Cara E. Yar Khan: The beautiful balance between courage and fear | TED

209,707 views ・ 2020-01-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
When we're young, we're innocently brave,
0
13458
2792
Gençken masum bir cesaretimiz olur,
00:16
and we fearlessly dream about what our lives might be like.
1
16292
3517
hayatımızın nasıl olabileceği hakkında korkmadan hayal kurarız.
00:19
Maybe you wanted to be an astronaut or a rocket scientist.
2
19833
3518
Belki de astronot veya roket bilimci olmak istemiştiniz.
00:23
Maybe you dreamed of traveling to every continent.
3
23375
3768
Belki de tüm kıtaları gezmeyi hayal etmiştiniz.
00:27
Since I was very young,
4
27167
1684
Küçüklüğümden beri
00:28
I dreamed of working for the United Nations
5
28875
2184
Birleşmiş Milletler'de çalıştığımı hayal ettim,
00:31
in some of the most difficult countries in the world.
6
31083
2976
dünyanın en sıkıntılı bazı ülkelerinde.
00:34
And thanks to a lot of courage
7
34083
2310
Bol cesaret sayesinde de
00:36
that dream came true.
8
36417
2101
bu hayalim gerçek oldu.
00:38
But here's the thing about courage:
9
38542
2017
Ancak cesaret hakkında şöyle bir şey var:
00:40
it doesn't just appear whenever we need it.
10
40583
2601
İhtiyaç anında aniden belirmiyor.
00:43
It's the result of tough reflection and real work,
11
43208
3310
Zorlu bir yüzleşme ve gerçek emeğin meyvesi,
00:46
involving the balance between fear and bravery.
12
46542
4476
korku ve cesaret arasındaki denge bunun bir parçası.
00:51
Without fear, we'll do foolish things.
13
51042
2809
Korku olmazsa aptalca şeyler yaparız.
00:53
And without courage, we'll never step into the unknown.
14
53875
4018
Cesaret olmazsa da bilinmeyene asla adım atamayız.
00:57
The balance of the two is where the magic lies,
15
57917
2851
İkisinin arasındaki denge büyünün yattığı yer
01:00
and it's a balance we all deal with every day.
16
60792
3041
ve bu denge ile her gün uğraşıyoruz.
01:04
First, a word about my fancy wheels.
17
64958
2435
Öncelikle şık aracım hakkında birkaç söz.
01:07
I haven't always used a wheelchair.
18
67417
2059
Hep tekerlekli sandalye kullanmadım.
01:09
I grew up like many of you,
19
69500
1476
Pek çoğunuz gibi büyüdüm,
01:11
running, jumping and dancing.
20
71000
2184
koşarak, zıplayarak ve dans ederek.
01:13
I love to dance.
21
73208
2851
Dans etmeyi çok severim.
01:16
However, in my mid-twenties,
22
76083
2268
Ancak yirmili yaşlarımın ortasında,
01:18
I began to experience a series of inexplicable falls.
23
78375
4101
sebebi bilinmeyen düşmeler yaşamaya başladım.
01:22
And a few years later,
24
82500
1309
Birkaç yıl sonra da
01:23
I was diagnosed with a recessive genetic condition
25
83833
3351
bana resesif genetik bir hastalık teşhisi kondu;
01:27
called hereditary inclusion body myopathy,
26
87208
3643
ismi kalıtsal beden miyopatisi,
01:30
or HIBM.
27
90875
2518
kısaca HIBM.
01:33
It's a progressive muscle wasting disease
28
93417
2809
Bu bir ilerleyen kas zayıflığı hastalığı,
01:36
that affects all of my muscles from head to toe.
29
96250
3643
baştan ayağa tüm kasları etkiliyor.
01:39
HIBM is very rare.
30
99917
2142
HIBM çok nadir.
01:42
In the United States there are less than 200 people diagnosed.
31
102083
5393
ABD'de 200'den daha az kişi bu hastalığa sahip.
01:47
To date, there is no proved treatment or cure,
32
107500
4184
Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,
01:51
and within 10 to 15 years of its onset,
33
111708
3060
başlangıcından itibaren 10 ve 15 yıl içinde de
01:54
HIBM typically leads to quadriplegia,
34
114792
2892
HIBM genellikle kuadripleji rahatsızlığına neden ediyor,
01:57
which is why I now use a wheelchair.
35
117708
2935
bu yüzden tekerlekli sandalye kullanıyorum.
02:00
When I was first diagnosed, everything changed.
36
120667
3601
Tanı ilk konduğunda her şey değişti.
