Are athletes really getting faster, better, stronger? | David Epstein

6,960,862 views ・ 2014-04-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Onur ŞAHİN Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
The Olympic motto is "Citius, Altius, Fortius."
0
12950
3131
Olimpiyatın düsturu, "Citius, Altius, Fortius"tur.
00:16
Faster, Higher, Stronger.
1
16081
2769
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.
00:18
And athletes have fulfilled that motto rapidly.
2
18850
3940
Atletler bu düsturu süratle yerine getirmiştir.
00:22
The winner of the 2012 Olympic marathon
3
22790
3156
2012 Olimpiyat maratonu birincisi
00:25
ran two hours and eight minutes.
4
25946
2316
iki saat sekiz dakikada ipi göğüsledi.
00:28
Had he been racing against the winner
5
28262
1620
Eğer 1904 Olimpiyat maratonu
00:29
of the 1904 Olympic marathon,
6
29882
2466
birincisine karşı yarışmış olsaydı,
00:32
he would have won by nearly an hour and a half.
7
32348
3333
yaklaşık doksan dakikalık farkla kazanmış olurdu.
00:35
Now we all have this feeling
8
35681
1772
İnsanoğlu olarak hepimiz bir şekilde daha
00:37
that we're somehow just getting better
9
37453
1590
iyiye doğru gittiğimizi hissediyoruz,
00:39
as a human race, inexorably progressing,
10
39043
2340
acımasızca gelişiyoruz;
00:41
but it's not like we've evolved into a new species
11
41383
2141
fakat bu bir yüzyıl içinde yeni bir türe evrildiğimiz
00:43
in a century.
12
43524
1466
anlamına gelmez.
00:44
So what's going on here?
13
44990
2608
Öyleyse, burada neler oluyor?
00:47
I want to take a look at what's really behind
14
47598
1361
Bu sportif başarı artışının
00:48
this march of athletic progress.
15
48959
2690
arkasında gerçekte ne olduğuna bakmak istiyorum.
00:51
In 1936, Jesse Owens
16
51649
2297
1936'da, Jesse Owens
00:53
held the world record in the 100 meters.
17
53946
2337
100 metre dünya rekorunu elinde tutuyordu.
00:56
Had Jesse Owens been racing last year
18
56283
2707
Jesse Owens geçen yıl 100 metre dünya
00:58
in the world championships of the 100 meters,
19
58990
2446
şampiyonasında yarışmış olsaydı,
01:01
when Jamaican sprinter Usain Bolt finished,
20
61436
2474
Jamaikalı koşucu Usain Bolt bitiş çizgisini geçtiğinde,
01:03
Owens would have still had 14 feet to go.
21
63910
3408
Owens 4,27 metre geride olacaktı.
01:07
That's a lot in sprinter land.
22
67318
1879
Koşucular için bu fark oldukça fazla.
01:09
To give you a sense of how much it is,
23
69197
1503
Bu farkı size hissettirmek için,
01:10
I want to share with you a demonstration
24
70700
1958
Ross Tucker adındaki bir spor bilim adamı tarafından
01:12
conceived by sports scientist Ross Tucker.
25
72658
3012
tasarlanmış bir demoyu sizinle paylaşmak istiyorum.
01:15
Now picture the stadium last year
26
75670
2165
Geçen yılki 100 metre dünya şampiyonasındaki
01:17
at the world championships of the 100 meters:
27
77835
2629
stadyumu hayal edin:
01:20
thousands of fans waiting with baited breath
28
80464
2099
Binlerce taraftar nefesini tutmuş,
01:22
to see Usain Bolt, the fastest man in history;
29
82563
3474
tarihteki en hızlı adamı, Usain Bolt'u görmek için bekliyor.
01:26
flashbulbs popping as the nine fastest men in the world
30
86037
2875
Flaşlar, dünyanın en hızlı dokuz adamının
01:28
coil themselves into their blocks.
31
88912
2563
çıkış takozunun önüne geçmesiyle patlıyor.
01:31
And I want you to pretend
32
91475
1131
Sizden Jesse Owens da bu yarışın
01:32
that Jesse Owens is in that race.
33
92606
2339
içindeymiş gibi hayal etmenizi istiyorum.
01:34
Now close your eyes for a second and picture the race.
34
94945
3245
Şimdi bir saniyeliğine gözlerinizi kapatın ve yarışı hayal edin.
01:38
Bang! The gun goes off.
35
98190
1692
Bang! Silah patladı.
01:39
An American sprinter jumps out to the front.
36
99882
2068
Amerikalı bir koşucu ön saflara sıçrıyor.
01:41
Usain Bolt starts to catch him.
37
101950
1950
Usain Bolt onu yakalamaya başladı.
01:43
Usain Bolt passes him, and as the runners come to the finish,
38
103900
1621
Usain Bolt onu geçiyor ve koşucular bitiş çizgisine
01:45
you'll hear a beep as each man crosses the line.
39
105521
2677
gelip her biri geçtiğinde bir bip sesi duyacaksınız.
01:48
(Beeps)
40
108198
1677
(Bip)
01:49
That's the entire finish of the race.
41
109875
3105
Yarışın sonuna geldik.
01:52
You can open your eyes now.
42
112980
1380
Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz.
01:54
That first beep was Usain Bolt.
43
114360
2610
İlk bip sesi Usain Bolt içindi.
01:56
That last beep was Jesse Owens.
44
116970
2314
Son bip sesi de Jesse Owens için.
01:59
Listen to it again.
45
119284
2177
Tekrar dinleyelim.
02:01
(Beeps)
46
121461
1718
(Bip)
02:03
When you think of it like that,
47
123179
1100
Bunu hesaba kattığınızda,
02:04
it's not that big a difference, is it?
