Why design should include everyone | Sinéad Burke

154,014 views ・ 2017-07-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozge Demirci-Richardson Gözden geçirme: güney örnek
00:12
I want to give you a new perspective.
0
12613
2247
Size yeni bir bakış açısı kazandırmak istiyorum.
00:15
That sounds grandiose, and it is.
1
15820
2840
Kulağa hoş geliyor. Öyle de.
00:19
I left Ireland yesterday morning.
2
19380
1720
Dün sabah İrlanda'dan ayrıldım.
00:21
I traveled from Dublin to New York
3
21700
2456
Dublin'den New York'a seyahat ettim,
00:24
independently.
4
24180
1200
tek başıma, bağımsız.
00:25
But the design of an airport,
5
25900
1896
Ama havaalanının, uçağın ve
00:27
plane and terminal
6
27820
2536
terminalin tasarımı, 105,5 cm isen
00:30
offers little independence when you're 105 and a half centimeters tall.
7
30380
3920
sana çok az bağımsızlık sunuyor.
00:35
For Americans, that's 3' 5".
8
35020
3240
Amerikalılar için bu 3' 5" oluyor.
00:39
I was whisked through the airport by airline assistants in a wheelchair.
9
39500
3720
Havaalanında tekerlekli sandalyeyle taşındım.
00:43
Now, I don't need to use a wheelchair,
10
43820
3000
Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok,
00:47
but the design of an airport
11
47500
2096
ama havaalanının tasarımı ve
00:49
and its lack of accessibility
12
49620
2256
ulaşılabilirlikteki eksikliği
00:51
means that it's my only way to get through.
13
51900
2080
bunun benim için tek yol olması demek.
00:55
With my carry-on bag between my feet,
14
55100
2736
Ayaklarımın arasında kabin çantamla,
00:57
I was wheeled through security, preclearance
15
57860
3376
güvenlik ve ön kontrolden tekerlekli sandalyede geçirildim
01:01
and I arrived at my boarding gate.
16
61260
2360
ve biniş kapısına ulaştım.
01:04
I use the accessibility services in the airport
17
64700
2856
Havaalanındaki erişilebilirlik hizmetlerini kullanıyorum
01:07
because most of the terminal is just not designed with me in mind.
18
67580
3240
çünkü terminallerin çoğunu beni düşünerek tasarlamıyorlar.
01:11
Take security, for example.
19
71740
1720
Güvenliği düşünelim mesela.
01:14
I'm not strong enough to lift my carry-on bag
20
74140
3096
Kabin çantamı yerden alıp
01:17
from the ground to the carousel.
21
77260
2040
banda koyacak kadar güçlü değilim ben.
01:20
I stand at eye level with it.
22
80300
1600
Bant göz hizamda kalıyor.
01:22
And those who work in that space for safety purposes cannot help me
23
82380
4936
Ve orada güvenlikte çalışanlar, bana yardım edemez ve
01:27
and cannot do it for me.
24
87340
1680
çantamı benim için banda koyamazlar.
01:30
Design inhibits my autonomy and my independence.
25
90020
3760
Tasarım, özgürlüğümü ve bağımsızlığımı engelliyor.
01:34
But traveling at this size, it isn't all bad.
26
94820
3480
Ama bu boyla seyahat etmek hep de kötü değil.
01:38
The leg room in economy is like business class.
27
98780
2776
Ekonomi sınıfında bacak mesafesi businesstaki kadar.
01:41
(Laughter)
28
101580
1880
(Kahkaha)
01:44
I often forget that I'm a little person.
29
104580
2080
Sık sık kısa boylu olduğumu unutuyorum.
01:47
It's the physical environment and society that remind me.
30
107180
3960
Bana bunu hatırlatan, fiziksel çevre ve toplum.
01:51
Using a public bathroom is an excruciating experience.
31
111940
3960
Halka açık tuvaleti kullanmak tam bir işkence.
01:56
I walk into the cubicle
32
116700
2176
Kabine giriyorum,
01:58
but I can't reach the lock on the door.
33
118900
1858
ama kapının kilidine yetişemiyorum.
02:01
I'm creative and resilient.
34
121700
2360
Yaratıcı ve güçlüyüm.
02:04
I look around and see if there's a bin that I can turn upside down.
35
124820
3400
Ters çevirebileceğim bir çöp kutusu var mı diye bakınırım.
