Don't fear intelligent machines. Work with them | Garry Kasparov

644,059 views ・ 2017-06-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: gizem köseoğlu Gözden geçirme: Eren Gokce
00:12
This story begins in 1985,
0
12960
2976
Hikâye 1985 yılında,
00:15
when at age 22,
1
15960
1976
ben daha 22 yaşımdayken
00:17
I became the World Chess Champion
2
17960
2376
Anatoly Karpov'u yenip
00:20
after beating Anatoly Karpov.
3
20360
3200
Dünya Satranç Şampiyonu olmamla başlıyor.
00:24
Earlier that year,
4
24480
1256
O yılın başlarında,
00:25
I played what is called simultaneous exhibition
5
25760
3616
Almanya Hamburg'da, simultane satranç denen bir oyunda
00:29
against 32 of the world's best chess-playing machines
6
29400
4296
dünyanın en iyi 32 satranç makinesiyle
00:33
in Hamburg, Germany.
7
33720
1360
aynı anda oynadım.
Tüm oyunları ben kazandım.
00:36
I won all the games,
8
36160
1200
00:38
and then it was not considered much of a surprise
9
38560
3176
32 bilgisayarı aynı anda yenmeme rağmen
00:41
that I could beat 32 computers at the same time.
10
41760
4040
o zamanlar buna pek şaşıran olmamıştı, tabii.
00:46
To me, that was the golden age.
11
46480
2576
O benim altın çağımdı.
(Gülüşmeler)
00:49
(Laughter)
12
49080
2096
00:51
Machines were weak,
13
51200
1520
Makineler zayıftı,
00:53
and my hair was strong.
14
53680
1336
saçlarım da gürdü.
(Gülüşmeler)
00:55
(Laughter)
15
55040
2200
00:58
Just 12 years later,
16
58720
2056
Bundan yalnızca 12 yıl sonra,
01:00
I was fighting for my life against just one computer
17
60800
4616
canımı zor kurtardığım bir maçta tek bir bilgisayara karşı savaşıyordum.
01:05
in a match
18
65440
1200
Bu maça,
01:07
called by the cover of "Newsweek"
19
67360
2056
Newsweek dergisinin kapağında
01:09
"The Brain's Last Stand."
20
69440
1776
"Beynin Son Çırpınışı" demişlerdi.
01:11
No pressure.
21
71240
1216
Baskı yok canım.
01:12
(Laughter)
22
72480
1520
(Gülüşmeler)
Mitolojiden bilim kurguya pek çok yerde
01:15
From mythology to science fiction,
23
75040
2576
01:17
human versus machine
24
77640
2736
insanın makineyle mücadelesi
01:20
has been often portrayed as a matter of life and death.
25
80400
2760
ölüm kalım savaşı olarak resmedilir.
01:23
John Henry,
26
83960
1576
John Henry,
01:25
called the steel-driving man
27
85560
1696
yani 19. yüzyıldaki Afro-Amerikan
01:27
in the 19th century African American folk legend,
28
87280
3776
halk efsanesinde adı geçen bir taş delici
dağdaki kayaları delerken
01:31
was pitted in a race
29
91080
1376
01:32
against a steam-powered hammer
30
92480
2736
buharlı deliciye karşı girdiği yarışta
01:35
bashing a tunnel through mountain rock.
31
95240
2360
delik deşik edilmişti.
01:38
John Henry's legend is a part of a long historical narrative
32
98800
4200
John Henry'nin efsanesi, insanın makine karşısındaki yenilgisini konu alan
01:43
pitting humanity versus technology.
33
103680
3080
uzun bir hikâyenin bir parçası yalnızca.
01:48
And this competitive rhetoric is standard now.
34
108200
2880
Bu rekabetçi söylem bugün artık her yerde.
01:51
We are in a race against the machines,
35
111560
1960
Makinelere karşı yarıştayız.
01:54
in a fight or even in a war.
36
114360
2080
Kavga hatta savaş bile diyebilirsiniz buna.
01:57
Jobs are being killed off.
37
117880
1616
İşler ortadan kalkıyor.
01:59
People are being replaced as if they had vanished from the Earth.
