Sonia Shah: 3 reasons we still haven't gotten rid of malaria

Sonia Shah: Henüz sıtmadan kurtulamamış olmamızın üç sebebi

185,057 views

2013-09-12 ・ TED


New videos

Sonia Shah: 3 reasons we still haven't gotten rid of malaria

Sonia Shah: Henüz sıtmadan kurtulamamış olmamızın üç sebebi

185,057 views ・ 2013-09-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Kerem Yorukoglu Gözden geçirme: Hasan Mete
00:12
So over the long course of human history,
0
12822
3435
İnsanlık tarihi boyunca
00:16
the infectious disease that's killed more humans
1
16257
2492
tüm diğer hastalıklardan daha çok insan ölümüne sebep olan hastalık
00:18
than any other is malaria.
2
18749
2486
sıtma olmuştur.
00:21
It's carried in the bites of infected mosquitos,
3
21235
2861
Bu hastalık enfeksiyon kapan sivrisineklerin insanları ısırmasıyla bulaşır ve
00:24
and it's probably our oldest scourge.
4
24096
2209
muhtemelen insanlığın başına bela olmuş en eski hastalıktır.
00:26
We may have had malaria since we evolved from the apes.
5
26305
3887
İnsanlar evrimsel olarak insansı maymunlardan ayrıldığından beri sıtmaya yakalanıyor olabilirler.
00:30
And to this day, malaria takes a huge toll on our species.
6
30192
3602
Bugüne kadar sıtma türümüz üzerinde büyük bir yük oldu.
00:33
We've got 300 million cases a year
7
33794
2451
Yılda 300 milyon sıtma vakası
00:36
and over half a million deaths.
8
36245
2992
ve neredeyse yarım milyon ölümle karşı karşıyayız.
00:39
Now this really makes no sense.
9
39237
2965
Günümüz şartları için bu oldukça saçma bir rakam.
00:42
We've known how to cure malaria
10
42202
2652
Neredeyse 1600'lü yıllardan beri
00:44
since the 1600s.
11
44854
1640
sıtmayı tedavi etmeyi biliyoruz.
00:46
That's when Jesuit missionaries in Peru
12
46494
2297
Bu yıllarda Cizvit misyonerleri Peru'da
00:48
discovered the bark of the cinchona tree,
13
48791
2902
kınakına ağaçlarının kabukları içinde bulunan
00:51
and inside that bark was quinine,
14
51693
1873
kinin adlı maddenin sıtmayı iyileştirdiğini bulmuşlardı.
00:53
still an effective cure for malaria to this day.
15
53566
3338
Kinin günümüzde de sıtma tedavisinde kullanılan bir ilaç.
00:56
So we've known how to cure malaria for centuries.
16
56904
2901
Dolayısıyla sıtmayı tedavi etmeyi yüzyıllardır biliyoruz.
00:59
We've known how to prevent malaria since 1897.
17
59805
3184
Hatta sıtmayı önlemeyi de 1897'den beri biliyoruz.
01:02
That's when the British army surgeon Ronald Ross
18
62989
2273
İngiliz ordusunda cerrah olan Ronald Ross
01:05
discovered that it was mosquitos that carried malaria,
19
65262
3358
sıtmayı sivrisineklerin taşıdığını tam da bu zamanda keşfetti.
01:08
not bad air or miasmas, as was previously thought.
20
68620
4192
Önceden düşünüldüğü gibi mikroplu hava bu hastalığa sebep olmuyordu.
01:12
So malaria should be a relatively simple disease to solve,
21
72812
5283
Bu yüzden sıtma aslında tedavisi kolay olması gereken bir hastalık
01:18
and yet to this day, hundreds of thousands of people
22
78095
3930
fakat hala bugün yüzbinlerce insan
01:22
are going to die from the bite of a mosquito.
23
82025
3475
bir sivrisinek ısırığı yüzünden hayatını kaybetmeye devam ediyor.
01:25
Why is that?
24
85500
1245
Peki neden böyle oluyor?
01:26
This is a question that's
25
86745
1530
Bu soru beni kişisel olarak
01:28
personally intrigued me for a long time.
26
88275
2155
uzun zamandır düşündürüyor.
01:30
I grew up as the daughter of Indian immigrants
27
90430
2759
Ailem aslen Hindistan'lı.
01:33
visiting my cousins in India every summer,
28
93189
2259
Her yaz Hindistan'a kuzenlerimi ziyarete gittiğimde
01:35
and because I had no immunity to the local malarias,
29
95448
3188
sıtmaya bağışıklık kazanmamış olduğum için
01:38
I was made to sleep under this hot, sweaty mosquito net every night
30
98636
4234
sivrisineklerden koruyan, rahatsız edici, sıcak cibinliğin altında yatıyordum.
01:42
while my cousins, they were allowed to sleep
31
102870
1691
Fakat kuzenlerim hastalığa karşı bağışıklık kazandıklarından
01:44
out on the terrace and have
32
104561
1229
terasta,
01:45
this nice, cool night breeze wafting over them.
33
105790
2762
güzel serin havada uyuyorlardı.
01:48
And I really hated the mosquitos for that.
34
108552
3524
Bu yüzden sivrisineklerden hep nefret ettim.