02:09
Is it safe?
36
129220
1200
Güvenli mi?
02:10
Not really.
37
130860
1200
Pek sayılmaz.
02:12
Is it hygienic and sanitary?
38
132460
2320
Hijyenik ve temiz mi?
02:15
Definitely not.
39
135260
1200
Kesinlikle değil.
02:17
But the alternative is much worse.
40
137580
1620
Ama diğer seçenek daha kötü.
02:20
If that doesn't work, I use my phone.
41
140060
2000
Bu işe yaramazsa, telefonumu kullanıyorum.
02:22
It gives me an additional four- to six-inch reach,
42
142980
3056
10-15 cm daha kazandırıyor kapıya ulaşmam için
02:26
and I try to jam the lock closed with my iPhone.
43
146060
2680
ve iPhone'umla kilidi çevirmeye çalışıyorum.
02:29
Now, I imagine that's not what Jony Ive had in mind when he designed the iPhone,
44
149540
4416
Jony Ive iPhone'u tasarlarken bunu düşündüğünü sanmıyorum
02:33
but it works.
45
153980
1200
ama işe yarıyor.
02:36
The alternative is that I approach a stranger.
46
156780
2480
Diğer seçenek, bir yabancıdan yardım istemek.
02:40
I apologize profusely
47
160300
2256
Bolca özür dileyip,
02:42
and I ask them to stand guard outside my cubicle door.
48
162580
3080
kabinin kapısında beklemelerini rica ediyorum.
02:46
They do
49
166820
1536
Bekliyorlar da
02:48
and I emerge grateful
50
168380
1960
ben de minnet duyuyorum
02:51
but absolutely mortified,
51
171300
1680
ama inanılmaz utanıyorum da ve
02:53
and hope that they didn't notice
52
173860
1736
umuyorum ki
02:55
that I left the bathroom without washing my hands.
53
175620
2334
ellerimi yıkamadığımı fark etmesinler.
02:59
I carry hand sanitizer with me every single day
54
179020
3240
Yanımda hep dezenfektan el temizleyici taşıyorum
03:03
because the sink, soap dispenser, hand dryer and mirror
55
183060
5336
çünkü lavabo, sabun, el kurutma makinesi ve ayna
03:08
are all out of my reach.
56
188420
1360
boyumdan yüksekte.
03:10
Now, the accessible bathroom is somewhat of an option.
57
190940
2736
Engelli tuvaleti belki bir seçenek olabilir.
03:13
In this space, I can reach the lock on the door,
58
193700
2400
Orada kapı kilidine, lavaboya, sabuna,
03:16
the sink, the soap dispenser, the hand dryer and the mirror.
59
196660
4360
el kurutma makinesine ve aynaya ulaşabiliyorum.
03:22
Yet, I cannot use the toilet.
60
202220
2920
Ancak, tuvaleti kullanamıyorum.
03:26
It is deliberately designed higher
61
206340
2456
Kasıtlı olarak daha yüksekte tasarlanmış
03:28
so that wheelchair users can transfer across with ease.
62
208820
3160
böylece tekerlekli sandalyedekiler kolayca kullanabilsin.
03:33
This is a wonderful and necessary innovation,
63
213020
3360
Bu mükemmel ve gerekli bir yenilik,
03:37
but in the design world, when we describe a new project or idea as accessible,
64
217260
4240
ama tasarım dünyasında, bir projeye, ya da fikre erişilebilir dediğimizde,
03:42
what does that mean?
65
222500
1200
bu, ne anlama geliyor?
03:44
Who is it accessible to?
66
224740
1920
Kim için erişilebilir?
03:47
And whose needs are not being accommodated for?
67
227660
2760
Kimin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor?
03:51
Now, the bathroom is an example
68
231820
1496
Tuvalet, tasarımın
03:53
of where design impinges upon my dignity,
69
233340
2520
onurumu kırdığına bir örnek,
03:56
but the physical environment impacts upon me in much more casual ways too,
70
236740
3520
ama fiziksel çevre de daha sıradan yollarla üzerimde etki yapıyor,
04:01
something as simple as ordering a cup of coffee.
71
241060
2240
kahve sipariş etmek gibi sıradan bir şey mesela.
04:04
Now, I'll admit it.
72
244140
1360
İtiraf etmeliyim.
