Latif Nasser: The amazing story of the man who gave us modern pain relief

100,724 views ・ 2015-07-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Melike Karasu Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
A few years ago,
0
12825
1898
Birkaç yıl önce,
00:14
my mom developed rheumatoid arthritis.
1
14747
3546
annemde eklem iltihaplanması ortaya çıktı.
00:18
Her wrists, knees and toes swelled up, causing crippling, chronic pain.
2
18989
6099
Bilek, diz ve ayak parmakları şişerek felç edici, kronik bir acıya sebep oldu.
00:26
She had to file for disability.
3
26391
1690
Engellilik başvurusunda bulundu.
00:28
She stopped attending our local mosque.
4
28734
2000
Yakınımızdaki camiye gitmeyi bıraktı.
00:31
Some mornings it was too painful for her to brush her teeth.
5
31516
3397
Bazı sabahlar, diş fırçalamak bile çok acı vericiydi.
00:36
I wanted to help.
6
36339
1177
Yardım etmek istedim.
00:38
But I didn't know how.
7
38500
1766
Fakat nasıl yapacağımı bilmiyordum.
00:40
I'm not a doctor.
8
40716
1225
Ben doktor değilim.
00:43
So, what I am is a historian of medicine.
9
43005
4006
Bir tıp tarihçisiyim.
00:47
So I started to research the history of chronic pain.
10
47930
3462
Kronik acı tarihini araştırmaya başladım.
00:51
Turns out, UCLA has an entire history of pain collection
11
51957
4021
Meğer UCLA arşivinde acının tarihiyle ilgili
koca bir koleksiyon varmış.
00:56
in their archives.
12
56002
1164
00:58
And I found a story -- a fantastic story --
13
58593
3452
Bir hikaye buldum, harika bir hikaye.
01:02
of a man who saved -- rescued -- millions of people from pain;
14
62069
5796
Milyonlarca insanı acıdan kurtaran bir adam;
01:07
people like my mom.
15
67889
1388
annem gibi insanları.
01:10
Yet, I had never heard of him.
16
70772
1460
Onu hiç duymamıştım.
01:12
There were no biographies of him, no Hollywood movies.
17
72256
3632
Biyografisi, Hollywood filmi falan yoktu.
01:16
His name was John J. Bonica.
18
76483
3789
Adı John J. Bonica'ydı.
01:21
But when our story begins,
19
81070
1548
Ama hikayemiz başladığında,
01:22
he was better known as Johnny "Bull" Walker.
20
82642
4113
Johnny "Bull" Walker olarak biliniyordu.
01:28
It was a summer day in 1941.
21
88611
2340
1941'de bir yaz günüydü.
01:31
The circus had just arrived in the tiny town of Brookfield, New York.
22
91857
5160
New York, Brookfield'in ufak kasabasına sirk yeni gelmişti.
01:37
Spectators flocked to see the wire-walkers, the tramp clowns --
23
97486
3921
Seyirciler, ip cambazlarını ve palyaçoları akın akın izlemeye gidiyorlardı.
01:41
if they were lucky, the human cannonball.
24
101431
2735
Şanslılarsa, insan güllesini izliyorlardı.
01:44
They also came to see the strongman, Johnny "Bull" Walker,
25
104190
3884
Ayrıca, güçlü adam Johnny "Bull" Walker'ı da izlemeye geliyorlardı,
01:48
a brawny bully who'd pin you for a dollar.
26
108098
3333
bir dolar karşılığında seni iğneleyen kaslı kabadayıyı.
01:52
You know, on that particular day, a voice rang out
27
112467
2941
O gün, sirk sistemi üzerinde
01:55
over the circus P.A. system.
28
115432
1985
bir ses çınladı.
01:57
They needed a doctor urgently, in the live animal tent.
29
117441
3837
Canlı hayvan çadırına bir doktor lazımdı.
02:01
Something had gone wrong with the lion tamer.
30
121302
2384
Aslan terbiyecisine bir şey olmuştu.
