The twins who tricked the Maya gods of death - Ilan Stavans

Çeviri: Gözde Alpçetin Gözden geçirme: Nihal Aksakal

Day after day, the twin brothers, Jun and Wuqub,

Her gün, ikiz kardeşler Jun ve Wuqub

ran back and forth playing ball.

bir ileri bir geri koşarak top oynarlardı.

One day, their vigorous game disturbed the lords of the underworld,

Bir gün, oyunları yer altı dünyası tanrılarının

who challenged the twins to a match.

onları bir düelloya davet etmesiyle bozulur.

But when the brothers arrived, the lords trapped and killed them,

Ama kardeşler yer altına vardığında tanrılar onları tuzağa düşürüp öldürürler

hanging Jun’s head from a tree as a trophy.

ve bir zafer göstergesi olarak Jun’un kafasını bir ağaca asarlar.

The tree soon sprouted massive fruit,

Ağaç kısa bir süre sonra büyük meyveler verir

which caught the attention of one of the lords’ daughters.

ve bu, tanrıların kızlarından birinin dikkatini çeker.

When she reached for it, the skull of Jun spat on her hand

Kız meyveye uzandığında Jun’un kafası eline tükürür

and impregnated her.

ve onu hamile bırakır.

Fleeing of her father’s wrath,

Babasından gazabından korkup

she sought refuge with her mother-in-law and gave birth to twin sons:

kayınvalidesinin yanına sığınır ve Junajpu ve Ixb’alanke adında

Junajpu and Ixb’alanke.

ikiz oğulları olur.

The second generation of twins discovered their father’s ballgame equipment,

İkinci nesil ikizler büyükannelerinin sakladığı

which their grandmother had hidden, and began to play.

babalarının oyunlarını bulur ve oynamaya başlar.

Soon enough, the messengers from the underworld

Kısa süre sonra, yer altı dünyasından haberciler

arrived to issue another challenge.

başka bir düellonun davetini ulaştırır.

Knowing what had happened to their fathers,

Babalarının başına geleni bilmelerine rağmen

the twins nevertheless answered the call,

ikizler daveti kabul ederler,

trekking through deep caverns

derin mağaralar

and across rivers filled with scorpions, blood, and pus,

ve akrep, kan ve irinle dolu nehirler boyunca yol alarak

until they reached the great city

yeraltı dünyası tanrılarının

from which the lords of the underworld controlled every aspect of nature

doğanın her yönünü kontrol ettiği ve insanlara acı çektirdiği

and caused suffering for humans.

büyük şehre ulaşırlar.

İkizler kendilerini davet eden tanrıları aramaya devam ederler.

The twins pressed on, searching for the lords who had challenged them.

The lords had hidden among statues of themselves to confuse their guests,

Tanrılar misafirlerini şaşırtmak için kendi heykellerinin arasına saklanırlar

but the brothers sent a mosquito ahead of them.

ama kardeşler önlerinden bir sivrisineği gönderir.

When it stung the figures, the lords cried out, revealing themselves.

Sineğin heykelleri sokması ile tanrılar ağlayıp kendilerini belli ederler.

They forced the twins to spend the night in the House of Darkness.

İkizleri geceyi Karanlığın Evi’nde geçirmeleri için zorlarlar.

They gave them a torch, but warned they must return it unburnt or face death.

Onlara bir meşale verirler ama yakmaları halinde öleceklerini söylerler.

As the darkness closed in,

Karalık çökerken

the quick-thinking brothers adorned the torch

hızlı düşünen kardeşler, meşaleyi kırmızı makav tüyleri

with red macaw feathers and fireflies.

ve ateşböcekleriyle süslerler.

Sabah olduğunda

Come morning, the lords were shocked to see the torch lit, but unburnt.

Tanrılar meşalenin yakıldığını ama yanmadığını görünce şok olurlar.

They insisted on playing the game with their own ball.

Oyunu kendi toplarıyla oynamakta ısrar ederler.

The twins agreed, only to find that the lords had hidden a weapon

İkizler kabul eder

ama sonra Tanrıların topun içine bir silah sakladığını görürler,

inside the ball,

which chased them around the court, trying to kill them.

top sarayın etrafında kovalayarak onları öldürmeye çalışır.

