Aris Venetikidis: Making sense of maps

Aris Venetikidis: Haritalara anlam kazandırmak

Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast

Çeviri: Polat Kizildag Gözden geçirme: banu yobas

What I do is I organize information.

Benim yaptığım iş bilgileri organize etmektir. Ben bir grafik tasarımcısıyım.

I'm a graphic designer.

Professionally, I try to make sense

Profesyonel olarak, genellikle kendi başlarına bir anlam ifade etmeyen

often of things that don't make much sense themselves.

şeylere bir anlam yüklemeye çalışırım.

So my father might not understand what it is that I do for a living.

Belki babam tam olarak benim yaptığım işin

ne olduğunu anlayamayabilir.

Baba tarafımdan sülalemiz çiftçilermiş.

His part of my ancestry has been farmers.

He's part of this ethnic minority called the Pontic Greeks.

Babam Pontus Rumları olarak adlandırılan etnik azınlığın bir parçası.

Onlar Küçük Asya'da yaşadılar ve yaklaşık yüz yıl önce olan

They lived in Asia Minor and fled to Greece after a genocide

bir soykırımdan sonra Yunanistan'a kaçtılar

about a hundred years ago.

And ever since that, migration has somewhat been a theme in my family.

ve o tarihten itibaren göç bir şekilde

ailemde bir konu haline geldi.

Babam Almanya'ya taşındı, orada okudu, evlendi

My father moved to Germany, studied there and married,

and as a result, I now have this half-German brain,

ve bunun bir sonucu olarak ben, bütünüyle analitik düşünen

ve onunla birlikte ortaya çıkan biraz şapşal

with all the analytical thinking and that slightly dorky demeanor

davranış biçimini de içeren yarı Alman bir beyne sahibim.

that come with that.

And of course it meant that I was a foreigner in both countries,

Elbette bu her iki ülkede de yabancı olduğum anlamına geldi

and that of course made it pretty easy for me to migrate as well,

ve bu durum kuşkusuz benim için göç etmeyi oldukça kolay

bir hale getirdi, iyi bir aile geleneği, baktığınız zaman.

in good family tradition, if you like.

But of course, most journeys that we undertake from day to day

Fakat tabi ki, gün begün yaptığımız yolculukların çoğu

bir şehrin sınırları içindedir ve özellikle

are within a city.

And, especially if you know the city,

şehri biliyorsanız, A'dan B'ye gitmek

getting from A to B may seem pretty obvious, right?

oldukça bariz görünebilir, değil mi?

But the question is, why is it obvious?

Fakat soru şu ki; neden bu kadar bariz?

How do we know where we're going?

Nereye gittiğimizi nasıl biliyoruz?

So I washed up on a Dublin ferry port about 12 years ago,

Yaklaşık 12 yıl önce Dublin'de bir vapur iskelesine

vardım, profesyonel bir yabancı, baktığınız zaman ve

a professional foreigner, if you like,

and I'm sure you've all had this experience before, yeah?

eminim daha önce hepinizin böyle bir tecrübesi oldu, değil mi?

You arrive in a new city,

Yeni bir şehre geliyorsunuz ve beyniniz

and your brain is trying to make sense of this new place.

bu yeni yerin anlamını kavramaya çalışıyor.

Once you find your base, your home,

Bir kere yerinizi, evinizi, bulduğunuz zaman

çevrenizin bu zihinsel haritasını oluşturmaya başlarsınız.

you start to build this cognitive map of your environment.

It's essentially this virtual map that only exists in your brain.

Sadece beyninizde oluşan bu sanal harita

temel bir gerekliliktir. Her ne kadar bizler bir parça farklı araç

All animal species do it,

even though we all use slightly different tools.

ve gereçler kullansak da, tüm hayvan türleri bunu yapar.

Us humans, of course, we don't move around marking our territory by scent, like dogs.

Biz insanlar, tabi ki köpekler gibi etrafta dolaşıp

kendi bölgemizi kokuyla işaretlemeyiz

We don't run around emitting ultrasonic squeaks, like bats.

Ayrıca yarasalar gibi yüksek frekanslı tiz sesler çıkarıp oradan oraya da koşmayız.

