Dave deBronkart: Meet e-Patient Dave

Dave deBronkart: e-Hasta Dave ile Tanışın

55,322 views ・ 2011-07-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mustafa Ozkaynak Gözden geçirme: Sancak Gülgen
Burada, hastaların daha güçlendiği bir yıl hakkında
00:16
It's an amazing thing
0
16315
1151
00:17
that we're here to talk about the year of patients rising.
1
17490
3982
konuşmak için gelmiş olmamız harika bir şey.
Bugün daha erken saatlerde
00:22
You heard stories earlier today
2
22266
1720
kendileri ile ilgili vakalarda kontrolü ele almış hastaları,
00:24
about patients who are taking control of their cases,
3
24010
3028
Biliyor musun şansımın ne olduğunu biliyorum
00:27
patients who are saying,
4
27062
1155
00:28
"You know what, I know what the odds are,
5
28241
1974
ama ben daha fazla bilgi arayacağim.
00:30
but I'm going to look for more information.
6
30239
2150
tedavi şansımı
00:32
I'm going to define what the terms of my success are."
7
32413
3760
belirleyen şartları tanımlayacagım diyen hastalar
Sizinle dört sene önce
00:36
I'm going to be sharing with you how, four years ago, I almost died --
8
36197
3789
nasil neredeyse öldüğümü paylaşacağım
ortaya çıktı ki gercekten
00:40
found out I was, in fact, already almost dead --
9
40010
2883
nerdeyse ölmüştüm.
00:42
and what I then found out
10
42917
2238
ve sonra e-hasta hareketi denilen şeyi keşfettim.
00:45
about what's called the e-Patient movement.
11
45179
2202
Bu terimlerin ne anlama geldigini açıklayacağım.
00:47
I'll explain what that term means.
12
47405
1649
"Hasta Dave" rumuzu ile blog yazmaktaydım,
00:49
I had been blogging under the name "Patient Dave,"
13
49078
2768
00:51
and when I discovered this,
14
51870
1374
ve bunu keşfettigimde,
00:53
I just renamed myself e-Patient Dave.
15
53268
2298
kendimi e-hasta Dave olarak yeniden isimlendirdim.
00:55
Regarding the word "patient":
16
55939
1703
"hasta" kelimesi ile ilgili olarak
00:57
When I first started a few years ago getting involved in health care
17
57666
3936
birkaç yıl önce
sağlık hizmetleri tartışmalara iştirak ettiğim
01:01
and attending meetings as just a casual observer,
18
61626
2360
ve toplantılara sadece sıradan bir gözlemci olarak katıldığım zaman
farkettim ki
01:04
I noticed that people would talk about patients
19
64010
2239
sanki odadaki herhangi bir kişiden değilde,
01:06
as if it was somebody who's not in the room here --
20
66273
2575
01:08
somebody out there.
21
68872
1394
dışarıdaki birinden bahsediliyordu.
01:10
Some of our talks today, we still act like that.
22
70290
2513
Buradaki konuşmamızın bir kısmında bizde böyle davranacağız.
01:12
But I'm here to tell you:
23
72827
1912
Fakat size burada söylemek istediğim,
01:14
"patient" is not a third-person word.
24
74763
2722
"hasta" üçüncü tekil şahıs demek değildir.
01:18
All right?
25
78145
1163
Siz, kendiniz,
01:19
You yourself will find yourself in a hospital bed --
26
79332
3220
kendinizi veya annenizi, çocuğunuzu --
01:22
or your mother, your child --
27
82576
1655
hastanede bulabilirsiniz --
01:24
there are heads nodding, people who say,
28
84255
1918
kafa sallayanlar görüyorum, "Evet, tam olarak ne demek istediğini anlıyorum." diyenler.
01:26
"Yes, I know exactly what you mean."
29
86197
1741
01:27
So when you hear what I'm going to talk about here today,
30
87962
3024
Pekala bugün burada ne hakkında konuşacağımı duyduğunuzda,
ilk olarak söylemek istediğim
01:31
first of all, I want to say that I am here
31
91010
3030
şimdiye kadar tanıştığım
01:34
on behalf of all the patients that I have ever met,
32
94064
2580
ve tanışmadığım tüm hastalar
01:36
all the ones I haven't met.
33
96668
1703
adına buradayım.
01:38
This is about letting patients play a more active role
34
98395
3773
Bu hastalara sağlık hizmetini iyileştirmek ve
düzeltmek için, hastalara daha katılımcı rol almalarını sağlamak ile ilgili.
01:42
in helping health care, in fixing health care.
35
102192
2977
Gittigim hastanedeki tecrübeli doktorlardan bir tanesi
01:45
One of the senior doctors at my hospital,
36
105193
1999
olan Charlie Safran ve meslektaşı Warner Slack,
01:47
Charlie Safran, and his colleague, Warner Slack,
37
107216
2574
01:49
have been saying for decades
38
109814
1518
onlarca yıldır diyorlar ki
01:51
that the most underutilized resource in all of health care
39
111356
3760
sağlık hizmetlerinde en atıl kaynak
hastadır.
01:55
is the patient.
40
115140
1175
01:56
They have been saying that since the 1970s.
41
116859
2666
1970 den beri bunu söylüyorlar.
01:59
Now, I'm going to step back in history.
42
119549
1956
Şimdi tarihte bir adım geriye gideceğim.
02:01
This is from July, 1969.
43
121529
1886
Bu Temmuz 1969 dan.
02:03
I was a freshman in college,
44
123439
1662
Üniversitede henüz çaylağım,
02:05
and this was when we first landed on the Moon.