38
119520
3560
İnsanların yerini makineler alıyor, sanki insan kalmamış gibi.
02:04
It's enough to think that the movies like "The Terminator" or "The Matrix"
39
124240
3496
"Terminatör" ve "Matrix" gibi filmlerin artık gerçek olması
02:07
are nonfiction.
40
127760
1200
yeter de artar bile.
02:11
There are very few instances of an arena
41
131640
4320
İnsan beyninin veya bedeninin
02:17
where the human body and mind can compete on equal terms
42
137360
4256
bir bilgisayarla veya robotla eşit şartlarda kapışacağı
02:21
with a computer or a robot.
43
141639
1841
çok az alan kaldı.
02:24
Actually, I wish there were a few more.
44
144280
1858
Aslında, keşke bu kadar az olmasaydı.
02:27
Instead,
45
147760
1200
Ama aksine,
02:29
it was my blessing and my curse
46
149840
4656
bugün hâlâ konuşulan
02:34
to literally become the proverbial man
47
154520
2696
makineyle insanın mücadelesinde
02:37
in the man versus machine competition
48
157240
3096
kelimenin tam anlamıyla efsaneleşmek
02:40
that everybody is still talking about.
49
160360
1880
benim hem şansım, hem de lanetimdi.
John Henry'den sonraki en ünlü insan-makine kapışmasında
02:45
In the most famous human-machine competition since John Henry,
50
165120
5016
iki maç yaptım.
02:50
I played two matches
51
170160
2576
02:52
against the IBM supercomputer, Deep Blue.
52
172760
3440
İkisi de IBM süper bilgisayarı Deep Blue'ya karşıydı.
Hiç kimse ilk maçı kazandığımı hatırlamaz.
02:59
Nobody remembers that I won the first match --
53
179040
2176
03:01
(Laughter)
54
181240
2336
(Gülüşmeler)
03:03
(Applause)
55
183600
3400
(Alkış)
03:07
In Philadelphia, before losing the rematch the following year in New York.
56
187920
4976
Bu Philadelphia'daydı; sonraki sene New York'ta ikinci maçı kaybetmeden önce.
03:12
But I guess that's fair.
57
192920
1760
Bu gayet adil, tabii.
03:16
There is no day in history, special calendar entry
58
196320
5096
Everest Dağı'na tırmanmayı deneyip de başaramayanların adı
03:21
for all the people who failed to climb Mt. Everest
59
201440
3496
tarihe yazılmadı, ta ki Sir Edmund Hillary
03:24
before Sir Edmund Hillary and Tenzing Norgay
60
204960
2736
ve Tenzing Norgay tepeye ulaşıp
03:27
made it to the top.
61
207720
1200
tarih yazana dek.
03:29
And in 1997, I was still the world champion
62
209960
3760
1977 yılında ben hâlâ dünya şampiyonuydum,
03:36
when chess computers finally came of age.
63
216520
4200
bilgisayarlarsa rüştünü yeni ispatlamıştı.
03:41
I was Mt. Everest,
64
221520
1976
Everest Dağı bendim
03:43
and Deep Blue reached the summit.
65
223520
1600
ve Deep Blue zirveye ulaşmıştı.
03:46
I should say of course, not that Deep Blue did it,
66
226600
4056
Aslına bakarsanız, bunu yapan Deep Blue değildi tabii ki,
03:50
but its human creators --
67
230680
2136
onun insan yaratıcılarıydı bunu başaran,
03:52
Anantharaman, Campbell, Hoane, Hsu.
68
232840
3336
Anantharaman, Campbell, Hoane ve Hsu.
03:56
Hats off to them.
69
236200
1200
Onlara şapka çıkarıyorum.
03:58
As always, machine's triumph was a human triumph,
70
238840
4416
Her zaman olduğu gibi, makinanın zaferi aslında insanın zaferiydi.
04:03
something we tend to forget when humans are surpassed by our own creations.
71
243280
4760
İnsanlar kendi yaratımları tarafından geçildiğinde bunu unutuyoruz genellikle.
04:10
Deep Blue was victorious,
72
250360
1440
Deep Blue galip gelmişti.
