Smash fear, learn anything | Tim Ferriss

Tim Ferriss: Korkuyu ez, Herşeyi öğren

1,075,876 views ・ 2009-04-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Baahar Y Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
This is Tim Ferriss circa 1979 A.D. Age two.
0
16160
6000
Bu Tim Ferriss. Takriben milattan sonra 1979'da. İki yaşında.
00:22
You can tell by the power squat, I was a very confident boy --
1
22160
3000
Duruştan da tahmin edebileceğiniz gibi, kendinden emin bir çocuktum -
00:25
and not without reason.
2
25160
2000
ve sebepsiz yere değil.
00:27
I had a very charming routine at the time,
3
27160
2000
O zamanlarda çok hoş bir rutinim vardı,
00:29
which was to wait until late in the evening
4
29160
2000
öyle ki akşam geç saatlerine kadar beklerdim ve
00:31
when my parents were decompressing from a hard day's work,
5
31160
3000
annem ve babam zor bir iş gününden sonra dinlenirken,
00:34
doing their crossword puzzles, watching television.
6
34160
2000
bulmacalarını çözerken, televizyon seyrederken
00:36
I would run into the living room, jump up on the couch,
7
36160
3000
oturma odasına koşar, koltuğun üstüne zıplardım,
00:39
rip the cushions off, throw them on the floor,
8
39160
2000
yastıkları kapıp, yere atar
00:41
scream at the top of my lungs and run out
9
41160
2000
avazımın çıktığı kadar bağırıp, dışarı koşardım
00:43
because I was the Incredible Hulk.
10
43160
2000
çünkü ben Yeşil Dev Hulk'tım.
00:45
(Laughter)
11
45160
2000
( Gülüşme )
00:47
Obviously, you see the resemblance.
12
47160
2000
Benzerliği açıkça görüyorsunuz.
00:49
And this routine went on for some time.
13
49160
4000
Ve bu rutin bir süre için böyle devam etti.
00:53
When I was seven I went to summer camp.
14
53160
3000
Yedi yaşındayken yaz kampına gittim.
00:56
My parents found it necessary for peace of mind.
15
56160
2000
Annem ve babam iç huzurları için bunu gerekli bulmuşlardı.
00:58
And at noon each day
16
58160
2000
Her gün öğle vaktinde
01:00
the campers would go to a pond,
17
60160
2000
kampçılar yüzer havuzların bulunduğu
01:02
where they had floating docks.
18
62160
2000
bir gölete giderlerdi.
01:04
You could jump off the end into the deep end.
19
64160
2000
Ucundan derine atlayabiliyordun.
01:06
I was born premature. I was always very small.
20
66160
2000
Ben erken doğmuşum. Her zaman çok küçüktüm.
01:08
My left lung had collapsed when I was born.
21
68160
2000
Doğarken sol akciğerim iflas etmiş.
01:10
And I've always had buoyancy problems.
22
70160
2000
Ve her zaman su yüzünde kalma güçlüğü çekmişimdir.
01:12
So water was something that scared me to begin with.
23
72160
2000
Yani su beni zaten başlı başına korkutan bir şeydi,
01:14
But I would go in on occasion.
24
74160
2000
ama bazen girerdim.
01:16
And on one particular day,
25
76160
2000
Günün birinde kampçılar
01:18
the campers were jumping through inner tubes,
26
78160
3000
tekerlek lastiklerinin içinden suya atlıyorlardı.
01:21
They were diving through inner tubes. And I thought this would be great fun.
27
81160
2000
Lastiklerin içinden suya dalıyorlardı. Ve ben bunun çok zevkli olacağını düşündüm.
01:23
So I dove through the inner tube,
28
83160
2000
Ve ben de bir lastiğin içinden atladım
01:25
and the bully of the camp grabbed my ankles.
29
85160
3000
ve kampın kabadayısı beni ayak bileklerimden yakaladı.
01:28
And I tried to come up for air,
30
88160
4000
Ben nefes almak için su yüzüne çıkmaya çalıştım
01:32
and my lower back hit the bottom of the inner tube.
31
92160
2000
ama belim lastiğin altına değdi.
01:34
And I went wild eyed and thought I was going to die.
32
94160
4000
Korkudan gözlerim döndü ve öleceğimi sandım.
01:38
A camp counselor fortunately came over and separated us.
33
98160
3000
Çok şükür bir kamp yöneticisi geldi ve bizi ayırdı.
01:41
From that point onward I was terrified of swimming.
34
101160
4000
O zamandan beri yüzmekten hep çok korktum.
01:45
That is something that I did not get over.
35
105160
3000
Bu bir türlü atlatamadığım bir şeydi.
01:48
My inability to swim has been
36
108160
2000
Yüzememem hep
01:50
one of my greatest humiliations and embarrassments.
37
110160
5000
en büyük utanç kaynaklarımdan biri oldu.
01:55
That is when I realized that I was not the Incredible Hulk.
38
115160
3000
İşte o zaman anladım ki ben Yeşil Dev Hulk değildim.
01:58
But there is a happy ending to this story.
39
118160
3000
Ama bu hikayenin mutlu bir sonu var.
02:01
At age 31 -- that's my age now --
40
121160
4000
31 yaşında, bu şu anki yaşım,
02:05
in August I took two weeks to re-examine swimming,
41
125160
4000
Ağustos'ta yüzmeyi tekrar gözden geçirmek ve yüzmenin bütün
02:09
and question all the of the obvious aspects of swimming.
42
129160
4000
bariz yönlerini sorgulamak için iki hafta ayırdım.