02:03
The climax of his act had gone wrong,
31
123710
3129
Yanlış bir hareketi sonucu,
02:06
and his head was stuck inside the lion's mouth.
32
126863
4196
adamın kafası aslanın ağzında kaldı.
02:11
He was running out of air;
33
131629
1659
Nefesi tükeniyordu.
02:13
the crowd watched in horror
34
133312
2167
O orada çabalarken kalabalık, korkuyla
02:15
as he struggled and then passed out.
35
135503
2904
izliyordu.Sonunda adam bayıldı.
02:18
When the lion finally did relax its jaws,
36
138788
3261
Aslan çenesini gevşetince, bakıcı adam
02:22
the lion tamer just slumped to the ground, motionless.
37
142073
4454
hareketsiz bir şekilde yere düştü.
02:27
When he came to a few minutes later,
38
147813
2369
Ayıldığında, tanıdık birinin
02:30
he saw a familiar figure hunched over him.
39
150206
2140
onun üstüne çömeldiğini gördü.
02:33
It was Bull Walker.
40
153169
2000
O kişi Bull Walker'dı.
02:35
The strongman had given the lion tamer mouth-to-mouth, and saved his life.
41
155816
5233
Güçlü adam, ağzıyla soluk verip
onun hayatını kurtardı.
02:42
Now, the strongman hadn't told anyone,
42
162864
1828
Bu güçlü adam kimseye anlatmamıştı,
02:44
but he was actually a third-year medical student.
43
164716
3459
ama aslında üçüncü sınıf tıp öğrencisiydi.
02:48
He toured with the circus during summers to pay tuition,
44
168788
3662
Harcını ödemek için yaz boyunca sirkteydi
02:52
but kept it a secret to protect his persona.
45
172474
2710
ama kimliğini korumak için
bunu bir sır olarak saklıyordu.
02:55
He was supposed to be a brute, a villain --
46
175787
3404
Onun bir canavar, kötü bir adam olması gerekiyordu
02:59
not a nerdy do-gooder.
47
179215
2222
iyi niyetli, çalışkan biri değil.
03:02
His medical colleagues didn't know his secret, either.
48
182535
2597
Tıbbi meslektaşları da onun sırrını bilmiyordu.
03:05
As he put it, "If you were an athlete, you were a dumb dodo."
49
185156
4079
Ona, "eğer bir atlet olsaydın aptal bir kuş olurdun." derlerdi.
03:09
So he didn't tell them about the circus,
50
189849
2471
Bu yüzden onlara sirkten hiç bahsetmedi,
03:12
or about how he wrestled professionally on evenings and weekends.
51
192344
5317
ya da akşamları ve haftasonları nasıl profesyonelce güreştiğini söylemedi.
03:18
He used a pseudonym like Bull Walker,
52
198353
2620
Bull Walker, sonraları da
03:20
or later, the Masked Marvel.
53
200997
1929
Maskeli Marvel gibi takma adlar kullandı.
03:23
He even kept it a secret that same year,
54
203627
3508
Dünya Hafif Ağır Siklet Şampiyonu olduğunda bile
03:27
when he was crowned the Light Heavyweight Champion
55
207159
3359
o yıl, bunu bir sır olarak tuttu.
03:30
of the world.
56
210542
1229
03:33
Over the years, John J. Bonica lived these parallel lives.
57
213313
4606
John J. Bonica, yıllarca bu paralel hayatları yaşadı.
03:38
He was a wrestler;
58
218515
1694
O bir güreşçiydi.
03:40
he was a doctor.
59
220233
1157
O bir doktordu.
03:41
He was a heel;
60
221788
1522
bir kalleşti.
03:43
he was a hero.
61
223334
1157
bir kahramandı.
03:45
He inflicted pain,
62
225038
1796
Acı verdi,
03:46
and he treated it.
63
226858
1158
ve onu iyileştirdi.
03:49
And he didn’t know it at the time, but over the next five decades,
64
229242
3502
O zamanlar bilmiyordu ama gelecek 50 yıl boyunca
03:52
he'd draw on these dueling identities
65
232768
2818
birbirleriyle çatışan kimliklerden yararlanarak
03:55
to forge a whole new way to think about pain.
