Should we be looking for life elsewhere in the universe? - Aomawa Shields

Evrenden başka bir yerde yaşam aramalı mıyız? - Aomawa Shields

Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Ramazan Şen

Astronomers have discovered thousands of planets orbiting stars other than the Sun.

Gökbilimciler, Güneş'in dışında yıldızların etrafında dolanan,

yıldızlarından farklı yörünge uzaklığında, her türlü boyuttan oluşan

They come in all sizes,

at different orbital distances from their stars.

binlerce gezegen keşfettiler.

The closest of them are trillions of miles away,

Bu gezegenlerin en yakın olanları trilyonlarca kilometre uzaklıkta

and even the largest are just fuzzy patches

ve hatta en büyükleri en güçlü teleskoplarda bile

in the fields of high-powered telescopes.

uçuşan toprak parçası olarak görünen gezegenler.

But if one of these planets is close in size to the Earth

Ama eğer bu gezegenlerden biri dünyanın boyutuna yakın

and orbits not too close and too far away from its parent star,

ve yörüngeleri de yıldızına ne çok yakın ne de çok uzak olursa,

it could be rocky and warm enough to have oceans

okyanuslar barındırabilecek kadar sert ve sıcak olabilir

and perhaps life.

ve muhtemelen yaşam olabilir.

Astronomers discover these potentially habitable planets,

Gökbilimciler, bu potansiyel yaşanabilir gezegenleri keşfetti

and their eyes get big and wide.

ve gözleri büyüdü.

Could one of these distant worlds carry the building blocks of life?

Bu mesafedeki dünyalar yaşam yapıtaşları barındırabilir mi?

Or even a living, breathing, civilization?

Veya hatta bir canlı, solunum, uygarlık?

Is the question, "Are we alone in the universe?" about to be answered?

"Bu evrende yalnız mıyız?" sorusu cevaplanmak üzere mi?

But wait.

Ama durun.

Maybe we should ask a different question first.

Belki önce farklı bir soru sormalıyız?

Should we try to find out if we're alone in the universe?

Bu evrende yalnız olup olmadığımızı bulmaya çalışmalı mıyız?

If we do find the atmospheric fingerprints of life

Şayet bu yakın mesafedeki dünyaların birinde

on one of these small, distant worlds,

atmosferik yaşamın izlerini bulursak, oradaki varlıklarla

should we try to contact any beings who may live there?

iletişime geçmeye çalışmalı mıyız?

Bu akıllıca olur mu?

Is that wise?

30 yıl önce NASA'nın verdiği cevap evetti.

Three decades ago, NASA decided the answer was yes.

Voyager 1 and 2 were launched in 1977

1977 yılında, Voyager 1 ve 2 uzay araçları,

to explore the giant planets in the solar system.

samanyolundaki dev gezegenleri keşfetmek için uzaya fırlatıldı.

Each spacecraft carried a golden phonograph record,

Her uzay aracı, insan uygarlığının hikayesini anlatan ipucu

a time capsule of sorts that included clues and messages

ve mesajlar içeren bir tür zaman kapsülü,

meant to convey the story of human civilization.

altın bir fonograf kayıt cihazı taşıyordu.

The contents of these gold-plated copper disks were chosen by a committee

Bu altın-kaplama bakır disklerin içeriği, Amerikalı gökbilimciler

chaired by American astronomer and author Carl Sagan.

ve yazar Carl Sagan'dan oluşan bir komite tarafından seçilmişti.

They included over 100 images,

Bu diskler, 100'den fazla resim,

and a range of sounds from the natural world:

ve doğadan bir takım sesler içeriyordu:

ocean waves,

Okyanus dalga sesleri,

thunder,

gök gürültüsü sesi,

the sounds of birds

kuş

and whales.

ve balina sesleriydi.

The records also included music from many different time periods and cultures,

Kayıtlar aynı zamanda farklı dönem ve kültürden müzikler,

greetings in 55 languages,

55 dilde selamlama,

and messages from the President of the United States,

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı

and the UN Secretary General.

ve BM Genel Sekreteri'nden verilen mesajlar içeriyordu.

They also included a map.

Aynı zamanda harita da içeriyordu.

