This country isn't just carbon neutral — it's carbon negative | Tshering Tobgay

3,597,130 views ・ 2016-04-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mehmet Şeker Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:13
In case you are wondering,
0
13520
1736
Merak ediyorsanız söyleyeyim
00:15
no, I'm not wearing a dress,
1
15280
2600
hayır, üstümdeki bir elbise değil
00:18
and no, I'm not saying what I'm wearing underneath.
2
18840
3320
ve hayır, içime ne giydiğimi söylemeyeceğim.
00:22
(Laughter)
3
22480
2816
(Gülüşmeler)
00:25
This is a gho.
4
25320
1920
Bunun adı gho.
00:27
This is my national dress.
5
27920
1440
Bu benim milli kıyafetim.
00:30
This is how all men dress in Bhutan.
6
30200
2760
Bhutan'daki her erkeğin giydiği kıyafet.
00:34
That is how our women dress.
7
34520
2680
Bu da kadınlarımızın giydiği şey.
00:38
Like our women,
8
38320
2176
Tıpkı kadınlarımız gibi
00:40
we men get to wear pretty bright colors,
9
40520
3080
biz erkekler de açık renkli kıyafetler giyeriz,
00:44
but unlike our women,
10
44960
1280
fakat kadınlarımızdan farklı olarak
00:47
we get to show off our legs.
11
47240
1576
Bizler bacaklarımızı gösteririz.
00:48
(Laughter)
12
48840
2016
(Gülüşmeler)
00:50
Our national dress is unique,
13
50880
1416
Milli kıyafetimiz eşsizdir,
00:52
but this is not the only thing that's unique about my country.
14
52320
3200
fakat bu ülkemde eşsiz olan tek şey bu değil.
00:56
Our promise to remain carbon neutral is also unique,
15
56040
3136
Karbon nötr kalmak için verdiğimiz söz de eşsizdir
00:59
and this is what I'd like to speak about today,
16
59200
2216
ve bugün konuşmak istediğim konu bu;
01:01
our promise to remain carbon neutral.
17
61440
2360
karbon nötr kalmak için verdiğimiz söz.
01:04
But before I proceed, I should set you the context.
18
64720
2960
Fakat devam etmeden önce, durumu anlatmalıyım.
01:08
I should tell you our story.
19
68680
1480
Bizim hikayemizi anlatmalıyım.
01:11
Bhutan is a small country in the Himalayas.
20
71440
3800
Bhutan, Himalayalarda bulunan küçük bir ülke.
01:16
We've been called Shangri-La,
21
76160
2136
Shangri-La olarak anılırız,
01:18
even the last Shangri-La.
22
78320
1680
kalan son Shangri-La olsa bile.
01:21
But let me tell you right off the bat, we are not Shangri-La.
23
81040
3416
Fakat şunu söyleyeyim, biz Shangri-La değiliz.
01:24
My country is not one big monastery
24
84480
2736
Ülkem sadece koca bir manastırdan ve
01:27
populated with happy monks.
25
87240
1656
mutlu keşişlerden oluşmuyor.
01:28
(Laughter)
26
88920
1656
(Gülüşmeler)
01:30
The reality is that there are barely 700,000 of us
27
90600
5696
Gerçek şu ki biz 700.000 kişiden oluşan
01:36
sandwiched between two of the most populated countries on earth,
28
96320
4936
dünyadaki popülasyonu en büyük iki dev -Çin ve Hindistan-
01:41
China and India.
29
101280
2160
arasına sıkışmış bir ülkeyiz.
01:44
The reality is that we are a small, underdeveloped country
30
104760
3776
Gerçek şu ki; küçük, gelişmemiş bu ülke
01:48
doing our best to survive.
31
108560
1800
hayatta kalma mücadelesi veriyor.
01:51
But we are doing OK. We are surviving.
32
111600
2800
Şu anda iyiyiz, hayattayız.
01:55
In fact, we are thriving,
33
115000
2120
Aslında, gelişiyoruz
01:58
and the reason we are thriving is because we've been blessed
34
118320
3040
ve gelişmemizin sebebi olağanüstü
02:02
with extraordinary kings.
35
122800
2296
liderler tarafından yönetilmemiz.
02:05
Our enlightened monarchs have worked tirelessly
36
125120
3016
Aydın hükümdarlarımız, tamamı iyi yönetim kapsamında yer alan sosyal gelişmişlik,
02:08
to develop our country,
37
128160
1856
çevresel sürdürülebilirlik, kültürel koruma ile bağlantılı olarak
02:10
balancing economic growth carefully
38
130040
3576
ekonomik büyümeyi dikkatlice dengeleyerek
02:13
with social development, environmental sustainability
39
133640
2896
02:16
and cultural preservation,
40
136560
1856
yorulmaksızın ülkemizi geliştirmek için çalıştılar.
02:18
all within the framework of good governance.
