The dream we haven't dared to dream | Dan Pallotta

140,840 views ・ 2016-05-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Ilgar Gokhan
00:14
When I think about dreams,
0
14014
1962
Ne zaman hayaller hakkında düşünsem,
00:16
like many of you,
1
16000
1876
çoğunuzun yaptığı gibi
00:17
I think about this picture.
2
17900
1685
aklıma bu fotoğraf gelir.
00:20
I was eight when I watched Neil Armstrong
3
20838
4037
Neil Armstrong'un ay kapsülünden inip
00:24
step off the Lunar Module onto the surface of the Moon.
4
24899
3214
Ay'ın yüzeyine adım atışını izlediğimde, sekiz yaşındaydım.
00:29
I had never seen anything like it before,
5
29454
3230
Daha önce onun gibi bir şey görmemiştim
00:32
and I've never seen anything like it since.
6
32708
2238
ve o zamandan beri de görmedim.
00:36
We got to the Moon for one simple reason:
7
36319
4294
Ay'a tek ve basit bir sebepten gittik:
00:40
John Kennedy committed us to a deadline.
8
40637
3306
John Kennedy, bizi bir zaman sınırına bağlamıştı.
00:44
And in the absence of that deadline,
9
44978
2492
Zaman sınırının yokluğunda,
00:47
we would still be dreaming about it.
10
47494
2007
hâlâ hayalini kuruyor olurduk.
00:51
Leonard Bernstein said two things are necessary for great achievement:
11
51209
4668
Leonard Bernstein, büyük başarı için iki şeyin gerekli olduğunu söyledi:
00:55
a plan and not quite enough time.
12
55901
3465
Bir plan ve yetersiz zaman.
00:59
(Laughter)
13
59390
3130
(Kahkahalar)
01:03
Deadlines and commitments
14
63851
4494
Zaman sınırları ve bağlılıklar,
01:08
are the great and fading lessons of Apollo.
15
68369
5013
Apollo'nun muhteşem ve kaybolmakta olan öğretileridir.
01:14
And they are what give the word "moonshot" its meaning.
16
74514
4031
"Aya roket fırlatma" kelimelerine anlamını veren kavramlardır.
01:19
And our world is in desperate need of political leaders
17
79498
4722
Dünyamız, Apollo boyutunda hayalleri başarabilecek,
01:24
willing to set bold deadlines
18
84244
3785
cüretkâr zaman sınırları vermeye istekli liderlere
01:28
for the achievement of daring dreams on the scale of Apollo again.
19
88053
3928
yeniden muhtaç durumda.
01:34
When I think about dreams,
20
94368
1493
Hayaller hakkında düşündüğümde,
01:35
I think about the drag queens of LA and Stonewall
21
95885
4049
LA ve Stonewall'deki eşcinselleri ve gerçekten tehklikeli olduğu zamanlarda
01:39
and millions of other people risking everything
22
99958
2349
her şeylerini riske atıp
01:42
to come out when that was really dangerous,
23
102331
3312
toplum önüne çıkan milyonlarca insanı düşünürüm
01:45
and of this picture of the White House lit up in rainbow colors,
24
105667
3721
ve Beyaz Saray'ın gökkuşağı renkleriyle aydınlanan bu fotoğrafını,
01:49
yes --
25
109412
1158
evet --
01:50
(Applause) --
26
110594
5779
(Alkışlar) --
01:56
celebrating America's gay and lesbian citizens' right to marry.
27
116397
3488
Amerika'nın gey ve lezbiyen vatandaşlarının
evlenme hakkını kutlayışını.
01:59
It is a picture that in my wildest dreams I could never have imagined
28
119909
4247
18 yaşında ve gey olduğumun farkına varmaya başladığım zamanlarda
02:04
when I was 18
29
124180
2728
ve bu yüzden ülkemden ve hayallerimden
02:06
and figuring out that I was gay
30
126932
3000
uzaklaştığım zamanlarda,
02:09
and feeling estranged from my country
31
129956
3667
en gerçek dışı rüyalarımda bile hayalini kuramayacağım bir resimdir.
02:13
and my dreams because of it.
32
133647
2396
02:17
I think about this picture of my family
33
137956
3254
Ailemin asla sahip olabileceğimi
02:21
that I never dreamed I could ever have --
34
141234
4023
düşünemediğim bu fotoğrafını düşünürüm --
02:25
(Applause) --
35
145281
5836
(Alkışlar) --
02:31
and of our children holding this headline
36
151141
2926
ve çocuklarımızın ellerinde tutuğu Yüce Divan kararı hakkındaki
02:34
I never dreamed could ever be printed about the Supreme Court ruling.
