Norman Spack: How I help transgender teens become who they want to be

Norman Spack: Cinsiyet değiştiren gençlerin istedikleri kişi olmalarına nasıl yardım ediyorum

Çeviri: Burak Serin Gözden geçirme: Neslihan Kara

I want you all to think

Hepinizin,

about the third word that was ever said about you --

hakkınızda söylenen 3. kelimeyi

düşünmesini istiyorum

or, if you were delivering,

veya daha önce doğum yaptıysanız

about the person you were delivering.

doğum yaptığınız kişiyle ilgili söylenen 3. kelimeyi düşünün.

And you can all mouth it if you want or say it out loud.

İsterseniz sadece ağzınızı oynatın veya

yüksek sesle söyleyin.

It was -- the first two were, "It's a ..."

İlk iki kelime şuydu: ''O, bir...''

Audience: (Mixed reply) Girl. Boy.

(Laughter)

Well, it shows you that --

Bu, size şunu gösterir ki

I also deal with issues where there's not certainty

kız ya da oğlan olduğundan emin olunmayan

durumlarla da uğraştım,

of whether it's a girl or a boy,

so the mixed answer was very appropriate.

yani karışık cevaplar olması normaldi.

Of course, now the answer often comes not at birth but at the ultrasound,

Hepimiz gibi şaşırmak isteyen

müstakbel ebeveynleri saymazsak

unless the prospective parents choose to be surprised,

cevabı artık doğumdan önce

ultrasonda öğrenebiliyoruz.

like we all were.

But I want you to think about what it is that leads to that statement

Ama ben sizden bu 3. kelimeye

neyin yol açtığını

düşünmenizi istiyorum,

on the third word,

because the third word

çünkü bu üçüncü kelime

is a description of your sex.

cinsiyetinizin bir tasviri,

demek istediğim,

And by that I mean,

made by a description of your genitals.

üreme organlarınıza bakarak yapılan bir tanım.

Now, as a pediatric endocrinologist,

Şu an bir çocuk endokrinolojisti olarak,

I used to be very, very involved and still somewhat am, in cases

eskiden beri,

yüzeyde görülen kısımda

veya yüzeyde görülen ile içeride olup bitenler arasında

in which there are mismatches in the externals

uyumsuzluk olan vakalarda çok yer aldım,

or between the externals and the internals,

hala da alıyorum

ve böyle durumlarda, cinsiyeti

and we literally have to figure out

kelimenin tam anlamıyla

what is the description of your sex.

tespit etmemiz gerekiyordu.

But there is nothing that is definable at the time of birth

Ama doğum anında

sizi tanımlayacak

that would define you.

hiç bir bulgu yoktur,

tanımdan kastım

And when I talk about definition,

sizin cinsel yöneliminiz.

I'm talking about your sexual orientation.

We don't say, "It's a ... gay boy!"

Bu 'gay bir oğlan' ya da

"A lesbian girl!"

'lezbiyen bir kız' demeyiz.

Those situations don't really define themselves

Bu durumlar, çoğunlukla hayatın ikinci on yılına kadar

more until the second decade of life.

kendilerini belli etmiyorlar.

Nor do they define your gender,

Cinsiyet kimliğinizi tanımlamadığı gibi

,anatomik cinsiyetinizden farklı bir şey,

which, as different from your anatomic sex,

describes your self-concept:

kim olduğunuzu da ifade etmez.

Do you see yourself as a male or female,

Kendinizi bir kadın ya da bir erkek

ya da ikisinin ortasında bir yerde görüyor musunuz ?

or somewhere in the spectrum in between?

