Meklit Hadero: The unexpected beauty of everyday sounds | TED

216,919 views ・ 2015-11-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Seda Yıldırım Gözden geçirme: Mehmet Şeker
00:13
As a singer-songwriter,
0
13309
2079
Bir şarkıcı ve söz yazarı olarak,
00:15
people often ask me about my influences or, as I like to call them,
1
15412
3715
insanlar bana etkilendiğim şeyler hakkında soru soruyorlar
ya da benim deyişimle sesle ilgili köklerim hakkında.
00:19
my sonic lineages.
2
19151
2388
00:21
And I could easily tell you
3
21563
1628
Beni şekillendiren şeylerin
00:23
that I was shaped by the jazz and hip hop that I grew up with,
4
23215
3420
büyüdüğüm caz ve hip hop, atalarımın Etiyopyalı mirası
00:26
by the Ethiopian heritage of my ancestors,
5
26659
3311
ya da çocukluğumun radyolarındaki 1980'ler pop müziği
00:29
or by the 1980s pop on my childhood radio stations.
6
29994
2903
olduğunu kolaylıkla söyleyebilirdim.
00:33
But beyond genre, there is another question:
7
33783
3591
Fakat türlerin ötesinde başka bir soru var:
00:37
how do the sounds we hear every day influence the music that we make?
8
37398
4842
Her gün duyduğumuz sesler, yaptığımız müziği nasıl etkiliyor?
00:42
I believe that everyday soundscape
9
42547
2053
Ben, günlük seslerin şarkı yazımında
00:44
can be the most unexpected inspiration for songwriting,
10
44624
3441
en beklenmedik ilham kaynağı olabileceğine inanıyorum
00:48
and to look at this idea a little bit more closely,
11
48089
2515
ve bu fikre biraz daha yakından bakmak için
00:50
I'm going to talk today about three things:
12
50628
2121
bugün üç şey hakkında konuşacağım:
00:52
nature, language and silence --
13
52773
3024
Doğa, dil ve sessizlik.
00:55
or rather, the impossibility of true silence.
14
55821
3333
Daha doğrusu, gerçek sessizliğin imkânsızlığı.
00:59
And through this I hope to give you a sense of a world
15
59827
2530
Ve bu sayede size,
bilsek de bilmesek de aktif katılımcısı olduğumuz,
01:02
already alive with musical expression,
16
62381
3051
müzikal anlatımla hâlihazırda hayatta olan
01:05
with each of us serving as active participants,
17
65456
3981
01:09
whether we know it or not.
18
69461
2255
bir dünya algısı verebilmeyi umuyorum.
01:12
I'm going to start today with nature, but before we do that,
19
72136
2818
Konuşmama "doğa" ile başlayacağım fakat öncesinde,
01:14
let's quickly listen to this snippet of an opera singer warming up.
20
74978
3272
bir opera sanatçısının ısınma rutininden bir kesit dinleyelim.
01:18
Here it is.
21
78602
1156
İşte burada.
01:20
(Singing)
22
80700
5000
(Şarkı)
01:35
(Singing ends)
23
95910
1150
(Şarkı biter)
01:37
It's beautiful, isn't it?
24
97571
1837
Güzel, değil mi?
01:40
Gotcha!
25
100201
1151
Kandırdım!
01:41
That is actually not the sound of an opera singer warming up.
26
101376
3436
Bu aslında ısınan bir opera şarkıcısının sesi değil.
01:45
That is the sound of a bird
27
105161
2499
Bu bir kuşun sesi,
01:47
slowed down to a pace
28
107684
1922
o kadar yavaşlatılmış ki
01:49
that the human ear mistakenly recognizes as its own.
29
109630
3722
kulaklarımız onu insan sesi sanıyor.
01:54
It was released as part of Peter Szöke's 1987 Hungarian recording
30
114012
4804
Bu kesit, Peter Szöke'nin, altında ne olduğunu açığa çıkarmak için
01:58
"The Unknown Music of Birds,"
31
118840
2382
birçok kuşun sesini kaydettiği ve yavaşlattığı
02:01
where he records many birds and slows down their pitches
32
121246
3871
1987 yılı Macar kaydı "Kuşların Bilinmeyen Müziği"nin
02:05
to reveal what's underneath.
