How CRISPR lets us edit our DNA | Jennifer Doudna

1,825,662 views ・ 2015-11-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Kemal Ertas Gözden geçirme: Neslihan Kara
00:13
A few years ago,
0
13303
1160
Birkaç yıl önce
00:14
with my colleague, Emmanuelle Charpentier,
1
14487
2770
iş arkadaşım Emmanuelle Charpentier ile genomların düzenlenmesine
00:17
I invented a new technology for editing genomes.
2
17281
3258
olanak sağlayan bir teknoloji geliştirdim.
00:21
It's called CRISPR-Cas9.
3
21093
2114
Adı CRISPR-Cas9.
00:23
The CRISPR technology allows scientists to make changes
4
23870
3576
CRISPR teknolojisi bilim adamlarına
00:27
to the DNA in cells
5
27470
1855
hücrelerdeki DNA yapısını değiştirerek
00:29
that could allow us to cure genetic disease.
6
29349
2906
genetik hastalıkları tedavi etme imkanı sunuyor.
00:33
You might be interested to know
7
33196
1492
Bilmenizi isterim ki CRISPR
00:34
that the CRISPR technology came about through a basic research project
8
34712
3784
bakterilerin virüssel enfeksiyonlar ile
00:38
that was aimed at discovering how bacteria fight viral infections.
9
38520
3943
nasıl savaştığını araştıran basit bir proje sayesinde doğdu.
00:43
Bacteria have to deal with viruses in their environment,
10
43340
2872
Bakteriler bulundukları ortamlardaki virüsler ile başa çıkmalıdır.
00:46
and we can think about a viral infection like a ticking time bomb --
11
46236
3664
Virüslerden kaynaklanan enfeksiyonların patlamaya hazır birer bomba olduğunu
00:49
a bacterium has only a few minutes to defuse the bomb
12
49924
3358
bakterilerin de bu bombayı sadece birkaç dakika içinde etkisiz hale
00:53
before it gets destroyed.
13
53306
1610
getirmek zorunda olduklarını düşünebiliriz.
00:55
So, many bacteria have in their cells an adaptive immune system called CRISPR,
14
55284
5390
Çoğu bakterinin hücrelerinde, her duruma uyabilen ve virüssel DNA'yı
01:00
that allows them to detect viral DNA and destroy it.
15
60698
3646
tespit edip yok edebilen CRISPR adlı bir bağışıklık sistemi mevcuttur.
01:05
Part of the CRISPR system is a protein called Cas9,
16
65148
3968
Bu sistemin bir kısmı,
01:09
that's able to seek out, cut and eventually degrade viral DNA
17
69140
5949
virüssel DNA'yı bulup, çıkartıp, nihayetinde spesifik bir şekilde
çürütebilen Cas9 adlı proteinden oluşur.
01:15
in a specific way.
18
75113
1262
01:17
And it was through our research
19
77054
1502
Cas9 proteinin aktivitesini
01:18
to understand the activity of this protein, Cas9,
20
78580
3657
anlamak için yaptığımız araştırmada fark ettik ki;
01:22
that we realized that we could harness its function
21
82261
2831
proteinin işlevlerini, genetik mühendisliği teknolojisi
01:25
as a genetic engineering technology --
22
85116
3406
ve bilim adamları için de, geçmişte mümkün olmayan fırsatları veren,
01:28
a way for scientists to delete or insert specific bits of DNA into cells
23
88546
6951
spesifik DNA parçalarının oldukça hassas bir şekilde hücre içinden çıkartılması
01:35
with incredible precision --
24
95521
2031
01:37
that would offer opportunities
25
97576
1667
ya da eklenmesini sağlayan bir yol olarak kullanabilirdik.
01:39
to do things that really haven't been possible in the past.
26
99267
3072
01:43
The CRISPR technology has already been used
27
103184
2062
CRIPSR teknolojisi zaten fareler,
01:45
to change the DNA in the cells of mice and monkeys,
28
105270
5084
maymunlar ve başka organizmalar
01:50
other organisms as well.
29
110378
1625
üzerinde denenmiş durumda.
01:52
Chinese scientists showed recently
30
112527
1755
Çinli bilim adamları yakın bir
01:54
that they could even use the CRISPR technology
31
114306
2159
zamanda CRISPR teknolojisi ile insan
01:56
to change genes in human embryos.
32
116489
2629
embriyolarında genetik değişiklik bile yapabileceklerini gösterdi
01:59
And scientists in Philadelphia showed they could use CRISPR
33
119142
3143
Philadelphialı bilim adamları ise CRISPR ile
02:02
to remove the DNA of an integrated HIV virus
34
122309
4843
HIV virüsü yerleştirilmiş bir insan hücresinden virüsün
02:07
from infected human cells.