04:05
I drink far too much coffee.
73
245980
1880
Ben çok fazla kahve içerim.
04:08
My order is a skinny vanilla latte,
74
248300
2576
Siparişim bellidir, vanilyalı skinny latte
04:10
but I'm trying to wean myself off the syrup.
75
250900
2560
aromayı kesmeye çalışıyorum ama.
04:14
But the coffee shop, it's not designed well,
76
254620
2736
Ama kafe, iyi tasarlanmamış,
04:17
at least not for me.
77
257380
1200
en azından benim için.
04:19
Queuing, I'm standing beside the pastry cabinet
78
259340
2776
yiyecek vitrininin yanında sırada bekliyorum ve barista,
04:22
and the barista calls for the next order.
79
262140
2040
bir sonraki sipariş için sesleniyor,
04:25
"Next, please!" they shout.
80
265020
2200
"Sıradaki lütfen!"
04:28
They can't see me.
81
268260
1200
Beni göremiyorlar.
04:30
The person next to me in the queue points to my existence
82
270460
2816
Sırada yanımdaki kişi parmağıyla beni işaret ediyor
04:33
and everyone is embarrassed.
83
273300
2240
ve herkes mahçup oluyor.
04:36
I order as quick as I can and I move along to collect my coffee.
84
276060
3280
Olabildiğince hızlı siparişimi verip kahvemi almak için ilerliyorum.
04:40
Now, think just for a second.
85
280300
2440
Şimdi bir düşünün.
04:43
Where do they put it?
86
283380
1200
Bardağı nereye koyuyorlar?
04:45
Up high and without a lid.
87
285780
1840
Yükseğe ve kapaksız.
04:48
Reaching up to collect a coffee that I have paid for
88
288300
2896
Parasını ödediğim kahveyi almak için uzanmak,
04:51
is an incredibly dangerous experience.
89
291220
2440
inanılmaz tehlikeli bi şey haline geliyor.
04:54
But design also impinges on the clothes that I want to wear.
90
294460
3256
Tasarım, giymek istediğim kıyafetlere de engel oluşturyor.
04:57
I want garments that reflect my personality.
91
297740
2640
Kişiliğimi yansıtan şeyler giymek istiyorum.
05:01
It's difficult to find in the childrenswear department.
92
301140
2680
Bunu, mağazaların çocuk reyonunda bulmak zor.
05:04
And often womenswear requires far too many alterations.
93
304460
3280
Kadın giyimindekiler de çok fazla terzi işi gerektiriyor.
05:08
I want shoes that affect my maturity, professionalism and sophistication.
94
308420
4720
Olgunluğumu, profesyonelliğimi, çok yönlülüğümü gösteren ayakkabı istiyorum.
05:13
Instead, I'm offered sneakers with Velcro straps and light-up shoes.
95
313980
4240
Yerine, cırt cırtlı, ışıklı spor ayakkabı sunuluyor bana.
05:19
Now, I'm not totally opposed to light-up shoes.
96
319020
3776
Yanlış anlamayın, ışıklı ayakkabılara tamamen karşı değilim.
05:22
(Laughter)
97
322820
1200
(Kahkaha)
05:24
But design also impacts on such simple things,
98
324900
3416
Ama tasarım, basit şeyleri de etkiliyor, mesela
05:28
like sitting on a chair.
99
328340
1440
sandalyede oturmak.
05:30
I cannot go from a standing to a seating position with grace.
100
330740
3520
Ayakta durmaktan oturma pozisyonuna rahatça geçemiyorum.
05:35
Due to the standards of design heights of chairs,
101
335140
3256
Sandalyelerin tasarımındaki yükseklik standardı nedeniyle,
05:38
I have to crawl on my hands and knees
102
338420
2696
ellerim ve dizlerimi kullanmak zorundayım
05:41
just to get on top of it,
103
341140
1616
sadece sandalyeye çıkabilmek için,
05:42
whilst also being conscious that it might tip over at any stage.
104
342780
3640
aynı zamanda da her an devrilebileceği aklımda.
05:47
But whilst design impacts on me
105
347940
1816
Tasarım beni etkilerken,
05:49
whether it's a chair, a bathroom, a coffee shop, or clothes,
106
349780
4776
sandalye, tuvalet, kafe olsun, kıyafet olsun
05:54
I rely on and benefit
107
354580
3176
yabancıların anlayışına bel bağlıyorum
05:57
from the kindness of strangers.