The twins survived that first round,

İkizler ilk turdan sağ çıkarlar

but by now they were sure this would be no ordinary match.

ama artık bunun sıradan bir maç olmadığının farkındalardır.

They played many more rounds,

Birkaç tur daha oynarlar

and each time the twins scored no better than a tie,

ve ikizler her defasında berabere kalır,

leaving them to face whatever supernatural trial

tekrardan oyunu seçmeden önce Tanrıların onlar için hazırladığı

the lords set for them before picking up the game again.

her türlü doğaüstü sınavla yüzleşmeye devam ederler.

They survived the House of Cold by lighting a fire,

Soğuğun Evi’nden ateş yakarak

and the House of Jaguars by feeding bones to the beasts.

ve Jaguarların Evi’nden ise canavarları kemiklerle besleyerek kurtulurlar.

Fakat Yarasaların Evi’nde bir yarasa Junajpu’nun kafasını koparır.

But in the House of Bats, a bat bit off Junajpu’s head.

Certain they now had the advantage,

Avantajın artık onlarda olduğundan emin olan Tanrılar,

the lords called for another round of the ballgame,

bir tur daha isterler

hanging Junajpu’s head over the court.

ve Junajpu’nın kafasını saraya asarlar.

The quick-thinking Ixb’alanke called the animals to him.

Hızlı düşünen Ixb’alanke hayvanları çağırır.

A turtle brought him a chilacayote squash,

Bir kaplumbağa ona incir yapraklı kabak getirir

and he carved it into the likeness of a head.

ve onu bir kafa şeklinde oyar.

While the lords chased the ball, he swapped it with the head.

Tanrılar topu kovalarken başı kabakla değiştirir.

With Junajpu’s head back on his body, the twins played harder than ever.

Junajpu’nın kafası vücuduna geri dönmesiyle

ikizler hiç olmadığı kadar sert oynarlar.

Finally, they won the game,

En sonunda oyunu kazanırlar,

hitting the hanging squash so it shattered on the ground.

asılı kabağa vururlar ve yerde paramparça olur.

The twins knew their treacherous hosts would not take the loss well.

İkizler, hain ev sahiplerinin yenilgiyi iyi karşılamayacaklarını biliyorlardır.

To protect themselves, they enlisted a pair of seers.

Kendilerini korumak için bir çift kahinin yardımını alırlar.

Sure enough, the lords burned the brothers in an oven,

Beklenildiği gibi Tanrılar kardeşleri fırında yakarlar

but the seers made sure their remains were thrown in the river,

ama kahinler kalıntılarının nehre atıldığından emin olurlar,

which restored them to life.

bu da onları hayata geri döndürür.

The brothers then came before the lords disguised as two disheveled children

Kardeşler sonra iki perişan çocuk kılığında Tanrıların karşısına çıkarlar

and began to dance and perform miracles.

ve dans etmeye ve mucizeler gerçekleştirmeye başlarlar.

For their final trick, Ixb’alanke pretended to kill Junajpu,

Son numaraları için Ixb’alanke Junajpu’yu öldürmüş,

then resurrect him.

sonra da diriltmiş gibi davranır.

The lords were so delighted that they demanded the same trick

Bu Tanrıların o kadar hoşuna gider ki

aynı numarayı onların üstünde yapmalarını isterler.

be performed on them.

Still in disguise, the brothers were only too happy to oblige,

Halen kılık değiştirmiş haldeki kardeşler seve seve numarayı gerçekleştirirler

and began killing the lords one by one.

ve Tanrıları birer birer öldürmeye başlarlar.

As the surviving lords realized who stood before them

Geride kalan Tanrılar önünde duranların kim olduğunu

and that no resurrection was forthcoming,

ve dirilmenin olmayacağını fark edince

they begged for mercy, and the twins spoke their curse.

merhamet dilerler ve ikizler lanetlerini okurlar.

Henceforth, the lords would have no sacrifices

Bundan sonra Tanrıların dünya yüzeyinde hiçbir kurbanı

and no power over the surface world.

ve hiçbir gücü olmayacaktı.

Their days of terrorizing humans were over.

İnsanları korkuttukları günler artık bitmişti.