35
127176
2195
DNA'sını çıkartabileceklerini gösterdi.
02:10
The opportunity to do this kind of genome editing
36
130217
3131
Genomları düzenleme imkanı, aynı zamanda göz önünde
02:13
also raises various ethical issues that we have to consider,
37
133372
3283
bulundurmamız gereken etik sorunları da doğuruyor.
02:16
because this technology can be employed not only in adult cells,
38
136679
3968
Çünkü bu teknoloji sadece yetişkin hücreler de değil,
02:20
but also in the embryos of organisms,
39
140671
2603
kendi türümüzün ki dahil
02:23
including our own species.
40
143298
3000
embriyolarda da kullanılabiliyor.
02:26
And so, together with my colleagues,
41
146767
1998
Dolayısıyla iş arkadaşlarımla
02:28
I've called for a global conversation about the technology that I co-invented,
42
148789
4488
beraber icat ettiğimiz bu teknolojinin tüm ahlaki ve
02:33
so that we can consider all of the ethical and societal implications
43
153301
4540
sosyal etkilerini küresel çapta tartışmak için
02:37
of a technology like this.
44
157865
1724
bir diyalog başlatmak istedim.
02:40
What I want to do now is tell you what the CRISPR technology is,
45
160056
4939
Şimdi sizlere CRISPR teknolojisinin ne olduğunu,
02:45
what it can do,
46
165019
1454
neler yapabildiğini,
02:46
where we are today
47
166497
1245
bugün nerede olduğumuzu
02:47
and why I think we need to take a prudent path forward
48
167766
3022
ve neden CRISPR'ı kullanırken gelecekte dikkatli olmamız
02:50
in the way that we employ this technology.
49
170812
2353
gerektiğini anlatmak istiyorum.
02:55
When viruses infect a cell, they inject their DNA.
50
175085
3746
Virüsler bir hücreye bulaştıklarında DNA'larını enjekte ederler.
02:59
And in a bacterium,
51
179363
1476
Bakterilerde de CRISPR sistemi,
03:00
the CRISPR system allows that DNA to be plucked out of the virus,
52
180863
4865
bu DNA'nın virüsten alınmasına ve bakterinin DNA'sının küçük
03:05
and inserted in little bits into the chromosome --
53
185752
3845
parçalarına yani kromozomlarına
03:09
the DNA of the bacterium.
54
189621
1950
eklenmesine imkan sağlar.
03:11
And these integrated bits of viral DNA get inserted at a site called CRISPR.
55
191937
5350
Bu birleşik virüssel DNA parçaları CRISPR adlı bir alana eklenirler.
03:18
CRISPR stands for clustered regularly interspaced short palindromic repeats.
56
198032
5995
CRISPR'ın açılımı: Düzenli Aralıklarla Dizilmiş Palindromik Tekrarlar Kümesidir.
03:24
(Laughter)
57
204051
1001
(Kahkaha)
03:25
A big mouthful -- you can see why we use the acronym CRISPR.
58
205076
3373
Söylemesi oldukça zor, neden kısaca CRISPR dediğimizi anlayabilirsiniz.
03:28
It's a mechanism that allows cells to record, over time,
59
208890
3988
CRISPR, hücrelerin zaman içerisinde mağruz kaldıkları
03:32
the viruses they have been exposed to.
60
212902
2682
virüsleri kaydetmelerini sağlayan bir mekanizma.
03:35
And importantly, those bits of DNA are passed on to the cells' progeny,
61
215608
4683
Ve en önemlisi bu DNA parçaları nesiller arası da aktarılıyor
03:40
so cells are protected from viruses not only in one generation,
62
220315
4533
yani hücreler virüslerden sadece bir kuşakta değil
03:44
but over many generations of cells.
63
224872
2349
tüm kuşaklarda korunuyor.
03:47
This allows the cells to keep a record of infection,
64
227245
4285
Bu, hücrelerin, enfeksiyonun bir kaydını tutmasını sağlıyor
03:51
and as my colleague, Blake Wiedenheft, likes to say,
65
231554
2939
ya da iş arkadaşım Blake Wiedenheft'in deyimi ile
03:54
the CRISPR locus is effectively a genetic vaccination card in cells.
66
234517
4956
CRISPR bölümü, hücrelerde etkili bir genetik aşı kartı konumundadır.