02:04
It was frightening news
37
124292
1976
Bu korkunç bir haberdi
02:06
because I had no experience with chronic illness or disabilities.
38
126292
4351
çünkü hiç kronik hastalık veya bir sakatlık geçirmemiştim.
02:10
And I had no idea how the disease might progress.
39
130667
4392
Ayrıca hastalığın nasıl gelişeceğini bilmiyordum.
02:15
But what was most disheartening
40
135083
2101
Fakat en üzücü şey,
02:17
was to listen to other people advise me
41
137208
3143
hayallerim ve heveslerimi kısıtlamam için
02:20
to limit my ambitions and dreams,
42
140375
2143
insanların tavsiyelerini dinlemek oldu,
02:22
and to change my expectations of what to expect from life.
43
142542
3666
hayattan beklentilerimi değiştirmem için.
02:27
"You should quit your international career."
44
147208
2810
"Uluslararası kariyerini bitirmelisin."
02:30
"No one will marry you this way."
45
150042
2642
"Bu şekilde kimse seninle evlenmez."
02:32
"You would be selfish to have children."
46
152708
2709
"Çocuk yapman bencilce olur."
02:36
The fact that someone who wasn't me
47
156750
2226
Benim yerime bir başkasının
02:39
was putting limitations on my dreams and ambitions
48
159000
2851
hayallerimi ve isteklerim üzerine kota koyması...
02:41
was preposterous.
49
161875
1768
tamamen mantık dışıydı.
02:43
And unacceptable.
50
163667
1625
Ve kabul edilemezdi.
02:46
So I ignored them.
51
166875
1268
Ben de onları görmezden geldim.
02:48
(Cheers and applause)
52
168167
6517
(Alkışlar ve tebrikler)
02:54
I did get married.
53
174708
1643
Evlendim.
02:56
And I decided for myself not to have children.
54
176375
3809
Çocuk sahibi olmama kararını da kendim verdim.
03:00
And I continued my career with the United Nations
55
180208
3310
Birleşmiş Milletler'deki kariyerime devam ettim.
03:03
after my diagnosis,
56
183542
1267
Teşhisimden sonra,
03:04
going to work for two years in Angola,
57
184833
2435
Angola'da iki yıl çalışmaya gittim,
03:07
a country recovering from 27 years of brutal civil war.
58
187292
3916
27 yıllık vahşi bir sivil savaş sonrası toparlanan bir ülke.
03:12
However, it would be another five years
59
192125
1934
Ancak durumumu işverenime açıklayana kadar beş yıl daha geçecekti.
03:14
until I officially declared my diagnosis to my employer.
60
194083
3810
03:17
Because I was afraid
61
197917
1309
Başarımı sorgulayacakları ve sonrasında işimdem olacağım korkusu taşıyordum.
03:19
that they would question my capacity to manage and I'd lose my job.
62
199250
4351
03:23
I was working in countries where polio had been common,
63
203625
3226
Çocuk felcinin yaygın olduğu ülkelerde çalışıyordum,
03:26
so when I overheard someone say
64
206875
1768
birinden çocuk felci atlattığımı düşündüklerini duyunca
03:28
that they thought I might have survived polio,
65
208667
2726
03:31
I thought my secret was safe.
66
211417
2601
sırrımın güvende olduğuna karar verdim.
03:34
No one asked why I was limping.
67
214042
2309
Kimse niçin rahat yürüyemediğimi sormadı.
03:36
So I didn't say anything.
68
216375
2184
Bende bir şey söylemedim.
03:38
It took me over a decade
69
218583
1351
HIBM'nin şiddetini özümsemem on yıldan fazla sürdü,
03:39
to internalize the severity of HIBM,
70
219958
3185
03:43
even as basic tasks and functions became increasingly difficult.
71
223167
4642
en basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.
03:47
Yet, I continued to pursue my dream of working all over the world,
72
227833
4060
Yine de dünyanın her yerinde çalışma hayalimi sürdürdüm
03:51
and was even appointed as a disability focal point
73
231917
2392
hatta Haiti'de UNICEF'in engellilere odak noktası olarak atandım,
03:54
for UNICEF in Haiti,
74
234333
1893
03:56
where I served for two years after the devastating 2010 earthquake.
75
236250
3875
2010'daki yıkıcı deprem sonrasında iki sene orada çalıştım.
04:01
And then my work brought me to the United States.
76
241000
2893
Ardından işim beni ABD'ye getirdi.
04:03
And even as the disease progressed significantly
77
243917
2767
Hastalık oldukça ilerlemesine rağmen
04:06
and I needed leg braces and a walker to get around,
78
246708
3018
ve artık yürümek için değneklere ve walker'a ihtiyaç duysam da
04:09
I still longed for adventure.
