Shimon Schocken: The self-organizing computer course

135,216 views ・ 2012-10-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: banu yobas Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:18
So, this is my grandfather,
1
18906
2966
Bu benim büyükbabam
00:21
Salman Schocken,
2
21872
1501
Salman Schocken.
00:23
who was born into a poor and uneducated family
3
23373
4437
Fakir, eğitimsiz,
6 çocuğa bakan bir ailede doğdu
00:27
with six children to feed,
4
27810
3437
00:31
and when he was 14 years old, he was forced to
5
31247
3696
ve 14 yaşında iken,
00:34
drop out of school in order to help put bread on the table.
6
34943
3960
sofraya ekmek getirebilmek için okulu bırakmaya zorlandı.
00:38
He never went back to school.
7
38903
3420
Asla okula geri dönmedi.
00:42
Instead, he went on to build a glittering empire
8
42323
4147
Bunun yerine çok katlı mağazalardan oluşan
göz alıcı bir imparatorluk kurmaya devam etti.
00:46
of department stores.
9
46470
2108
00:48
Salman was the consummate perfectionist,
10
48578
3253
Salman dört dörtlük bir mükemmeliyetçiydi
00:51
and every one of his stores was a jewel
11
51831
2564
ve onun mağazalarının her biri
Bauhaus mimarisinin bir mücevheriydi.
00:54
of Bauhaus architecture.
12
54395
1929
00:56
He was also the ultimate self-learner,
13
56324
3190
Aynı zamanda fazlasıyla kendi kendine öğrenen biriydi
00:59
and like everything else, he did it in grand style.
14
59514
2903
ve her şey gibi bunu da gösterişli bir şekilde yaptı.
01:02
He surrounded himself with an entourage
15
62417
2688
Kendi etrafını,
01:05
of young, unknown scholars like Martin Buber
16
65105
3387
Martin Buber, Shai Agnon ve Franz Kafka gibi
01:08
and Shai Agnon and Franz Kafka,
17
68492
3139
genç, tanınmayan bilgin arkadaşlarıyla donattı
01:11
and he paid each one of them a monthly salary
18
71631
2925
ve rahatça yazabilsinler diye
01:14
so that they could write in peace.
19
74556
3051
her birini aylık maaşa bağladı.
01:17
And yet, in the late '30s, Salman saw what's coming.
20
77607
4937
Böyle olunca, 30'un sonlarında, Salman neyin yaklaştığını anladı.
01:22
He fled Germany, together with his family,
21
82544
3314
Her şeyi arkasında bırakarak,
01:25
leaving everything else behind.
22
85858
2089
ailesiyle Almanya'dan firar etti.
01:27
His department stores confiscated,
23
87947
3210
Mağazalarına el koyuldu,
01:31
he spent the rest of his life in a relentless pursuit
24
91157
3089
hayatının geri kalanını sanat ve kültürün peşinde
01:34
of art and culture.
25
94246
2469
amansız bir takiple geçirdi.
01:36
This high school dropout
26
96715
1939
Bu liseden terk
01:38
died at the age of 82,
27
98654
2280
82 yaşında öldüğünde,
01:40
a formidable intellectual, cofounder and first CEO
28
100934
4129
müthiş bir entelektüel,
Kudüs İbrani Üniversitesi'nin kurucu ortağı ve ilk genel müdürü
01:45
of the Hebrew University of Jerusalem,
29
105063
2145
01:47
and founder of Schocken Books,
30
107208
1764
ve Schocken Books'un, ki ileride Random House tarafından satın alınan
01:48
an acclaimed imprint that was later acquired
31
108972
3371
alkışlanacak bir markanın kurucusuydu.
01:52
by Random House.
32
112343
1670
01:54
Such is the power of self-study.
33
114013
3976
Bireysel çalışmanın gücü böyledir.
01:57
And these are my parents.
34
117989
2516
Bunlar annemle babam.
02:00
They too did not enjoy the privilege of college education.
35
120505
4047
Onlar da üniversite eğitimi ayrıcalığının keyfine varamadı.
02:04
They were too busy building a family and a country.
36
124552
3971
Bir aile ve ülke kurmakla meşgullerdi.
02:08
And yet, just like Salman, they were lifelong,
37
128523
4028
Böyle olunca, onlar da Salman gibi
02:12
tenacious self-learners, and our home was stacked
38
132551
3758
hayatları boyunca azimli kendi kendine öğrenen kişilerdi
02:16
with thousands of books, records and artwork.
39
136309
4163
ve evimiz binlerce kitap, plak ve sanat eserleriyle doluydu.