That sometimes shows up

Bu bazen hayatın ilk 10 yılında

in the first decade of life,

ortaya çıkar, ama bu ebeveynler için

but it can be very confusing for parents,

kafa karıştırıcı bir durum olabilir.

because it is quite normative for children

Çünkü çocuğun karşı cins

gibi davranıp oyunlar oynaması

to act in a cross-gender play and way,

aslında gayet normal bir durumdur.

and, in fact, there are studies that show

Hatta aslına bakarsanız,

that even 80 percent of children who act in that fashion

ergenliğin başladığı sırada,

bu şekilde davranan çocukların %80'inin

will not persist in wanting to be the opposite gender

karşı cinse dönüşmek için

ısrar etmeyeceğini

gösteren çalışmalar vardır.

at the time when puberty begins.

But, at the time that puberty begins --

Ama ergenliğin başladığı sırada,

that means between about age 10 to 12 in girls, 12 to 14 in boys --

yani kızlar için 10 - 12 yaş

oğlanlar için ise 12 - 14 yaş arasında,

with breast budding,

memelerin büyümeye başlamasıyla

or two to three times' increase in the gonads

ya da genetik olarak erkek doğmuş kişilerde

in the case of genetic males,

hayaların iki üç kat büyümesiyle,

by that particular point,

tam o sırada,

the child who says they are in the absolute wrong body

kesinlikle yanlış bedende

olduğunu söyleyen çocuğun

is almost certain to be transgender

transseksüel olacağı neredeyse kesindir

ve bu duyguları değiştirebilmesi

and is extremely unlikely to change those feelings,

kuvvetle muhtemel imkansızdır,

no matter how anybody tries reparative therapy

her ne kadar onarım terapisi veya

or any other noxious things.

zararlı şey denenirse denensin.

Now, this is relatively rare,

Bu durum seyrek görülen bir durum,

so I had relatively little personal experience with this.

dolayısıyla benim de çok az bir tecrübem oldu bu durum için,

And my experience was more typical,

ve benim tecrübem oldukça spesifikti

only because I had an adolescent practice.

çünkü ben sadece ergenlerle çalışmıştım.

And I saw someone age 24,

Sonra 24 yaşında biriyle tanıştım,

genetically female, went through Harvard with three male roommates

genetik olarak kadın bedeninde Harvard'a gitmiş,

Harvard'da, tüm hikayesini bilen

who knew the whole story,

üç tane erkek oda arkadaşı olmuş,

a registrar who always listed his name on course lists as a male name,

imzaladığı her belgeye

erkek adını yazan bu kişi,

mezun olduktan sonra bana gelip dedi ki,

and came to me after graduating,

"Bana yardım et.

saying, "Help me. I know you know a lot of endocrinology."

Senin endokrinolojiyi iyi bildiğini biliyorum."

Doğrusunu söylemek gerekirse,

And indeed, I've treated a lot of people who were born without gonads.

yumurtalıksız doğan bir çok hastayla çalıştım sahiden.

This wasn't rocket science.

Bu durum benim için o kadar da zor olmayacaktı.

But I made a deal with him:

"I'll treat you if you teach me."

Ben de onunla bir anlaşma yaptım.

Eğer bana öğretirsen ben de seni tedavi ederim.

And so he did.

Ve öğretti de.

Ve böylelikle,

And what an education I got

from taking care of all the members of his support group.

onun dayanışma grubundaki insanlarla ilgilenirken

nasıl bir eğitim aldığımı tahmin edemezsiniz.

And then I got really confused,

Ama sonra aklım çok karıştı,

çünkü o yaştaki insanlara

because I thought it was relatively easy at that age

sadece hormonları verip

to just give people the hormones

olmak istedikleri cinsel kimliğe sahip olmalarının

of the gender in which they were affirming.

kolay olacağını sanırdım

But then my patient married,

ama sonra hastam evlendi

and he married a woman who had been born as a male,

ve erkek olarak doğmuş,

erkek olarak evlenip iki çocuk sahibi olmuş

had married as a male, had two children,

sonrasında erkekten kadına operasyon geçirmiş

then went through a transition into female.

biriyle evlendi

And now this delightful female

ve bu şahane kadın

was attached to my male patient -- in fact, got legally married,

benim erkek hastamla bir araya gelmişti

hatta yasal olarak bile evlenebildiler çünkü

because they showed up as a man and a woman, and who knew, right?

kadın ve erkek olarak başvurmuşlardı,

kim tahmin ederdi ki ?

