Jimmy Nelson: Gorgeous portraits of the world's vanishing people

255,639 views ・ 2015-05-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Samet Ergisi Gözden geçirme: Sevkan Uzel
00:12
Now, I've been making pictures for quite a long time,
0
12599
2647
Uzun bir süredir fotoğraf çekiyorum
00:15
and normally speaking, a picture like this, for me,
1
15246
2392
ve normal olarak böyle bir fotoğraf
00:17
should be straightforward.
2
17638
1927
benim için çok kolay olmalı.
00:19
I'm in southern Ethiopia. I'm with the Daasanach.
3
19565
2856
Güney Etiyopya'dayım. Daasanach'lar ile birlikteyim.
00:22
There's a big family, there's a very beautiful tree,
4
22421
3111
Geniş bir aile var, çok güzel bir ağaç var.
00:25
and I make these pictures with this very large,
5
25532
2578
Bu fotoğrafları çok büyük, aşırı derecede hantal ve
00:28
extremely cumbersome, very awkward technical plate film camera.
6
28110
3761
çok tuhaf bir teknik plakalı film kamerası ile çekiyorum.
00:31
Does anybody know 4x5 and 10x8 sheets of film,
7
31871
3460
4x5 ve 10x8'lik film plakalarını bileniniz var mı?
00:35
and you're setting it up, putting it on the tripod.
8
35331
3529
Ayarlıyorsunuz ve tripoda yerleştiriyorsunuz.
00:38
I've got the family, spent the better part of a day talking with them.
9
38860
3855
Bir aile var, günün en güzel kısmını onlarla konuşarak geçirdim.
00:42
They sort of understand what I'm on about.
10
42715
2016
Ne yapmaya çalıştığımı az-çok anladılar.
00:44
They think I'm a bit crazy, but that's another story.
11
44731
2508
Biraz deli olduğumu düşünüyorlar ama bu başka bir hikaye.
00:47
And what's most important for me is the beauty and the aesthetic,
12
47239
3370
Benim için en önemli olan şey ise güzellik ve estetik.
00:50
and that's based on the light.
13
50609
2252
Ve bu da ışığa bağlı.
00:52
So the light's setting on my left-hand side,
14
52861
2601
Işık sol taraftan geliyor
00:55
and there's a balance in the communication with the Daasanach,
15
55462
3634
ve Daasanach'lar ile iletişimimde bir denge var.
Her yaştan insanın bulunduğu 30 kişilik bir aile.
00:59
the family of 30, all ages.
16
59096
1544
01:00
There's babies and there's grandparents,
17
60640
1937
Bebekler de var, ninelerle dedeler de.
01:02
I'm getting them in the tree and waiting for the light to set,
18
62577
2966
Onları bir ağacın üzerine yerleştiriyorum ve ışığın hazır olmasını bekliyorum.
01:05
and it's going, going, and I've got one sheet of film left,
19
65543
3089
Ama ışık hep boşa gidiyor, en son bir film plakam kalıyor.
01:08
and I think, I'm okay, I'm in control, I'm in control.
20
68632
2541
Diyorum ki iyiyim, kontrol bende, kontrol bende.
Cihazı tekrar tekrar kuruyorum, ama ışık gitmek üzere.
01:11
I'm setting it up and I'm setting up, and the light's just about to go,
21
71173
3572
Bense altın rengi olmasını, güzel olmasını istiyorum.
01:14
and I want it to be golden, I want it to be beautiful.
22
74745
2681
Ufukta asılı kalmasını ve böylece bu insanları
01:17
I want it to be hanging on the horizon so it lights these people,
23
77426
3046
sunabildikleri tüm ihtişam içinde aydınlatmasını istiyorum.
01:20
in all the potential glory that they could be presented.
24
80472
2630
Işık kaybolmak üzere, kaybolmak üzere.
01:23
And it's about to go and it's about to go,
25
83102
2049
Film plakamı kameraya koyuyorum.
01:25
and I put my sheet in the camera,
26
85151
1625
01:26
it's all focused,
27
86776
852
Her şey odaklanmışken
01:27
and all of a sudden there's a massive "whack,"
28
87628
2285
birdenbire şiddetli bir şamar sesi.
01:29
and I'm looking around, and in the top corner of the tree,
29
89913
2774
Etrafıma bakınıyorum, ağacın üst köşesindeki
01:32
one of the girls slaps the girl next to her,
30
92687
2079
kızlardan biri yanındaki kızı tokatlıyor.
01:34
and the girl next to her pulls her hair, and all hell breaks loose,
31
94766
3790
Yanındaki kız da onun saçını çekiyor ve kıyamet kopuyor.
01:38
and I'm standing there going, "But the light, the light.
32
98556
2734
Bense durmuş şöyle diyorum: "Ama ışık, ışık.
01:41
Wait, I need the light. Stay still! Stay still!"
33
101290
2290
Bekleyin, ışığa ihtiyacım var. Hareket etmeyin!"
01:43
And they start screaming,
34
103580
1200
Çığlık atmaya başlıyorlar,
01:44
and then one of the men turns around and starts screaming, shouting,
35
104780
3184
sonra da erkeklerden biri dönüp, bağırıp çağırmaya başlıyor.
01:47
and the whole tree collapses, not the tree, but the people in the tree.
36
107964
3433
Tüm ağaç devriliyor; yani ağaç değil de, ağaçtaki insanlar.
Etrafta bağırarak koşuşturmaya başlıyorlar, bir tür duman bulutu içinde
01:51
They're all running around screaming, and they run back off into the village
37
111397
3620
köye doğru koşturuyorlar. Bense tripodun arkasında kalakalıyorum.
01:55
in this sort of cloud of smoke, and I'm left there standing behind my tripod.
38
115017
3782
Film plakam hazır, ışık gitmiş, fotoğrafı çekemiyorum.
01:58
I've got my sheet, and the light's gone, and I can't make the picture.
39
118799
3347
Hepsi nereye kayboldu ? Hiçbir fikrim yoktu.
02:02
Where have they all gone? I had no idea.
40
122146
2024
Bir haftamı aldı. Bugün burada gördüğünüz fotoğrafı çekmek tam bir hafta aldı.