41
138440
2479
02:22
We call this holistic approach to development
42
142199
2857
Biz, gelişmek için bütüncül yaklaşıma
02:25
"Gross National Happiness," or GNH.
43
145080
2720
"Büyük Milli Mutluluk" veya GNH diyoruz.
02:29
Back in the 1970s,
44
149440
2016
1970'lerde,
02:31
our fourth king famously pronounced that for Bhutan,
45
151480
3536
4. kralımız Bhutan için Büyük Milli Mutluluğun,
02:35
Gross National Happiness is more important than Gross National Product.
46
155040
4536
Gayrisafi Milli Hasıladan (GSMH) daha önemli olduğunu duyurdu.
02:39
(Applause)
47
159600
3880
(Alkışlar)
02:44
Ever since,
48
164400
1200
O zamandan bu yana,
02:46
all development in Bhutan is driven by GNH,
49
166320
3760
Bhutan'daki tüm gelişmişlik,
02:51
a pioneering vision that aims to improve the happiness
50
171080
3896
insanların mutluluğunun ve refahın
02:55
and well-being of our people.
51
175000
1840
geliştirilmesini amaçlayan, GNH ile güç kazandı.
02:58
But that's easier said than done,
52
178760
2176
Ama bunu söylemek yapmaktan daha kolay,
03:00
especially when you are one of the smallest economies in the world.
53
180960
3920
özellikle de dünyanın en küçük ekonomilerinden biriyseniz.
03:05
Our entire GDP is less than two billion dollars.
54
185360
3320
Tüm GSMH'miz iki milyar dolardan daha az.
03:09
I know that some of you here are worth more --
55
189920
2496
Biliyorum burada
bulunanlardan bazılarınız
bundan daha büyük kıymete sahip --
03:12
(Laughter)
56
192440
1256
(Gülüşmeler)
03:13
individually
57
193720
1536
kişisel olarak,
03:15
than the entire economy of my country.
58
195280
2480
bizim ülke ekonomimizin toplamından.
03:20
So our economy is small,
59
200640
2216
Yani, bizim ekonomimiz küçük
03:22
but here is where it gets interesting.
60
202880
1810
ancak işte bu noktada işler ilginçleşmeye başlıyor.
03:26
Education is completely free.
61
206000
1760
Eğitim tamamen ücretsiz.
03:28
All citizens are guaranteed free school education,
62
208360
3056
Tüm vatandaşlar, eğitimlerinin ücretsizliği
konusunda garanti altına alınmıştır
03:31
and those that work hard are given free college education.
63
211440
2976
ve çok çalışanlar ücretsiz üniversiteye de gidebilirler.
03:34
Healthcare is also completely free.
64
214440
2456
Sağlık tamamen ücretsiz.
03:36
Medical consultation, medical treatment, medicines:
65
216920
3056
Tıbbi muayene, tedavi, ilaçlar:
03:40
they are all provided by the state.
66
220000
1880
bunların hepsi devlet tarafından karşılanıyor.
03:43
We manage this
67
223440
1200
Bunları biz hallediyoruz,
03:45
because we use our limited resources very carefully,
68
225560
3160
çünkü biz sınırlı kaynaklarımızı çok dikkatli kullanıyoruz
03:49
and because we stay faithful to the core mission of GNH,
69
229600
5656
ve biz, değerlerle birlikte gelişme olan
GNH'nın esas misyonuna güvenmeye devam ediyoruz.
03:55
which is development with values.
70
235280
2800
03:59
Our economy is small, and we must strengthen it.
71
239600
2896
Bizim ekonomimiz küçük ve bizim onu güçlendirmemiz gerekiyor.
04:02
Economic growth is important,
72
242520
2176
Ekonomik gelişmişlik önemlidir,
04:04
but that economic growth must not come from undermining our unique culture
73
244720
5136
ancak bu ekonomik gelişmişlik bizim eşsiz kültürümüzün
04:09
or our pristine environment.
74
249880
3080
ve el değmemiş çevremizin içini boşaltarak elde edilmemelidir .
04:14
Today, our culture is flourishing.
75
254680
1680
Bugün, kültürümüz zenginleşiyor.
04:17
We continue to celebrate our art and architecture,
76
257080
3696
Sanatımızı ve mimarimizi, yiyeceklerimizi ve festivallerimizi
04:20
food and festivals,
77
260800
1600
keşişlerimizi ve manastırlarımızı
04:23
monks and monasteries.
78
263880
2080
kutlamaya devam ediyoruz.
04:26
And yes, we celebrate our national dress, too.
79
266760
3880
Evet, milli kıyafetimizi de kutluyoruz.
04:32
This is why I can wear my gho with pride.
80
272480
3520
Ben, bu yüzden gho'mu gururla giyiyorum.
04:37
Here's a fun fact:
81
277200
1240
İşte size ilginç bir bilgi:
04:39
you're looking at the world's biggest pocket.
82
279520
2600
Şu an dünyanın en büyük cebine bakıyorsunuz.