Değil mi? (Gülüşmeler)

(Laughter)

And I was confused --

Benim bu konuda kafam karışıktı,

"Does this make so-and-so gay?

"Şimdi bu gay bir ilişki mi

Does this make so-and-so straight?"

yoksa heteroseksüel ilişki mi ?"

I was getting sexual orientation confused with gender identity.

diye sorarken

aslında cinsel yönelimle

cinsel kimliği birbirine karıştırıyordum.

And my patient said to me,

Ve hastam bana geldi ve dedi ki:

"Look, look, look.

"Bak beni dinle.

If you just think of the following, you'll get it right:

Eğer şu şekilde düşünürsen, her şeyi doğru anlayacaksın:

Sexual orientation is who you go to bed with.

Cinsel yönelim yatakta kiminle olduğundur;

cinsiyet kimliği ise yatakta kim olduğun.

Gender identity is who you go to bed as."

(Gülüşmeler)

(Laughter)

And I subsequently learned from the many adults --

Sonrasında bir çok yetişkinden öğrendim ki

I took care of about 200 adults --

-yaklaşık 200 yetişkini tedavi ettim-

I learned from them

eğer hastalarımın bekleme

that if I didn't peek as to who their partner was in the waiting room,

odasındaki eşlerinin

kim olduklarına bakmasaydım,

I would never be able to guess better than chance,

kendi kendilerine kabullendikleri

cinsiyet kimliklerinde

whether they were gay, straight, bi or asexual

gay, heteroseksüel, biseksüel

veya aseksüel olup olmadıklarını

in their affirmed gender.

tahmin etmeme imkan yoktu.

In other words,

Diğer bir deyişle,

one thing has absolutely nothing to do with the other.

birinin diğeriyle

hiçbir şekilde bağlantısı yok.

And the data show it.

Veriler de bunu gösteriyor.

Şimdi, 200 tane yetişkini tedavi ettiğim için

Now, as I took care of the 200 adults,

I found it extremely painful.

bu durumu aşırı acılı buluyorum.

These people -- many of them --

Bu insanların birçoğu

had to give up so much of their lives.

hayatlarından çok şey kaybetmek durumunda kaldılar.

Bazen ebeveynleri onları reddediyor,

Sometimes their parents would reject them,

siblings, their own children,

ya da kardeşleri, kendi çocukları

and then their divorcing spouse

ve hatta boşandıkları eşleri

would forbid them from seeing their children.

çocuklarını görmelerini yasaklıyor.

It was so awful,

Çok berbat bir şey,

but why did they do it at 40 and 50?

peki ama neden onlar

40 veya 50 yaşında böyle bir şey yaptılar?

Because they felt they had to affirm themselves

Çünkü kendilerini öldürmeden önce

kendilerini oldukları gibi

kabul etmek zorundaydılar.

before they would kill themselves.

And indeed, the rate of suicide among untreated transgendered people

Gerçekten de,

transseksüel insanlar arasındaki intihar oranı

is among the highest in the world.

dünyanın en yüksek intihar oranları arasında.

O halde ne yapmalı?

So, what to do?

I was intrigued, in going to a conference in Holland,

Bu konuda uzmanların konuştuğu,

where they are experts in this,

Hollanda'da yapılan

bir konferansa gitmek çok ilgimi çekmişti

and saw the most remarkable thing.

ve orada en muazzam şeylerden birini gördüm.

They were treating young adolescents

Ergenlere, olabilecek en yoğun

after giving them the most intense psychometric testing of gender,

toplumsal cinsiyet psikometri testlerinden birini

uyguladıktan sonra, girmeyi istemeyecekleri ergenliği

and they were treating them by blocking the puberty that they didn't want.

önlemek üzere

bir tedavi yöntemi uyguluyorlardı.