48
124279
2271
arada pek de büyük fark yok, öyle değil mi?
02:06
And then consider that Usain Bolt started
49
126550
1857
O zaman, Usain Bolt'un kendisini çıkış
02:08
by propelling himself out of blocks
50
128407
2763
takozundan ileriye atıp, insan sınırları
02:11
down a specially fabricated carpet
51
131170
2339
dâhilinde olabildiğince hızlı gitmesi için
02:13
designed to allow him to travel
52
133509
1756
yapılmış özel fabrikasyon bir yol üzerinde
02:15
as fast as humanly possible.
53
135265
2116
yarışa başladığını düşünün.
02:17
Jesse Owens, on the other hand,
54
137381
1671
Öte yandan, Jesse Owens,
02:19
ran on cinders, the ash from burnt wood,
55
139052
3591
cüruf, yanmış odun külü üzerinde koştu.
02:22
and that soft surface stole far more energy
56
142643
2237
Bu yumuşak pist, koştukça bacaklarından
02:24
from his legs as he ran.
57
144880
1777
daha çok enerji çalıyordu.
02:26
Rather than blocks, Jesse Owens had a gardening trowel
58
146657
2963
Çıkış takozundan ziyade, Jesse Owens'ın yarışa başlayabilmek
02:29
that he had to use to dig holes in the cinders to start from.
59
149620
3827
için cürufun içinde küçük bahçe küreğiyle çukurlar kazması gerekiyordu.
02:33
Biomechanical analysis of the speed
60
153447
2104
Owens'ın eklem hızının biyomekanik
02:35
of Owens' joints shows that had been running
61
155551
2544
analizi, Bolt'la aynı pist üzerinde
02:38
on the same surface as Bolt,
62
158095
1514
yarışmış olsaydı, 4,27 metre
02:39
he wouldn't have been 14 feet behind,
63
159609
2511
geride kalmayacağını gösteriyor,
02:42
he would have been within one stride.
64
162120
2319
bir adımlık mesafede olacaktı.
02:44
Rather than the last beep,
65
164439
1742
Son bipten ziyade,
02:46
Owens would have been the second beep.
66
166181
2940
Owens, ikinci bipin sahibi olabilirdi.
02:49
Listen to it again.
67
169121
2051
Tekrar dinleyelim.
02:51
(Beeps)
68
171172
1738
(Bip)
02:52
That's the difference track surface technology has made,
69
172910
2383
Bu koşu pisti teknolojisinin yaratmış olduğu bir fark
02:55
and it's done it throughout the running world.
70
175293
2279
ve bunu bütün koşu dünyasında yarattı.
02:57
Consider a longer event.
71
177572
1731
Daha uzun bir müsabakayı düşünelim.
02:59
In 1954, Sir Roger Bannister
72
179303
2963
1954'te, Sör Roger Bannister,
03:02
became the first man to run under four minutes in the mile.
73
182266
3177
1,6 km'yi dört dakikanın altında koşan ilk adam olmuştu.
03:05
Nowadays, college kids do that every year.
74
185443
3050
Günümüzde, üniversite öğrencileri bunu her sene yapıyor.
03:08
On rare occasions, a high school kid does it.
75
188493
2553
Daha seyrek olarak, bir lise öğrencisi de bunu başarıyor.
03:11
As of the end of last year,
76
191046
1742
Geçen senenin sonu itibarı ile,
03:12
1,314 men
77
192788
2367
1.314 erkek 1,6 km'yi dört dakika altında
03:15
had run under four minutes in the mile,
78
195155
2215
koşmayı başardı;
03:17
but like Jesse Owens,
79
197370
1450
ama Jesse Owens gibi,
03:18
Sir Roger Bannister ran on soft cinders
80
198820
2742
Sör Roger Bannister de yumuşak cüruf üzerinde koşmuştu,
03:21
that stole far more energy from his legs
81
201562
1824
pist bugünün sentetik pistlerinden
03:23
than the synthetic tracks of today.
82
203386
2363
daha çok enerjiyi bacaklarından çalıyordu.
03:25
So I consulted biomechanics experts
83
205749
1500
Sentetik pistler yerine
03:27
to find out how much slower it is to run on cinders
84
207249
2564
cüruf üzerinde koşmanın ne kadar yavaşlattığını bulmak için
03:29
than synthetic tracks,
85
209813
1258
biyomekanik uzmanlarına danıştım.
03:31
and their consensus that it's one and a half percent slower.
86
211071
3400
Ortak kararları yüzde 1,5 daha yavaş olduğuydu.
03:34
So if you apply a one and a half percent slowdown conversion
87
214471
3287
Eğer sentetik pist üzerinde 1,6 km'yi dört dakika altında koşan
03:37
to every man who ran his sub-four mile
88
217758
2186
her adama yüzde 1,5 oranında bir yavaşlatma
03:39
on a synthetic track,
89
219944
1444
dönüşümü uygularsanız,
03:41
this is what happens.
90
221388
1696
olacak olan budur.
03:43
Only 530 are left.
91
223084
2329
Geriye sadece 530 tane kaldı.
03:45
If you look at it from that perspective,
92
225413
1397
Olaya bu açıdan baktığınızda,
03:46
fewer than ten new men per [year]
93
226810
2320
Sör Roger Bannister'dan beri, her yıl on kişiden
03:49
have joined the sub-four mile club
94
229130
1483
daha azı 1,6 km'yi dört dakika
03:50
since Sir Roger Bannister.
95
230613
2302
altında koşanlar kulübüne katılıyor.
03:52
Now, 530 is a lot more than one,
96
232915
3067
530 sayısı birden çok daha fazladır.