04:13
but was it intelligent?
73
253400
1200
Zeki miydi peki?
04:15
No, no it wasn't,
74
255360
1760
Hayır, değildi.
04:18
at least not in the way Alan Turing and other founders of computer science
75
258200
5056
Alan Turing ve bilgisayar biliminin diğer kurucularının umduğu şekilde
04:23
had hoped.
76
263280
1200
değildi en azından.
04:25
It turned out that chess could be crunched by brute force,
77
265240
4776
Görüldü ki donanım yeterli hıza ulaştığında
ve algoritmaların zekâsı keskinleştiğinde
04:30
once hardware got fast enough
78
270040
4256
04:34
and algorithms got smart enough.
79
274320
2960
kaba kuvvet satrancı ezip geçebiliyordu.
04:38
Although by the definition of the output,
80
278760
3696
Oysa elde edilen sonuca bakıldığında
04:42
grandmaster-level chess,
81
282480
3216
büyük usta seviyesindeki satranç oyunlarında
04:45
Deep Blue was intelligent.
82
285720
1280
Deep Blue zekiydi.
04:49
But even at the incredible speed,
83
289320
2400
Ama dakikada 200 milyon hamle hesaplayabilen
04:52
200 million positions per second,
84
292560
3200
inanılmaz hızına rağmen
04:57
Deep Blue's method
85
297360
1200
Deep Blue'nun yöntemi
04:59
provided little of the dreamed-of insight into the mysteries of human intelligence.
86
299360
6600
insan zekâsının merak edilen gizemlerini kavramamıza pek yardımcı olamadı.
05:08
Soon,
87
308960
1816
Pek yakında,
05:10
machines will be taxi drivers
88
310800
2576
makineler taksi şoförü,
05:13
and doctors and professors,
89
313400
2416
doktor ve profesör olacaklar.
05:15
but will they be "intelligent?"
90
315840
2600
"Zeki" olacaklar mı peki?
05:19
I would rather leave these definitions
91
319840
2496
Bu tanımlamaları filozoflara
05:22
to the philosophers and to the dictionary.
92
322360
3560
veya sözlüklere bırakmayı tercih ederim.
05:27
What really matters is how we humans
93
327440
3880
Asıl önemli olan soru şu,
05:32
feel about living and working with these machines.
94
332320
3600
biz insanlar bu makinelerle yaşama ve çalışma konusunda ne hissediyoruz?
Deep Blue ile 1996 yılının Şubat ayında tanıştım.
05:38
When I first met Deep Blue in 1996 in February,
95
338160
5256
05:43
I had been the world champion for more than 10 years,
96
343440
2600
O sırada 10 yıldan fazladır dünya şampiyonuydum.
182 dünya şampiyonluğu maçı oynamıştım.
05:48
and I had played 182 world championship games
97
348080
4016
Farklı müsabakalarda dünyanın en iyi oyuncularıyla yüzlerce maç yapmıştım.
05:52
and hundreds of games against other top players in other competitions.
98
352120
5096
05:57
I knew what to expect from my opponents
99
357240
5056
Hem rakiplerimden, hem de kendimden
06:02
and what to expect from myself.
100
362320
1680
ne bekleyeceğimi biliyordum.
06:04
I was used to measure their moves
101
364680
5176
Beden dillerini gözlemleyerek ve gözlerine bakarak
06:09
and to gauge their emotional state
102
369880
3616
hamlelerini kafamda ölçmeye
06:13
by watching their body language and looking into their eyes.
103
373520
3840
ya da ruh hallerini hesaba katmaya alışkındım.
06:17
And then I sat across the chessboard from Deep Blue.
104
377880
4000
Sonra Deep Blue'nun karşısında satranç tahtasının başına geçtim.
06:24
I immediately sensed something new,
105
384960
2856
Daha o anda yeni bir şey sezdim,
06:27
something unsettling.
106
387840
1320
beni huzursuz eden bir şey.
06:31
You might experience a similar feeling
107
391440
2800
Buna benzer bir şeyi
06:35
the first time you ride in a driverless car
108
395320
2536
ilk kez şoförü olmayan bir arabaya bindiğinizde
06:37
or the first time your new computer manager issues an order at work.
