Stefan Sagmeister: The power of time off

Stefan Sagmeister: Çalışmaya Ara Vermenin Gücü

466,522 views ・ 2009-10-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Taner Tarlakazan Gözden geçirme: Mehmet Ali Akyol
00:12
I run a design studio in New York.
0
12160
3000
New York'ta bir tasarım stüdyosunu yönetiyorum.
00:15
Every seven years, I close it for one year
1
15160
4000
Her yedi yılda bir onu bir seneliğine,
00:19
to pursue
2
19160
3000
tamamlanması
00:22
some little experiments, things that
3
22160
2000
normal çalışma döneminde zor
00:24
are always difficult to accomplish
4
24160
3000
olan bazı deneyleri
00:27
during the regular working year.
5
27160
2000
yapmak için kapatıyorum.
00:29
In that year, we are not available
6
29160
2000
O yılda hiçbir müşterimiz
00:31
for any of our clients.
7
31160
2000
bize ulaşamıyorlar.
00:33
We are totally closed.
8
33160
3000
Tamamen kapalı oluyoruz.
00:36
And as you can imagine,
9
36160
2000
Ve hayal edebileceğiniz gibi,
00:38
it is a lovely and very energetic time.
10
38160
4000
bu çok güzel ve enerji dolu bir zaman dilimi.
00:42
I originally had opened the studio in New York
11
42160
3000
Aslında New York' taki stüdyoyu hayattaki en sevdiğim iki
00:45
to combine my two loves, music and design.
12
45160
3000
şeyi: müzik ve tasarımı bir araya getirebilmek için açtım.
00:48
And we created videos and packaging
13
48160
3000
Tanıdığınız ve belki de adını bile duymadığınız
00:51
for many musicians that you know,
14
51160
2000
birçok müzisyen için
00:53
and for even more that you've never heard of.
15
53160
4000
videolar ve albüm kapakları hazırladık.
00:57
As I realized, just like with many many things in my life
16
57160
4000
Sonra farkına vardım ki, hayatımda
01:01
that I actually love,
17
61160
2000
sevdiğim birçok şey gibi
01:03
I adapt to it.
18
63160
2000
buna da alıştım.
01:05
And I get, over time, bored by them.
19
65160
2000
Ve sonra zaman geçtikçe bu işlerden de sıkıldım
01:07
And for sure, in our case,
20
67160
3000
Ve elbette, bu durumda
01:10
our work started to look the same.
21
70160
2000
işlerimiz de birbirine benzemeye başladı.
01:12
You see here a glass eye in a die cut of a book.
22
72160
3000
Burada kitabın içine yerleştirilmiş camdan bir göz görüyorsunuz
01:15
Quite the similar idea, then, a perfume packaged
23
75160
3000
Oldukça benzer bir fikir sonucu, bir kitabın içine
01:18
in a book, in a die cut.
24
78160
4000
yerleştirilmiş bir parfüm.
01:22
So I decided to close it down for one year.
25
82160
5000
Bunun üzerine stüdyoyu bir seneliğine kapatmaya karar verdim
01:27
Also is the knowledge that
26
87160
2000
Bilgi vermek gerekirse
01:29
right now we spend about
27
89160
2000
şu anda hayatlarımızın ilk 25 yılını
01:31
in the first 25 years of our lives learning,
28
91160
4000
öğrenmekle geçiriyoruz
01:35
then there is another 40 years
29
95160
2000
Sonra gerçekten çalışmak için ayrılmış
01:37
that's really reserved for working.
30
97160
3000
bir diğer 40 yıl var
01:40
And then tacked on at the end of it
31
100160
2000
ve en sonunda da 15 senelik
01:42
are about 15 years for retirement.
32
102160
3000
bir emeklilik hayatı.
01:45
And I thought it might be helpful
33
105160
3000
Ve düşündüm ki,
01:48
to basically cut off five of those retirement years
34
108160
4000
çok basit bir şekilde sondaki emeklilik yıllarını oradan alıp
01:52
and intersperse them in between those working years.
35
112160
6000
çalışma yıllarının arasına dağıtmak çok yardımcı olabilirdi.
01:58
(Applause)
36
118160
6000
(Alkışlar)
02:04
That's clearly enjoyable for myself.
37
124160
2000
Bu benim için açıkçası çok eğlenceliydi.
02:06
But probably even more important is
38
126160
3000
Ve belki de daha da önemlisi,
02:09
that the work that comes out of these years
39
129160
3000
son zamanlarınızda yaptığınız işlerin
02:12
flows back into the company
40
132160
2000
şirkete ve daha da büyük kapsamda topluma dönüşü
02:14
and into society at large,
41
134160
2000
bir ya da iki tane torunu sevmekten
02:16
rather than just benefiting a grandchild or two.
42
136160
6000
çok daha faydalı oluyor.