02:13
And went from swimming one lap --
43
133160
2000
Ve yaklaşık 18 metrelik bir etabı,
02:15
so 20 yards -- like a drowning monkey,
44
135160
2000
boğulan bir maymun gibi,
02:17
at about 200 beats per minute heart rate --
45
137160
2000
dakikada 200'lük kalp hızıyla yüzmekten,
02:19
I measured it --
46
139160
2000
bunu ölçtüm,
02:21
to going to Montauk on Long Island,
47
141160
3000
Long Island'de Montauk'a gidip
02:24
close to where I grew up,
48
144160
2000
büyüdüğüm yere yakın bir yerde
02:26
and jumping into the ocean and swimming one kilometer in open water,
49
146160
3000
okyanusa atlayıp açık suda bir kilometre yüzmeye geçtim,
02:29
getting out and feeling better than when I went in.
50
149160
2000
ve sudan, girdiğim zamankinden çok daha iyi hissederek çıktım.
02:31
And I came out,
51
151160
2000
Ve sudan
02:33
in my Speedos, European style,
52
153160
3000
speedo tarzı mayomla, Avrupalılar gibi,
02:36
feeling like the Incredible Hulk.
53
156160
2000
Yeşil Dev Hulk gibi hissederek çıktım.
02:38
And that's what I want everyone in here to feel like,
54
158160
2000
Ve ben buradaki herkesin de sunum sonunda böyle hissetmesini istiyorum,
02:40
the Incredible Hulk, at the end of this presentation.
55
160160
3000
Yeşil Dev Hulk gibi.
02:43
More specifically, I want you to feel like you're capable
56
163160
2000
Daha doğrusu istediğim şey
02:45
of becoming an excellent long-distance swimmer,
57
165160
4000
çok iyi bir uzun mesafe yüzücüsü,
02:49
a world-class language learner,
58
169160
2000
birinci sınıf bir dil öğrencisi,
02:51
and a tango champion.
59
171160
3000
ve bir tango şampiyonu olabileceğinizi hissetmeniz.
02:54
And I would like to share my art.
60
174160
3000
Ve sanatımı paylaşmak istiyorum.
02:57
If I have an art, it's deconstructing things
61
177160
2000
Eğer sahip olduğum bir sanat varsa, o da
02:59
that really scare the living hell out of me.
62
179160
2000
beni çok korkutan şeyleri tahlil etmektir.
03:01
So, moving onward.
63
181160
2000
İlerleyelim.
03:03
Swimming, first principles.
64
183160
2000
Yüzme, temel prensipler.
03:05
First principles, this is very important.
65
185160
2000
Temel prensipler, bu çok önemli.
03:07
I find that the best results in life
66
187160
2000
Bence hayatta en iyi sonuçlar
03:09
are often held back by false constructs and untested assumptions.
67
189160
5000
yanlış fikirler ve denenmemiş varsayımlar yüzünden engelleniyor.
03:14
And the turnaround in swimming came
68
194160
2000
Yüzmede dönüm noktasına gelmem
03:16
when a friend of mine said, "I will go a year without any stimulants" --
69
196160
3000
bir arkadaşımın '' Ben bir sene boyunca stimülansız idare edeceğim '' --
03:19
this is a six-double-espresso-per-day type of guy --
70
199160
3000
bu günde altı duble espresso içen bir adam --
03:22
"if you can complete a one kilometer open water race."
71
202160
3000
'' eğer sen de açık suda bir kilometrelik bir yüzüşü tamamlarsan '' demesiyle oldu.
03:25
So the clock started ticking.
72
205160
2000
Ve saat işlemeye başladı.
03:27
I started seeking out triathletes
73
207160
2000
Triatletler aramaya başladım
03:29
because I found that lifelong swimmers often couldn't teach what they did.
74
209160
4000
çünkü gördüm ki yaşam boyu yüzücüler çoğu zaman yaptıklarını öğretemiyorlar.
03:33
I tried kickboards.
75
213160
3000
Yüzme tahtaları denedim.
03:36
My feet would slice through the water like razors,
76
216160
2000
Ayaklarım suyu jilet gibi keserdi.
03:38
I wouldn't even move. I would leave demoralized, staring at my feet.
77
218160
3000
Yerimden bile oynamazdım. Moralim bozulmuş, başım eğik olarak ayrılırdım.
03:41
Hand paddles, everything.
78
221160
2000
El kürekleri, her şey.
03:43
Even did lessons with Olympians -- nothing helped.
79
223160
3000
Olimpik sporculardan dersler bile aldım, hiçbir şey fayda etmedi.
03:46
And then Chris Sacca, who is now a dear friend mine,
80
226160
2000
Ve sonra, şimdi yakın bir arkadaşım olan, Chris Sacca
03:48
had completed an Iron Man with 103 degree temperature,
81
228160
3000
ki Iron Man yarışını 103 derecede bitirmiş birisidir,
03:51
said, "I have the answer to your prayers."
82
231160
2000
dedi ki, '' Senin dualarının cevabını biliyorum. ''
03:53
And he introduced me to
83
233160
2000
Ve beni Terry Laughlin adında
03:55
the work of a man named Terry Laughlin
84
235160
2000
bir adamın çalışmalarıyla tanıştırdı,
03:57
who is the founder of Total Immersion Swimming.
85
237160
2000
ki o '' bütünüyle batma '' tekniğinin kurucusudur.
03:59
That set me on the road to examining biomechanics.
86
239160
3000
Bu beni biyomekanik konusunu incelemeye itti.
04:02
So here are the new rules of swimming,
87
242160
2000
Ve işte yüzmenin yeni kuralları,
04:04
if any of you are afraid of swimming, or not good at it.
88
244160
3000
eğer aranızda yüzmekten korkan, veya iyi yüzemeyen varsa.
04:07
The first is, forget about kicking. Very counterintuitive.
89
247160
3000
Birincisi, ayak vuruşlarını unutun. Beklenenden farklı.
