Carina Morillo: To understand autism, don't look away (with English subtitles) | TED

61,989 views ・ 2017-07-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hatice Çulha Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:13
"Look at me!"
0
13098
1379
"Gözlerime bak!"
00:16
That phrase turned me into an eye-contact coach.
1
16496
4625
Bu cümle beni bir göz teması koçuna dönüştürdü.
00:22
I'm the mother of Ivan; he's 15 years old.
2
22615
2944
Ben, 15 yaşındaki Ivan'ın annesiyim.
00:26
Ivan has autism,
3
26339
1944
Ivan'ın otizmi var, konuşmuyor ve
00:28
he doesn't speak,
4
28307
1545
00:29
and he communicates through an iPad,
5
29876
1990
bütün kelime evreninin imgelerde yer aldığı
00:31
where his whole universe of words exists in images.
6
31890
3872
bir iPad aracılığıyla iletişim kuruyor.
00:37
He was diagnosed when he was two and a half.
7
37767
4542
O iki buçuk yaşındayken teşhis konuldu.
00:43
I still remember that day painfully.
8
43527
4013
Hâlâ o günü hüzünle hatırlarım.
00:49
My husband and I felt really lost;
9
49299
2733
Kocamla ben kendimizi kaybettik,
00:53
we didn't know where to begin.
10
53309
2178
nereden başlayacağımızı bilmiyorduk.
00:56
There was no internet,
11
56760
2425
İnternet yoktu,
00:59
you couldn't Google information,
12
59209
2430
Google'dan bilgi alamıyordunuz,
01:02
so we made those first steps
13
62525
1977
bu yüzden de ilk adımlarımızı
01:05
out of sheer intuition.
14
65439
2126
saf sezgilerimize dayanarak attık.
01:09
Ivan would not maintain eye contact,
15
69669
2090
Ivan göz temasını sürdüremiyor,
01:12
he had lost the words that he did know,
16
72831
2249
bildiği sözcükleri unutuyordu ve
01:16
and he didn't respond to his name or to anything we asked him,
17
76104
3977
adını ve ona sorduğumuz her şeyi
gürültü olarak algılıyormuşcasına
01:20
as if words were noise.
18
80889
2287
yanıt vermiyordu.
01:25
The only way I could know
19
85287
3908
Ona neler olduğunu,
onun ne hissettiğini anlamamın tek yolu
01:29
what was going on with him,
20
89837
1618
01:32
what he felt,
21
92123
1499
01:34
was looking him in the eye.
22
94157
1859
gözlerine bakmamdı.
01:37
But that bridge was broken.
23
97629
2153
Ama bu yol da çıkmaza girmişti.
01:42
How could I teach him about life?
24
102441
2431
Ona hayatı nasıl öğretecektim?
01:47
When I did things he liked, he would look at me,
25
107339
3908
Sevdiği şeyleri yaptığımda
bana bakardı
01:51
and we were connected.
26
111271
1534
ve iletişim kurardık.
01:53
So I dedicated myself to working with him on those things,
27
113705
3568
Göz teması kurduğumuz anlar daha fazla olsun diye
01:57
so we would have more and more eye-contact moments.
28
117297
4329
kendimi bu tür şeyler üzerinde yoğunlaşmaya adadım.
02:03
We would spend hours and hours playing tag with his older sister, Alexia,
29
123110
6521
Vaktimizi ablası Alexia ile saatlerce yakalamaca oynayarak
geçiriyorduk ve "Seni yakaladım!" dediğimizde,
02:10
and when we said: "I caught you!"
30
130322
2617
bizi görmek için etrafa bakıyordu
02:14
he would look around for us,
31
134006
1694
02:16
and at that moment, I could feel he was alive.
32
136790
4739
ve tam o an, bir şeylerin bilincinde olduğunu hissedebiliyordum.
02:24
We also hold a record for hours spent in a swimming pool.
33
144908
4927
Ayrıca, yüzme havuzunda geçirdiği saatleri not ediyoruz.
02:31
Ivan always had a passion for water.
34
151002
3356
Ivan her zaman suyu çok sevmiştir.