66
235610
3313
acıyı düşünmek için yepyeni bir yol oluşturdu.
03:59
It'd change modern medicine so much so, that decades later,
67
239620
4130
Modern tıpta çok şeyi değiştirdi, öyle ki, onlarca yıl sonra
04:03
Time magazine would call him pain relief's founding father.
68
243774
4502
Time Dergisi ona, acıyı hafifletmenin kurucu babası dedi.
04:09
But that all happened later.
69
249351
1493
Ama bunlar hepsi sonradan oldu.
04:12
In 1942, Bonica graduated medical school and married Emma,
70
252179
5612
1942'de Bonica,
mezun oldu, ve maçların birinde
04:17
his sweetheart, whom he had met at one of his matches years before.
71
257815
3676
tanıştığı, sevgilisi Emma ile evlendi.
04:22
He still wrestled in secret -- he had to.
72
262505
2816
Hala gizlice güreşti, zorundaydı.
04:25
His internship at New York's St. Vincent's Hospital paid nothing.
73
265781
4647
Stajını yaptığı New York'taki St. Vincent Hastanesi para ödemiyordu.
04:31
With his championship belt, he wrestled in big-ticket venues,
74
271101
3752
Şampiyonluk kemeriyle pahalı mekanlarda güreşiyordu.
04:34
like Madison Square Garden,
75
274877
1937
Madison Meydanı'nda mesela,
04:36
against big-time opponents,
76
276838
1676
güçlü rakiplere karşı dövüşüyordu
04:38
like Everett "The Blonde Bear" Marshall,
77
278538
2849
Everett "The Blonde Bear" Marshal gibi
04:41
or three-time world champion, Angelo Savoldi.
78
281411
3642
ya da üç kez dünya şampiyonu olan Angelo Savoidi gibi.
04:46
The matches took a toll on his body;
79
286192
2777
Maçlar vücudunda büyük etki yapıyordu;
04:48
he tore hip joints, fractured ribs.
80
288993
3278
yırtık kalça eklemi, çatlak kaburgalar.
04:52
One night, The Terrible Turk's big toe scratched a scar like Capone's
81
292295
4898
Bir gece, Korkunç Turk'ün ayak parmağı
04:57
down the side of his face.
82
297217
1302
yüzünün altını tırmaladı.
04:59
The next morning at work, he had to wear a surgical mask to hide it.
83
299302
4039
Ertesi gün işte, yarayı saklamak için ameliyat maskesi takmak zorunda kaldı.
05:04
Twice Bonica showed up to the O.R. with one eye so bruised,
84
304450
4614
Bonica, yaralı bir gözle iki kere ameliyata girdi,
05:09
he couldn't see out of it.
85
309088
1246
fakat göremiyordu.
05:11
But worst of all were his mangled cauliflower ears.
86
311138
4503
Fakat en kötüsü ezilmiş karnabahar kulaklarıydı.
05:16
He said they felt like two baseballs on the sides of his head.
87
316094
3408
Başının iki yanında beyzbol topu varmış gibi hissettiğini söylüyordu.
05:21
Pain just kept accumulating in his life.
88
321153
3262
Hayatında, acı sadece çoğaldı.
05:25
Next, he watched his wife go into labor at his hospital.
89
325177
3556
Sonra, hastanede eşinin doğum yapışını izledi.
05:29
She heaved and pushed, clearly in anguish.
90
329509
3124
Kadın ıkınıyordu, açıkça bir ızdırap içindeydi.
05:33
Her obstetrician called out to the intern on duty
91
333657
2444
Ebe, stajyeri çağırıp, acısını azaltmak
05:36
to give her a few drops of ether to ease her pain.
92
336125
2508
için ona birkaç damla eter verdirtti.
05:39
But the intern was a young guy, just three weeks on the job --
93
339519
3361
Ama stajyer genç biriydi, daha 3 haftalık,
05:42
he was jittery, and in applying the ether,
94
342904
2936
gergindi ve eteri uygularken
05:45
irritated Emma's throat.