02:20
I remember quite vividly my father telling me
40
140472
2396
Babamın şunu söylediğini dün gibi hatırlıyorum,
02:22
that when everyone in the neighborhood will have a TV set,
41
142868
4832
mahalledeki herkesin televizyonu olduğunda,
02:27
then we'll buy a normal F.M. radio. (Laughter)
42
147700
4618
normal bir (FM) radyo alacağız. (Gülüşmeler)
02:32
And that's me,
43
152318
3029
Ve işte ben,
ilk abaküsümü tuttuğumu söyleyecektim,
02:35
I was going to say holding my first abacus,
44
155347
1724
02:37
but actually holding what my father would consider
45
157071
3011
ama aslında babamın iPad'e alternatif olarak düşündüğü
02:40
an ample substitute to an iPad. (Laughter)
46
160082
2952
şeyi tutuyorum. (Gülüşmeler)
Evde öğrendiğim şeylerden biri şu kavramdı:
02:43
So one thing that I took from home is this notion
47
163034
3662
02:46
that educators don't necessarily have to teach.
48
166696
2841
Eğitimciler ille de öğretmek zorunda değiller.
02:49
Instead, they can provide an environment and resources
49
169537
3229
Bunun yerine kendi başınıza öğrenebilmeniz için
02:52
that tease out your natural ability to learn on your own.
50
172766
5148
doğal yeteneğinizi açığa çıkaracak bir ortam ve kaynak sağlayabilirler.
02:57
Self-study, self-exploration, self-empowerment:
51
177914
4094
Kendi kendine çalışma, keşfetme, güçlendirme:
03:02
these are the virtues of a great education.
52
182008
3320
Bunlar harika bir eğitimin önemli özellikleri.
03:05
So I'd like to share with you a story about a self-study,
53
185328
4195
Zeki meslektaşım Noam Nisan ile birlikte geliştirdiğimiz,
03:09
self-empowering computer science course
54
189523
2554
kendi kendine çalışılan ve güçlendiren bir bilgisayar bilimi dersi
03:12
that I built, together with my brilliant colleague Noam Nisan.
55
192077
4186
hakkında bir hikâye paylaşmak istiyorum.
03:16
As you can see from the pictures, both Noam and I
56
196263
2757
Resimlerde gördüğünüz üzere Noam ve ben, ikimiz de
03:19
had an early fascination with first principles,
57
199020
3418
başlarda başlangıçtaki ilkelere hayranlık duyuyorduk
03:22
and over the years, as our knowledge of
58
202438
1522
ve yıllar boyunca bilim ve teknoloji bilgimiz
03:23
science and technology became more sophisticated,
59
203960
3575
daha da çok yönlü olurken,
03:27
this early awe with the basics
60
207535
3196
temellere dair bu erken hayranlık
03:30
has only intensified.
61
210731
2100
sadece yoğunlaşmıştı.
03:32
So it's not surprising that, about 12 years ago, when
62
212831
3699
Bu çok da şaşırtıcı değil. Noam ve ben yaklaşık 12 yıl önce,
03:36
Noam and I were already computer science professors,
63
216530
3482
bilgisayar bilimi profesörü olduğumuz dönemlerde,
03:40
we were equally frustrated by the same phenomenon.
64
220012
3752
aynı olay tarafından aynı derecede hayal kırıklığına uğramıştık.
03:43
As computers became increasingly more complex,
65
223764
2818
Bilgisayarlar giderek daha karmaşık hâle gelirken,
03:46
our students were losing the forest for the trees,
66
226582
3204
öğrencilerimiz küçük şeylere takılıp büyük resmi kaçırıyordu
03:49
and indeed, it is impossible to connect
67
229786
3087
ve aslında sayısız kapalı, özel tescilli
03:52
with the soul of the machine if you interact
68
232873
2642
yazılım katmanlarıyla örtülmüş
kara kutu PC veya Mac ile etkileşim içindeyseniz,
03:55
with a black box P.C. or a Mac which is shrouded
69
235515
3409
03:58
by numerous layers of closed, proprietary software.
70
238924
3376
tabii ki makinenin ruhuyla bağlantı kurmak imkânsız.
04:02
So Noam and I had this insight that if we want our students
71
242300
3690
Noam ve ben şu anlayıştaydık;
04:05
to understand how computers work,
72
245990
2019
bilgisayarların nasıl çalıştığını öğrencilerimizin kavramasını
04:08
and understand it in the marrow of their bones,
73
248009
3088
ve iliklerine kadar anlamalarını istiyorsak,
04:11
then perhaps the best way to go about it
74
251097
1561
buna başlamak için belki de en iyi yol,
04:12
is to have them build a complete, working,
75
252658
4594
onlara tepeden tırnağa, temel ilkelerle
eksiksiz, çalışan, çok amaçlı, kullanışlı bir bilgisayar,
04:17
general-purpose, useful computer, hardware and software,
76
257252
3712
04:20
from the ground up, from first principles.