45
125125
2603
ve bu da aya ilk ayak basışımız.
Ve sizin ve benim bulunduğumuz yeri --
02:08
And it was the first time
46
128113
1431
02:09
we had ever seen from another surface --
47
129568
2763
yaşadığımız yeri,
diğer bir katmandan
02:12
that's the place where you and I are right now,
48
132355
2244
ilk gördüğümüz zaman.
02:14
where we live.
49
134623
1158
02:15
The world was changing.
50
135805
1547
Dünya değişiyor.
02:17
It was about to change in ways that nobody could foresee.
51
137376
2977
Hiç kimsenin ön göremediği kadar değişmekte.
02:20
A few weeks later, Woodstock happened.
52
140377
3658
Birkaç hafta sonra,
Woodstock gerçekleşti.
02:24
Three days of fun and music.
53
144645
2080
Üç gün boyunca müzik ve eğlence.
02:26
Here, just for historical authenticity,
54
146749
2100
İşte, şimdi size tarihin ispatı,
02:28
is a picture of me in that year.
55
148873
1799
o yıldan bir fotoğrafım.
02:30
(Laughter)
56
150696
3226
(Kahkahalar)
02:33
Yeah, the wavy hair, the blue eyes --
57
153946
1977
Evet, dalgalı saç, mavi gozler
02:35
it was really something.
58
155947
1213
Gerçekten önemliydi
02:37
That fall of 1969,
59
157610
1977
1969 sonbaharı
02:39
the Whole Earth Catalog came out.
60
159611
1887
"Whole Earth Catalog" çıktı.
02:41
It was a hippie journal of self-sufficiency.
61
161522
3464
Hippilerin kendi kendine yeterlilik dergisiydi.
Biz hippileri sadece keyif düşkünü insanlar olarak düşünürdük,
02:45
We think of hippies of being just hedonists,
62
165010
3031
fakat çok kuvvetli bir kısım vardı -- ben o hareketin parçasıydım --
02:48
but there's a very strong component -- I was in that movement --
63
168065
3201
çok kuvvetli bir kısım
02:51
a very strong component of being responsible for yourself.
64
171290
3344
kendi sorumluluğunu alabilmek
02:54
This book's title's subtitle is "Access to Tools."
65
174658
3897
Bu kitabın alt başlığı
Araçlara ulaşım.
02:58
It talked about how to build your own house,
66
178579
2296
Ve kendi evini nasil kuracağını söylüyor,
03:00
how to grow your own food, all kinds of things.
67
180899
2405
kendi yiyecegini nasıl yetiştireceğini, bunun gibi birçok sey.
1980 lerde,
03:03
In the 1980s,
68
183328
1404
03:04
this young doctor, Tom Ferguson,
69
184756
2134
bu doktor, Tom Ferguson,
03:06
was the medical editor of the Whole Earth Catalog.
70
186914
2627
"Whole Earth Catalog"un medikal editörüydü.
03:09
He saw that the great majority of what we do in medicine and health care
71
189565
4771
Ve ecza ve sağlıkta yaptığımız şeylerin
büyük çoğunluğununu
kendimize bakmak olduğunu görmüştü.
03:14
is taking care of ourselves.
72
194360
1475
Aslında, yüzde 70 ile 80 ininin
03:16
In fact, he said it was 70 to 80 percent
73
196271
2351
03:18
of how we actually take care of our bodies.
74
198646
2269
vücudumuza nasıl baktığımızla ilgisi olduğunu söylerdi.
03:20
Well, he also saw that when health care turns to medical care
75
200939
4678
Şunu da gördüki
Sağlık hizmetleri tıp hizmetlerine döndüğü zaman
03:25
because of a more serious disease,
76
205641
1910
daha ciddi hastalıklar yüzünden,
03:27
the key thing that holds us back is access to information.
77
207575
3324
bizi geride tutan anahtar mevzu bilgiye erişimdi.
03:30
And when the Web came along, that changed everything,
78
210923
3266
Ve Internet ortaya çıktığında, hersey değişti,
Sadece bilgiyi bulabildiğimiz için değil,
03:34
because not only could we find information,
79
214213
2593
03:36
we could find other people like ourselves
80
216830
2716
bizim gibi diğer insanları da bulabiliriz
03:39
who could gather, who could bring us information.
81
219570
2591
biraraya gelebileceğimiz, bize bilgi sağlayabilecek.
Ve e-hasta terimini ortaya çıkardı --
03:42
And he coined this term "e-Patients" --
82
222185
2515
03:44
equipped, engaged, empowered, enabled.
83
224724
2331
donanımlı, katılımcı, yetkelendirilmiş, yetkin kılınmış.
03:47
Obviously, at this stage of life
84
227079
1701
Açıkca hayatın bu aşamasında
03:48
he was in a somewhat more dignified form than he was back then.
85
228804
3967
bir ölçüde eskisinde daha oturaklı bir biçimdeydi.
03:52
Now, I was an engaged patient long before I ever heard of the term.
86
232795
3954
Şimdi ben katılımcı bir hastaydım
terimi duymadan çok daha önce.
03:56
In 2006, I went to my doctor for a regular physical,
87
236773
2976
2006 yilinda, normal kontrol icin doktoruma gittim,
03:59
and I had said, "I have a sore shoulder."
88
239773
2299
ve demiştimki, "omzum ağrıyor."