02:04
It took me a week, it took me a week to make the picture which you see here today,
41
124170
3862
02:08
and I'll tell you why. (Applause)
42
128032
3039
İşte size bunun nedenini anlatacağım. (Alkışlar)
02:11
It's very, very, very simple -- I spent a week going around the village,
43
131071
3663
Çok, çok basit. Bir haftamı köyde dolaşarak
02:14
and I went to every single one: "Hello, can you meet at the tree?
44
134734
3069
ve her birine gidip, "Merhaba, ağaca gelebilir misin?
02:17
What's your story? Who are you?"
45
137803
1789
Hikâyen nedir? Kimsin?" diyerek geçirdim.
02:19
And it all turned out to be about a boyfriend, for crying out loud.
46
139592
3245
Her şeyin ne yazık ki bir erkek arkadaş meselesi olduğu ortaya çıktı.
02:22
I mean, I have teenage kids. I should know.
47
142837
2083
Yani aslında ergenlik döneminde çocuklarım var. Bilmem gerekirdi.
02:24
It was about a boyfriend. The girl on the top, she'd kissed the wrong boy,
48
144920
3673
Erkek arkadaş yüzündendi. En üstteki kız, yanlış çocuğu öpmüş
02:28
and they'd started having a fight.
49
148593
1638
ve kavgaya tutuşmuşlardı.
02:30
And there was a very, very beautiful lesson for me in that:
50
150231
2797
Burada benim için çok ama çok güzel bir ders vardı:
02:33
If I was going to photograph these people
51
153028
2212
Eğer bu insanları, niyetlendiğim gibi ağırbaşlı
02:35
in the dignified, respectful way that I had intended,
52
155240
2544
ve saygıdeğer biçimde fotoğraflayacaksam
02:37
and put them on a pedestal, I had to understand them.
53
157784
2513
ve onlara hayranlığımı belirteceksem, onları anlamam gerekiyordu.
Tanışmak yeterli değildi. El sıkışmak yeterli değildi.
02:40
It wasn't just about turning up. It wasn't just about shaking a hand.
54
160297
3290
02:43
It wasn't about just saying, "I'm Jimmy, I'm a photographer."
55
163587
3055
Sadece "Adım Jimmy, fotoğrafçıyım" demek yetmiyordu.
Her birini tanımalıydım;
02:46
I had to get to know every single one of them,
56
166642
2170
02:48
right down to whose boyfriend is who and who is allowed to kiss who.
57
168812
3273
ta ki kim kimin sevgilisi ve kim kimi öpebilir bilene kadar.
02:52
So in the end, a week later,
58
172085
1886
Sonuç olarak, bir hafta sonra
02:53
and I was absolutely exhausted,
59
173971
1501
gerçekten tükenmiştim.
02:55
I mean on my knees going, "Please get back up in that tree.
60
175472
2771
Dizlerimin üstüne çökerek "Lütfen tekrar çıkın şu ağaca.
02:58
It's a picture I need to make."
61
178243
1523
Bu fotoğrafı çekmem gerek" diyecek kadar.
02:59
They all came back. I put them all back up in the tree.
62
179766
2689
Hepsi geri geldi ve tekrar hepsini ağaca dizdim.
03:02
I made sure the girls were in the right position,
63
182455
2310
Şamarlaşan kızların doğru yerde olduğundan emin oldum.
03:04
and the ones that slapped, one was over there.
64
184765
2165
Biri hemen şuradaydı.
03:06
They did look at each other. If you look at it later,
65
186930
2558
Birbirlerine bakıyorlardı. Sonradan göz atarsanız,
03:09
they're staring at each other very angrily,
66
189488
2464
birbirlerine çok kızgın bakıyorlar.
Ağacım ve her şeyim vardı
03:11
and I've got the tree and everything,
67
191952
1991
ve son anda "Keçi, keçi!
03:13
and then at the last minute, I go, "The goat, the goat!
68
193943
2655
Gözüne bakabilmem için bir şeye ihtiyacım var.
03:16
I need something for the eye to look at. I need a white goat in the middle."
69
196598
3709
Tam ortaya beyaz bir keçi gerekiyor." dedim.
Böyle olunca etraftaki bütün keçileri gidip getirdim.
03:20
So I swapped all the goats around. I put the goats in.
70
200307
2589
Keçileri de yerleştirdim.
Böyleyken bile yanlış yapmıştım. Çünkü sol taraftaki başka bir küçük çocuğun
03:22
But even then I got it wrong, because if you can see on the left-hand side,
71
202896
3611
keçisini seçmediğim için kızıp gittiğini görebilirsiniz.
03:26
another little boy storms off because I didn't choose his goat.
72
206507
3087
Böyle olunca Daasanach dili konuştuğum kadar keçi dili de öğrenmem gerekti.
03:29
So the moral being I have to learn to speak Goat as well as Daasanach.
73
209594
3354
Ama neyse ki, şu fotoğrafa harcanan emek
03:32
But anyway, the effort that goes into that picture
74
212948
2513
ve size anlattığım hikâyeden
03:35
and the story that I've just related to you,
75
215461
2094
tahmin edebileceğiniz gibi
03:37
as you can imagine,
76
217555
1008
dünya çapında başka yüzlerce insanın
03:38
there are hundreds of other bizarre, eccentric stories
77
218563
2536
yüzlerce tuhaf, eksantrik hikâyesi var.
03:41
of hundreds of other people around the world.
78
221099
2142
Bu yaklaşık dört yıl önceydi, bir yolculuğa çıktım.
03:43
And this was about four years ago, and I set off on a journey,
79
223241
3482
03:46
to be honest, a very indulgent journey.
80
226723
2021
Dürüst olmak gerekirse çok keyifli bir yolculuktu.
03:48
I'm a real romantic. I'm an idealist, perhaps in some ways naive.
81
228744
5215
Gerçek bir romantiğim, idealistim, belki bazı yönlerden naifim.
03:53
But I truly believe that there are people on the planet that are beautiful.
82
233959
3793
Ama şuna gerçekten inanıyorum ki, bu gezegende güzel insanlar da var.
03:57
It's very, very simple. It's not rocket science.
83
237752
2748
Bu çok, çok basit. Anlaması zor değil.
04:00
I wanted to put these people on a pedestal.
84
240500
2012
Bu insanları yüceltmek istedim.
04:02
I wanted to put them on a pedestal like they'd never been seen before.
85
242512
3483
Daha önce hiç olmadıkları kadar yüceltmek istedim.
