What we don't know about Europe's Muslim kids | Deeyah Khan

168,722 views ・ 2017-02-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Crawford Hunt Reviewer: Joanna Pietrulewicz
0
0
7000
Çeviri: Sebnem Kinaci Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
When I was a child, I knew I had superpowers.
1
13020
3320
Çocukken, süper güçlerimin olduğunu biliyordum.
00:18
That's right.
2
18740
1215
Evet, gerçekten.
00:19
(Laughter)
3
19980
1096
(Gülüşmeler)
00:21
I thought I was absolutely amazing because I could understand
4
21100
4016
İnanılmaz biri olduğumu düşünüyordum, çünkü kahverengi insanların hislerini
00:25
and relate to the feelings of brown people,
5
25140
2136
anlıyor ve onlarla empati kurabiliyordum
00:27
like my grandfather, a conservative Muslim guy.
6
27300
3400
tıpkı muhafazakar bir Müslüman olan büyükbabamla olduğu gibi.
00:31
And also, I could understand my Afghan mother, my Pakistani father,
7
31180
4896
Ve aynı zamanda, çok dindar olmayan ama, oldukça liberal olan
00:36
not so religious but laid-back, fairly liberal.
8
36100
3800
Afgan annemi ve Pakistanlı babamı da anlayabiliyordum.
00:40
And of course, I could understand
9
40300
1616
Ve elbette, beyazların hislerini de anlayabiliyor
00:41
and relate to the feelings of white people.
10
41940
2416
ve onlarla empati kurabiliyordum.
00:44
The white Norwegians of my country.
11
44380
1840
Ülkemin beyaz Norveçlileriyle.
00:47
You know, white, brown, whatever --
12
47300
2576
Beyaz, kahverengi, hangi renkten olurlarsa olsunlar
00:49
I loved them all.
13
49900
1816
herkesi severdim.
00:51
I understood them all,
14
51740
1256
Hepsini anlardım,
00:53
even if they didn't always understand each other;
15
53020
2336
onlar birbirini her zaman anlayamasalar da,
00:55
they were all my people.
16
55380
1240
hepsi benim halkımdı.
00:57
My father, though, was always really worried.
17
57420
2936
Fakat babam, hep endişeliydi.
01:00
He kept saying that even with the best education,
18
60380
3336
Sürekli olarak, en iyi eğitimi alsam bile
01:03
I was not going to get a fair shake.
19
63740
3176
bana adil ve eşit fırsatlar tanınmayacağını söylüyordu.
01:06
I would still face discrimination, according to him.
20
66940
3416
En iyi eğitimle bile, ona göre, yine de ayrımcılığa maruz kalacaktım.
01:10
And that the only way to be accepted by white people
21
70380
2816
Ve ona göre, beyaz insanlarca kabul görebilmemin tek şartı
01:13
would be to become famous.
22
73220
2176
ünlü olabilmemdi.
01:15
Now, mind you, he had this conversation with me when I was seven years old.
23
75420
4000
Şu da var ki, benimle bu konuşmayı yaptığında ben yedi yaşındaydım.
01:20
So while I'm seven years old, he said,
24
80260
2976
Yani, ben yedi yaşındayken babam bana dedi ki;
01:23
"Look, so it's either got to be sports, or it's got to be music."
25
83260
3376
"Bak, bunu ya sporla, ya müzikle yapabilirsin."
01:26
He didn't know anything about sports -- bless him -- so it was music.
26
86660
4456
Spor hakkında pek bilgisi yoktu - çok şükür - öyleyse müzik olmalıydı.
01:31
So when I was seven years old, he gathered all my toys, all my dolls,
27
91140
4336
Böylece, yedi yaşındayken, bütün oyuncaklarımı, bebeklerimi topladı
01:35
and he threw them all away.
28
95500
1600
ve hepsini attı.
01:37
In exchange he gave me a crappy little Casio keyboard and --
29
97980
3856
Onların yerine bana berbat, küçük bir Casio org verdi ve --
01:41
(Laughter)
30
101860
1216
(Gülüşmeler)
01:43
Yeah. And singing lessons.
31
103100
2016
Evet. Ve şarkı söylemem için dersler.
01:45
And he forced me, basically, to practice for hours and hours every single day.
32
105140
4776
Ve tabir-i caizse beni her gün saatlerce pratik yapmam için zorladı.
01:49
Very quickly, he also had me performing for larger and larger audiences,
33
109940
4256
Kısa zamanda, bana giderek daha büyük seyirci kitlelerine şarkı söyletti
01:54
and bizarrely, I became almost a kind of poster child
34
114220
3776
ve garip bir şekilde, Norveç çok kültürlülüğünün
01:58
for Norwegian multiculturalism.
35
118020
2080
tipik bir sembolü olmuştum.
02:00
I felt very proud, of course.
36
120580
1736
Kendimle çok gurur duyuyordum, elbette.
02:02
Because even the newspapers at this point
37
122340
3336
Çünkü bu noktada gazeteler bile kahverengi insanlar hakkında
02:05
were starting to write nice things about brown people,
38
125700
2576
güzel şeyler yazmaya başladı.
02:08
so I could feel that my superpower was growing.
39
128300
3160
Böylece ben de, süper gücümün geliştiğini hissediyordum.
02:12
So when I was 12 years old, walking home from school,
40
132780
2976
İşte böylece, bir gün 12 yaşında, okuldan eve yürürken
02:15
I took a little detour
41
135780
1216
"tuzlu ayak" denilen, çok sevdiğim şekerlemeleri almak için
02:17
because I wanted to buy my favorite sweets called "salty feet."
42
137020
3535
yolu biraz uzattım.
02:20
I know they sound kind of awful,
43
140579
1761
Kulağa garip geldiğinin farkındayım.
02:23
but I absolutely love them.