01:52
But at the same time, I come from a Jain family,
35
112076
3368
Aynı zamanda caynist bir aileden geliyorum
01:55
and Jainism is a religion that espouses
36
115444
2314
ve caynizm tüm yaşam formlarının eşit olduğuna
01:57
a very extreme form of nonviolence.
37
117758
3138
dolayısıyla herhangi bir canlıyı öldürmeye karşı olan bir din.
02:00
So Jains are not supposed to eat meat.
38
120896
3328
Bu yüzden caynistler et yemez.
02:04
We're not supposed to walk on grass,
39
124224
1857
Hatta çimenlik alanlarda,
02:06
because you could, you know,
40
126081
1261
herhangi bir canlıyı
02:07
inadvertently kill some insects when you walk on grass.
41
127342
1900
öldürmemek adına, yürümez.
02:09
We're certainly not supposed to swat mosquitos.
42
129242
2777
Ve tabii ki bizler, sivrisinekleri öldürmeyiz.
02:12
So the fearsome power of this little insect
43
132019
3716
Bu küçük sineğin korkutucu gücü
02:15
was apparent to me from a very young age,
44
135735
1979
çok genç yaşlarımdan beri farkında olduğum bir şeydi.
02:17
and it's one reason why I spent five years as a journalist
45
137714
3271
Bu sebepten ötürü 5 yılımı bir gazeteci olarak
02:20
trying to understand, why has malaria
46
140985
2688
neden sıtmanın insanlık üzerinde bu kadar uzun zamandır
02:23
been such a horrible scourge for all of us for so very long?
47
143673
4540
bu kadar tehdit edici bir hastalık olduğunu anlamakla geçirdim.
02:28
And I think there's three main reasons why.
48
148213
2657
Bence bu sorunun üç ana sebebi var.
02:30
Those three reasons add up to the fourth reason,
49
150870
2468
Bu üç sebep dördüncü sebebi doğuruyor
02:33
which is probably the biggest reason of all.
50
153338
2811
ki bu da aslında en büyük neden.
02:36
The first reason is certainly scientific.
51
156149
2961
İlk sebep tamamen bilimsel.
02:39
This little parasite that causes malaria,
52
159110
2315
Sıtmaya sebep olan bu küçük parazit
02:41
it's probably one of the most complex
53
161425
1927
muhtemelen bilinen en karmaşık ve
02:43
and wily pathogens known to humankind.
54
163352
2591
en sahtekar patojen.
02:45
It lives half its life inside the cold-blooded mosquito
55
165943
3340
Bu parazit hayatının yarısını soğukkanlı sivrisinekte
02:49
and half its life inside the warm-blooded human.
56
169283
4402
diğer yarısını da sıcakkanlı insan üzerinde geçiriyor.
02:53
These two environments are totally different,
57
173685
2998
Bu iki ortam aslında birbirinden oldukça farklı.
02:56
but not only that, they're both utterly hostile.
58
176683
3016
Sadece bu değil, ayrıca iki ortam da bir parazit için oldukça saldırgan.
02:59
So the insect is continually trying to fight off the parasite,
59
179699
4007
Sivrisinek ve insan bağışıklık sistemleri
03:03
and so is the human body continually trying to fight it off.
60
183706
2961
sürekli olarak bu parazitle savaşıyor.
03:06
This little creature survives under siege like that,
61
186667
3750
Bu küçük yaratık kuşatma altında hayatta kalmayı beceriyor
03:10
but not only does it survive, it has thrived.
62
190417
3075
ve hatta büyüyor, gelişiyor.
03:13
It has spread. It has more ways to evade attack than we know.
63
193492
4322
Yayılıyor. Konağına saldırmak için bizim bildiğimizden çok daha fazla stratejisi var.
03:17
It's a shape-shifter, for one thing.
64
197814
2114
Bir kere bu parazit tam bir şekil değiştiren.
03:19
Just as a caterpillar turns into a butterfly,
65
199928
3159
Nasıl ki bir tırtıl kelebeğe dönüşüyorsa
03:23
the malaria parasite transforms itself like that
66
203087
2639
sıtma paraziti de bu şekilde kendini hayatı boyunca
03:25
seven times in its life cycle.
67
205726
3223
tam yedi kez değiştiriyor.
03:28
And each of those life stages not only looks totally different from each other,
68
208949
4257
Tüm bu yaşam evreleri içinde tamamen birbirinden farklı görünüyor,
03:33
they have totally different physiology.
69
213206
3064
birbirinden tamamen farklı fizyolojilere sahip.
03:36
So say you came up with some great drug
70
216270
1992
Diyelim ki harika bir ilaç buldunuz.
03:38
that worked against one stage of the parasite's life cycle.
71
218262
2940
ilaç bir yaşam evresinde etkili olurken
03:41
It might do nothing at all to any of the other stages.
72
221202
3465
bir diğerinde hiçbir işe yaramayabilir.
03:44
It can hide in our bodies, undetected,
73
224667
2863
Parazit vücudumuzda günlerce, haftalarca
03:47
unbeknownst to us, for days, for weeks,
74
227530
2364
aylarca, yıllarca hatta onyıllarca
03:49
for months, for years, in some cases even decades.
75
229894
3799
hiç farkedilmeden saklanabilir.
03:53
So the parasite is a very big scientific challenge to tackle,
76
233693
4384
Dolayısıyla bu parazit başedilmesi güç bir yaşam formu
03:58
but so is the mosquito that carries the parasite.