108
357780
1800
ve ondan faydalanıyorum.
06:01
But not everybody is so nice.
109
361340
1640
Ama herkes çok iyi değil.
06:04
I'm reminded that I'm a little person
110
364220
2576
Kısa boylu olduğumu, yabancı biri
06:06
when a stranger points,
111
366820
1440
beni işaret ettiğine,
06:09
stares,
112
369340
1200
uzun uzun baktığında,
06:11
laughs,
113
371140
1200
güldüğünde,
06:13
calls me a name,
114
373180
1776
bana isim taktiğında ya da
06:14
or takes a photograph of me.
115
374980
1480
fotoğrafımı çektiğinde hatırlıyorum.
06:17
This happens almost every day.
116
377780
1429
Bu, neredeyse her gün oluyor.
06:20
With the rise of social media, it has given me an opportunity
117
380540
2896
Sosyal medyanın yaygınlaşması, blog yazarı ve aktivist olarak
06:23
and a platform to have a voice as a blogger and as an activist,
118
383460
3960
sesimi duyurabileceğim bir platform ve fırsat sunuyor
06:28
but it has also made me nervous
119
388260
2296
fakat aynı zamanda da endişelendiriyor,
06:30
that I might become a meme
120
390580
2096
ya komik bir resme ya da
06:32
or a viral sensation,
121
392700
1560
viral bir gönderiye iznim olmadan
06:35
all without my consent.
122
395220
1400
malzeme olursam?
06:38
So let's take a moment right now
123
398060
2696
Şimdi durup bir düşünelim ve
06:40
to make something very clear.
124
400780
1600
bir şeyi netleştirelim.
06:43
The word "midget" is a slur.
125
403540
2400
"Cüce" aşağılayıcı bir söylem.
06:47
It evolved from PT Barnum's era of circuses and freak shows.
126
407180
4120
P.T. Barnum döneminin sirkleri ve ucube gösterilerinden kalma bir tabir.
06:52
Society has evolved.
127
412460
1720
Toplum değişip gelişiyor.
06:55
So should our vocabulary.
128
415340
1520
Kelimelerimiz de değişmeli.
06:57
Language is a powerful tool.
129
417660
2376
Dil, güçlü bir araç.
07:00
It does not just name our society.
130
420060
2000
Yalnızca toplumu adlandırmıyor.
07:02
It shapes it.
131
422540
1440
Onu şekillendiriyor.
07:04
I am incredibly proud to be a little person,
132
424700
3416
Ben, kısa boylu olmaktan inanılmaz gurur duyuyorum,
07:08
to have inherited the condition of achondroplasia.
133
428140
3256
genlerimde akondroplaziyi taşımaktan gurur duyuyorum.
07:11
But I am most proud to be Sinead.
134
431420
2240
Ama en çok da Sinead olmaktan gurur duyuyorum.
07:14
Achondroplasia is the most common form of dwarfism.
135
434500
3040
Akondroplazi cüceliğin en yaygın tipi.
07:18
Achondroplasia translates as "without cartilage formation."
136
438220
3560
"Kıkırdak oluşumu olmayan" olarak çevrilir.
07:22
I have short limbs and achondroplastic facial features,
137
442580
3736
Kol ve bacaklarım kısa ve akondroplazi yüz özelliklerine sahibim,
07:26
my forehead and my nose.
138
446340
2320
alnım ve burnum.
07:29
My arms do not straighten fully,
139
449380
2616
Kollarımı tamamen açamıyorum
07:32
but I can lick my elbow.
140
452020
1880
ama dirseğimi yalayabiliyorum.
07:34
I'm not showing you that one.
141
454460
1381
Hiç heveslenmeyin ama.
07:37
Achondroplasia occurs in approximately one in every 20,000 births.
142
457020
4480
Akondroplazi neredeyse her 20.000 doğumdan birinde görülüyor.
07:42
80 percent of little people are born to two average-height parents.
143
462340
3680
Kısa boylu insanların %80'inin anne-babası ortalama boyda.
07:46
That means that anybody in this room could have a child with achondroplasia.
144
466820
3920
Bu da demek oluyor ki, bu odadaki herkes akondroplazili çocuk sahibi olabilir.
