Be humble -- and other lessons from the philosophy of water | Raymond Tang

Çeviri: Ozan Kaptan Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi

You may know this feeling:

Şu hissi bilirsiniz;

you wake up to multiple unread notifications on your mobile phone.

telefonunuzda bir sürü okunmamış bildirimle uyanırsınız.

Your calendar is already packed with meetings,

Takviminiz toplantılarla dolu

sometimes double- or triple-booked.

ve saatleri birbiryle çakışıyor.

You feel engaged, you feel busy.

Kendinizi meşgul, yoğun hissediyorsunuz.

In fact, you feel productive.

Aslında üretken hissediyorsunuz.

But at the end of it all, something still feels missing.

Yine de işin sonunda bir şeyler eksik gibi hissediyorsunuz.

You try to figure out what it is.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz.

But before you do,

Ama daha düşünme fırsatı bulmadan

the next day starts all over again.

ertesi gün her şey yeniden başlıyor.

That was how I felt two years ago.

İşte iki yıl önce böyleydim.

I felt stressed; I felt anxious.

Stresli ve gergin hissediyordum,

I felt a bit trapped.

kapana kıstırılmış gibi.

The world around me was moving very quickly.

Dünya çok hızlı dönüyordu

And I didn't know what to do.

ve ne yapacağımı bilmiyordum.

I started wondering to myself:

Merak etmeye başladım;

How do I keep up with all this?

Bütün bunlarla nasıl başa çıkacağım?

How do we find fulfillment

Tam anlamıyla düşünebildiğimiz kadar hızlı,

in a world that's literally changing as fast as we can think,

hatta belki daha da hızlı değişen

bu dünyadaki eksikliği nasıl doldururuz?

or maybe even faster?

I started looking for answers.

Cevap aramaya başlamıştım.

I spoke to many people, I spoke to my friends,

Bu konuda insanlarla, arkadaşlarımla,

I spoke to my family.

ailemle konuştum.

I even read many self-help books.

Kişisel gelişim kitapları bile okudum.

But I couldn't find anything satisfactory.

Ama tatmin edici hiçbir şey bulamadım.

In fact, the more self-help books I read,

Aslında ne kadar kişisel gelişim kitabı okuduysam,

the more stressed and anxious I became.

daha stresli ve gergin hissetmeye başladım.

(Laughter)

(Kahkahalar)

It was like I was feeding my mind with junk food,

Zihnimi abur cuburlarla besliyormuş gibi hissediyordum

and I was becoming mentally obese.

ve zihnen obez olma yolundaydım.

(Laughter)

(Kahkahalar)

I was about to give up,

Pes etmek üzereydim.

until one day, I found this.

Ta ki bir gün bunu bulana kadar.

"The Tao Te Ching: The Book of the Way and Its Virtue."

"Tao Te Ching: Yol ve Erdemin Kitabı."

This is an ancient Chinese philosophy classic

Bu kitap 2.600 yılı aşkın bir süre önce yazılmış

that was written more than 2,600 years ago.

eski Çin felsefesi klasiklerinden.

And it was by far the thinnest and the smallest book on the bookshelf.

Kitap raflarındaki en küçük ve ince kitap.

It only had 81 pages.

Sadece 81 sayfalık.

And each page had a short poem.

Her sayfada kısa bir şiir var.

I remember I flipped to one particular poem.

Özellikle bir tanesine denk geldiğimi hatırlıyorum.

Here it is.

İşte burada...

It's beautiful, isn't it?

Çok güzel, değil mi?

(Laughter)

(Kahkahalar)

Let me read it out to you.

Yüksek sesle okuyayım.

"The supreme goodness is like water.

"Kutsal iyilik su gibidir.

It benefits all things without contention.

Karşı çıkmadan fayda sağlar.

In dwelling, it stays grounded.

Meskeni topraktır.

In being, it flows to depths.

Kendiliğinden akar gider.

In expression, it is honest.

İfadelerinde dürüsttür.

In confrontation, it stays gentle.

Çatışmalarında naziktir.