77
260964
3530
donanımı ve yazılımı yaptırmaktır.
04:24
Now, we had to start somewhere, and so Noam and I
78
264494
4208
Bir yerden başlamak zorundaydık.
Noam ve ben tabiri caizse, katedralimizi
04:28
decided to base our cathedral, so to speak,
79
268702
3490
mümkün olan en basit yapı taşı, NAND adında bir şey
04:32
on the simplest possible building block,
80
272192
3139
04:35
which is something called NAND.
81
275331
2801
üzerinde temellendirmeye karar verdik.
04:38
It is nothing more than a trivial logic gate
82
278132
3938
Dört girdi-çıktı durumundan ibaret olan
04:42
with four input-output states.
83
282070
3038
sıradan bir mantık kapısından fazlası değil.
04:45
So we now start this journey by telling our students
84
285108
2666
Öğrencilerimize şunu anlatarak başlıyoruz;
04:47
that God gave us NAND — (Laughter) —
85
287774
2068
Tanrı bize NAND'i verdi - (Gülüşmeler) -
04:49
and told us to build a computer, and when we asked how,
86
289842
3985
ve bilgisayarı inşa etmemizi söyledi. Nasıl olacağını sorduğumuzda,
04:53
God said, "One step at a time."
87
293827
3184
Tanrı, "Adım adım" dedi.
04:57
And then, following this advice, we start
88
297011
3093
Daha sonra bu tavsiyeye uyarak,
05:00
with this lowly, humble NAND gate,
89
300104
2959
bu gösterişsiz, mütevazı NAND kapısıyla başladık
05:03
and we walk our students through an elaborate sequence
90
303063
1940
ve kademeli olarak bir çip set, bir donanım platformu,
05:05
of projects in which they gradually build a chip set,
91
305003
3737
bir dönüştürücü, bir sanal makine,
05:08
a hardware platform, an assembler, a virtual machine,
92
308740
4112
bir temel işletim sistemi ve mesela "JACK" dediğimiz
05:12
a basic operating system and a compiler
93
312852
3577
Java benzeri bir dil derleyicisi kurabilecekleri
05:16
for a simple, Java-like language that we call "JACK."
94
316429
6189
ayrıntılı projeler dizisini öğrencilere her yönüyle açıkladık.
05:22
The students celebrate the end of this tour de force
95
322618
2548
Öğrenciler zoru başarmanın sonucunu,
05:25
by using JACK to write all sorts of cool games
96
325166
2834
Pong, Snake ve Tetris gibi bütün iyi oyun türlerini yazmak için
05:28
like Pong, Snake and Tetris.
97
328000
2992
JACK'i kullanarak kutluyorlar.
05:30
You can imagine the tremendous joy of playing
98
330992
3615
JACK'le yazdığınız ve sonra kendi yazdığınız bir derleyiciyle
05:34
with a Tetris game that you wrote in JACK
99
334607
3024
makine diline derlediğiniz
ve sonra birkaç binden daha fazla olmayan
05:37
and then compiled into machine language in a compiler
100
337631
2790
NAND kapıları ile başlayarak oluşturduğunuz makinede çalışırken,
05:40
that you wrote also, and then seeing the result
101
340421
2408
05:42
running on a machine that you built starting
102
342829
2883
sonuçlarını gördüğünüz bir Tetris oyunuyla oynamanın
05:45
with nothing more than a few thousand NAND gates.
103
345712
3284
muazzam keyfini hayal edebilirsiniz.
05:48
It's a tremendous personal triumph of going
104
348996
3190
İlk prensiplerden başlayarak,
fevkalade karmaşık ve kullanışlı bir sisteme kadar ulaşmak
05:52
from first principles all the way to a fantastically complex
105
352186
4725
05:56
and useful system.
106
356911
2351
muazzam bir kişisel zafer.
05:59
Noam and I worked five years to facilitate
107
359262
4397
Noam ve ben bu tırmanışı kolaylaştırmak
ve öğrencilerin bir dönem içinde inşa edebilmelerini sağlayacak
06:03
this ascent and to create the tools and infrastructure
108
363659
3208
06:06
that will enable students to build it in one semester.
109
366867
3173
araçları yaratıp altyapıyı oluşturmak için 5 yıl çalıştık.
06:10
And this is the great team that helped us make it happen.
110
370040
4039
Bunu gerçekleştirmemizde bize yardımcı olan harika ekip bu.