03:55
and that's partly because there are many more people
97
235982
1516
Bu kısmen böyle, çünkü bugün idman
03:57
training today and they're training more intelligently.
98
237498
2514
yapan çok kişi var ve daha akıllıca idman yapıyorlar.
04:00
Even college kids are professional in their training
99
240012
2228
Üniversite öğrencileri bile, fakültedeki jinekoloji
04:02
compared to Sir Roger Bannister,
100
242240
1526
derslerini kırıp bir seferde 45 dakika
04:03
who trained for 45 minutes at a time
101
243766
1459
idman yapan Sör Roger Bannister'dan
04:05
while he ditched gynecology lectures in med school.
102
245225
3090
daha profesyonel çalışıyorlar.
04:08
And that guy who won the 1904 Olympic marathon
103
248315
2403
1904 Olimpiyat maratonunu üç buçuk saatlik
04:10
in three in a half hours,
104
250718
1711
dereceyle kazanan o adam,
04:12
that guy was drinking rat poison and brandy
105
252429
2137
pistte koşarken fare zehiri ve
04:14
while he ran along the course.
106
254566
2032
konyak içiyordu.
04:16
That was his idea of a performance-enhancing drug.
107
256598
2623
Bu onun performans artırıcı ilaç anlayışıydı.
04:19
(Laughter)
108
259221
2063
(Kahkahalar)
04:21
Clearly, athletes have gotten more savvy
109
261284
1688
Açıkça, atletler performans artırıcı
04:22
about performance-enhancing drugs as well,
110
262972
2474
ilaçlarla ilgili de deneyim kazandılar.
04:25
and that's made a difference in some sports at some times,
111
265446
2271
Bu durum ara sıra bazı sporlarda bir fark yarattı;
04:27
but technology has made a difference in all sports,
112
267717
2287
fakat teknoloji daha hızlı kayaklardan
04:30
from faster skis to lighter shoes.
113
270004
2549
daha hafif ayakkabılara kadar tüm sporlarda fark yarattı.
04:32
Take a look at the record for the 100-meter freestyle swim.
114
272553
3140
100 metre serbest stil yüzmedeki rekora bir bakalım.
04:35
The record is always trending downward,
115
275693
2647
Rekor sürekli olarak aşağı düşme eğiliminde,
04:38
but it's punctuated by these steep cliffs.
116
278340
2750
fakat birden düştüğü noktalar var.
04:41
This first cliff, in 1956, is the introduction
117
281090
2921
İlk büyük düşüş, 1956'da, takla atarak dönmenin
04:44
of the flip turn.
118
284011
1229
takdimiyle oluyor.
04:45
Rather than stopping and turning around,
119
285240
2029
Durup geriye dönmekten ziyade,
04:47
athletes could somersault under the water
120
287269
1844
atletler su altında takla atabilir
04:49
and get going right away in the opposite direction.
121
289113
2518
ve ters yönde anında gitmeye başlayabilirdi.
04:51
This second cliff, the introduction of gutters
122
291631
2792
İkinci büyük düşüş, havuzların yanına
04:54
on the side of the pool
123
294423
1532
olukların uygulanmasıyla olmuştu.
04:55
that allows water to splash off,
124
295955
1557
Bu oluklar, yüzücüleri engelleyen
04:57
rather than becoming turbulence
125
297512
1287
türbülansın oluşmasına
04:58
that impedes the swimmers as they race.
126
298799
2247
engel olmakla beraber suyun taşmasına izin veriyor.
05:01
This final cliff,
127
301046
1639
Son büyük düşüş ise,
05:02
the introduction of full-body
128
302685
1186
düşük sürtünmeye sahip,
05:03
and low-friction swimsuits.
129
303871
1897
tüm vücut yüzme giysilerinin takdimiyle oldu.
05:05
Throughout sports, technology has changed the face of performance.
130
305768
3689
Tüm sporlarda, teknoloji sergilenen performansı değiştirmiştir.
05:09
In 1972, Eddy Merckx set the record
131
309457
2776
1972'de, Eddy Merckx bir saat içinde bisiklet sürerek
05:12
for the longest distance cycled in one hour
132
312233
2324
alınan en uzun yol rekorunu
05:14
at 30 miles, 3,774 feet.
133
314557
4048
49,431 km ile kırdı.
05:18
Now that record improved and improved
134
318605
2248
Şimdi ise bu rekor, bisikletler geliştikçe,
05:20
as bicycles improved and became more aerodynamic
135
320853
3019
sürekli olarak gelişti ve 1996'da Eddy Merckx'in
05:23
all the way until 1996,
136
323872
1614
1972'deki rekorunu 8 km ilerletip
05:25
when it was set at 35 miles, 1,531 feet,
137
325486
4435
56,794 km'yi bulana kadar
05:29
nearly five miles farther
138
329921
2229
her yönden daha
05:32
than Eddy Merckx cycled in 1972.
139
332150
3145
aerodinamik hâle geldi.
05:35
But then in 2000, the International Cycling Union
140
335295
3423
Ama sonra 2000'de, Uluslararası Bisiklet Birliği,
05:38
decreed that anyone who wanted to hold that record
141
338718
2508
bu rekoru elinde tutmak isteyen birinin,
05:41
had to do so with essentially the same equipment
142
341226
3072
Eddy Merckx'in 1972'de kullandığı aynı ekipmanları kullanmak
05:44
that Eddy Merckx used in 1972.
143
344298
2665
zorunda olduğu yönünde karar verdi.
05:46
Where does the record stand today?
144
346963
2255
Peki o rekor bugün nerede duruyor?