04:05
So, I chose about 35 different groups,
86
245995
4027
Böylece yaklaşık 35 farklı grup,
kabile, yerli kültür seçtim.
04:10
tribes, indigenous cultures.
87
250022
1879
04:11
They were chosen purely because of their aesthetic,
88
251901
2616
Tamamıyla estetiklerinden dolayı seçildiler.
04:14
and I'll talk more about that later.
89
254517
1857
Bunun ayrıntısını daha sonra anlatırım.
04:16
I'm not an anthropologist, I have no technical study with the subject,
90
256374
3576
Ben antropolog değilim, konuyla ilgili teknik çalışmam yok.
04:19
but I do have a very, very, very deep passion,
91
259950
2902
Ama çok, çok, çok derin bir tutkum var.
04:22
and I believe that I had to choose the most beautiful people on the planet
92
262852
3472
Ve inanıyorum ki gezegendeki en güzel insanları
04:26
in the most beautiful environment that they lived in,
93
266324
2586
yaşadıkları en güzel çevrede seçmeli,
04:28
and put the two together and present them to you.
94
268910
2305
ikisini birleştirip sizlere sunmalıydım.
04:31
About a year ago,
95
271825
1464
Yaklaşık bir yıl önce,
04:33
I published the first pictures,
96
273289
2113
ilk fotoğraflarımı yayınladım
04:35
and something extraordinarily exciting happened.
97
275402
4017
ve olağanüstü heyecan verici bir şey oldu.
04:39
The whole world came running,
98
279419
1554
Tüm dünya hemen ilgi gösterdi.
04:40
and it was a bizarre experience, because everybody, from everywhere:
99
280973
3325
Bu tuhaf bir deneyimdi, çünkü her bir yandan herkes:
04:44
"Who are they? What are they? How many are they?
100
284298
2331
"Kim bunlar? Ne bunlar? Kaç kişiler?
04:46
Where did you find them? Are they real? You faked it.
101
286629
2560
Onları nerede buldun? Gerçekler mi? Sahtesini mi yaptın?
04:49
Tell me. Tell me. Tell me. Tell me." Millions of questions for which,
102
289189
3430
Anlat. Anlat. Anlat" Dürüst olmak gerekirse
cevaplarını bilmediğim milyonlarca soru...
04:52
to be honest, I don't have the answers.
103
292619
2124
04:54
I really didn't have the answers,
104
294743
1680
Gerçekten cevabım yoktu.
04:56
and I could sort of understand, okay, they're beautiful, that was my intention,
105
296423
3823
Bir şekilde anlıyordum, tamam, güzeller, benim niyetim de buydu,
05:00
but the questions that I was being fired at,
106
300246
2067
ama boğuştuğum soruları yanıtlayamadım.
05:02
I could not answer them.
107
302313
2043
05:04
Until, it was quite amusing, about a year ago
108
304356
2833
Oldukça eğlenceli bir hâl almışken, yaklaşık bir yıl önce
05:07
somebody said, "You've been invited to do a TED Talk."
109
307189
2651
birisi dedi ki, "Bir TED konuşması yapmak için davet edildin."
05:09
And I said, "Ted? Ted? Who's Ted? I haven't met Ted before."
110
309840
3624
Ben de dedim ki "Ted? Ted? Ted de kim? Ted ile hiç tanışmadım."
05:13
He said, "No, a TED Talk." I said, "But who's Ted?
111
313464
2557
"Hayır, bir TED konuşması" Dedim ki, "İyi de Ted kim?
05:16
Do I have to talk to him or do we sit with each other on the stage?"
112
316021
3322
Onunla mı konuşmalıyım yoksa birlikte sahnede oturacak mıyız?"
05:19
And, "No, no, the TED group. You must know about it."
113
319343
3137
"Hayır, hayır, TED grubu. Biliyor olmalısın."
05:22
And I said, "I've been in a teepee and in a yurt for the last five years.
114
322480
3615
Bense dedim ki "Son beş senedir kızılderili ve yörük çadırlarındaydım.
05:26
How do I know who Ted is? Introduce me to him."
115
326095
2333
Ted kim nerden bileyim. Beni onunla tanıştır.
05:28
Anyway, to cut a long story short, he said, "We have to do a TED Talk."
116
328428
3339
Her neyse, kısa kesecek olursak, dedi ki "Bir TED konferansı yapmalıyız."
05:31
Researched. Oh, exciting. That's great!
117
331767
1899
Araştırdım. Vay, heyecan verici. Harika!
05:33
And then eventually you're going to go to TEDGlobal.
118
333666
2474
Sonrasında TEDKüresel'e gideceksin.
05:36
Even more exciting.
119
336140
1134
Çok daha heyecanlı.
05:37
But what you need to do, you need to teach the people lessons,
120
337274
3024
Peki ne yapmam lazım? İnsanlara ders verici bir şey anlatmalısın.
05:40
lessons that you've learned on your travels around the world
121
340298
3052
Dünya çapında yaptığın seyahatlerde
bu kabilelerden öğrendiklerini...
05:43
with these tribes.
122
343350
930
05:44
I thought, lessons, okay, well, what did I learn? Good question.
123
344280
3300
Düşündüm, dersler, tamam. Peki ne öğrendim? Güzel soru.
05:47
Three. You need three lessons, and they need to be terribly profound.
124
347580
3306
Üç. Üç derse ihtiyacın var, onlarınsa çok fena bilgilenmeye.
05:50
(Laughter)
125
350886
1918
(Gülüşmeler)
05:52
And I thought, three lessons, well, I'm going to think about it.
126
352804
3143
Dedim ki , üç ders, pekâlâ, bunu düşüneceğim.
05:55
(Applause)
127
355947
4146
(Alkışlar)
06:01
So I thought long and hard, and I stood here two days ago,
128
361193
3347
Uzun uzun düşündüm ve iki gün önce buraya dikildim.
06:04
and I had my test run, and I had my cards
129
364540
1965
Provamı yaptım, kartlarım ve kumandam elimde,
06:06
and my clicker in my hands and my pictures were on the screen,
130
366505
2944
fotoğraflarım ekrandaydı.
06:09
and I had my three lessons, and I started presenting them,
131
369449
2720
Üç dersim vardı ve başladım sunmaya.
06:12
and I had this very odd out-of-body experience.
132
372169
2394
Ve şu çok garip beden dışı deneyimi yaşadım.