Röntgen filmleri çekildi,
04:02
Well, I got an X-ray,
89
242096
1573
04:03
and the next morning --
90
243693
1648
ve bir sonraki sabah --
04:05
you may have noticed, those of you who have been through a medical crisis
91
245365
3525
farketmiş olabilirsiniz. Aranızda tıbbi bir kriz geçirmiş olanlarınız
bunu anlayacaktir.
04:08
will understand this.
92
248914
1200
Bu sabah, bazi konusmacılar
04:10
This morning, some of the speakers named the date when they found out
93
250138
4462
kendi durumlarının farkına vardıklari tarihi söylediler.
04:14
about their condition.
94
254624
1271
04:15
For me, it was 9am
95
255919
2413
Benim için saat sabah 9
04:18
on January 3, 2007.
96
258356
2704
3 Ocak 2007.
Ofisimdeydim; masam temizdi;
04:21
I was at the office; my desk was clean.
97
261084
2495
Duvar mavi halılarla bölünmüştü.
04:23
I had the blue partition carpet on the walls.
98
263603
3307
Telefon çaldı ve arayan doktorumdu.
04:27
The phone rang and it was my doctor.
99
267347
2050
Dedi ki, "Dave, röntgen filmlerini inceledim
04:30
He said, "Dave, I pulled up the X-ray image
100
270167
2819
evdeki bilgisayarın ekranında."
04:33
on the screen on the computer at home."
101
273010
2090
Dedi ki, "Omzun iyileşiyor,
04:35
He said, "Your shoulder is going to be fine,
102
275124
2067
ama Dave, akciğerinde birsey var."
04:37
but Dave, there's something in your lung."
103
277215
2085
Ve eger su kırmızı elliptikal'in içine bakarsan,
04:39
And if you look in that red oval,
104
279324
1908
şu gölgenin orada olmaması gerekiyordu.
04:41
that shadow was not supposed to be there.
105
281256
2803
Lafı uzatmayayım,
04:45
To make a long story short,
106
285010
1976
dedim ki "Buranın arkasına mı geçmem gerekiyor?"
04:47
I said, "So you need me to get back in there?"
107
287010
2155
Dedi ki, " Evet, göğsünün CT taramasını çekmemiz lazım."
04:49
He said, "Yeah, we're going to need to do a CT scan of your chest."
108
289189
3251
Ve ayrılırken şunu sordum, "Yapabileceğim birşey var mı?"
04:52
In parting, I said, "Is there anything I should do?"
109
292464
2641
Şunu bir düşün dedi.
04:55
He said -- think about this one,
110
295129
1857
Bu sana doktorunun verebileceği bir tavsiye.
04:57
this is the advice your doctor gives you:
111
297010
1976
"Eve git ve eşinle birlikte bir bardak şarap iç."
04:59
"Just go home and have a glass of wine with your wife."
112
299010
3000
CAT taramasına gittim,
05:04
I went in for the CAT scan.
113
304283
1826
05:07
It turns out there were five of these things in both my lungs.
114
307478
3227
ve gördük ki bu şeylerden akciğerlerimde beş tane vardı.
05:10
So at that point we knew that it was cancer.
115
310729
2162
Ve böylece anladık ki kanserdi.
05:12
We knew it wasn't lung cancer.
116
312915
1604
Biliyorduk ki akciğer kanseri değildi.
05:14
That meant it was metastasized from somewhere.
117
314978
2517
Bu demek oluyordu ki vücudun başka bir bölümünden aksetmiş.
Soru şuydu, nereden?
05:18
The question was, where from?
118
318388
1663
05:20
So I went in for an ultrasound.
119
320494
2626
Böylece ultrasona gittim.
Çoğu bayanın yaptığı şeyi yapmalıydım --
05:23
I got to do what many women have --
120
323144
2493
05:25
the jelly on the belly and the, "Bzzzz!"
121
325661
2855
belimde jel ve bzzzz.
Eşimde benimle geldi.
05:29
My wife came with me.
122
329010
1638
O bir veteriner,
05:31
She's a veterinarian,
123
331195
1605
05:32
so she's seen lots of ultrasounds.
124
332824
1797
demem o ki daha önceleri defalarca ultrason görmüş.
05:34
I mean, she knows I'm not a dog.
125
334645
1584
Demek istediğim, köpek olmadığımı biliyordu.
05:36
(Laughter)
126
336253
1644
05:37
This is an MRI image.
127
337921
2977
Fakat gördüğümüz şey -- ki bu bir MRI görüntüsüydü.
05:40
This is much sharper than an ultrasound would be.
128
340922
2422
Ultrasonun olabileceğinden daha canlıydı.
Böbreğin içinde gördüğümüz
05:43
What we saw in that kidney
129
343368
1901
orada büyük bir kütle olduğuydu.
05:46
was that big blob there.
130
346142
1511
Aslında orada bunlardan iki tane vardı.
05:47
There were actually two of these: one was growing out the front
131
347677
3040
Bir tanesi ön tarafta ve şimdiden patlak vermiş,
05:50
and had already erupted and latched onto the bowel.
132
350741
2423
ve bağırsağı kavramıştı.
Diğeri ise arka tarafta, nalınsı kasa bağlanmış,
05:53
One was growing out the back and it attached to the psoas muscle,
133
353188
3219
daha önce adını hiç duymadığım arkadaki büyük kas,
05:56
which is a big muscle in the back that I'd never heard of,
134
356431
2785
fakat birden bire hakkında en önemsediğim şey oldu.
05:59
but all of a sudden I cared about it.
135
359240
1833
06:01
(Laughter)
136
361097
999
Eve gittim.