33
125141
1607
bir parçası olarak yayınlandı.
02:07
Let's listen to the full-speed recording.
34
127615
2029
Şimdi de kaydı son hızda dinleyelim.
02:11
(Bird singing)
35
131650
3460
(Kuş sesi)
02:15
Now, let's hear the two of them together
36
135638
1912
Şimdi, ikisini birlikte dinleyelim,
02:17
so your brain can juxtapose them.
37
137574
1572
böylece beyniniz onları karşılaştırabilsin.
02:20
(Bird singing at slow then full speed)
38
140167
5000
(Önce yavaş sonra hızlı kuş sesi)
02:38
(Singing ends)
39
158338
2000
(Kuş sesi biter)
02:42
It's incredible.
40
162063
1191
Bu inanılmaz.
02:43
Perhaps the techniques of opera singing were inspired by birdsong.
41
163864
4262
Belki opera tekniklerinde kuş seslerinden esinlenilmiştir.
02:48
As humans, we intuitively understand birds to be our musical teachers.
42
168880
4888
Biz insanlar, sezgisel olarak kuşları müzik öğretmenlerimiz olarak görüyoruz.
02:54
In Ethiopia, birds are considered an integral part
43
174439
2904
Etiyopya'da kuşlar
müziğin kökeninin ayrılmaz bir parçası olarak görülürler.
02:57
of the origin of music itself.
44
177367
2606
03:00
The story goes like this:
45
180542
1475
Hikâye şöyledir:
1.500 yıl önce antik dünyada,
03:03
1,500 years ago, a young man was born in the Empire of Aksum,
46
183538
5033
büyük bir ticaret merkezi olan
03:08
a major trading center of the ancient world.
47
188595
2547
Aksum İmparatorluğunda bir genç doğar.
03:11
His name was Yared.
48
191525
1541
Adı Yared'dir.
03:14
When Yared was seven years old his father died,
49
194402
3208
Yared 7 yaşındayken
babası ölür
03:17
and his mother sent him to go live with an uncle, who was a priest
50
197634
3623
ve annesi Yared'i amcasının yanına gönderir.
Amcası, dünyadaki en eski kiliselerden olan
03:21
of the Ethiopian Orthodox tradition,
51
201281
2295
Etiyopya Ortodoks kilisesinde rahiptir.
03:23
one of the oldest churches in the world.
52
203600
2134
03:26
Now, this tradition has an enormous amount of scholarship and learning,
53
206892
3461
Bu kilise, çok fazla çalışma ve öğrenim gerektirir
03:30
and Yared had to study and study and study and study,
54
210377
3012
ve Yared çalışır, çalışır ve çalışır.
03:33
and one day he was studying under a tree,
55
213413
2616
Bir gün, Yared bir ağacın altında çalışırken
03:36
when three birds came to him.
56
216053
2527
üç kuş yanına gelir.
03:39
One by one, these birds became his teachers.
57
219321
3068
Bu kuşlar birer birer onun öğretmenleri olurlar.
03:42
They taught him music -- scales, in fact.
58
222912
3292
Kuşlar ona müzik öğretirler, aslında daha çok ölçüleri.
03:47
And Yared, eventually recognized as Saint Yared,
59
227579
2503
Yared, zamanla Aziz Yared olarak anılır,
03:50
used these scales to compose five volumes of chants and hymns
60
230106
4438
bu ölçüleri kullanarak ibadet ve kutlamalar için
03:54
for worship and celebration.
61
234568
2172
beş adet ilahi besteler.
03:56
And he used these scales to compose and to create
62
236764
3389
Bu ölçekleri yerli bir müzikal işaret sistemi
04:00
an indigenous musical notation system.
63
240177
2750
bestelemek ve yaratmak için kullanır.