79
249750
2976
yine de maceranın peşinden koştum.
04:12
And this time,
80
252750
1268
Bu kez büyük bir açık hava macerası hayal etmeye başladım.
04:14
I started dreaming of a grand outdoor adventure.
81
254042
3392
04:17
And what's more grand than the Grand Canyon?
82
257458
3459
Büyük Kanyon'dan daha büyük ne olabilir ki diye düşündüm?
04:21
Did you know that for every five million people who visit the Rim
83
261875
4393
Kanyon'un kıyısına gelen her beş milyon insandan
04:26
only one percent go down to the canyon's base?
84
266292
3250
sadece %1'inin merkeze indiğini biliyor muydunuz?
04:30
I wanted to be a part of that one percent.
85
270417
2976
Ben de o %1'lik kısımda olmak istiyordum.
04:33
The only thing is --
86
273417
1517
Tek sorun --
04:34
(Applause)
87
274958
4351
(Alkışlar)
04:39
The only thing is that the Grand Canyon isn't exactly accessible.
88
279333
4393
Tek sorun şu ki Büyük Kanyon pek ulaşılır değil.
04:43
I was going to need some assistance
89
283750
1726
1500 metre dik alandan aşağı inmek için biraz yardıma ihtiyacım olacaktı.
04:45
to get down the 5,000-foot descent of vertical loose terrain.
90
285500
4934
04:50
Now, when I face obstacles,
91
290458
1560
Bir engelle karşılaştığımda
04:52
fear doesn't necessarily immediately set in
92
292042
3767
korku birden içimi kaplamıyor
04:55
because I assume that one way or another,
93
295833
2810
çünkü öyle ya da böyle durumu halledeceğimi düşünüyorum.
04:58
I'll figure it out.
94
298667
1559
05:00
And in this case, my thought was,
95
300250
2226
Bu durumda ise düşüncem şöyleydi:
05:02
well, if I can't walk down,
96
302500
2143
Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam
05:04
I could learn to ride a horse.
97
304667
2184
at sürmeyi öğrenebilirdim.
05:06
So that's what I did.
98
306875
1934
Ben de öyle yaptım.
05:08
And with that fateful decision
99
308833
1810
Ve bu can alıcı karar, dört yıllık bir bağlılığın ilk adımıydı,
05:10
began a four-year commitment,
100
310667
1976
05:12
tossing back and forth between fear and courage
101
312667
3059
12 günlük yolculuğa çıkabilmek için
05:15
to undertake a 12-day expedition.
102
315750
2726
korku ve cesaret arasında gidip geliyordum.
05:18
Four days on horseback to cross Grand Canyon rim to rim,
103
318500
3226
Kanyon'u geçmek için dört gün kıyıdan kıyıya at sırtında gittik,
05:21
and eight days rafting 150 miles of the Colorado River,
104
321750
4018
Colorado Nehri'nde sekiz günde 240 kilometre rafting yaptık,
05:25
all with a film crew in tow.
105
325792
1934
bir film ekibi bize eşlik ediyordu.
05:27
Spoiler alert -- we made it.
106
327750
2309
Spoiler alarmı -- başardık.
05:30
But not without showing me how my deepest fear
107
330083
2810
Ama en büyük korkumun
05:32
can somehow manifest a mirror response of equal courage.
108
332917
4851
aynı düzeyde cesaret açığa çıkarabileceğini de gördüm.
05:37
On April 13, 2018,
109
337792
3184
13 Nisan 2018'de
05:41
sitting eight feet above the ground,
110
341000
1726
yerin 2,5 metre üzerinde, Sheriff adlı bir Mustang atın üzerindeyken
05:42
riding a mustang horse named Sheriff,
111
342750
2226
05:45
my first impression of Grand Canyon
112
345000
2268
Büyük Kanyon hakkında ilk izlenimim
05:47
was one of shock and terror.
113
347292
2892
dehşet verici ve şok ediciydi.
05:50
Who knew I had a fear of heights.
114
350208
2810
Yüksekten korktuğumu kim bilebilirdi ki.
05:53
(Laughter)
115
353042
1267
(Gülme sesleri)
05:54
But there was no giving up now.
116
354333
2518
Ama artık pes etmek yoktu.
05:56
I mustered up every ounce of courage inside me
117
356875
3726
Korkunun beni ele geçirmememesi için
06:00
to not let my fear get the best of me.
118
360625
3476
içimdeki tüm cesareti topladım.