06:02
I went home.
137
362120
1163
06:03
Now, I've been Googling --
138
363307
1274
Hemen Google ladım -- 1989 Compuserv den beri onlineım.
06:04
I've been online since 1989, on CompuServe.
139
364605
2390
Eve gittim, detayları buradan okuyamıyorsunuz;
06:07
I went home, and I know you can't read the details here;
140
367019
2630
önemli değil.
06:09
that's not important.
141
369673
1166
06:10
My point is, I went to a respected medical website, WebMD,
142
370863
4204
Anlatmak istediğim saygın bir sağlık sitesine girdim,
WebMD,
çünkü ıvır zıvırı nasıl filtreleyeceğimi biliyordum.
06:15
because I know how to filter out junk.
143
375091
2258
06:17
I also found my wife online.
144
377373
1976
Ayrıca eşimi de online yolla buldum.
06:19
Before I met her,
145
379898
1682
Onunla tanışmadan önce,
06:21
I went through some suboptimal search results.
146
381604
2476
yetersiz birkaç aramadan geçtim.
(Kahkahalar)
06:24
(Laughter)
147
384104
1548
06:25
So I looked for quality information.
148
385676
3154
Pekala, kaliteli bilgi arıyordum.
06:28
There's so much about trust --
149
388854
1732
Güven hakkında çok şey var --
06:30
what sources of information can we trust?
150
390610
2503
peki hangi bilgiye güveneceğiz?
Vücudum nerede son buluyor
06:33
Where does my body end and an invader start?
151
393137
4764
ve istilacı nerede başlıyor?
06:37
A cancer, a tumor, is something you grow out of your own tissue.
152
397925
3138
Ve kanser, tümör, kendi dokunla büyüttüğün bir şey.
Bu nasıl gerçekleşiyor?
06:41
How does that happen?
153
401087
1565
06:42
Where does medical ability end and start?
154
402676
4019
Tıbbi yeti nerede
başlıyor ve bitiyor?
06:46
Well, so what I read on WebMD:
155
406719
1885
Pekala, WebMD den okuduğuma göre:
"Böbrek doku kanserinde
06:49
"The prognosis is poor for progressing renal cell cancer.
156
409175
4986
teşhis oldukça zor koyulmakta.
Neredeyse tüm hastalar tedavi edilemiyor."
06:54
Almost all patients are incurable."
157
414185
2214
İlk aldığım sonuçları beğenmediğimde
06:57
I've been online long enough to know if I don't like the first results I get,
158
417567
3715
daha fazlasına bakmayı bilecek kadar
uzun zamandır online ım.
07:01
I go look for more.
159
421306
1153
07:02
And what I found on other websites was,
160
422483
2662
Ve diğer websitelerinde bulduklarım,
07:05
even by the third page of Google results:
161
425169
2364
hatta Google aramalarının üçüncü sayfasında,
07:07
"Outlook is bleak."
162
427557
1434
"Durum kötü",
07:09
"Prognosis is grim."
163
429612
1976
"Teşhis acımasızdı."
Ve şunu düşündüm, "Kahretsin?"
07:12
And I'm thinking, "What the heck?"
164
432199
2096
Tam anlamıyla hasta hissetmiyordum.
07:14
I didn't feel sick at all.
165
434319
1732
Demem o ki, akşamları yorgun oluyordum,
07:16
I mean, I'd been getting tired in the evening,
166
436075
2190
fakat 56 yaşındaydım.
07:18
but I was 56 years old, you know?
167
438289
2016
Yavaş yavaş kilo kaybediyordum,
07:20
I was slowly losing weight,
168
440329
1657
fakat benim için, doktorun bana yapmamı söylediği şeydi.
07:22
but for me, that was what the doctor told me to do.
169
442010
3890
Gerçekten anlam ifade ediyordu.
07:26
It was really something.
170
446258
1672
07:27
And this is the diagram of stage 4 kidney cancer
171
447954
3180
Ve bu da böbrek kanserinin sonunda alabildiğim ilaçtan sonraki
dördüncü safhası.
07:31
from the drug I eventually got.
172
451158
1757
07:32
Totally by coincidence, there's that thing in my lung.
173
452939
2566
Tamamen tesadüfen, bu şey akciğerimde yer almakta.
Sol uyluk kemigi, sol kalca kemigi, orada bir tane daha var.
07:36
In the left femur, the left thigh bone, there's another one.
174
456009
2977
Bende bir tane vardi. Ayagim sonucta kütürdedi.
07:39
I had one. My leg eventually snapped.
175
459010
2365
Bayıldım, üzerine düştüm ve kırıldı.
07:41
I fainted and landed on it, and it broke.
176
461399
2922
kafatasında bir tane var,
07:44
There's one in the skull,
177
464345
1248
07:45
and then for good measure, I had these other tumors,
178
465617
2463
ve daha iyi anlasılması için, bu diğer tümörler de ben de vardi
tedavim başladıgı sırada
07:48
including, by the time my treatment started,
179
468104
2071
dilimde büyüyen de dahil.
07:50
one was growing out of my tongue.
180
470199
1589
07:51
I had kidney cancer growing out of my tongue.
181
471812
2144
Dilimde büyüyen böbrek kanserim vardi.
07:53
And what I read
182
473980
1159
ve okudugum kadarıyla median yaşam süresi
07:55
was that my median survival was 24 weeks.
183
475163
2388
24 haftaydı.
Bu kötüydü.
07:58
This was bad.
184
478424
1455
07:59
I was facing the grave.