04:03
And these scales evolved into what is known as kiñit,
64
243645
3623
Bu ölçekler kiñit olarak bilinen ve bugün Etiyopya'da kullanılan
04:07
the unique, pentatonic, five-note, modal system that is very much alive
65
247292
5893
eşsiz, canlı, hâlâ gelişen ve evrimleşen
04:13
and thriving and still evolving in Ethiopia today.
66
253209
4224
beşli skalalı, beş notalı makama dönüşür.
04:18
Now, I love this story because it's true at multiple levels.
67
258531
3163
Bu hikâyeyi seviyorum, çünkü birçok yönden doğru.
04:21
Saint Yared was a real, historical figure,
68
261718
3023
Aziz Yared gerçek bir tarihi figürdür
04:24
and the natural world can be our musical teacher.
69
264765
3949
ve doğal dünya bizim müzik öğretmenimiz olabilir.
04:29
And we have so many examples of this:
70
269057
2154
Bunun birçok örneğine sahibiz:
04:31
the Pygmies of the Congo tune their instruments
71
271235
2223
Kongo Pigmeleri, enstrümanlarını akord ederlerken
04:33
to the pitches of the birds in the forest around them.
72
273482
2600
ormanda etraflarında olan kuşların seslerini kullanırlar.
04:36
Musician and natural soundscape expert Bernie Krause describes
73
276396
3178
Müzisyen ve doğal ses atmosferi uzmanı Bernie Krause
04:39
how a healthy environment has animals and insects
74
279598
3374
sağlıklı bir çevredeki hayvanlar ve böceklerin
04:42
taking up low, medium and high-frequency bands,
75
282996
3428
düşük, orta ve yüksek frekansları
04:46
in exactly the same way as a symphony does.
76
286448
3194
tıpkı senfonilerde olduğu gibi kapsadıklarını açıklar.
04:50
And countless works of music were inspired by bird and forest song.
77
290066
4363
Sayısız müzik eseri de kuş ve orman seslerinden esinlenmiştir.
04:54
Yes, the natural world can be our cultural teacher.
78
294972
4873
Evet, doğal dünya bizim kültürel öğretmenimiz olabilir.
05:00
So let's go now to the uniquely human world of language.
79
300751
3373
Öyleyse, haydi şimdi dilin benzersizce insancıl dünyasına gidelim.
05:05
Every language communicates with pitch to varying degrees,
80
305083
3244
Her dil, farklı derecelerdeki tonlar ile iletişim kurar.
05:08
whether it's Mandarin Chinese,
81
308351
1438
Mesela Mandarin dilinde
05:09
where a shift in melodic inflection gives the same phonetic syllable
82
309813
3992
ses tonundaki değişiklik aynı fonetik heceye
05:13
an entirely different meaning,
83
313829
1757
tamamen farklı bir anlam verebilir.
05:15
to a language like English,
84
315610
1342
Ya da İngilizce'de
05:16
where a raised pitch at the end of a sentence ...
85
316976
2370
cümle sonunda yükselen perde
05:19
(Going up in pitch) implies a question?
86
319370
2018
(Bir perde yukarı çıkarak) bir soruyu ima eder?
05:21
(Laughter)
87
321412
1609
(Kahkaha)
05:23
As an Ethiopian-American woman,
88
323045
1659
Etiyopya kökenli Amerikan bir kadın olarak,
05:24
I grew up around the language of Amharic, Amhariña.
89
324728
2408
Amharca dili, Amhariña etrafında büyüdüm.
05:27
It was my first language, the language of my parents,
90
327160
2479
Bu benim ilk dilimdi, ailemin diliydi,
05:29
one of the main languages of Ethiopia.
91
329663
2557
Etiyopya'nın başlıca dillerinden biriydi.
05:32
And there are a million reasons to fall in love with this language:
92
332716
3194
Bu dile âşık olmak için milyonlarca neden var:
05:35
its depth of poetics, its double entendres,
93
335934
2841
Şiirinin derinliği, çift anlamlı sözleri,
05:38
its wax and gold, its humor,
94
338799
2617
açık ve saklı anlamları, mizahı,
05:41
its proverbs that illuminate the wisdom and follies of life.