06:04
Embarking on the South Rim,
119
364125
1809
Güney kıyısına çıktığımızda
06:05
all I could do to keep myself composed
120
365958
2726
sakin kalabilmek için yapabildiğım tek şey
06:08
was to breathe deeply, stare up into the clouds
121
368708
3643
derin nefes alıp bulutlara bakmak
06:12
and focus on my team's voices.
122
372375
3518
ve ekibimin seslerine odaklanmaktı.
06:15
But then, in the first hour, disaster struck.
123
375917
4559
Ama sonra, bir saat geçmeden facia yaşandı.
06:20
Unable to hold myself upright in the saddle,
124
380500
2351
Atın üzerinde dik duramadım,
06:22
going down an oversized step,
125
382875
1976
at büyük bir adım attı
06:24
I flung forward and smacked my face on the back of the horse's head.
126
384875
4518
ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım.
06:29
There was panic,
127
389417
1267
Bir panik yaşandı,
06:30
my head hurt fiercely,
128
390708
1560
başım çok acıyordu
06:32
but the path was too narrow for us to dismount.
129
392292
3684
ama yol durmamız için çok dardı.
06:36
Only at the halfway point at 2,300 feet,
130
396000
2809
700 metre yükseklikte, yolun yarısında
06:38
at least another two hours down,
131
398833
2226
daha en az iki saat varken
06:41
could we stop and remove my helmet
132
401083
2101
mola verip kaskımı çıkardık
06:43
and see the egg-sized bump protruding from my forehead.
133
403208
3935
ve alnımın üzerinde yumurta büyüklüğünde şişliği fark ettik.
06:47
For all of that planning and gear,
134
407167
2059
Tüm o planlama ve tırmanış giysileri,
06:49
how is it that we didn't even have an ice pack?
135
409250
2809
ama gelin görün ki yanımıza bir buz torbası almamışız.
06:52
(Laughter)
136
412083
1018
(Gülme sesleri)
06:53
Luckily for all of us, the swelling came outwards,
137
413125
2893
Neyse ki şişlik dağılmaya başladı
06:56
and would drain into my face as two fantastic black eyes
138
416042
4017
ve yüzümü iki muhteşem mor göze bürüdü,
07:00
which is an amazing way to look in a documentary film.
139
420083
3060
bu da bir belgesel filmi için harika bir görüntü.
07:03
(Laughter)
140
423167
2059
(Gülme sesleri)
07:05
(Applause and cheers)
141
425250
5059
(Alkışlar ve tezahüratlar)
07:10
This was not an easy, peaceful journey,
142
430333
2143
Bu kolay ve huzurlu bir seyahat değildi
07:12
and yet, that was exactly the point.
143
432500
2059
ama zaten konu da işte bu.
07:14
Even though I was afraid to get back into the saddle,
144
434583
2601
Atın eğeri üzerine çıkmaya korkmama rağmen
07:17
I got back in.
145
437208
1351
bunu yaptım.
07:18
The descent alone to the canyon floor
146
438583
2351
Sadece kanyon zeminine iniş toplam 10 saat sürdü
07:20
took a total of 10 hours
147
440958
1893
07:22
and that was just day one of four riding.
148
442875
2893
ve bu atlı gideceğim dört günün ilkiydi.
07:25
Next came the mighty rapids.
149
445792
2059
Sonra efsanevi akıntılar geldi.
07:27
The Colorado River in the Grand Canyon
150
447875
1976
Büyük Kanyon'daki Colorado Nehri
07:29
has some of the highest white water in the country.
151
449875
2893
ülkedeki en yüksek türbülans düzeyine sahip.
07:32
And just to be prepared in case we should capsize,
152
452792
2851
Alabora olma ihtimaline karşı hazırlıklı olmak için
07:35
we'd practice having me swim through a smaller rapid.
153
455667
2809
daha küçük bir akıntıda bana yüzme alıştırması yaptırdılar.
07:38
And it's safe to say it wasn't glamorous.
154
458500
2684
Pek harika değildi desem yeterli olur.
07:41
(Laughter)
155
461208
1060
(Gülme sesleri)
07:42
I took my breath in the wrong part of the wave,
156
462292
2517
Dalganın yanlış kısmında nefesimi tuttum,
07:44
choked on river water
157
464833
1435
nehir suyu yutmaya başladım
07:46
and was unable to steer myself.
158
466292
2517
ve doğrulamadım.
07:48
Yes, it was scary,
159
468833
1560
Evet, korkutucuydu
07:50
but it was also fantastic.
160
470417
2392
ama harikaydı da.