04:10
So it turns out that propulsion isn't really the problem.
90
250160
4000
Ortaya çıkıyor ki asıl problem ilerlemekte değil.
04:14
Kicking harder doesn't solve the problem
91
254160
2000
Daha fazla ayak vurmak problemi çözmüyor
04:16
because the average swimmer only transfers about three percent
92
256160
3000
çünkü ortalama bir yüzücü harcadığı enerjinin sadece yüzde üçünü
04:19
of their energy expenditure into forward motion.
93
259160
3000
öne ilerleme hareketine dönüştürüyor.
04:22
The problem is hydrodynamics.
94
262160
2000
Asıl problem hidrodinamik.
04:24
So what you want to focus on instead
95
264160
2000
Yani asıl odaklanmanız gereken şey
04:26
is allowing your lower body to draft behind your upper body,
96
266160
2000
bedeninizin alt kısmının üst kısmın gerisinden süzülmesini sağlamak,
04:28
much like a small car behind a big car on the highway.
97
268160
3000
otobanda büyük arabanın gerisindeki ufak araba gibi.
04:31
And you do that by maintaining a horizontal body position.
98
271160
3000
Ve bunu yatay bir vücut pozisyonunu koruyarak sağlıyorsunuz.
04:34
The only way you can do that
99
274160
2000
Bunu sağlamanın tek yolu
04:36
is to not swim on top of the water.
100
276160
2000
suyun üzerinde yüzmemektir.
04:38
The body is denser than water. 95 percent of it would be,
101
278160
3000
Vücut sudan daha yoğun. En azından yüzde 95'i
04:41
at least, submerged naturally.
102
281160
2000
kendiliğinden batacaktır.
04:43
So you end up, number three,
103
283160
2000
Yani sonunda, üçüncü nokta,
04:45
not swimming, in the case of freestyle,
104
285160
3000
serbest yüzmede olduğu gibi
04:48
on your stomach, as many people think, reaching on top of the water.
105
288160
3000
karnınızın üzerinde, su yüzüne uzanarak yüzmek yerine
04:51
But actually rotating from streamlined right
106
291160
3000
akma biçimli sağdan sola doğru
04:54
to streamlined left,
107
294160
2000
dönerek yüzmelisiniz,
04:56
maintaining that fuselage position as long as possible.
108
296160
3000
mümkün olduğu kadar uçak gövdesi pozisyonu koruyarak.
04:59
So let's look at some examples. This is Terry.
109
299160
2000
Birkaç örneğe bakalım. Bu Terry.
05:01
And you can see that he's extending his right arm
110
301160
3000
Ve görüyorsunuz ki sağ kolunu
05:04
below his head and far in front.
111
304160
2000
kafasının altından iyice öne doğru uzatıyor.
05:06
And so his entire body really is underwater.
112
306160
3000
Ve böylece bütün vücudu tamamen suyun altında kalıyor.
05:09
The arm is extended below the head.
113
309160
3000
Kol kafanın altından uzatılıyor.
05:12
The head is held in line with the spine,
114
312160
2000
Kafa omurga ile aynı hizada tutuluyor,
05:14
so that you use strategic water pressure to raise your legs up --
115
314160
4000
öyle ki su basıncını bacaklarınızı havaya kaldırmak için kullanıyorsunuz --
05:18
very important, especially for people with lower body fat.
116
318160
3000
çok önemli, özellikle yağ oranı az olan insanlar için.
05:21
Here is an example of the stroke.
117
321160
2000
Burada bir kulaç atma örneği.
05:23
So you don't kick. But you do use a small flick.
118
323160
3000
Yani ayaklarınızı çırpmıyorsunuz. Hafifçe oynatıyorsunuz.
05:26
You can see this is the left extension.
119
326160
2000
Gördüğünüz gibi bu sol uzanma.
05:28
Then you see his left leg.
120
328160
2000
Sonra sol bacağını görüyorsunuz.
05:30
Small flick, and the only purpose of that
121
330160
2000
Hafif bir vuruş, ve bunun tek sebebi de
05:32
is to rotate his hips so he can get to the opposite side.
122
332160
3000
kalçasını öbür tarafa geçmek için çevirmek.
05:35
And the entry point for his right hand -- notice this,
123
335160
2000
Ve sağ elinin giriş noktası -- buna dikkat edin,
05:37
he's not reaching in front and catching the water.
124
337160
2000
öne doğru suyu tutar gibi uzanmıyor.
05:39
Rather, he is entering the water
125
339160
3000
Daha ziyade suya
05:42
at a 45-degree angle with his forearm,
126
342160
2000
önkoluyla 45 derecelik açı yaparak giriyor,
05:44
and then propelling himself by streamlining -- very important.
127
344160
6000
ve sonra kendini akış çizgisiyle itiyor -- çok önemli.
05:50
Incorrect, above, which is what almost every swimming coach will teach you.
128
350160
3000
Yukarda yanlış olan, neredeyse her yüzme koçunun size öğreteceği şekil.
05:53
Not their fault, honestly.
129
353160
2000
Aslında bu onların hatası değil.
05:55
And I'll get to implicit versus explicit in a moment.
130
355160
3000
Birazdan bu kapalı - aşikar konusuna geleceğim.
05:58
Below is what most swimmers
131
358160
2000
Aşağıda ise çoğu yüzücünün
06:00
will find enables them to do what I did,
132
360160
2000
benim yaptığımı yapmasını sağlayan şekil,
06:02
which is going from 21 strokes per 20-yard length
133
362160
4000
yani 20 yard mesafede 21 kulaçtan
06:06
to 11 strokes
134
366160
3000
11 kulaça geçmek,
06:09
in two workouts with no coach, no video monitoring.
135
369160
3000
sadece iki antreman sonunda, koçsuz, video monitörsüz.