07:51
Yet, I inherited my condition from my dad.
145
471780
3520
Benimkisi babamın genlerinden geliyor.
07:55
I'd like to show you a photo of my family.
146
475700
2280
Ailemin bir fotoğrafını göstermek istiyorum.
07:59
My mother is average height,
147
479100
2016
Annem ortalama bir boyda,
08:01
my father is a little person
148
481140
2216
babam kısa boylu ve
08:03
and I am the eldest of five children.
149
483380
2000
ben 5 kardeşin en büyüğüyüm.
08:06
I have three sisters and one brother.
150
486020
2520
3 kız kardeşim bir de erkek kardeşim var.
08:09
They are all average height.
151
489380
1680
Hepsinin boyu ortalama uzunlukta.
08:11
I am incredibly fortunate to have been born into a family
152
491980
3416
Ben böyle bir ailede dünyaya geldiğim için çok şanslıyım,
08:15
that cultivated my curiosity and my tenacity,
153
495420
3200
beni keşfetmeye ve azimli olmaya iten bir ailem var,
08:19
that protected me from the unkindness and ignorance of strangers
154
499540
4976
bu da beni yabancıların kabalığından ve cehaletinden korudu ve
08:24
and that armed me with the resilience, creativity and confidence
155
504540
4176
fiziksel çevre ve toplumda var olabilmem ve idare edebilmem için gereken
08:28
that I needed to survive and manipulate the physical environment and society.
156
508740
4640
güç, yaratıcılık ve özgüven sahibi olmamı sağladı.
08:34
If I was to pinpoint any reason why I am successful,
157
514620
3816
Neden başarılı olduğumu sorarsanız,
08:38
it is because I was and I am a loved child,
158
518460
4120
sevgiyle büyütülmüş bir çocuk olduğumdan;
08:43
now, a loved child with a lot of sass and sarcasm,
159
523380
3896
biraz şımarık ve alaycı bir çocuk
08:47
but a loved child nonetheless.
160
527300
1679
ama gene de sevilen bir çocuk.
08:50
In giving you an insight into who I am today
161
530180
2960
Bugün beni ben yapan şeylere dair fikir vererek
08:54
I wanted to offer you a new perspective.
162
534100
1920
yeni bir bakış açısı sunmak istedim.
08:57
I wanted to challenge the idea
163
537020
1456
Tasarımın işlev ve güzellik
08:58
that design is but a tool to create function and beauty.
164
538500
3560
yaratmaktan başka amacı olmaması fikrine meydan okumak istedim.
09:03
Design greatly impacts upon people's lives,
165
543100
3000
Tasarım, insanların hayatında çok büyük etki yaratıyor,
09:07
all lives.
166
547220
1280
tüm hayatlarda.
09:09
Design is a way in which we can feel included in the world,
167
549180
3696
Tasarım, dünyada dahil edildiğimizi hissetmenin bir yolu
09:12
but it is also a way in which we can uphold a person's dignity
168
552900
4256
ama aynı zamanda bir kişinin onurunu, insan haklarını koruyabilmenin de
09:17
and their human rights.
169
557180
1360
bir yolu.
09:19
Design can also inflict vulnerability
170
559420
2696
Tasarım, ihtiyaçları dikkate alınmayanları
09:22
on a group whose needs aren't considered.
171
562140
2480
güçsüz hale getirebilir.
09:26
So today, I want your perceptions challenged.
172
566140
3840
Bugün, bakış açınızı zorlamanızı istiyorum.
09:30
Who are we not designing for?
173
570700
2096
Kimler için tasarım yapmıyoruz?
09:32
How can we amplify their voices
174
572820
2816
Seslerini ve deneyimlerini
09:35
and their experiences?
175
575660
1600
nasıl duyurabliliriz?
09:38
What is the next step?
176
578020
1200
Bir sonraki adım ne?
09:40
Design is an enormous privilege,
177
580220
2576
Tasarım, çok büyük bir ayrıcalık ama
09:42
but it is a bigger responsibility.
178
582820
1960
daha da önemlisi büyük bir sorumluluk.
09:45
I want you to open your eyes.
179
585780
2040
Gözünüzü açmanızı istiyorum.
09:48
Thank you so much.
180
588580
1216
Çok teşekkür ederim.
09:49
(Applause)
181
589820
3760
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7