07:52
Waterfalls, slick canyons
161
472833
2143
Şelaleler, kaygan kanyonlar
07:55
and a couple billion years of bedrock
162
475000
1934
ve gün boyunca renk değiştiriyor gibi görünen iki milyar yıllık kayalıklar.
07:56
that seemed to change color throughout the day.
163
476958
2476
07:59
The Grand Canyon is true wilderness
164
479458
2893
Büyük Kanyon tam bir bakir doğa
08:02
and worthy of all of its accolades.
165
482375
2684
ve tüm övgüleri hak ediyor.
08:05
(Applause)
166
485083
3709
(Alkışlar)
08:12
The expedition,
167
492833
1393
Bu keşif gezisi,
08:14
all that planning and the trip itself,
168
494250
2934
tüm plan ve yolculuğun kendi,
08:17
showed me a level of fear I had never experienced before.
169
497208
5018
bana daha önce hiç tecrübe etmediğim bir düzeyde bir korku yaşattı.
08:22
But more importantly,
170
502250
1393
Ama daha da önemlisi,
08:23
it showed me how boldly courageous I can be.
171
503667
4392
ne kadar cesur ve gözü kara olabileceğimi gösterdi.
08:28
My Grand Canyon journey was not easy.
172
508083
2268
Büyük Kanyon yolculuğun kolay olmadı.
08:30
This was not a vision of an Amazonian woman
173
510375
2643
Bu bir Amazon kadının
08:33
effortlessly making her way through epic scenery.
174
513042
3517
hiç yorulmadan yolunu bulduğu efsanevi bir manzara değildi.
08:36
This was me crying,
175
516583
1685
Ben ağlıyordum,
08:38
exhausted and beat up with two black eyes.
176
518292
3892
yorgunluktan bitap düşmüş ve iki mor gözle.
08:42
It was scary,
177
522208
1393
Korkutucuydu,
08:43
it was stressful,
178
523625
1976
stresliydi,
08:45
it was exhilarating.
179
525625
2292
neşe vericiydi.
08:49
Now that the trip is over,
180
529000
1268
Keşif sona erince
08:50
it's easy to be blasé about what we achieved.
181
530292
3517
başardığımız şeyi önemsememek kolay olur.
08:53
I know I want to raft the river again.
182
533833
2518
Ben o nehirde tekrar rafting yapmak istiyorum.
08:56
This time, all 277 miles of it.
183
536375
3393
Bu sefer tüm 445 kilometre boyunca.
08:59
(Applause)
184
539792
3434
(Alkışlar)
09:03
But I also know that I would never do the horseback-riding part again.
185
543250
3351
Atla gitme kısmını tekrar yapmayacağımı da biliyorum.
09:06
(Laughter)
186
546625
1643
(Gülme sesleri)
09:08
It's just too dangerous.
187
548292
2559
Çok tehlikeli.
09:10
And that's my real point.
188
550875
1643
Asıl konu da bu.
09:12
I'm not just here to show you my film footage.
189
552542
2892
Size sadece video kaydımı göstermeye gelmedim.
09:15
I'm here to remind us all
190
555458
2018
Hepimize şunu haturlatmak istiyorum ki
09:17
that life is really just a lesson
191
557500
2226
hayat gerçekten sadece bir ders;
09:19
in finding the balance between fear and courage.
192
559750
3059
amaç, korku ve cesaret arasındaki dengeyi bulmak.
09:22
And understanding what is and what isn't a good idea.
193
562833
4810
Neyin iyi bir fikir olup olmadığını anlamak.
09:27
(Laughter)
194
567667
1226
(Gülme sesleri)
09:28
Life is already scary,
195
568917
1726
Hayat zaten yeterince korkutucu,
09:30
so for our dreams to come true, we need to be brave.
196
570667
3726
o yüzden hayallerimizi gerçekleştirmek için cesur olmamız gerek.
09:34
In facing my fears
197
574417
1351
Korkularımla yüzleşerek
09:35
and finding the courage to push through them,
198
575792
2601
ve korkularımı aşacağım cesareti bularak
09:38
I swear my life has been extraordinary.
199
578417
3684
hayatım olağanüstü bir hâl aldı.
09:42
So live big
200
582125
1434
O yüzden büyük yaşayın
09:43
and try to let your courage outweigh your fear.
201
583583
2935
ve cesaretinizin korkunuzu bastırmasına izin verin.
09:46
You never know where it might take you.
202
586542
2934
Sizi nereye götüreceğini asla bilemezsiniz.
09:49
Thank you.
203
589500
1268
Teşekkürler.
09:50
(Applause and cheers)
204
590792
3458
(Alkışlar ve tezahüratlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7