How can you change someone's mind? (hint: facts aren't always enough) - Hugo Mercier

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Eren Gokce

Three people are at a dinner party.

Akşam yemeği buluşmasında üç kişi var.

Paul, who’s married, is looking at Linda.

Evli olan Paul, Linda'ya bakıyor.

Meanwhile, Linda is looking at John, who’s not married.

Bu sırada da Linda, evli olmayan John'a bakıyor.

Is someone who’s married looking at someone who’s not married?

Evli biri, evli olmayan birine mi bakıyor?

Take a moment to think about it.

Biraz düşünün.

Most people answer that there’s not enough information to tell.

Pek çok kimse yeterli bilginin olmadığını söyleyecektir.

And most people are wrong.

Pek çok kimse yanılıyor.

Linda must be either married or not married—there are no other options.

Linda evlidir ya da değildir -- başka seçenek yok.

So in either scenario, someone married is looking at someone who’s not married.

Yani her iki durumda da, evli biri, evli olmayan birine bakıyor.

When presented with the explanation, most people change their minds

Durum, açıklamasıyla verilince insanların çoğu fikrini değiştirir

and accept the correct answer,

ve ilk cevapları konusunda

despite being very confident in their first responses.

emin olmalarına rağmen, doğru cevabı kabul ederler.

Now let’s look at another case.

Şimdi başka bir duruma göz atalım.

A 2005 study by Brendan Nyhan and Jason Reifler

2005'de Brendan Nyhan ve Jason Reifler tarafından yapılan bir çalışmada

examined American attitudes regarding the justifications for the Iraq War.

Amerikalılar'ın, Irak Savaşı'yla ilgili fikirlere yönelik tutumlarını inceledi.

Researchers presented participants with a news article

Araştırmacılar, katılımcılara bir gazete haberi sundular.

that showed no weapons of mass destruction had been found.

Haberde, hiçbir kitle imha silahının bulunmadığı yazmakta.

Yet many participants not only continued to believe that WMDs had been found,

Pek çok katılımcı KİS'lerin bulunduğuna inanmakla kalmadı,

but they even became more convinced of their original views.

hâlihazırda inandıkları fikirle ilgili de daha fazla güven sahibi oldular.

So why do arguments change people’s minds in some cases and backfire in others?

Öyleyse, neden iddialar insanları bazen ikna ederken, bazen geri tepiyor?

Arguments are more convincing when they rest on a good knowledge of the audience,

Tartışmalar, dinleyicilerin inançları, kime güvendikleri

taking into account what the audience believes,

ve hangi değerlere önem verdikleri hesaba katılarak

who they trust,

bir temele oturtulduğunda

and what they value.

daha ikna edici olurlar.

Mathematical and logical arguments like the dinner party brainteaser work

Akşam yemeği bilmecesinde olduğu gibi,

matematiksel ve mantıksal iddialar işe yarar,

because even when people reach different conclusions,

çünkü insanlar farklı sonuçlara ulaştıklarında dahi,

they’re starting from the same set of shared beliefs.

ortak inanç dizilerinden başlarlar.

In 1931, a young, unknown mathematician named Kurt Gödel presented a proof

1931 yılında, Kurt Gödel adlı, tanınmayan genç bir matematikçi,

that a logically complete system of mathematics was impossible.

mantıken eksiksiz bir matematik sisteminin imkânsız olduğu kanıtını sundu.

Despite upending decades of work by brilliant mathematicians

Bertrand Russell ve David Hilbert gibi parlak matematikçilerin

like Bertrand Russell and David Hilbert,

on yıllarca süren tam tersi çalışmalarına rağmen

the proof was accepted

kanıt kabul edildi.

because it relied on axioms that everyone in the field already agreed on.

Çünkü bu alandaki herkesin çoktan kabul ettiği aksiyomlara dayalıydı.

Of course, many disagreements involve different beliefs

Elbette, pek çok anlaşmazlık, mantık ile uzlaşmayan

that can’t simply be reconciled through logic.

farklı inançları içerisine almaktadır.

When these beliefs involve outside information,

Bu inançlar, dışarıdan gelen bilgiyi içine aldığında

the issue often comes down to what sources and authorities people trust.

mesele sıklıkla, insanların hangi otorite ve kaynaklara güvendiğidir.