06:12
And now I love swimming. I can't wait to go swimming.
136
372160
3000
Ve şimdi yüzmeyi çok seviyorum. Yüzmeye gitmek için sabırsızlanıyorum.
06:15
I'll be doing a swimming lesson later, for myself, if anyone wants to join me.
137
375160
4000
Daha sonra kendim için bir yüzme dersi yapacağım, eğer katılmak isteyen varsa.
06:19
Last thing, breathing. A problem a lot of us have, certainly, when you're swimming.
138
379160
4000
Son olarak, nefes alma. Birçoğumuzun yüzerken çektiği bir sorun.
06:23
In freestyle, easiest way to remedy this is
139
383160
2000
Serbest yüzmede bunun en basit çözümü
06:25
to turn with body roll,
140
385160
3000
dönme ekseniyle beraber dönmek
06:28
and just to look at your recovery hand as it enters the water.
141
388160
4000
ve dışardaki elinize tekrar suya girerken bakmak.
06:32
And that will get you very far.
142
392160
3000
Ve bu sizi baya ilerletir.
06:35
That's it. That's really all you need to know.
143
395160
3000
Bu kadar. Bilmeniz gerekenler gerçekten bundan ibaret.
06:38
Languages. Material versus method.
144
398160
2000
Diller. Materyale karşı metod.
06:40
I, like many people, came to the conclusion
145
400160
2000
Birçok insan gibi ben de
06:42
that I was terrible at languages.
146
402160
2000
dil konusunda çok kötü olduğum kanısına varmıştım.
06:44
I suffered through Spanish for junior high, first year of high school,
147
404160
4000
Orta okulda ve lise birde İspanyolca ile uğraştım.
06:48
and the sum total of my knowledge
148
408160
2000
Ve toplam dil bilgim
06:50
was pretty much, "Donde esta el bano?"
149
410160
2000
'' Tuvalet nerede? '' ile sınırlıydı.
06:52
And I wouldn't even catch the response. A sad state of affairs.
150
412160
5000
Cevabını anlayacak durumda bile değildim. İçler acısı bir durum.
06:57
Then I transferred to a different school sophomore year, and
151
417160
4000
Sonra lise ikide başka bir okula geçtim.
07:01
I had a choice of other languages. Most of my friends were taking Japanese.
152
421160
2000
Başka diller arasından seçme imkanım vardı. Arkadaşlarımın çoğu Japonca alıyordu.
07:03
So I thought why not punish myself? I'll do Japanese.
153
423160
4000
Ve neden kendimi cezalandırmayayım diye düşündüm. Japonca alacağım.
07:07
Six months later I had the chance to go to Japan.
154
427160
3000
Altı ay sonra Japonya'ya gitme şansı doğdu.
07:10
My teachers assured me, they said, "Don't worry.
155
430160
2000
Öğretmenlerim beni temin ettiler, dediler ki, '' Merak etme.
07:12
You'll have Japanese language classes every day to help you cope.
156
432160
4000
Baş etmek için her gün Japonca derslerin olacak.
07:16
It will be an amazing experience." My first overseas experience in fact.
157
436160
4000
Harika bir deneyim olacak.'' Deniz aşırı ilk deneyimim.
07:20
So my parents encouraged me to do it. I left.
158
440160
3000
Ve annem ve babam gitmem için teşvik ettiler. Gittim.
07:23
I arrived in Tokyo. Amazing.
159
443160
2000
Tokyo'ya vardım. Muhteşem.
07:25
I couldn't believe I was on the other side of the world.
160
445160
2000
Dünyanın öbür tarafında olduğuma inanamıyordum.
07:27
I met my host family. Things went quite well I think,
161
447160
2000
Ev sahibi ailem ile tanıştım. Her şeye rağmen işlerin
07:29
all things considered.
162
449160
2000
iyi gittiğini düşünüyordum.
07:31
My first evening, before my first day of school,
163
451160
3000
İlk akşam, okuldaki ilk günümden önce,
07:34
I said to my mother, very politely,
164
454160
2000
anneme gayet kibar bir şekilde dedim ki,
07:36
"Please wake me up at eight a.m."
165
456160
2000
'' Beni lütfen saat sekizde kaldırın. ''
07:38
So, (Japanese)
166
458160
2000
Yani, ( Japonca )
07:40
But I didn't say (Japanese). I said, (Japanese). Pretty close.
167
460160
4000
Ama şöyle demedim ( Japonca ). Şöyle dedim ( Japonca ). Birbirine baya yakın.
07:44
But I said, "Please rape me at eight a.m."
168
464160
3000
Meğerse '' Lütfen saat sekizde ırzıma geçin. '' demişim.
07:47
(Laughter)
169
467160
3000
( Gülüşme )
07:50
You've never seen a more confused Japanese woman.
170
470160
2000
Hayatınızda daha şaşkın bir Japon bayan görmemişsinizdir.
07:52
(Laughter)
171
472160
4000
( Gülüşme )
07:56
I walked in to school.
172
476160
2000
Okula gittim.
07:58
And a teacher came up to me and handed me a piece of paper.
173
478160
3000
Bir öğretmen yanıma geldi ve bana bir kağıt verdi.
08:01
I couldn't read any of it -- hieroglyphics, it could have been --
174
481160
3000
Hiçbir şey okuyamadım - sanki hiyeroglif --
08:04
because it was Kanji,
175
484160
2000
çünkü Kanji idi,
08:06
Chinese characters adapted into the Japanese language.
176
486160
2000
yani Japonca'ya adapte edilmiş Çince karakterler.
08:08
Asked him what this said.
177
488160
2000
Ona kağıtta ne yazdığını sordum.