77
238077
3205
tam anlamıyla sivrisineklerin olduğu gibi.
04:01
Only about 12 species of mosquitos
78
241282
2298
Dünyada varolan sıtmayı taşıyan
04:03
carry most of the world's malaria,
79
243580
1934
sivrisinek cinsleri sadece 12 tane kadar.
04:05
and we know quite a bit about the kinds of
80
245514
2476
Az çok bu sineklerin yaşayabileceği
04:07
watery habitats that they specialize in.
81
247990
2925
sulak alanları biliyoruz.
04:10
So you might think, then, well, why don't we just
82
250915
2282
Bu yüzden; pekala, madem bu ortamları biliyoruz neden
04:13
avoid the places where the killer mosquitos live? Right?
83
253197
3156
sadece bu ortamları yok etmiyoruz diye düşünebilirsiniz değil mi?
04:16
We could avoid the places where the killer grizzly bears live
84
256353
2278
öldürücü bozayıların yaşadığı
04:18
and we avoid the places where the killer crocodiles live.
85
258631
2759
ya da öldürücü timsahların yaşadığı ortamları yok edebiliriz
04:21
But say you live in the tropics
86
261390
3230
fakat tropik iklimde yaşadığınızı düşünün.
04:24
and you walk outside your hut one day
87
264620
3273
Bir gün kulübenizin dışına çıkıyorsunuz ve
04:27
and you leave some footprints in the soft dirt
88
267893
2022
evinizin etrafında, yumuşak toprağın üzerinde
04:29
around your home.
89
269915
1923
birkaç ayakizi bırakıyorsunuz
04:31
Or say your cow does, or say your pig does,
90
271838
3230
ya da siz değil de ineğiniz, köpeğiniz bırakıyor.
04:35
and then, say, it rains,
91
275068
2134
Daha sonra yağmur yağıyor ve
04:37
and that footprint fills up with a little bit of water.
92
277202
2368
bu ayakizi azıcık suyla doluyor.
04:39
That's it. You've created the perfect
93
279570
2081
İşte, sıtmaya konak olan sivrisineğin
04:41
malarial mosquito habitat that's right outside your door.
94
281651
3578
yaşayabileceği harika bir yaşam alanı yarattınız, hem de kapınızın dibinde.
04:45
So it's not easy for us to extricate ourselves from these insects.
95
285229
2862
Dolayısıyla bu sineklerden kaçmamız pek kolay görünmüyor.
04:48
We kind of create places that they love to live
96
288091
2634
Yaşamaya can atacakları ortamları kendimiz
04:50
just by living our own lives.
97
290725
1999
farkında olmadan yaratıyoruz.
04:52
So there's a huge scientific challenge,
98
292724
1379
Burada çok büyük bir bilimsel
04:54
but there's a huge economic challenge too.
99
294103
2207
ve hatta ekonomik bir engel var.
04:56
Malaria occurs in some of the poorest
100
296310
1935
Sıtma bazı çok fakir
04:58
and most remote places on Earth,
101
298245
1939
ve epey uzak yerlerde oluşuyor.
05:00
and there's a reason for that.
102
300184
1845
Aslında sebebi çok açık.
05:02
If you're poor, you're more likely to get malaria.
103
302029
2700
Eğer fakirseniz, sıtma olma ihtimaliniz oldukça yüksek.
05:04
If you're poor, you're more likely to live
104
304729
2153
Eğer fakirseniz kötü durumdaki evlerde,
05:06
in rudimentary housing on marginal land that's poorly drained.
105
306882
4069
kanalizasyon sistemi gelişmemiş bölgelerde yaşamak durumundasınız.
05:10
These are places where mosquitos breed.
106
310951
2589
Böyle alanlar sivrisineklerin rahatlıkla çoğaldığı yerlerdir.
05:13
You're less likely to have door screens or window screens.
107
313540
3600
Pencerelerinizde ya da kapılarınızda büyük ihtimalle sivrisinek teli yoktur.
05:17
You're less likely to have electricity
108
317140
1903
Büyük ihtimalle elektriğiniz
05:19
and all the indoor activities that electricity makes possible,
109
319043
3006
ve elektriğin mümkün kıldığı iç mekan aktiviteleriniz de yoktur.
05:22
so you're outside more.
110
322049
1233
yani çoğunlukla dışarıdasınızdır.
05:23
You're getting bitten by mosquitos more.
111
323282
2332
Dolayısıyla sinek ısırığına daha çok maruz kalırsınız.
05:25
So poverty causes malaria,
112
325614
1625
Yoksulluk sıtmaya sebep olurken
05:27
but what we also know now is that malaria itself
113
327239
3033
sıtma da başlı başına
05:30
causes poverty.
114
330272
1647
yoksulluğa sebep oluyor.
05:31
For one thing, it strikes hardest during harvest season,
115
331919
2651
Zaten, sıtma vakaları daha çok hasat zamanında görülür,
05:34
so exactly when farmers need to be out in the fields
116
334570
2756
bu zamanlarda çiftçiler dışarıda daha çok vakit geçiriyor.
05:37
collecting their crops, they're home sick with a fever.
117
337326
3909
Ekinlerini topluyorlar ve ateşli bir halde eve dönüyorlar.