37
154091
4761
yayınlanabileceğini hiçbir zaman hayal edemediğim bu başlığı.
02:40
We need more of the courage of drag queens and astronauts.
38
160517
5778
Eşcinsellerin ve astronotların cesaretlerine daha çok ihtiyacımız var.
02:46
(Laughter)
39
166319
2326
(Kahkahalar)
02:48
(Applause)
40
168669
2673
(Alkışlar)
02:51
But I want to talk about the need for us to dream
41
171366
3342
Ama birden fazla boyutta düşünme
02:54
in more than one dimension,
42
174732
2086
ihtiyacımız hakkında konuşmak istiyorum.
02:56
because there was something about Apollo that I didn't know when I was 8,
43
176842
5406
Çünkü Apollo hakkında 8 yaşındayken bilmediğim bir şey vardı
03:02
and something about organizing that the rainbow colors over.
44
182272
4261
ve gökkuşağı renkleri üzerinde örgütlenme ile ilgili bir şey vardı.
03:07
Of the 30 astronauts in the original Mercury, Gemini and Apollo programs,
45
187699
5079
Orijinal Mercury, Gemini ve Apollo programlarına katılan 30 astronotun
03:12
only seven marriages survived.
46
192802
3508
sadece yedisinin evliliği ayakta kalabildi.
03:17
Those iconic images of the astronauts bouncing on the Moon
47
197699
3775
Astronotların ayda sektikleri meşhur görüntüler
03:21
obscure the alcoholism and depression on Earth.
48
201498
4012
dünyadaki alkolizm ve depresyonu gizliyordu.
03:26
Thomas Merton, the Trappist monk,
49
206907
2610
Trappist keşişi Thomas Merton,
03:29
asked during the time of Apollo,
50
209541
2415
Apollo döneminde şunu sordu,
03:31
"What can we gain by sailing to the moon
51
211980
3916
"Aya yelken açarak ne kazanabiliriz ki,
03:35
if we are not able to cross the abyss that separates us from ourselves?"
52
215920
6507
bizi bizden ayıran uçurumu aşamazsak?"
03:43
And what can we gain by the right to marry
53
223561
2811
Evlenme hakkıyla ne kazanabiliriz ki,
03:46
if we are not able to cross the acrimony
54
226396
3143
çoğu zaman bizi sevgimizden koparan
03:49
and emotional distance that so often separates us from our love?
55
229563
4526
duygusal mesafeleri ve huysuzluğu aşamazsak?
03:54
And not just in marriage.
56
234596
1985
Sadece evlilikte de değil.
03:57
I have seen the most hurtful, destructive,
57
237120
5904
En kırıcı, yıkıcı,
04:04
tragic infighting in LGBT and AIDS
58
244231
4198
trajik iç çatışmaları LGBT'de, AIDS'te,
04:08
and breast cancer and non-profit activism,
59
248453
3396
göğüs kanserinde ve kâr amacı olmayan eylemlerde gördüm,
04:11
all in the name of love.
60
251873
1564
hepsi de sevgi adınaydı.
04:14
Thomas Merton also wrote about wars among saints
61
254898
4717
Thomas Merton ayrıca azizler arası çatışmalar hakkında şöyle yazmıştı:
04:19
and that "there is a pervasive form of contemporary violence
62
259639
6029
"Çağdaş şiddetin, idealist insanın kolayca
04:25
to which the idealist most easily succumbs:
63
265692
4349
yenik düştüğü yaygın bir hâli vardır:
04:30
activism and overwork.
64
270065
2841
Eylemcilik ve mesai.
04:33
The frenzy of our activism neutralizes our work for peace.
65
273414
4777
Eylemciliğimizin taşkınlığı, barış için yaptıklarımızı etkisizleştiriyor.
04:38
It destroys our own inner capacity for peace."
66
278215
4318
Kendi içimizdeki barış kabiliyetimizi yok ediyor."
04:44
Too often our dreams become these compartmentalized fixations
67
284041
5461
Çoğunlukla hayallerimiz, belirsiz bir gelecekte bölümlere ayrılmış
04:49
on some future
68
289526
1833
saplantılara dönüşüyor.
04:51
that destroy our ability to be present for our lives right now.
69
291383
4119
Bu, şu anda hayatlarımız için hazır olma kabiliyetimizi yok ediyor.
04:56
Our dreams of a better life for some future humanity
70
296926
3715
Gelecekteki veya başka bir ülkedeki
05:00
or some other humanity in another country
71
300665
2260
insanlık için daha iyi bir hayat hayalleri,
05:02
alienate us from the beautiful human beings sitting next to us
72
302949
4024
bizi, tam bu an yanı başımızdaki
05:06
at this very moment.