95
345864
1828
Emma'nın boğazını tahriş etti.
05:48
She vomited and choked, and started to turn blue.
96
348145
3948
Kusup tıkandı, morarmaya başladı.
05:52
Bonica, who was watching all this, pushed the intern out of the way,
97
352895
5340
Bunları gören Bonica, stajyeri itip,
05:58
cleared her airway,
98
358259
1581
kadının hava yolunu açtı,
05:59
and saved his wife and his unborn daughter.
99
359864
2818
karısıyla, doğmamış kızının hayatını kurtardı.
06:04
At that moment, he decided to devote his life to anesthesiology.
100
364172
4845
O an, hayatını anesteziye adamaya karar verdi.
06:09
Later, he'd even go on to help develop the epidural, for delivering mothers.
101
369414
5412
Sonra, epidural doğumu geliştirmeye
06:14
But before he could focus on obstetrics,
102
374850
2135
yardım etti, fakat doğuma odaklanmadan,
06:17
Bonica had to report for basic training.
103
377009
2756
temel stajını raporlamalıydı.
06:22
Right around D-Day,
104
382373
1594
Doktorlar Günü zamanlarında
06:23
Bonica showed up to Madigan Army Medical Center,
105
383991
3222
Bonica,
Tacoma yanındaki Madigan Sağlık Merkezinde
06:27
near Tacoma.
106
387237
1150
kendini gösterdi.
06:28
At 7,700 beds, it was one of the largest army hospitals in America.
107
388783
4693
7.700 yatakla Amerika'nın en büyük askeri
hastanelerinden biriydi.
06:34
Bonica was in charge of all pain control there.
108
394242
2694
Bonica, acı kontrolünün başındaydı.
06:37
He was only 27.
109
397618
2000
Daha 27 yaşındaydı.
06:40
Treating so many patients, Bonica started noticing cases
110
400470
3294
Bonica, birçok hastayı tedavi ettikten sonra,
öğrendiği her şeyle çelişen vakalar farketti.
06:43
that contradicted everything he had learned.
111
403788
2495
06:46
Pain was supposed to be a kind of alarm bell -- in a good way --
112
406976
4846
Acı bir çeşit alarmdı -- iyi anlamda--
06:51
a body's way of signaling an injury, like a broken arm.
113
411846
3600
yani vücudun yaralanma sonucu sinyal vermesi, kırılmış bir kol gibi.
06:56
But in some cases,
114
416538
1612
Ama bazı vakalarda,
06:58
like after a patient had a leg amputated,
115
418174
3475
hasta bacağını kestirdikten sonra mesela,
07:01
that patient might still complain of pain in that nonexistent leg.
116
421673
4021
olmayan bacağın acısından şikayet ediyordu.
07:06
But if the injury had been treated, why would the alarm bell keep ringing?
117
426231
3992
Eğer hasar tedavi edildiyse,
neden hala alarm çalmaya devam ediyordu?
07:10
There were other cases in which there was no evidence of an injury whatsoever,
118
430861
4129
Bazen hiç bir hasar olmamasına rağmen,
07:15
and yet, still the patient hurt.
119
435014
2482
hala canı yanan hastalar da oluyordu.
07:18
Bonica tracked down all the specialists at his hospital -- surgeons,
120
438678
3968
Bonica, hastaneki tüm uzmanları izledi;
07:22
neurologists, psychiatrists, others.
121
442670
2338
cerrahlar, nörolojistler, psikiyatristler, diğerleri.
07:25
And he tried to get their opinions on his patients.
122
445782
3076
Ve kendi hastaları hakkında
onların fikirlerini almaya çalıştı.
07:29
It took too long, so he started organizing group meetings over lunch.
123
449643
4974
Ama bu zaman aldığı için,
öğle yemeği sonrası
grup toplantıları düzenledi.
07:35
It would be like a tag team of specialists going up against the patient's pain.