05:41
But it also predisposes people to death
118
341235
2861
İnsanları diğer tüm sebeplerden daha çok
05:44
from all other causes.
119
344096
1785
ölüme eğilimli hale getiriyor.
05:45
So this has happened historically.
120
345881
1360
Bu tarihte de böyle oldu.
05:47
We've been able to take malaria out of a society.
121
347241
3382
Sıtmayı toplumdan atabilecek seviyeye eriştik.
05:50
Everything else stays the same,
122
350623
1457
Diğer her şey aynı kaldığında
05:52
so we still have bad food, bad water, bad sanitation,
123
352080
2675
örneğin kötü yiyecekler, kirli su, hijyensiz ortam
05:54
all the things that make people sick.
124
354755
1761
yani insanı hasta edebilecek diğer her şey.
05:56
But just if you take malaria out,
125
356516
2144
Sadece sıtmadan kurtulduğunuzda
05:58
deaths from everything else go down.
126
358660
3812
bu saydığım diğer her şeyden ölme oranı da bir hayli düşüyor.
06:02
And the economist Jeff Sachs has actually quantified
127
362472
2711
Bunun toplum için ne anlama geldiğini
06:05
what this means for a society.
128
365183
2185
ekonomist Jeff Sachs hesapladı.
06:07
What it means is, if you have malaria in your society,
129
367368
2754
Eğer toplumunuzda sıtma varsa
06:10
your economic growth is depressed
130
370122
2461
ekonomik büyüme oranınız her yıl
06:12
by 1.3 percent every year,
131
372583
3970
yüzde 1.3 azalır
06:16
year after year after year, just this one disease alone.
132
376553
3799
yıllar, yıllar boyunca, sadece bu hastalık yüzünden.
06:20
So this poses a huge economic challenge,
133
380352
2564
Bu durum tabii ki büyük bir ekonomik sorun yaratıyor.
06:22
because say you do come up with your great drug
134
382916
2184
Örneğin harika bir ilaç buldunuz,
06:25
or your great vaccine -- how do you deliver it
135
385100
2210
ya da mükemmel bir aşı.
06:27
in a place where there's no roads,
136
387310
2570
Bunu doğru düzgün yolların,
06:29
there's no infrastructure,
137
389880
1193
altyapının,
06:31
there's no electricity for refrigeration to keep things cold,
138
391073
3334
bir şeyleri soğuk tutmak için gerekli olan buzdolabını çalıştıracak elektriğin,
06:34
there's no clinics, there's no clinicians
139
394407
2720
kliniklerin, doktorların
06:37
to deliver these things where they're needed?
140
397127
2534
olmadığı bir yere bu ilaçları ihtiyaç durumunda nasıl ulaştıracaksınız?
06:39
So there's a huge economic challenge in taming malaria.
141
399661
4003
Sıtmayla başa çıkmanın çok ciddi ekonomik götürüleri mevcut.
06:43
But along with the scientific challenge and the economic challenge,
142
403664
3056
Ne yazık ki sadece bunlarla bitmiyor, bilimsel ve ekonomik engellerin yanı sıra,
06:46
there's also a cultural challenge,
143
406720
1812
kültürel engeller de mevcut.
06:48
and this is probably the part about malaria
144
408532
3385
Zannediyorum ki bu konu insanların
06:51
that people don't like to talk about.
145
411917
2301
sıtma hakkında konuşmayı tercih etmediği kısım.
06:54
And it's the paradox that the people
146
414218
2711
Sıtmaya en eğilimli toplumların
06:56
who have the most malaria in the world
147
416929
1808
sıtmayı en az umursaması
06:58
tend to care about it the least.
148
418737
2580
hiç umursamaması durumu.
07:01
This has been the finding of medical anthropologists again and again.
149
421317
3412
Bu durum medikal antropologların tekrar tekrar gördükleri bir olgu.
07:04
They ask people in malarious parts of the world,
150
424729
2767
Sıtmanın varolduğu bölgelerde yaşayan insanlara
07:07
"What do you think about malaria?"
151
427496
2056
'Sıtma hakkında ne düşünüyorsunuz?' diye sorduklarında
07:09
And they don't say, "It's a killer disease. We're scared of it."
152
429552
3909
cevapları 'Bu ölümcül bir hastalık, sıtmadan korkuyoruz' demiyorlar.
07:13
They say, "Malaria is a normal problem of life."
153
433461
5338
Sıtmanın hayatlarındaki normal bir sorun olduğunu söylüyorlar.
07:18
And that was certainly my personal experience.
154
438799
1766
Bu, benim kişisel olarak tanıklık ettiğim bir olaydı.
07:20
When I told my relatives in India
155
440565
2019
Hindistan'daki akrabalarıma
07:22
that I was writing a book about malaria,
156
442584
1484
sıtma hakkında bir kitap yazdığımı söylediğimde
07:24
they kind of looked at me like
157
444068
1967
bana sanki siğil kadar basit bir şeyle ilgili
07:26
I told them I was writing a book about warts or something.
158
446035
2701
bir kitap yazıyormuşum gibi baktılar.
07:28
Like, why would you write about something so boring,
159
448736
3047
Neden bu kadar sıkıcı, bu kadar olağan bir şey hakkında
07:31
so ordinary? You know?
160
451783
1666
kitap yazıyordum ki?