We just don't do that,

Bunları kesinlikle yapmayız, Temple Bar bölgesinde

although a night in the Temple Bar district can get pretty wild.

oldukça hovarda bir gece geçirmiş olsak bile. (Gülüşmeler)

(Laughter)

No, we do two important things to make a place our own.

Hayır, biz bir yeri benimsemek için iki önemli şey yaparız.

First, we move along linear routes.

Birincisi doğrusal bir güzergahta ilerleriz.

Typically, we find a main street,

Genellikle bir ana cadde buluruz ve bu ana cadde

and this main street becomes a linear strip map in our minds.

zihnimizde bir doğrusal şerit haritası haline gelir.

But our mind keeps it pretty simple, yeah?

Ama zihnimiz onu oldukça basitleştirir, değil mi?

Every street is generally perceived as a straight line,

Bütün caddeler genellikle düz bir çizgi olarak algılanır

and we kind of ignore the little twists and turns that the streets make.

ve caddelerin yaptığı küçük viraj ve dönüşleri adeta gözardı ederiz.

When we do, however, make a turn into a side street,

Fakat ara bir sokağa bir dönüş yaptığımız zaman,

our mind tends to adjust that turn to a 90-degree angle.

beynimiz bu dönüşü 90 derecelik bir açıya ayarlama eğilimindedir.

Bu durum tabii ki, bir nevi dairesel şehir mantığını sürdüren

This of course makes for some funny moments

when you're in some old city layout

tarihsel bir şehrin yerleşim planı içinde olduğunuz zaman

that follows some sort of circular city logic, yeah?

bazı komik anlara neden olur.

Belki böyle bir tecrübe de yaşamışsınızdır, değil mi?

Maybe you've had that experience as well.

Diyelim ki, siz kilise meydanından dışarıya doğru uzanan

Let's say you're on some spot on a side street

that projects from a main cathedral square,

bir ara sokaktaki noktadasınız ve işte bu şekilde

and you want to get to another point on a side street just like that.

ara sokaktaki bir diğer noktaya ulaşmak istiyorsunuz.

The cognitive map in your mind may tell you,

Zihninizdeki idraksal harita size şunu söyleyebilir, "Aris,

"Aris, go back to the main cathedral square,

kilise meydanına geri dön, 90 derecelik bir dönüş yap

take a 90-degree turn and walk down that other side street."

ve caddenin diğer tarafından aşağıya doğru yürü."

But somehow you feel adventurous that day, and you suddenly discover

Ama bir şekilde o gün maceraperest hissediyorsunuz

ve aniden iki noktanın aslında sadece tek bir bina

that the two spots were actually only a single building apart.

mesafesinde olduğunu keşfediyorsunuz.

Now, I don't know about you,

Sizi bilmem ama ben her zaman solucan deliğini ya da

but I always feel like I find this wormhole

boyutlar arası giriş kapısını bulmuş gibi hissederim.

or this inter-dimensional portal.

(Laughter)

So we move along linear routes

Doğrusal güzergahta ve zihnimizin caddeleri

düzlediği ve dönüşleri 90 derecelik bir açıyla algıladığı

and our mind straightens streets and perceives turns as 90-degree angles.

konularına devam ediyoruz.

Bir yeri benimsemek için yaptığımız ikinci şey ise

The second thing that we do to make a place our own

bu çizgiler boyunca gördüğümüz şeylere

is we attach meaning and emotions to the things

that we see along those lines.

anlam ve duygu yüklemektir.

Eğer İrlanda'nın kırsal bölgelerine giderseniz ve yaşlı bir bayana

If you go to the Irish countryside and you ask an old lady for directions,

adres sorarsanız, kentin bütün simgeleri hakkında birkaç

brace yourself for some elaborate Irish storytelling

detaylı İrlanda hikayesine kendinizi hazırlayın. Tamam mı?

about all the landmarks, yeah?

She'll tell you the pub where her sister used to work,

Size kız kardeşinin daha önce çalıştığı barı anlatacaktır

and "... go past that church where I got married," that kind of thing.

ve evlendiği kilisenin önünden geçmenizi söyleyecektir, bunun gibi şeyler.

So we fill our cognitive maps with these markers of meaning.

Böylece zihinsel haritamızı bu anlam işaretleriyle doldururuz.