02:22
There is a fellow TEDster who spoke two years ago,
43
142160
3000
İki sene önce burada konuşan TED üyesi,
02:25
Jonathan Haidt,
44
145160
2000
Jonathan Haidt,
02:27
who defined his work into three different levels.
45
147160
4000
çalışmayı üç değişik seviyede tanımlıyor.
02:31
And they rang very true for me.
46
151160
2000
Ve bunlar bana da çok doğru geliyor.
02:33
I can see my work as a job. I do it for money.
47
153160
3000
Çalışmalarımı iş olarak görüyorum. Para karşılığı yapıyorum.
02:36
I likely already look forward to the weekend on Thursdays.
48
156160
4000
En iyi ihtimalle perşembeden haftasonunun gelmesini iple çekiyorum.
02:40
And I probably will need a hobby as a leveling mechanism.
49
160160
5000
Ve de büyük ihtimalle hayatımı dengelemek için bir hobiye ihtiyacım olmalı.
02:45
In a career I'm definitely more engaged.
50
165160
3000
İşimi kariyer olarak gördüğüm zaman ise kesinlikle işime daha bağlıyım.
02:48
But at the same time, there will be periods when I think
51
168160
2000
ama aynı zamanda gerçekten bu kadar çok çalışmak
02:50
is all that really hard work really worth my while?
52
170160
5000
zamanıma değecek mi diye düşündüğüm zamanlarda oluyor.
02:55
While in the third one, in the calling,
53
175160
2000
son seçenekte, işin seni çağırmasında;
02:57
very much likely I would do it also
54
177160
3000
yaptığım işi yapmam için bana
03:00
if I wouldn't be financially compensated for it.
55
180160
4000
para vermeseler de yine de o işi yaparım
03:04
I am not a religious person myself,
56
184160
2000
Kendi adıma çok dini bir insan değilim.
03:06
but I did look for nature.
57
186160
3000
ama doğayı inceledim.
03:09
I had spent my first sabbatical in New York City.
58
189160
4000
İlk tatil yılımı New York şehrinde geçirdim.
03:13
Looked for something different for the second one.
59
193160
3000
İkincisi için değişiklik aradım
03:16
Europe and the U.S. didn't really feel enticing
60
196160
3000
Avrupa ve ABD çok da cazip gelmedi
03:19
because I knew them too well. So Asia it was.
61
199160
3000
çünkü oraları zaten iyi biliyordum o zaman cevap Asya'ydı.
03:22
The most beautiful landscapes I had seen in Asia
62
202160
2000
Asya'da gördüğüm en güzel yerler
03:24
were Sri Lanka and Bali.
63
204160
2000
Sri Lanka ve Bali'ydi.
03:26
Sri Lanka still had the civil war going on, so Bali it was.
64
206160
4000
Sri Lanka'da iç savaş devam ediyordu bu yüzden Bali'de karar kıldım.
03:30
It's a wonderful, very craft-oriented society.
65
210160
4000
Orası el sanatlarına yönelmiş harika bir topluluk barındırıyor
03:34
I arrived there in September 2008,
66
214160
4000
Oraya Eylül 2008'de ulaştım
03:38
and pretty much started to work right away.
67
218160
3000
ve hemen çalışmaya başladım
03:41
There is wonderful inspiration coming from the area itself.
68
221160
6000
O bölgenin kendisinden gelen harika bir ilham vardı.
03:47
However the first thing that I needed was
69
227160
3000
Ama ihtiyaç duyduğum ilk şey
03:50
mosquito repellent typography
70
230160
3000
sivrisinek uzaklaştırıcı tipografi oldu
03:53
because they were definitely around heavily.
71
233160
3000
çünkü kesinlikle çok şiddetli bir biçimde etraftaydılar
03:56
And then I needed some sort of way
72
236160
3000
ve sonra evimi çevreleyen
03:59
to be able to get back to all the wild dogs
73
239160
3000
ve sabah koşularında bana saldıran
04:02
that surround my house,
74
242160
2000
vahşi köpeklerden bir şekilde
04:04
and attacked me during my morning walks.
75
244160
3000
kurtulmam lazımdı.
04:07
So we created this series of 99 portraits on tee shirts.
76
247160
6000
Sonuçta bizde tişörtlerin üzerine 99 tane portrelik bir seri bastık.
04:13
Every single dog on one tee shirt.
77
253160
4000
Her bir köpek için bir tişört.
04:17
As a little retaliation
78
257160
2000
Küçük bir misilleme olarak
04:19
with a just ever so slightly menacing message
79
259160
4000
hemen sonra tişörtün arkasında
04:23
(Laughter)
80
263160
1000
(Kahkahalar)
04:24
on the back of the shirt.
81
264160
2000
birazcık tehdit edici bir mesaj meydana getirdik
04:26
(Laughter)
82
266160
2000
(Kahkahalar)
04:28
Just before I left New York
83
268160
2000
New York'u terk etmeden hemen önce
04:30
I decided I could actually renovate my studio.
84
270160
4000
stüdyomu yenilemek istedim
04:34
And then just leave it all to them.