95
341440
3890
hayatın bilgelik ve çılgınlıklarını aydınlatan atasözleri.
05:46
But there's also this melodicism, a musicality built right in.
96
346038
4079
Fakat aynı zamanda sahip olduğu melodi, müziksellik.
05:50
And I find this distilled most clearly
97
350734
1875
Ben bu saflığı en açık şekilde
05:52
in what I like to call emphatic language --
98
352633
2473
empatik dil diye adlandırıyorum.
05:55
language that's meant to highlight or underline
99
355130
2236
Yani vurgulamak, altını çizmek için yaratılmış
05:57
or that springs from surprise.
100
357390
2055
ya da süprizden çıkmış bir dil.
06:00
Take, for example, the word: "indey."
101
360036
2407
Örneğin, "indey" kelimesini ele alalım.
06:03
Now, if there are Ethiopians in the audience,
102
363204
2102
Eğer aranızda Etiyopyalılar varsa
muhtemelen kıkırdıyorlardır,
06:05
they're probably chuckling to themselves,
103
365330
2007
çünkü bu kelime "Hayır!", "Nasıl yapabilir?"
06:07
because the word means something like "No!"
104
367361
2084
ya da "Yapmış olamaz." gibi anlamlara gelir.
06:09
or "How could he?" or "No, he didn't."
105
369469
1811
06:11
It kind of depends on the situation.
106
371304
2101
Anlamı duruma göre değişir.
06:13
But when I was a kid, this was my very favorite word,
107
373429
3851
Fakat çocukken bu benim en favori kelimemdi
06:17
and I think it's because it has a pitch.
108
377304
3100
ve bence bunun nedeni, kelimenin bir tonu olması.
06:20
It has a melody.
109
380721
1211
Bir melodisi var.
06:21
You can almost see the shape as it springs from someone's mouth.
110
381956
3001
Bir insanın ağzından dökülürken neredeyse şeklini görebilirsiniz.
06:24
"Indey" -- it dips, and then raises again.
111
384981
2729
"Indey" -- İner ve tekrar yükselir.
06:28
And as a musician and composer, when I hear that word,
112
388391
3089
Bir müzisyen ve besteci olarak bu kelimeyi duyduğumda
06:31
something like this is floating through my mind.
113
391504
3069
aklıma bunun gibi bir şey geliyor.
06:35
(Music and singing "Indey")
114
395982
5000
(Müzik ve "Indey" şarkısı)
06:45
(Music ends)
115
405832
2000
(Müzik biter)
06:48
Or take, for example, the phrase for "It is right" or "It is correct" --
116
408711
3991
Örneğin "Bu doğru" anlamına gelen ifadeyi ele alalım.
06:52
"Lickih nehu ... Lickih nehu."
117
412726
1572
"Lickih nehu ... Lickih nehu."
06:54
It's an affirmation, an agreement.
118
414322
2633
Bu bir onay, bir anlaşma.
06:56
"Lickih nehu."
119
416979
1158
"Lickih nehu."
Bu ifadeyi duyduğumda,
06:58
When I hear that phrase,
120
418161
1152
06:59
something like this starts rolling through my mind.
121
419337
3497
bunun gibi bir şey aklımdan geçiyor.
07:04
(Music and singing "Lickih nehu")
122
424031
5000
(Müzik ve "Lickih nehu" şarkısı)
07:11
(Music ends)
123
431572
2000
(Müzik biter)
07:14
And in both of those cases, what I did was I took the melody
124
434199
2817
Bu iki durumda da yaptığım şey
bu kelime ve ifadelerin melodi ve cümlemelerini almak
07:17
and the phrasing of those words and phrases
125
437040
2459
07:19
and I turned them into musical parts to use in these short compositions.
126
439523
4566
ve bunları kısa bestelerde kullanmak için
müzikal parçalara dönüştürmekti.