02:35
I remember when he was two and a half,
35
155654
2857
İki buçuk yaşında olduğu
02:39
on a rainy winter day,
36
159581
3300
yağmurlu bir kış gününde
02:42
I was taking him to an indoor pool,
37
162905
2476
onu kapalı havuzdan aldığımı hatırlıyorum,
02:45
because even on rainy days we'd go swimming.
38
165405
2650
çünkü yağmurlu günlerde bile yüzmeye gidiyorduk.
02:49
We were on the highway, and I took the wrong exit.
39
169643
3688
Otoyoldaydık ve yanlış çıkışa girmiştim.
Gözyaşlarına boğuldu ve
02:54
He burst into tears and cried inconsolably, nonstop,
40
174115
3942
ben geri dönüş yapana kadar
teselli olmaz biçimde aralıksız ağlamaya başladı.
02:58
until I turned back.
41
178081
1520
03:00
Only then did he calm down.
42
180356
1622
Ancak o zaman sakinleşmişti.
03:03
How was it possible that a two and a half year old
43
183348
3696
Kendi ismine tepki veremeyen
iki buçuk yaşındaki bir çocuğun,
03:07
didn't respond to his own name,
44
187068
1807
benim hiçbir şey göremediğim yağmurun ve sisin ortasında
03:09
yet in the middle of the rain and fog, where I couldn't see anything,
45
189671
4124
03:13
he knew the exact route?
46
193819
4306
doğru yolu bilmesi nasıl mümkün olabiliyordu?
03:20
That's when I realized that Ivan had an exceptional visual memory,
47
200886
3440
İşte o zaman Ivan'ın benzersiz bir görsel zekaya sahip olduğunu
03:25
and that that would be my way in.
48
205362
3400
fark ettim ve bu benim takip edeceğim yol olacaktı.
03:29
So I started taking pictures of everything,
49
209647
2370
Bu yüzden her şeyin resmini çektim,
03:32
and teaching him what life was like,
50
212688
2146
çektiğim resimleri ona tek tek göstererek
03:34
showing it to him, picture by picture.
51
214858
3590
hayatın nasıl bir şey olduğunu öğretmeye başladım.
03:39
Even now, it's the way Ivan communicates
52
219578
4698
Şu an bile, Ivan'ın ne istediğine
03:44
what he wants,
53
224300
1362
neye ihtiyacı olduğuna ve hatta ne hissettiğine dair
03:46
what he needs
54
226131
1279
03:48
and also what he feels.
55
228212
2390
iletişim kurma şekli böyle.
03:53
But it wasn't just Ivan's eye contact that mattered.
56
233843
3199
Ama önemli olan Ivan'la göz teması kurmak değildi.
03:58
Everyone else's did, too.
57
238752
1964
Bunu başkaları da yapıyordu.
04:02
How could I make people see not only his autism,
58
242555
3990
İnsanların Ivan'ı otizmli olarak değil de tıpkı her birimiz gibi
04:06
but see him the person
59
246569
1396
04:09
and everything he can give;
60
249132
1669
her şeyini paylaşabilen ve her şeyi yapabilen,
04:12
everything he can do;
61
252136
1746
sevdiği ve sevmediği şeyler olan
04:15
the things he likes and doesn't like,
62
255207
2638
bir birey olduğunu anlamalarını nasıl sağlayabilirdim?
04:17
just like any one of us?
63
257869
1840
04:21
But for that, I also had to give of myself.
64
261131
3070
Ama bunun için, kendimden ödün vermek zorundaydım.
04:25
I had to have the strength to let him go,
65
265614
2047
Bir yerlere gitmesine izin verecek güce sahip olmalıydım,
04:28
which was extremely difficult.
66
268716
2059
zira bu oldukça zordu.
04:33
Ivan was 11 years old,
67
273117
1470
Ivan 11 yaşındaydı,
04:35
and he went for treatment in a neighborhood near our house.
68
275575
3690
evimizin yakınlarında bir komşuya tedavi için gidiyordu.