04:42
(Laughter)
83
282760
2336
(Gülüşmeler)
04:45
It starts here,
84
285120
2016
Buradan başlıyor,
04:47
goes around the back,
85
287160
2176
arkaya doğru devam ediyor
04:49
and comes out from inside here.
86
289360
2480
ve buradan çıkıyor.
04:52
In this pocket
87
292400
1496
Bu cepte,
04:53
we store all manner of personal goods
88
293920
3016
telefon ve cüzdandan,
04:56
from phones and wallets
89
296960
1920
iPad'e, dosyalara ve kitaplara kadar
05:00
to iPads, office files and books.
90
300280
3016
tüm şahsi eşyalarımızı muhafaza ederiz.
05:03
(Laughter)
91
303320
1216
(Gülüşmeler)
05:04
(Applause)
92
304560
1696
(Alkışlar)
05:06
But sometimes --
93
306280
2536
Ancak bazen de --
05:08
sometimes even precious cargo.
94
308840
3000
bazen de en değerli yükümüzü.
05:14
So our culture is flourishing,
95
314200
1600
Bu yüzden kültürümüz zenginleşiyor
05:16
but so is our environment.
96
316560
2456
ve çevremiz de.
05:19
72 percent of my country is under forest cover.
97
319040
3400
Ülkemin yüzde 72'si ormanlarla kaplı.
05:23
Our constitution demands that a minimum of 60 percent
98
323440
4976
Anayasamız, Bhutan'ın bütün topraklarının
05:28
of Bhutan's total land shall remain under forest cover
99
328440
3696
en az yüzde 60'nın, ormanlarla kaplı olması
05:32
for all time.
100
332160
1216
şartını içermektedir.
05:33
(Applause)
101
333400
2520
(Alkışlar)
05:39
Our constitution,
102
339080
1520
Anayasamız,
05:41
this constitution,
103
341240
1560
bu anayasa,
05:44
imposes forest cover on us.
104
344000
2240
bize ülkeyi ormanlarla kaplama dayatmasını yapmaktadır.
05:47
Incidentally, our king used this constitution
105
347880
4216
Bu arada, kralımız bu anayasayı, bize demokrasiyi
05:52
to impose democracy on us.
106
352120
1760
dayatma konusunda kullanmıştır.
05:54
You see, we the people didn't want democracy.
107
354640
3176
Görüyorsunuz, biz, insanlar, demokrasiyi istemedik.
05:57
We didn't ask for it, we didn't demand it,
108
357840
2976
Bunu talep etmedik, bunu arzulamadık
06:00
and we certainly didn't fight for it.
109
360840
1800
ve kesinlikle bunun için savaşmadık.
06:03
Instead, our king imposed democracy on us
110
363280
4696
bunun yerine, kralımız demokrasiyi bize dayattı,
06:08
by insisting that he include it in the constitution.
111
368000
2840
bunu da anayasaya koyarak yaptı.
06:12
But he went further.
112
372520
1240
Fakat, daha da ileri gitti.
06:14
He included provisions in the constitution
113
374480
2640
Bu anayasaya hükümler eklemiştir.
06:18
that empower the people to impeach their kings,
114
378320
3040
Bu anayasa, krallara itiraz edebilmek için insanları güçlendirmektedir
06:22
and included provisions in here that require all our kings to retire
115
382080
5536
ve kralların 65 yaşında emekli olması
06:27
at the age of 65.
116
387640
1440
şartını getirmiştir.
06:30
(Applause)
117
390440
1456
(Alkışlar)
06:31
Fact is, we already have a king in retirement:
118
391920
4320
Gerçek ise: bizim şu anda emekli olmuş bir kralımız var:
06:36
our previous king, the Great Fourth,
119
396840
3296
bir önceki kralımız, Muhteşem Dördüncü,
06:40
retired 10 years ago
120
400160
2456
10 yıl önce,
06:42
at the peak of his popularity.
121
402640
2280
en zirvede iken emekli oldu.
06:45
He was all of 51 years at that time.
122
405720
3960
O zamanlar en aşağı 51 yaşındaydı.
06:51
So as I was saying,
123
411080
1320
Şunu söylüyordum ki,
06:53
72 percent of our country is under forest cover,
124
413480
3416
ülkemizin yüzde 72'si ormanlarla kaplı
06:56
and all that forest is pristine.
125
416920
2240
ve tüm ormanlar el değmemiştir.
06:59
That's why we are one of the few remaining
126
419720
2376
İşte bu yüzden, dünyada arta kalan
07:02
global biodiversity hotspots in the world,
127
422120
3016
birkaç geniş çaplı bio-çeşitliliği olan yerlerden birisiyiz
07:05
and that's why we are a carbon neutral country.
128
425160
2360
ve işte bu yüzden biz karbon nötr bir ülkeyiz.
07:08
In a world that is threatened with climate change,
129
428360
2336
Küresel ısınma tehdidi altında olan dünyada biz,
07:10
we are a carbon neutral country.