07:24
And I like to write bass lines,
127
444539
1481
Bas dizilimi yazmayı severim,
07:26
so they both ended up kind of as bass lines.
128
446044
2051
bu yüzden iki beste de böyle bas dizilimleriyle bitti.
07:29
Now, this is based on the work of Jason Moran and others
129
449387
2626
Evet, bu beste müzik ve dil üzerinde çalışan
07:32
who work intimately with music and language,
130
452037
3038
Jason Moran ve diğerlerinin çalışmalarına dayanıyor
07:35
but it's also something I've had in my head since I was a kid,
131
455099
2944
ama bu aynı zamanda küçüklüğümden beri kafamda olan bir şeydi,
07:38
how musical my parents sounded
132
458067
2031
anne babamın seslerinin
07:40
when they were speaking to each other and to us.
133
460122
3152
birbirleriyle ve bizimle konuşurken ne kadar müziksel çıktığı.
07:44
It was from them and from Amhariña that I learned
134
464070
2374
Onlardan ve Amhariña'dan öğrendim ki
07:46
that we are awash in musical expression
135
466468
2880
konuştuğumuz her kelime, her cümle
07:49
with every word, every sentence that we speak,
136
469372
2615
ve duyduğumuz her kelime, her cümle
07:52
every word, every sentence that we receive.
137
472011
2752
müzikal ifade ile doluydu.
07:54
Perhaps you can hear it in the words I'm speaking even now.
138
474787
4259
Belki şu an söylediğim kelimelerde bile bunu duyabilirsiniz.
08:00
Finally, we go to the 1950s United States
139
480237
2415
Son olarak, 1950'lerin Amerika'sına,
08:02
and the most seminal work of 20th century avant-garde composition:
140
482676
3911
20. yüzyıl avangard bestelerinin en ufuk açıcı çalışmasına gidelim:
08:06
John Cage's "4:33,"
141
486611
2124
John Cage'in "4:33"ü,
08:08
written for any instrument or combination of instruments.
142
488759
3234
her enstrüman ve enstrüman kombinasyonu için yazılmış bir eser.
08:12
The musician or musicians are invited to walk onto the stage
143
492912
3559
Müzisyen ya da müzisyenler sahneye davet edilirler,
08:16
with a stopwatch and open the score,
144
496495
3190
bir kronometreyle partisyonu başlatırlar.
08:19
which was actually purchased by the Museum of Modern Art --
145
499709
2931
Bu aslında Modern Sanat Müzesi tarafından satın alınmıştır,
08:22
the score, that is.
146
502664
1382
partisyon yani.
08:24
And this score has not a single note written
147
504641
3508
Bu partisyonun tek bir yazılı notası yoktur
08:28
and there is not a single note played
148
508173
2474
ve 4 dakika 33 saniye boyunca
08:30
for four minutes and 33 seconds.
149
510671
2732
tek bir nota çalınmaz.
08:34
And, at once enraging and enrapturing,
150
514540
4690
Aynı anda hem kızdırıp hem akılları baştan alarak
08:39
Cage shows us that even when there are no strings
151
519254
2888
Cage bize gösteriyor ki,
parmaklar tarafından çekilen teller
08:42
being plucked by fingers or hands hammering piano keys,
152
522166
5048
ya da piyano tuşlarına vuran eller olmadığında bile
08:47
still there is music, still there is music,
153
527238
2477
müzik hâlâ vardır, müzik hâlâ vardır,
08:49
still there is music.
154
529739
2062
müzik hâlâ vardır.
08:51
And what is this music?
155
531825
2128
Peki nedir bu müzik?
08:54
It was that sneeze in the back.
156
534903
2205
Arkadan gelen hapşırık sesiydi.