Each golden record displays the location of our solar system

Her altın kayıt, 14 titreşen yıldızın kapsadığı

with respect to fourteen pulsars.

samanyolumuzun konumunu gösteriyordu.

Their precise, unique frequencies were indicated

Dünya dışı zeki canlıların

so that intelligent, extraterrestrial lifeforms

onların net, eşşiz frekanslarını kullanarak

could use them to find the Earth.

Dünya'yı bulabilmeleri için.

Many years later, renowned physicist Stephen Hawking said

Yıllar sonra, ünlü fizikçi Stephan Hawking,

that it was a mistake to give an alien species a roadmap to our planet.

bir uzaylı türüne gezegenimizin yol haritasını vermenin hata olduğunu söyledi.

Hawking suspected that any extraterrestrial life

Hawking, bu dünya dışı varlıkların

probably wasn't any more complex than microbes,

muhtemelen bir virüsten daha kompleks bir yapıda olamayacağını,

but he warned that if an advanced alien species did visit Earth,

öyle olsalar bile dünyayı ziyaret etmelerinin,

it could be as catastrophic as Christopher Columbus's arrival was

Christopher Columbus'un Amerika'yı keşfettiği zaman, yerlilerin başına gelen

for the Native Americans.

felaketle aynı olacağını söyledi.

Meanwhile, the golden records continue their journeys.

Bu arada, altın-kayıtlar yolculuklarına devam etti.

In 1990, both Voyager spacecraft passed beyond the orbit of Pluto.

1990'da her iki Voyager uzay aracı da Pluto'nun yörüngesinin ötesine ulaştı.

Voyager 1 entered interstellar space in 2012,

Voyager 1, 2012 yılında yıldızlar arası uzaya girdi

and will reach the nearest stellar system in 40,000 years.

ve 40.000 yıl içinde en yakın yıldız sistemine ulaşacak.

If either spacecraft is discovered by extraterrestrial life,

Eğer bu iki uzay aracından biri dünya dışı varlıklar

there's a possibility that they could decipher the clues from the golden record

tarafından keşfedilirse, altın-kayıt'tan ipuçlarını deşifre edip

and one day reach our planet.

bir gün gezegenimize ulaşma ihtimali var.

That's particularly true

Eğer daha gelişmiş,

if theirs is a much more technologically advanced civilization.

teknolojik bir uygarlık iseler, bu kısmen doğru.

That life could be benevolent,

Umduğumuz gibi insanlar bir gün

as we would hope to be if humans are one day able to achieve interstellar travel.

yıldızlar arası yolculuk yapabilirse, hayat daha iyi olabilir.

Or it could be hostile.

Ya da tam tersi.

Searching for planets that might have life means staring into a great abyss.

Yaşam formu barındıran gezegenleri aramak, bizi büyük uçuruma sürükleyebilir.

We'll likely have no clear knowledge of the evolutionary stage,

Muhtemelen evrimsel süreç, duyarlılık, kişilik ya da

sentience,

keşfetiğimiz

ilk yaşam biçimi amaçları hakkında

character,

or intentions of the first form of life we discover.

kesin bilgimiz olmayacak.

So it's a risk to turn our eyes outwards.

Yani, gözlerimizi dışarıya çevirmek bir risktir.

We risk our very way of life.

Yaşam tarzımızı tehlikeye atıyoruz.

But it may be a greater risk not to look,

Ama kendi türümüzü şekillendirmeye yardımcı olacak

to deny the very pioneering spirits that help shape our own species.

öncü ruhları inkar etmek için bakmamak daha büyük bir risk olabilir.

We are all born curious about the world and the universe.

Tüm dünya ve evren hakkında meraklı doğarız.

Pursuing that curiosity is one of humankind's greatest achievements.

İnsanoğlunun en büyük başarılarından biri, bu merakın peşinden koşması.

Perhaps there is room to push the frontiers of science,

Belki de bilimin sınırlarını zorlayan bir oda var,

provided that we cradle alongside our fervor

bizim şevkimizin yanında beşikte yatmamızı sağlayan,

another of humankind's greatest assets:

insanoğlunun en büyük varlıklarından biri:

hope.

Umut.