07:33
And it's simple risk perception, really.
161
453449
2728
Bu gerçekten çok basit bir risk algısı.
07:36
A child in Malawi, for example,
162
456177
2435
Örneğin, Malawi'de yaşayan bir çocuk
07:38
she might have 12 episodes of malaria before the age of two,
163
458612
4812
iki yaşından önce tam 12 sıtma vakası yaşayabilir
07:43
but if she survives,
164
463424
2053
ve hayatta kalırsa
07:45
she'll continue to get malaria throughout her life,
165
465477
2614
yaşamı boyunca sıtmaya yakalanmaya devam edecektir.
07:48
but she's much less likely to die of it.
166
468091
2723
Büyük ihtimalle sıtmadan ölmeyecektir.
07:50
And so in her lived experience,
167
470814
1952
Dolayısıyla onun hayatında
07:52
malaria is something that comes and goes.
168
472766
3331
sıtma sürekli olarak gelip giden bir rahatsızlık gibi.
07:56
And that's actually true for most of the world's malaria.
169
476097
2030
Bu gerçekten dünyada olan tüm sıtma vakalarında aynı.
07:58
Most of the world's malaria comes and goes on its own.
170
478127
3577
Sıtma vakaları kendi kendilerine gelip giden olaylar.
08:01
It's just, there's so much malaria
171
481704
3124
Yani aslında o kadar çok sıtma vakası var ki
08:04
that this tiny fraction of cases that end in death
172
484828
3771
ölüme sebep olan kısmı sadece çok ufak bir parçası.
08:08
add up to this big, huge number.
173
488599
2961
Ve bu ufak parça daha önce bahsettiğim o büyük ölüm vakalarına ulaşıyor.
08:11
So I think people in malarious parts of the world
174
491560
1993
Sıtmanın varolduğu bölgelerde yaşayan insanlar
08:13
must think of malaria the way
175
493553
1522
bu hastalığı
08:15
those of us who live in the temperate world
176
495075
1659
bizim soğuk algınlığı ya da gribe baktığımız
08:16
think of cold and flu. Right?
177
496734
2251
şekilde görüyorlar.
08:18
Cold and flu have a huge burden on our societies
178
498985
3406
Soğuk algınlığı, nezle sıkça yaşadığımız sıkıntılar
08:22
and on our own lives,
179
502391
1681
fakat biz de
08:24
but we don't really even take
180
504072
1264
bu hastalıklara karşı onları engellemek için
08:25
the most rudimentary precautions against it because
181
505336
2542
en basit önlemleri dahi uygulamıyoruz
08:27
we consider it normal to get cold and flu
182
507878
2721
çünkü bunu artık çok normal görüyoruz.
08:30
during cold and flu season.
183
510599
2237
Kış mevsimide nezle olmak mesela
08:32
And so this poses a huge cultural challenge in taming malaria,
184
512836
4412
Bu bakış açısı sıtmayı tedavi etmeyi amaçlarken
08:37
because if people think it's normal to have malaria,
185
517248
3774
büyük engeller oluşturuyor çünkü insanlar sıtmanın normal olduğunu düşünüyor.
08:41
then how do you get them to run to the doctor
186
521022
3458
Hal böyle olunca insanları nasıl doktora gitmeye,
08:44
to get diagnosed, to pick up their prescription,
187
524480
3146
teşhis konmaya, reçetelerini almaya,
08:47
to get it filled, to take the drugs,
188
527626
1522
ilaçlarını kullanmaya,
08:49
to put on the repellents, to tuck in the bed nets?
189
529148
3479
Cibinlikle uyumaya, sinek ilacı kullanmaya ikna edebilirsiniz?
08:52
This is a huge cultural challenge in taming this disease.
190
532627
4667
Kültürel engeller hastalığı tedavi etme yolunda karşılaştığımız en büyük engeller.
08:57
So take all that together.
191
537294
1502
Tüm bunlara toplu bir şekilde baktığımızda;
08:58
We've got a disease. It's scientifically complicated,
192
538796
4452
Hastalık devam ediyor, bilimsel olarak karmaşık bir yapıda,
09:03
it's economically challenging to deal with,
193
543248
2428
ekonomik anlamda başa çıkılması güç
09:05
and it's one for which the people who stand
194
545676
1645
ve aynı zamanda hastalıktan en çok muzdarip
09:07
to benefit the most care about it the least.
195
547321
2304
olan insanlar hastalığı umursamıyorlar.
09:09
And that adds up to the biggest problem of all,
196
549625
2088
Tüm bunlar en büyük soruna ekleniyor.
09:11
which, of course, is the political problem.
197
551713
2949
Tabii ki politik problemler.
09:14
How do you get a political leader to do anything
198
554662
2858
Herhangi bir politik liderin böyle bir sorunla
09:17
about a problem like this?
199
557520
2061
başa çıkmasını nasıl sağlayabilirsiniz?
09:19
And the answer is, historically, you don't.
200
559581
4625
Cevap geçmişten örnek alındığında 'sağlayamazsınız' oluyor.
09:24
Most malarious societies throughout history
201
564206
2133
Tarih boyunca sıtma ile uğraşan tüm toplumlar
09:26
have simply lived with the disease.
202
566339
2116
basit bir şekilde hastalıkla varolmayı sürdürdü.
