What is imposter syndrome and how can you combat it? - Elizabeth Cox

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

Even after writing eleven books and winning several prestigious awards,

On bir kitap yazıp birçok prestijli ödül kazandıktan sonra bile,

Maya Angelou couldn’t escape the nagging doubt

Maya Angelou kendi başarılarını

that she hadn’t really earned her accomplishments.

gerçekten hak etmediği konusunda şüpheye düştü.

Albert Einstein experienced something similar:

Albert Einstein da benzer bir şey yaşadı:

he described himself as an “involuntary swindler”

kendisini ''gönülsüz üçkâğıtçı'' diye tanımlardı

whose work didn’t deserve as much attention as it had received.

çünkü ona göre çalışmaları gördüğü değerden daha azını hak ediyordu.

Accomplishments at the level of Angelou’s or Einstein’s are rare,

Angelou ya da Einstein düzeyindeki başarılar nadirdir,

but their feeling of fraudulence is extremely common.

fakat sahtekârlık duygusu son derece yaygındır.

Why can’t so many of us shake feelings

Pek çoğumuz, başarılarımızı kazanmadığımızı

that we haven’t earned our accomplishments,

ya da fikirlerimizin ve becerilerimizin başkalarının dikkatine

or that our ideas and skills aren’t worthy of others’ attention?

layık olmadığını hissettiğimiz duygulardan neden kurtulamıyoruz?

Psychologist Pauline Rose Clance was the first to study

Psikolog Pauline Rose Clance, bu güvensizlik duygusunu

this unwarranted sense of insecurity.

ilk araştıran kişiydi.

In her work as a therapist,

Terapist olarak işinde,

she noticed many of her undergraduate patients shared a concern:

lisans öğrencilerinin birçoğunun aynı endişeyi paylaştığını fark etti:

though they had high grades,

yüksek notları olsa da,

they didn’t believe they deserved their spots at the university.

üniversitedeki yerlerini hak ettiklerine inanmıyorlardı.

Some even believed their acceptance had been an admissions error.

Hatta bazıları üniversiteye bir yanlışlık sonucu kabul edildiklerini düşünüyordu.

While Clance knew these fears were unfounded,

Clance bu korkuların gereksiz olduğunu bilirken

she could also remember feeling the exact same way in graduate school.

mezun olurken aynılarını hissettiğini hatırladı.

She and her patients experienced something that goes by a number of names--

Kendisi de hastaları gibi birkaç adı olan bir şeyi deneyimliyordu:

imposter phenomenon,

aldatmaca olgusu,

imposter experience,

gerçek olmayan deneyim

and imposter syndrome.

ve imposter (sahtekârlık) sendromu.

Together with colleague Suzanne Imes,

Meslektaşı Suzanne Imes ile,

Clance first studied imposterism in female college students and faculty.

ilk önce üniversitedeki kadın öğrencilerde sahtekârlığı araştırdı.

Their work established pervasive feelings of fraudulence in this group.

Çalışmaları bu grupta yaygın bir sahtekârlık duygusu yarattı.

Since that first study,

İlk çalışmalarından beri,

the same thing has been established across gender,

aynı şey cinsiyet,

ırk,

race,

yaş

age,

ve meslek alanlarında araştırıldı.

and a huge range of occupations,

though it may be more prevalent and disproportionately affect

Çünkü yetersiz temsil edilmiş ve dezavantajlı grupların deneyimlerini

the experiences of underrepresented or disadvantaged groups.

daha mevcut şekilde ve orantısız biçimde etkileyebilir.

To call it a syndrome is to downplay how universal it is.

Bunu bir sendrom olarak adlandırmak, evrensel olanı küçümsemektir.

It's not a disease or an abnormality,

Hastalık veya anormallik değildir

and it isn’t necessarily tied to depression,

ve illa ki depresyona,

anxiety,

kaygıya

or self-esteem.

ya da kendine güvene bağlıdır anlamına gelmez.

Where do these feelings of fraudulence come from?

Peki, bu sahtekârlık duyguları nereden geliyor?

People who are highly skilled or accomplished

Büyük başarılara sahip ve yetenekli insanlar

tend to think others are just as skilled.

diğerlerini de yetenekli görmeye yatkındır.

This can spiral into feelings that they don’t deserve accolades

Bu, övgüler ve fırsatları diğerlerinden daha fazla hak etmedikleri

and opportunities over other people.

duygularına dönüşebilir.