124
455123
4466
Hastanın acısına karşı koyan uzman takımı gibiydiler.
07:39
No one had ever focused on pain this way before.
125
459613
3940
Daha önce, hiç kimse acıya bu şekilde odaklanmamıştı.
07:44
After that, he hit the books.
126
464928
2000
Sonrasında, çok çalıştı.
07:47
He read every medical textbook he could get his hands on,
127
467845
2863
Eline geçen tüm tıp kitaplarını,
"acı" kelimesi geçen her şeyi
07:50
carefully noting every mention of the word "pain."
128
470732
2551
dikkatlice not ederek okudu.
07:54
Out of the 14,000 pages he read,
129
474282
3881
Okuduğu 14.000 sayfadan
07:58
the word "pain" was on 17 and a half of them.
130
478187
4176
on yedi buçuğunda "acı" kelimesi vardı.
08:02
Seventeen and a half.
131
482908
2002
ON YEDİ BUÇUK.
08:04
For the most basic, most common, most frustrating part of being a patient.
132
484934
5272
Hasta olmanın en temel, en yaygın,
en sinir bozucu yanı için.
08:10
Bonica was shocked -- I'm quoting him,
133
490875
2107
Bonica şaşırmıştı. Dedi ki,
08:13
he said, "What the hell kind of conclusion can you come to there?
134
493006
4454
"Ne çeşit bir sonuçla oraya gelebilirsin?
08:17
The most important thing from the patient's perspective,
135
497484
3182
Hasta açısından en önemli şey olan
08:20
they don't talk about."
136
500690
1365
acı hakkında konuşmuyorlar."
08:23
So over the next eight years, Bonica would talk about it.
137
503295
3890
Gelecek 8 yılda, Bonica bunun hakkında
08:27
He'd write about it; he'd write those missing pages.
138
507209
2445
konuştu, eksik sayfaları yazdı.
08:30
He wrote what would later be known as the Bible of Pain.
139
510057
3714
Sonraları "Acı'nın Kutsal Kitabı" olarak
bilinen kitabı yazdı.
08:34
In it he proposed new strategies,
140
514575
3417
Kitabında yeni stratejiler,
08:38
new treatments using nerve-block injections.
141
518016
3574
sinir bloğu iğnesi kullanılan yeni tedaviler önerdi.
08:41
He proposed a new institution, the Pain Clinic,
142
521614
2743
Öğle yemeği toplantılarına dayanarak,
08:44
based on those lunchtime meetings.
143
524381
1998
Acı Kliniği diye yeni klinik teklif etti.
08:47
But the most important thing about his book
144
527248
2411
Ama kitabıyla ilgili en önemli şey,
08:49
was that it was kind of an emotional alarm bell for medicine.
145
529683
4082
tıpta, duygusal bir alarm çeşidi olmasıydı.
Doktorların, hastaların hayatlarındaki acıyı
08:54
A desperate plea to doctors to take pain seriously
146
534486
5981
ciddiye almaları için umutsuzca bir istek..
09:00
in patients' lives.
147
540491
1396
09:03
He recast the very purpose of medicine.
148
543321
3269
Tıbbın amacını yeniden belirledi.
09:07
The goal wasn't to make patients better;
149
547373
4185
Amaç, hastaları daha iyi etmek değil;
09:11
it was to make patients feel better.
150
551582
3352
hastaları daha iyi hissettirmekti.
09:16
He pushed his pain agenda for decades,
151
556955
2087
Onlarca yıl ağrısını, gündeminden uzak tuttu
09:19
before it finally took hold in the mid-'70s.
152
559066
3018
ve nihayetinde 70'lerin ortasında acısı ortaya çıktı.
09:22
Hundreds of pain clinics sprung up all over the world.
153
562831
3454
Dünyada yüzlerce acı kliniği türedi.
09:27
But as they did -- a tragic twist.
154
567711
3230
Fakat türedikçe, trajik bir düğüm.
09:31
Bonica's years of wrestling caught up to him.
155
571754
3161
Bonica'nın güreş yılları onu yakaladı.
