"A Bird Made of Birds" | Sarah Kay

Çeviri: Ezgisu Karakaya Gözden geçirme: Gunperi Sisman

I have a friend named Kaveh Akbar, who is a fellow poet.

Kaveh Akbar adında, şair bir dostum var.

And Kaveh found this photo online

Kaveh internette,

of the anatomical heart of a blue whale

bilim insanları mavi balinanın anatomik kalbini

that scientists had hung on a hook from the ceiling,

tavana kancayla astığı bir fotoğraf buldu.

which is how they were able to observe that the heart of a blue whale

Bu şekilde, mavi balinanın kalbinin

is big enough that a person can stand up fully inside of it.

bir insanın içine sığabileceği kadar büyük olduğunu gözlemleyebildiler.

And when Kaveh shared this photo online,

Kaveh, bu fotoğrafı paylaştığında

he did so with the caption,

açıklama olarak şunu yazdı:

"This is another reminder

"Bu, yazmayı planladığın şiiri

that the universe has already written the poem you were planning on writing."

evrenin çoktan yazdığının bir başka hatırlatıcısıdır."

And when I first saw that, I was horrified.

Bunu ilk gördüğümde dehşete kapıldım.

I was like, "Come on, man! I'm trying to invent new metaphors!

“Hadi ama dostum! Yeni metaforlar uydurmaya çalışıyorum.

I'm trying to discover beauty that hasn't been discovered yet.

Henüz keşfedilmemiş güzellikleri keşfetmeye çalışıyorum.

What do you mean, the universe is always going to get there before me?"

Evrenin her zaman önümde olacağını söylerken ne demeye çalıştın?”

And I know this isn't a uniquely poet problem,

Bu problemin şairlere özgü olmadığını biliyorum.

but on days when the world feels especially big

Ama dünyanın özellikle büyük,

or especially impossible

özellikle imkansız,

or especially full of grandeur,

özellikle ihtişam dolu hissettirdiği,

those are the days when I feel,

böyle günlerde;

"What do I possibly have to contribute

“Bütün bunlara katkıda bulunabileceğim neyim var?”

to all of this?"

diye düşüyorum.

Not long ago, I saw this video that some of you may have seen.

Bir süre önce bazılarınızın da görmüş olabileceği bir video gördüm.

It makes the internet rounds every couple of months.

Birkaç ayda bir internette turluyor.

There are these birds that are called starlings,

Sığırcık denilen kuşlar var.

and they fly in what's called a "murmuration,"

“Sığırcık sürüsü” denilen gruplarla uçuyorlar.

which is generally just a big cloud of birds.

Buna büyük bir kuş bulutu da denilebilir.

And someone happened to catch a quick video on their phone

Birisi, bu sığırcıkların uçuşunu

of these starlings flying.

telefonuyla yakalamayı başarmış.

And at first, it's just an amorphous blob,

İlk başta şekilsiz bir leke oluşturuyorlar.

and then there's a moment where the birds shift,

Sonra öyle bir an var ki,

and they form the shape of a starling

kuşlar yer değiştirip sığırcık görüntüsünü alıyor.

in the sky!

Hem de gökyüzünde!

(Laughter)

(Kahkahalar)

And as soon as I saw it, I was like,

Bunu görür görmez şöyle düşündüm:

(Gasps) "The universe has already written the poem

(İç çekerek) ''Yazmayı planladığın şiiri

you were planning on writing!"

evren çoktan yazdı!"

(Laughter)

(Kahkahalar)

Except, for the first time, it didn't fill me with despair.

Ancak, ilk kez, bu beni umutsuzlukla doldurmadı.

Instead, I thought, "OK.

Bunun yerine “Tamam,” dedim.

Maybe it's not my job to invent something new.

Belki yeni bir şey icat etmek benim görevim değil.

Maybe instead it's my job to listen to what the universe is showing me

Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek

and to keep myself open to what the universe offers,

ve bana sunacaklarına karşılık kendimi açık tutmaktır.

so that when it's my turn,

Böylece sıra bana geldiğinde

I can hold something to the light,

sadece bir anlığına,

just for a moment,

sadece sahip olduğum sürece,

just for as long as I have.

ışığa bir şey tutabilirim.

The universe has already written the poem

Yazmayı planladığın şiiri

that you were planning on writing.

evren çoktan yazdı.

And this is why

İşte bu yüzden,

you can do nothing but point at the flock of starlings

miras kalmış bir koreografiyle

whose bodies rise and fall in inherited choreography,

bedenleri yükselen ve alçalan

swarming the sky in a sweeping curtain

nefes kesici bir şekilde gökyüzüyle kaynaşan,

that, for one blistering moment,

yoğun bir anda,

forms the unmistakeable shape

gökyüzüne karşı kanat çırpan koca bir kuşun belirgin şeklini oluşturan

of a giant bird

bu sığırcıkları

flapping against the sky.

işaret etmek dışında bir şey yapamazsın.

It is why your mouth forms an "o"

İşte bu yüzden ağzın “o” şeklini alır.

that is not a gasp,

Bu nefes kesilmesi değildir.

but rather, the beginning of,

Bunun yerine

"Oh. Of course."

“Evet, elbette,” demenin başlangıcıdır.

As in, of course the heart of a blue whale is as large as a house

Elbette, mavi balinanın kalbi, bir insanın ayakta durabileceği kadar

with chambers tall enough to fit a person standing.

yüksek olan bir ev kadar geniştir demek gibi.

Of course a fig becomes possible

Elbette, dişi yaban arısının yumurtalarını incir çiçeğinin içine bırakması,

when a lady wasp lays her eggs inside a flower,

ölmesi ve ayrışması

dies and decomposes,

inciri mümkün kılar.

the fruit, evidence of her transformation.

Meyve, onun bu dönüşümünün kanıtıdır.

Sometimes, the poem is so bright,

Bazen, şiir o kadar aydınlıktır ki

your silly language will not stick to it.

şapşal dilin buna bağlı kalmaz.

Sometimes, the poem is so true,

Bazen, şiir o kadar dürüsttür ki

nobody will believe you.

kimse sana inanmaz.

I am a bird

Ben,

kuşlardan oluşan bir kuşum.

made of birds.

This blue heart a house you can stand up inside of.

Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.

I am dying

Burada,

here

bu çiçeğin içinde

inside this flower.

ölüyorum.

It is OK.

Önemli değil.

It is what I was put here to do.

Bunu yapmak için buraya kondum.

Take this fruit.

Bu meyveyi al.

It is what I have to offer.

Sana bunu sunuyorum.

It may not be first,

Belki ilk

or ever best,

ya da en en iyisi değil.

but it is the only way to be sure

Ama yaşadığımdan emin olmanın

tek yolu bu.

that I lived at all.

(Alkışlar)

(Applause)