04:00
Once those bits of DNA have been inserted into the bacterial chromosome,
67
240572
4498
Bu DNA parçaları, bakterinin kromozomuna sokulduğunda
04:05
the cell then makes a little copy of a molecule called RNA,
68
245094
4199
hücre kendine, resimde turuncu ile gösterilen, virüssel DNA'sının birebir
04:09
which is orange in this picture,
69
249317
2015
kopyası olan, RNA adında
04:11
that is an exact replicate of the viral DNA.
70
251356
4717
küçük bir moleküler kopya üretiyor.
04:16
RNA is a chemical cousin of DNA,
71
256502
2336
RNA, DNA'nın kimyasal bir kuzenidir ve
04:18
and it allows interaction with DNA molecules
72
258862
3953
ortak dizilimi olan DNA molekülleri
04:22
that have a matching sequence.
73
262839
1999
arasında etkileşim sağlar.
04:25
So those little bits of RNA from the CRISPR locus
74
265258
3909
Resimde beyaz olarak gösterilen CRIPSR'daki RNA parçaları
04:29
associate -- they bind -- to protein called Cas9,
75
269191
3789
Cas9 adlı protein ile birleşiyor, bağlanıyorlar
04:33
which is white in the picture,
76
273004
1935
ve hücrenin içinde gözcü gibi
04:34
and form a complex that functions like a sentinel in the cell.
77
274963
4219
bekleyen karmaşık bir fonksiyona sahip oluyor.
04:39
It searches through all of the DNA in the cell,
78
279206
3414
Bağlı RNA'ların dizilimiyle eşleşen alanlar
04:42
to find sites that match the sequences in the bound RNAs.
79
282644
4252
bulmak için hücredeki bütün DNA'yı tarıyor.
04:46
And when those sites are found --
80
286920
1635
Bu alanlar bulunduğunda (resimdeki DNA molekülü mavi ile gösterilmekte)
04:48
as you can see here, the blue molecule is DNA --
81
288579
3470
görüldüğü gibi bu yapı
04:52
this complex associates with that DNA
82
292073
2849
DNA ile birleşiyor ve Cas9 baltasının
04:54
and allows the Cas9 cleaver to cut up the viral DNA.
83
294946
5302
virüssel DNA'yı kesmesine olanak sağlıyor.
05:00
It makes a very precise break.
84
300272
2356
Oldukça hassas bir kırılma sağlıyor.
05:04
So we can think of the Cas9 RNA sentinel complex
85
304096
4400
Yani bu Cas9 RNA gözcü bileşimini
05:08
like a pair of scissors that can cut DNA --
86
308520
3181
DNA'yı kesen bir çift makas gibi düşünebiliriz.
05:11
it makes a double-stranded break in the DNA helix.
87
311725
3236
DNA helezonunda çift sarmallı bir ayrım yaratıyor.
05:14
And importantly, this complex is programmable,
88
314985
3982
Ama en önemlisi, bu bileşim programlanabilir
05:18
so it can be programmed to recognize particular DNA sequences,
89
318991
5200
yani belirli DNA dizilimlerini tanımak ve
05:24
and make a break in the DNA at that site.
90
324215
3027
istenilen noktalarda kesmek için programlanabilir.
05:27
As I'm going to tell you now,
91
327928
1580
Sizlere de şimdi açıklayacağım gibi,
05:29
we recognized that that activity could be harnessed for genome engineering,
92
329532
4776
bu uygulamaların, genetik mühendislik için kullanılabileceğini
05:34
to allow cells to make a very precise change to the DNA
93
334332
4227
ve hücrelere, kesimin yapıldığı alanlarda DNA'nın yapısını
05:38
at the site where this break was introduced.
94
338583
2472
hassas bir şekilde değiştirebilmeleri için izin verdiğini fark ettik.
05:41
That's sort of analogous
95
341558
1215
Bu aslında bir dökümanda
05:42
to the way that we use a word-processing program
96
342797
2708
yazım hatalarını düzeltmek için
05:45
to fix a typo in a document.
97
345529
2280
yazılım kullanmamıza çok benzer bir süreç.
05:49
The reason we envisioned using the CRISPR system for genome engineering
98
349541
4818
CRISPR sistemini genetik mühendisliği için kullanmayı hayal etmemizin sebebi
hücrelerin, hasarlı DNA parçalarını
05:54
is because cells have the ability to detect broken DNA
99
354383
3619
tespit edebilme ve tamir edebilme yeteneğine sahip olması.
05:58
and repair it.
100
358026
1192
05:59
So when a plant or an animal cell detects a double-stranded break in its DNA,
101
359780
4931
Yani bir hayvan ya da bitki hücresi DNA'sında çift sarmallı bir
06:04
it can fix that break,
102
364735
1597
kesik tespit ettiğinde kesiği,
06:06
either by pasting together the ends of the broken DNA
103
366356
3527
ya ayrılan DNA'nın sonlarını dizilimlerinde küçük
06:09
with a little, tiny change in the sequence of that position,
104
369907
4110
oynamalar yapıp birbirine yamalayarak ya da
06:14
or it can repair the break by integrating a new piece of DNA at the site of the cut.