09:36
He had been out of the ring for over 20 years,
156
576597
2152
20 yılı aşkın süredir ringlerin dışında kaldı.
09:38
but those 1,500 professional bouts had left a mark on his body.
157
578773
4305
Ama 1500 müsabaka vücudunda iz bırakmıştı.
09:43
Still in his mid-50s, he suffered severe osteoarthritis.
158
583769
4069
50'li yaşların ortasına geldiğinde
hala osteoartrit hastasıydı.
09:48
Over the next 20 years he'd have 22 surgeries,
159
588360
4019
Sonraki 20 yıl, 4 omurga ameliyatı,
09:52
including four spine operations,
160
592403
2527
kalça protezi üstüne kalça protezi
09:54
and hip replacement after hip replacement.
161
594954
2567
olmak üzere 22 ameliyat geçirdi.
09:58
He could barely raise his arm, turn his neck.
162
598110
3257
Neredeyse kolunu kaldıramıyor
boynunu döndüremiyordu.
10:02
He needed aluminum crutches to walk.
163
602144
2653
Yürümek için aluminyum koltuk değneklerine ihtiyacı vardı.
10:05
His friends and former students became his doctors.
164
605879
4020
Arkadaşları ve
eski öğrencileri onun doktoru oldular.
10:09
One recalled that he probably had more nerve-block injections
165
609923
4202
Birine göre, dünyadaki en çok sinir bloğu
10:14
than anyone else on the planet.
166
614149
2578
iğnesi alan kişiydi.
10:18
Already a workaholic, he worked even more --
167
618043
3438
Zaten işkolikti, günde 15-18 saaten fazla çalıştı.
10:21
15- to 18-hour days.
168
621505
1946
10:23
Healing others became more than just his job,
169
623922
2509
İyileştirmek, onun için işten fazlasıydı.
10:26
it was his own most effective form of relief.
170
626455
2722
Bu onun rahatlama yoluydu.
10:30
"If I wasn't as busy as I am," he told a reporter at the time,
171
630510
3811
O zamanlar bir muhabire şöyle dedi;
10:34
"I would be a completely disabled guy."
172
634345
3185
"Eğer bu kadar meşgul olmasaydım,
tamamen engelli biri olurdum."
10:39
On a business trip to Florida in the early 1980s,
173
639423
3539
1980'lerin başında, Florida'da
bir iş gezisinde, Bonica, eski bir öğrencisini
10:42
Bonica got a former student to drive him to the Hyde Park area in Tampa.
174
642986
5332
onu Tampa'daki Hyde Park alanına götürmesi için aldı.
10:49
They drove past palm trees and pulled up to an old mansion,
175
649338
4144
Palmiye ağaçlarının önünden geçip,
garajında büyük gümüş havan topu saklı
10:53
with giant silver howitzer cannons hidden in the garage.
176
653506
4610
bir köşkün önünde durdular.
10:58
The house belonged to the Zacchini family,
177
658895
2939
Ev, Zacchini ailesine aitti--
11:01
who were something like American circus royalty.
178
661858
2972
Amerika'nın sirk kraliyeti denebilir.
11:06
Decades earlier, Bonica had watched them,
179
666229
2573
Yıllar önce, Bonica onları izlemişti,
11:08
clad in silver jumpsuits and goggles,
180
668826
2887
gümüş bir tulumda, büyük gözlüklerle,
11:11
doing the act they pioneered -- the Human Cannonball.
181
671737
3768
öncüsü oldukları numarayı yaparak
- İnsan Güllesi.
11:16
But now they were like him: retired.
182
676772
3075
Fakat şimdi
onlar da şu an onun gibiydi: emekli.
11:21
That generation is all dead now, including Bonica,
183
681267
3571
Şu an bu jenerasyonun hepsi ölü, Bonica da dahil.
11:24
so there's no way to know exactly what they said that day.
184
684862
2943
Bu yüzden o gün birbirlerine tam olarak
ne dediklerini bilmenin bir yolu yok.
11:28
But still, I love imagining it.