06:14
I sort of looked at myself standing there, going, "Oh, Jimmy,
133
374563
2854
Bir nevi burda dikilen kendime baktım ve dedim ki,
06:17
this is complete loads of codswallop.
134
377417
1816
"Jimmy, bu saçmalığın daniskası.
06:19
All these people sitting here, they've had more of these talks,
135
379233
3184
Burada oturan tüm insanlar bu konuşmaların nicesini dinledi,
06:22
they've heard more lessons in their life.
136
382417
2004
hayatlarında birçok ders aldılar.
06:24
Who are you to tell them what you've learned?
137
384421
2152
Sen kimsin ki ne öğrendiğini anlatıyorsun?
06:26
Who are you to guide them and who are you to show them
138
386573
2643
Sen kimsin ki onlara rehberlik ediyorsun, neyin doğru neyin yanlış olduğunu
06:29
what is right, what is wrong, what these people have to say?"
139
389216
2955
ne söylemeleri gerektiğini gösteriyorsun?
Biraz da -çok kişiseldi-
06:32
And I had a little bit of a, it was very private,
140
392171
2281
06:34
a little bit of a meltdown.
141
394452
1318
tepem atmıştı.
06:35
I went back, and a little bit like the boy walking away from the tree with his goats,
142
395770
4137
Arkaya geçtim, biraz da ağaçtan keçileriyle uzaklaşan çocuk gibiydim,
06:39
very disgruntled, going, that didn't work,
143
399907
3251
canım sıkkındı. İşe yaramamıştı.
06:43
It wasn't what I wanted to communicate.
144
403158
2275
Anlatmak istediğim bu değildi.
06:45
And I thought long and hard about it, and I thought, well, the only thing
145
405433
3602
Bu konuda uzun uzun düşünüp durdum.
Pekâlâ, anlatabileceğim tek şey çok temel bir şeydi.
06:49
I can communicate is very, very basic.
146
409035
1853
06:50
You have to turn it all the way around.
147
410888
1887
Başka bir şekilde ifade etmek gerekti.
06:52
There's only one person I know here, and that's me.
148
412775
3378
Burada tanıdığım yalnızca bir kişi var, o da benim.
06:56
I'm still getting to know myself,
149
416153
1742
Hâlâ kendimi tanımaya çalışıyorum.
06:57
and it's a lifelong journey, and I probably won't have all the answers,
150
417895
3435
Bu hayat boyu süren bir yolculuk ve büyük ihtimalle tüm cevaplara ulaşamayacağım.
07:01
but I did learn some extraordinary things on this journey.
151
421330
4110
Ama bu yolculukta birkaç sıradışı şey öğrendim.
07:05
So what I'm going to do is share with you my lessons.
152
425440
3157
Yapacağım şey sizinle kendi aldığım dersleri paylaşmak olacak.
07:08
It's a very, as I explained at the beginning, very indulgent, very personal,
153
428597
3726
Başta anlattığım gibi keyfi, bayağı bir kişisel,
07:12
how and why I made these pictures,
154
432323
2331
nasıl ve neden bu fotoğrafları çektim.
07:14
and I leave it to you as the audience to interpret what these lessons
155
434654
3235
Ve dinleyici olarak size bu çıkarımların benim için ve muhtemelen sizin için de
07:17
have meant to me, what they could perhaps mean to you.
156
437889
3648
ne anlama geldiğini yorumlamayı bırakıyorum.
07:22
I traveled enormously as a child.
157
442377
2715
Çocukken çok fazla gezdim.
07:25
I was very nomadic. It was actually very exciting.
158
445092
2521
Tam bir göçebeydim. Gerçekten çok heyecan vericiydi.
07:27
All around the world,
159
447613
1811
Tüm dünyayı dolaştım
07:29
and I had this feeling that I was pushed off at great speed
160
449424
3876
ve şöyle bir hissim vardı: Birisi olabilmek için
07:33
to become somebody, become that individual, Jimmy.
161
453300
2463
müthiş bir hızla ileri atılmıştım. Birey olmak için, Jimmy olmak için.
07:35
Go off into the planet, and so I ran, and I ran,
162
455763
2398
Gezegene daldım, öylece koştum ve koştum.
07:38
and my wife sometimes kids me, "Jimmy, you look a bit like Forrest Gump,"
163
458161
3510
Bazen karım benimle dalga geçer, "Jimmy, biraz Forest Gump'a benziyorsun."
07:41
but I'm, "No, it's all about something, trust me."
164
461671
2337
Ama ben: "Hayır, her şeyin bir amacı var, güven bana."
Böylece koşturdum, koşturdum ve bir yerlere ulaştım.
07:44
So I kept running and I kept running, and I sort of got somewhere
165
464008
3163
Orada dikildim, çevreme bakındım ve dedim ki,
07:47
and I sort of stood there and looked around me and I thought, well,
166
467171
3171
"Pekâlâ, nereye aitim? Nereye uyuyorum?
07:50
where do I belong? Where do I fit?
167
470342
1859
07:52
What am I? Where am I from? I had no idea.
168
472201
3312
Ben neyim? Nereliyim?" Hiçbir fikrim yoktu.
07:55
So I hope there aren't too many psychologists in this audience.
169
475513
3077
Umarım seyirciler arasında çok fazla psikolog yoktur.
07:58
Perhaps part of this journey
170
478590
1390
Belki de bu yolculuğun bir kısmı
07:59
is about me trying to find out where I belonged.
171
479980
3123
nereye ait olduğumu öğrenmeye çalışmamla ilgiliydi.
08:03
So whilst going, and don't worry, I didn't when I arrived with these tribes,
172
483103
4097
Böyle devam ederken, ki telaşlanmayın, bu kabilelere katıldığımda
08:07
I didn't paint myself yellow and run around with these spears and loincloths.
173
487200
3774
kendimi sarıya boyayıp mızrak ve peştemal ile sağa sola koşturmadım.
08:10
But what I did find were people that belonged themselves,
174
490974
2926
Ama bulduklarım ise kendilerine ait olan insanlardı
08:13
and they inspired me, some extraordinary people,
175
493900
2670
ve bana ilham verdiler. Birkaç olağanüstü insan
08:16
and I'd like to introduce you to some heroes of mine.
176
496570
2810
ve size kahramanlarımdan birkaçını tanıtmak isterim.
08:19
They're the Huli.
177
499380
1892
Huliler.