105
374041
6283
kesiği yeni bir DNA dizilimi ile doldurarak tamir edebilir.
06:21
So if we have a way to introduce double-stranded breaks into DNA
106
381054
4973
Yani DNA'nın içindeki hassas yerlerde çift sarmallı ayrılmalar oluşturmak
06:26
at precise places,
107
386051
1580
için bir yol bulabilirsek
06:27
we can trigger cells to repair those breaks,
108
387655
2809
hücreleri, bu boşlukları yeni genetik bilgilerin parçalanmasıyla
06:30
by either the disruption or incorporation of new genetic information.
109
390488
5023
ya da birleşmesiyle onarması yönünde tetikleyebiliriz.
06:35
So if we were able to program the CRISPR technology
110
395936
3242
Mesela CRISPR teknolojisini, DNA'nın
06:39
to make a break in DNA
111
399202
2323
kistik fibrozise neden olan bir mutasyonun bulunduğu
06:41
at the position at or near a mutation causing cystic fibrosis, for example,
112
401549
6269
bir noktasında ya da oranın yakınlarında kırılmalar yapmaya programlayabilseydik
06:47
we could trigger cells to repair that mutation.
113
407842
3505
hücreleri bu mutasyonu onarmaları için tetikleyebilirdik.
06:52
Genome engineering is actually not new, it's been in development since the 1970s.
114
412464
5103
Genom mühendisliği yeni bir şey değil, 1970'lerden beri gelişmekte.
06:57
We've had technologies for sequencing DNA,
115
417591
2751
DNA'nın haritasını çıkarmak,
07:00
for copying DNA,
116
420366
1595
kopyalamak ve hatta
07:01
and even for manipulating DNA.
117
421985
2380
değiştirmek için teknolojilerimiz vardı.
07:04
And these technologies were very promising,
118
424969
3136
Üstelik bu teknolojiler çok şey vaat ediyordu
07:08
but the problem was that they were either inefficient,
119
428129
4406
ama sorun ya verimsiz olduklarından
07:12
or they were difficult enough to use
120
432559
2333
ya da onları kullanmak çok zor olduğundan ki bu yüzden çoğu
07:14
that most scientists had not adopted them for use in their own laboratories,
121
434916
4802
bilim adamının laboratuvarlarında ve daha önemlisi klinik uygulamalarında
07:19
or certainly for many clinical applications.
122
439742
4165
onları kullanmıyor olmasından kaynaklanıyordu.
07:24
So, the opportunity to take a technology like CRISPR and utilize it has appeal,
123
444722
7000
Yani, CRISPR gibi bir teknolojiyi alma ve ondan yararlanma fırsatı
nispeten basit olmasından dolayı çok çekici.
07:32
because of its relative simplicity.
124
452101
3001
07:35
We can think of older genome engineering technologies
125
455126
3769
Eski genom teknolojilerini, yeni bir yazılım başlatmayı
07:38
as similar to having to rewire your computer
126
458919
3659
her istediğinizde bilgisayarın kablolarını tekrar döşemek zorunda olmanız
07:42
each time you want to run a new piece of software,
127
462602
3770
gibi düşünebilirsiniz, CRISPR ise genom için
07:46
whereas the CRISPR technology is like software for the genome,
128
466396
3764
yazılmış bir yazılım gibidir,
07:50
we can program it easily, using these little bits of RNA.
129
470184
3486
bu küçük RNA parçalarını kullanarak kolayca onu programlayabiliriz.
07:54
So once a double-stranded break is made in DNA,
130
474658
3093
DNA'da çift sarmallı bir kesik oluşturulduğunda
07:57
we can induce repair,
131
477775
2087
tedavi süreçlerini başlatabiliyoruz
07:59
and thereby potentially achieve astounding things,
132
479886
3446
ve böylece imkan dahilinde Huntington hastalığına ya da orak hücre anemisine
08:03
like being able to correct mutations that cause sickle cell anemia
133
483356
4159
yol açan mutasyonları düzeltebilmek gibi
08:07
or cause Huntington's Disease.
134
487539
2351
şaşırtıcı şeyleri başarabiliyoruz.
08:09
I actually think that the first applications of the CRISPR technology
135
489914
3461
Ben şahsen CRISPR'ın ilk uygulamalarının
08:13
are going to happen in the blood,
136
493399
2269
kan vasıtasıyla olacağını düşünüyorum,
08:15
where it's relatively easier to deliver this tool into cells,
137
495692
4753
çünkü katı dokulara kıyasla hücrelere bu teknolojiyi
08:20
compared to solid tissues.