08:57
(Laughter)
157
537132
1546
(Kahkaha)
08:58
It is the everyday soundscape that arises from the audience themselves:
158
538702
5060
Bu müzik aslında seyircilerin arasındaki ses atmosferi:
09:03
their coughs, their sighs, their rustles, their whispers, their sneezes,
159
543787
4269
Öksürmeleri, iç çekişleri, hışırtıları, fısıldamaları, hapşırıkları,
09:08
the room, the wood of the floors and the walls
160
548080
2541
odanın, yerlerin ve duvarların
09:10
expanding and contracting, creaking and groaning
161
550645
2458
sıcak ve soğukla genişleyen, daralan,
09:13
with the heat and the cold,
162
553127
1404
gıcırdayan ve inleyen sesi.
09:14
the pipes clanking and contributing.
163
554555
3091
Tınlayan ve buna katılan borular.
09:19
And controversial though it was, and even controversial though it remains,
164
559306
3640
O zamanlar tartışmalı olmasına ve hâlâ tartışmalı kalmasına rağmen
09:22
Cage's point is that there is no such thing as true silence.
165
562970
4244
Cage'in görüşü, gerçek sessizlik diye bir şeyin olmadığını yönünde.
09:28
Even in the most silent environments, we still hear and feel the sound
166
568107
4505
En sessiz ortamlarda bile kendi kalp atışımızı
09:32
of our own heartbeats.
167
572636
1527
duyar ve hissederiz.
09:34
The world is alive with musical expression.
168
574646
3168
Dünya müziksel ifadelerle hayat dolu.
09:38
We are already immersed.
169
578383
2207
Biz zaten bunun bir parçasıyız.
09:42
Now, I had my own moment of, let's say, remixing John Cage
170
582330
3693
John Cage'in müziğini düzenlediğim bir an yaşadım.
09:46
a couple of months ago
171
586047
1667
Birkaç ay önceydi,
09:47
when I was standing in front of the stove cooking lentils.
172
587738
3003
ocağın önündeydim ve mercimek pişiriyordum.
09:50
And it was late one night and it was time to stir,
173
590765
3142
Gece geç bir saatti ve yemeği karıştırmam gerekiyordu.
09:53
so I lifted the lid off the cooking pot,
174
593931
1972
Tencerenin kapağını kaldırdım
09:55
and I placed it onto the kitchen counter next to me,
175
595927
2433
ve yanımdaki tezgâhın üzerine koydum.
09:58
and it started to roll back and forth
176
598384
2263
Kapak ileri geri hareket etti
10:00
making this sound.
177
600671
2761
ve bu sesi çıkardı.
10:04
(Sound of metal lid clanking against a counter)
178
604765
5000
(Tezgaha çarpan tencere kapağı sesi)
10:10
(Clanking ends)
179
610929
1150
(Ses biter)
10:13
And it stopped me cold.
180
613525
1534
Şaşırdım kaldım.
10:15
I thought, "What a weird, cool swing that cooking pan lid has."
181
615727
5223
"Kapağın ne kadar da garip ve havalı bir ritmi var." diye düşündüm.
10:22
So when the lentils were ready and eaten,
182
622200
4584
Mercimek yemeği pişti ve yenildi
10:26
I hightailed it to my backyard studio,
183
626808
3494
ve hemen arka bahçemdeki stüdyoma gittim
10:30
and I made this.
184
630326
1843
ve bunu yaptım.
10:33
(Music, including the sound of the lid, and singing)
185
633187
5000
(Tencere kapağı sesiyle birlikte müzik ve şarkı sözleri)
10:50
(Music ends)
186
650271
1150
(Müzik biter)
10:52
Now, John Cage wasn't instructing musicians
187
652479
2412
John Cage'in amacı müzisyenlerin
10:54
to mine the soundscape for sonic textures to turn into music.
188
654915
3695
ses atmosferinden parçaları müziğe çevirmesi değildi tabii.
10:59
He was saying that on its own,
189
659060
2853
Onun amacı, çevremizin kendiliğinden
11:01
the environment is musically generative,
190
661937
3461
müzik yaratabildiğini göstermek,
11:05
that it is generous, that it is fertile,
191
665422
4241
bu konuda cömert ve verimli olduğunu
11:09
that we are already immersed.
192
669687
2163
ve bizim zaten içinde olduğumuzu göstermekti.