09:28
So the main attacks on malaria have come
203
568455
2003
Dolayısıyla sıtma ile başa çıkmaya çalışan toplumlar
09:30
from outside of malarious societies,
204
570458
2624
genellikle sıtmanın tehdit oluşturmadığı
09:33
from people who aren't constrained
205
573082
1794
politikanın felç edici taraflarıyla
09:34
by these rather paralyzing politics.
206
574876
2979
sıkıştırılmamış toplumlar oldu.
09:37
But this, I think, introduces a whole host of other kinds of difficulties.
207
577855
3295
Fakat bence bu durum yepyeni zorluklara sebep oluyor.
09:41
The first concerted attack against malaria
208
581150
2420
Sıtmaya karşı ilk güçlü mücadele
09:43
started in the 1950s.
209
583570
1746
1950'li yıllarda başladı.
09:45
It was the brainchild of the U.S. State Department.
210
585316
3090
Bu Amerika Birleşik Devletleri'nin dahiyane planıydı.
09:48
And this effort well understood the economic challenge.
211
588406
3037
Bu çaba ekonomik zorlukların çok farkındaydı.
09:51
They knew they had to focus on cheap, easy-to-use tools,
212
591443
3481
Ucuz, kullanımı kolay olan malzemelere yoğunlaşmaları gerektiğini biliyorlardı ve
09:54
and they focused on DDT.
213
594924
1775
DDT kullanımı üzerine yoğunlaşıldı.
09:56
They understood the cultural challenge.
214
596699
1439
Kültürel zorlukların farkındaydılar.
09:58
In fact, their rather patronizing view was that
215
598138
3005
Aslında biraz dayatmacı olan bakış açıları
10:01
people at risk of malaria shouldn't be asked to do anything at all.
216
601143
2903
sıtmaya yakalanma tehlikesi olan insanların hiçbir şey yapmamaları gerektiğiydi.
10:04
Everything should be done to them and for them.
217
604046
3722
Her şey onlara, onlar için yapılmalıydı.
10:07
But they greatly underestimated the scientific challenge.
218
607768
3120
Fakat bilimsel zorlukları tamamen gözardı ettiler.
10:10
They had so much faith in their tools
219
610888
2327
Kullanacakları ürüne o kadar inanıyorlardı ki
10:13
that they stopped doing malaria research.
220
613215
2991
sıtma araştırması yapmayı durdurmuşlardı.
10:16
And so when those tools started to fail,
221
616206
2468
Ne zaman ki DDT başarısız olmaya başladı
10:18
and public opinion started to turn against those tools,
222
618674
2700
ve halkın bu ilaçlara karşı bakışaçısı değişti
10:21
they had no scientific expertise to figure out what to do.
223
621374
4194
sıtma ile ilgili bilimsel bir bilgilerinin olmadığını farkettiler ve ne yapacaklarını bilemediler.
10:25
The whole campaign crashed, malaria resurged back,
224
625568
3451
Tüm kampanya yıkıldı, sıtma varlığını yeniden hissettirmeye başladı,
10:29
but now it was even worse than before
225
629019
1814
fakat bu sefer öncekinden daha kötüydü
10:30
because it was corralled into the hardest-to-reach places
226
630833
2761
çünkü en ulaşılamayacak bölgelere
10:33
in the most difficult-to-control forms.
227
633594
3186
ve kontrol edilmesi güç bir forma ulaşmıştı.
10:36
One WHO official at the time actually called that whole campaign
228
636780
3299
Bir WHO (Dünya Sağlık Örgütü) yetkilisi, zamanında tüm kampanyanın
10:40
"one of the greatest mistakes ever made in public health."
229
640079
5057
insan sağlığı konusunda yapılmış en büyük hata olduğunu söyledi.
10:45
The latest effort to tame malaria started in the late 1990s.
230
645136
2507
Sıtmayı kontrol etmek için son çaba 1990'ların sonunda yapıldı.
10:47
It's similarly directed and financed primarily
231
647643
3712
Bu çalışma sıtma tehlikesi altında olmayan
10:51
from outside of malarious societies.
232
651355
2148
toplumlar tarafından finanse edildi.
10:53
Now this effort well understands the scientific challenge.
233
653503
2504
Bu adım bilimsel zorlukların çok farkında.
10:56
They are doing tons of malaria research.
234
656007
2221
Binlerce sıtma araştırması yapılıyor.
10:58
And they understand the economic challenge too.
235
658228
2453
Ve ekonomik zorlukların da farkındalar.
11:00
They're focusing on very cheap, very easy-to-use tools.
236
660681
3560
Yine ekonomik ve kullanımı kolay olan malzemelere yoğunlaşılıyor
11:04
But now, I think, the dilemma is the cultural challenge.
237
664241
3892
fakat bu sefer, bence, sorun kültürel zorluklar yüzünden ortaya çıkıyor.
11:08
The centerpiece of the current effort is the bed net.
238
668133
3634
Şu an yapılan çalışmaların merkezinde kalitesiz cibinlikler yatıyor.
11:11
It's treated with insecticides.
239
671767
1776
Bu cibinlikler böcek ilaçlarına
11:13
This thing has been distributed across the malarious world
240
673543
2370
maruz bırakılıyor ve tüm sıtma dünyasına dağıtılıyor,
11:15
by the millions.