85
274160
3000
ve daha sonra her şeyi orada bıraktım.
04:37
And I don't have to do anything.
86
277160
2000
ve bir şey yapmak zorunda değildim.
04:39
So I looked for furniture.
87
279160
2000
ben de mobilya için bakındım
04:41
And it turned out that
88
281160
2000
ve sonra anlaşıldı ki
04:43
all the furniture that I really liked,
89
283160
2000
gerçekten sevdiğim mobilyalar
04:45
I couldn't afford.
90
285160
2000
için param yetmiyordu
04:47
And all the stuff I could afford, I didn't like.
91
287160
2000
ve paramın yettiği modelleri de ben beğenmiyordum
04:49
So one of the things that we pursued in Bali
92
289160
2000
Bali'de peşine düştüğümüz şeylerden
04:51
was pieces of furniture.
93
291160
3000
biri de mobilya parçalarıydı.
04:54
This one, of course, still works with the wild dogs.
94
294160
3000
Tabiki bu hala köpeklerle ilgiliydi
04:57
It's not quite finished yet.
95
297160
3000
daha bitmedi
05:00
And I think by the time this lamp came about,
96
300160
3000
ve o zamana kadar bu lamba fikri ortaya çıktı,
05:03
(Laughter)
97
303160
2000
(Kahkahalar)
05:05
I had finally made peace with those dogs.
98
305160
4000
Sonunda o köpeklerle bir şey yapabildim.
05:09
(Laughter)
99
309160
5000
(Kahkahalar)
05:14
Then there is a coffee table. I also did a coffee table.
100
314160
3000
Sonra bu kahve masası. Bir de kahve masası yaptım.
05:17
It's called Be Here Now.
101
317160
2000
İsmi ''Şimdi burada ol''.
05:19
It includes 330 compasses.
102
319160
4000
İçinde 330 tane pusula var.
05:23
And we had custom espresso cups made
103
323160
3000
Ve içerisinde bir mıknatıs gizleyen
05:26
that hide a magnet inside,
104
326160
2000
ve oradaki pusulaları delice döndüren,
05:28
and make those compasses go crazy,
105
328160
3000
onların her zaman merkezinde gözüken,
05:31
always centering on them.
106
331160
3000
esspreso kupaları yaptık
05:34
Then this is a fairly talkative, verbose kind of chair.
107
334160
8000
Sonra bu da açıkça çok konuşkan, laf kalabalığı yapan türden bir koltuk.
05:42
I also started meditating for the first time in my life in Bali.
108
342160
4000
Bunun yanında hayatımda ilk defa Bali'de meditasyon yapmaya başladım.
05:46
And at the same time, I'm extremely aware
109
346160
2000
Ve de aynı zamanda başka insanların mutluluklarını
05:48
how boring it is to hear about other people's happinesses.
110
348160
4000
dinlemenin ne kadar sıkıcı olduğunun oldukça farkındayım
05:52
So I will not really go too far into it.
111
352160
5000
bu yüzden çok derine inmeyeceğim.
05:57
Many of you will know this TEDster,
112
357160
3000
Çoğunuz bu TED'liyi tanıyacaksınız,
06:00
Danny Gilbert, whose book, actually,
113
360160
2000
Danny Gilbert, doğrusu onun
06:02
I got it through the TED book club.
114
362160
2000
kitabını TED kitap kulübünden aldım
06:04
I think it took me four years
115
364160
2000
Ve de bu kitabı okumam dört senenin
06:06
to finally read it, while on sabbatical.
116
366160
4000
ardından bu ancak tatilimde mümkün olabildi.
06:10
And I was pleased to see
117
370160
2000
Ve onun da kitabı kendi tatilindeyken yazdığını
06:12
that he actually wrote the book while he was on sabbatical.
118
372160
4000
görmekten çok memnun oldum.
06:16
And I'll show you a couple of people
119
376160
2000
Ve şimdi de sizlere tatillerinin peşine düşmeyi
06:18
that did well by pursuing sabbaticals.
120
378160
4000
çok iyi yapan bir kaç insan tanıtacağım.
06:22
This is Ferran Adria. Many people think
121
382160
2000
Bu Ferran Adria. Çoğu insana göre
06:24
he is right now the best chef in the world
122
384160
3000
şu anda dünyadaki en iyi şef
06:27
with his restaurant north of Barcelona, El Bulli.
123
387160
3000
ve Barcelona'nın kuzeyinde elBulli adlı bir restoranı var.
06:30
His restaurant is open seven months every year.
124
390160
2000
Restoranı her sene yedi ay açık
06:32
He closes it down for five months
125
392160
2000
ve beş aylığına bir mutfak dolusu
06:34
to experiment with a full kitchen staff.
126
394160
3000
şey ile deneyler yapmak için kapalı.
06:37
His latest numbers are fairly impressive.