44
143460
1496
Ama onlara bayılıyordum.
02:24
They're basically these little salty licorice bits in the shape of feet.
45
144980
4440
Bunlar meyan kökünden yapılan ve ayak şeklinde şekerlemelerdi.
02:29
And now that I say it out loud, I realize how terrible that sounds,
46
149940
5240
Şimdi sesli söyledikçe kulağa ne kadar korkunç geldiğini fark ediyorum
02:36
but be that as it may, I absolutely love them.
47
156100
2496
ama adları ne olursa olsun, o şekerleri çok severim.
02:38
So on my way into the store,
48
158620
2096
Böylece, şeker dükkanına giderken
02:40
there was this grown white guy in the doorway blocking my way.
49
160740
4536
beyaz bir adam, dükkânın girişinde benim girmemi engelleyecek şekilde duruyordu.
02:45
So I tried to walk around him, and as I did that, he stopped me
50
165300
5936
Etrafından dolaşıp girmeye çalıştım ama beni durdurdu
02:51
and he was staring at me,
51
171260
1800
ve bana dik dik bakmaya başladı,
02:54
and he spit in my face, and he said,
52
174020
1936
sonra yüzüme tükürdü ve bana:
02:55
"Get out of my way
53
175980
1216
"Çekil yolumdan
02:57
you little black bitch, you little Paki bitch,
54
177220
3256
seni küçük siyah kaltak, küçük Paki kaltak,
03:00
go back home where you came from."
55
180500
1920
nereden geldiysen oraya defol git." dedi.
03:03
I was absolutely horrified.
56
183420
3096
Çok korkmuştum.
03:06
I was staring at him.
57
186540
1296
Ona öylece bakakaldım.
03:07
I was too afraid to wipe the spit off my face,
58
187860
2920
Yüzümdeki tükürüğünü silmekten bile korktum.
03:11
even as it was mixing with my tears.
59
191660
2136
O tükürüğü gözyaşlarıma karıştı.
03:13
I remember looking around, hoping that any minute now,
60
193820
3696
Etrafıma bakınıp her an bir yerden
03:17
a grown-up is going to come and make this guy stop.
61
197540
3656
bir yetişkinin gelip bu adamı durduracağını umut ettim.
03:21
But instead, people kept hurrying past me and pretended not to see me.
62
201220
4320
Ama onun yerine, insanlar yanımdan aceleyle geçti ve beni görmezden geldi.
03:25
I was very confused because I was thinking, well,
63
205980
3600
Kafam çok karışmıştı, çünkü şöyle düşünüyordum:
03:30
"My white people, come on! Where are they? What's going on?
64
210460
3296
"Benim sevgili beyaz insanlarım, hadi! Neredesiniz? Neler oluyor?
03:33
How come they're not coming and rescuing me?"
65
213780
2120
Neden gelip beni kurtarmıyorlar?"
03:36
So, needless to say, I didn't buy the sweets.
66
216580
2256
Tabii ki şekerleri almadım.
03:38
I just ran home as fast as I could.
67
218860
2120
Koşabildiğim kadar hızlıca eve koştum.
03:41
Things were still OK, though, I thought.
68
221860
2080
Her şey hâlâ yolundaydı, diye düşündüm.
03:44
As time went on, the more successful I became,
69
224620
3096
Zaman geçtikçe, daha başarılı oldukça
03:47
I eventually started also attracting harassment from brown people.
70
227740
4120
kahverengi insanlardan da tacizler gelir oldu.
03:53
Some men in my parent's community felt that it was unacceptable
71
233340
3296
Ailemin bulunduğu topluluktan bazı erkekler,
03:56
and dishonorable for a woman to be involved in music
72
236660
4856
bir kadının müzikle uğraşmasının ve medyada olmasının kabul edilemez
04:01
and to be so present in the media.
73
241540
1960
ve onursuzca olduğunu söylüyorlardı.
04:05
So very quickly, I was starting to become attacked at my own concerts.
74
245100
5416
Böylece kısa zamanda, konserlerimde saldırılara uğramaya başladım.
04:10
I remember one of the concerts, I was onstage, I lean into the audience
75
250540
5016
Konserlerimin birinde, sahnedeydim, seyircilere doğru uzandım
04:15
and the last thing I see is a young brown face,
76
255580
3256
ve gördüğüm son şey, genç kahverengi bir surat,
04:18
and the next thing I know is some sort of chemical is thrown in my eyes
77
258860
4216
bir sonraki gördüğüm şey ise gözlerime bazı kimyasal maddeler atıldığı oldu
04:23
and I remember I couldn't really see and my eyes were watering
78
263100
3216
ve göremediğimi ve gözlerimin sulandığını hatırlıyorum.
04:26
but I kept singing anyway.
79
266340
1600
Yine de şarkıya devam ettim.
04:28
I was spit in the face in the streets of Oslo, this time by brown men.
80
268659
4721
Oslo'nun sokaklarında bana tükürüyorlardı ve bu defa kahverengi adamlardı.
04:34
They even tried to kidnap me at one point.
81
274180
3216
Bir keresinde beni kaçırmaya bile kalkmışlardı.
04:37
The death threats were endless.
82
277420
2056
Ölüm tehditlerinin ardı arkası gelmiyordu.
04:39
I remember one older bearded guy stopped me in the street one time,
83
279500
3256
Bir defasında, yaşlı sakallı bir adam, beni sokakta durdurmuştu
04:42
and he said, "The reason I hate you so much
84
282780
2136
ve bana, "Senden nefret ediyorum,
04:44
is because you make our daughters think
85
284940
2056
çünkü senin yüzünden kızlarımız
canları ne isterse yapabileceğini düşünüyor."
04:47
they can do whatever they want."
86
287020
1560
04:50
A younger guy warned me to watch my back.
87
290380
2816
Daha genç bir adam da, kendimi kollamamı söyledi.