05:49
30 miles, 4,657 feet,
145
349218
3622
49,700 kilometrede,
05:52
a grand total of 883 feet
146
352840
3110
Eddy Merckx'in kırktan fazla yıl önce kırdığı
05:55
farther than Eddy Merckx cycled
147
355950
1776
bisiklet sürme rekorundan
05:57
more than four decades ago.
148
357726
1701
topu topu 269 metre daha fazla.
05:59
Essentially the entire improvement in this record
149
359427
2381
Esasında rekordaki tüm gelişmeler,
06:01
was due to technology.
150
361808
2052
teknolojinin sayesindeydi.
06:03
Still, technology isn't the only thing pushing athletes forward.
151
363860
3170
Yine de atletleri ileri taşıyan tek şey teknoloji değil.
06:07
While indeed we haven't evolved
152
367030
1451
Yüzyıl içinde gerçekte yeni bir
06:08
into a new species in a century,
153
368481
1717
türe evrilmemiş olmamıza rağmen,
06:10
the gene pool within competitive sports
154
370198
1960
rekabete dayanan sporların kapsamındaki
06:12
most certainly has changed.
155
372158
2392
gen havuzu kesin suretle değişti.
06:14
In the early half of the 20th century,
156
374550
1909
20. yüzyılın ilk yarısının başlarında,
06:16
physical education instructors and coaches
157
376459
1685
beden eğitimi öğretmenleri ve koçları
06:18
had the idea that the average body type
158
378144
2272
ortalama bir gövde tipinin tüm atletik çalışmalar
06:20
was the best for all athletic endeavors:
159
380416
2371
için en iyisi olduğunu düşünüyorlardı:
06:22
medium height, medium weight, no matter the sport.
160
382787
3323
Hangi spor olursa olsun, ortalama bir boy ve kilo.
06:26
And this showed in athletes' bodies.
161
386110
1972
Bu durum atletlerin vücutlarında kendini gösterdi.
06:28
In the 1920s, the average elite high-jumper
162
388082
2253
1920'lerde, ortalama elit bir yüksek atlamacı
06:30
and average elite shot-putter were the same exact size.
163
390335
3715
ve ortalama elit bir gülle atıcı tamamıyla aynı ölçülere sahipti.
06:34
But as that idea started to fade away,
164
394050
1910
Bu fikir unutulmaya başlandıkça,
06:35
as sports scientists and coaches realized that
165
395960
2076
spor bilimcileri ve koçları
06:38
rather than the average body type,
166
398036
1592
ortalama bir vücut tipinden ziyade,
06:39
you want highly specialized bodies
167
399628
1912
belli atletik nişlere uygun,
06:41
that fit into certain athletic niches,
168
401540
2330
son derece özelleşmiş vücutlar gerektiğini fark etti.
06:43
a form of artificial selection took place,
169
403870
2305
Bir çeşit yapay seleksiyon meydana geldi,
06:46
a self-sorting for bodies that fit certain sports,
170
406175
2623
belli başlı sporlara uyan vücutlar kendiliğinden sıralandı
06:48
and athletes' bodies became more different from one another.
171
408798
2660
ve sporcuların vücutları ise birbirinden daha farklı hâle geldi.
06:51
Today, rather than the same size as the average elite high jumper,
172
411458
3956
Bugün, ortalama elit bir gülleci, ortalama elit bir yüksek atlamacının
06:55
the average elite shot-putter
173
415414
1014
boyutlarından,
06:56
is two and a half inches taller
174
416428
1651
6,3 cm daha uzun ve
06:58
and 130 pounds heavier.
175
418079
3089
59 kg daha ağırdır.
07:01
And this happened throughout the sports world.
176
421168
1919
Bu durum tüm spor dünyasında gerçekleşti.
07:03
In fact, if you plot on a height versus mass graph
177
423087
2665
Aslında 20. yüzyılın ilk yarısında,
07:05
one data point for each of two dozen sports
178
425752
2528
iki düzine sporun her birinin bir veri noktasını gösterdiği
07:08
in the first half of the 20th century, it looks like this.
179
428280
3285
bir boy ve kilo grafiği çizerseniz, görüntü böyle olur.
07:11
There's some dispersal,
180
431565
1485
Biraz yayılma var,
07:13
but it's kind of grouped around that average body type.
181
433050
3010
ama ortalama vücut tipinde gruplaşma var sayılır.
07:16
Then that idea started to go away,
182
436060
1579
Sonra, bu fikirden vazgeçilmeye başlandı
07:17
and at the same time, digital technology --
183
437639
1701
ve aynı zamanda, dijital teknoloji --
07:19
first radio, then television and the Internet --
184
439340
2207
önce radyo, sonra televizyon ve internet --
07:21
gave millions, or in some cases billions, of people
185
441547
2377
milyonlarca ya da bazen milyarlarca insana
07:23
a ticket to consume elite sports performance.
186
443924
3179
elit spor performanslarını izlemeleri için olanak sağladı.
07:27
The financial incentives and fame and glory afforded elite athletes skyrocketed,
187
447103
3873
Finansal teşvikler, ün ve şöhret elit atletlerin fırlamalarını sağladı ve
07:30
and it tipped toward the tiny upper echelon of performance.
188
450976
4193
daha üstün bir performansa meylettiler.
07:35
It accelerated the artificial selection for specialized bodies.
189
455169
3427
Bu durum, özelleşmiş vücutlar için yapay seleksiyonu hızlandırdı.
07:38
And if you plot a data point for these same
190
458596
1628
İki düzine spor için verileri
07:40
two dozen sports today, it looks like this.
191
460224
3882
bugün için ortaya koyarsak, grafik şuna benzer.