Dahası, tekrarlanan şekilleri

What's more, we abstract repeat patterns and recognize them.

kuramsallaştırırız ve onları tanırız.

We recognize them by the experiences and we abstract them into symbols.

Onları deneyimlerle tanırız

ve semboller haline kuramsallaştırırız.

And of course, we're all capable of understanding these symbols.

Ve elbette hepimiz bu sembolleri anlayabilecek

kapasiteye sahibiz. (Gülüşmeler)

(Laughter)

Üstelik, hepimiz zihinsel haritaları anlayacak kapasiteye

What's more, we're all capable of understanding the cognitive maps,

sahibiz ve siz hepiniz bu tarz zihinsel haritaları

and you are all capable of creating these cognitive maps yourselves.

kendiniz yaratabilecek kapasiteye sahipsiniz.

So next time, when you want to tell your friend how to get to your place,

Bu yüzden gelecek sefer, arkadaşınıza sizin yerinize nasıl ulaşacağını tarif etmek istediğinizde,

you grab a beermat, grab a napkin, and you just observe yourself

bir bardak altlığı ve bir kağıt peçete alın

ve kendinizi sadece bu müthiş iletişim tasarımı parçasını

create this awesome piece of communication design.

yaratırken izleyin. Onun doğrusal çizgileri var.

It's got straight lines.

It's got 90-degree corners.

Onun 90 dereceli köşeleri var.

Yol boyunca küçük semboller de ekleyebilirsiniz.

You might add little symbols along the way.

Ve biraz önce çizdiğiniz şeye baktığınız zaman,

And when you look at what you've just drawn,

onun bir sokak haritasına benzemediğini fark edersiniz.

you realize it does not resemble a street map.

If you were to put an actual street map on top of what you've just drawn,

Çizdiğiniz bu şeyin üstüne gerçek bir cadde haritası

koyacak olursanız, sizin sokaklarınızın ve mesafelerinizin

you'd realize your streets and the distances -- they'd be way off.

alakasız olduğunu fark edersiniz.

No, what you've just drawn is more like a diagram or a schematic.

Hayır, biraz önce çizdiğiniz şey

daha çok bir diyagram ya da bir şematiğe benziyor.

It's a visual construct of lines, dots, letters,

Bu beynimizin dilinde tasarlanmış, çizgilerden,

noktalardan, harflerden oluşan görsel bir yapı.

designed in the language of our brains.

So it's no big surprise

Bu nedenle geçtiğimiz yüzyılın büyük tasarım ikonu

that the big information-design icon of the last century --

A'dan B'ye nasıl gidileceğini herkese göstermenin doruk noktası

the pinnacle of showing everybody how to get from A to B,

olan Londra metrosunun haritası da

the London Underground map --

bir haritacı ya da şehir planlamacısı tarafından çizilmemiştir.

was not designed by a cartographer or a city planner;

it was designed by an engineering draftsman.

Bir teknik ressam tarafından çizilmiştir.

In the 1930s,

1930'lu yıllarda, Harry Beck şematik diyagram tasarımının

Harry Beck applied the principles of schematic diagram design

ilkelerini uygulamıştır ve toplu taşımacılık haritalarının

and changed the way public transport maps are designed forever.

tasarımını sonsuza dek değiştirmiştir.

Now the very key to the success of this map

Şimdi bu haritanın başarısının temeli,

daha az önemli bilgilerin çıkarılmasına ve

is in the omission of less important information

and in the extreme simplification.

aşırı derecede sadeleştirmeye dayanmaktadır.

Böylece, doğrusallaştırılmış caddeler, 90 ve 45 dereceli köşeler,

So, straightened streets, corners of 90 and 45 degrees,

ama aynı zamanda aşırı derecede coğrafik çarpıtma da bu haritada mevcuttur.

but also the extreme geographic distortion in that map.

Bu istasyonların gerçek konumlarına bakacak olursanız,

If you were to look at the actual locations of these stations,

you'd see they're very different.

onların çok farklı olduğunu görürdünüz. Evet?

But this is all for the clarity of the public Tube map.

Ama bunun hepsi genel metro haritasının anlaşılabilirliği için.