Çünkü basitçe, her çocuk

Because basically, kids look about the same,

each sex, until they go through puberty,

ergenliğe girmeden önce

o cinsiyete aitmiş gibi görünür.

at which point, if you feel you're in the wrong sex,

Yanlış cinsiyette olduğunuzu

you feel like Pinocchio becoming a donkey.

farkettiğiniz zaman

eşeğe dönüşen Pinokyo

The fantasy that you had that your body will change

gibi hissedersiniz.

Ergenliğe girdiğinizde

to be who you want it to be, with puberty,

sahip olduğunuz vücut,

actually is nullified by the puberty you get.

rüyalarınızdaki vücudun tam zıttıdır.

And they fall apart.

Ve insanların hayalleri yıkılır.

İşte bu yüzden, ergenliği durdurmalıyız.

So that's why putting the puberty on hold -- why on hold?

Neden durdurmalıyız ?

You can't just give them the opposite hormones that young.

Çünkü o gence o an

karşı cinsin hormonlarını

They'll end up stunted in growth,

vermeye başlayamazsınız.

Eğer yaparsanız,

and you think you can have a meaningful conversation

büyümeyi durdurursunuz.

Ayrıca 10 yaşındaki bir kızla

about the fertility effects of such treatment

veya 12 yaşındaki bir oğlanla

bu çeşit bir tedavinin,

with a 10-year-old girl, a 12-year-old boy?

doğurganlığı nasıl etkilediği üzerine

anlamlı bir konuşma

So this buys time in the diagnostic process

gerçekleştirebileceğinizi mi sanıyorsunuz ?

Böylece teşhis sürecinde

dört-beş yıl kadar

for four or five years,

zaman kazanmış oluyorsunuz,

so that they can work it out.

böylelikle onlar,

They can have more and more testing,

çok daha fazla teste girerek

they can live without feeling their bodies are running away from them.

bedenlerinin kendilerinden uzaklaştığını hissetmeden

durumla başa çıkabiliyorlar.

And then, in a program they call 12-16-18,

Ve sonra, 12-16-18 adını verdikleri bir programla,

around age 12 is when they give the blocking hormones,

12 yaş civarına geldiklerinde

engelleyici hormonlar veriliyor,

and then at age 16, with retesting,

16 yaşlarında tekrar test ediliyor ve

they re-qualify to receive --

daha sonra tekrar değerlendiriliyorlar.

Hatırlatma,

now remember, the blocking hormones are reversible,

engelleyici hormonlar

iki tarafa da yöneliktir

but when you give the hormones of the opposite sex,

ama karşıt hormonlar

devreye girdiği zaman

you now start spouting breasts and facial hair and voice change,

kullandıkları hormonla

bağlantılı olarak

depending on what you're using,

kadınsı göğüslerin oluşumu,

surat kıllanması

and those effects are permanent,

ve seste değişimler başlar.

Bu etkiler kalıcıdır.

or require surgery to remove,

Etkileri kaldırmak için

or electrolysis,

ameliyata veya elektrolize

and you can never really affect the voice.

ihtiyaç duyulur.

Aslında ses için bir çözüm yoktur.

So this is serious, and this is 15-, 16-year-old stuff.

Bu iş çok çiddi.

Üstelik söz konusu yaş 15-16.

And then at 18, they're eligible for surgery.

18 olduklarında

artık ameliyat için

And while there's no good surgery for females to males genitally,

uygun niteliktedirler

ki kadından erkeğe dönüşümlerde

genital organlar için

the male-to-female surgery has fooled gynecologists.

iyi bir ameliyat bulunamazken

erkekten kadına ameliyatlar

jinekologları bile kandırabilir.

That's how good it can be.

İşte bu kadar iyi olabilir.

So I looked at how the patients were doing,

Ben de hastaları izlemeye başladım,

gecikmiş ergenlikleri hariç

and I looked at patients who just looked like everybody else,

except they were pubertally delayed.

diğer herkes gibi görünüyorlardı.