06:14
The trick was to decompose the computer's construction
111
374079
4247
Buradaki numara, bilgisayarın yapısını
her biri projenin kalanından ayrı olarak
06:18
into numerous stand-alone modules,
112
378326
2954
tek tek belirlenmiş, geliştirilmiş ve birim test uygulanmış
06:21
each of which could be individually specified,
113
381280
3900
06:25
built and unit-tested in isolation from the rest of the project.
114
385180
5235
birçok sayıda bağımsız parçalara ayrıştırmaktı.
06:30
And from day one, Noam and I decided to put
115
390415
2989
İlk günden itibaren Noam ve ben
bütün bu yapı taşlarını internette açık kaynak olarak
06:33
all these building blocks freely available in open source
116
393404
3536
06:36
on the Web.
117
396940
1480
ücretsiz erişime açmaya karar verdik.
06:38
So chip specifications, APIs, project descriptions,
118
398420
4471
Çip teknik özellikleri, API'ler, proje tanımları,
06:42
software tools, hardware simulators, CPU emulators,
119
402891
3904
yazılım araçları, donanım benzeticileri,
CPU emülatörleri, yüzlerce slayt ve ders yığınları --
06:46
stacks of hundreds of slides, lectures --
120
406795
3702
06:50
we laid out everything on the Web
121
410497
2227
her şeyi web üzerinde ortaya serdik
06:52
and invited the world to come over,
122
412724
3027
ve tüm dünyayı buraya uğrasınlar,
06:55
take whatever they need,
123
415751
1536
neye ihtiyaçları varsa alsınlar
06:57
and do whatever they want with it.
124
417287
2390
ve ne istiyorlarsa yapsınlar diye bu siteye davet ettik.
06:59
And then something fascinating happened.
125
419677
3899
Sonra etkileyici bir şey oldu.
07:03
The world came.
126
423576
1583
Bütün dünya geldi.
07:05
And in short order, thousands of people
127
425159
3158
Çabucak, binlerce insan
makinemizi kuruyordu.
07:08
were building our machine.
128
428317
1544
07:09
And NAND2Tetris became one of the first
129
429861
3924
Böylece NAND2Tetris geniş, açık, çevrimiçi
07:13
massive, open, online courses,
130
433785
3230
ilk derslerden biri oldu,
hem de 7 sene önce yaptıklarımıza MOOCs denildiği hakkında
07:17
although seven years ago we had no idea that what
131
437015
2744
07:19
we were doing is called MOOCs.
132
439759
2161
hiçbir fikrimiz olmadığı hâlde.
07:21
We just observed how self-organized courses
133
441920
3858
Kendini örgütleyen derslerin,
malzemelerimizden nasıl anında ortaya çıktığını
07:25
were kind of spontaneously spawning
134
445778
3082
07:28
out of our materials.
135
448860
1383
gözlemledik sadece.
07:30
For example, Pramode C.E.,
136
450243
3091
Örneğin , Pramode C.E.,
07:33
an engineer from Kerala, India,
137
453334
1909
Hindistan Kerala'da bir mühendis,
07:35
has organized groups of self-learners
138
455243
1809
onun iyi rehberliğinde bilgisayarımızı kuran
07:37
who build our computer under his good guidance.
139
457052
3044
kendi kendine öğrenen grupları organize etti.
07:40
And Parag Shah, another engineer, from Mumbai,
140
460096
3022
Parag Shah, Mumbai'den bir başka mühendis.
07:43
has unbundled our projects into smaller,
141
463118
2845
Projelerimizi küçük, daha kullanışlı parçalara ayrıştırdı,
07:45
more manageable bites that he now serves
142
465963
2022
onun öncülüğündeki kendiniz-yapın bilgisayar bilimi programında
07:47
in his pioneering do-it-yourself computer science program.
143
467985
3802
hizmet verdiği parçalar.
07:51
The people who are attracted to these courses
144
471787
3411
Bu kurslara ilgi duyan insanlarda
07:55
typically have a hacker mentality.
145
475198
2420
genellikle bir hacker zihniyeti var.
07:57
They want to figure out how things work,
146
477618
2105
İşlerin nasıl yürüdüğünü anlamak istiyorlar
07:59
and they want to do it in groups,
147
479723
1760
ve bunu grup hâlinde yapmak istiyorlar,
08:01
like this hackers club in Washington, D.C.,
148
481483
2811
tıpkı topluluğa dersler sunmak için malzemelerimizi kullanan
08:04
that uses our materials to offer community courses.
149
484294
3665
Washington D.C.'deki hackerlar gibi.