130
430720
2920
karbon nötr bir ülkeyiz.
07:15
Turns out, it's a big deal.
131
435480
1760
Anlaşılıyor ki, bu büyük bir mesele.
07:17
Of the 200-odd countries in the world today,
132
437920
2376
Bugün dünyadaki sıradışı 200 ülkeden,
07:20
it looks like we are the only one
133
440320
1760
görünen o ki,
07:22
that's carbon neutral.
134
442560
1240
sadece biz karbon nötrüz.
07:25
Actually, that's not quite accurate.
135
445520
1960
Aslında, bu oldukça kesin değil.
07:29
Bhutan is not carbon neutral.
136
449040
1840
Bhutan karbon nötr değil.
07:31
Bhutan is carbon negative.
137
451920
2320
Bhutan, eksi karbon bir ülke.
07:35
Our entire country generates 2.2 million tons of carbon dioxide,
138
455600
6936
Tüm ülkemiz 2.2 milyon ton karbondioksit meydana getiriyor,
07:42
but our forests, they sequester more than three times that amount,
139
462560
3840
ancak ormanlarımız, bu miktarın üç katından daha fazlasını emiyor,
07:47
so we are a net carbon sink
140
467720
2136
yani biz, her yıl 4 milyon tondan fazlası için
07:49
for more than four million tons of carbon dioxide each year.
141
469880
3920
karbon azalması içerisindeyiz.
07:55
But that's not all.
142
475160
1256
Ancak bu hepsi değil.
07:56
(Applause)
143
476440
2096
(Alkışlar)
07:58
We export most of the renewable electricity
144
478560
3096
Biz, debisi yüksek nehirlerimizden elde ettiğimiz
08:01
we generate from our fast-flowing rivers.
145
481680
2160
yenilenebilir elektriği ihraç ediyoruz.
08:05
So today, the clean energy that we export
146
485160
3416
Bugün, ihraç ettiğimiz temiz enerji
08:08
offsets about six million tons of carbon dioxide in our neighborhood.
147
488600
5080
komşularımızın yaklaşık 6 milyon ton karbondioksidini telafi ediyor.
08:14
By 2020, we'll be exporting enough electricity
148
494240
3936
2020'de, 17 milyon ton karbondioksidi telafi edecek
08:18
to offset 17 million tons of carbon dioxide.
149
498200
3680
miktarda elektrik ihraç ediyor olacağız.
08:22
And if we were to harness even half our hydropower potential,
150
502680
3256
Eğer su gücü potansiyelimizin yarısını bile elde edebiliyor olsak,
08:25
and that's exactly what we are working at,
151
505960
2040
ki şu an üzerinde çalıştığımız şey bu,
08:29
the clean, green energy that we export
152
509120
2376
ihraç ettiğimiz temiz enerji yılda
08:31
would offset something like 50 million tons of carbon dioxide a year.
153
511520
5120
50 milyon ton karbondioksidi telafi edecek bir miktar olacak.
08:38
That is more CO2 than what the entire city of New York generates in one year.
154
518320
5880
Bu, bir yılda tüm New York'un ürettiği karbondioksit miktarından daha fazla.
08:45
So inside our country, we are a net carbon sink.
155
525159
3097
Ülke sınırlarımız dahilinde, karbon sıkıntısı içindeyiz.
08:48
Outside, we are offsetting carbon.
156
528280
2536
Dışarıda ise karbonu telafi ediyoruz.
08:50
And this is important stuff.
157
530840
1360
Bu önemli bir mesele.
08:53
You see, the world is getting warmer,
158
533240
1799
Görüyorsunuz, dünya daha da ısınıyor
08:55
and climate change is a reality.
159
535840
2280
ve küresel ısınma bir gerçek.
08:59
Climate change is affecting my country.
160
539440
2240
Küresel ısınma benim ülkemi etkiliyor.
09:02
Our glaciers are melting,
161
542280
1440
Buzullarımız eriyor,
09:04
causing flash floods and landslides,
162
544360
2496
ani su baskınlarına, heyelanlara sebep oluyor,
09:06
which in turn are causing disaster and widespread destruction in our country.
163
546880
4440
bu da felaketlere ve ülkemizin geniş çapta yıkımına sebep oluyor.
09:13
I was at that lake recently.
164
553560
1640
Geçenlerde bu göldeydim.
09:15
It's stunning.
165
555760
1240
Muhteşem.
09:18
That's how it looked 10 years ago,
166
558240
2976
Bu 10 yıl önce nasıl göründüğü
09:21
and that's how it looked 20 years ago.
167
561240
2600
ve bu da 20 yıl önce nasıl göründüğü.
09:24
Just 20 years ago, that lake didn't exist.
168
564320
2840
Sadece 20 yıl önce, bu göl yoktu.
09:27
It was a solid glacier.
169
567880
1800
Katı bir buzuldu.