But once they gave them the hormones

Ne zaman ki,

kabullendikleri cinsiyete ait

consistent with the gender they affirm,

hormonlar verildi

they look beautiful.

kusursuz görünmeye başladılar.

Normal görünüyorlardı.

They look normal.

Normal boylardaydılar.

They had normal heights.

You would never be able to pick them out in a crowd.

Kalabalıkta onları

asla farkedemezdiniz.

So at that point, I decided I'm going to do this.

İşte o noktada,

bunu yapmaya karar verdim.

This is really where the pediatric endocrine realm comes in,

Burası tam da

pediyatrik endokrinin

devreye girdiği yerdi,

because, in fact, if you're going to deal with it in kids aged 10 to 14,

çünkü aslına bakılırsa,

10-12, 10-14 yaş aralığındaki

çocuklarla ilgilenecekseniz

that's pediatric endocrinology.

pediyatrik endokrinden bahsediyorsunuz.

So I brought some kids in,

Bu yüzden ben de birkaç çocuk aldım

and this now became the standard of care,

ve bu bir bakım standardı haline geldi

ve Children Hospital

and the [Boston] Children's Hospital was behind it.

(çocuk hastanesi)

By my showing them the kids before and after,

bunun arkasında durdu.

Daha önce hiç tedavi olmamış

ve tedavi edilmek isteyen insanların,

people who never got treated and people who wished to be treated,

Hollanda'da yürütülen

and pictures of the Dutch --

çalışmadaki hastaların

öncesi ve sonrası

fotoğraflarını gösterdiğimde,

they came to me and said,

bana gelip

"You've got to do something for these kids."

"Bu çocuklar için bir şeyler yapmalısın."

dediler.

Well, where were these kids before?

Peki ama bu çocuklar

daha önce neredeydi?

They were out there suffering, is where they were.

Dışarıda bir yerlerde

acı çekiyolardı elbette.

So we started a program in 2007.

Sonuç olarak biz

2007'de bu programı başlattık.

It became the first program of its kind --

Türünün ilk örneklerinden biri oldu

but it's really of the Dutch kind --

-Hollanda'daki çalışma gibi-

in North America.

fakat bu defa Kuzey Amerika'da.

And since then, we have 160 patients.

Ve o zamandan beri,

160 tane hastamız oldu.

Did they come from Afghanistan? No.

Peki bu insanlar

Afganistan'dan mı geldiler?

75 percent of them came from within 150 miles of Boston.

Hayır.

İnsanların %75'i,

Boston'ın 241 km'lik

çevresinden gelmişlerdi.

And some came from England.

Bazıları da İngiltere'den geldi.

Jackie had been abused in the Midlands, in England.

Jackie, İngiltere'de

Midlands'te taciz edilmişti.

12 yaşındaydı,

She's 12 years old there,

bir kız olarak yaşıyordu

she was living as a girl,

but she was being beaten up.

ama dövülüyordu.

It was a horror show, they had to homeschool her.

Korku filmi gibiydi.

Onu evde eğitmek zorunda kaldılar.

And the reason the British were coming

İngilizlerin geliyor olmasının sebebi de,

was because they would not treat anybody with anything under age 16,

orada 16 yaşından küçük bireyleri

kimse tedavi etmiyordu,

which means they were consigning them to an adult body

bu da demek oluyor ki,

her ne olursa olsun,

no matter what happened,

iyi bir testten geçmiş olsalar dahi,

even if they tested them well.

yetişkin vücutlarına sevkediliyorlardı.

Jackie, en başta geliyordu,

Jackie, on top of it, was, by virtue of skeletal markings,

iskelet ölçülerine bakılırsa,

destined to be six feet five.

1.95 boyunda olması bekleniyordu.

Tam da erkek ergenliğine

And yet, she had just begun a male puberty.

başlamak üzereydi.