08:21
Now, the Huli are some of the most extraordinarily beautiful people
178
501272
4110
Huliler gezegendeki en sıradışı güzellikte olan
insanlardan birkaçı.
08:25
on the planet.
179
505382
1277
08:26
They're proud. They live in the Papua New Guinean highlands.
180
506659
3972
Gururlular. Papua Yeni Gine'nin dağlıklarında yaşıyorlar.
08:30
There's not many of them left, and they're called the Huli wigmen.
181
510631
3099
Geriye çok fazla kalmadılar ve onlara peruklu Huliler deniyor.
08:33
And images like this, I mean, this is what it's all about for me.
182
513730
3078
Ve böyle görünüyorlar, demek istediğim bu tamamen benimle ilgili.
08:36
And you've spent weeks and months there talking with them, getting there,
183
516808
3490
Haftaları ve ayları orada onlarla konuşarak geçirdim
ve onları yüceltmek için dedim ki, "Sizde birçok insanın
08:40
and I want to put them on a pedestal, and I said, "You have something
184
520298
3249
08:43
that many people have not seen.
185
523547
1533
göremediği bir şey var.
08:45
You sit in this stunning nature."
186
525080
1655
Siz, bu harika doğada kalıyorsunuz."
08:46
And it really does look like this, and they really do look like this.
187
526735
3281
Gerçekten olan bu, gerçekten böyle gözüküyorlar.
Bu gerçek bir şey.
08:50
This is the real thing.
188
530016
1201
08:51
And you know why they're proud? You know why they look like this,
189
531217
3054
Peki neden gururlular biliyor musunuz? Neden böyle gözüküyorlar,
08:54
and why I broke my back literally
190
534271
1793
ben neden onları fotoğraflamak
08:56
to photograph them and present them to you?
191
536064
2174
ve size sunmak için sırtımı tam anlamıyla incittim?
08:58
It's because they have these extraordinary rituals.
192
538238
2502
Çünkü sıradışı ritüellere sahipler.
09:00
And the Huli have this ritual: When they're teenagers,
193
540740
2523
Hulilerde bir ritüel var: Gençken, bir erkek olabilmek için
09:03
becoming a man, they have to shave their heads,
194
543263
2877
kafalarını kazıtmaları gerekiyor.
09:06
and they spend the rest of their life shaving their heads every single day,
195
546140
4122
Kalan ömürleri boyunca da her gün kafalarını tıraş ediyorlar.
09:10
and what they do with that hair,
196
550262
1964
Bu saçlarla yaptıkları şey ise
09:12
they make it into a creation,
197
552226
1904
onları çok kişisel
09:14
a creation that's a very personal creation.
198
554130
1996
bir kreasyona dönüştürmek.
09:16
It's their creation. It's their Huli creation.
199
556126
2253
Bu kendi tasarımları. Onların Huli tasarımları.
09:18
So they're called the Huli wigmen.
200
558379
2043
Bu yüzden onlara peruklu Huliler deniyor.
09:20
That's a wig on his head.
201
560422
1857
Kafasındaki bir peruk.
09:22
It's all made out of his human hair.
202
562279
1756
Tamamen kendi vücut kılından yapılmış.
09:24
And then they decorate that wig with the feathers of the birds of paradise,
203
564035
3538
Sonra da bu peruğu cennetkuşu tüyleri ile süslüyorlar.
09:27
and don't worry, there are many birds there.
204
567573
2248
Dert etmeyin orada çok fazla kuş var.
09:29
There's very few people living, so nothing to get too upset about,
205
569821
3212
O kadar az insan yaşıyor ki üzülecek bir şeyleri olmuyor.
09:33
and they spend the rest of their life recreating these hats
206
573033
2907
Böylece hayatlarının geri kalanını bu şapkaları yenileyerek
09:35
and getting further and further,
207
575940
1554
ve daha da ilerleterek geçiriyorlar.
09:37
and it's extraordinary, and there's another group,
208
577494
2404
Bu olağanüstü. Başka bir grup daha var.
09:39
they're called the Kalam, and they live in the next valley,
209
579898
3032
Onlara Kalam deniyor ve hemen yan vadide yaşıyorlar
09:42
but they speak a completely different language,
210
582930
2218
ama tamamen farklı bir dil konuşuyorlar.
Tamamen farklı görünüyorlar.
09:45
they look completely different, and they wear a hat,
211
585148
2472
Harika zümrüt yeşili renginde
09:47
and it's built out of scarabs,
212
587620
1597
ufak bok böceklerinden oluşmuş bir şapka takıyorlar.
09:49
these fantastic emerald green little scarabs,
213
589217
2313
Bazen bu şapkada 5000 ya da 6000 bok böceği oluyor
09:51
and sometimes there are 5,000 or 6,000 scarabs in this hat,
214
591530
3107
ve hayatlarının tamamını bu şapkaları yapmak için
09:54
and they spend the whole of their life collecting these scarabs
215
594637
3043
bok böceklerini toplamakla geçiriyorlar.
09:57
to build these hats.
216
597680
1018
09:58
So the Huli inspired me in that they belong.
217
598698
3924
Huliler bu var oluşlarıyla bana ilham verdiler.
10:02
Perhaps I have to work harder at finding a ritual which matters for me
218
602622
3576
Belki ben de benim için önemi olan bir ritüel bulma yolunda
10:06
and going back into my past to see where I actually fit.
219
606198
4481
daha sıkı çalışmalıyım ve geçmişime dönüp nereye uyduğumu görmeliyim.
10:10
An extremely important part of this project
220
610679
2670
Bu projenin çok önemli bir kısmı da
10:13
was about how I photograph these extraordinary people.
221
613349
5921
bu sıradışı insanları nasıl fotoğrafladığımla ilgiliydi.
10:19
And it's basically beauty. I think beauty matters.
222
619270
3390
Ve bu esasen güzellik. Bence güzellik önemlidir.
10:22
We spend the whole of our existence revolving around beauty:
223
622660
3460
Varlığımızın tamamınında güzellik çevresinde dönüp duruyoruz;
10:26
beautiful places, beautiful things, and ultimately, beautiful people.
224
626120
3668
güzel yerler, güzel şeyler ve nihayetinde güzel insanlar.
10:29
It's very, very, very significant.
225
629788
2020
Bu çok, çok belirgin.
10:31
I've spent all of my life analyzing what do I look like?