08:07
And because these materials are widely available
150
487959
2946
Bu malzemeler yaygın olarak kullanılabilir
08:10
and open-source, different people take them
151
490905
2694
ve açık kaynaklı olduğu için, çeşitli insanlar onları çok farklı
08:13
to very different and unpredictable directions.
152
493599
2943
ve öngörülmeyen yönlere çektiler.
08:16
For example, Yu Fangmin, from Guangzhou,
153
496542
2913
Mesela, Guangzhou'dan Yu Fangmin,
08:19
has used FPGA technology
154
499455
2846
bilgisayarımızı yapmak için
ve aynısını nasıl yapacaklarını başkalarına göstermek için
08:22
to build our computer and show others how to do the same
155
502301
3725
bir video klip kullanarak FPGA teknolojisinden yararlandı.
08:26
using a video clip, and Ben Craddock developed
156
506026
3363
Ben Craddock, Minecraft 3D simülatör motorunu kullanarak,
08:29
a very nice computer game that unfolds
157
509389
3601
kendi geliştirdiği epey karmaşık bir 3D labirenti olan
08:32
inside our CPU architecture, which is quite a complex
158
512990
4969
işlemci mimarimizin içini gözler önüne seren
08:37
3D maze that Ben developed
159
517959
2485
08:40
using the Minecraft 3D simulator engine.
160
520444
3908
çok iyi bir bilgisayar oyunu geliştirdi.
08:44
The Minecraft community went bananas over this project,
161
524352
3018
Minecraft topluluğu, bu projeyle çılgına döndü
08:47
and Ben became an instant media celebrity.
162
527370
3384
ve Ben hemen medya ünlüsü oldu.
08:50
And indeed, for quite a few people,
163
530754
2902
Aslında, birçok insan için
08:53
taking this NAND2Tetris pilgrimage, if you will,
164
533656
4077
NAND2Tetris'in kutsal yolculuğuna çıkmak, tabii eğer yaparsanız,
08:57
has turned into a life-changing experience.
165
537733
2712
hayat değiştiren bir deneyime dönüştü.
09:00
For example, take Dan Rounds, who is a music
166
540445
3189
Mesela, Dan Rounds'ı ele alalım.
09:03
and math major from East Lansing, Michigan.
167
543634
2769
Kendisi East Lansing, Michigan'da bir müzik ve matematik uzmanı.
09:06
A few weeks ago, Dan posted a victorious post
168
546403
3444
Birkaç hafta önce, Dan web sayfamızda başarılı bir gönderi paylaştı
09:09
on our website, and I'd like to read it to you.
169
549847
2620
ve bunu sizlere okumak istiyorum.
09:12
So here's what Dan said.
170
552467
3458
Dan'ın söylediği şey şu:
09:15
"I did the coursework because understanding computers
171
555925
2812
"Sınıf çalışmasını yaptım, çünkü bilgisayarları anlamak
09:18
is important to me, just like literacy and numeracy,
172
558737
3346
benim için çok önemli. Tıpkı okuma-yazma ve matematik gibi
09:22
and I made it through. I never worked harder on anything,
173
562083
3017
ve üstesinden geldim. Hiçbir şeye daha çok çalışmamıştım,
09:25
never been challenged to this degree.
174
565100
2709
hiç bu derecede zorlanmamıştım.
09:27
But given what I now feel capable of doing,
175
567809
2387
Ama şu an hissettiğim yapabilme yeteneğine bakılırsa,
09:30
I would certainly do it again.
176
570196
2158
kesinlikle yine yapardım.
09:32
To anyone considering NAND2Tetris,
177
572354
2250
NAND2Tetris'i düşünenler için
09:34
it's a tough journey, but you'll be profoundly changed."
178
574604
3746
bu zorlu bir yolculuk ama derinden değişmiş olacaksınız."
09:38
So Dan demonstrates the many self-learners
179
578350
4900
Yani Dan, bu dersi özel ilgiyle, özel inisiyatifle alan
09:43
who take this course off the Web, on their own traction,
180
583250
4646
web dışında kendi başına öğrenen birçok kişiyi gösteriyor
09:47
on their own initiative, and it's quite amazing because
181
587896
4589
ve bu oldukça şaşırtıcı.
09:52
these people cannot care less about
182
592485
4587
Çünkü bu insanlar
notları hiç de umursamazlar.
09:57
grades.
183
597072
1242
09:58
They are doing it because of one motivation only.
184
598314
3905
Bunu sadece tek bir motivasyonla yapıyorlar.
10:02
They have a tremendous passion to learn.
185
602219
3486
Öğrenmek için muazzam bir tutkuları var.
10:05
And with that in mind,
186
605705
1924
Bunu hesaba katarsak,
10:07
I'd like to say a few words about traditional college grading.