07:44
The athletes' bodies have gotten
192
464106
1427
Sporcuların vücutları birbirinden
07:45
much more different from one another.
193
465533
2194
çok daha farklı duruma gelmiş.
07:47
And because this chart looks like the charts
194
467727
2109
Gördüğümüz grafik, birbirinden uzaklaşan
07:49
that show the expanding universe,
195
469836
1731
galaksilerin içinde olduğu genişleyen
07:51
with the galaxies flying away from one another,
196
471567
2460
evreni gösteren grafiğe benzediğinden,
07:54
the scientists who discovered it call it
197
474027
1644
bunu bulan bilim adamları şöyle adlandırıyor:
07:55
"The Big Bang of Body Types."
198
475671
3289
"Vücut tiplerinin büyük patlaması".
07:58
In sports where height is prized, like basketball,
199
478960
2408
Basketbol gibi, boya önem verilen sporlarda,
08:01
the tall athletes got taller.
200
481368
1790
uzun sporcular daha da uzun oldu.
08:03
In 1983, the National Basketball Association
201
483158
3106
1983'te, Ulusal Basketbol Birleşimi
08:06
signed a groundbreaking agreement
202
486264
1323
oyuncuları lige ortak eden,
08:07
making players partners in the league,
203
487587
2052
bilet gelirleri ve televizyon sözleşmelerinden
08:09
entitled to shares of ticket revenues
204
489639
1550
pay almalarını sağlayan, çığır açıcı
08:11
and television contracts.
205
491189
1907
bir anlaşma imzaladı.
08:13
Suddenly, anybody who could be an NBA player
206
493096
2203
Birdenbire, NBA oyuncusu olabilecek birisi,
08:15
wanted to be,
207
495299
1196
bunu olmak istedi.
08:16
and teams started scouring the globe
208
496495
1846
Takımlar, şampiyonaları kazanmalarını sağlayacak
08:18
for the bodies that could help them win championships.
209
498341
2280
vücutları bulmak için dünyayı arşınlamaya başladı.
08:20
Almost overnight,
210
500621
1743
Neredeyse bir gecede,
08:22
the proportion of men in the NBA
211
502364
1378
boyu en az 2,13 metre olan erkek
08:23
who are at least seven feet tall doubled
212
503742
1892
NBA oyuncularının oranı ikiye
08:25
to 10 percent.
213
505634
1765
katlanarak yüzde ona ulaştı.
08:27
Today, one in 10 men in the NBA
214
507399
2023
Bugün, NBA'da oynayan her 10 erkekten biri
08:29
is at least seven feet tall,
215
509422
2182
en az 2,13 metre boyunda;
08:31
but a seven-foot-tall man is incredibly rare
216
511604
2149
fakat genel nüfus içinde 2,13 metre boyundaki
08:33
in the general population --
217
513753
1519
adamların oranı oldukça az;
08:35
so rare that if you know an American man
218
515272
2650
öyle ki, 20-40 yaşlar arasında, en azından
08:37
between the ages of 20 and 40
219
517922
1405
2,13 metre boyunda olan
08:39
who is at least seven feet tall,
220
519327
2136
Amerikalı bir adam tanıyorsanız,
08:41
there's a 17 percent chance
221
521463
1772
şu an NBA'da oynama şansı
08:43
he's in the NBA right now.
222
523235
1805
yüzde 17'dir.
08:45
(Laughter)
223
525040
2938
(Kahkahalar)
08:47
That is, find six honest seven footers,
224
527978
2876
2,13 metrelik altı kişi bulursanız, bunlardan
08:50
one is in the NBA right now.
225
530854
3230
birinin NBA'da olduğu anlamına geliyor.
08:54
And that's not the only way that NBA players' bodies are unique.
226
534084
2829
NBA oyuncularının boyu, vücutlarındaki emsalsiz tek öge değil.
08:56
This is Leonardo da Vinci's "Vitruvian Man,"
227
536913
2615
Bu, Leonardo da Vinci'nin "Vitruvius Adamı",
08:59
the ideal proportions,
228
539528
1423
kulaç uzunluğunun boya
09:00
with arm span equal to height.
229
540951
1999
eşit olduğu ideal oranlar var.
09:02
My arm span is exactly equal to my height.
230
542950
2508
Benim kulaç uzunluğum tamamen boyuma eşit.
09:05
Yours is probably very nearly so.
231
545458
2136
Sizinkiler de büyük ihtimalle buna yakındır.
09:07
But not the average NBA player.
232
547594
2162
Fakat ortalama NBA oyuncularınınki değil.
09:09
The average NBA player is a shade under 6'7",
233
549756
2807
Ortalama NBA oyuncusunun kulaç uzunluğu 2,13 metre iken,
09:12
with arms that are seven feet long.
234
552563
2311
boyu 2 metrenin altındadır.
09:14
Not only are NBA players ridiculously tall,
235
554874
2798
NBA oyuncuları sadece inanılmaz şekilde uzun değil,
09:17
they are ludicrously long.
236
557672
2278
komik bir şekilde uzunlar.
09:19
Had Leonardo wanted to draw
237
559950
1005
Leonardo, Vitruvius bir
09:20
the Vitruvian NBA Player,
238
560955
1975
NBA oyuncusu çizmek isteseydi,
09:22
he would have needed a rectangle and an ellipse,
239
562930
1973
bir yuvarlak ve kareye değil, bir dikdörtgen
09:24
not a circle and a square.
240
564903
2782
ve elipse ihtiyacı olurdu.
09:27
So in sports where large size is prized,
241
567685
2165
Büyük boyutların ödüllendirildiği bir yer olan sporda,
09:29
the large athletes have gotten larger.
242
569850
2071
iri atletler giderek büyüdü.