09:31
A few years ago, a similar lake
170
571520
2040
Bir kaç yıl önce, benzer bir göl,
09:34
breached its dams
171
574760
1400
barajında gedik açtı
09:37
and wreaked havoc in the valleys below.
172
577920
2240
ve alt tarafındaki vadinin zarara uğramasına sebep oldu.
09:42
That destruction was caused by one glacier lake.
173
582360
3016
Bu yıkıma bir buzul sebep oldu.
09:45
We have 2,700 of them to contend with.
174
585400
3920
Biz bunlardan 2,700 tanesine sahibiz.
09:50
The point is this:
175
590640
1240
Mevzu şu:
09:52
my country and my people have done nothing
176
592800
3816
ülkem ve halkım, küresel ısınmanın olması için
09:56
to contribute to global warming,
177
596640
1880
hiçbir şey yapmadı
09:59
but we are already bearing the brunt of its consequences.
178
599920
4120
ama bunun sonuçlarına bizler katlanıyor.
10:05
And for a small, poor country, one that is landlocked and mountainous,
179
605640
3936
Küçük, fakir, kara ve dağlarla çevrili bir ülke için,
10:09
it is very difficult.
180
609600
1760
bu çok zor bir durum.
10:12
But we are not going to sit on our hands doing nothing.
181
612320
2616
fakat biz oturup, ellerimizi bağlayıp beklemeyeceğiz.
10:14
We will fight climate change.
182
614960
1400
Küresel ısınmaya karşı savaşacağız.
10:16
That's why we have promised to remain carbon neutral.
183
616920
3560
İşte bu yüzden biz karbon nötr olmaya devam etme sözü verdik.
10:22
We first made this promise in 2009
184
622480
4336
Biz bu sözü ilk defa 2009'da
10:26
during COP 15 in Copenhagen,
185
626840
2760
Kopenhag'da COP 15 sırasında verdik
10:30
but nobody noticed.
186
630800
1200
ancak kimse fark etmedi.
10:32
Governments were so busy arguing with one another
187
632960
2656
Hükümetler, birbirleri ile tartışmak
10:35
and blaming each other for causing climate change,
188
635640
2936
ve küresel ısınma için birbirlerini suçlamak ile çok meşgullerdi.
10:38
that when a small country raised our hands and announced,
189
638600
3656
Küçük bir ülke elini kaldırıp,
10:42
"We promise to remain carbon neutral for all time,"
190
642280
3096
"biz her zaman karbon nötr kalma sözü veriyoruz" dediğinde,
10:45
nobody heard us.
191
645400
1200
kimse bizi duymadı.
10:47
Nobody cared.
192
647880
1200
Kimse umursamadı.
10:51
Last December in Paris,
193
651400
1800
Geçen Aralık ayında, Paris'te,
10:54
at COP 21, we reiterated our promise
194
654480
3256
COP 21'de biz her zaman
10:57
to remain carbon neutral for all time to come.
195
657760
2560
karbon nötr kalma sözümüzü tekrarladık.
11:01
This time, we were heard.
196
661760
1320
Bu sefer, duyulduk.
11:03
We were noticed, and everybody cared.
197
663880
2400
Fark edildik ve herkes umursadı.
11:09
What was different in Paris was that governments came round together
198
669200
4936
Paris'te bir araya gelip küresel ısınma gerçeğini,
11:14
to accept the realities of climate change,
199
674160
2616
biraraya gelmeye niyet etmelerinde ve birlikte hareket edip,
11:16
and were willing to come together and act together and work together.
200
676800
3360
birlikte çalışmayı kabul ettiklerinde ne gibi bir fark vardı.
11:21
All countries, from the very small to the very large,
201
681000
3160
Tüm ülkeler, en küçüğünden en büyüğüne,
11:25
committed to reduce the greenhouse gas emissions.
202
685440
3920
sera gazı yaymayı azaltacaklarının sözünü verdiler.
11:30
The UN Framework Convention on Climate Change
203
690680
3096
Küresel Isınma Hakkındaki BM Çerçeve Anlaşması,
11:33
says that if these so-called intended commitments are kept,
204
693800
4760
bu bahsedilen, niyetlenilen taahütler tutulursa,
11:39
we'd be closer to containing global warming
205
699400
2216
küresel ısınmanın 2 santigrat derece olmasına
11:41
by two degrees Celsius.
206
701640
1360
yakın olacağımızı ifade etmektedir.
11:46
By the way,
207
706440
1200
Bu arada,
11:48
I've requested the TED organizers here
208
708640
2736
TED düzenleyicilerinden
11:51
to turn up the heat in here by two degrees,
209
711400
3880
buradaki sıcaklığı 2 derece arttırmalarını istedim,
11:56
so if some of you are feeling warmer than usual,
210
716520
2816
eğer içinizden bazıları normalden daha sıcak hissettiyse,
11:59
you know who to blame.