241
675913
1433
milyonlarcası.
11:17
And when you think about the bed net,
242
677346
2232
Ve kalitesiz cibinlik
11:19
it's sort of a surgical intervention.
243
679578
2559
aslında biraz cerrahi müdahaleye benziyor.
11:22
You know, it doesn't really have any value
244
682137
2146
Yani bilirsiniz, sıtmaya yakalanabilecek bir aile için
11:24
to a family with malaria except that it helps prevent malaria.
245
684283
3663
en değerli şey onları sıtmadan korunmalarına yardımcı olan şeydir.
11:27
And yet we're asking people to use these nets every night.
246
687946
4009
Ve hala bu insanlara ürünleri her gece yatarken kullanmaları gerektiğini söylüyoruz.
11:31
They have to sleep under them every night.
247
691955
1277
Her gece bu cibinliklerin altında yatmadıkları sürece
11:33
That's the only way they are effective.
248
693232
2037
bu ürünlerin faydalarından yararlanmak çok zor.
11:35
And they have to do that
249
695269
1353
Ve bunu
11:36
even if the net blocks the breeze,
250
696622
3086
rüzgarı engellese de,
11:39
even if they might have to get up in the middle of the night
251
699708
3145
gecenin bir vakti uyanmaları gerekip kendilerini rahatlatmaya
11:42
and relieve themselves,
252
702853
1534
çalışsalar da
11:44
even if they might have to move all their furnishings
253
704387
2249
tüm mobilyalarını kaldırmaları ve bu ağları
11:46
to put this thing up,
254
706636
1467
takmaları gerekse de
11:48
even if, you know, they might live in a round hut
255
708103
2853
kare olan ağı yuvarlak bir baraka için
11:50
in which it's difficult to string up a square net.
256
710956
3737
kullanmak zor olsa da takmaları gerekiyor.
11:54
Now that's no big deal if you're fighting a killer disease.
257
714693
4938
Tüm bunlar eğer ölümcül bir hastalıkla savaşıyorsanız sorun değil
11:59
I mean, these are minor inconveniences.
258
719631
2331
Yani sonuçta bunlar küçük rahatsızlıklar.
12:01
But that's not how people with malaria think of malaria.
259
721962
3839
Fakat sıtmaya yakalanan insanlar sıtma hakkında böyle düşünmüyorlar.
12:05
So for them, the calculus must be quite different.
260
725801
4880
Onlar için işin matematiği biraz daha farklı.
12:10
Imagine, for example, if a bunch of well-meaning Kenyans
261
730681
3918
Şöyle düşünelim iyi niyetli birkaç Kenyalı
12:14
came up to those of us in the temperate world and said,
262
734599
2081
ılıman bölgelerde yaşayan bizlere gelip de
12:16
"You know, you people have a lot of cold and flu.
263
736680
2822
'Aslında siz de çok soğuk algınlığı ve nezle vakası oluyor.
12:19
We've designed this great, easy-to-use, cheap tool,
264
739502
3128
Biz harika, kullanımı rahat, ucuz bir şey keşfettik
12:22
we're going to give it to you for free.
265
742630
1070
ve bunu size bedavaya vereceğiz.
12:23
It's called a face mask,
266
743700
1433
Bu bir yüz maskesi
12:25
and all you need to do is
267
745133
3873
ve tüm yapmanız gereken
12:29
wear it every day during cold and flu season
268
749006
2410
bunu nezle olabileceğiniz sezon boyunca
12:31
when you go to school and when you go to work."
269
751416
2754
okula, işe gittiğiniz her gün takmanız.''
12:34
Would we do that?
270
754185
1930
Sizce yüz maskesini kullanır mıydık?
12:36
And I wonder if that's how people
271
756115
2136
Acaba sıtma bölgelerinde yaşayan insanlar
12:38
in the malarious world thought of those nets
272
758251
2066
bu cibinlikler hakkında
12:40
when they first received them?
273
760317
1703
böyle düşünüyor olabilirler mi?
12:42
Indeed, we know from studies
274
762020
3398
Açıkçası, çalışmalardan elde ettiğimiz bilgilere dayanarak
12:45
that only 20 percent of the bed nets
275
765418
2678
dağıtılan bu cibinliklerin ilk başta
12:48
that were first distributed were actually used.
276
768096
3168
sadece %20'sinin kullanıldığını söyleyebiliriz
12:51
And even that's probably an overestimate,
277
771264
1711
ki belki bu bile abartılı bir oran.
12:52
because the same people who distributed the nets
278
772975
2422
Çünkü bu bilgi cibinlikleri dağıtan insanların daha sonra
12:55
went back and asked the recipients,
279
775397
1491
alıcılara gidip şu soruyu sormasıyla elde edildi.
12:56
"Oh, did you use that net I gave you?"
280
776888
2473
'Aa, geçenlerde size dağıttığımız ürünleri kullanıyor musunuz?
12:59
Which is like your Aunt Jane asking you,
281
779361
2612
Sanki teyzeniz size
13:01
"Oh, did you use that vase I gave you for Christmas?"
282
781973
2961
'Sana yılbaşında aldığım vazoyu kullanıyor musun? diye soruyor.
13:04
So it's probably an overestimate.
283
784934
1866
Dolayısıyla bu oran büyük ihtimalle biraz abartılı.