In governance, it does not control.

Yönetiminde kontrol yoktur.

In action, it aligns to timing.

Eylemlerinde dakiktir.

It is content with its nature

Kendisiyle mutludur.

and therefore cannot be faulted."

Bu yüzden yadsınamaz."

Wow! I remember when I first read this passage.

Vay canına! Bu parçayı ilk okuduğum zamanı hatırlıyorum.

I felt the biggest chills down my spine.

Tüylerim diken diken olmuştu.

I still feel that today, reading it to you guys.

Bugün sizlere okurken bile aynısını hissediyorum.

My anxiety and stress just suddenly disappeared.

Kaygılarım ve stresim birden yok oldu.

Ever since that day,

O günden beri,

I've been trying to apply the concepts in this passage to my day-to-day life.

şiirdeki temayı günlük hayatıma uygulamaya çalışıyorum.

And today, I'd like to share with you three lessons I learned so far

Bugün sizlerle su felsefesinden öğrendiğim

from this philosophy of water --

ve yaptığım hemen her şeyde

three lessons that I believe have helped me find greater fulfillment

daha fazla mutluluk bulmama yardım eden

in almost everything that I do.

üç önemli şeyi paylaşmak istiyorum.

The first lesson is about humility.

Bunlardan ilki alçak gönüllülük.

If we think about water flowing in a river,

Nehirdeki suyu ele alalım.

it is always staying low.

Hep alçaktan akar.

It helps all the plants grow and keeps all the animals alive.

Bitkilerin büyümesini, hayvanların hayatta kalmasını sağlar.

It doesn't actually draw any attention to itself,

Dikkati üzerine çekmez

nor does it need any reward or recognition.

ya da hiçbir ödül ve farkındalığa ihtiyacı yoktur.

It is humble.

Su mütevazıdır.

But without water's humble contribution,

Ama suyun mütevazı katkısı olmadan

life as we know it may not exist.

şu an bildiğimiz hayat olmazdı.

Water's humility taught me a few important things.

Suyun alçak gönüllülüğü bana birkaç önemli şey öğretti.

It taught me that instead of acting like I know what I'm doing

"Ne yaptığımı biliyorum, her şeyin cevabına sahibim."

diye düşünmek yerine

or I have all the answers,

it's perfectly OK to say,

"Bilmiyorum.

Daha fazla öğrenmek istiyorum

"I don't know.

ve yardımına ihtiyacım var."

I want to learn more,

and I need your help."

demenin tamamen normal olduğunu gösterdi.

It also taught me that, instead of promoting my glory and success,

Ayrıca bana, kendi başarımı ve zaferimi yüceltmek yerine

it is so much more satisfying to promote the success and glory of others.

başkalarınınkinden daha çok zevk almayı öğretti.

It taught me that, instead of doing things where I can get ahead,

Beni öne geçirecek şeyleri yapmaktansa,

it so much more fulfilling and meaningful

başkalarının zorlukların üstesinden gelmesinde

to help other people overcome their challenges so they can succeed.

onlara yardım etmenin daha anlamlı ve tatmin edici olduğunu öğretti.

With a humble mindset,

Mütevazı bir zihinle,

I was able to form a lot richer connections with the people around me.

etrafımdaki insanlarla daha güçlü bağlar kurabiliyordum.

I became genuinely interested in the stories and experiences

Onları özel ve büyülü kılan yaşantı ve deneyimlere

that make them unique and magical.

gerçekten çok ilgi duyuyordum.

Life became a lot more fun,

Hayat daha eğlenceli oldu

because every day I'd discover new quirks, new ideas

çünkü her gün daha önceden hiç bilmediğim gariplikler,

and new solutions to problems I didn't know before,

fikirler keşfedip sorunlara çözümler buluyordum.

all thanks to the ideas and help from others.

Bunu başkalarının fikir ve yardımlarına borçluyum.

All streams eventually flow to the ocean

Bütün akarsular en sonunda okyanusa ulaşır

because it is lower than them.

çünkü okyanus onlardan alçaktadır.

