How I use art to bridge misunderstanding | Adong Judith

26,906 views ・ 2018-04-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeren Su Konuksay Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I'm a writer-director who tells social-change stories,
0
12793
3920
Ben bir yazar-yönetmenim ve sosyal değişim hikâyeleri anlatıyorum.
00:16
because I believe stories touch and move us.
1
16737
3246
Çünkü hikâyelerin içimize işlediğine inanıyorum.
00:20
Stories humanize and teach us to empathize.
2
20007
3581
Hikâyeler bizleri insanlaştırır ve bize empati kurmayı öğretir.
00:23
Stories change us.
3
23612
2058
Hikâyeler bizi değiştirir.
00:26
When I write and direct plays,
4
26144
2022
Oyunlarımı yazıp yönetirken
00:28
I'm amplifying voices of disadvantaged groups,
5
28190
3549
dezavantajlı grupların seslerini duyuruyor ve
00:31
I'm fighting the self-censorship
6
31763
1861
Uganda eski devlet başkanı Idi Amin
00:33
that has kept many Ugandan artists away from social, political theater
7
33648
4913
dönemindeki eziyet nedeniyle sanatçıların kendi kendilerinini
00:38
since the persecution of artists by former Ugandan president, Idi Amin.
8
38585
5821
sansürleyip siyasi ve sosyal arenadan uzaklaşması ile mücadele ediyorum.
00:44
And most importantly, I am breaking the silence
9
44430
4056
Ve en önemlisi sessizliği bozuyorum ve
00:48
and provoking meaningful conversations on taboo issues,
10
48510
3694
sükûtun altın sayıldığı birçok yasaklanmış konuda
00:52
where often "Silence is golden" is the rule of thumb.
11
52228
4572
yararlı konuşmaların doğmasını sağlıyorum.
00:57
Conversations are important
12
57275
2404
Konuşmalar önemlidir,
00:59
because they inform and challenge our minds to think,
13
59703
3874
çünkü bizi bilgilendirip düşünmemiz için bize meydan okur.
01:03
and change starts with thinking.
14
63601
2428
Değişim, düşünmekle başlar.
01:06
One of my struggles with activism is its often one-sided nature
15
66974
4676
Aktivizm ile uyuşamadığım nokta, çoğu zaman tek taraflı olan doğasının
01:11
that blinds us to alternative view,
16
71674
2363
bizi diğer görüşe karşı köreltip,
01:14
that numbs our empathy,
17
74061
2142
empati gücümüzü azaltıp,
01:16
that makes us view those who see issues differently
18
76227
3469
görüşleri farklı olanları cahil, kendinden nefret eden, beyni yıkanmış,
01:19
as ignorant, self-hating, brainwashed, sellout or plain stupid.
19
79720
6956
yozlaşmış ya da aptal olarak değerlendirmemize neden olmasıdır.
01:26
I believe no one is ignorant.
20
86994
2523
Ben kimsenin cahil olduğuna inanmıyorum.
01:29
We are all experts, only in different fields.
21
89883
3690
Her birimizin uzmanlığı var ama uzman olduğumuz alanlar farklı.
01:34
And this is why, for me, the saying "stay in your truth" is misleading.
22
94117
5612
Bu nedenle "dediğim dedik, öttürdüğüm düdük" demeyi yanıltıcı buluyorum.
01:40
Because if you're staying in your truth,
23
100204
2333
Çünkü eğer sen bildiğini okuyorsan,
01:42
isn't it logical that the person you believe is wrong
24
102561
2968
yanlış olduğunu düşündüğün kişinin de bildiğini okuması
01:45
is also staying in their truth?
25
105553
1921
mantıklı olmaz mı?
01:48
So, what you have is two extremes
26
108117
2984
Sonuç olarak elimizde birbiriyle tüm iletişim ihtimalini
01:51
that shut out all possible avenues of conversations.
27
111125
4548
ortadan kaldıran iki uç görüş var.
01:56
I create provocative theater and film to touch, humanize
28
116061
5627
Ön yargıları aşmak için; etkileyen, insanlaştıran
02:01
and move disagreeing parties to the conversation table
29
121712
4286
ve karşıt tarafları anlaşma masasına çekmeyi amaçlayan
02:06
to bridge misunderstandings.
30
126022
2819
kışkırtıcı oyun ve filmler yaratıyorum.
02:09
I know that listening to one another will not magically solve all problems.
31
129826
5348
Birbirimizi dinlemenin bir anda tüm sıkıntıları çözmeyeceğini biliyorum.
02:15
But it will give a chance to create avenues
32
135198
2351
Ancak insanlığın birçok sorununu çözmek için
02:17
to start to work together to solve many of humanity's problems.
33
137573
4709
beraber çalışmaya başlayabileceğimiz bir meydan yaratma şansı verecek.