04:53
He said music is un-Islamic and the job of whores,
88
293220
3016
Müziğin İslami olmadığını ve sokak kadınlarının işi olduğunu
04:56
and if you keep this up, you are going to be raped
89
296260
2736
ve bunu sürdürürsem tecavüze uğrayacağımı,
04:59
and your stomach will be cut out so that another whore like you will not be born.
90
299020
4680
karnımı deşeceklerini, böylece başka bir sokak kadını doğuramayacağımı söyledi.
05:05
Again, I was so confused.
91
305380
1696
Yine kafam karışmıştı.
05:07
I couldn't understand what was going on.
92
307100
1905
Neler olduğunu anlayamıyordum.
Benim kahverengi insanlarım bana böyle davranıyordu, ama nasıl?
05:09
My brown people now starting to treat me like this -- how come?
93
309029
3680
05:13
Instead of bridging the worlds, the two worlds,
94
313380
3096
Dünyaları birleştirmek yerine,
05:16
I felt like I was falling between my two worlds.
95
316500
3000
kendi iki dünyam arasına düşmüşüm gibi hissettim.
05:19
I suppose, for me, spit was kryptonite.
96
319820
2600
Sanıyorum, benim için, tükürük kriptonitti.
05:24
So by the time I was 17 years old,
97
324380
2016
Böylece, 17 yaşıma geldiğimde
05:26
the death threats were endless, and the harassment was constant.
98
326420
3016
ölüm tehditlerinin arkası kesilmiyor, tacizler sürüyordu.
05:29
It got so bad, at one point my mother sat me down and said,
99
329460
2762
Öyle kadar ki, bir gün annem beni karşısına alıp oturttu ve bana:
05:32
"Look, we can no longer protect you, we can no longer keep you safe,
100
332246
3470
"Bak kızım, artık seni koruyamayız, seni artık güvende tutamayız,
05:35
so you're going to have to go."
101
335740
1776
bu yüzden gitmek zorundasın."
05:37
So I bought a one-way ticket to London, I packed my suitcase and I left.
102
337540
5400
Böylece Londra'ya tek yöne bilet aldım, bavulumu topladım ve gittim.
05:43
My biggest heartbreak at that point was that nobody said anything.
103
343980
3696
O anda kalbimi en çok kıran şey, kimsenin hiçbir şey söylememiş olmasıydı.
05:47
I had a very public exit from Norway.
104
347700
2360
Norveç'ten gidişimi tüm halk gördü, duydu.
05:50
My brown people, my white people -- nobody said anything.
105
350940
3536
Benim kahverengi, beyaz insanlarım -- hiçbiri, hiçbir şey söylemedi.
05:54
Nobody said, "Hold on, this is wrong.
106
354500
2120
Kimse çıkıp da, "Dur bir dakika, bu yanlış.
05:57
Support this girl, protect this girl, because she is one of us."
107
357780
3696
Bu kızı destekleyin, koruyun, çünkü o bizden biri." demedi.
06:01
Nobody said that.
108
361500
1616
Kimse bunu demedi.
06:03
Instead, I felt like -- you know at the airport,
109
363140
3040
Aksine, hani havaalanlarında bagajların alındığı bant vardır,
06:06
on the baggage carousel you have these different suitcases
110
366940
2856
farklı bavullar bant üzerinde dönüp durur
06:09
going around and around,
111
369820
1256
ve en sonunda bir tane bavul kalır,
06:11
and there's always that one suitcase left at the end,
112
371100
2496
06:13
the one that nobody wants, the one that nobody comes to claim.
113
373620
3016
kimsenin istemediği,
kimsenin sahip çıkmadığı.
06:16
I felt like that.
114
376660
1280
İşte kendimi öyle hissettim.
06:18
I'd never felt so alone. I'd never felt so lost.
115
378860
3400
Kendimi daha önce hiç bu kadar yalnız, bu kadar kaybolmuş hissetmemiştim.
06:24
So, after coming to London, I did eventually resume my music career.
116
384180
4000
Böylece, Londra'ya geldikten sonra, sonunda müzik kariyerime devam edebildim.
06:28
Different place, but unfortunately the same old story.
117
388820
3200
Farklı bir yer, ama ne yazık ki hep aynı hikâye.
06:32
I remember a message sent to me saying that I was going to be killed
118
392660
3536
Bana gönderilen bir mesajı hatırlıyorum, öldürüleceğimi,
06:36
and that rivers of blood were going to flow
119
396220
3376
kandan nehirlerin akacağını,
ölmeden defalarca tecavüze uğrayacağım yazıyordu.
06:39
and that I was going to be raped many times before I died.
120
399620
3456
06:43
By this point, I have to say,
121
403100
1416
O aşamada, artık böyle mesajlar almaya alışmıştım.
06:44
I was actually getting used to messages like this,
122
404540
2456
Ama bu defa farklı olarak,
06:47
but what became different was that now they started threatening my family.
123
407020
4280
ailemi tehdit etmeye başladılar.
06:52
So once again, I packed my suitcase, I left music and I moved to the US.
124
412580
5240
Böylece tekrar eşyalarımı topladım, müziği bıraktım ve Amerika'ya taşındım.
06:58
I'd had enough.
125
418340
1256
Artık canıma tak etmişti.
06:59
I didn't want to have anything to do with this anymore.
126
419620
2616
Artık müzikle uğraşmak istemiyordum.
Ve kendi hayalim bile olmayan, sırf babamın benim için seçtiği bir şey için
07:02
And I was certainly not going to be killed for something
127
422260
2656
07:04
that wasn't even my dream -- it was my father's choice.
128
424940
2680
öldürülmeye kesinlikle niyetim yoktu.
İşte böyle, bir nevi kaybolmuştum.
07:10
So I kind of got lost.