If you, say, wanted to get from Regent's Park station

Değil mi? Farz edelim ki, Regent's Park durağından Great Portland

to Great Portland Street,

Caddesi'ne gitmek istiyorsunuz, metro haritası size şunu söylerdi;

the Tube map would tell you:

metroya bin, Baker Caddesi'ne git, hattı değiştir ve diğer bir metroya bin.

take the Tube, go to Baker Street, change over, take another Tube.

Of course, what you don't know is that the two stations

Tabii ki, sizin bilmediğiniz şey şu ki,

bu iki istasyon birbirinden sadece yaklaşık yüz metrelik bir mesafede.

are only about a hundred meters apart.

Artık toplu taşıma konusuna geldik,

Now we've reached the subject of public transport,

and public transport here in Dublin

ve burada Dublin'deki toplu taşıma da

biraz hassas bir konu. (Gülüşmeler)

is a somewhat touchy subject.

(Laughter)

Dublin'deki toplu taşımacılığı bilmeyen herkes için,

For everybody who does not know the public transport here in Dublin,

essentially, we have this system of local buses that grew with the city.

esasen bizim şehirle birlikte büyüyen bu yerel otobüs

sistemimiz var. İlave edilen her kenar semt için,

For every outskirt that was added, there was another bus route added,

kenar semtten şehir merkezine kadar bütün yol boyunca

running from the outskirt all the way to the city center.

çalışan başka bir otobüs güzergahı eklenmiştir.

Ayrıca bu yerel otobüsler, şehir merkezine yaklaştıklarında,

And as these local buses approach the city center,

they all run side by side and converge in pretty much one main street.

hepsi yan yana hareket eder ve bir ana cadde üzerinde

büyük ölçüde birleşirler.

So when I stepped off the boat 12 years ago,

12 yıl önce vapurdan indiğim zaman,

I tried to make sense of that.

bunun anlamını kavramaya çalıştım.

Çünkü bir şehri yürüyerek keşfetmek sizi belli bir yere kadar götürür.

Because exploring a city on foot only gets you so far.

But when you explore a foreign and new public transport system,

Fakat yabancı ve yeni bir toplu taşıma sistemini keşfettiğiniz zaman,

hemen hemen aynı şekilde aklınızda

you will build a cognitive map in your mind in pretty much the same way.

zihinsel bir harita oluşturursunuz.

Typically, you choose yourself a rapid transport route,

Genellikle kendinize hızlı bir ulaşım güzergahı seçersiniz

and in your mind, this route is perceived as a straight line.

ve bu güzergah aklınızda düz bir hat olarak algılanır.

And like a pearl necklace,

Bütün yerler ve duraklar inci bir kolye gibi

all the stations and stops are nicely and neatly aligned along the line.

hoş ve düzenli bir şekilde hat boyunca sıralanmıştır

And only then you start to discover some local bus routes

ve ancak o zaman boşlukları dolduran ve solucan deliğine,

boyutlar arası giriş kapısının kestirme yoluna imkan tanıyan

that would fill in the gaps,

and that allow for those wormhole, inter-dimensional portal shortcuts.

bazı yerel otobüs güzergahlarını keşfetmeye başlarsınız.

So I tried to make sense, and when I arrived,

Bu yüzden anlam yüklemeye çalıştım ve (Dublin'e) vardığım zaman,

I was looking for some information leaflets

bu sistemi çözmeme ve anlamama yardım edecek

that would help me crack this system and understand it,

bazı bilgilendirme kitapçıkları aradım

and I found those brochures.

ve bu broşürleri buldum. (Gülüşmeler)

(Laughter)

They were not geographically distorted.

Coğrafik olarak çarpıtılmamışlardı.

Onların bir çok bilgi noksanlığı vardı fakat

They had a lot of omission of information,

but unfortunately, the wrong information.

ne yazık ki yanlış bilginin, diyelim ki şehir merkezinde.

Say, in the city center --

there were never actually any lines that showed the routes.

Aslında hiçbir zaman güzergahları gösteren hatlar olmadı.

(Laughter)

There are actually not even any stations with names.

Doğrusu herhangi bir durağın ismi bile yok.

(Laughter)

Now, the maps of Dublin transport have gotten better,

Dublin'in ulaşım haritası iyileşti

ve ben bu projeyi bitirdikten sonra daha da iyi oldu

and after I finished the project, they got a good bit better,

but still no station names, still no routes.

fakat hala durak isimleri, güzergahlar mevcut değil.