Humility gives water its power.

Suya gücünü veren alçak gönüllülüktür.

But I think it gives us the capacity to remain grounded,

Ama ben suyun bize denge ve yaşamı sağladığını,

etrafımızdaki insanların yaşantılarından bir şeyler öğrenip

to be present,

to learn from and be transformed by the stories of the people around us.

değişim yapma yetisini verdiğini düşünüyorum.

The second lesson I learned is about harmony.

Öğrendiğim ikinci şey uyum.

If we think about water flowing towards a rock,

Kayaya doğru akan suyu düşünürsek,

it will just flow around it.

su sadece etrafından akıp gidecek.

It doesn't get upset, it doesn't get angry,

Üzülmüyor, sinirlenmiyor

it doesn't get agitated.

ve telaşlanmıyor.

In fact, it doesn't feel much at all.

Pek bir şey hissetmiyor.

When faced with an obstacle, somehow water finds a solution,

Su bir engele rastladığında güçlük ve anlaşmazlık olmadan

without force, without conflict.

her koşulda çözüm üretir.

When I was thinking through this, I began to understand

Bunun üzerine düşündüğümde

why I was feeling stressed out in the first place.

neden stresli olduğumu anlamaya başlamıştım.

Instead of working in harmony with my environment,

Çevremle uyum içinde çalışmak yerine,

I was working against it.

ona karşı çalışıyordum.

I was forcing things to change

Bir şeyleri değişime zorluyordum

because I was consumed by the need to succeed or to prove myself.

çünkü kendimi kanıtlama ve başarı ihtiyacı beni tüketmişti.

In the end, nothing did.

En sonunda hiçbir şey olmadı.

And I got more frustrated.

Daha da çok hüsrana uğradım.

By simply shifting my focus from trying to achieve more success

Odağımı başarı yerine

to trying to achieve more harmony,

daha çok uyum yakalamaya çevirerek

I was immediately able to feel calm and focused again.

tekrar sakin ve odaklanmış hissedebildim.

I started asking questions like:

Şu tür sorular sormaya başladım:

Will this action bring me greater harmony

"Bu eylem bana ve çevreme

and bring more harmony to my environment?

daha fazla uyum getirecek mi?"

Does this align with my nature?

Bu benim doğam ile uyumlu mu?

I became more comfortable simply being who I am,

Huzuru nasıl olmam gerektiğinde değil,

rather than who I'm supposed to be or expected to be.

benliğimde buldum.

Work actually became easier,

İşlerim daha kolay bir hâl aldı,

because I stopped focusing on things that I cannot control

çünkü kontrol edemeyeceğim şeylere odaklanmayı bıraktım

and only on the things that I can.

ve kontrol edebileceklerime yöneldim.

I stopped fighting with myself,

Kendimle savaşmayı kestim

and I learned to work with my environment to solve its problems.

ve çevremle işbirliğinde bulunarak sorunları çözmeyi öğrendim.

Nature does not hurry.

Doğa acele etmez.

Yet, everything is accomplished.

Yine de her şey başarıya ulaşır.

That's Tao Te Ching's way of describing the power of harmony.

Tao Te Ching uyumun gücünü bu şekilde açıklıyor.

Just as water is able to find a solution without force or conflict,

Suyun, zorlamadan veya çatışma yaratmadan çözüm bulabilmesi gibi

I believe we can find a greater sense of fulfillment in our endeavors

biz de odağımızı daha fazla başarıya değil uyuma yönelterek

by shifting focus from achieving more success

yaptığımız atılımlardan

to achieving more harmony.

daha çok haz alacağımıza inanıyorum.

The third lesson I learned from the philosophy of water

Su felsefesinden öğrendiğim üçüncü şey ise

is about openness.

açıklık ile ilgili.

Water is open to change.

Su değişime açıktır.

Depending on the temperature, it can be a liquid, solid or gas.

Sıcaklığına bağlı olarak sıvı, katı veya gaz olabilir.