73
306997
1913
güzel insanlardan yabancılaştırıyor.
05:10
Well, that's just the price of progress, we say.
74
310481
3159
Gelişimin bir bedeli diyoruz kendi kendimize.
05:13
You can go to the Moon
75
313664
1413
Aya gidebilirsiniz
05:15
or you can have stability in your family life.
76
315101
4014
ya da aile hayatınızda denge olabilir.
05:19
And we can't conceive of dreaming in both dimensions at the same time.
77
319679
4309
Aynı anda bu boyutların ikisinde de hayal kurmayı idrak edemiyoruz.
05:24
And we don't set the bar much higher than stability
78
324012
3765
Konu duygusal hayatımıza gelince
05:27
when it comes to our emotional life.
79
327801
2754
çıtayı dengeliden daha yükseğe çıkarmıyoruz.
05:30
Which is why our technology for talking to one another
80
330579
3336
Bu yüzden birbirimizle konuşma teknolojimiz
05:33
has gone vertical,
81
333939
2369
dikey bir yol aldı.
05:36
our ability to listen and understand one another
82
336332
3706
Birbirimizi dinleme ve anlama yeteneğimiz
05:40
has gone nowhere.
83
340062
1170
hiçbir yol alamadı.
05:43
Our access to information is through the roof,
84
343236
2984
Bilgiye ulaşımımız tavan yapmış durumda,
05:47
our access to joy, grounded.
85
347665
3555
neşeye ulaşımımız ise yerlerde.
05:53
But this idea, that our present and our future are mutually exclusive,
86
353442
5872
Ama bu fikir, şimdiki zamanımız ile geleceğimizin aynı anda var olamaması,
05:59
that to fulfill our potential for doing we have to surrender
87
359338
3996
eyleme geçme potansiyelimizi gerçekleştirmek için
06:03
our profound potential for being,
88
363358
3163
derin var olma potansiyelimizi teslim etmek zorunda olmamız,
06:06
that the number of transistors on a circuit can be doubled and doubled,
89
366545
3911
bir devre üstündeki transistörlerin ikişer ikişer katlanabildiği,
06:10
but our capacity for compassion and humanity and serenity and love
90
370480
4302
fakat şefkat, insaniyet, sükûnet ve sevgi kapasitemizin
06:14
is somehow limited
91
374806
2078
bir şekilde sınırlı olması,
06:16
is a false and suffocating choice.
92
376908
2966
hatalı ve boğucu bir seçim.
06:22
Now, I'm not suggesting
93
382237
1812
Şimdi, size basit bir şekilde
06:24
simply the uninspiring idea of more work-life balance.
94
384073
5628
ilham vermeyen daha fazla iş-hayat dengesi fikri sunmuyorum.
06:31
What good is it for me to spend more time with my kids at home
95
391541
2913
Bunu yaparken aklım hep başka yerde olursa, evde çocuklarımla
06:34
if my mind is always somewhere else while I'm doing it?
96
394478
2785
daha fazla vakit geçirmemin bana ne faydası olur?
06:38
I'm not even talking about mindfulness.
97
398600
1965
Farkındalıktan da bahsetmiyorum.
06:40
Mindfulness is all of a sudden becoming a tool for improving productivity.
98
400589
4372
Farkındalık, birdenbire verimliliği arttırmak için bir araca dönüşüyor.
06:45
(Laughter)
99
405973
2317
(Kahkahalar)
06:48
Right?
100
408314
1152
Değil mi?
06:49
I'm talking about dreaming
101
409490
2944
Aynen teknolojide ve endüstride yaptığımız gibi,
06:52
as boldly in the dimension of our being
102
412458
4761
var olduğumuz boyutta da
06:57
as we do about industry and technology.
103
417243
2484
cesurca hayal etmekten bahsediyorum.
06:59
I'm talking about an audacious authenticity
104
419751
3864
Karşılıklı ağlayabilmemizi sağlayan korkusuz güvenilirlikten,
07:04
that allows us to cry with one another,
105
424536
2992
maskelerimizi çıkartmamızı ve gerçek olmamızı sağlayan
07:08
a heroic humility that allows us to remove our masks and be real.
106
428298
5528
kahramanca tevazudan bahsediyorum.
07:13
It is our inability to be with one another,
107
433850
2525
Birbirimizle olamamak, bizim yeteneksizliğimiz.