So, being naive, and being half-German, I decided,

Böylece, saf ve yarı Alman biri olarak şuna karar verdim:

"Aris, why don't you build your own map?"

"Aris, neden kendi haritanı kendin yapmıyorsun?"

So that's what I did.

Sonuçta bunu yaptım. Şehrin içinden geçen

I researched how each and every bus route moved through the city, nice and logical,

bütün otobüs güzergahlarını tek tek inceledim,

güzel ve mantıklı, her otobüs güzergahı ayrı bir çizgi

every bus route a separate line.

I plotted it into my own map of Dublin,

ve onları kendi Dublin haritama çizerek yerleştirdim

ve şehir merkezinde,

and in the city center ...

I got a nice spaghetti plate.

hoş bir spagetti tabağım oldu. (Gülüşmeler)

(Laughter)

Şimdi bu bir parça karışık, bu yüzden ben de tabii ki şuna karar verdim;

Now, this is a bit of a mess,

so I decided, of course,

"You're going to apply the rules of schematic design,"

şematik planın kurallarını uygulayacaksınız,

cleaning up the corridors,

geçitleri düzeltmek, bir sürü otobüsün bulunduğu

widening the streets where there were loads of buses

caddeleri genişletmek ve onları 90 derecelik,

and making the streets at straight, 90-degree corners, 45-degree corners

45 derecelik veya katları olan açılar halinde düzleştirmek ve

or fractions of that,

and filled it in with the bus routes.

otobüs güzergahlarıyla birlikte tamamlamak. Ben de sistemin bu

And I built this city center bus map of the system,

şehir merkezi otobüs haritasını beş yıl önce nasılsa o şekilde hazırladım.

how it was five years ago.

I'll zoom in again so that you get the full impact

Tekrar yakınlaştırayım ki, iskelenin ve Westmoreland

of the quays and Westmoreland Street.

Caddesi'nin tüm etkisini elde edebilin. (Gülüşmeler)

(Laughter)

Şimdi gururla - (Alkışlar) -

Now I can proudly say --

(Applause)

I can proudly say, as a public transport map,

gururla söyleyebilirim ki, bir toplu taşıma haritası olarak

this diagram is an utter failure.

bu diyagram tam bir başarısızlık - (Gülüşmeler) -

(Laughter)

Except, probably, in one aspect:

muhtemelen bir yönü dışında:

I now had a great visual representation

şimdi şehir merkezinin gerçekten ne kadar tıkalı ve

of just how clogged up and overrun the city center really was.

istilaya uğramış olduğuna dair görsel bir sunumum oldu.

Now, call me old-fashioned,

Bana eski kafalı diyebilirsiniz ama ben bir toplu taşıma

but I think a public transport route map should have lines,

güzergahı haritasının çizgilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum,

because that's what they are, yeah?

çünkü onların oldukları şey bu. Değil mi?

Onlar, şehir merkezi ya da şehir boyunca yönlerini oluşturan

They're little pieces of string that wrap their way

through the city center or through the city.

şeritlerin küçük parçalarıdırlar.

If you will, the Greek guy inside of me feels if I don't get a line,

Eğer isterseniz, içimdeki Yunan tarafım, eğer bir hat elde edemezsem,

bunun sanki Minatour'un labirentine, size yolunuzu bulmak

it's like entering the labyrinth of the Minotaur

without having Ariadne giving you the string to find your way.

için kılavuzluk edecek ipi veren Adriadne olmadan girmiş gibi olacağımı hissediyor.

So the outcome of my academic research,

Akademik araştırmalarımın,

loads of questionnaires, case studies and looking at a lot of maps,

bir sürü anket, örnek olay çalışmaları ve

bir çok harita incelemesinin sonucu, Dublin'deki toplu taşıma sisteminin

was that a lot of the problems and shortcomings

problemler ve noksanlıklarının, kolay anlaşılan bir toplu taşıma

of the public transport system here in Dublin

was the lack of a coherent public transport map --

haritasının eksikliğinden kaynaklandığı oldu --

a simplified, coherent public transport map --

Sadeleştirilmiş, kolay anlaşılabilen bir toplu taşıma haritası--

because I think this is the crucial step to understanding

çünkü ben bunun, bir toplu taşıma ağının fiziksel düzeyde

anlaşılabilmesi için çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum;

a public transport network on a physical level,

but it's also the crucial step to make a public transport network mappable

fakat bu aynı zamanda bir toplu taşıma ağının görsel

düzeyde eşleştirilebilir hale getirmek için de mühim bir adımdır.

on a visual level.