127
397160
2000
Son rakamları gerçekten etkileyici
06:39
He can seat, throughout the year,
128
399160
4000
Sene boyunca restoranı dolu
06:43
he can seat 8,000 people.
129
403160
3000
ve 8,000 kişi ağırlıyor.
06:46
And he has 2.2 million requests for reservations.
130
406160
5000
Ve 2.2 milyon rezervasyon talebi alıyor.
06:51
If I look at my cycle, seven years, one year sabbatical,
131
411160
3000
Eğer kendi 'yedi yıl çalış bir sene tatil yap' döngüme bakarsam
06:54
it's 12.5 percent of my time.
132
414160
3000
bu benim zamanımın yüzde 12.5'luk kısmını oluşturuyor.
06:57
And if I look at companies that are actually more successful than mine,
133
417160
5000
Ve eğer benden daha başarılı şirketlere bakarsam,
07:02
3M since the 1930s
134
422160
3000
3M, 1930lardan bu yana
07:05
is giving all their engineers
135
425160
2000
mühendislerine zamanlarının yüzde 15ini
07:07
15 percent to pursue whatever they want.
136
427160
4000
ne isterlerse onu yapmaları için veriyor.
07:11
There is some good successes.
137
431160
2000
Bu uygulamanın sonucunda çok başarılı ürünler çıktı.
07:13
Scotch tape came out of this program,
138
433160
3000
Scotch tape bu program sayesinde ortaya çıktı,
07:16
as well as Art Fry developed
139
436160
4000
tıpkı Arthur Fry'ın kendi tatilinde geliştirdiği
07:20
sticky notes from during his personal time for 3M.
140
440160
4000
yapışkan notlar gibi.
07:24
Google, of course, very famously
141
444160
2000
Tabi ki çok ünlü bir firma olan Google'da
07:26
gives 20 percent for their software engineers
142
446160
2000
yazılım mühendislerine zamanlarının yüzde 20'sini
07:28
to pursue their own personal projects.
143
448160
4000
kendi projelerinin peşine düşsünler diye veriyor.
07:32
Anybody in here has actually ever conducted a sabbatical?
144
452160
6000
Buradakilerden gerçekten uzun süreli bir tatil yapan oldu mu?
07:38
That's about five percent of everybody.
145
458160
6000
Buradakilerin yaklaşık yüzde beşlik kısmı.
07:44
So I'm not sure if you saw your neighbor putting their hand up.
146
464160
4000
Eğer etrafınızda elini kaldıran olduysa, tatillerinin
07:48
Talk to them about if it was successful or not.
147
468160
4000
başarılı olup olmadığını sorun.
07:52
I've found that
148
472160
2000
Farkına vardım ki
07:54
finding out about what I'm going to like in the future,
149
474160
4000
gelecekte ne yapmayı seveceğimi bulmanın yolu,
07:58
my very best way is to talk to people
150
478160
2000
o işi gerçekten yapmış ve planlamasını benden daha
08:00
who have actually done it
151
480160
2000
iyi yapabilen insanlarla
08:02
much better than myself envisioning it.
152
482160
4000
konuşmak için iyi bir yol.
08:06
When I had the idea of doing one,
153
486160
2000
Tatili yapma fikrine sahip olduğumda,
08:08
the process was I made the decision and I put it into my daily planner book.
154
488160
6000
kararımı verdim ve yapacaklarımı günlük bir çizelgeye koydum.
08:14
And then I told as many, many people as I possibly could about it
155
494160
4000
sonra da bunları söyleyebildiğim kadar çok insana söyledim ki
08:18
so that there was no way that I could chicken out later on.
156
498160
3000
daha sonra kaçıp geri dönmek olmasın.
08:21
(Laughter)
157
501160
2000
(Kahkahalar)
08:23
In the beginning, on the first sabbatical,
158
503160
3000
Başlangıçta, ilk tatilimde
08:26
it was rather disastrous.
159
506160
4000
bu olay oldukça fenaydı.
08:30
I had thought that I should do this without any plan,
160
510160
4000
Bu işi bir plana bağlı kalmadan yapmalıyım diye düşündüm,
08:34
that this vacuum of time somehow would
161
514160
4000
fikrin ilk çıktığı zaman
08:38
be wonderful and enticing
162
518160
2000
bu zamana bağlı olmama işi bir şekilde
08:40
for idea generation. It was not.
163
520160
3000
çok iyi ve cazip geldi.Ama değildi.
08:43
I just, without a plan, I just reacted
164
523160
4000
Bir planım olmadan sadece küçük isteklere
08:47
to little requests, not work requests,
165
527160
3000
tepki verebildim, iş ile ilgili olanlara değil,
08:50
those I all said no to, but other little requests.
166
530160
3000
çoğuna hayır dediğim işlerin, ve diğer küçük isteklerin.
08:53
Sending mail to Japanese design magazines and things like that.
167
533160
3000
Japon tasarım dergilerine ve onun gibi şeylere mail göndermek gibi.
08:56
So I became my own intern.