138
500469
2121
kan vasıtasıyla ulaştırmak çok daha kolay.
08:23
Right now, a lot of the work that's going on
139
503905
2404
Şu an, birçok çalışma insan hastalıklarının
08:26
applies to animal models of human disease, such as mice.
140
506333
3969
fareler gibi hayvansal modellerinde yapılan uygulamalarla yürüyor,
08:30
The technology is being used to make very precise changes
141
510326
3269
CRISPR teknolojisi, DNA hücrelerindeki bu değişimlerin bir dokuyu mu yoksa,
08:33
that allow us to study the way that these changes in the cell's DNA
142
513619
5171
bu durumda, tüm organizmayı mı etkilediğini anlayabilmek üzerine
08:38
affect either a tissue or, in this case, an entire organism.
143
518814
4320
çalışmamızı sağlayan çok hassas değişiklikler yapmakta kullanılıyor.
08:43
Now in this example,
144
523515
1207
Bu örneğimizde CRISPR
08:44
the CRISPR technology was used to disrupt a gene
145
524746
3793
teknolojisi gördüğünüz farelerdeki siyah kürk renginden
08:48
by making a tiny change in the DNA
146
528563
2767
sorumlu olan gendeki DNA'da küçük bir değişiklik yapmak
08:51
in a gene that is responsible for the black coat color of these mice.
147
531354
4444
için kullanıldı.
08:56
Imagine that these white mice differ from their pigmented litter-mates
148
536219
5018
Bu beyaz farelerin, renkli dostlarıyla
aralarındaki tek farkın tüm genomlarındaki bir gende küçük bir değişiklik olduğunu
09:01
by just a tiny change at one gene in the entire genome,
149
541261
4667
09:05
and they're otherwise completely normal.
150
545952
1990
bunun dışında tamamen aynı olduklarını düşünün.
09:07
And when we sequence the DNA from these animals,
151
547966
2891
Bu farelerin DNA dizilimini incelediğimzide
09:10
we find that the change in the DNA
152
550881
2626
yapılan değişikliğin CRISPR sayesinde
09:13
has occurred at exactly the place where we induced it,
153
553531
3142
tam tetiklemek istediğimiz
09:16
using the CRISPR technology.
154
556697
1762
noktada olduğunu bulduk.
09:19
Additional experiments are going on in other animals
155
559662
2724
İnsan hastalıkları için model yaratmaya yardımcı olacak
09:22
that are useful for creating models for human disease,
156
562410
4095
maymun gibi diğer hayvanlarda da
09:26
such as monkeys.
157
566529
1603
deneyler yapılıyor.
09:28
And here we find that we can use these systems
158
568156
3226
Bu deneylerde bu teknolojinin uygulamasını belli
09:31
to test the application of this technology in particular tissues,
159
571406
3802
dokularda test edebileceğimizi mesela
09:35
for example, figuring out how to deliver the CRISPR tool into cells.
160
575232
5073
CRISPR'ı nasıl hücrelere ulaştıracağımızı keşfediyoruz.
09:40
We also want to understand better
161
580329
2148
Ayrıca, DNA'nın kesildikten sonra onarılma yöntemini nasıl kontrol
09:42
how to control the way that DNA is repaired after it's cut,
162
582501
3627
edebileceğimizi ve ayrıca herhangi bir hedefi ıskalama ya da teknolojiyi
09:46
and also to figure out how to control and limit any kind of off-target,
163
586152
5681
kullanmanın istenmeyen etkilerinin oluşması durumunda sınırları nasıl
09:51
or unintended effects of using the technology.
164
591857
3237
kontrol edebileceğimizi daha iyi anlamak istiyoruz.
09:56
I think that we will see clinical application of this technology,
165
596356
6150
Kanımca bu teknolojinin klinik uygulamalarını,
10:02
certainly in adults,
166
602530
1512
özellikle yetişkinlerde
10:04
within the next 10 years.
167
604066
1603
önümüzdeki 10 yıl içerisinde göreceğiz.
10:05
I think that it's likely that we will see clinical trials
168
605693
3134
Klinik denemeleri ve hatta onaylanmış terapileri bile
10:08
and possibly even approved therapies within that time,
169
608851
3429
bu zaman diliminde görme ihtimalimiz oldukça yüksek
10:12
which is a very exciting thing to think about.
170
612304
2713
ki bu bence düşünmesi çok heyecanlandırıcı bir fikir.