Depending on the medium it's in,

İçinde bulunduğu ortama göre

it can be a teapot, a cup or a flower vase.

çaydanlık, bardak ya da çiçek vazosu şeklini alabilir.

In fact, it's water's ability to adapt and change and remain flexible

Aslında suyu çağlar boyunca dayanıklı kılan şey de

that made it so enduring through the ages,

çevredeki tüm değişikliklere rağmen,

despite all the changes in the environment.

değişime ayak uydurabilmesi ve esnek kalabilmesi.

We also live in a world today of constant change.

Biz de sürekli değişimin olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

We can no longer expect to work to a static job description

Görevlerimizin sabit olduğu bir işte çalışmayı,

or follow a single career path.

tek bir kariyerde ilerlemeyi beklemiyoruz.

We, too, are expected to constantly reinvent and refresh our skills

Ayak uydurabilmemiz için

sürekli kendimizi geliştirmemizi bekliyorlar.

to stay relevant.

In our organization, we host a lot of hackathons,

Organizasyonumuzda birçok Hackathon düzenliyoruz.

Bunlar bireylerin ya da küçük grupların toplanıp

where small groups or individuals come together

to solve a business problem in a compressed time frame.

kısıtlı sürede iş problemleri çözdükleri yarışmalar.

And what's interesting to me is that the teams that usually win

Burada ilgimi çeken şey

are not the ones with the most experienced team members,

kazanan grubun en deneyimli takım üyeleri olan grup değil,

but the ones with members who are open to learn,

öğrenmeye, yeniden öğrenmeye

who are open to unlearn

ve birbirine yardım etmeye hazır

and who are open to helping each other

takım üyelerinden oluşan grupların

navigate through the changing circumstances.

değişen koşullarda yol alabilmesi ve kazanmaları.

Life is like a hackathon in some way.

Hayat da bir açıdan Hackathon gibi.

It's calling to each and every one of us to step up, to open up

Bizden harekete geçmemizi, içimizdekileri dışa vurmamızı

and cause a ripple effect.

ve dalga etkisi yaratmamızı istiyor.

Now, we can stay behind closed doors and continue to be paralyzed

Kapalı kapılar ardında kendimizi kısıtlayan düşüncelerimizle

by our self-limiting beliefs, such as:

olduğumuz yerde takılı kalabiliriz.

"I will never be able to talk about Chinese philosophy

"Büyük bir kitle önünde hiçbir zaman

Çin felsefesi hakkında konuşamayacağım." gibi.

in front of a huge audience."

(Laughter)

(Kahkahalar)

Or we can just open up and enjoy the ride.

Ya da kendimiz olur ve gezintinin tadını çıkarırız.

It can only be an amazing experience.

Bu kesinlikle harika bir deneyim olur.

So humility, harmony and openness.

Alçak gönüllülük, uyum ve açıklık.

Those are the three lessons I learned from the philosophy of water so far.

Bunlar su felsefesinden şu ana dek öğrendiğim üç şey.

They nicely abbreviate to H-H-O,

İngilizce adlarıyla kısaltma yaptığımda

or H2O.

H2O oluyor.

(Laughter)

(Kahkahalar)

And they have become my guiding principles in life.

Bunlar hayatımda yol gösterici ilkelerim oldu.

So nowadays, whenever I feel stressed,

Bugünlerde ne zaman stresli,

unfulfilled, anxious or just not sure what to do,

mutsuz, endişeli olduğumda ya da ne yapacağımı bilemediğimde

I simply ask the question:

şu soruyu soruyorum:

What would water do?

Su ne yapardı?

(Laughter)

(Kahkahalar)

This simple and powerful question inspired by a book

Bitcoin, fintech ve dijital teknoloji çağından

written long before the days of bitcoin, fintech and digital technology

çok daha önce yazılmış bir kitaptan esinlenen

bu basit ama güçlü soru hayatımı iyileştirdi.

has changed my life for the better.

Try it, and let me know how it works for you.

Deneyin ve işe yarayacak mı görün

I would love to hear from you.

ve sonucu benimle paylaşın.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)