08:10
And he goes, "Ahh, okay okay,
178
490160
2000
O da dedi ki, ' Ahh, okey okey,
08:12
eehto, World History, ehh, Calculus,
179
492160
4000
ee, dünya tarihi, ehh matematik,
08:16
Traditional Japanese." And so on.
180
496160
4000
geleneksel Japonca. '' ve saire.
08:20
And so it came to me in waves.
181
500160
3000
Ve yavaş yavaş farkettim ki
08:23
There had been something lost in translation.
182
503160
3000
tercümeler sırasında bazı şeyler kaybolmuştu.
08:26
The Japanese classes were not Japanese instruction classes, per se.
183
506160
3000
Japonca dersler, Japonca'ya giriş dersleri değildi.
08:29
They were the normal high school curriculum for Japanese students --
184
509160
4000
Lise müfredatında Japon öğrenciler için öngörülen normal derslerdi.
08:33
the other 4,999 students in the school, who were Japanese, besides the American.
185
513160
4000
Bir Amerikalının yanında okuldaki diğer 4.999 Japon öğrenci için.
08:37
And that's pretty much my response.
186
517160
3000
Ve benim tepkim şöyle oldu.
08:40
(Laughter)
187
520160
1000
( Gülüşme )
08:41
And that set me on this panic driven search for the perfect language method.
188
521160
5000
Ve bu beni paniklemiş bir şekilde en iyi dil metodunu aramaya yöneltti.
08:46
I tried everything. I went to Kinokuniya.
189
526160
2000
Herşeyi denedim. Kinokuniya'ya gittim.
08:48
I tried every possible book, every possible CD.
190
528160
3000
Her kitabı, her CD'yi denedim.
08:51
Nothing worked until I found this.
191
531160
2000
Bunu bulana kadar hiçbir şey işe yaramadı.
08:53
This is the Joyo Kanji. This is a Tablet rather,
192
533160
4000
Bu Joyo Kanji. Bu daha çok bir tablet,
08:57
or a poster of the 1,945 common-use characters
193
537160
4000
veya poster ve Eğitim Bakanlığı tarafından 1981'de tespit edilen
09:01
as determined by the Ministry of Education in 1981.
194
541160
3000
en çok kullanılan 1.945 karakteri içeriyor.
09:04
Many of the publications in Japan limit themselves to these characters,
195
544160
4000
Japonya'da birçok yayın, okuma-yazmaya yardımcı olmak için
09:08
to facilitate literacy -- some are required to.
196
548160
2000
sadece bu karakterleri kullanıyor - kimisi buna mecbur tutuluyor.
09:10
And this became my Holy Grail, my Rosetta Stone.
197
550160
3000
Bu benim kutsal kasem, Rosetta Stone'um gibi oldu.
09:13
As soon as I focused on this material,
198
553160
5000
Bu materyale odaklandıktan sonra
09:18
I took off.
199
558160
2000
ilerlemeye başladım.
09:20
I ended up being able to read Asahi Shinbu, Asahi newspaper,
200
560160
3000
Öyle ki Asahi Shinbu, yani Asahi gazetesini okumaya başladım,
09:23
about six months later -- so a total of 11 months later --
201
563160
3000
6 ay kadar sonra -- yani toplam 11 ay sonra --
09:26
and went from Japanese I to Japanese VI.
202
566160
2000
Japonca I'den Japonca VI'ya geçtim.
09:28
Ended up doing translation work at age 16 when I returned to the U.S.,
203
568160
3000
16 yaşında Amerika'ya geri döndüğümde çeviri işleri yapmaya başladım,
09:31
and have continued to apply this material
204
571160
5000
ve şimdiye kadar 'metod yerine materyal' yöntemini
09:36
over method approach to close to a dozen languages now.
205
576160
3000
yaklaşık 12 dil üzerinde uygulamaya devam ettim.
09:39
Someone who was terrible at languages,
206
579160
2000
Dil alanında çok kötü olan birisi,
09:41
and at any given time, speak, read and write five or six.
207
581160
5000
şimdi 5 - 6 dilde konuşabiliyor, okuyabiliyor ve yazabiliyor.
09:46
This brings us to the point,
208
586160
2000
Bu bizi önemli bir noktaya getiriyor,
09:48
which is, it's oftentimes what you do,
209
588160
3000
öyle ki, çoğu zaman asıl belirleyici faktör
09:51
not how you do it, that is the determining factor.
210
591160
3000
nasıl yaptığımız değil, ne yaptığımız oluyor.
09:54
This is the difference between being effective -- doing the right things --
211
594160
3000
Bu etkili olmak -- yani doğru şeyleri yapmak --
09:57
and being efficient -- doing things well whether or not they're important.
212
597160
3000
ve verimli olmak -- yani önemli olsun olmasın bazı şeyleri iyi yapmak -- arasındaki fark.
10:00
You can also do this with grammar.
213
600160
2000
Bunu dilbilgisiyle de yapabilirsiniz.
10:02
I came up with these six sentences after much experimentation.
214
602160
4000
Birçok denemeden sonra şu altı cümleyi buldum.
10:06
Having a native speaker allow you to deconstruct their grammar,
215
606160
3000
Ana dili o olan bir kişi size dili öğelerine ayırmada yardımcı olabilir.
10:09
by translating these sentences into past, present, future,
216
609160
3000
Bu cümleleri geçmiş, şimdiki ve gelecek zamana çevirmesiyle
10:12
will show you subject, object, verb,
217
612160
2000
siz özne, nesne, fiil,
10:14
placement of indirect, direct objects, gender and so forth.
218
614160
2000
dolaylı ve dolaysız tümleçler, cinsiyete bağlı değişiklikler vs görmüş olacaksınız.
10:16
From that point, you can then, if you want to,
219
616160
3000
Ondan sonra kendiniz, isterseniz
10:19
acquire multiple languages, alternate them so there is no interference.