129
430020
3176
07:13
I kind of fell apart.
130
433220
1536
Bölünmüş hissediyordum.
07:14
But I decided that what I wanted to do
131
434780
2336
Ama ne yapmak istediğime karar verdim
07:17
is spend the next however many years of my life
132
437140
3336
ve bu da, geriye kaç yıl ömrüm kaldıysa
07:20
supporting young people
133
440500
1656
hepsini, gençleri destekleyerek geçirmek
07:22
and to try to be there in some small way,
134
442180
2896
ve yapabileceğim ne varsa, her şeyimle
az da olsa ihtiyaçlarında yanlarında olmaktı.
07:25
whatever way that I could.
135
445100
1696
07:26
I started volunteering for various organizations
136
446820
3256
Böylece, Avrupa'daki genç Müslümanlarla çalışan çeşitli örgütlerde
07:30
that were working with young Muslims inside of Europe.
137
450100
4640
gönüllü olarak çalışmaya başladım.
07:35
And, to my surprise, what I found was
138
455900
3016
Ve bu gençlerin çoğunun acı çektiğini
07:38
so many of these young people were suffering and struggling.
139
458940
4480
ve mücadele ettiğini öğrenmek beni şaşırtmıştı.
07:44
They were facing so many problems with their families and their communities
140
464260
3536
Onurlarını ve itibarlarını, kendi çocuklarının mutluluğundan
07:47
who seemed to care more about their honor and their reputation
141
467820
3616
ve hayatlarından çok daha fazla önemseyen
07:51
than the happiness and the lives of their own kids.
142
471460
2760
aileleriyle ve toplumlarıyla birçok sorun yaşıyorlardı.
07:55
I started feeling like maybe I wasn't so alone, maybe I wasn't so weird.
143
475580
4000
Belki de o kadar da yalnız ve acayip olmadığımı hissetmeye başladım.
08:00
Maybe there are more of my people out there.
144
480100
2320
Belki dışarıda, benim halkım olan birçok insan vardı.
08:03
The thing is, what most people don't understand
145
483100
2216
Çoğu insanın anlamadığı olay şu ki,
08:05
is that there are so many of us growing up in Europe
146
485340
4296
Avrupa'da yetişen ve kendi olma özgürlüğüne sahip olmayan
08:09
who are not free to be ourselves.
147
489660
2416
bizim gibi birçok insan var.
08:12
We're not allowed to be who we are.
148
492100
2080
Kendimiz olmamıza izin verilmiyor.
08:15
We are not free to marry
149
495180
4056
Kendi seçtiğimiz insanlarla evlenmek
08:19
or to be in relationships with people that we choose.
150
499260
2936
ya da ilişkiler kurmak gibi bir özgürlüğümüz yok.
08:22
We can't even pick our own career.
151
502220
1656
Kariyerimizi bile seçemiyoruz.
08:23
This is the norm in the Muslim heartlands of Europe.
152
503900
3776
Avrupa'nın kalbinin attığı yerlerdeki Müslüman toplumlarında kural böyle.
08:27
Even in the freest societies in the world, we're not free.
153
507700
3080
Dünyanın en özgür toplumlarında bile, biz özgür değiliz.
08:31
Our lives, our dreams, our future does not belong to us,
154
511460
3896
Hayatlarımız, hayallerimiz, geleceğimiz bize ait değil.
08:35
it belongs to our parents and their community.
155
515380
3256
Ailelerimize ve onların bağlı oldukları topluluklara ait.
08:38
I found endless stories of young people
156
518660
3080
Hiçbirimizin görmediği, görmezden geldiği
08:42
who are lost to all of us,
157
522700
2895
ama acı çeken, tek başına acı çeken
08:45
who are invisible to all of us
158
525619
1736
birçok gencin hikâyesini duydum.
08:47
but who are suffering, and they are suffering alone.
159
527379
2801
08:51
Kids we are losing to forced marriages, to honor-based violence and abuse.
160
531340
4320
Zorla evliliklere,
namus yüzünden şiddete ve istismara kurban verdiğimiz çocuklar.
En sonunda, bu gençlerle birkaç yıl çalıştıktan sonra fark ettim ki
08:57
Eventually, I realized after several years of working with these young people,
161
537100
3696
09:00
that I will not be able to keep running.
162
540820
2016
kaçmaya devam edemezdim.
09:02
I can't spend the rest of my life being scared and hiding
163
542860
4656
Hayatımın kalanını korkarak ve saklanarak geçiremezdim.
09:07
and that I'm actually going to have to do something.
164
547540
2440
Ve gerçekten bir şeyler yapmak zorunda olduğumu fark ettim.
09:11
And I also realized that my silence, our silence,
165
551460
3096
Aynı zamanda, sessizliğimin, bizim sessizliğimizin,
09:14
allows abuse like this to continue.
166
554580
2320
bu gibi istismarların devam etmesine neden olduğunu fark ettim.
09:17
So I decided that I wanted to put my childhood superpower to some use
167
557820
4496
Böylece, çocukluk süper gücümü kullanarak,
insanlara bu konuların farklı yönlerini göstermeye ve ailesi ile ülkesi arasında
09:22
by trying to make people on the different sides of these issues understand
168
562340
4696
09:27
what it's like to be a young person stuck between your family and your country.
169
567060
5120
sıkışmış bir genç olmanın ne demek olduğunu göstermeye karar verdim.
09:32
So I started making films, and I started telling these stories.
170
572780
3520
İşte böylece, filmler yapmaya, bu hikâyeleri anlatmaya başladım.
09:36
And I also wanted people to understand the deadly consequences of us
171
576700
4416
Ve aynı zamanda, insanların, bu sorunları ciddiye almamalarının
doğurabileceği ölümcül sonuçları anlamalarını istedim.
09:41
not taking these problems seriously.