11:12
Musician, music researcher, surgeon and human hearing expert Charles Limb
193
672765
6013
Müzisyen, müzik araştırmacısı, cerrah ve insan işitme uzmanı Charles Limb
Johns Hopkins Üniversitesi'nde profesördür
11:18
is a professor at Johns Hopkins University
194
678802
2055
11:20
and he studies music and the brain.
195
680881
2269
ve müzik ile beyin üzerinde çalışır.
11:24
And he has a theory
196
684739
1766
Bir teorisi vardır:
11:27
that it is possible -- it is possible --
197
687735
3096
İnsan işitsel sisteminin
11:30
that the human auditory system actually evolved to hear music,
198
690855
5148
aslında müzik duymak için evrimleşmiş olması muhtemeldir,
11:36
because it is so much more complex than it needs to be for language alone.
199
696027
5071
çünkü sadece dil için olması gerektiğinden daha karmaşıktır.
11:41
And if that's true,
200
701733
1775
Eğer bu doğruysa
11:43
it means that we're hard-wired for music,
201
703532
2945
bu demek oluyor ki müzik içimizde var,
11:46
that we can find it anywhere,
202
706501
2113
onu her yerde bulabiliriz,
11:48
that there is no such thing as a musical desert,
203
708638
3078
kalıcı olarak, vahasında takıldığımız
11:51
that we are permanently hanging out at the oasis,
204
711740
3699
müziksel bir çöl yok
11:55
and that is marvelous.
205
715463
2057
ve bu muhteşem.
11:58
We can add to the soundtrack, but it's already playing.
206
718135
3193
Film müziğine ekleme yapabiliriz ama o zaten çalıyor.
Bu, müzik üzerinde çalışmayın demek değil.
12:02
And it doesn't mean don't study music.
207
722260
1854
12:04
Study music, trace your sonic lineages and enjoy that exploration.
208
724138
4496
Çalışın, sesle ilgili köklerinizi araştırın ve o keşfin tadını çıkarın.
12:09
But there is a kind of sonic lineage to which we all belong.
209
729355
3735
Ama hepimizin bir parçası olduğu sesle ilgili bir kök tipi var.
12:14
So the next time you are seeking percussion inspiration,
210
734267
2623
Yani bir daha perküsyon ilhamı aradığınız zaman
12:16
look no further than your tires, as they roll over the unusual grooves
211
736914
3349
çevre yolunun beklenmedik ritimleriyle dönen
araba lastiğinden öteye gitmeyin
12:20
of the freeway,
212
740287
1724
12:22
or the top-right burner of your stove
213
742035
2178
ya da ocağınızın sağ üst ocak gözünden
12:24
and that strange way that it clicks
214
744237
1709
ve yanmaya hazırlanırken çıkardığı
12:25
as it is preparing to light.
215
745970
2062
o garip tık sesinden.
12:28
When seeking melodic inspiration,
216
748733
1612
Melodik ilham ararken,
12:30
look no further than dawn and dusk avian orchestras
217
750369
3492
şafak ve alacakaranlığın kuşlara ait orkestrasından öteye gitmeyin
12:33
or to the natural lilt of emphatic language.
218
753885
3228
ya da empatik dilin doğal kıvrımından.
12:37
We are the audience and we are the composers
219
757137
2999
Biz dinleyicileriz ve biz bestecileriz
12:40
and we take from these pieces
220
760160
1795
ve biz bize verilen bu parçaları
12:41
we are given.
221
761979
1151
kullanırız.
12:43
We make, we make, we make, we make,
222
763154
1868
Yaparız, yaparız, yaparız, yaparız,
12:45
knowing that when it comes to nature or language or soundscape,
223
765046
4420
biliriz ki söz konusu doğa olunca ya da dil ya da ses atmosferi,
12:49
there is no end to the inspiration --
224
769490
2997
ilhamın sonu yok --
12:52
if we are listening.
225
772511
2434
eğer dinliyorsak.
12:55
Thank you.
226
775421
1152
Teşekkürler.
12:56
(Applause)
227
776597
5774
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7