168
536160
2000
Yani kendimin stajyeri oldum.
08:58
(Laughter)
169
538160
3000
(Kahkahalar)
09:01
And I very quickly
170
541160
2000
ve çabucak ilgilendiğim şeylerin
09:03
made a list of the things I was interested in,
171
543160
4000
bir listesini oluşturdum,
09:07
put them in a hierarchy, divided them into chunks of time
172
547160
4000
onları bir sıraya koyup, geniş bir zaman aralığına böldüm
09:11
and then made a plan, very much like in grade school.
173
551160
4000
ve daha sonra da ilkokuldakine benzer bir plan yaptım.
09:15
What does it say here? Monday, 8 to 9: story writing;
174
555160
4000
O listede ne vardı? Pazartesi sekizden dokuza: hikaye yazma.
09:19
9 to 10: future thinking.
175
559160
2000
dokuzdan ona: gelecek üzerine düşünme.
09:21
Was not very successful. And so on and so forth.
176
561160
3000
Çok başarılı değildi.
09:24
And that actually, specifically as a starting point
177
564160
2000
Ve aslında benim ilk işe yarayan tatilimin
09:26
of the first sabbatical, worked really well for me.
178
566160
3000
başlangıç noktasıydı.
09:29
What came out of it?
179
569160
2000
Sonunda ne mi elde ettim?
09:31
I really got close to design again.
180
571160
2000
Tasarım işine yeniden yakınlaştım.
09:33
I had fun.
181
573160
2000
Eğlendim.
09:35
Financially, seen over the long term, it was actually successful.
182
575160
3000
Finansal olarak, uzun vadede, gayet başarılıydı.
09:38
Because of the improved quality, we could ask for higher prices.
183
578160
5000
Çünkü artan kalite sonucunda, daha yüksek fiyat isteyebildik.
09:43
And probably most importantly,
184
583160
2000
Ve de büyük ihtimalle en önemlisi,
09:45
basically everything we've done
185
585160
2000
basitçe ilk tatilden sonraki
09:47
in the seven years following the first sabbatical
186
587160
2000
yedi sene içerisinde yaptığımız her şey
09:49
came out of thinking of that one single year.
187
589160
4000
o ilk seneki tatilde bulduğumuz fikirlerin sonucuydu.
09:53
And I'll show you a couple of projects
188
593160
3000
Ve şimdi sizlere ilk tatilin sonucundaki yedi senede
09:56
that came out of the seven years following that sabbatical.
189
596160
5000
ortaya çıkan bir kaç projeyi göstereceğim.
10:01
One of the strands of thinking I was involved in was
190
601160
4000
İçinde bulunduğum düşüncelerden birisi
10:05
that sameness is so incredibly overrated.
191
605160
2000
her şeyin aynı olmasını istemenin aşırı derecede abartılmış olmasıydı.
10:07
This whole idea that everything needs to be exactly the same
192
607160
4000
Her şeyin tamamen aynı olması fikri
10:11
works for a very very few strand of companies,
193
611160
3000
sadece çok çok az sayıdaki firma için doğrudur,
10:14
and not for everybody else.
194
614160
2000
ve geri kalanı için doğru değildir.
10:16
We were asked to design an identity for Casa da Musica,
195
616160
4000
Rem Koolhaas tarafından yapılmış bir müzik merkezi olan
10:20
the Rem Koolhaas-built music center
196
620160
3000
ve Porto'da bulunan Casa de Musica için bir kimlik
10:23
in Porto, in Portugal.
197
623160
2000
tasarlamamız istendi.
10:25
And even though I desired to do an identity
198
625160
4000
Ve mimari yaklaşımı kullanmayan bir kimlik
10:29
that doesn't use the architecture,
199
629160
4000
oluşturmak istesem de bunda
10:33
I failed at that.
200
633160
2000
başarılı olamadım.
10:35
And mostly also because I realized
201
635160
3000
Ve aynı zamanda
10:38
out of a Rem Koolhaas presentation to the city of Porto, where
202
638160
3000
Rem Koolhaas'un Porto'da anlam tabakalarının kümeleşmesi
10:41
he talked about a conglomeration of various layers of meaning.
203
641160
4000
hakkında yaptığı sunumda farkına vardım.
10:45
Which I understood after I
204
645160
2000
Mimari terimler içeren konuşmayı
10:47
translated it from architecture speech
205
647160
2000
konuşma ingilizcesine çevirdikten
10:49
in to regular English,
206
649160
2000
sonra
10:51
basically as logo making.
207
651160
2000
tıpkı bir logo yapmak kadar basit.
10:53
And I understood that the building itself was a logo.
208
653160
3000
Ve anladım ki binanın kendisi zaten bir logoydu.
10:56
So then it became quite easy.
209
656160
2000
Ondan sonra artık her şey çok kolaydı.