172
581140
2080
09:43
So the first film I made was about Banaz.
173
583820
2360
Böylece, yaptığım ilk film Banaz hakkında oldu.
09:47
She was a 17-year-old Kurdish girl in London.
174
587260
3240
Banaz, 17 yaşında, Londra'da bir Kürt kızı.
09:51
She was obedient, she did whatever her parents wanted.
175
591340
2800
Uysal, itaatkâr bir genç kız olarak, anne babası ne istediyse yaptı.
09:54
She tried to do everything right.
176
594660
2416
Her şeyi doğru yapmak için elinden geleni yaptı.
09:57
She married some guy that her parents chose for her,
177
597100
2616
Ailesinin onun için seçtiği biriyle evlendi,
09:59
even though he beat and raped her constantly.
178
599740
2960
bu adam onu sürekli dövüp tecavüz ettiği hâlde.
10:03
And when she tried to go to her family for help, they said,
179
603700
2816
Ve yardım için ailesine gittiğinde ailesi ona:
10:06
"Well, you got to go back and be a better wife."
180
606540
2256
"Geri dön ve daha iyi bir eş olmaya çalış" dediler.
10:08
Because they didn't want a divorced daughter on their hands
181
608820
2816
Çünkü ellerinde boşanmış, dul bir kızları olsun istemediler.
10:11
because, of course, that would bring dishonor on the family.
182
611660
2960
Çünkü bu, elbette, ailelerinin onuruna leke getirirdi.
10:15
She was beaten so badly her ears would bleed,
183
615500
2600
Onu öylesine kötü şekilde dövdüler ki, kulaklarından kan geldi
10:19
and when she finally left and she found a young man that she chose
184
619020
5096
ve nihayetinde onları terkedip kendi seçtiği ve âşık olduğu
10:24
and she fell in love with,
185
624140
1816
genç bir adam buldu.
10:25
the community and the family found out
186
625980
2256
Toplum ve ailesi bunu öğrendi.
10:28
and she disappeared.
187
628260
1400
Ve Banaz ortadan kayboldu.
10:30
She was found three months later.
188
630260
1840
Üç ay sonra onu bulduklarında,
10:33
She'd been stuffed into a suitcase and buried underneath the house.
189
633020
4120
bir bavula sıkıştırılmış ve bir evin altına gömülmüştü.
10:39
She had been strangled, she had been beaten to death
190
639860
3520
Onu boğmuşlar ve öldürene dek dövmüşlerdi.
10:44
by three men, three cousins, on the orders of her father and uncle.
191
644580
4520
Üç adam, üç kuzeni, babasının ve amcasının emriyle yapmıştı bunları.
10:49
The added tragedy of Banaz's story
192
649780
2176
Banaz'ın öyküsünün acısını katlayan ise,
10:51
is that she had gone to the police in England five times asking for help,
193
651980
5896
İngiltere'de, beş kez polise gidip yardım istemesiydi.
10:57
telling them that she was going to be killed by her family.
194
657900
3056
Onlara, "ailem beni öldürecek" demişti.
11:00
The police didn't believe her so they didn't do anything.
195
660980
2880
Polis ona inanmadı ve hiçbir şey yapmadılar.
11:04
And the problem with this
196
664900
1256
Ve buradaki sorun şu ki,
11:06
is that not only are so many of our kids facing these problems
197
666180
4376
bu gençlerin, çocuklarımızın çoğu sadece aileleriyle
11:10
within their families and within their families' communities,
198
670580
3096
ve bağlı oldukları topluluklarla sorun yaşamıyorlar,
11:13
but they're also meeting misunderstandings
199
673700
3640
onlar yetişip büyüdükleri ülkelerde de
11:18
and apathy in the countries that they grow up in.
200
678460
3520
yanlış anlamalara ve ilgisizliğe maruz kalıyorlar.
11:23
When their own families betray them, they look to the rest of us,
201
683460
4696
Aileleri onlara ihanet ettiğinde, dönüp bize bakıyorlar
ve biz onları anlamadığımızda,
11:28
and when we don't understand,
202
688180
2056
11:30
we lose them.
203
690260
1200
onları kaybetmiş oluyoruz.
11:32
So while I was making this film, several people said to me,
204
692940
3176
İşte bu filmi yaparken, birçok kişi bana gelip,
"Deeyah biliyorsun, bu onların kültüründe var,
11:36
"Well, Deeyah, you know, this is just their culture,
205
696140
2536
11:38
this is just what those people do to their kids
206
698700
2191
bu insanlar çocuklarına böyle yapıyor
11:40
and we can't really interfere."
207
700915
1560
ve buna karışamayız."
11:43
I can assure you being murdered is not my culture.
208
703700
3200
Sizi temin ederim ki, benim kültürüm katledilmek değil.
Gerçekten değil.
11:48
You know?
209
708100
1216
Ve benim gibi görünen insanlar,
11:49
And surely people who look like me,
210
709340
1696
benle benzer geçmişi olan genç kadınlar,
11:51
young women who come from backgrounds like me,
211
711060
2496
11:53
should be subject to the same rights, the same protections
212
713580
4096
ülkedeki herkesle aynı haklara, aynı korumaya
11:57
as anybody else in our country, why not?
213
717700
3000
sahip olmalıdır, öyle değil mi? Neden olmasınlar?
Bu yüzden, bir sonraki filmde, Avrupa'daki bazı genç
12:02
So, for my next film, I wanted to try and understand
214
722180
4736
12:06
why some of our young Muslim kids in Europe
215
726940
2856
Müslümanların neden aşırılığa
12:09
are drawn to extremism and violence.
216
729820
2080
ve şiddete çekildiğini anlamak ve anlatmak istedim.
12:12
But with that topic,
217
732700
1256
Ama bu konuda,
12:13
I also recognized that I was going to have to face my worst fear:
218
733980
3160
en kötü korkumla yüzleşmem gerekecekti:
12:18
the brown men with beards.