02:22
With my first play, "Silent Voices,"
34
142661
2584
Joseph Kony'nin Tanrı'nın Direniş Ordusu ve hukûmet
02:25
based on interviews with victims of the Northern Uganda war
35
145269
3610
arasındaki Kuzey Uganda Savaşı'nın kurbanları ile yapılan röportajlardan
02:28
between the government and Joseph Kony's LRA rebel group,
36
148903
3951
esinlenilmiş olan ilk oyunum "Silent Voices" ile kurbanları,
02:32
I brought together victims, political leaders, religious leaders,
37
152878
4762
siyasi, dini ve kültürel liderleri,
02:37
cultural leaders, the Amnesty Commission and transitional justice leadership
38
157664
4842
Genel Af Komisyonu'nu ve muvakkat adalet öncülüğünü
02:42
for critical conversations on issues of justice for war crime victims --
39
162530
5773
savaş suçu kurbanlarının sorunlarıyla ilgili önemli konuşmalar için
02:48
the first of its kind in the history of Uganda.
40
168327
3453
bir araya getirdim-- Uganda tarihinde türünün tek örneği.
02:51
And so many powerful things happened,
41
171804
3064
Ve her birinden şimdi bahsedemeyeceğim
02:54
that I can't even cover them all right now.
42
174892
2521
birçok çarpıcı olay yaşandı.
02:57
Victims were given the opportunity to sit at the table
43
177872
3706
Mağdurlara Af Komisyonu Liderleriyle olan toplantılara katılma fırsatı verildi
03:01
with Amnesty Commission leadership,
44
181602
2267
ve mağdurlar, komisyonun onları görmezden gelip
03:03
and they expressed the big injustice they suffered
45
183893
3597
savaş suçlularının yeniden yerleşimini kolaylaştırması nedeniyle
03:07
when the Commission ignored them
46
187514
1978
yaşadıkları büyük haksızlığı
03:09
and instead facilitated the resettlement of the war perpetrators.
47
189516
4912
ifade etme şansı elde ettiler.
03:15
And the Amnesty Commission acknowledged the victims' pain
48
195822
3676
Bunun üzerine Af Komisyonu mağdurların acılarını teyit ederek
03:19
and explained the thinking behind their flawed approaches.
49
199522
4706
hatalı yaklaşımlarının ardındaki niyeti açıkladı.
03:24
But one of the things that has stayed with me
50
204252
2516
Ancak benimle kalan anılardan biri
03:26
is when, during my Northern Uganda tour of the play,
51
206792
3372
oyunumun Kuzey Uganda turunda
03:30
a man approached me and introduced himself
52
210188
2818
bir adamın bana ulaşıp
03:33
as a former rebel soldier of Joseph Kony.
53
213030
3488
kendini Joseph Kony'nin eski askerlerinden biri olarak tanıtmasıydı.
03:37
He told me that he didn't want me to leave feeling disappointed,
54
217006
4151
Bana uygunsuz gülüşmeler nedeniyle hayal kırıklığına uğramış
03:41
due to some of what I considered inappropriate laughter.
55
221181
3555
hissetmememi istediğini söyledi.
03:45
He explained that his was a laughter of embarrassment
56
225133
4293
Kendi gülüşünün utançtan
03:50
and a recognition of his own embarrassment.
57
230149
3420
ve utancının farkındalığından kaynaklandığını açıkladı.
03:53
He saw himself in the actors onstage
58
233593
3762
Kendini sahnedeki oyuncularda görüp
03:57
and saw the meaninglessness of his past actions.
59
237379
4093
geçmiş hareketlerinin anlamsızlığını fark etmişti.
04:02
So I say: share your truths.
60
242307
3270
İşte bu yüzden kendi doğrularınızı paylaşın diyorum.
04:05
Listen to one another's truths.
61
245601
2596
Birbirinizin doğrularına kulak verin.
04:08
You will discover a more powerfully uniting truth
62
248221
3653
Orta noktaya ulaştığınızda daha güçlü bir birleştiriciliği olan
04:11
in the middle ground.
63
251898
1420
yeni doğruyu keşfedeceksiniz.
04:14
When I lived in the USA,
64
254212
1833
ABD'de yaşadığım zamanda
04:16
many of my American friends would be shocked at my ignorance
65
256069
3794
birçok Amerikalı arkadaşım lazanya gibi batılı yemekler
04:19
at fancy Western dishes like lasagna, for instance.
66
259887
3833
konusundaki cehaletime şaşırırdı.
04:23
(Laughter)
67
263744
1198
(Kahkaha)
04:24
And my question to them would be,
68
264966
2056
Benim ise onlara sorum
04:27
"Well, do you know malakwang?"
69
267046
2081
"Peki sen malakwangı biliyor musun?" olurdu.
04:29
And then I would tell them about malakwang,
70
269673
3031
Ardından onlara benim kültürümden bir sebze yemeği olan
04:32
a fancy vegetable dish from my culture.
71
272728
3651
malakwangdan bahsederdim.
04:36
And they would tell me about lasagna.
72
276403
2349
Onlar da bana lazanyadan bahsederdi.
04:38
And we would leave richer and fuller individuals.
73
278776
3849
Ve bu sayede iki taraf da konuşmanın sonunda daha bilgili olurdu.
04:43
Therefore, share your recipe truth.
74
283109
3772
Bu nedenle kendi doğrularınızı paylaşın ki
04:47
It makes for a better meal.
75
287188
1945
ortaya daha lezzetli bir yemek çıksın.
04:49
Thank you.
76
289157
1150
Teşekkürler.
04:50
(Applause)
77
290331
6367
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7