10:15
And because of the excitement around this technology,
171
615041
2501
Ve bu teknolojiye duyulan heyecandan ötürü,
10:17
there's a lot of interest in start-up companies
172
617566
3293
CRISPR teknolojisini ticarileştirmek için kurulmuş
10:20
that have been founded to commercialize the CRISPR technology,
173
620883
4762
yeni şirketlere duyulan ilgi
ve bu şirketlere yatırım yapmakta olan
10:25
and lots of venture capitalists
174
625669
1489
10:27
that have been investing in these companies.
175
627182
2572
girişimciler çok fazla.
10:31
But we have to also consider
176
631242
1573
Fakat biz CRISPR teknolojisinin
10:32
that the CRISPR technology can be used for things like enhancement.
177
632839
3622
geliştirmeler için de kullanılabileceğini göz önünde bulundurmak zorundayız.
10:36
Imagine that we could try to engineer humans
178
636485
3044
Daha gelişmiş özelliklere, mesela daha güçlü kemiklere sahip
10:39
that have enhanced properties, such as stronger bones,
179
639553
4435
olmak ya da kalp hastalıklarına yakalanma riski az olan insanlar
10:44
or less susceptibility to cardiovascular disease
180
644012
4071
yaratabilmek hatta kişisel olarak
çekici bulabileceğimizi düşündüğümüz
10:48
or even to have properties
181
648107
1511
10:49
that we would consider maybe to be desirable,
182
649642
2399
göz rengi veya daha uzun boy gibi özellikleri bile
10:52
like a different eye color or to be taller, things like that.
183
652065
4441
değiştirebilmek için insan mühendislerini kullanmayı denediğimizi hayal edin.
10:57
"Designer humans," if you will.
184
657942
1846
"Tasarımcı insanlar" diyin isterseniz.
11:00
Right now, the genetic information
185
660780
2390
Şu an, bu kişisel özelliklere sahip olmaya yol açacak genleri
11:03
to understand what types of genes would give rise to these traits
186
663194
4493
anlamak için gerekli olan
genetik bilgi çoğunlukla bilinmiyor.
11:07
is mostly not known.
187
667711
1733
11:09
But it's important to know
188
669468
1246
Fakat gereken bilgiler
11:10
that the CRISPR technology gives us a tool to make such changes,
189
670738
4285
ulaşılabilir olduğunda, CRISPR teknolojisinin bize bu değişiklikleri
11:15
once that knowledge becomes available.
190
675047
2507
yapabilme imkanını sunacağını bilmek oldukça önemli.
11:18
This raises a number of ethical questions that we have to carefully consider,
191
678651
4111
Bu imkanlar göz önünde bulundurmamız gereken bazı etik sorular doğuruyor.
11:22
and this is why I and my colleagues have called for a global pause
192
682786
4215
bu yüzden ben ve iş arkadaşlarım, bu teknolojinin tüm sonuçların
11:27
in any clinical application of the CRISPR technology in human embryos,
193
687025
4746
tamamen irdelemek için CRISPR teknolojisinin
11:31
to give us time
194
691795
1151
insan embriyolarında
11:32
to really consider all of the various implications of doing so.
195
692970
4377
yapılacak tüm uluslararası klinik çalışmaları için bir ara istedik.
11:37
And actually, there is an important precedent for such a pause
196
697743
3843
Verilen bu ara için de, geçmişe,
11:41
from the 1970s,
197
701610
1319
1970'lere dayanan bir
11:42
when scientists got together
198
702953
1864
sebep var. 1970'lerde moleküler
11:44
to call for a moratorium on the use of molecular cloning,
199
704841
3830
klonlama teknolojisinin güvenliği test edilip doğrulanana kadar
11:48
until the safety of that technology could be tested carefully and validated.
200
708695
5955
bilim adamları bu teknolojinin kullanımını askıya almak için
bir araya gelmişlerdi.
11:55
So, genome-engineered humans are not with us yet,
201
715506
5140
Yani genomu değiştirilmiş insanlar daha aramızda olmayabilirler
12:00
but this is no longer science fiction.
202
720670
2647
fakat bu kavram artık bilim kurgu sayılamaz.
12:04
Genome-engineered animals and plants are happening right now.
203
724179
4365
Genom mühendisliği ile üretilmiş hayvanlar ve bitkiler şu an mevcut.
Bu çığır açıcı teknolojinin, amaçlanan etkileri gibi
12:09
And this puts in front of all of us a huge responsibility,
204
729069
4053
12:13
to consider carefully both the unintended consequences
205
733146
4577
amaçlanmamış sonuçlarını da göz önünde bulundurmak,
önümüzde büyük bir sorumluluk oluşturuyor.