187
607629
4604
geleneksel okul notlandırması hakkında birkaç kelime söylemek istiyorum.
10:12
I'm sick of it.
188
612233
2360
Bundan bıktım.
10:14
We are obsessed with grades
189
614593
1433
Kafayı notlarla bozduk,
10:16
because we are obsessed with data,
190
616026
1866
çünkü verilerle kafayı bozduk,
10:17
and yet grading takes away all the fun from failing,
191
617892
4587
hâl böyleyken notlandırma, başarısızlığın getirdiği
10:22
and a huge part of education
192
622479
2476
tüm eğlenceyi götürüyor ve eğitimin büyük bir kısmı
10:24
is about failing.
193
624955
1591
başarısızlık üzerine.
10:26
Courage, according to Churchill,
194
626546
2475
Churchill'e göre cesaret,
10:29
is the ability to go from one defeat to another
195
629021
2946
hevesini kaybetmeden, bir yenilgiden diğerine
10:31
without losing enthusiasm. (Laughter)
196
631967
2614
geçme yeteneğidir. (Gülüşmeler)
10:34
And [Joyce] said that mistakes
197
634581
3830
[Joyce] şöyle demişti;
hatalar keşfin giriş kapılarıdır.
10:38
are the portals of discovery.
198
638411
1469
10:39
And yet we don't tolerate mistakes,
199
639880
3346
Hâl böyleyken hataları hoş görmüyoruz
10:43
and we worship grades.
200
643226
1309
ve notlara tapıyoruz.
10:44
So we collect your B pluses and your A minuses
201
644535
3788
Sizin B artılarınızı ve A eksilerinizi biriktiriyoruz
10:48
and we aggregate them into a number like 3.4,
202
648323
2837
ve onları 3,4 gibi bir sayı şeklinde topluyoruz.
10:51
which is stamped on your forehead
203
651160
1911
Alnınıza damgalanmış olan
10:53
and sums up who you are.
204
653071
2443
ve kim olduğunuzu özetleyen bir sayı.
10:55
Well, in my opinion, we went too far with this nonsense,
205
655514
3283
Bana göre, bu saçmalıkta çok ileriye gittik
10:58
and grading became degrading.
206
658797
2681
ve notlandırma aşağılayıcı hâle geldi.
11:01
So with that, I'd like to say a few words about upgrading,
207
661478
4901
Bunun üzerine yükseltme hakkında birkaç kelime söylemek
11:06
and share with you a glimpse from my current project,
208
666379
4425
ve güncel projemden, bir öncekinden farklı olan
11:10
which is different from the previous one,
209
670804
2030
kısa bir görüntü paylaşmak istiyorum.
11:12
but it shares exactly the same characteristics
210
672834
2014
Fakat kendi kendine öğrenmenin, yaparak öğrenmenin,
11:14
of self-learning, learning by doing,
211
674848
3827
kendi kendine keşfetmenin ve topluluk kurmanın
11:18
self-exploration and community-building,
212
678675
2775
aynı özelliklerini tamamen paylaşıyor
11:21
and this project deals with K-12 math education,
213
681450
5860
ve bu proje matematiğin ilk dönemlerinden başlayarak,
K-12 matematik eğitimini ele alıyor
11:27
beginning with early age math,
214
687310
1904
11:29
and we do it on tablets because we believe that
215
689214
4493
ve bunu tablet üzerinde yapıyoruz.
Çünkü inanıyoruz ki matematik, her şey gibi uygulamalı öğretilmelidir.
11:33
math, like anything else, should be taught hands on.
216
693707
4405
11:38
So here's what we do. Basically, we developed
217
698112
3155
İşte yaptığımız şey de bu.
Her biri matematiğin belirli bir kavramını açıklayan
11:41
numerous mobile apps, every one of them explaining
218
701267
3758
11:45
a particular concept in math.
219
705025
1497
sayısız mobil uygulama geliştirdik.
11:46
So for example, let's take area.
220
706522
3441
Mesela, alanı ele alalım.
11:49
When you deal with a concept like area --
221
709963
2472
Alan gibi bir kavramla uğraştığınız zaman,
11:52
well, we also provide a set of tools that the child
222
712435
5244
ayrıca çocuğun öğrenmesi için çağrıldığı
birlikte deney yapacağı bir araç grubu sağlıyoruz.
11:57
is invited to experiment with in order to learn.
223
717679
2631
Yani bizi ilgilendiren şey alan ise,
12:00
So if area is what interests us, then one thing
224
720310
3953
12:04
which is natural to do is to tile the area
225
724263
4138
yapılacak tek doğal şey,
12:08
of this particular shape and simply count
226
728401
3650
belirli bir şeklin alanını kaplamak
12:12
how many tiles it takes to cover it completely.