211
719360
1200
kim suçlayacağınızı biliyorsunuz.
12:03
It's crucial that all of us keep our commitments.
212
723520
3640
Hepimizin taaahütlerini yerine getirmesi çok önemli.
12:07
As far as Bhutan is concerned,
213
727600
1456
Bhutan'ın ilgili olduğu kadarıyla,
12:09
we will keep our promise to remain carbon neutral.
214
729080
3440
biz, karbon nötr kalma sözümüzü tutacağız.
12:13
Here are some of the ways we are doing it.
215
733560
2040
İşte bunu nasıl yaptığımıza dair bir kaç yöntem.
12:16
We are providing free electricity to our rural farmers.
216
736760
2840
Köydeki çiftçilere bedava elektirik sağlıyoruz.
12:20
The idea is that, with free electricity, they will no longer have to use firewood
217
740240
6296
Buradaki fikir, bedava elektrik sunma,
artık onların yiyeceklerini pişirmek için odun ateşine
12:26
to cook their food.
218
746560
1200
ihtiyaç duymayacak olmalarıdır.
12:28
We are investing in sustainable transport
219
748520
2816
sürdürülebilir taşımaya yatırım yapıyoruz
12:31
and subsidizing the purchase of electric vehicles.
220
751360
3456
ve elektrikli araçların satın alınması için ödenek sağlıyoruz.
12:34
Similarly, we are subsidizing the cost of LED lights,
221
754840
4136
Benzer şekilde, LED ışıklarının bedeli için ödenek sağlıyoruz
12:39
and our entire government is trying to go paperless.
222
759000
4296
ve tüm hükümet kağıtsız bir düzene geçmeye çalışıyor.
12:43
We are cleaning up our entire country through Clean Bhutan, a national program,
223
763320
4496
Tüm ülkeyi Temiz Bhutan,
ulusal bir program, aracılığıyla temizliyoruz
12:47
and we are planting trees throughout our country
224
767840
3136
ve tüm ülkeye, Yeşil Bhutan,
12:51
through Green Bhutan,
225
771000
1440
bir başka ulusal program,
12:53
another national program.
226
773160
2120
ile ağaçlar dikiyoruz.
12:56
But it is our protected areas
227
776320
2176
Ancak bizim karbon nötr stratejimizin
12:58
that are at the core of our carbon neutral strategy.
228
778520
3320
temelindeki korunmuş yerlerimizde.
13:02
Our protected areas are our carbon sink.
229
782320
3216
Korunmuş bölgelerimiz karbon azalması içinde.
13:05
They are our lungs.
230
785560
1800
Onlar bizim ciğerlerimiz.
13:08
Today, more than half our country is protected,
231
788880
3496
Bugün ülkemizin yarısından fazlası,
13:12
as national parks, nature reserves
232
792400
2376
doğal parklar, doğal rezervler ve vahşi yaşam koruma alanları
13:14
and wildlife sanctuaries.
233
794800
1920
olarak koruma altında.
13:17
But the beauty is that we've connected them all with one another
234
797400
4096
Fakat güzellik şu ki, biz onları biyolojik koridorlar kurarak
13:21
through a network of biological corridors.
235
801520
2920
bir ağ şeklinde birbirine bağladık.
13:26
Now, what this means
236
806120
1256
Şimdi, bu şu anlama geliyor:
13:27
is that our animals are free to roam throughout our country.
237
807400
3920
hayvanlarımız, tüm ülkede dolaşmakta özgürler.
13:33
Take this tiger, for example.
238
813760
1416
Örneğin bu kaplanı örnek verelim.
13:35
It was spotted at 250 meters above sea level
239
815200
3696
Deniz seviyesinden 259 metre yükseklikte,
13:38
in the hot, subtropical jungles.
240
818920
2320
sıcak, alt tropical ormanlarda görüldü.
13:42
Two years later, that same tiger
241
822040
2976
İki yıl sonra, aynı kaplan
13:45
was spotted near 4,000 meters
242
825040
3496
soğuk Alp dağlarımızda, 4,000 metre
13:48
in our cold alpine mountains.
243
828560
2520
yükseklikte görüldü.
13:51
Isn't that awesome?
244
831840
1200
Muhteşem değil mi?
13:53
(Applause)
245
833720
4056
(Alkışlar)
13:57
We must keep it that way.
246
837800
1840
Bu durumu bu şekilde tutmalıyız.
14:00
We must keep our parks awesome.
247
840480
2080
Parklarımızı muhteşem tutmalıyız.
14:03
So every year, we set aside resources to prevent poaching, hunting,
248
843840
4696
Böylece her yıl, o parklarda yaşayan topluluklara yardım etmek,
14:08
mining and pollution in our parks,
249
848560
2376
onların ormanlarını düzenlemesi,
14:10
and resources to help communities who live in those parks
250
850960
5136
küresel ısınmaya uyumlu hale getirmesi ve
doğa ana ile ahenk içinde yaşamaya devam ederken
14:16
manage their forests,
251
856120
1496
daha iyi yaşam sürmeleri için;
14:17
adapt to climate change,
252
857640
1456
parklarımızdaki izinsiz avlanma,
14:19
and lead better lives while continuing to live in harmony with Mother Nature.