09:31
Conversely, in sports where diminutive stature is an advantage,
243
571921
2979
Zıttı şekilde, ufak boyun bir avantaj olduğu spor dallarında,
09:34
the small athletes got smaller.
244
574900
2217
küçük atletler giderek küçüldü.
09:37
The average elite female gymnast
245
577117
1663
Ortalama seçkin bir kadın jimnastikçi
09:38
shrunk from 5'3" to 4'9" on average
246
578780
2763
30 yıl zarfında, tamamen daha iyi bir
09:41
over the last 30 years,
247
581543
1337
güç-ağırlık oranı elde etmek için
09:42
all the better for their power-to-weight ratio
248
582880
2115
ve havada kolay hareket etmek adına
09:44
and for spinning in the air.
249
584995
1770
ortalama 1,60 metreden 1,45 metreye küçüldü.
09:46
And while the large got larger
250
586765
1362
Büyük daha büyük,
09:48
and the small got smaller,
251
588127
1364
küçük daha küçük olurken,
09:49
the weird got weirder.
252
589491
2428
acayip ise daha acayip oldu.
09:51
The average length of the forearm
253
591919
1550
Su topu oyuncusunun tüm koluna
09:53
of a water polo player in relation
254
593469
1751
oranla ortalama ön kol uzunluğu,
09:55
to their total arm got longer,
255
595220
1857
çok daha iyi şiddetle topa vurabilmek
09:57
all the better for a forceful throwing whip.
256
597077
2129
için daha çok arttı.
09:59
And as the large got larger,
257
599206
1727
Büyük daha büyük,
10:00
small got smaller, and the weird weirder.
258
600933
2370
küçük daha küçük ve acayip daha acayip oldu.
10:03
In swimming, the ideal body type
259
603303
2193
Yüzmede, ideal vücut şekli, uzun bir gövde
10:05
is a long torso and short legs.
260
605496
1895
ve kısa bacaklardan oluşur.
10:07
It's like the long hull of a canoe
261
607391
1939
Bu şekil, suda yüksek hız yapabilen,
10:09
for speed over the water.
262
609330
1706
uzun bir kano gövdesi gibidir.
10:11
And the opposite is advantageous in running.
263
611036
1765
Tam tersi ise, koşmada avantajlıdır.
10:12
You want long legs and a short torso.
264
612801
2015
Uzun bacaklar ve kısa bir gövde istersiniz.
10:14
And this shows in athletes' bodies today.
265
614816
2196
Bu resim, atletlerin bugünkü vücutlarını gösteriyor.
10:17
Here you see Michael Phelps,
266
617012
1595
Burada tarihteki en iyi yüzücü
10:18
the greatest swimmer in history,
267
618607
1464
Michael Phelps'i görüyorsunuz,
10:20
standing next to Hicham El Guerrouj,
268
620071
2869
yanındaki ise 1,6 km dünya rekorunu elinde bulunduran kişi olan
10:22
the world record holder in the mile.
269
622940
1987
Hicham El Guerrouj.
10:24
These men are seven inches different in height,
270
624927
2817
Bu iki adamın boyu arasında 18 cm'lik bir fark var;
10:27
but because of the body types
271
627744
1202
fakat spor dallarındaki
10:28
advantaged in their sports,
272
628946
1863
vücut şekli avantajlarından
10:30
they wear the same length pants.
273
630809
2388
ötürü aynı boy pantolon giyiyorlar.
10:33
Seven inches difference in height,
274
633197
1494
18 cm boy farkına rağmen,
10:34
these men have the same length legs.
275
634691
2520
bu iki adam aynı boyda bacaklara sahip.
10:37
Now in some cases, the search for bodies
276
637211
1958
Bazı durumlarda, atletik performansı ileri
10:39
that could push athletic performance forward
277
639169
1973
taşıyacak olan bedenler için araştırmalar,
10:41
ended up introducing into the competitive world
278
641142
2643
Kenyalı mesafe koşucuları gibi, daha önce
10:43
populations of people that weren't previously competing at all,
279
643785
3139
yarışmalara hiç katılmamış olan insan
10:46
like Kenyan distance runners.
280
646924
2752
topluluklarını rekabet dünyasına katmak ile sonuçlandı.
10:49
We think of Kenyans as being great marathoners.
281
649676
3330
Kenyalıların iyi maratoncular olduğunu düşünürken,
10:53
Kenyans think of the Kalenjin tribe
282
653006
2378
Kenyalılar da Kalenjin kabilesinin iyi maratoncu
10:55
as being great marathoners.
283
655384
2100
olduğunu düşünüyor.
10:57
The Kalenjin make up just 12 percent
284
657484
2095
Kalenjin'ler Kenya nüfusunun yüzde 12'sini
10:59
of the Kenyan population
285
659579
1797
oluşturuyor, fakat seçkin
11:01
but the vast majority of elite runners.
286
661376
2169
koşucuların çoğunluğu Kalenjin.
11:03
And they happen, on average,
287
663545
1306
Ortalama olarak, mutlak
11:04
to have a certain unique physiology:
288
664851
2104
benzersiz bir fiziğe sahip olmak için;
11:06
legs that are very long
289
666955
1081
bacaklar son haddinde
11:08
and very thin at their extremity,
290
668036
2538
çok uzun ve inceler.
11:10
and this is because they have their ancestry
291
670574
1418
Bu durum, atalarının ekvatora yakın,
11:11
at very low latitude
292
671992
1435
çok sıcak ve kuru bir iklimde
11:13
in a very hot and dry climate,
293
673427
2415
yaşamalarından kaynaklanıyor.