220
619160
2000
birden fazla dili öğrenebilir ve birbirine karıştırmadan değiştirebilirsiniz.
10:21
We can talk about that if anyone in interested.
221
621160
3000
Bu konu hakkında ilgilenen varsa daha sonra konuşabiliriz.
10:24
And now I love languages.
222
624160
2000
Ve şimdi dilleri çok seviyorum.
10:26
So ballroom dancing, implicit versus explicit --
223
626160
3000
Ve salon dansı, kapalı - aşikar konusu --
10:29
very important.
224
629160
1000
çok önemli.
10:30
You might look at me and say, "That guy must be a ballroom dancer."
225
630160
3000
Bana bakıp '' Bu adam bir salon dansçısı olmalı '' diyebilirsiniz.
10:33
But no, you'd be wrong
226
633160
2000
Ama hayır, tahmininizde yanılmış olursunuz
10:35
because my body is very poorly designed for most things --
227
635160
3000
çünkü benim vücudum birçok şey için elverişli olarak tasarlanmış değil --
10:38
pretty well designed for lifting heavy rocks perhaps.
228
638160
3000
belki ağır taşları kaldırmak için iyi tasarlanmış.
10:41
I used to be much bigger, much more muscular.
229
641160
3000
Önceleri daha iriydim, çok daha kaslı.
10:44
And so I ended up walking like this.
230
644160
2000
Ve öyle olunca şu şekil yürümeye başlamıştım.
10:46
I looked a lot like an orangutan, our close cousins, or the Incredible Hulk.
231
646160
6000
Bize yakın sayılan orangutanlara benziyordum, veya Yeşil Dev Hulk'a --
10:52
Not very good for ballroom dancing.
232
652160
2000
yani salon dansı için pek uygun sayılmaz.
10:54
I found myself in Argentina in 2005,
233
654160
3000
2005'te kendimi Arjantin'de buldum.
10:57
decided to watch a tango class -- had no intention of participating.
234
657160
3000
Bir tango dersi izlemeye karar verdim -- katılma niyetim yoktu --
11:00
Went in, paid my ten pesos,
235
660160
2000
vardım, 10 Peso'mu ödedim,
11:02
walked up -- 10 women two guys, usually a good ratio.
236
662160
3000
içeri geçtim -- 10 kadın ve 2 erkek, aslında iyi bir oran.
11:05
The instructor says, "You are participating."
237
665160
3000
Eğitmen dedi ki, 'Sen, katılıyorsun.''
11:08
Immediately: death sweat.
238
668160
2000
Anında ter boşaldı.
11:10
(Laughter)
239
670160
1000
( Gülüşmeler )
11:11
Fight-or-flight fear sweat, because I tried ballroom dancing in college --
240
671160
3000
Savaş veya kaç cinsinden bir terleme çünkü ben üniversite zamanımda salon dansı denemiştim --
11:14
stepped on the girl's foot with my heel. She screamed.
241
674160
3000
topuğumla kızın ayağına bastım. O bağırdı.
11:17
I was so concerned with her perception of what I was doing,
242
677160
3000
Onun ne yaptığımı düşündüğü ile ilgili o kadar meşguldüm ki
11:20
that it exploded in my face,
243
680160
2000
ters tepti, yüzüme gözüme bulaştırdım
11:22
never to return to the ballroom dancing club.
244
682160
3000
ve bir daha salon dansı kulübüne uğramadım.
11:25
She comes up, and this was her approach, the teacher.
245
685160
3000
Eğitmen geldi ve tutumu aynen şöyleydi.
11:28
"Okay, come on, grab me."
246
688160
2000
'' Tamam, gel, beni tut. ''
11:30
Gorgeous assistant instructor.
247
690160
2000
Çok güzel asistan eğitmen.
11:32
She was very pissed off that I had pulled her from her advanced practice.
248
692160
3000
İleri seviye egzersiz programını böldüğüm için çok kızmıştı.
11:35
So I did my best. I didn't know where to put my hands.
249
695160
3000
Ve elimden gelenin en iyisini yaptım. Ellerimi nereye koyacağımı bilmiyordum.
11:38
And she pulled back, threw down her arms,
250
698160
2000
Geri çekildi, kollarını geriye doğru savurdu,
11:40
put them on her hips, turned around and yelled across the room,
251
700160
3000
kalçalarına dayadı, döndü ve odanın öbür tarafına doğru
11:43
"This guy is built like a god-damned mountain of muscle,
252
703160
4000
'' Bu adam lanet olası bir kas dağı gibi duruyor
11:47
and he's grabbing me like a fucking Frenchman,"
253
707160
2000
ve beni bir Fransız gibi tutuyor, ''
11:49
(Laughter)
254
709160
2000
( Gülüşme )
11:51
which I found encouraging.
255
711160
2000
bunu yüreklendirici buldum.
11:53
(Laughter)
256
713160
2000
( Gülüşme )
11:55
Everyone burst into laughter. I was humiliated.
257
715160
2000
Herkes kahkalara boğuldu. Küçük düşmüştüm.
11:57
She came back. She goes, "Come on. I don't have all day."
258
717160
3000
Geri geldi ve '' Hadi. Bütün gün vaktim yok. '' dedi.
12:00
As someone who wrestled since age eight, I proceeded to crush her,
259
720160
3000
8 yaşından beri güreşen birisi olarak bu sefer onu ezme yoluna gittim,
12:03
"Of Mice and Men" style.
260
723160
2000
Fareler ve İnsanlar tarzında.
12:05
And she looked up and said,
261
725160
2000
Ve kafasını kaldırıp dedi ki,
12:07
"Now that's better."
262
727160
3000
'' Bu daha iyi.''
12:10
So I bought a month's worth of classes.