253
859120
4000
avlanma, maden çıkarma ve
kirliliği engellemek
için kaynaklarımızı, bir yana bırakıyoruz.
14:24
But that is expensive.
254
864600
1240
Ancak bu pahalı bir şey.
14:26
Over the next few years, our small economy won't have the resources
255
866640
5736
Önümüzdeki bir kaç yıl, küçük ekonomimiz,
çevreyi korumak için gerekli masrafları
14:32
to cover all the costs that are required to protect our environment.
256
872400
3720
karşılayacak kaynaklara sahip olmayacak.
14:37
In fact, when we run the numbers,
257
877560
1616
Aslında, sayıları işin içine kattığımızda,
14:39
it looks like it'll take us at least 15 years
258
879200
2696
tüm koruma çabalarımızı tamamen finanse edebilmeden önce
14:41
before we can fully finance all our conservation efforts.
259
881920
4160
en azından 15 yıla ihtiyacımız varmış gibi görünüyor.
14:47
But neither Bhutan,
260
887280
1240
Ama ne Bhutan'ın
14:49
nor the world
261
889720
1200
ne de dünyanın
14:51
can afford to spend 15 years going backwards.
262
891480
3160
bu 15 yılı geriye dönük olarak telafi etme şansı yok.
14:56
This is why His Majesty the King
263
896600
2240
Bu yüzden Majesteleri, Kral
14:59
started Bhutan For Life.
264
899720
1640
Hayat İçin Bhutan'ı başlattı.
15:02
Bhutan For Life gives us the time we need.
265
902320
2576
Hayat İçin Bhutan, bize, bizim ihtiyacımız olan zamanı verdi.
15:04
It gives us breathing room.
266
904920
1400
Bize mola verdi.
15:07
It is essentially a funding mechanism
267
907120
2376
Aslında bu, hükümet işi bizden devralana kadar,
15:09
to look after our parks,
268
909520
1936
parklarımız ile ilgilenmek,
15:11
to protect our parks,
269
911480
1440
onlara bakmak için
15:13
until our government can take over on our own fully.
270
913680
2880
bir kaynak yaratma mekanizması.
15:17
The idea is to raise a transition fund
271
917720
3776
Fikir, bireysel kişilerden, ortaklıklardan ve topluluklardan
15:21
from individual donors, corporations and institutions,
272
921520
3320
bir geçiş fonu yaratmak.
15:25
but the deal is closed only after predetermined conditions are met
273
925840
4536
Ancak mesele, önceden belirlenmiş şartların sağlanması
15:30
and all funds committed.
274
930400
1600
ve tüm fonların yerine
getirilmesinden sonra çözülmüş olur.
15:32
So multiparty, single closing:
275
932920
2920
Yani, çok taraflı, tek sonuçlu:
15:36
an idea we borrowed from Wall Street.
276
936360
2160
Wall Street'den ödünç aldığımız bir fikir.
15:39
This means that individual donors can commit without having to worry
277
939680
4296
Bu, şahsi bağışçıların eksik finanse edilmiş
bir planı desteklemekten
geri duracağına dair endişeleri
15:44
that they'll be left supporting an underfunded plan.
278
944000
3960
olmaksızın vaatlerini yerine getirebilirler.
15:49
It's something like a Kickstarter project,
279
949480
2256
Bu bir Kickstarter projesi gibi bir şey,
15:51
only with a 15-year time horizon
280
951760
2376
ancak burada 15 yıllık bir ufuk
15:54
and millions of tons of carbon dioxide at stake.
281
954160
3320
ve milyonlarca ton karbondioksit söz konusu.
15:58
Once the deal is closed,
282
958400
1720
Teklif kapandıktan sonra,
16:01
we use the transition fund to protect our parks,
283
961320
4056
15 yıllık zaman diliminin sonuna kadar
16:05
giving our government time to increase our own funding gradually
284
965400
5176
hükümetimize, fonumuzu yavaş yavaş arttıracak zaman vererek,
16:10
until the end of the 15-year period.
285
970600
2016
parklarımızı korumak için geniş fonunu kullacağız.
16:12
After that, our government guarantees full funding forever.
286
972640
5560
Bundan sonra, hükümetimiz bundan sonra tam finansmanı garanti etmektedir.
16:20
We are almost there.
287
980120
1200
Hemen hemen amacımıza ulaşık.
16:21
We expect to close later this year.
288
981800
1840
Bu seneden sonra kapatmayı düşünüyoruz.
16:24
Naturally, I'm pretty excited.
289
984640
1696
Ben, doğal olarak oldukça heyecanlıyım.