226
631808
2787
Hayatımın tamamını neye benzediğimi çözümleyerek geçirdim.
10:34
Am I perceived as beautiful?
227
634595
1737
Güzel olarak mı algılanıyorum?
10:36
Does it matter if I'm a beautiful person or not,
228
636332
2373
Güzel bir insan olup olmamam önemli mi,
10:38
or is it purely based on my aesthetic?
229
638705
1973
yoksa bu tamamıyla benim estetiğimle mi ilgili?
10:40
And then when I went off, I came to a very narrow conclusion.
230
640678
2926
Sonunda daha fazla düşünemeyecek duruma gelip, çok sığ bir sonuca ulaştım.
10:43
Do I have to go around the world photographing, excuse me,
231
643604
3552
Bağışlayın, 25 ve 30 yaş arasındaki kadınları fotoğraflayarak
10:47
women between the age of 25 and 30? Is that what beauty is going to be?
232
647156
3798
dünyayı mı turlamalıyım? Güzellik dediğin bu mu olacak?
10:50
Is everything before and after that utterly irrelevant?
233
650954
3455
Bunun öncesi ve sonrası tamamıyla alakasız mı?
10:54
And it was only until I went on a journey,
234
654409
2244
Bu sadece bir yolculuğa,
10:56
a journey that was so extreme,
235
656653
2787
çok ekstrem bir yolculuğa çıkana kadardı.
10:59
I still get shivers when I think about it.
236
659440
2608
Hâlâ düşündükçe ürperirim. Dünyanın birçok bölgesine gittim.
11:02
I went to a part of the world, and I don't know whether any of you
237
662048
3149
Çukotka'yı duyanınız oldu mu bilmiyorum.
11:05
have ever heard of Chukotka. Has anybody ever heard of Chukotka?
238
665197
3205
Çukotka'yı duyan var mı?
11:08
Chukotka probably is, technically, as far as one can go
239
668402
4527
Çukotka herhâlde, teknik olarak birinin
11:12
and still be on the living planet.
240
672929
3762
gidebildiği kadar gittiği ama hâlâ dünyada olduğu yer.
Moskova'dan uçuş 13 saat sürüyor. Önce Moskova'ya varmanız lazım.
11:16
It's 13 hours' flight from Moscow.
241
676691
2066
11:18
First you've got to get to Moscow, and then 13 hours' flight nonstop from Moscow.
242
678757
3848
Sonra da Moskova'dan 13 saatlik aralıksız uçuş.
11:22
And that's if you get there.
243
682605
2721
Oraya ulaşırsanız bu kadar.
Gördüğünüz gibi, bazıları pisti kaçırabiliyor.
11:25
As you can see, some people sort of miss the runway.
244
685326
2525
11:27
And then when you land there, in Chukotka are the Chukchis.
245
687851
3009
Çukotka'ya indikten sonra orada da Çukçiler var.
11:30
Now, the Chukchis are the last indigenous Inuits of Siberia,
246
690860
3291
Çukçiler Siberya'ya özgü son eskimolar.
Duyduğum, çok nadir fotoğraflarını gördüğüm insanlardı
11:34
and they're people I'd heard about, I'd hardly seen any images of,
247
694151
3193
11:37
but I knew they were there,
248
697344
1396
ama orada olduklarını biliyordum.
11:38
and I'd been in touch with this guide,
249
698740
1994
Bir rehberle iletişime geçtim ve rehber dedi ki,
11:40
and this guide said,
250
700734
1039
11:41
"There's this fantastic tribe. There's only about 40 of them.
251
701773
3037
"Çok şahane bir kabile var. Sadece 40 kişi kaldılar.
11:44
You'll be okay. We'll find them." So off we went on this journey.
252
704810
3190
Sen rahat ol. Bulacağız onları." Böylelikle bu yolculuğa çıktık.
Bir ay süren buzul yolculuğu sonrasında oraya vardığımızda, onlara ulaştık.
11:48
When we arrived there, after a month of traveling across the ice,
253
708000
3062
11:51
and we'd got to them, but then I was not allowed to photograph them.
254
711062
3324
Ama onları fotoğraflamama izin vermediler.
Dediler ki, "Bizi fotoğraflayamazsın, beklemen gerek.
11:54
They said, "You cannot photograph us. You have to wait.
255
714386
2569
11:56
You have to wait until you get to know us. You have to wait until you understand us.
256
716955
4183
Bizleri öğrenene kadar beklemelisin. Bizleri anlayana kadar beklemelisin.
Birbirimizle nasıl anlaşıyoruz, anlayana kadar beklemelisin."
12:01
You have to wait until you see how we interact with one another."
257
721138
3126
Ancak o zaman, haftalar sonrasında, saygı gördüm.
12:04
And only then, it was many, many weeks later, I saw a respect.
258
724264
2938
12:07
They had zero judgment.
259
727202
1534
Hiçbir yargıları yoktu.
12:08
They observed one another, from the youth, from the middle aged to the old.
260
728736
3598
Gencinden, orta yaşlısından ihtiyarına kadar birbirlerini gözlemliyorlardı.
12:12
They need each other.
261
732334
2266
Birbirlerine ihtiyaçları var.
12:14
The children need to chew the meat all day
262
734600
2030
Çocuklar bütün gün et çiğnemek zorunda,
12:16
because the adults don't have any teeth,
263
736630
2149
çünkü büyüklerin hiç dişi yok.
12:18
but at the same time, the children take the old aged people out
264
738779
2958
Aynı zamanda çocuklar, ihtiyarları
12:21
to the toilet because they're infirm,
265
741737
1970
hasta oldukları için tuvalete çıkarıyorlar.
12:23
so there's this fantastic community of respect.
266
743707
2285
Böyle harika bir saygı toplumu var.
12:25
And they adore and admire one another, and they truly taught me
267
745992
3758
Birbirlerini sevip takdir ediyorlar ve bana güzelliğin
12:29
what beauty was.
268
749750
1763
ne olduğunu sahiden onlar öğretti.
12:31
(Applause)
269
751513
2600
(Alkışlar)
12:34
Now I'm going to ask for a little bit of audience interaction.
270
754113
2948
Şimdi seyircilerden karşılıklı bir etkileşim isteyeceğim.
12:37
This is extremely important for the end of my talk.
271
757061
2557
Bu konuşmamın sonu için oldukça önemli.