227
732051
3863
ve şeklin kaç tane karo ile kaplandığını basitçe saymak.
12:15
And this little exercise here gives you a first
228
735914
2482
Buradaki bu küçük uygulama
12:18
good insight of the notion of area.
229
738396
3429
size iyi bir alan bilgisi kavramı verir.
12:21
Moving along, what about the area of this figure?
230
741825
2790
Devam edersek, peki ya bu şeklin alanı?
12:24
Well, if you try to tile it, it doesn't work too well, does it.
231
744615
4657
Eğer bu şekli karolarla kaplamaya çalışırsanız, bu çok işe yaramaz.
12:29
So instead, you can experiment
232
749272
2304
Bunun yerine, bu farklı araçlarla
12:31
with these different tools here by some process
233
751576
2680
rehber eşliğindeki bazı deneme yanılma işlemleriyle
12:34
of guided trial and error,
234
754256
2039
deney yapabilirsiniz
12:36
and at some point you will discover that one thing
235
756295
2838
ve belli yerlerde, birçok geçerli
12:39
that you can do among several legitimate transformations
236
759133
3088
dönüşümler içerisinde yapabileceğiniz bir şeyin
sıradaki olduğunu keşfedeceksiniz.
12:42
is the following one. You can cut the figure,
237
762221
2831
Şekli kesebilir, parçaları düzenleyebilir, onları yapıştırabilirsiniz
12:45
you can rearrange the parts, you can glue them
238
765052
3616
12:48
and then proceed to tile just like we did before.
239
768668
3117
ve sonra tıpkı önceden yaptığımız gibi kaplamaya devam edebilirsiniz.
12:51
(Applause)
240
771785
5275
(Alkışlar)
12:57
Now this particular transformation
241
777060
2723
Bu belirli dönüşüm,
12:59
did not change the area of the original figure,
242
779783
3984
asıl şeklin alanını değiştirmedi.
13:03
so a six-year-old who plays with this
243
783767
2187
Yani bununla oynayan 6 yaşındaki biri,
13:05
has just discovered a clever algorithm
244
785954
2884
herhangi bir paralelkenarın alanını hesaplamak için
13:08
to compute the area of any given parallelogram.
245
788838
4040
sadece zeki bir algoritma keşfetti.
13:12
We don't replace teachers, by the way.
246
792878
1856
Bu arada öğretmenlerin yerine geçmiyoruz.
13:14
We believe that teachers should be empowered, not replaced.
247
794734
3129
Öğretmenlerin güçlendirilmesine inanıyoruz, yerine geçilmesine değil.
13:17
Moving along, what about the area of a triangle?
248
797863
3295
Devam edersek, peki ya üçgenin alanı?
13:21
So after some guided trial and error,
249
801158
2795
Rehber eşliğindeki bazı deneme yanılmalardan sonra,
13:23
the child will discover, with or without help,
250
803953
3935
yardım alarak veya yardımsız, çocuk şunu keşfedecek;
13:27
that he or she can duplicate the original figure
251
807888
3858
asıl şekli kopyalayabilecek
13:31
and then take the result, transpose it,
252
811746
3408
ve sonra çıktıyı alabilecek, ters çevirebilecek,
13:35
glue it to the original and then proceed [with] what we did before:
253
815154
3748
onu aslına yapıştırabilecek ve sonra eskisi gibi ilerleyecek:
13:38
cut, rearrange, paste — oops— paste and glue,
254
818902
7728
Kes, tekrar düzenle, yapıştır, tuttur
13:46
and tile.
255
826630
1596
ve kapla.
13:48
Now this transformation has doubled the area
256
828226
3827
Bu dönüşüm asıl şeklin alanını ikiye katladı
13:52
of the original figure, and therefore we have just learned
257
832053
3850
ve dolayısıyla şunu öğrendik ki;
13:55
that the area of the triangle equals the area of this rectangle
258
835903
3766
üçgenin alanı, dikdörtgenin alanının
13:59
divided by two.
259
839669
2454
ikiye bölünmesine denktir.
14:02
But we discovered it by self-exploration.
260
842123
3448
Fakat biz bunu kendi başına keşfetmeyle bulduk.
