tam anlamıyla almanız anlamına geliyor.
21:40
TD: So, since we've been here this week,
240
1300260
2000
Bu hafta burda olduğumuzdan beri
21:42
we've taken millions of breaths, collectively,
241
1302260
4000
topluca milyonlarca nefes alıp verdik
21:47
and perhaps we haven't witnessed
242
1307260
2000
ve belki de
21:49
any course changes
243
1309260
2000
hayatımızdaki hiçbir rota değişikliğimizde
21:51
happening in our lives,
244
1311260
2000
bunu farketmedik
21:53
but we often miss the very subtle changes.
245
1313260
3000
ancak çözümü zor olan bir çok değişikliği sürekli kaçırırız
21:56
And I think
246
1316260
3000
ve bence
21:59
that sometimes we develop
247
1319260
2000
mutluluğa bakış açımız
22:01
grand concepts
248
1321260
2000
hayatımızdaki
22:03
of what happiness
249
1323260
2000
bir çok kavramı
22:05
might look like for us,
250
1325260
2000
değiştiriyor
22:07
but that, if we pay attention,
251
1327260
2000
ancak dikkat edersek
22:09
we can see that there are little symbols of happiness
252
1329260
3000
aldığımız her nefeste
22:12
in every breath that we take.
253
1332260
2000
mutluluğun küçük sembollerini de görebileceğiz.
23:21
TD: So, every one of you who has come here
254
1401260
3000
Burdaki herkes
23:24
is so talented,
255
1404260
2000
çok yetenekli kişiler
23:26
and you have so much to offer to the world,
256
1406260
3000
ve dünyaya sunabileceğiniz çok şey var.
23:30
I think it would be a good note to conclude on then
257
1410260
4000
Sanırım bu, sohbetimizi sonuçlandırmak için
23:34
to just take a moment
258
1414260
3000
doğru bir nokta.
23:37
to appreciate how fortunate we are
259
1417260
2000
Ne kadar şanslıyız ki
23:39
to have come together in this way and exchanged ideas
260
1419260
3000
burada bu yolla bir araya gelip
23:42
and really form a strong aspiration
261
1422260
2000
güçlü bir iştirak ve içindeki enerji ile
23:44
and energy within ourselves
262
1424260
2000
karşılıklı fikir alışverişi yapabilme fırsatımız bulunuyor
23:46
that we will take the good
263
1426260
2000
bu da bu konferanstan
23:48
that has come from this conference,
264
1428260
2000
edinebileceğimiz iyi bir konu.
23:50
the momentum, the positivity,
265
1430260
3000
devinim, olumlu düşünceler
23:53
and we will spread that and plant it
266
1433260
2000
dünyanın her köşesine
23:55
in all of the corners of the world.
267
1435260
3000
bu şekilde yayılır ve filizlenir.
24:18
His Holiness the Karmapa: Tomorrow is my Talk.
268
1458260
3000
Karmapa : Yarın konuşmam var.
24:32
TD: Lakshmi has worked incredibly hard,
269
1472260
3000
Lakshmi beni içeri alırken bile
24:35
even in inviting me,
270
1475260
2000
inanılmaz yoğun çalıştı
24:37
let alone everything else that she has done
271
1477260
2000
ve bunu yapabilmek için
24:39
to make this happen,
272
1479260
2000
diğer herşeyi bir kenara bıraktı
24:41
and I was somewhat resistant at times,
273
1481260
3000
böyle zamanlarda biraz dirençliyimdir
24:44
and I was also very nervous throughout this week.
274
1484260
3000
ve bu hafta boyunca çok heyecanlıydım.
24:47
I was feeling under the weather and dizzy and so forth,
275
1487260
3000
Kendimi biraz kötü ve rahatsız hissediyordum
24:50
and people would ask me, why.
276
1490260
2000
ve insanlar bana "neden?" diye soruyorlardı
24:52
I would tell them, "It's because I have to talk tomorrow."
277
1492260
3000
ben de onlara "çünkü yarın konuşmam gerekiyor" diyordum.
24:57
And so Lakshmi had to put up with me through all of that,
278
1497260
3000
ve Lakshmi bütün bunlara benimle birlikte katlanmak zorunda kaldı
25:00
but I very much appreciate
279
1500260
2000
ancak bana verdiği bu fırsat için ve burda olmamdan dolayı
25:02
the opportunity she's given me
280
1502260
2000
kendisine ve
25:04
to be here.
281
1504260
2000
burda olan herkese
25:06
And to you, everyone, thank you very much.
282
1506260
3000
çok teşekkür ediyorum.
25:09
(Applause)
283
1509260
3000
(Alkışlar)
25:12
HH: Thank you very much.
284
1512260
2000
Çok teşekkürler
25:14
(Applause)
285
1514260
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7