185
479903
1796
Toprağa bakıyordum.
08:02
I thought, "What's my mother's face going to look like
186
482303
2574
"Benim cenazemde annemin yüzü nasıl bir hal
08:04
on the day of my funeral?"
187
484901
1310
alacak?" diye düşündüm.
08:06
I had to sit down with my daughter and say, "Here's the situation."
188
486605
5485
Kızim ile oturup konuşmak zorunda kaldım ve dedim ki,
"İşte durum bu."
Erkek arkadaşı da onun yanındaydı.
08:12
Her boyfriend was with her.
189
492114
1414
08:13
I said, "I don't want you guys to get married prematurely,
190
493552
2801
Dedim ki, "Siz gençlerin erkenden evlenmesini istemiyorum
08:16
just so you can do it while Dad's still alive."
191
496377
2782
böylece babası hala hayattayken bunu yapabilirsiniz."
Bu gerçekten ciddi bir şey.
08:20
It's really serious.
192
500339
1569
08:21
If you wonder why patients are motivated and want to help,
193
501932
3580
Çünkü eğer hastaların neden motive oldugu ve yardım etmek istediğini merak ediyorsanız,
bunu düşünün.
08:25
think about this.
194
505536
1158
08:26
Well, my doctor prescribed a patient community, ACOR.org,
195
506718
4030
Pekala, doktorum bir hasta topluluğunu tavsiye etti,
Acor.org,
08:30
a network of cancer patients, of all amazing things.
196
510772
3214
kanser hastalarının networkü, harika birçok şeyin de.
Bana hızlı bir şekilde dediler ki,
08:34
Very quickly they told me,
197
514010
1976
"Böbrek kanseri az rastlanan bir hastalık.
08:36
"Kidney cancer is an uncommon disease.
198
516010
1976
Uzmanlaşmış bir merkeze git.
08:38
Get yourself to a specialist center.
199
518010
1977
Bir çözümü yok, ancak bazen işe yarayan şeyler olabiliyor --
08:40
There is no cure, but there's something that sometimes works --
200
520011
2999
genellikle yaramasa da --
08:43
it usually doesn't --
201
523034
1556
08:44
called high-dosage interleukin.
202
524614
1814
yüksek dozda interlökin denilen bir yöntem.
08:46
Most hospitals don't offer it,
203
526452
2008
Çoğu hastane önermiyor,
08:48
so they won't even tell you it exists.
204
528484
2175
hatta size varlığından bile bahsetmiyorlar.
08:50
Don't let them give you anything else first.
205
530683
2119
Ve sakın ilk olarak onların size birşeyler vermesine izin vermeyin.
08:52
And by the way, here are four doctors in your part of the United States
206
532826
3373
Ve bu arada, interlökin öneren ve USA de yaşayan
dört doktorun telefon numaraları.
08:56
who offer it, and their phone numbers."
207
536223
1951
Ne kadar muhteşem değil mi?
08:58
How amazing is that?
208
538198
2438
Alkış
09:00
(Applause)
209
540660
2814
İşte olayımız.
09:03
Here's the thing:
210
543498
1196
09:04
Here we are, four years later --
211
544718
1588
İşte buradayız, dört yıl sonra,
09:06
you can't find a website that gives patients that information.
212
546330
3576
bu bilgiyi kullanıcılarına veren bir web sitesi bulamazsınız.
09:09
Government-approved, American Cancer Society,
213
549930
2533
Amerikan Kanser Birliği, hükümet onaylı,
09:12
but patients know what patients want to know.
214
552487
2976
fakat sadece hastalar hastanın ne istediğini biliyor.
Hasta networklerinin gücü buradan geliyor.
09:16
It's the power of patient networks.
215
556094
2771
09:18
This amazing substance -- again, I mentioned:
216
558889
3229
Bu muhteşem madde --
tekrar değiniyorum, vücudum nerede son buluyor?
09:22
Where does my body end?
217
562142
1354
09:23
My oncologist and I talk a lot these days
218
563520
2394
Bu günlerde ben ve onkolojistim çok konuşuyoruz,
09:25
because I try to keep my talks technically accurate.
219
565938
2501
çünkü teknik olarak konuşmalarımı eksiksiz yapmam için bu gerekli.
Ve doktorum dedi ki, "Bağışıklık sistemi biliyorsun ki,
09:28
And he said, "You know, the immune system is good at detecting invaders,
220
568463
4328
istilacıları bulmada başarılı --
dışarıdan gelen bakterileri --
09:33
bacteria coming from outside,
221
573537
2317
09:35
but when it's your own tissue that you've grown,
222
575878
2474
fakat bu seninle yaşayan ve büyüyen bir doku olduğunda
işte bu tamamiyle farklı birşey."
09:38
it's a whole different thing."
223
578376
1519
09:39
And I went through a mental exercise, actually,
224
579919
2956
Ve aslında akıl egzersizinden geçiyordum,
09:42
because I started a patient support community of my own on a website,
225
582899
4818
çünkü kendi websitemde
hasta destek platformumu başlatmıştım
09:47
and one of my friends -- one of my relatives, actually -- said,
226
587741
3034
ve arkadaşlarımdan birisi, aslında akrabalarımdan biri,
dedi ki " Bak, Dave, bu şeyi kim büyüttü?
09:50
"Look, Dave, who grew this thing?
227
590799
1750
Kendine zihinsel olarak saldırmaya
09:54
Are you going to set yourself up as mentally attacking yourself?"
228
594154
4023
hazır mısın?"
Ve böylece başladık.