Well, I did something a little bit innovative,

Ben biraz yenilikçi bir yöntem uyguladım,

because I do know hormones,

çünkü hormonları bilirim,

and that estrogen is much more potent

östrojen, kemik uçlarını

in closing epiphyses, the growth plates,

-büyüme tabakalarını-

kapamada ve

and stopping growth, than testosterone is.

büyümeyi durdurmada

testesterondan daha kuvvetlidir.

So we blocked her testosterone with a blocking hormone,

Biz de engelleyici hormonla

testesteronu durdurduk

but we added estrogen, not at 16, but at 13.

ama östrojeni 16 yaşındayken değil de

13 yaşındayken verdik.

And so here she is at 16, on the left.

İşte soldaki o, şu an 16 yaşında.

And on her 16th birthday, she went to Thailand,

Ve 16. yaş gününde

genital estetik ameliyat

where they would do a genital plastic surgery.

olabileceği Tayland'a gitti.

They will do it at 18 now.

Artık 18 yaşındayken de ameliyat ediyolar.

And she ended up 5'11".

Ve 1.80m boyuna kadar uzadı

But more than that, she has normal breast size,

ama dahası,

o normal bir göğüs ölçüsüne sahip

because by blocking testosterone,

çünkü testesteronu durdurduğumuzda,

every one of our patients has normal breast size

hastalarımızdan her biri

normal göğüs ölçüsüne sahip oluyorlar,

if they get to us at the appropriate age,

eğer bize vaktinde gelirlerse.

not too late.

Ve işte en sağdaki de o.

And on the far right, there she is.

She went public -- semifinalist in the Miss England competition.

Halka açabildi kendisini,

İngiltere güzellik yarışmasında yarı finalist oldu.

Jüri üyeleri arasında çatıştı.

The judges debated as to, can they do this?

Bunu yapabilirler miydi ?

And one of them quipped, I'm told,

Onu seçebilirler miydi ?

Aralarından biri şakayla karışık

şöyle demiş diye duydum:

"But she has more natural self than half the other contestants."

"Diğer yarışmacıların yarısından

daha fazla doğal kendiliği var."

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And some of them have been rearranged a little bit,

Vücudunun bazı kısımları yeniden düzenlendi tabii,

but it's all her DNA.

ama hepsi onun DNA'sı.

And she's become a remarkable spokeswoman.

Ve sonra olağanüstü bir sözcü oldu.

Model olması için sözleşme teklifi bile aldı,

And she was offered contracts as a model,

hatta gelip bana şaka yollu takıldı,

at which point she teased me, when she said,

"Biliyor musun, eğer beni 1.85m yapsaydın

"You know, I might have had a better chance as a model

model olarak daha fazla şansım olurdu."

if you'd made me six feet one."

(Laughter)

Şu işe bakın. (Gülüşmeler)

Go figure.

So this picture, I think, says it all.

Bence bu resim her şeyi anlatıyor.

It really says it all.

Gerçekten her şeyi anlatıyor.

These are Nicole and brother Jonas,

Bunlar Nicole ve erkek kardeş Jonas,

identical twin boys,

tek yumurta ikizi iki çocuk,

and proven to be identical.

tek yumurta ikizi oldukları da kanıtlandı,

Nicole daha henüz 3 yaşındayken,

Nicole had affirmed herself as a girl as early as age three.

kendini kız olarak ilan etti.

At age seven, they changed her name,

7 yaşındayken, ismini değiştirdiler

ve henüz erkek ergenliğinin çok başındayken

and came to me at the very beginnings of a male puberty.

bana geldiler.

Now you can imagine looking at Jonas at only 14,

Jonas'a bakarak, 14 yaşındaki erkek ergenliğinin

bu ailede erken olduğunu

that male puberty is early in this family,

fark edebilirsiniz,

because he looks more like a 16-year-old.

çünkü daha ziyade 16 yaşında gibi gözüküyor,

ama bu durum,

But it makes the point all the more,

of why you have to be conscious of where the patient is.

neden hastanın hangi noktada

olduğu konusunda

bilinçli olmamız gerektiğini

daha iyi gösteriyor.