11:15
and an evolutionary adaptation to that
294
675842
1890
Evrimsel adaptasyondan açısından,
11:17
is limbs that are very long
295
677732
958
kol ve bacakların çok aşırı
11:18
and very thin at the extremity
296
678690
1519
uzun ve ince olmasının gayesi
11:20
for cooling purposes.
297
680209
1774
vücudu soğutabilmektir.
11:21
It's the same reason that a radiator has long coils,
298
681983
3029
Bir kaloriferin uzun borulara sahip olmasının nedeni de aynıdır,
11:25
to increase surface area compared to volume
299
685012
1842
yani ısıyı yayabilmek için hacme göre
11:26
to let heat out,
300
686854
1942
yüzey alanını artırmak için.
11:28
and because the leg is like a pendulum,
301
688796
1513
Bacaklar bir sarkaç gibi olduğundan,
11:30
the longer and thinner it is at the extremity,
302
690309
1657
son haddinde uzun ve ince olan bacaklar,
11:31
the more energy-efficient it is to swing.
303
691966
2779
hareket için daha iyi enerji verimi sağlar.
11:34
To put Kalenjin running success in perspective,
304
694745
2594
Kalenjin'lerin koşma başarısını bir perspektife koyarsak,
11:37
consider that 17 American men in history
305
697339
2727
tarihte maratonu 2 saat 10 dakikanın
11:40
have run faster than two hours and 10 minutes
306
700066
2629
altında koşan 17 Amerikalı koşucu
11:42
in the marathon.
307
702695
1289
olduğunu düşünün.
11:43
That's a four-minute-and-58-second-per-mile pace.
308
703984
3047
Kilometre başına 3 dakika 5 saniye olan bir hız.
11:47
Thirty-two Kalenjin men did that last October.
309
707031
2935
Öte yandan, 32 Kalenjin bunu geçtiğimiz Ekim'de yaptılar.
11:49
(Laughter)
310
709966
2094
(Kahkahalar)
11:52
That's from a source population the size
311
712060
1821
Bu sadece Atlanta metropolü
11:53
of metropolitan Atlanta.
312
713881
2827
büyüklüğündeki bir nüfustan kaynaklı.
11:56
Still, even changing technology
313
716708
1574
Teknolojinin ve spordaki gen
11:58
and the changing gene pool in sports
314
718282
1606
havuzunun değişmesi henüz
11:59
don't account for all of the changes in performance.
315
719888
2473
performanstaki tüm değişimi açıklamıyor.
12:02
Athletes have a different mindset than they once did.
316
722361
2890
Sporcular öncekinden farklı bir zihniyete sahip.
12:05
Have you ever seen in a movie when someone gets
317
725251
1369
Filmlerde, birilerinin elektrik
12:06
an electrical shock
318
726620
1272
şokundan sonra duvara doğru
12:07
and they're thrown across a room?
319
727892
2323
fırladığını daha önce gördünüz mü?
12:10
There's no explosion there.
320
730215
1571
Herhangi bir patlama yok.
12:11
What's happening when that happens is that
321
731786
1238
Burada olan şey,
12:13
the electrical impulse is causing
322
733024
1462
elektrik impalsı kas liflerinin
12:14
all their muscle fibers to twitch at once,
323
734486
2130
tamamının seğirmesine yol açıyor
12:16
and they're throwing themselves across the room.
324
736616
2594
ve bu da duvara fırlamalarına neden oluyor.
12:19
They're essentially jumping.
325
739210
1897
Gerçekte zıplıyorlar.
12:21
That's the power
326
741107
1177
İşte bu insan vücudunun
12:22
that's contained in the human body.
327
742284
1949
içinde saklı olan gücün ta kendisidir.
12:24
But normally we can't access nearly all of it.
328
744233
2227
Normalde, bunun tamamının yanına bile yaklaşamayız.
12:26
Our brain acts as a limiter,
329
746460
2019
Beynimiz bir sınırlayıcı gibi davranır.
12:28
preventing us from accessing all of our physical resources,
330
748479
2295
Bizi tüm fiziksel kaynaklarımıza erişmekten korur.
12:30
because we might hurt ourselves,
331
750774
1241
Çünkü liflerimizi ve bağlarımızı
12:32
tearing tendons or ligaments.
332
752015
1692
yırtıp kendimizi yaralayabiliriz.
12:33
But the more we learn about how that limiter functions,
333
753707
3023
Öte yandan, bu sınırlayıcının nasıl çalıştığını daha çok öğrendikçe,
12:36
the more we learn how we can push it back
334
756730
1880
biraz daha buna nasıl karşı geleceğimizi
12:38
just a bit,
335
758610
1440
öğreniyoruz,
12:40
in some cases by convincing the brain
336
760050
2432
bazı durumlarda, daha fazla zorlandığında
12:42
that the body won't be in mortal danger
337
762482
1774
bedenin ölümcül bir tehlikede
12:44
by pushing harder.
338
764256
1810
olmadığına beyni inandırmak suretiyle.
12:46
Endurance and ultra-endurance sports
339
766066
1619
Dayanıklılık ve ultra-dayanıklılık
12:47
serve as a great example.
340
767685
1572
sporları buna muhteşem bir örnek.
12:49
Ultra-endurance was once thought to be harmful
341
769257
2122
Ultra-dayanıklılık sporlarının eskiden insan vücudu
12:51
to human health,
342
771379
1415
için zararlı olduğunu düşünürdük;
12:52
but now we realize
343
772794
1418
fakat şimdi ultra-dayanıklılık
12:54
that we have all these traits
344
774212
1096
için tüm yeteneklere hepimizin
12:55
that are perfect for ultra-endurance:
345
775308
3104
sahip olduğunu fark ettik:
12:58
no body fur and a glut of sweat glands
346
778412
2924
Vücudumuzda kürk yok ve bizi koşarken
13:01
that keep us cool while running;
347
781336
1616
serin tutan bolca ter bezi var;
13:02
narrow waists and long legs compared to our frames;
348
782952
3400
vücudumuza kıyasla dar belimiz ve uzun bacaklarımız var;
13:06
large surface area of joints for shock absorption.