09:58
So we went into it.
229
598201
1604
09:59
The story of how all that happened is in the book.
230
599829
2717
Ve bu kitapta yer alan herşeyin nasıl başladığının hikayesi.
10:02
Anyway, this is the way the numbers unfolded.
231
602570
2424
He neyse, rakamlar bu şekilde gözler önüne serildi.
Ben kendim olan ben, hastanemin web sitesindeki verilerden
10:05
Me being me, I put the numbers from my hospital's website,
232
605018
3131
tümörümün boyutuna kadar herşeyi bir excele sığdırdım.
10:08
for my tumor sizes,
233
608173
1159
10:09
into a spreadsheet.
234
609356
1151
Rakamlar hakkında endişelenmeyin.
10:10
Don't worry about the numbers.
235
610531
1455
Görüyorsunuz, bu bağışıklık sistemi.
10:12
You see, that's the immune system.
236
612010
1752
10:13
Amazing thing, those two yellow lines
237
613786
1977
Harika birşey, şu iki sarı çizgi
10:15
are where I got the two doses of interleukin two months apart.
238
615787
4199
iki ay önce
iki doz interlökin aldığım yer.
Ve tümörün nasılda aralarında düştüğüne bakın.
10:20
And look at how the tumor sizes plummeted in between.
239
620010
3130
Tek kelimeyle inanılmaz.
10:23
Just incredible.
240
623164
1459
10:24
Who knows what we'll be able to do when we learn to make more use of it?
241
624647
3430
Daha iyi nasil kullanacağımızı öğrendiğimizde ne yapabileceğimizi kim bilebilir.
En can alıcı nokta da birbuçuk sene sonra,
10:28
The punch line is that a year and a half later,
242
628101
2316
10:30
I was there when this magnificent young woman, my daughter,
243
630441
4300
Bu muhteşem genç bayan, kızım, evlendiğinde
oradaydım.
10:34
got married.
244
634765
1163
10:35
And when she came down those steps,
245
635952
1811
Şu merdivenlerden aşagı indiğinde,
10:38
and it was just her and me for that moment,
246
638351
2230
bir an için sadece ikimiz vardık,
10:40
I was so glad that she didn't have to say to her mother,
247
640605
3222
Çok memnunumki annesine şunu demek zorunda kalmadı,
10:43
"I wish Dad could have been here."
248
643851
2056
"Keşke babam da burada olsaydı"
10:45
And this is what we're doing when we make health care better.
249
645931
3880
Ve bu şimdi ne yaptığımız
Saglık hizmetlerini iyileştirdiğimizde.
10:49
Now, I want to talk briefly about a couple of other patients
250
649835
2903
Simdi, diger bir-iki hasta hakkında konuşmak istiyorum
10:52
who are doing everything in their power to improve health care.
251
652762
3009
Sağlık hizmetlerini iyileştirmek icin ellerinden gelen herşeyi yaptılar.
10:55
This is Regina Holliday,
252
655795
1639
Bu Regina Holliday,
10:57
a painter in Washington DC, whose husband died of kidney cancer
253
657458
4199
eşi benim hastalığımdan bir sene sonra böbrek kanserinden vefat etmiş
Washington D.C. li bir ressam.
11:01
a year after my disease.
254
661681
1500
Burada hastanede geçirdiği kabus gibi
11:03
She's painting, here, a mural
255
663205
1781
son haftasının duvar resmi var.
11:05
of his horrible final weeks in the hospital.
256
665010
2976
Farkına vardığı şeylerden biri de
11:08
One of the things that she discovered
257
668010
2447
bu dosyada ki eşine ait
11:10
was that her husband's medical record in this paper folder
258
670481
4284
medikal kayıtların
dağınık olduğuydu.
11:14
was just disorganized.
259
674789
1526
Ve soyle dusundu, "Biliyorsunuz, eğer beslenme bilgileri
11:16
And she thought, "You know, if I have a nutrition facts label
260
676339
3265
hububat kutusunun yan tarafinda bulabiliyorsam,
11:19
on the side of a cereal box,
261
679628
1723
neden bu kadar basit birsey
11:21
why can't there be something that simple
262
681375
1955
çalışan her yeni hemşireye
11:23
telling every new nurse who comes on duty,
263
683354
2544
her yeni doktor
11:25
every new doctor,
264
685922
1225
kocamın sağlık durumu hakkındaki temel bilgiler için olmuyor?"
11:27
the basics about my husband's condition?"
265
687171
2110
Böylece bu tıbbi gerçegi duvara işledi
11:29
So she painted this medical facts mural with a nutrition label,
266
689305
5276
beslenme bilgileri etiketi,
bunun gibi birsey,
11:34
something like that,
267
694605
1157
kocasının diyagramı
11:35
in a diagram of him.
268
695786
1200
O sonra, geçen sene, şu resmi çizdi.
11:37
She then, last year, painted this diagram.
269
697010
2976
O saglık servisini benim gibi çalıştı.
11:40
She studied health care like me.
270
700010
1884
11:41
She came to realize there were a lot of people
271
701918
2436
Farketti ki birçok insan vardı
hasta yanlısı kitaplar yazmış
11:44
who'd written patient-advocate books
272
704378
2010
tıp konferanslarında bunları duymazsınız.
11:46
that you just don't hear about at medical conferences.
273
706412
2843
Hastalar oldukça atıl bir kaynak.
11:49
Patients are such an underutilized resource.