07:16
our fear of crying with one another, that gives rise to so many
108
436399
4334
Kongresel çıkmazlardan tutun ekonomik zalimliğe kadar
07:20
of the problems we are frantically trying to solve in the first place,
109
440757
3294
her şeyden önce çılgınca çözmeye çalıştığımız bu problemlere yol açan
07:24
from Congressional gridlock to economic inhumanity.
110
444075
3300
karşılıklı ağlama korkumuz.
07:28
(Applause)
111
448097
3267
(Alkışlar)
07:31
I'm talking about what Jonas Salk called an Epoch B,
112
451388
4047
Jonas Salk'un B Çağı diye adlandırdığı şeyden bahsediyorum,
07:35
a new epoch in which we become as excited about and curious about
113
455459
5611
teknolojimizin gelişiminde olduğumuz kadar insanlığımızın gelişiminde,
07:41
and scientific about the development of our humanity
114
461094
4009
heyecanlı, meraklı ve bilimsel olduğumuz
07:45
as we are about the development of our technology.
115
465127
2595
yeni bir çağdan bahsediyorum.
07:49
We should not shrink from this opportunity
116
469341
2461
Sırf tam olarak anlayamıyoruz diye
07:51
simply because we don't really understand it.
117
471826
2769
bu fırsattan kaçınmamalıyız.
07:55
There was a time when we didn't understand space.
118
475357
2615
Uzayı anlayamadığımız zamanlar vardı.
07:58
Or because we're more used to technology and activism.
119
478722
3428
Ya da teknolojiye ve eylemciliğe daha alışkınız diye.
08:02
That is the very definition of being stuck in a comfort zone.
120
482174
3271
Konfor alanında sıkışıp kalmanın tam izahı budur.
08:05
We are now very comfortable imagining unimaginable technological achievement.
121
485469
5634
Artık hayal edilemez teknolojik başarıları düşünebilmekte çok rahatız.
08:11
In 2016, it is the dimension of our being itself
122
491842
4151
2016'da, hayal gücümüzün kendi adil payı için haykırdığı,
08:16
that cries out for its fair share of our imagination.
123
496017
5130
kendimiz olmamız gereken boyuttur.
08:23
Now, we're all here to dream,
124
503782
2325
Hepimiz hayal kurmak için buradayız.
08:26
but maybe if we're honest about it,
125
506131
1668
Ama belki de bu konuda dürüst olursak
08:27
each of us chasing our own dream.
126
507823
2689
hepimiz kendi hayalimizi kovalıyoruz.
08:30
You know, looking at the name tags to see who can help me with my dream,
127
510536
3770
Bilirsiniz, hayalime kimin yardım edebileceğini bulmak için
isim kartlarına bakmak, bazen birbirimizin insanlığının direkt içinden bakmak gibi.
08:34
sometimes looking right through one another's humanity.
128
514330
3096
08:37
I can't be bothered with you right now. I have an idea for saving the world.
129
517450
3706
Şu an seninle uğraşamam. Dünyayı kurtarmak için bir fikrim var.
08:41
Right?
130
521513
1152
Değil mi?
08:42
(Laughter)
131
522689
3117
(Kahkahalar)
08:45
Years ago, once upon a time, I had this beautiful company
132
525830
4476
Yıllar önce bir zamanlar, cesur sivillerin katılımı için
08:50
that created these long journeys for heroic civic engagement.
133
530330
3960
uzun seyahatler düzenleyen çok güzel bir şirketim vardı.
08:54
And we had this mantra:
134
534647
2047
Şöyle bir mantramız vardı:
08:56
"Human. Kind. Be Both."
135
536718
3817
"İnsan. Nezaket. İkisi de olun."
09:01
And we encouraged people to experiment outrageously with kindness.
136
541139
5936
İnsanları, nezaket ile vahşice deneyler yapmaları için cesaretlendiriyorduk.
09:07
Like, "Go help everybody set up their tents."
137
547599
2761
Mesela, "Git herkese çadırlarını kurmada yardımcı ol."
09:11
And there were a lot of tents.
138
551400
2571
Fazlasıyla çadır vardı.
09:13
(Laughter)
139
553995
1270
(Kahkahalar)
09:16
"Go buy everybody Popsicles."
140
556043
1723
"Git herkese buz parmak ısmarla."
09:17
"Go help people fix their flat tires
141
557790
1881
"Yemek sırasının uzayacağını bilmene rağmen,
09:19
even though you know the dinner line is going to get longer."
142
559695
2926
git insanların inik lastiklerinin tamirine yardım et"
09:22
And people really took us up on this,
143
562645
2374
İnsanlar bu konuda sözümüzü
o kadar iyi dinlediler ki, AIDS yolcuğunda lastiğiniz inerse,
09:25
so much so that if you got a flat tire on the AIDS ride,
144
565043
2627
09:27
you had trouble fixing it, because there were so many people there asking you
145
567694
3627
tamir etmekte çok zorluk çekerdiniz, çünkü etrafınızda yardım eli uzatan
09:31
if you needed help.