And as Angelou and Einstein experienced,

Angelou ve Einstein'ın yaşadığı gibi,

there’s often no threshold of accomplishment

genellikle bu duyguları durduran

that puts these feelings to rest.

başarı eşiği yoktur.

Feelings of imposterism aren’t restricted to highly skilled individuals, either.

Sahtekârlık hissi sadece başarılı insanlarda görülmez.

Everyone is susceptible to a phenomenon known as pluralistic ignorance,

Herkes çoğulcu cehalet adı verilen olguya yatkındır

where we each doubt ourselves privately,

ki hepimiz bu olguda kendimizden şüphe uyarız,

but believe we’re alone in thinking that way

fakat bunu düşünürken yalnız olduğumuza inanırız

because no one else voices their doubts.

çünkü başkaları şüphelerini söylemez.

Since it’s tough to really know how hard our peers work,

Akranlarımızın veya iş arkadaşlarımızın ne kadar sıkı çalıştıklarını,

how difficult they find certain tasks,

belirli görevleri ne kadar zor bulacaklarını

ya da kendilerinden ne kadar şüphe duyacaklarını bilemediğimiz için

or how much they doubt themselves,

there’s no easy way to dismiss feelings that we’re less capable

etrafımızdaki insanlardan daha az yetenekli olduğumuz duygularını

than the people around us.

reddetmenin kolay bir yolu yoktur.

Intense feelings of imposterism

Şiddetli sahtekarlık duygusu

can prevent people from sharing their great ideas

insanların harika fikirlerini ortaya koymasını

or applying for jobs and programs where they’d excel.

ya da çok iyi oldukları program veya işlere başvurmaya engel olabilir.

At least so far,

En azından şimdiye kadar,

the most surefire way to combat imposter syndrome

imposter sendromuyla savaşmanın en emin yolu,

is to talk about it.

bunun hakkında konuşmak.

Many people suffering from imposter syndrome

Çoğu insan sahtekârlık sendromundan muzdarip,

are afraid that if they ask about their performance,

eğer performansları hakkında görüş isterlerse

their fears will be confirmed.

korkularının doğru olacağından korkuyorlar.

And even when they receive positive feedback,

Pozitif dönüt alsalar da

it often fails to ease feelings of fraudulence.

bu, çoğu zaman sahtekârlık duygularını hafifletmez.

But on the other hand,

Fakat diğer yandan,

hearing that an advisor or mentor has experienced feelings of imposterism

bir danışmanın veya akıl hocasının ayn sahtekârlık duygusunu yaşadığını duymak

can help relieve those feelings.

bu duyguların salınmasını sağlayabilir.

The same goes for peers.

Aynı şeyler arkadaşlar için de geçerli.

Even simply finding out there’s a term for these feelings

Sadece bu duygular için bir terim olduğunu bile bulmak

can be an incredible relief.

inanılmaz bir rahatlama olabilir.

Once you’re aware of the phenomenon,

Bir kez bu olgunun farkında olduğunuzda

you can combat your own imposter syndrome

olumlu geri dönütleri toplayarak ve yeniden değerlendirerek

by collecting and revisiting positive feedback.

kendi sahtekârlık duygunuzun üstesinden gelebilirsiniz.

One scientist who kept blaming herself for problems in her lab

Laboratuarında kendini sorunlar için suçlayan bir bilim kadını,

started to document the causes every time something went wrong.

her zaman bir şeyler ters gittiğinde nedenleri belgelemeye başladı.

Eventually, she realized most of the problems

Sonunda, problemlerin çoğunun

came from equipment failure,

ekipman hatası olduğunu fark etti

and came to recognize her own competence.

ve kendi kabiliyetlerinin farkına vardı.

We may never be able to banish these feelings entirely,

Bu duyguları sonsuza kadar yok edemeyebiliriz,

but we can have open conversations about academic or professional challenges.

fakat akademik ve profesyonel zorluklar için sohbet kurabiliriz.

With increasing awareness of how common these experiences are,

Bu tür deneyimlerin ne kadar sık yaşandığının farkına varılmasıyla

perhaps we can feel freer to be frank about our feelings

belki de duygularımız hakkında daha özgür hissedebiliriz

and build confidence in some simple truths:

ve bazı gerçeklerde güven oluşturabiliriz:

you have talent,

yeneteklisiniz,

you are capable,

yapabilirsiniz

and you belong.

ve hak ediyorsunuz.