16:26
(Applause)
290
986360
3640
(Alkışlar)
16:32
The World Wildlife Fund is our principle partner in this journey,
291
992280
6040
Dünya Vahşi Yaşam Fonu bu yolda esas ortağımız
16:38
and I want to give them a big shoutout
292
998960
2056
ve ben onları, Bhutan'da ve dünyada yaptıkları
16:41
for the excellent work they are doing in Bhutan
293
1001040
2320
harika işler için saygılarımı sunmak istiyorum.
16:44
and across the world.
294
1004160
1256
16:45
(Applause)
295
1005440
3576
(Alkışlar)
16:49
Whew, it is getting warm in here.
296
1009040
1960
Oh, burası gittikçe sıcaklaşıyor.
17:04
I thank you for listening to our story,
297
1024320
2000
Bizim hikayemizi,
17:07
a story of how we are keeping our promise to remain carbon neutral,
298
1027120
4536
nasıl kabron nötr kalma taahhüdümüzü yerine getirdiğimiz bir hikayeyi,
17:11
a story of how we are keeping our country pristine,
299
1031680
3720
ülkemizi, kendimiz, çocuklarımız, sizin çocuklarınız ve dünya için
17:16
for ourselves, our children,
300
1036359
1681
nasıl el değmemiş tuttuğumuzun hikayesini,
17:18
for your children and for the world.
301
1038760
2079
dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.
17:22
But we are not here to tell stories, are we?
302
1042560
2080
Ama tabi ki burada hikayeler anlatmak için gelmedik, değil mi?
17:25
We are here to dream together.
303
1045640
2760
Buraya birlikte hayal etmek için geldik.
17:29
So in closing, I'd like to share one more dream that I have.
304
1049319
3760
Bu yüzden kapanış olarak,
düşlediğim bir hayali daha sizinle paylaşmak istiyorum.
17:34
What if we could mobilize our leadership and our resources,
305
1054200
3616
İster misiniz liderlerimizi ve kaynaklarımızı,
17:37
our influence and our passion,
306
1057839
2657
etkimizi ve tutkumuzu,
17:40
to replicate the Bhutan For Life idea to other countries
307
1060520
3296
Yaşam İçin Bhutan fikrinin diğer ülkelerde aynısını yapmak için
17:43
so that they too
308
1063840
1440
harekete geçirelim,
17:46
can conserve their protected areas for all time.
309
1066640
2280
böylece onlarda tüm zamanlar için
kendi korunmuş bölgelerini koruyabilsinler.
17:50
After all, there are many other countries who face the same issues that we face.
310
1070160
3762
Sonuç olarak, bizim karşılaştığımız problemlerle karşılaşan bir çok ülke var.
17:53
They too have natural resources
311
1073946
2190
Onların da dünyanın sürdürülebilirliği için
17:56
that can help win the world's fight for sustainability,
312
1076160
2920
yapılan savaşı kazanmaya yardım edebilecek doğal kaynakları var,
18:00
only they may not have the ability to invest in them now.
313
1080160
2896
ama onlar yatırım yapma kabiliyetine sahip olmayabilirler.
18:03
So what if we set up Earth For Life,
314
1083080
2440
Yani biz Yaşam İçin Dünya fikrini ortaya atsak,
18:06
a global fund, to kickstart the Bhutan For Life throughout the world?
315
1086120
4080
evrensel bir fon, Bhutan İçin Yaşam'ın dünyaya yayılması adına teşvik?
18:12
I invite you to help me,
316
1092320
1480
Sizleri bana yardım etmeye çağırıyorum,
18:14
to carry this dream beyond our borders
317
1094720
2456
bu hayali sınırlarımız dışına çıkarmak için,
18:17
to all those who care about our planet's future.
318
1097200
4440
gezegenimizin geleceğini önemseyen kişilere ulaştırmak için.
18:22
After all, we're here to dream together,
319
1102880
3280
Her ne olursa olsun, buraya birlikte hayal etmek için geldik,
18:27
to work together,
320
1107000
1776
birlikte çalışmak için,
18:28
to fight climate change together, to protect our planet together.
321
1108800
3600
küresel ısınma ile birlikte savaşmak için, dünyamızı birlikte korumak için.
18:33
Because the reality is
322
1113080
1760
Çünkü gerçek olan şey,
18:36
we are in it together.
323
1116280
1400
bizim bir arada yaşamamızdır.
18:38
Some of us might dress differently,
324
1118720
2080
Bazılarımız farklı giyinebilir,
18:41
but we are in it together.
325
1121520
1240
fakat bir aradayız.
18:43
Thank you very much,
326
1123720
1280
Çok teşekkür ederim,
18:45
and kadrin chhe la. Thank you.
327
1125320
1896
ve kadrin chhe la. Teşekkürler.
18:47
(Applause)
328
1127240
1616
(Alkışlar)
18:48
Thank you, thank you, thank you.
329
1128880
1640
Teşkkürler, teşekkürler, teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7