146
571345
1150
çok fazla insan olurdu.
09:33
For a few days, for tens of thousands of people,
147
573345
4009
Birkaç günlüğüne, öyle bir dünya yaratmıştık ki,
09:37
we created these worlds
148
577378
1914
on binlerce insan
09:39
that everybody said were the way they wish the world could always be.
149
579316
4206
gerçek dünyanın hep bu şekilde olabilmesini istemişti.
09:46
What if we experimented with creating that kind of world
150
586316
4507
Peki ya bu tarz yeni dünya yaratmada önümüzdeki birkaç gün
09:50
these next few days?
151
590847
1638
boyunca deneyler yapsak?
09:54
And instead of going up to someone and asking them, "What do you do?"
152
594156
3809
Birinin yanına gidip "Ne iş yapıyorsun?" diye sormak yerine,
09:59
ask them, "So what are your dreams?"
153
599195
2069
"Ne tür hayallerin var?"
10:02
or "What are your broken dreams?"
154
602315
1968
ya da "Kırık hayallerin var mı?" diye sorsak.
10:05
You know, "TED." Tend to Each other's Dreams.
155
605346
4817
TED'in açılımını bilirsiniz, "Birbirinizin Hayallerine Eğilimli olun."
10:10
(Applause)
156
610830
4769
(Alkışlar)
10:15
Maybe it's "I want to stay sober"
157
615623
2556
Belki de "Ayık kalmak istiyorum"
10:18
or "I want to build a tree house with my kid."
158
618203
2666
ya da "Çocuğumla bir ağaç evi inşa etmek istiyorum."
10:21
You know, instead of going up to the person everybody wants to meet,
159
621512
3192
Herkesin tanışmak istediği insanın yanına gitmek yerine,
10:24
go up to the person who is all alone
160
624728
1757
yalnız olan insanın yanına gidin
10:26
and ask them if they want to grab a cup of coffee.
161
626509
2687
ve onlara bir fincan kahve içmek isterler mi diye sorun.
10:30
I think what we fear most
162
630544
2476
Sanırım en çok korktuğumuz şey,
10:33
is that we will be denied the opportunity to fulfill our true potential,
163
633044
4356
gerçek potansiyelimizi yerine getirme fırsatımızdan mahrum bırakılacağımız,
10:37
that we are born to dream
164
637424
2611
hayal kurmak için doğup
10:40
and we might die without ever having the chance.
165
640059
3612
ama hiçbir şansımız olmadan ölebileceğimizdir.
10:45
Imagine living in a world
166
645630
1628
Bir dünya hayal edin,
10:47
where we simply recognize that deep, existential fear in one another
167
647282
6197
aramızdaki o derin, varoluşsal korkuyu kolayca tanıyabildiğimiz
10:53
and love one another boldly because we know
168
653503
3132
ve birbirimizi korkmadan sevebildiğimiz, çünkü insan olmanın
10:56
that to be human is to live with that fear.
169
656659
3563
o korkuyla yaşamak olduğunu bildiğimiz bir dünya.
11:01
It's time for us to dream in multiple dimensions simultaneously,
170
661793
5548
Artık birden fazla boyutta aynı anda hayal kurmamızın vakti geldi
11:08
and somewhere that transcends all of the wondrous things
171
668262
3968
ve bir yerde bu yapabileceğimiz, yapacağımız
11:12
we can and will and must do
172
672254
3650
ve yapmamız gereken muhteşem şeylerin hepsini aşıyor
11:16
lies the domain of all the unbelievable things we could be.
173
676881
5206
ve geriye olabileceğimiz akılalmaz şeyleri bırakıyor.
11:23
It's time we set foot into that dimension
174
683748
3458
Artık o boyuta ayak basmanın zamanı geldi
11:27
and came out about the fact that we have dreams there, too.
175
687230
3753
ve orada da hayallerimiz olduğu gerçeğiyle yüzleşmeliyiz.
11:33
If the Moon could dream,
176
693214
2865
Eğer Ay hayal kurabilseydi,
11:38
I think that would be its dream for us.
177
698039
3913
o hayal bizim için kurduğu hayal olurdu.
11:43
It's an honor to be with you.
178
703540
1639
Sizinle olmak büyük bir onurdu.
11:45
Thank you very much.
179
705203
1909
Çok teşekkür ediyorum.
11:47
(Applause)
180
707136
7000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7