One study asked people to estimate several statistics

Bir araştırmada, insanlardan, iklim değişikliği ile ilgili pek çok

related to the scope of climate change.

istatistiksel tahminde bulunmaları istendi.

Participants were asked questions,

Katılımcılara "1995-2006 yılları arasında

such as “how many of the years between 1995 and 2006

kaç kez 1850'den beri 12 yılın en sıcak yılı olmuştur?"

were one of the hottest 12 years since 1850?”

gibi sorular soruldu.

After providing their answers,

Cevaplar alındıktan sonra

they were presented with data from the Intergovernmental Panel on Climate Change,

katılımcılara İklim Değişikliği Üzerine Hükûmetler arası Panel'den

in this case showing that the answer was 11 of the 12 years.

elde edilen veriler sunuldu ve bu sonuca göre cevap 12 yılda 11'di.

Being provided with these reliable statistics from a trusted official source

Güvenilir resmî bir kaynaktan bu güvenilir rakamlar verilince,

made people more likely to accept the reality that the earth is warming.

katılımcılar dünyanın ısındığı gerçeğini kabul etmeye daha da yaklaştılar.

Finally, for disagreements that can’t be definitively settled

Son olarak, istatistik veya kanıtlarla kesin olarak karara varılmayan

with statistics or evidence,

karşıt fikirler için,

making a convincing argument

ikna edici bir tartışma yaratmak

may depend on engaging the audience’s values.

dinleyicinin değerlerini hesaba katmaya dayanabilir.

For example, researchers have conducted a number of studies

Örneğin, araştırmacılar,

farklı siyasi görüşü olan insanlara değerlerini sıralamalarını

where they’ve asked people of different political backgrounds

to rank their values.

belirttikleri çalışmalar yürüttüler.

Liberals in these studies, on average, rank fairness—

Bu çalışmada liberaller için ortalama olarak, adalet,

here meaning whether everyone is treated in the same way—above loyalty.

- burada, herkese eşit davranılması anlamında - sadakatin üzerinde kalmıştır.

In later studies, researchers attempted to convince liberals

Sonraki çalışmalarda araştırmacılar liberalleri, birçok gerekçe sunarak

to support military spending with a variety of arguments.

askeri harcamaları destekleme yönünde ikna etmeye çalıştılar.

Arguments based on fairness—

Adalet temelli iddialar -

like that the military provides employment

ordunun dezavantajlı bölgelerden olanlara istihdam

and education to people from disadvantaged backgrounds—

ve eğitim sağladığı gibi -

were more convincing than arguments based on loyalty—

sadakat temelli iddialardan - ordu millî bütünlük sağlar gibi -

such as that the military unifies a nation.

daha ikna edici olmuştur.

These three elements—

Bu üç unsur

beliefs, trusted sources, and values—

- inançlar, güvenilir kaynaklar ve değerler -

may seem like a simple formula for finding agreement and consensus.

bir iddia ve fikir birliği oluşturmada temel bir formül gibi görünebilir.

The problem is that our initial inclination is to think of arguments

Asıl sorun, içsel eğilimimizin, inançlarımıza, güvendiğimiz kaynaklara

that rely on our own beliefs, trusted sources, and values.

ve değerlerimize dayanan savlar ile ilgili düşünmek olmasıdır.

And even when we don’t,

Bunu yapmadığımızda dahi

it can be challenging to correctly identify what’s held dear

bizimle aynı fikirde olmayan insanların neyi önemsediğini

by people who don’t already agree with us.

doğru olarak belirlemek zor olabilir.

The best way to find out is simply to talk to them.

Bunun en kolay yolu onlarla sadece konuşmaktır.

In the course of discussion,

Konuşma sırasında,

you’ll be exposed to counter-arguments and rebuttals.

karşıt görüşlere ve fikir çürütme eylemine maruz kalırsınız.

These can help you make your own arguments and reasoning more convincing

Bunlar, kendi savınızı ve gerekçelerinizi

daha ikna edici hâle getirmede yardımcı olabilir

and sometimes, you may even end up being the one changing your mind.

ve bazen kendi fikrinizi değiştiren kişi bile olabilirsiniz.