219
738860
1600
Sakallı, kahverengi adamlar.
12:22
The same men, or similar men,
220
742700
2816
Aynı adamlar veya benzerleri,
12:25
to the ones that have hounded me for most of my life.
221
745540
2800
hayatımın çoğunda bir hayalet gibi beni kovalayan adamlarla aynı.
12:29
Men that I've been afraid of most of my life.
222
749380
2696
Hayatımın çoğunu onlardan korkarak geçirdiğim adamlar.
12:32
Men that I've also deeply disliked,
223
752100
2856
En derinden nefret ettiğim,
12:34
for many, many years.
224
754980
1440
yıllardır hoşlanmadığım adamlar.
12:36
So I spent the next two years interviewing convicted terrorists,
225
756980
3976
Böylece iki sene boyunca, hükümlü teröristlerle,
12:40
jihadis and former extremists.
226
760980
2496
cihatçılarla ve eski aşırıcılarla görüşme yaptım.
12:43
What I already knew, what was very obvious already,
227
763500
3336
Önceden de bildiğim, hâlihazırda apaçık olan şey,
12:46
was that religion, politics, Europe's colonial baggage,
228
766860
5176
din, siyaset, Avrupa'nın sömürge yükünün
12:52
also Western foreign policy failures of recent years,
229
772060
4256
ve Batı'nın yabancı politikasında son yıllardaki hatalarının
12:56
were all a part of the picture.
230
776340
1480
bu resmin bir parçası olmasıydı.
12:58
But what I was more interested in finding out was what are the human,
231
778340
3256
Ama öğrenmeyi asıl istediğim şey,
bu bazı gençlerin, bu tür gruplara yatkın olmasındaki
13:01
what are the personal reasons
232
781620
1576
13:03
why some of our young people are susceptible to groups like this.
233
783220
4320
insani ve kişisel nedenlerdi.
13:08
And what really surprised me was that I found wounded human beings.
234
788820
4360
Ve beni asıl şaşırtan da, bulduğum yaralı insanlardı.
13:15
Instead of the monsters that I was looking for,
235
795580
2456
Aradığım ve bulmayı umduğum
13:18
that I was hoping to find --
236
798060
1376
canavarların yerine,
13:19
quite frankly because it would have been very satisfying --
237
799460
3136
- açık söylemek gerekirse öylesi daha tatmin edici olurdu -
13:22
I found broken people.
238
802620
1600
kırgın insanlar buldum.
13:25
Just like Banaz,
239
805340
1496
Tıpkı Banaz gibi,
13:26
I found that these young men were torn apart
240
806860
3256
bu genç adamların,
aileleri ile doğdukları ülkeleri arasındaki
13:30
from trying to bridge the gaps
241
810140
2536
13:32
between their families and the countries that they were born in.
242
812700
3480
boşlukları doldurmaya çalışırken parçalandıklarını gördüm.
13:37
And what I also learned is that extremist groups, terrorist groups
243
817540
3376
Ve ayrıca, aşırıcı grupların, terör örgütlerinin
13:40
are taking advantage of these feelings of our young people
244
820940
3456
genç insanların bu duygularından faydalandığını,
13:44
and channeling that -- cynically -- channeling that toward violence.
245
824420
3856
ve - alay edermiş gibi - bunları şiddete dönüştürdüğünü gördüm.
13:48
"Come to us," they say.
246
828300
1576
"Bize katıl," diyorlardı.
13:49
"Reject both sides, your family and your country
247
829900
2976
"İki tarafı da reddet, aileni ve ülkeni,
13:52
because they reject you.
248
832900
1656
çünkü onlar seni reddetti.
13:54
For your family, their honor is more important than you
249
834580
3096
Ailen için, onurları senden önemli,
13:57
and for your country,
250
837700
1256
ülken için ise,
13:58
a real Norwegian, Brit or a French person will always be white and never you."
251
838980
5880
gerçek bir Norveçli, İngiliz veya Fransız daima beyaz olacak, sen ise asla."
14:05
They're also promising our young people the things that they crave:
252
845860
3456
Gençlerimize ayrıca, yanıp tutuştukları şeyleri vaat ediyorlardı:
14:09
significance, heroism, a sense of belonging and purpose,
253
849340
4336
Önemli olmak, kahramanlık, aidiyet ve amaç duyguları,
14:13
a community that loves and accepts them.
254
853700
2400
onları kabul eden ve seven bir topluluk.
14:17
They make the powerless feel powerful.
255
857020
2936
Güçsüzleri güçlüymüş gibi hissettiriyorlar.
14:19
The invisible and the silent are finally seen and heard.
256
859980
4880
Görünmez, duyulmaz olanlar görünür, duyulur oluyor.
14:26
This is what they're doing for our young people.
257
866940
2536
Gençlerimize yaptıkları şey bu.
14:29
Why are these groups doing this for our young people and not us?
258
869500
3840
Neden bu tür gruplar bunları gençlerimize yapıyor, neden bize değil?
14:34
The thing is,
259
874580
1576
Benim burada yapmaya çalıştığım,
14:36
I'm not trying to justify
260
876180
3336
herhangi bir şiddet türüne
14:39
or excuse any of the violence.
261
879540
3736
kılıf uydurmak, onu haklı göstermek değil.
14:43
What I am trying to say is that we have to understand
262
883300
3576
Söylemeye çalıştığım şey, anlamak zorunda olduğumuz şey,
14:46
why some of our young people are attracted to this.
263
886900
3160
neden bazı gençlerimize bunların cazip geldiği.
14:51
I would like to also show you, actually --
264
891500
2336
Size bir şey daha göstermek isterim, aslında.
14:53
these are childhood photos of some of the guys in the film.