12:39
If you could look at somebody left to the right of you,
272
759618
2631
Solunuzdaki sağınızdaki birine bakabilirseniz,
12:42
and I want you to observe them,
273
762249
1984
sizden onları incelemenizi istiyorum.
12:44
and I want you to give them a compliment. This is very important.
274
764233
3178
Ve onlara bir iltifatta bulunmanızı istiyorum. Bu çok önemli.
12:47
Now, it may be their nose or their hair or even their aura, I don't mind,
275
767411
4023
Burunları olabilir, saçları olabilir, auraları bile olabilir. İtirazım yok,
12:51
but please look at each other, give them a compliment.
276
771434
3043
ama birbirinize bakın ve bir iltifatta bulunun.
12:54
You have to be quick, because I'm running out of time.
277
774477
2693
Hızlı olmalısınız çünkü zamanım tükeniyor.
12:57
And you have to remember it.
278
777170
2970
Ve hatırlamanız gerekiyor.
13:01
Okay, thank you, thank you, thank you, you've given each other compliments.
279
781768
4202
Tamamdır, teşekkürler, teşekkürler, birbirlerinize iltifatta bulundunuz.
13:05
Hold that compliment very, very tightly. Hold it for later.
280
785970
3576
Bu iltifatı çok sıkı tutun. Sonrası için saklayın.
13:09
And the last thing, it was extraordinarily profound,
281
789546
4434
Ve son şey ise, çok içe işleyen bir durumdu
13:13
and it happened only two weeks ago. Two weeks ago I went back to the Himba.
282
793980
3679
ve sadece iki hafta önce gerçekleşti. İki hafta önce Himbalara geri döndüm.
13:17
Now, the Himba live in northern Namibia on the border of Angola,
283
797659
3104
Himbalar, Kuzey Namibya'da, Angola sınırında yaşıyorlar.
13:20
and I'd been there a few times before,
284
800763
1927
Daha önce orada birkaç kez bulundum.
13:22
and I'd gone back to present this book I'd made,
285
802690
2349
Onlara, yaptığım bu kitabı hediye etmek,
13:25
to show them the pictures, to get into a discussion with them,
286
805039
2921
fotoğrafları göstermek, onlarla tartışmak,
13:27
to say, "This is how I saw you. This is how I love you.
287
807960
2870
"İşte sizi böyle görüyorum, sizi böyle seviyorum, böyle saygı duyuyorum.
13:30
This is how I respect you. What do you think? Am I right? Am I wrong?"
288
810830
3313
Ne düşünüyorsunuz? Haklı mıyım? Haksız mıyım?" demek için geri döndüm.
Bu tartışmayı çok istedim. Bu çok, çok duygusaldı.
13:34
So I wanted this debate. It was very, very, very emotional,
289
814143
3073
Ve bir gece kamp ateşinin çevresinde otururken,
13:37
and one night we were sitting around the campfire,
290
817216
2441
13:39
and I have to be honest, I think I'd had a little bit too much to drink,
291
819657
3622
doğruyu söylemek gerekirse sanırım biraz fazla da içmiştim,
sanki yıldızların altındaydım ve dedim ki, "Bu harika,
13:43
and I was sort of sitting under the stars going, "This is great,
292
823279
3547
fotoğraflarımı gördünüz, birbirimizi seviyoruz."
13:46
you've seen my pictures, we love each other." (Laughter)
293
826826
2624
Biraz yavaşça
13:49
And I'm a little bit slow,
294
829450
3142
etrafıma bakındım ve dedim ki,
13:52
and I looked around me, and I said,
295
832592
1911
sanırım çit yok olmuş.
13:54
I thought, maybe, the fence is missing.
296
834503
2302
En son geldiğimde burada bir çit yok muydu?
13:56
Wasn't there a fence here last time I came?
297
836805
2095
Bilirsiniz hani şu köyü çevreleyen koruyucu çitlerden.
13:58
You know, this big protective fence around the village,
298
838900
3058
Bana bakıp dediler ki, "Evet, şef ölmek."
14:01
and they sort of looked at me and go, "Yeah, chief die."
299
841958
2714
14:04
And I thought, okay, chief dying, right, you know,
300
844672
2466
Düşündüm ki tamam, şefin ölümü, doğru,
yıldızlara tekrar baktım, kamp ateşine baktım.
14:07
look up at the stars again, look at the campfire.
301
847138
2391
'Şef ölmek.' Nasıl olur da şefin ölümünün çitle ilgisi olur?
14:09
Chief die. What on Earth does chief die have to do with the fence?
302
849529
3870
"Şef ölmek.
14:13
"Chief die.
303
853399
3017
Önce biz yıkmak, tamam? Sonra iyice düşünmek.
14:16
First we destroy, yeah? Then we reflect.
304
856416
2438
14:18
Then we rebuild. Then we respect."
305
858854
3854
Sonra yeniden yapmak. Sonra saygı göstermek."
14:22
And I burst out in tears, because my father had only just died
306
862708
3948
O anda gözyaşlarına boğuldum. Çünkü babam
bu yolculuğun hemen öncesinde ölmüştü
14:26
prior to this journey,
307
866656
1834
14:28
and I didn't ever acknowledge him,
308
868490
1671
ve ben onun önemini hiç bilmemiştim.
14:30
I didn't ever appreciate him for the fact that I'm probably standing here today
309
870161
3959
Muhtemelen bugün burada duruyorsam onun sayesinde olduğu gerçeğinin
14:34
because of him.
310
874120
2113
hakkını ona hiç vermemiştim.
14:36
These people taught me that we are only who we are because of our parents
311
876233
5026
Bu insanlar bana eğer biri olmuşsak babalarımız,
14:41
and our grandparents and our forefathers
312
881259
2276
dedelerimiz, atalarımız ve onların da öncesindekiler
14:43
going on and on and on before that,
313
883535
1811
sayesinde olduğunu öğrettiler.
14:45
and I, no matter how romantic or how idealistic I am on this journey,
314
885346
4086
Ben de bu yolculuk boyunca ne kadar romantik ya da idealist olsam da,
14:49
I did not know that until two weeks ago.
315
889432
2357
iki hafta öncesine kadar bunu bilmiyordum.
14:51
I did not know that until two weeks ago.
316
891789
2949
İki hafta öncesine kadar bunu bilmiyordum.
14:54
So what's this all about?