263
730160
2000
Ve ben bir aylık derse kayıt oldum.
12:12
(Laughter)
264
732160
1000
( Gülüşme )
12:13
And proceeded to look at --
265
733160
2000
Ve incelemeye başladım --
12:15
I wanted to set competition so I'd have a deadline --
266
735160
2000
kendime süreli bir hedef koymak için bir yarışmaya katılmak istiyordum --
12:17
Parkinson's Law,
267
737160
2000
Parkinson'un kuralı,
12:19
the perceived complexity of a task will expand to fill the time you allot it.
268
739160
4000
bir işin algılanan güçlük derecesi ona ayırdığın vakiti dolduracak şekilde artacaktır.
12:23
So I had a very short deadline for a competition.
269
743160
3000
Yarışmaya katılmak için çok az bir sürem vardı.
12:26
I got a female instructor first,
270
746160
3000
Önce bayan bir eğitmen ile çalıştım
12:29
to teach me the female role, the follow,
271
749160
3000
ki bana kadının rolünü öğretsin, yani takibi (follow),
12:32
because I wanted to understand the sensitivities and abilities
272
752160
2000
çünkü takip rolündekinin geliştirmesi gereken hassasiyetleri
12:34
that the follow needed to develop, so I wouldn't have a repeat of college.
273
754160
3000
ve kabiliyetleri öğrenmek istiyordum ki üniversitedeki olay tekrarlanmasın.
12:37
And then I took an inventory of the characteristics,
274
757160
3000
Daha sonra onunla beraber,
12:40
along with her, of the
275
760160
4000
daha önce şampiyonalar kazanmış olan farklı dansçıların
12:44
of the capabilities and elements of different dancers who'd won championships.
276
764160
3000
yeteneklerini ve özelliklerini tespit ettik.
12:47
I interviewed these people because they all taught in Buenos Aires.
277
767160
4000
Hepsi Buenos Aires'te eğitim verdikleri için onlarla röportajlar yaptım.
12:51
I compared the two lists,
278
771160
2000
İki listeyi karşılaştırdım ve
12:53
and what you find is that there is explicitly,
279
773160
2000
buldum ki bir yandan açık bir şekilde
12:55
expertise they recommended, certain training methods.
280
775160
3000
tavsiye ettikleri uzmanlıklar, antreman yöntemleri var.
12:58
Then there were implicit commonalities
281
778160
2000
Öte yandan ise hiçbirinin uygulamıyor gibi göründüğü
13:00
that none of them seemed to be practicing.
282
780160
3000
üstü kapalı olan benzerlikler vardı.
13:03
Now the protectionism of Argentine dance teachers aside,
283
783160
3000
Arjantinli dans öğretmenlerinin korumacılığını bir kenara bırakacak olursak,
13:06
I found this very interesting. So I decided to focus on three of those commonalities.
284
786160
4000
bunu çok ilginç buldum. Ve bu benzerlikler üzerine yoğunlaşmaya karar verdim.
13:10
Long steps. So a lot of milongueros --
285
790160
2000
Uzun adımlar. Milongueroların, yani tango dansçılarının
13:12
the tango dancers will use very short steps.
286
792160
4000
birçoğu çok kısa adımlar kullanırlar.
13:16
I found that longer steps were much more elegant.
287
796160
4000
Bence uzun adımlar çok daha zarif.
13:20
So you can have --
288
800160
2000
Öyle ki --
13:22
and you can do it in a very small space in fact.
289
802160
2000
ve bunu çok küçük bir alanda bile yapabilirsiniz.
13:24
Secondly, different types of pivots.
290
804160
3000
İkincisi, farklı pivot (dönüş) çeşitleri.
13:27
Thirdly, variation in tempo.
291
807160
3000
Üçüncüşü, tempo değişiklikleri.
13:30
These seemed to be the three areas that I could exploit to compete
292
810160
3000
Bu üç nokta 20-30 yıldan beri buna çalışan kişilere karşı yarışmak
13:33
if I wanted to comptete against people who'd been practicing for 20 to 30 years.
293
813160
4000
istiyorsam kullanabileceğim şeylere benziyorlardı.
13:37
That photo is of the
294
817160
3000
Bu fotoğraf dört ay sonra
13:40
semi-finals of the Buenos Aires championships, four months later.
295
820160
3000
Buenos Aires şampiyonasında yarı finalden bir görüntü.
13:43
Then one month later, went to the world championships,
296
823160
3000
Bir ay sonra da dünya şampiyonasına gittim
13:46
made it to the semi-final. And then set a world record, following that,
297
826160
2000
ve yarı finallere kadar vardım. Ve ondan iki hafta sonra da
13:48
two weeks later.
298
828160
1000
bir dünya rekoruna imza attım.
13:49
I want you to see part of what I practiced.
299
829160
3000
Çalıştığım şeylerden bir bölüm izlemenizi istiyorum.
13:52
I'm going to jump forward here.
300
832160
3000
Burada biraz öne saracağım.
13:55
This is the instructor that Alicia and I chose for the male lead.
301
835160
5000
Bu Elysia ve benim erkek rolü (lead) için seçtiğimiz eğitmen.
14:00
His name is Gabriel Misse.
302
840160
2000
İsmi Gabriel Misse.
14:02
One of the most elegant dancers of his generation,
303
842160
4000
Kendi kuşağının en zarif dansçılarından,
14:06
known for his long steps, and his tempo changes
304
846160
2000
uzun adımları, tempo değişiklikleri
14:08
and his pivots.
305
848160
2000
ve dönüşleri ile ünlü.
14:13
Alicia, in her own right, very famous.
306
853160
2000
Elysia da kendi alanında çok ünlü.
14:15
So I think you'll agree, they look quite good together.