14:05
So, in addition to learning some useful geometry,
261
845571
6080
Bazı faydalı geometrileri öğrenmenin yanında,
14:11
the child has been exposed to some pretty sophisticated
262
851651
4387
çocuk bazı çok yönlü bilimsel taktiklere de maruz kaldı,
14:16
science strategies, like reduction,
263
856038
3027
karmaşık problemleri
14:19
which is the art of
264
859065
2914
basit bir tanesine dönüştürme sanatı olan
14:21
transforming a complex problem into a simple one,
265
861979
3586
indirgeme gibi
14:25
or generalization, which is at the heart
266
865565
2369
veya herhangi bir bilimsel öğretinin temelinde olan
14:27
of any scientific discipline,
267
867934
2843
genelleştirme gibi
14:30
or the fact that some properties are invariant
268
870777
2590
veya bazı özelliklerin bazı dönüşümler altında
14:33
under some transformations.
269
873367
3024
sabit olduğu gerçeği gibi.
14:36
And all this is something that a very young child
270
876391
3285
Bütün bunlar, bunun gibi mobil uygulamaları kullanarak,
14:39
can pick up using such mobile apps.
271
879676
4309
küçük bir çocuğun kapabileceği şeyler.
14:43
So presently, we are doing the following:
272
883985
3094
Şu anda, sıradakileri yapıyoruz:
14:47
First of all, we are decomposing the K-12 math curriculum
273
887079
4309
Öncelikle K-12 matematik müfredatını
14:51
into numerous such apps.
274
891388
2891
birçok uygulamaya ayrıştırıyoruz.
14:54
And because we cannot do it on our own,
275
894279
2577
Bunu kendi başımıza yapamayacağımızdan dolayı,
14:56
we've developed a very fancy authoring tool
276
896856
3094
çok süslü bir yazarlık aracı geliştirdik.
14:59
that any author, any parent or actually anyone
277
899950
3275
Herhangi bir yazar, ebeveyn
ya da aslında matematik eğitimiyle ilgilenen herhangi birisi,
15:03
who has an interest in math education,
278
903225
2353
15:05
can use this authoring tool to develop similar apps
279
905578
3272
kodlama olmaksızın tabletler üzerinde
15:08
on tablets without programming.
280
908850
3405
benzer uygulamalar geliştirmek için bu aracı kullanabilecek.
15:12
And finally, we are putting together an adaptive ecosystem
281
912255
3220
Son olarak, farklı öğrenenlerle gelişen öğrenme tarzlarına göre
15:15
that will match different learners
282
915475
2828
farklı uygulamaları eşleştirecek olan
15:18
with different apps according to their evolving learning style.
283
918303
5377
uyarlanabilen bir ekosistem oluşturuyoruz.
15:23
The driving force behind this project
284
923680
2521
Bu projenin arkasındaki itici güç
15:26
is my colleague Shmulik London,
285
926201
2947
meslektaşım Shumulik London
15:29
and, you see, just like
286
929148
2644
ve görüyorsunuz ki,
15:31
Salman did about 90 years ago,
287
931792
4073
tıpkı Salman’ın 90 yıl önce yaptığı gibi
15:35
the trick is to surround yourself with brilliant people,
288
935865
3971
işin sırrı etrafınızı parlak insanlarla çevrelemek.
15:39
because at the end,
289
939836
2756
Çünkü en sonunda,
15:42
it's all about people.
290
942592
1903
her şey insanlarla ilgili.
15:44
And a few years ago, I was walking in Tel Aviv
291
944495
3419
Birkaç yıl önce, Tel Aviv'de yürüyordum
15:47
and I saw this graffiti on a wall,
292
947914
2830
ve bir duvarda bu yazıyı gördüm
15:50
and I found it so compelling
293
950744
1791
ve şimdiye kadar öğrencilerime aktardığım bir şey.
15:52
that by now I preach it to my students,
294
952535
2143
Çok etkileyici buldum
15:54
and I'd like to try to preach it to you.
295
954678
2266
ve size de aktarmak istiyorum.
15:56
Now, I don't know how many people here are familiar
296
956944
1740
Buradaki kaç kişinin 'mensch' ifadesine
15:58
with the term "mensch."
297
958684
1828
aşina olduğunu bilmiyorum.
16:00
It basically means to be human
298
960512
2608
Temel olarak insan olmak
16:03
and to do the right thing.
299
963120
1935
ve doğru şeyi yapmak anlamına geliyor.
16:05
And with that, what this graffiti says is,
300
965055
2429
Bunun üzerine, duvar yazısının söylediği şey ise,
16:07
"High-tech schmigh-tech.
301
967484
2086
''Yüksek schmigh teknolojisi.
16:09
The most important thing is to be a mensch." (Laughter)
302
969570
2563
En önemli şey mensch olmak." (Gülüşmeler)
16:12
Thank you. (Applause)
303
972133
3395
Teşekkürler. (Alkışlar)
16:15
(Applause)
304
975528
4783
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7