265
893860
3280
Bunlar, filmdeki bazı gençlerin çocukluk fotoğrafları.
14:59
What really struck me is that so many of them --
266
899060
2960
Beni en çok etkileyen de, onların çoğunun,
15:02
I never would have thought this --
267
902780
1656
- bunu asla düşünmemiştim ama - onların çoğunun,
15:04
but so many of them have absent or abusive fathers.
268
904460
3320
ortalıktan kaybolmuş veya kötü muamele eden babaları var.
15:08
And several of these young guys
269
908620
1936
Ve bu gençlerin birçoğu,
15:10
ended up finding caring and compassionate father figures
270
910580
4136
bu aşırılıkçı gruplarda, hasretini çektikleri
15:14
within these extremist groups.
271
914740
1600
baba figürlerini buluyorlar.
15:17
I also found men brutalized by racist violence,
272
917740
3160
Ve ırkçı gaddarlığa maruz kalan erkeklerin,
mağdur hissetmeyi bırakıp
15:21
but who found a way to stop feeling like victims
273
921620
2256
kendileri şiddet uygulayan hâle gelecek bir yol bulduklarını öğrendim.
15:23
by becoming violent themselves.
274
923900
1496
15:25
In fact, I found something, to my horror, that I recognized.
275
925420
5296
Aslında, beni korkutan bir şey de fark ettim.
15:30
I found the same feelings that I felt as a 17-year-old as I fled from Norway.
276
930740
6320
17 yaşında, Norveç'ten kaçarken hissettiğim duyguların aynılarını gördüm.
15:37
The same confusion, the same sorrow,
277
937980
3376
Aynı kafa karışıklığı, aynı acı,
15:41
the same feeling of being betrayed
278
941380
3480
aynı aldatılmışlık hissi
15:46
and not belonging to anyone.
279
946580
1600
ve kimseye ait olamama hissi.
15:50
The same feeling of being lost and torn between cultures.
280
950380
3120
Aynı kaybolmuşluk ve kültürler arasında bölünmüşlük hissi.
15:54
Having said that, I did not choose destruction,
281
954580
2536
Bunu söylüyorum ama, ben yıkımı değil,
15:57
I chose to pick up a camera instead of a gun.
282
957140
2736
elime bir tabanca yerine, bir kamera almayı tercih ettim.
15:59
And the reason I did that is because of my superpower.
283
959900
3336
Ve bunu yapmamın nedeni, işte bu süper gücümdü.
16:03
I could see that understanding is the answer, instead of violence.
284
963260
4896
Cevabın şiddet değil, anlayış olduğunu görebiliyordum.
İnsanları biz ve onlar,
16:08
Seeing human beings
285
968180
1696
16:09
with all their virtues and all their flaws
286
969900
3736
düşmanlar ve kurbanlar olarak ayırmak yerine,
16:13
instead of continuing the caricatures:
287
973660
1856
onları erdemleri ve kusurlarıyla kabul etmek olduğunu.
16:15
the us and them, the villains and victims.
288
975540
2656
16:18
I'd also finally come to terms with the fact
289
978220
2096
Ayrıca, sonunda şunu da anladım ki
16:20
that my two cultures didn't have to be on a collision course
290
980340
3656
iki kültürümün
çarpışma rotasında olmasına gerek yoktu.
16:24
but instead became a space where I found my own voice.
291
984020
3120
Onlar, kendi sesimi bulduğum bir evren olabilirdi.
16:27
I stopped feeling like I had to pick a side,
292
987660
2736
Bir taraf seçmek zorundaymışım hissini bir kenara bıraktım
16:30
but this took me many, many years.
293
990420
2080
ama bunu yapmak uzun yıllarımı aldı.
16:33
There are so many of our young people today
294
993460
2016
Bugün birçok genç insan,
16:35
who are struggling with these same issues,
295
995500
2016
aynı sorunlarla boğuşuyor
16:37
and they're struggling with this alone.
296
997540
2000
ve bununla yalnız başlarına mücadele ediyorlar.
16:41
And this leaves them open like wounds.
297
1001260
2640
Ve bu onlarda açık yaralar bırakıyor.
16:44
And for some, the worldview of radical Islam
298
1004380
3056
Ve bazıları için, radikal İslam'ın dünya görüşü
16:47
becomes the infection that festers in these open wounds.
299
1007460
3360
bu açık yaralardan içeri sızan enfeksiyona dönüşüyor.
16:52
There's an African proverb that says,
300
1012980
3000
Bu konuda Afrikalı bir deyiş vardır:
16:57
"If the young are not initiated into the village,
301
1017780
3016
"Eğer gençleri köye kabul etmezseniz,
17:00
they will burn it down just to feel its warmth."
302
1020820
2760
onlar da sıcaklığını hissedebilmek için köyü yakarlar."
17:05
I would like to ask --
303
1025060
1480
Şunu sormak istiyorum --
17:07
to Muslim parents and Muslim communities,
304
1027460
2536
Müslüman aileler ve Müslüman topluluklar,
17:10
will you love and care for your children
305
1030020
2416
çocuklarınızı, beklentilerinizi karşılamalarına zorlamadan
17:12
without forcing them to meet your expectations?
306
1032460
2776
sevip şefkat gösterecek misiniz?
17:15
Can you choose them instead of your honor?
307
1035260
2440
Onurunuz yerine onları seçebilir misiniz?
17:18
Can you understand why they're so angry and alienated
308
1038220
3015
Onurunuzu mutluluklarından öncelediğinizde
17:21
when you put your honor before their happiness?
309
1041260
2320
neden kızıp dışlanmış hissettiklerini anlayabiliyor musunuz?
17:24
Can you try to be a friend to your child
310
1044340
2576
Çocuğunuzun arkadaşı olmayı deneyebilir misiniz?