10:58
We put a mask on it,
210
658160
2000
Binanın üzerine bir katman koyduk,
11:00
looked at it deep down in the ground,
211
660160
2000
yer seviyesinden aşağıdaki haline baktık,
11:02
checked it out from all sides,
212
662160
3000
bütün yüzeylerinin görünüşünü taradık,
11:05
west, north, south, east,
213
665160
3000
batı, kuzey, güney, doğu,
11:08
top and bottom.
214
668160
2000
üst ve alt.
11:10
Colored them in a very particular way
215
670160
2000
Bir arkadaşımın yazdığı Casa de Musica logo oluşturucusu
11:12
by having a friend of mine write a piece of software,
216
672160
3000
adlı bir program sayesinde binayı
11:15
the Casa da Musica Logo Generator.
217
675160
2000
kendine özgü bir yolla renklendirdik.
11:17
That's connected to a scanner.
218
677160
3000
Bu sistem bir tarayıcıya bağlıdı.
11:20
You put any image in there, like that Beethoven image.
219
680160
3000
Oraya tıpkı bu Beethoven görüntüsü gibi istediğiniz görüntüyü koyuyorsunuz
11:23
And the software, in a second,
220
683160
3000
Ve de programda size bir saniye içerisinde
11:26
will give you the Casa da Musica Beethoven logo.
221
686160
3000
Casa de Musica Beethoven Logosunu veriyor.
11:29
Which, when you actually have to design a Beethoven poster,
222
689160
3000
Gerçekten bir Beethoven posteri tasarlamak zorunda olduğunuzda
11:32
comes in handy, because the visual information of the logo
223
692160
5000
çok kullanışlı, çünkü logonun görsel bilgisi ve gerçek poster
11:37
and the actual poster is exactly the same.
224
697160
3000
tıpatıp aynı.
11:40
So it will always fit together, conceptually, of course.
225
700160
4000
Yani her zaman bir biri ile tam bir uyum içindeler konsept olarak tabi.
11:44
If Zappa's music is performed, it gets its own logo.
226
704160
4000
Eğer Zappa müzik yapacaksa, kendi logosuna sahip oluyor.
11:48
Or Philip Glass or Lou Reed or the Chemical Brothers,
227
708160
3000
ya da Philip Glass veya Lou reed ya da Chemical Brothers
11:51
who all performed there, get their own
228
711160
2000
hepsi de orada sahneye çıktı ve kendi Casa de Musica
11:53
Casa da Musica logo.
229
713160
2000
logolarının sahibi oldular.
11:55
It works the same internally with the president or the musical director,
230
715160
4000
Başkan veya muzikal direktör içinde bu sistem işe yaradı,
11:59
whose Casa da Musica portraits wind up on their business cards.
231
719160
4000
kendi kartvizitlerinin üzerinde kendi Casa de Musica logoları oldu.
12:03
There is a full-blown orchestra
232
723160
2000
Orada binanın içinde görev alan gelişmiş bir
12:05
living inside the building.
233
725160
3000
orkestra var.
12:08
It has a more transparent identity.
234
728160
4000
Orkestranın daha şeffaf bir kimliği var.
12:12
The truck they go on tour with.
235
732160
3000
Turneye gittikleri kamyonet.
12:15
Or there's a smaller contemporary orchestra,
236
735160
3000
Ya da daha modern tarzda,
12:18
12 people that remixes its own title.
237
738160
6000
kendi remikslerinin kendi başlığı ile tanıtıldığı 12 kişi.
12:24
And one of the handy things that came about
238
744160
2000
Ve en kullanışlı şeylerden biri de
12:26
was that you could take the logo type
239
746160
3000
logoyu alıp reklamlar
12:29
and create advertising out of it.
240
749160
3000
yaratmakta kullanabilmekti
12:32
Like this Donna Toney poster,
241
752160
2000
Tıpkı bu Donna Toney posteri gibi,
12:34
or Chopin, or Mozart,
242
754160
2000
ya da Chopin, ya da Mozart,
12:36
or La Monte Young.
243
756160
2000
ya da La Monte Young.
12:38
You can take the shape and make typography out of it.
244
758160
4000
Şekli alıp onu bir tipografi haline getirebilirsiniz.
12:42
You can grow it underneath the skin.
245
762160
2000
Onu derinin altında büyütebilirsiniz.
12:44
You can have a poster for a family event in front of the house,
246
764160
4000
Evin önündeki bir aile toplantısı için bir poster oluşturabilirsiniz,
12:48
or a rave underneath the house
247
768160
3000
ya da evin altında bir parti için,
12:51
or a weekly program,
248
771160
2000
ya da haftalık bir program için
12:53
as well as educational services.
249
773160
4000
eğitim servislerinde de kullanabilirsiniz.
12:57
Second insight. So far, until that point I had
250
777160
3000
İkinci kavram. Şu ana kadar
13:00
been mostly involved
251
780160
3000
tasarım dilini genelde
13:03
or used the language of design
252
783160
2000
promosyon için
13:05
for promotional purposes,
253
785160
2000
kullandım ve bu benim
13:07
which was fine with me.