349
786352
2918
şok emilimi için geniş yüzey alanlı eklemlerimiz var.
13:09
We have an arch in our foot that acts like a spring,
350
789270
2734
Ayağımızda âdeta yay gibi davranan bir kavis var;
13:12
short toes that are better for pushing off
351
792004
2103
kısa ayak parmakları, ağaç dallarını kavramaktan
13:14
than for grasping tree limbs,
352
794107
1674
ziyade itmek için daha iyidir
13:15
and when we run,
353
795781
1127
ve koştuğumuzda,
13:16
we can turn our torso and our shoulders
354
796908
1525
başımızı düz tutarken, gövdemizi
13:18
like this while keeping our heads straight.
355
798433
2044
ve omuzlarımızı bu şekilde çevirebiliriz.
13:20
Our primate cousins can't do that.
356
800477
1483
Primat kuzenlerimiz bunu yapamaz.
13:21
They have to run like this.
357
801960
2310
Onlar aynı bu şekilde koşarlar.
13:24
And we have big old butt muscles
358
804270
2066
Biz, koşarken bedenimizi dimdik tutmaya
13:26
that keep us upright while running.
359
806336
2087
yarayan büyük popo kaslarına sahibiz.
13:28
Have you ever looked at an ape's butt?
360
808423
1718
Daha önce maymun poposu gördünüz mü?
13:30
They have no buns because they don't run upright.
361
810141
3005
Dimdik koşmadıklarından popoları yuvarlak değildir.
13:33
And as athletes have realized
362
813146
1387
Atletlerin de fark ettiği üzere,
13:34
that we're perfectly suited for ultra-endurance,
363
814533
2557
biz ultra-dayanıklılık için son derece uygun olduğumuz için,
13:37
they've taken on feats
364
817090
1047
İspanyol dayanıklılık yarışçısı
13:38
that would have been unthinkable before,
365
818137
2409
Kílian Jornet gibi sporcular daha önce
13:40
athletes like Spanish endurance racer Kílian Jornet.
366
820546
3903
hayal dahi edilemeyen bir başarıyı göğüslediler.
13:44
Here's Kílian running up the Matterhorn.
367
824449
2000
İşte, Kílian Matterhorn'da tırmanırken.
13:46
(Laughter)
368
826449
1512
(Kahkahalar)
13:47
With a sweatshirt there tied around his waist.
369
827961
2609
Uzun kollu giysisiyle belinden bağlı hâlde.
13:50
It's so steep he can't even run here.
370
830570
1722
Burası koşulamayacak kadar dik.
13:52
He's pulling up on a rope.
371
832292
1653
Bir halatı çekiyor.
13:53
This is a vertical ascent
372
833945
1337
Burası 2.400 metreden daha
13:55
of more than 8,000 feet,
373
835282
2109
uzun dikey bir tırmanış yolu.
13:57
and Kílian went up and down
374
837391
1667
Kílian'ın dağa tırmanıp geri dönmesi
13:59
in under three hours.
375
839058
2381
üç saat bile sürmedi.
14:01
Amazing.
376
841439
1919
İnanılmaz.
14:03
And talented though he is,
377
843358
1189
Yetenekli olduğu hâlde,
14:04
Kílian is not a physiological freak.
378
844547
2824
Kílian asla fizyolojik bir ucube değil.
14:07
Now that he has done this,
379
847371
1679
Bunu başarmış olduğu için,
14:09
other athletes will follow,
380
849050
1911
diğer atletler onun peşinden gidecek.
14:10
just as other athletes followed
381
850961
1517
Tıpkı 1,6 km'yi dört dakika
14:12
after Sir Roger Bannister
382
852478
1574
altında koşan Sör Roger Bannister'ın
14:14
ran under four minutes in the mile.
383
854052
2138
peşinden gittikleri gibi.
14:16
Changing technology, changing genes,
384
856190
1627
Değişen teknoloji, değişen genler
14:17
and a changing mindset.
385
857817
2398
ve değişen bir zihniyet.
14:20
Innovation in sports,
386
860215
1784
Yeni koşu pistleri
14:21
whether that's new track surfaces
387
861999
1657
veya yeni yüzme teknikleri olsun,
14:23
or new swimming techniques,
388
863656
1464
sporda yenilik,
14:25
the democratization of sport,
389
865120
1870
sporun demokratikleşmesi,
14:26
the spread to new bodies
390
866990
1341
dünyadaki yeni vücutların
14:28
and to new populations around the world,
391
868331
2585
ve yeni insan topluluklarının yaygınlaşması,
14:30
and imagination in sport,
392
870916
2053
spordaki hayal gücü,
14:32
an understanding of what the human body
393
872969
1436
insan vücudunun gerçekte neye
14:34
is truly capable of,
394
874405
1781
yetebilir olduğuna dair bir anlayış,
14:36
have conspired to make athletes stronger,
395
876186
1892
sporcuların daha güçlü,
14:38
faster, bolder,
396
878078
2523
daha hızlı, daha dayanıklı ve daha önce
14:40
and better than ever.
397
880601
1977
hiç olmadığı kadar iyi olmasını sağladı.
14:42
Thank you very much.
398
882578
2356
Çok teşekkürler.
14:44
(Applause)
399
884934
3526
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7