17:26
so that they can trust you
311
1046939
1777
Böylece size güvenebilsinler
17:28
and want to share with you their experiences,
312
1048740
2295
ve tecrübelerini başka yerlerle değil,
17:31
rather than having to seek it somewhere else?
313
1051060
2240
sizinle paylaşmak istesinler.
17:34
And to our young people tempted by extremism,
314
1054179
3081
Ve aşırıcılığa kapılan gençlerimize sormak istiyorum.
17:38
can you acknowledge that your rage is fueled by pain?
315
1058500
3640
Acınızın, öfkenizi ateşleyen yakıt olduğunun farkında mısınız?
17:43
Will you find the strength to resist those cynical old men
316
1063460
3416
Kendi çıkarları için kanınızı kullanmak isteyen
17:46
who want to use your blood for their own profits?
317
1066900
3200
bu yaşlı iki yüzlü adamlara karşı koyacak gücü bulacak mısınız?
17:50
Can you find a way to live?
318
1070860
1920
Yaşamanın bir yolunu bulabilir misiniz?
17:53
Can you see that the sweetest revenge
319
1073700
2256
En tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir
17:55
is for you to live a happy, full and free life?
320
1075980
3456
hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz?
17:59
A life defined by you and nobody else.
321
1079460
2360
Başkalarının değil sadece sizin tanımladığınız bir hayat.
18:02
Why do you want to become just another dead Muslim kid?
322
1082380
3680
Neden başka bir ölü Müslüman genç olmak istiyorsunuz?
18:06
And for the rest of us, when will we start listening to our young people?
323
1086900
4160
Ve kalanımız için, ne zaman gençlerimizi dinlemeye başlayacağız?
18:12
How can we support them
324
1092340
1256
Acılarını, daha yapıcı bir şekilde yönlendirmek için
18:13
in redirecting their pain into something more constructive?
325
1093620
3960
nasıl destekleyebiliriz?
18:18
They think we don't like them.
326
1098580
1456
Onları sevmiyoruz sanıyorlar.
18:20
They think we don't care what happens to them.
327
1100060
2776
Onlara ne olacağını umursamadığımızı düşünüyorlar.
18:22
They think we don't accept them.
328
1102860
1776
Onları kabul etmediğimizi düşünüyorlar.
18:24
Can we find a way to make them feel differently?
329
1104660
2720
Onlara farklı hissettirecek bir yol bulabilir miyiz?
18:29
What will it take for us to see them and notice them
330
1109100
2936
Onlar şiddetin bir mağduru veya faili olmadan önce,
18:32
before they become either the victims or the perpetrators of violence?
331
1112060
4936
onları görmemizi, fark etmemizi ne sağlayacak?
18:37
Can we make ourselves care about them and consider them to be our own?
332
1117020
3576
Onları önemseyebilir, kendimizden biri gibi görebilir miyiz?
18:40
And not just be outraged when the victims of violence look like ourselves?
333
1120620
4856
Ve bize benzemeyen şiddet mağdurları için de öfkelenebilecek miyiz?
18:45
Can we find a way to reject hatred and heal the divisions between us?
334
1125500
5016
Nefreti reddedecek ve aramızdaki ayrımı iyileştirecek bir yöntem bulabilir miyiz?
18:50
The thing is we cannot afford to give up on each other or on our kids,
335
1130540
3976
Mesele şu ki, birbirimizden veya çocuklarımızdan vazgeçmeyi göze alamayız,
18:54
even if they've given up on us.
336
1134540
2136
onlar bizden vazgeçmiş bile olsa.
18:56
We are all in this together.
337
1136700
2176
Bu işte hep beraberiz.
18:58
And in the long term, revenge and violence will not work against extremists.
338
1138900
5480
Ve uzun vadede, intikam ve şiddet aşırılıkçılara karşı işe yaramaz.
19:05
Terrorists want us to huddle in our houses in fear,
339
1145300
3776
Teröristler kapılarımızı ve kalplerimizi kapatarak
19:09
closing our doors and our hearts.
340
1149100
2176
korkuyla evlerimize tıkışmamızı istiyor.
19:11
They want us to tear open more wounds in our societies
341
1151300
3816
Toplumlarımızda daha fazla yara açarak
19:15
so that they can use them to spread their infection more widely.
342
1155140
3536
enfeksiyonlarını daha geniş ölçüde yaymak istiyorlar.
19:18
They want us to become like them:
343
1158700
2696
Onlar gibi olmamızı istiyorlar:
19:21
intolerant, hateful and cruel.
344
1161420
2240
Anlayışsız, nefret dolu ve vahşi.
19:26
The day after the Paris attacks,
345
1166020
2456
Paris saldırılarından sonraki gün,
19:28
a friend of mine sent this photo of her daughter.
346
1168500
3400
bir arkadaşım bana kızının bu fotoğrafını gönderdi.
19:32
This is a white girl and an Arab girl.
347
1172620
2456
Beyaz bir kız ve Arap bir kız.
19:35
They're best friends.
348
1175100
1200
Onlar iki dost.
19:36
This image is the kryptonite for extremists.
349
1176940
3480
Bu görüntü, aşırılıkçılar için bir kriptonit.
19:43
These two little girls with their superpowers
350
1183060
3056
Bu iki küçük kız, süper güçleriyle bize,
19:46
are showing the way forward
351
1186140
1496
birlikte inşa etmemiz gereken
19:47
towards a society that we need to build together,
352
1187660
3400
toplumu gösteriyor.
19:51
a society that includes and supports,
353
1191940
3320
Çocuklarımızı reddetmeyen
19:56
rather than rejects our kids.
354
1196300
2200
kapsayıcı ve destekleyici bir toplum.
19:59
Thank you for listening.
355
1199780
1336
Dinlediğiniz için çok teşekkürler.
20:01
(Applause)
356
1201140
6212
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7