12:17
as well as the intended impacts of a scientific breakthrough.
206
737747
4046
12:22
Thank you.
207
742190
1152
Teşekkürler.
12:23
(Applause)
208
743366
4000
( Alkış )
12:31
(Applause ends)
209
751572
1163
12:33
Bruno Giussani: Jennifer, this is a technology with huge consequences,
210
753535
3894
Bruno Giussani: Jennifer, belirttiğin üzere bu teknolojinin
ciddi sonuçları var.
12:37
as you pointed out.
211
757453
1151
12:38
Your attitude about asking for a pause or a moratorium or a quarantine
212
758628
5172
Teknolojinin kullanımını askıya alma ve duraklama düşüncen
12:43
is incredibly responsible.
213
763824
2020
oldukça sorumlu bir düşünce.
12:46
There are, of course, the therapeutic results of this,
214
766733
2548
Tabii ki, bunun terapi için kullanılabilecek
12:49
but then there are the un-therapeutic ones
215
769305
2150
yanları da var fakat terapi dışında da
12:51
and they seem to be the ones gaining traction,
216
771479
2180
kullanılabilecek yanları var. Terapi dışında
12:53
particularly in the media.
217
773683
1246
kalanlar da özellikle medyada
12:54
This is one of the latest issues of The Economist -- "Editing humanity."
218
774953
4166
daha çok ilgi görmekte. Bu The Economist'in en son sayısı--
12:59
It's all about genetic enhancement, it's not about therapeutics.
219
779143
3819
"İnsanlığı Düzenlemek". Terapi değil fakat genetik geliştirme hakkında.
13:03
What kind of reactions did you get back in March
220
783541
2282
İş arkadaşlarınıza duraksamayı ve bu konu
13:05
from your colleagues in the science world,
221
785847
2017
hakkında düşünmeyi geçen Mart
13:07
when you asked or suggested
222
787888
1358
önerdiğinizde ne gibi
13:09
that we should actually pause this for a moment and think about it?
223
789270
3316
tepkiler aldınız ?
13:13
Jennifer Doudna: My colleagues were actually, I think, delighted
224
793054
3001
Jennifer Doudna: Aslında meslektaşlarım, bu konu hakkında
13:16
to have the opportunity to discuss this openly.
225
796079
2245
açıkça tartışma ve düşünme fırsatına sevindiler.
13:18
It's interesting that as I talk to people,
226
798348
2346
İnsanlarla ve meslektaşlarımla
13:20
my scientific colleagues as well as others,
227
800718
2468
konuştukça bu konu hakkında
13:23
there's a wide variety of viewpoints about this.
228
803210
2310
birçok farklı görüş olduğunu farkediyorum.
13:25
So clearly it's a topic that needs careful consideration and discussion.
229
805544
3674
Demek ki gerçekten üstünde düşünmemiz ve konuşmamız gereken bir konu.
13:29
BG: There's a big meeting happening in December
230
809242
2215
BG: Aralık ayında sizin ve meslektaşlarınızın
13:31
that you and your colleagues are calling,
231
811481
1976
Ulusal Bilim Akademisi ve benzer kurumlar
13:33
together with the National Academy of Sciences and others,
232
813481
2767
ile düzenlediği büyük bir toplantı var.
13:36
what do you hope will come out of the meeting, practically?
233
816272
3292
Bu toplantıdan ne sonuç bekliyorsunuz ?
13:39
JD: Well, I hope that we can air the views
234
819588
2366
JD: Umudum, bu teknolojiyi sorumlu bir şekilde
13:41
of many different individuals and stakeholders
235
821978
3600
kullanmak isteyen bir çok kişinin ve paydaşlarımızın
13:45
who want to think about how to use this technology responsibly.
236
825602
4292
görüşlerini paylaşabilmek.
13:49
It may not be possible to come up with a consensus point of view,
237
829918
3102
Ortak bir bakış açısına varamayabiliriz
13:53
but I think we should at least understand
238
833044
1993
fakat en azından ilerlerken üstünde
13:55
what all the issues are as we go forward.
239
835061
1972
durmamız gereken konuları irdeleyebiliriz.
13:57
BG: Now, colleagues of yours,
240
837057
1406
BG: Harvard'dan meslektaşınız
13:58
like George Church, for example, at Harvard,
241
838487
2079
George Church diyor ki " Ahlaki sorunlar
14:00
they say, "Yeah, ethical issues basically are just a question of safety.
242
840590
3436
aslında güvenlik sorunlarıdır. Hayvanlar üzerinde laboratuvarlarda
14:04
We test and test and test again, in animals and in labs,
243
844050
2654
test üstüne test yapıyoruz ve yeterince güvenli
14:06
and then once we feel it's safe enough, we move on to humans."