So I teamed up with a gentleman called James Leahy,

Böylelikle, DIT Sürdürülebilir Kalkınma Master programından

a civil engineer and a recent master's graduate

yeni mezun bir inşaat mühendisi olan James Leahy

of the Sustainable Development program at DIT,

adında bir beyefendiyle birlikte çalışmaya başladım ve

and together we drafted the simplified model network,

birlikte, daha da ileri gidip görselleştirebileceğim bu

which I could then go ahead and visualize.

sadeleştirilmiş model ağının taslağını hazırladık.

So here's what we did.

Ve yaptığımız şey burada.

We distributed these rapid-transport corridors throughout the city center,

Biz bu hızlı ulaşım koridorlarını şehir merkezinden

dağıtarak onları kenar mahallerin içlerine kadar uzattık.

and extended them into the outskirts.

Rapid, because we wanted them to be served by rapid-transport vehicles.

Hızlı çünkü biz onların hızlı ulaşım araçlarına

hizmet vermesini istedik.

They would get exclusive road use, where possible,

Mümkün olan yerlerde özel yol kullanımı elde edecekler ve

bu yüksek miktarda, yüksek kaliteli ulaşım olacak.

and it would be high-quantity, high-quality transport.

James wanted to use bus rapid transport for that,

James bunun için hafif raylı ulaşım yerine hızlı otobüs

rather than light rail.

ulaşımı istedi. Benim için, bu hızlı ulaşım koridorlarında

For me, it was important

kullanılacak otobüslerin sokakta ki diğer yerel otobüslerden

that the vehicles that would run on those rapid transport corridors

görünür bir şekilde fark edilebilir olmaları önemliydi.

would be visibly distinguishable from local buses on the street.

Now we could take out all the local buses

Şimdi bu hızlı ulaşım araçlarıyla yan yana işleyen

that ran alongside those rapid transport means.

yerel otobüsleri çıkarabiliriz.

Any gaps that appeared in the outskirts were filled again.

Kenar mahallelerde ortaya çıkan tüm boşluklar tekrar doldurulmuştur.

So, in other words, if there was a street in an outskirt

Başka bir deyişle, eğer bir kenar mahallede bir otobüsün

where there had been a bus, we put a bus back in,

geçtiği bir cadde varsa, oraya yeniden bir otobüs koyduk,

only now these buses wouldn't run all the way to the city center,

ancak şimdi bu otobüsler şehir merkezine kadar bütün yol üzerinde çalışmıyorlar,

but connect to the nearest rapid-transport mode,

fakat en yakın hızlı ulaşım araçlarına bağlıyorlar,

one of these thick lines over there.

şuradaki kalın çizgilerden birine.

Geri kalanı ise sadece birkaç aylık çalışma ve

So the rest was merely a couple of months of work,

and a couple of fights with my girlfriend,

evimiz sürekli haritalarla dolu olduğu için

of our place constantly being clogged up with maps,

kız arkadaşımla birkaç kavgaydı ve

and the outcome, one of the outcomes,

sonuçlardan biri ise Büyük Dublin Bölgesi'nin

was this map of the Greater Dublin area.

bu haritası oldu. Biraz yakınlaştıracağım.

I'll zoom in a little bit.

This map only shows the rapid transport connections, no local bus,

Bu harita sadece hızlı ulaşım bağlantılarını, yerel otobüsler

olmadan, daha çok Londra'da başarıyla uygulanan

very much in the "metro map" style that was so successful in London,

metro haritası tarzında gösteriyor, ayrıca birçok diğer

and that since has been exported to so many other major cities,

büyük şehirlere ihraç edildiği için bizim toplu taşıma

and therefore is the language that we should use

haritalarında kullanmak zorunda olduğumuz

dil de bu yüzden budur.

for public transport maps.