04:40
One afternoon, while I was waiting for him,
69
280613
3431
Bir öğleden sonra onu beklerken,
04:44
I went into a greengrocer,
70
284683
1336
her şeyden biraz bulabileceğiniz
04:46
a typical neighborhood store with a little bit of everything.
71
286043
3269
tipik bir mahalle manavına gittim.
04:50
While doing the shopping,
72
290248
1552
Alışverişimi yaparken,
04:51
I started talking to Jose, the owner.
73
291824
3210
manavın sahibi Jose ile konuşmaya başladım.
04:56
I told him about Ivan,
74
296762
1383
Ona Ivan'ın otizmli olmasından ve
04:58
that he had autism,
75
298877
1356
05:01
and that I wanted him to learn to walk down the street by himself,
76
301257
4268
kimse onun elini tutmadan tek başına sokakta yürümeyi
05:05
without anyone holding his hand.
77
305549
2100
öğrenmesini istediğimden bahsettim.
05:08
So I decided to ask Jose if Thursdays around 2pm,
78
308695
3666
Bu yüzden Jose'den, Ivan'ın
perşembe günleri saat 14:00 gibi gelip raflardaki su şişelerini düzenlemede
05:13
Ivan could come and help him arrange the water bottles on the shelves,
79
313329
3749
ona yardım etmesini rica etmeye karar verdim.
Çünkü o bir şeyleri düzenlemeye bayılıyordu.
05:17
because he loved to organize things.
80
317102
2315
05:19
And as a reward, he could buy some chocolate cookies,
81
319441
3766
Ödül olarak da, o çok sevdiği
05:23
which were his favorite.
82
323231
1746
çikolatalı kurabiyelerden alabilecekti.
05:27
He said "yes" right away.
83
327663
1500
O da hemen "olur" dedi.
05:30
So that's how it went for a year:
84
330635
3242
Yani bir yıl boyunca bu şekildeydi:
05:33
Ivan would go to Jose's greengrocer,
85
333901
2290
Ivan, Jose'nin manavına gidip
05:37
help him arrange the shelves of water bottles
86
337132
3444
ve raflardaki su şişelerini
05:40
with the labels perfectly lined up on the same side,
87
340600
5263
üzerindeki etiketler aynı tarafa bakacak şekilde dizer,
05:45
and he would leave happy with his chocolate cookies.
88
345887
3607
sonunda da çikolatalı kurabiyeleriyle
oradan mutlu bir şekilde ayrılırdı.
05:55
Jose is not an expert in autism.
89
355874
2420
Jose, otizm konusunda uzman biri değil.
06:01
There is no need to be an expert
90
361111
2811
Ne uzman olmaya
06:05
nor do anything heroic to include someone.
91
365032
3788
ne de birini dahil etmek için kahramanca bir şey yapmaya gerek yok.
06:11
We just need to be there --
92
371904
1996
Sadece orada olmalıyız.
06:14
(Applause)
93
374335
1572
(Alkış)
06:22
(Applause ends)
94
382762
1572
06:25
Really, no heroic deed --
95
385557
1517
Gerçekten kahramanlığa gerek yok,
06:28
we simply need to be close.
96
388797
2292
sadece bir arada olsak yeter.
06:33
And if we are afraid of something
97
393768
1676
Ve korktuğumuz ya da
06:36
or we don't understand something,
98
396331
2184
anlamadığımız bir şey olduğunda, sormalıyız.
06:38
we need to ask.
99
398539
1249
06:41
Let's be curious
100
401002
1680
Her zaman umursamaz değil,
06:44
but never indifferent.
101
404182
3160
meraklı olalım.
06:50
Let's have the courage to look each other in the eye,
102
410037
3550
Hadi birbirimizin gözlerine bakma cesareti gösterelim,
06:56
because by looking,
103
416206
2102
çünkü bunu yaparak
06:58
we can open a whole world to someone else.
104
418332
3073
bir başkasına dünyaları verebiliriz.
07:02
(Applause)
105
422962
2398
(Alkış)
07:05
(Cheers)
106
425384
2324
(Tezahürat)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7