254
787160
2000
için idare eder bir durumdu.
13:09
On one hand I have nothing against selling.
255
789160
2000
bir tarafta satışa karşı bir tavrım yok.
13:11
My parents are both salespeople.
256
791160
3000
Annem ve babam satış yapan insanlar
13:14
But I did feel that
257
794160
2000
ama hissettim ki
13:16
I spent so much time learning this language,
258
796160
2000
bu dili öğrenmek için çok vakit harcıyorum,
13:18
why do I only promote with it?
259
798160
3000
neden sadece tanıtımını yapıyorum?
13:21
There must be something else.
260
801160
2000
başka şeylerde olmalı.
13:23
And the whole series of work came out of it.
261
803160
2000
Ve sonuçta bir çok iş ortaya çıktı.
13:25
Some of you might have seen it.
262
805160
2000
Bazılarınız görmüş olabilir.
13:27
I showed some of it
263
807160
2000
Bazılarını daha önceki
13:29
at earlier TEDs before,
264
809160
2000
TED'lerde gösterdim,
13:31
under the title "Things I've Learned in My Life So Far."
265
811160
3000
''Hayatımda öğrendiklerim'' başlığı altında.
13:34
I'll just show two now.
266
814160
2000
Şimdi sadece iki tanesini göstereceğim.
13:36
This is a whole wall of bananas
267
816160
3000
Bu New York'taki bir galerinin açılış
13:39
at different ripenesses
268
819160
2000
gününde olan ve farklı olgunluklara sahip muzlardan oluşan
13:41
on the opening day in this gallery in New York.
269
821160
3000
bir bütün duvar.
13:44
It says, "Self-confidence produces fine results."
270
824160
4000
Orada ''Özgüven güzel sonuçlar verir'' diyor.
13:48
This is after a week.
271
828160
2000
Bir hafta sonra.
13:50
After two weeks,
272
830160
2000
İki hafta sonra.
13:52
three weeks, four weeks, five weeks.
273
832160
3000
üç hafta, dört hafta, beş hafta.
13:55
And you see the self confidence almost comes back,
274
835160
2000
Ve özgüven neredeyse geri geliyor ama
13:57
but not quite.
275
837160
4000
tam değil.
14:01
These are some pictures visitors sent to me.
276
841160
3000
Ziyaretçilerin gönderdiği fotoğraflardan biri.
14:04
(Laughter)
277
844160
1000
(Kahkahalar)
14:05
And then the city of Amsterdam
278
845160
2000
Ve sonrasında Amsterdam şehri
14:07
gave us a plaza and asked us to do something.
279
847160
3000
bize bir meydan verdi ve bizden bir şeyler yapmamızı istedi.
14:10
We used the stone plates as a grid
280
850160
4000
Küçük parçamız için
14:14
for our little piece.
281
854160
3000
taş blokları kılavuz çizgisi olarak kullandık.
14:17
We got 250,000 coins from the central bank,
282
857160
4000
Merkez bankası tarafından bize verilmiş değişik parlaklıkta
14:21
at different darknesses.
283
861160
2000
250 bin tane bozuk paramız vardı.
14:23
So we got brand new ones, shiny ones,
284
863160
2000
Yani yenilerden, parlak olanlardan,
14:25
medium ones, and very old, dark ones.
285
865160
4000
orta boydakilerden, ve çok eski kararmış olanlardan.
14:29
And with the help of 100 volunteers, over a week,
286
869160
4000
Ve bir hafta içerisinde 100 tane gönüllünün yardımı ile,
14:33
created this fairly floral typography
287
873160
5000
bu çiçeksi tipografiyi yarattık.
14:38
that spelled, "Obsessions make my life worse
288
878160
2000
''Takıntılar hayatımı daha kötü
14:40
and my work better."
289
880160
2000
ve işimi daha iyi yapar.''
14:42
And the idea of course was to
290
882160
2000
Ana fikir yazıyı kayda değer hale getirmekti,
14:44
make the type so precious
291
884160
3000
izleyiciler gelip baktığında
14:47
that as an audience
292
887160
2000
''alabildiğim kadar parayı
14:49
you would be in between,
293
889160
2000
alıp götürsem mi? yoksa
14:51
"Should I really take as much money as I can?
294
891160
2000
yazıyı el değmemiş halde bıraksam mı?''
14:53
Or should I leave the piece intact as it is right now?"
295
893160
5000
ikilemine düşmelilerdi.
14:58
While we built all this up
296
898160
2000
O hafta boyunca biz bu işi
15:00
during that week, with the 100 volunteers,
297
900160
2000
yüz kadar gönüllü ile birlikte yaparken,
15:02
a good number of the neighbors surrounding the plaza
298
902160
4000
plazanın etrafındaki bir çok insan
15:06
got very close to it and quite loved it.
299
906160
2000
yazıya yakınlık hissetti ve sevdi.