Önemli bir başka nokta ise, bunun gibi basitleştirilmiş bir ağ ile

What's also important is, with a simplified network like this,

it now would become possible for me to tackle the ultimate challenge

benim için son zorlu işle başa çıkmak

mümkün hale geldi,

sadece hızlı ulaşım bağlantılarını göstermenin yanı sıra,

and make a public transport map for the city center,

one where I wouldn't just show rapid transport connections,

aynı zamanda yerel otobüs güzergahlarını, sokakları ve benzerlikleri de

but also all the local bus routes, streets and the likes,

gösteren şehir merkezi için bir toplu taşım haritası yapmak.

and this is what a map like this could look like.

Ve bu da böyle bir haritanın benzediği şey.

I'll zoom in a little bit.

Biraz daha yakınlaştırıyorum.

Bu haritaya her bir ulaşım şeklini ekledim,

In this map, I'm including each transport mode,

so rapid transport, bus, DART, tram and the likes.

hızlı ulaşım, otobüs, DART, tramvay ve benzerleri.

Each individual route is represented by a separate line.

Her bir ferdi güzergah ayrı bir çizgi ile gösterilmektedir.

Harita her bir durağı ve her bir

The map shows each and every station,

each and every station name,

durağın ismini göstermektedir ve

ayrıca ara sokakları da gösteriyorum,

and I'm also displaying side streets.

In fact, most of the side streets even with their name,

aslında çoğu ara sokağın adları bile var

and for good measure, also a couple of landmarks,

ve iyi ölçüm için, ek olarak birkaç da simge,

bunlardan bazıları küçük sembollerle belirtilirken,

some of them signified by little symbols,

others by these isometric three-dimensional

diğerleri ise bu eş ölçekli üç boyutlu kuş bakışı

bird's-eye-view drawings.

görünümlü çizimle gösterilmektedir.

The map is relatively small in overall size,

Bu harita toplam büyüklük olarak nispeten küçük ve

so something that you could still hold as a fold-out map

bu yüzden yine de katlanır harita olarak tutabileceğiniz ya da

or display in a reasonably-sized display box on a bus shelter.

bir otobüs durağında makul ölçüdeki bir reklam alanında gösterebileceğiniz bir şey.

I think it tries to be the best balance

Bence fiili anlatım ve sadeleştirme arasındaki

between actual representation and simplification --

en iyi dengeyi bulmaya çalışıyor,

beynimizdeki yol bulmanın dili.

the language of way-finding in our brain.

So, straightened lines, cleaned-up corners,

Düzleştirilmiş çizgiler, düzeltilmiş köşeler ve

and of course, that very, very important geographic distortion

elbette çok çok önemli, toplu taşıma haritasını

olası hale getiren coğrafi çarpıtma.

that makes public transport maps possible.

Mesela, şehrin içinden geçen iki ana koridora

If you, for example, have a look at the two main corridors

bakarsanız eğer,

that run through the city -- the yellow and orange one over here --

sarı ve burada turuncu olan, onlar, kesin ve

this is how they look in an actual, accurate street map,

yanlışsız bir cadde haritasında böyle gözükmektedirler

and this is how they would look in my distorted,

ve bu da benim şeklini verdiğim , sadeleştirilmiş toplu

simplified public transport map.

ulaşım haritasında nasıl gözüktükleridir.

So for a successful public transport map,

Böylece, başarılı bir toplu taşım haritası için,

we should not stick to accurate representation,

kesin gösterime bağlı kalmamalıyız ama

onları beynimizin çalıştığı şekilde tasarlamalıyız.

but design them in the way our brains work.

The reactions I got were tremendous, it was really good to see.

Aldığım tepkiler muazzamdı. Gerçekten görülmeye değerdi.

Ve elbette, kendi açımdan, Almanya'daki ve Yunanistan'daki akrabalarımın

And of course, for my own self, I was very happy to see

that my folks in Germany and Greece finally have an idea

sonunda ne iş yaptığım hakkında bir fikirleri olduklarını

gördüğüm için çok memnun oldum. (Gülüşmeler) Teşekkür ederim. (Alkışlar)

what I do for a living.

(Laughter)

Thank you.

(Applause)