13:06
But that's not an insurmountable problem.
284
786800
3324
Bu bence başa çıkılamaz bir sorun değil.
13:10
We can do more education,
285
790124
1830
Daha fazla eğitim verip
13:11
we can try to convince these people to use the nets.
286
791954
2675
insanları bu ağları, cibinlikleri kullanmaya ikna edebiliriz.
13:14
And that's what happening now.
287
794629
1275
Şu an bunun için çaba gösteriyoruz.
13:15
We're throwing a lot more time and money
288
795904
1704
Artık bu konudaki atölye çalışmaları, eğitimler,
13:17
into workshops and trainings and musicals and plays
289
797608
4517
müzikaller, oyunlar ve okul toplantılarına daha fazla
13:22
and school meetings,
290
802125
2413
zaman ve para harcıyoruz.
13:24
all these things to convince people
291
804538
2295
Tüm bunları insanları verdiğimiz ürünleri
13:26
to use the nets we gave you.
292
806833
2484
kullanmaya ikna etmek için yapıyoruz.
13:29
And that might work.
293
809317
2140
Belki bu çabalar işe yarayabilir
13:31
But it takes time. It takes money.
294
811457
2678
Tabii ki zaman ve para gerekiyor.
13:34
It takes resources. It takes infrastructure.
295
814135
2780
Hatta kaynak ve altyapı da gerekiyor.
13:36
It takes all the things that that cheap,
296
816915
2682
Bu kadar ucuz ve kullanımı kolay olan şeylerin
13:39
easy-to-use bed net was not supposed to be.
297
819597
2779
aslında zorunda bırakmadığı bir sürü şey yapmak gerekiyor.
13:42
So it's difficult to attack malaria from inside malarious societies,
298
822376
3404
Dolayısıyla sıtmayı bölgelerde kontrol altına almak
13:45
but it's equally tricky when we try to attack it
299
825780
2538
biraz zor fakat aynı zamanda bu toplumlara dışarıdan
13:48
from outside of those societies.
300
828318
2810
müdahale etmek de bir o kadar uğraştırıcı.
13:51
We end up imposing our own priorities
301
831128
1787
Kendi önceliklerimizi sıtmayla yaşayan insanlara
13:52
on the people of the malarious world.
302
832915
1544
empoze ederken buluyoruz kendimizi.
13:54
That's exactly what we did in the 1950s,
303
834459
2794
Bu tam olarak 1950'lerde yaptığımız şey ve
13:57
and that effort backfired.
304
837253
1878
bu çaba geri tepti.
13:59
I would argue today,
305
839131
1631
Bugün tüm bu malzemeleri dağıtırken
14:00
when we are distributing tools that we've designed
306
840762
4230
ki bu malzemeler sıtmaya maruz kalan
14:04
and that don't necessarily make sense in people's lives,
307
844992
3753
insanların hayatında hiç mantıklı bir yere sahip değilken
14:08
we run the risk of making the same mistake again.
308
848745
3553
aynı hataları yapma riskini de sürdürüyoruz.
14:12
That's not to say that malaria is unconquerable,
309
852298
1808
Bunu sıtmayı yok etmek imkansız olduğu için söylemiyorum
14:14
because I think it is,
310
854106
1463
çünkü bence bu mümkün
14:15
but what if we attacked this disease
311
855569
2208
fakat bu hastalığa belki de muzdarip olan
14:17
according to the priorities of the people who lived with it?
312
857777
3543
insanların önceliklerini göz önünde bulundurarak saldırmalıyız.
14:21
Take the example of England and the United States.
313
861320
2436
İngiltere ve ABD örneğini düşünelim.
14:23
We had malaria in those countries for hundreds of years,
314
863756
3171
Sıtma yüzyıllar boyunca bu ülkelerde de varlığını sürdürdü ve şu an
14:26
and we got rid of it completely,
315
866927
2158
tamamen sıtmayı hayatımızdan silebildik.
14:29
not because we attacked malaria. We didn't.
316
869085
3009
Fakat direkt olarak sıtmaya saldırmadık.
14:32
We attacked bad roads and bad houses
317
872094
4107
Kalitesiz yollara, evlere
14:36
and bad drainage and lack of electricity and rural poverty.
318
876201
4882
ve kötü kanalizasyon sistemine saldırdık.
14:41
We attacked the malarious way of life,
319
881083
3317
Sıtmanınn varolabildiği yaşam şekline saldırdık
14:44
and by doing that, we slowly built malaria out.
320
884400
5720
ve bu şekilde yavaş yavaş onu hayatımızdan çıkardık.
14:50
Now attacking the malarious way of life,
321
890120
1638
Sıtmanın varlığını sürdürdüğü hayata saldırmak
14:51
this is something -- these are things people care about today.
322
891758
3562
bugün tam olarak insanların üzerinde yoğunlaştığı şey.
14:55
And attacking the malarious way of life,
323
895320
2387
Bu hayat şekline saldırmak
14:57
it's not fast, it's not cheap, it's not easy,
324
897707
4759
hızlı, ucuz ya da kolay değil.
15:02
but I think it's the only lasting way forward.
325
902466
3068
Fakat bence gerçekten etkili olabilecek tek şey.
15:05
Thank you so much.
326
905534
1293
Çok teşekkür ederim.
15:06
(Applause)
327
906827
5447
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7