15:08
So when it was finally done,
300
908160
2000
Tamamen bittiğinde,
15:10
and in the first night
301
910160
2000
ilk gecede
15:12
a guy came with big plastic bags
302
912160
2000
bir eleman büyük plastik poşetlerle geldi.
15:14
and scooped up as many coins as he could possibly carry,
303
914160
5000
ve taşıması mümkün olan en yüksek miktardaki parayı temizledi,
15:19
one of the neighbors called the police.
304
919160
2000
komşulardan birisi polisi aradı.
15:21
And the Amsterdam police
305
921160
2000
Ve de Amsterdam polisi
15:23
in all their wisdom,
306
923160
3000
gelip olayı gördü
15:26
came, saw,
307
926160
2000
ve bütün bilgeliği ile
15:28
and they wanted to protect the artwork.
308
928160
2000
projeyi korumak istedi.
15:30
And they swept it all up and put it into custody
309
930160
3000
Ve de hepsini süpürüp
15:33
at police headquarters.
310
933160
2000
emniyet merkezinde gözetim altına aldı.
15:35
(Laughter)
311
935160
2000
(Kahkahalar)
15:37
I think you see, you see them sweeping. You see them sweeping right here.
312
937160
3000
Onları süpürürken görebilirsiniz.
15:40
That's the police, getting rid of it all.
313
940160
4000
Bunlar polis, hepsinden kurtuluyorlar.
15:44
So after eight hours
314
944160
2000
Sekiz saat sonra
15:46
that's pretty much all that was left
315
946160
2000
yazının tamamından geriye
15:48
of the whole thing.
316
948160
2000
kalan her şey bu kadardı.
15:50
(Laughter)
317
950160
2000
(Kahkahalar)
15:52
We are also working on the start of a bigger project in Bali.
318
952160
3000
Aynı zamanda Bali'de daha büyük bir projenin başlangıcı için çalışıyoruz.
15:55
It's a movie about happiness.
319
955160
2000
Mutluluk hakkında bir film.
15:57
And here we asked some nearby pigs
320
957160
3000
Ve burada yakınlardaki domuzlardan
16:00
to do the titles for us.
321
960160
2000
başlıkları yapmaları için yardım istedik.
16:02
They weren't quite slick enough.
322
962160
2000
Tam olarak üstesinden gelemediler.
16:04
So we asked the goose to do it again,
323
964160
2000
Biz de aynı şeyi kazdan istedik,
16:06
and hoped she would do somehow,
324
966160
2000
ve bir şekilde daha güzel ve temiz
16:08
a more elegant or pretty job.
325
968160
3000
bir iş çıkaracağını umduk.
16:11
And I think she overdid it.
326
971160
2000
ve galiba o da bunu yaptı.
16:13
Just a bit too ornamental.
327
973160
3000
Birazcık süslü bir şekilde.
16:16
And my studio is very close to the monkey forest.
328
976160
4000
Stüdyom maymunların bulunduğu ormana çok yakın.
16:20
And the monkeys in that monkey forest
329
980160
2000
Ve maymun ormanındaki maymunlar
16:22
looked, actually, fairly happy.
330
982160
2000
gerçekten çok mutlu gözüküyorlardı.
16:24
So we asked those guys to do it again.
331
984160
5000
Bizde bu elemanlardan başlıkları tekrar yapmalarını istedik.
16:29
They did a fine job, but had
332
989160
2000
Onlar da güzel bir iş çıkardı
16:31
a couple of readability problems.
333
991160
5000
bir kaç okunabilirlik probleminin dışında.
16:36
So of course whatever you don't really do yourself
334
996160
3000
Kendinizin yapmadığı iş ne olursa olsun
16:39
doesn't really get done properly.
335
999160
4000
gerçekten istediğiniz gibi olmuyor.
16:43
That film we'll be working on for the next two years.
336
1003160
4000
Film üzerinde önümüzdeki iki sene boyunca çalışacağız.
16:47
So it's going to be a while.
337
1007160
3000
Yani biraz sürecek.
16:50
And of course you might think that
338
1010160
2000
Ve de tabi ki mutluluk hakkında
16:52
doing a film on happiness
339
1012160
3000
bir film yapmak
16:55
might not really be worthwhile.
340
1015160
2000
değmez diye düşünebilirsiniz,
16:57
Then you can of course always
341
1017160
2000
sonra da tabi ki gidip bu
16:59
go and see this guy.
342
1019160
2000
adamı görebilirsiniz.
17:01
Video: (Laughter)
343
1021160
15000
Video:(Kahkahalar)
17:16
And I'm happy I'm alive.
344
1036160
2000
Ve mutluyum hayattayım.
17:18
I'm happy I'm alive. I'm happy I'm alive.
345
1038160
4000
Mutluyum hayattayım. Mutluyum hayattayım.
17:25
Stefan Sagmeister: Thank you.
346
1045160
2000
Stefan Sagmeister: Teşekkürler.
17:27
(Applause)
347
1047160
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7