274
709279
2755
11:52
Well, as it said in my introduction,
275
712939
1725
Benim giriş bölümümde belirtildiği gibi,
11:54
I've gotten somewhat known for saying
276
714688
1782
Hastaların kendi verilerine sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum.
11:56
that patients should have access to their data.
277
716494
2207
Aslında birkaç sene önce bir konfereansta şunları söyledim,
11:58
I actually said at one conference a couple of years ago,
278
718725
2676
"Bana lanet verimi ver
12:01
"Give me my damn data,
279
721425
1163
12:02
because you people can't be trusted to keep it clean."
280
722612
2603
cünkü siz insanlar veriyi temiz tutmada güvenilmezsiniz."
12:05
And here, she has our "damned" data --
281
725239
2747
Ve duyun sizin lanet datanız onda --
Bu bir kelime oyunu
12:08
it's a pun --
282
728010
1294
12:09
which is starting to break out, starting to break through --
283
729328
2928
patlamaya başladı, ilerlemeye başladı --
Su bizim verilerimizi temsil ediyor.
12:12
the water symbolizes our data.
284
732280
2096
12:14
And in fact,
285
734400
1151
Ve aslında, burada size biraz doğaçlama birşey yapmak istiyorum.
12:15
I want to do a little something improvisational for you.
286
735575
2704
Twitter'da tanıdığım bir adam var,
12:18
There's a guy on Twitter that I know, a health IT guy outside Boston,
287
738303
3869
Boston civarindan bir sağlık bilişim çalısanı
şu e-hasta Rap sözlerini yazdı.
12:22
and he wrote the e-Patient rap.
288
742196
2532
12:24
And it goes like this.
289
744752
1698
Ve şöyle gidiyor.
12:26
(Laughter)
290
746474
1618
12:28
(Beatboxing)
291
748116
4060
12:32
(Rapping) Gimme my damn data
292
752200
2025
♫ Bana lanet verimi ver♫
12:34
I wanna be an e-Patient just like Dave
293
754249
2468
♫ Ben de aynı Dave gibi e-Hasta olmak istiyorum ♫
12:36
Gimme my damn data, 'cause it's my life to save
294
756741
2536
♫ Bana lanet verimi ver, çünkü kurtarılacak olan benim hayatım ♫
12:39
(Normal voice) Now, I'm not going to go any further --
295
759301
2578
Şu an daha fazlasını söylemeyeceğim.
12:41
(Applause) (Cheering)
296
761903
6531
(Alkış)
Pekala teşekkürler. Zamanlamaya uydu.
12:56
Well, thank you. That shot the timing.
297
776265
2405
12:58
(Laughter)
298
778694
1641
(Kahkahalar)
13:00
Think about the possibility.
299
780359
1471
Şu olasılığı düşünün,
13:01
Why is it that iPhones and iPads advance far faster
300
781854
4386
Neden Iphone ve Ipad'in
aileniz ve sizin sağlığınıza
13:06
than the health tools that are available to you
301
786264
2240
yardımcı araçlardan
13:08
to help take care of your family?
302
788528
2228
daha hızlı ilerlediğini düşünün?
13:10
Here's a website, VisibleBody.com, that I stumbled across.
303
790780
4120
İşte size bir web sitesi, tesadüfen bulduğum bir site,
VisibleBody.com.
13:14
And I thought, "You know, I wonder what my psoas muscle is?"
304
794924
2934
Ve dusundumki, "Bilirsiniz, merak ediyorum benim nalinsi kasim nedir?"
13:17
So you can click on things and remove it.
305
797882
1977
Yani, uzerlerine tiklayip, ortadan kadirabilirsiniz.
13:19
And I saw, "Aha! That's the kidney and the psoas muscle."
306
799883
2977
Ve gordum ki, "" Iste bu bobrek ve nalinsi kas."
13:22
I was rotating it in 3D and saying, "I understand now."
307
802884
3961
Ve 3 Boyutlu olarak döndürdüğümde,
dedim ki; "Şimdi anlıyorum."
13:26
And then I realized it reminded me of Google Earth,
308
806869
2935
Ve sonra farkına vardım ki bu bana Google Earth ü hatırlattı,
13:29
where you can fly to any address.
309
809828
2313
herhangi bir adrese uçabildiğin Google Earth.
13:32
And I thought, "Why not take this and connect it to my digital scan data
310
812605
5328
Ve şunun düşündüm, "Bunu alıp
benim dijital taranmış verime bağlanıp
13:37
and have Google Earth for my body?"
311
817957
2284
vücudumun Google Earth ü olmasın?"
13:40
What did Google come out with this year?
312
820866
2120
Bu sene Google ne ile geldi?
Ve sırada Google Vücut browserı.
13:43
Now there's Google Body browser.
313
823010
2004
13:45
But you see, it's still generic.
314
825618
1977
Fakat gördüğünüz üzere, oldukça kapsamlı.
13:47
It's not my data.
315
827619
1880
Benim verilerim değil.
13:49
But if we can get that data out from behind the dam
316
829523
3074
Fakat, eger o veriyi o bendin arkasından çıkarabilirsek
13:52
so software innovators can pounce on it
317
832621
2977
yazılım mucitleri üstesinden gelebilirler,
13:55
the way software innovators like to do,
318
835622
2276
yazılım mucitlerinin yapmak istedikleri şekilde,
13:57
who knows what we'll be able to come up with.
319
837922
2186
kim bilir neler yapabiliriz.
Son hikayemiz: Bu Kelly Young,
14:00
One final story.
320
840132
1151
14:01
This is Kelly Young, a rheumatoid arthritis patient from Florida.