317
894738
2781
Peki bunların hepsi neyle ilgili?
14:57
Well, there's an image I'd like to show you,
318
897519
2257
Pekâlâ, size göstermek istediğim bir görüntü var.
14:59
quite a special image, and it wasn't essentially the image I wanted to choose.
319
899776
3729
Çok özel bir görüntü ve öncelikli olarak seçmek istediğim bir görüntü değildi.
15:03
I was sitting there the other day, and I have to finish on a strong image.
320
903505
3798
Önceki gün şurada oturuyordum. Çok etkili bir görselle bitirmem gerekiyordu.
Ve birisi dedi ki, "Onlara Nenetlerin fotoğraflarını göstermelisin. Nenetleri."
15:07
And somebody said, "You have to show them the picture of the Nenets. The Nenets."
321
907303
3859
Bense peki, ama bu benim favori fotoğrafım değil ki diyordum.
15:11
I was like, yeah, but that's not my favorite picture.
322
911162
2668
Devam etti, "Hayır hayır. Harika bir fotoğraf.
15:13
She went, "No no no no no no no. It's an amazing picture.
323
913830
2698
Gözlerinde sen varsın."
15:16
You're in his eyes."
324
916528
1053
"Gözlerinde sen varsın da ne demek? Bu sadece Nenetlerin bir fotoğrafı" dedim.
15:17
I said, "What do you mean I'm in his eyes? It's a picture of the Nenets."
325
917581
3539
Dedi ki "Hayır, bak, yakından bak, onun gözlerindesin."
15:21
She said, "No, look, look closely, you're in his eyes."
326
921120
2589
Bu fotoğrafa yakından baktığınızda, gözlerinde benim bir yansımam var.
15:23
And when you look closely at this picture, there is a reflection of me in his eyes,
327
923709
4162
Böylece belki de benim ruhuma sahip, onun ruhundayım diye düşündüm.
15:27
so I think perhaps he has my soul, and I'm in his soul,
328
927871
3389
15:31
and whilst these pictures look at you, I ask you to look at them.
329
931260
3178
Bu fotoğraflar size bakarken, sizin de onlara bakmanızı istiyorum.
15:34
You may not be reflected in his eyes,
330
934438
2688
Yansımanız onun gözlerinde olmaz belki
15:37
but there is something extraordinarily important about these people.
331
937126
3376
ama bu insanlarla ilgili olağanüstü önemli bir şey var.
15:40
I don't ultimately have the answers, as I've just shared with you,
332
940502
4068
Sizlerle paylaştığım gibi, sonuçta verecek cevabım yok.
15:44
but you must do. There must be something there.
333
944570
2248
Ama sizin olması lazım. Bir şeylerin olması lazım.
15:46
So if you can briefly reflect on what I was discussing
334
946818
3622
Eğer güzellik, ait olma, atalarımız ve köklerimiz ile ilgili
15:50
about beauty and about belonging and about our ancestors and our roots,
335
950440
5201
konuştuklarımla ilgili kısaca kafa yorabilirseniz,
15:55
and I need you all to stand for me, please.
336
955641
3482
hepinizin benim için ayağa kalkmasını istiyorum, lütfen.
(Gülüşmeler)
15:59
(Laughter)
337
959123
1945
16:01
Now you have no excuse. It's almost lunchtime,
338
961068
2300
Şimdi hiçbir mazeretiniz yok. Neredeyse öğle arası
16:03
and this is not a standing ovation, so don't worry,
339
963368
2534
ve bir ayakta alkışlama durumu olmayacak.
16:05
I'm not fishing for compliments.
340
965902
1882
O yüzden telaşlanmayın. İltifatlarınız için uğraşmıyorum.
16:07
But you were given a compliment a few minutes ago.
341
967784
2600
Ama birkaç dakika önce size bir iltifat edildi.
16:10
Now I want you to stand tall.
342
970384
2327
Şimdi hepinizin dik durmasını istiyorum.
16:12
I want you to breathe in. This is what I say.
343
972711
2184
Nefes almanızı istiyorum. Söylediğim şey bu.
16:14
I'm not going to get on my knees for two weeks.
344
974895
2341
İki hafta boyunca diz çöküp beklemeyeceğim.
16:17
I'm not going to ask you to carry a goat,
345
977236
2088
Sizden bir keçi taşımanızı istemeyeceğim,
16:19
and I know you don't have any camels.
346
979324
2021
biliyorum ki hiç deveniz de yoktur.
16:21
Photography's extraordinarily powerful.
347
981345
1874
Fotoğrafçılık inanılmaz derecede güçlüdür.
16:23
It's this language which we now all understand.
348
983219
2188
Artık anlayabildiğimiz bir dildir.
16:25
We truly do all understand it,
349
985407
1857
Hepimiz sahiden anlıyoruz
16:27
and we have this global digital fireplace, don't we,
350
987264
2485
ve hepimizin şu küresel dijital şöminemiz var değil mi?
16:29
but I want to share you with the world,
351
989749
1971
Ama ben sizinle dünyayı paylaşmak istiyorum,
16:31
because you are also a tribe.
352
991720
1465
çünkü siz de bir kabilesiniz.
16:33
You are the TED tribe, yeah? But you have to remember that compliment.
353
993185
3308
TED kabilesisiniz, değil mi? Ama şu iltifatı hatırlamanız lazım.
16:36
You have to stand tall, breathe in through your nose,
354
996493
3241
Dik duracak, burnunuzdan nefes alacak
16:39
and I'm going to photograph you. Okay?
355
999734
1968
ve ben de sizin fotoğrafınızı çekeceğim. Tamam mı?
16:41
I need to do a panoramic shot, so it's going to take a minute,
356
1001702
2944
Panoramik bir çekim yapmam gerekiyor ve bir dakika kadar sürecek
16:44
so you have to concentrate, okay?
357
1004646
1581
bu yüzden konsantre olmalısınız, tamam mıdır?
16:46
Breathe in, stand tall, no laughing. Shh, breathe through your nose.
358
1006227
3269
Nefes alın, dik durun, kahkaha yok, şşt, burnunuzdan nefes alın,
çekiyorum.
16:49
I'm going to photograph.
359
1009496
1454
16:50
(Clicks)
360
1010950
4732
(Klikler)
Teşekkürler.
16:59
Thank you.
361
1019307
2229
17:01
(Applause)
362
1021536
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7