185
688475
2000
Ama yine de hayal etmeyi seviyorum.
11:31
The strongman and the human cannonballs reunited,
186
691233
3253
Güçlü adamlar ve insan gülleleri
tekrar bir araya gelmiş, birbirlerine
11:34
showing off old scars, and new ones.
187
694510
2453
eski, yeni yaralarını gösteriyorlar.
11:37
Maybe Bonica gave them medical advice.
188
697802
2256
Belki Bonica onlara tıbbi tavsiyeler verdi.
11:40
Maybe he told them what he later said in an oral history,
189
700082
5326
Belki onlara, sirkteki hayatının ve güreşmenin
11:45
which is that his time in the circus and wrestling deeply molded his life.
190
705432
5906
hayatını nasıl da şekillendirdiğini anlattı.
11:53
Bonica saw pain close up.
191
713286
2684
Bonica, acıyı yakından gördü.
11:57
He felt it. He lived it.
192
717236
2000
Onu hissetti.
Onu yaşadı.
12:00
And it made it impossible for him to ignore in others.
193
720453
4017
Ve bu,
acıyı inkar etmesini imkansızlaştırdı.
12:05
Out of that empathy, he spun a whole new field,
194
725449
3114
Bu sempatiyle, yepyeni bir alan tasarladı,
12:08
played a major role in getting medicine to acknowledge pain
195
728587
3112
tıbbın acıyı bilmesinde
12:11
in and of itself.
196
731723
1252
önemli bir rol oynadı.
12:14
In that same oral history,
197
734627
1912
Aynı sözlü tarihte,
Bonica, acının en karmaşık insan deneyimi olduğunu iddia etti.
12:16
Bonica claimed that pain
198
736563
2509
12:19
is the most complex human experience.
199
739096
4257
12:24
That it involves your past life, your current life,
200
744215
3814
Bu,
geçmiş yaşantını da,
bugünü de
12:28
your interactions, your family.
201
748053
2190
ilişkilerini de, aileni de içine alır.
12:31
That was definitely true for Bonica.
202
751256
2555
Bonica için tamamen doğduydu.
12:34
But it was also true for my mom.
203
754593
2671
Fakat bu, benim annem için de doğruydu.
12:40
It's easy for doctors to see my mom
204
760043
3299
Doktorlar için annemi,
profesyonel bir hasta olarak görmek kolaydı.
12:43
as a kind of professional patient,
205
763366
3262
12:46
a woman who just spends her days in waiting rooms.
206
766652
3818
Günlerini bekleme odalarında harcayan bir kadın.
12:51
Sometimes I get stuck seeing her that same way.
207
771714
2891
Bazen annemi aynı şekilde görmeye
takılıp kalıyorum.
12:57
But as I saw Bonica's pain --
208
777076
1967
Fakat, Bonica'nın dopdolu yaşanmış hayatına
12:59
a testament to his fully lived life --
209
779067
4532
vasiyet olan acısını gördükçe,
13:03
I started to remember all the things that my mom's pain holds.
210
783623
4507
annemin acısının dayandıklarını
hatırlamaya başlıyorum.
13:10
Before they got swollen and arthritic,
211
790370
3768
Şişip iltihaplanmadan önce,
13:14
my mom's fingers clacked away
212
794162
3315
çalıştığı hastanede insan kaynakları
13:17
in the hospital H.R. department where she worked.
213
797501
2898
bölümünde, annemin parmakları tıkırdardı.
13:21
They folded samosas for our entire mosque.
214
801150
4088
Tüm cami için, samsa (bir yemek çeşidi)
sarardı o parmaklar.
13:26
When I was a kid, they cut my hair,
215
806734
3701
Ben çocukken, onlar saçlarımı kestiler
13:30
wiped my nose,
216
810459
2452
burnumu sildiler,
13:32
tied my shoes.
217
812935
1650
ayakkabılarımı bağladılar.
13:41
Thank you.
218
821832
1325
Teşekkür ederim.
13:43
(Applause)
219
823181
6819
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7