Nicole is on pubertal blockade in here,

Nicole burada

ergenlik durdurma aşamasında,

and Jonas is just going -- biologic control.

Jonas ise biyolojik olarak

kontrollü büyüyor.

This is what Nicole would look like

Eğer yaptığımız şeyi yapmasaydık,

if we weren't doing what we were doing.

Nicole bu şekilde gözükecekti.

He's got a prominent Adam's apple.

Görünür bi Adem elması var.

He's got angular bones to the face, a mustache,

Sivri elmacık kemikleri, bıyığı var

ve aradaki boy farkını da görebilirsiniz,

and you can see there's a height difference,

çünkü Jonas, Nicole'un başına gelmeyecek olan

because he's gone through a growth spurt that she won't get.

ani büyüme aşamasından geçiyor.

Nicole şu anda östrojen alıyor.

Now Nicole is on estrogen.

She has a bit of a form to her.

Vücudu biraz şekillenmeye de başladı.

Bu aile geçen bahar,

This family went to the White House last spring,

ayrımcılık-karşıtı şeyleri

because of their work in overturning an anti-discrimination --

tersine döndürenlere karşı

üstlendikleri işler sebebiyle

Beyaz Saray'a gitti.

there was a bill that would block

Maine'deki transseksüel bireylerin,

the right of transgender people in Maine to use public bathrooms,

halka açık tuvaletleri

kullanmasını yasaklayacak

bir dilekçe vardı

and it looked like the bill was going to pass,

ve görüldü ki

dilekçe kabul edilmek üzereydi

and that would have been a problem,

ve bu sorun olabilirdi.

but Nicole went personally to every legislator in Maine

Ama Nicole,

Maine'deki tüm meclis

üyeleriyle şahsen görüştü

and said, "I can do this.

ve dedi ki,

"Ben bunu yapabilirim.

If they see me, they'll understand

Eğer beni görürlerse,

why I'm no threat in the ladies' room,

neden kadınlar tuvaletinde

bir tehdit olmadığımı

but I can be threatened in the men's room."

ama erkekler tuvaletinde

tehdit edilebileceğimi anlarlar."

And then they finally got it.

En sonunda anladılar.

Peki buradan nereye gidebiliriz ?

So where do we go from here?

Well, we still have a ways to go in terms of anti-discrimination.

Aslında, ayrımcılık-karşıtlığı anlamında

gidilecek daha çok yolumuz var.

There are only 17 states that have an anti-discrimination law

Ayrımcılık-karşıtlığı kanunu olan

yalnızca 17 eyalet var;

against discrimination in housing,

barınma, iş sahibi olma,

employment, public accommodation --

toplu taşımada seyahat etme durumlarında

only 17 states, and five of them are in New England.

ayrımcılığa karşı yalnızca 17 eyalet

ve 5 tanesi New England'da.

We need less expensive drugs.

Daha ucuz ilaçlara ihtiyacımız var.

They cost a fortune.

Hepsi bir servet değerinde.

Ve bu durumu,

And we need to get this condition out of the DSM.

akli bozukluk olmaktan çıkartmalıyız.

It is as much a psychiatric disease as being gay and lesbian,

Gay ve lezbiyen olmak ne kadar

psikiyatrik bir rahatsızlıksa,

and that went out the window in 1973,

bu da öyle,

üstelik bu durum

hastalık olmaktan 1973'te çıkarıldı

and the whole world changed.

ve bütün dünya değişti.

And this isn't going to break anybody's budget.

Bu kimsenin bütçesini de etkilemeyecek.

O kadar yaygın bir şey değil.

This is not that common.

But the risks of not doing anything for them

Ama onlar için

hiçbir şey yapmama riski,

not only puts all of them at risk of losing their lives to suicide,

sadece onların hepsini

intihar edip, hayatlarını kaybetme

riskine sürüklemez

but it also says something about whether we are a truly inclusive society.

aynı zamanda toplum olarak

ne kadar kapsamlı olduğumuzu da gösterir.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)