321
841307
4575
bir romatizma hastası
Florida'dan.
Bu gerçek bir hikaye
14:06
This is a live story, unfolding just in the last few weeks.
322
846258
3519
Birkaç hafta önce yaşandı.
14:09
RA patients, as they call themselves -- her blog is "RA Warrior" --
323
849801
5544
Romatizma hastaları, kendilerini isimlendikleri şekliyle
blog'u Romatizma Savaşçısı --
büyük bir sorunu var
14:15
have a big problem,
324
855369
1357
14:16
because 40 percent of them have no visible symptoms.
325
856750
2778
çünkü %40'inin görülebilir bir belirtisi yok.
Bundan dolayı hastalığın nasil gittigini söylemek çok zor.
14:20
And that makes it really hard to tell how the disease is going,
326
860010
3058
Ve bazı doktorlar "Tabi canım gerçekten ağrın var" diye düşünüyor.
14:23
and some doctors think, "Yeah right, you're really in pain."
327
863092
3157
Internette yaptığı araştırmada buldu ki,
14:26
Well, she found, through her online research,
328
866273
2713
nükleer kemik taraması
14:29
a nuclear bone scan that's usually used for cancer,
329
869010
3388
genelde kanser için kullanılıyor,
14:32
but it can also reveal inflammation.
330
872422
2789
fakat iltihapları da ortaya çıkarıyor.
Ve gördü ki
14:35
And she saw that if there is no inflammation,
331
875235
3910
eğer iltihap yoksa
tarama sonucu tekdüze gri renkte.
14:39
then the scan is a uniform gray.
332
879169
2460
14:41
So she took it.
333
881653
1195
Onu aldi.
14:42
And the radiologist's report said, "No cancer found."
334
882872
4281
Ve radyoloji uzmani dedi ki, "kanser bulunmadı."
Aslında uzmanın o sonuçla yapması gereken şey bu değildi.
14:47
Well, that's not what he was supposed to do with it.
335
887177
2479
Hasta sonucu tekrar gösterdi, tekrar tekrar göstermek istedi,
14:49
So she wanted to have it read again,
336
889680
2421
ve doktor onu kovdu.
14:52
and her doctor fired her.
337
892125
1861
CDyi aldı.
14:54
She pulled up the CD.
338
894010
1883
14:55
He said, "If you don't want to follow my instructions, go away."
339
895917
3707
Doktor dedi ki, "Eğer dediklerimi yapmayacaksan,
çık dışarı."
Sonuç filmlerinin CDsini aldı
15:00
So she pulled up the CD of the scan images,
340
900219
2767
ve bütün bu kritik noktalara baktı.
15:03
and look at all those hot spots.
341
903010
1976
Ve o şimdi daha iyi bakım alabilmek için
15:05
And she's now actively engaged on her blog
342
905010
2976
kendi bloğuyla meşgul.
15:08
in looking for assistance in getting better care.
343
908010
2795
Bakın, bu güçlenmiş bir hasta -- hiç tıbbi eğitim almamış.
15:11
See, that is an empowered patient -- no medical training.
344
911320
2792
Biz, siz
15:14
We are, you are,
345
914136
1971
sağlık hizmetlerinde en az faydanılan kaynaklar.
15:16
the most underused resource in health care.
346
916131
2695
15:18
What she was able to do
347
918850
1516
Onun yapabildikleri
15:20
was because she had access to the raw data.
348
920390
2742
ham veriye erişimi olmasındandı.
Bu ne kadar büyük bir olaydı?
15:23
How big a deal was this?
349
923156
1372
15:24
Well at TED2009,
350
924552
1746
TED2009'da,
15:26
Tim Berners-Lee himself, inventor of the Web,
351
926322
3274
Tim Berners-Lee, Web'in mucidi bir konuşma yaptı
15:29
gave a talk where he said the next big thing
352
929620
2977
Önümüzdeki en büyük şeyin
15:32
is not to have your browser find other people's articles about the data,
353
932621
4675
taracılarınızla
diğerlerinin sizin verilerinizle ilgili yazılarına değil
ham veriye ulaşmak oldugunu söyledi.
15:37
but the raw data.
354
937320
1182
15:38
And he got them chanting by the end of the talk,
355
938526
2770
Konusmanin sonunda su tezaurati yaptirdi,
"Şimdi ham veri.
15:41
"Raw data now! Raw data now!"
356
941320
3667
Şimdi ham veri."
Ve sizden ricam,
15:45
And I ask you,
357
945011
1514
15:46
three words, please, to improve health care:
358
946549
2716
üç kelime, lütfen, sağlık hizmetlerini iyileştirmek için:
15:49
Let patients help!
359
949827
1977
hastalara yardım edelim.
15:51
Let patients help!
360
951828
1714
Haydi hastalara yardım edelim.
15:53
Let patients help!
361
953566
1855
Haydi hastalara yardım edelim.
15:55
Let patients help!
362
955445
1918
Haydi hastalara yardım edelim.
15:57
Thank you.
363
957387
1264
Teşekkürler
15:58
(Applause)
364
958675
6768
Alkış
16:15
For all the patients around the world watching this on the Webcast,
365
975422
5386
Tüm dünyada bu webcast i izleyen
hastalar,
16:20
God bless you, everyone. Let patients help.
366
980832
2321
Tanrı sizi korusun, hepinizi -- haydi hastalara yardım edelim.
Sunucu: Ve Tanrı sizi de korusun. Çok teşekkürler
16:23
Host: And bless yourself. Thank you very much.
367
983177
2638
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7