307
855160
5000
Sanırım siz de birlikte çok iyi göründükleri konusunda bana katılırsınız.
14:20
Now what I like about this video
308
860160
3000
Bu videoda hoşuma giden şey ise
14:23
is it's actually a video of the first time they ever danced together
309
863160
2000
burada ilk kez beraber dans ediyor olmaları.
14:25
because of his lead. He had a strong lead.
310
865160
3000
Çok kuvvetli bir leadi (yönlendirme rolü) vardı.
14:28
He didn't lead with his chest, which requires you lean forward.
311
868160
2000
Göğsüyle yönlendirmiyordu, ki o öne doğru eğilmeyi gerektirir.
14:30
I couldn't develop the attributes in my toes,
312
870160
2000
Ben ayak parmaklarımda bunun için gerekli olan özellikleri
14:32
the strength in my feet, to do that.
313
872160
3000
ve ayaklarımda o kuvveti geliştiremedim.
14:35
So he uses a lead that focuses on
314
875160
3000
O yönlendirirken
14:38
his shoulder girdle and his arm.
315
878160
3000
omuz kemerine ve koluna odaklanıyor.
14:41
So he can lift the woman to break her, for example.
316
881160
2000
Böylece mesela kolunu kaldırarak kadını durdurabiliyor.
14:43
That's just one benefit of that.
317
883160
2000
Bu yöntemin avantajlarından sadece bir tanesi bu.
14:45
So then we broke it down.
318
885160
4000
Ve sonra olayı analiz ettik ve öğelerine ayırdık.
14:49
This would be an example of one pivot.
319
889160
2000
Bu bir pivot (dönüş) örneği.
14:51
This is a back step pivot.
320
891160
2000
Bu bir arka adım dönüşü.
14:53
There are many different types.
321
893160
2000
Birçok farklı çeşit var.
14:55
I have hundreds of hours of footage --
322
895160
3000
Böyle yüzlerce saatlik arşiv görüntülerim var.
14:58
all categorized, much like George Carlin
323
898160
2000
Hepsi sınıflandırılmış, tıpkı George Carlin'in
15:00
categorized his comedy.
324
900160
3000
komedilerini sınıflandırdığı gibi.
15:06
So using my arch-nemesis,
325
906160
2000
Ve baş düşmanım olan
15:08
Spanish, no less, to learn tango.
326
908160
2000
Ispanyolca'yı, başka değil, tango öğrenmek için kullandım.
15:10
So fear is your friend. Fear is an indicator.
327
910160
2000
Kısaca korku arkadaşınız. Korku bir gösterge.
15:12
Sometimes it shows you what you shouldn't do.
328
912160
2000
Bazen size yapmamanız gereken şeyleri gösterir.
15:14
More often than not it shows you exactly what you should do.
329
914160
3000
Daha sık olarak ise aslında ne yapmanız gerektiğini gösterir.
15:17
And the best results that I've had in life,
330
917160
2000
Ve hayatta en iyi sonuçlara ulaştığım, en çok keyif aldığım zamanlar
15:19
the most enjoyable times, have all been from asking a simple question:
331
919160
3000
hep basit bir soruyu kendime sormamla ortaya çıktı.
15:22
what's the worst that can happen?
332
922160
2000
Bu durumda olabilecek en kötü şey nedir?
15:24
Especially with fears you gained when you were a child.
333
924160
4000
Özellikle de çocukken edindiğimiz korkularla ilgili olarak.
15:28
Take the analytical frameworks,
334
928160
3000
Var olan analitik düşünme sisteminizi
15:31
the capabilities you have, apply them to old fears.
335
931160
2000
ve kabiliyetlerinizi alın ve eski korkular üzerine uygulayın.
15:33
Apply them to very big dreams.
336
933160
3000
Çok büyük hayaller üzerine uygulayın.
15:36
And when I think of what I fear now, it's very simple.
337
936160
3000
Şimdi neyden korktuğumu düşünündüğümde, çok basit.
15:39
When I imagine my life,
338
939160
3000
Eğer hayatta sahip olduğum
15:42
what my life would have been like
339
942160
2000
eğitim olanakları olmasaydı
15:44
without the educational opportunities that I had,
340
944160
4000
yaşamımın nasıl olacağını hayal ettiğimde
15:48
it makes me wonder.
341
948160
2000
bu beni düşünceye sevk ediyor.
15:50
I've spent the last two years trying to deconstruct
342
950160
2000
Son iki seneyi Amerika'nın devlet okulu sistemini
15:52
the American public school system,
343
952160
3000
incelemek ve öğelerine ayırmaya çalışmakla geçirdim,
15:55
to either fix it or replace it.
344
955160
2000
ya tamir etmek için ya da yenisiyle değiştirmek için.
15:57
And have done experiments with about 50,000 students thus far --
345
957160
3000
Ve şimdiye kadar yaklaşık 50 000 öğrenci ile deneyler yaptım,
16:00
built, I'd say, about a half dozen schools,
346
960160
2000
okurlarımla beraber
16:02
my readers, at this point.
347
962160
2000
yaklaşık 6 tane okul yaptım.
16:04
And if any of you are interested in that,
348
964160
2000
Ve eğer aranızda bu konuyla ilgilenenler varsa
16:06
I would love to speak with you.
349
966160
2000
sizinle konuşmayı çok isterim.
16:08
I know nothing. I'm a beginner.
350
968160
2000
Hiçbir şey bilmiyorum. Acemiyim.
16:10
But I ask a lot of questions, and I would love your advice.
351
970160
3000
Ama bir sürü soru soruyorum ve tavsiyelerinizi duymak isterim.
16:13
Thank you very much.
352
973160
2000
Çok teşekkürler.
16:15
(Applause)
353
975160
2000
( Alkış )
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7