244
846728
3916
olduğunu düşündüğümüzde insan deneklere geçiyoruz. "
14:10
So that's kind of the other school of thought,
245
850668
2581
Yani bu da başka bir görüş, fırsatımız
14:13
that we should actually use this opportunity and really go for it.
246
853273
3148
olduğunda hareket etmemizi öngörüyor.
14:16
Is there a possible split happening in the science community about this?
247
856445
3778
Bu konuda bilim camiasında olası bir fikir ayrılığı söz konusu mu ?
14:20
I mean, are we going to see some people holding back
248
860247
2460
Yani, bazı insanların ahlaki kaygılardan dolayı
14:22
because they have ethical concerns,
249
862731
1794
daha muhafazakar davrandığını
14:24
and some others just going forward
250
864549
1687
ve başkalarının da, bazı ülkelerde
14:26
because some countries under-regulate or don't regulate at all?
251
866260
3296
denetim daha az sıkı ya da yoksun olduğu için ilerlediğini görecek miyiz ?
14:29
JD: Well, I think with any new technology, especially something like this,
252
869580
3845
JD: Herhangi bir yeni teknolojide olacağı gibi,
14:33
there are going to be a variety of viewpoints,
253
873449
2785
özellikle böyle bir teknolojide, birçok görüş açısı
14:36
and I think that's perfectly understandable.
254
876258
3341
oluşabilir ve bu bence gayet normal.
14:39
I think that in the end,
255
879623
1512
Bence ileride bu teknoloji
14:41
this technology will be used for human genome engineering,
256
881159
4951
insan genomunun mühendisliğinde kullanılacak.
14:46
but I think to do that without careful consideration and discussion
257
886134
4317
Fakat bunu, karşılaşabileceğimiz risklerin ve sorunların tartışmasını
14:50
of the risks and potential complications
258
890475
2937
ve irdelemesini yapmadan kullanmamız oldukça
14:53
would not be responsible.
259
893436
1539
sorumsuz bir yaklaşım olur.
14:54
BG: There are a lot of technologies and other fields of science
260
894999
2979
BG: Sizin teknolojinizin geliştiği gibi, hızla gelişen
14:58
that are developing exponentially, pretty much like yours.
261
898002
2771
birçok teknoloji ve bilim dalları da mevcut.
15:00
I'm thinking about artificial intelligence, autonomous robots and so on.
262
900797
4033
Aklıma mesela yapay zeka ve otonom robotlar geliyor.
15:05
No one seems --
263
905199
1167
Otonom savaş robotları
15:06
aside from autonomous warfare robots --
264
906390
2508
dışında kimse bu alanlarda benzer tartışmalar,
15:08
nobody seems to have launched a similar discussion in those fields,
265
908922
4705
diyaloglar ve moratoryumlar başlatmış
15:13
in calling for a moratorium.
266
913651
1410
gibi durmuyor.
15:15
Do you think that your discussion may serve as a blueprint for other fields?
267
915085
4071
Sizin başlattığınız diyaloğun diğer alanlara örnek olabilir mi ?
15:19
JD: Well, I think it's hard for scientists to get out of the laboratory.
268
919180
3519
JD: Bana göre, bilim insanlarının laboratuvarlardan çıkması zor oluyor.
15:22
Speaking for myself,
269
922723
1153
En azından kendim için,
15:23
it's a little bit uncomfortable to do that.
270
923900
2616
dışarı çıkmak birazcık rahatsız edici.
15:26
But I do think that being involved in the genesis of this
271
926540
3914
Fakat bu teknolojinin yaratılışında bizzat yer almak
15:30
really puts me and my colleagues in a position of responsibility.
272
930478
3856
beni ve meslektaşlarıma ciddi bir sorumluluk yüklüyor.
15:34
And I would say that I certainly hope that other technologies
273
934358
3430
Dolayısıyla biyoloji alanı dışında olumsuz sonuçlar doğurabilecek
15:37
will be considered in the same way,
274
937812
2646
alanlarda göz önünde bulundurulduğu gibi
15:40
just as we would want to consider something that could have implications
275
940482
3398
diğer teknolojilerin de aynı
15:43
in other fields besides biology.
276
943904
1927
şekilde değerlendirilmesini umuyorum.
15:45
BG: Jennifer, thanks for coming to TED.
277
945855
1952
BG: Jennifer, TED'e geldiğin için teşekkürler.
15:47
JD: Thank you.
278
947831
1261
JD: Teşekkür ederim.
15:49
(Applause)
279
949116
3693
( Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7