109
397880
4840
veya yeni bilgisayar müdürünüz size görev verdiğinde hissedebilirsiniz.
06:45
But when I sat at that first game,
110
405800
3120
Ama o ilk oyuna başladığımda
o şeyin kapasitesinden
06:50
I couldn't be sure
111
410080
2136
06:52
what is this thing capable of.
112
412240
3680
pek emin olamadım.
06:56
Technology can advance in leaps, and IBM had invested heavily.
113
416920
3160
Teknoloji çok çabuk gelişebilir, IBM ise dev bir yatırım yapmıştı.
07:00
I lost that game.
114
420680
1200
O seti kaybettim.
07:04
And I couldn't help wondering,
115
424320
1776
Sonra elimde olmadan merak ettim,
bu şey yenilmez olabilir miydi?
07:06
might it be invincible?
116
426120
1560
07:08
Was my beloved game of chess over?
117
428600
2360
Çok sevdiğim satrancın sonu muydu bu?
07:12
These were human doubts, human fears,
118
432800
4136
Bunlar insani endişeler, insani korkulardı
07:16
and the only thing I knew for sure
119
436960
1680
ve emin olduğum bir şey vardı.
07:19
was that my opponent Deep Blue had no such worries at all.
120
439400
2896
O da rakibim Deep Blue'nun böyle kaygıları olmadığıydı.
07:22
(Laughter)
121
442320
1760
(Gülüşmeler)
07:25
I fought back
122
445920
1400
Bu yıkıcı darbenin ardından
07:28
after this devastating blow
123
448400
1680
ilk maçı kazanmak için
savaştım.
07:31
to win the first match,
124
451000
1200
07:32
but the writing was on the wall.
125
452960
1640
Ama alnımıza yazılmıştı bir kere.
07:36
I eventually lost to the machine
126
456400
2136
Eninde sonunda makineye yenildim.
07:38
but I didn't suffer the fate of John Henry
127
458560
3056
Ama kazandıktan sonra elinde çekiciyle ölen
07:41
who won but died with his hammer in his hand.
128
461640
3040
John Henry ile aynı kadere sahip değildim.
07:44
[John Henry Died with a Hammer in His Hand Palmer C. Hayden]
129
464718
2842
07:47
[The Museum of African American Art, Los Angeles]
130
467580
2300
07:49
It turned out that the world of chess
131
469910
2346
O gün gösterdi ki
07:52
still wanted to have a human chess champion.
132
472280
3240
satranç dünyasının gönlü hâlâ insan şampiyondan yanaydı.
07:56
And even today,
133
476920
1680
Bugün bile,
son model cep telefonunun içindeki ücretsiz satranç uygulaması dahi
08:00
when a free chess app on the latest mobile phone
134
480080
3456
08:03
is stronger than Deep Blue,
135
483560
2016
Deep Blue'dan daha güçlüyken
08:05
people are still playing chess,
136
485600
1480
insanlar hâlâ satranç oynuyor,
08:08
even more than ever before.
137
488680
2240
hem de eskisinden de fazla.
08:11
Doomsayers predicted that nobody would touch the game
138
491800
3216
Felaket tellalları, makinenin egemenliğine giren bir oyuna
bir daha kimsenin elini sürmeyeceğini söyledi.
08:15
that could be conquered by the machine,
139
495040
2256
08:17
and they were wrong, proven wrong,
140
497320
2216
Ama yanılıyorlardı, haksız çıktılar.
08:19
but doomsaying has always been a popular pastime
141
499560
3456
Konu teknoloji olduğunda, felaket tellallığı
hep çok popüler olmuştur.
08:23
when it comes to technology.
142
503040
1360
08:26
What I learned from my own experience
143
506360
2736
Tecrübelerim bana şunu öğretti,
teknolojiden olabildiğince faydalanmak istiyorsak
08:29
is that we must face our fears
144
509120
4656
08:33
if we want to get the most out of our technology,
145
513800
3720
korkularımızla yüzleşmeliyiz
08:38
and we must conquer those fears
146
518360
2376
ve insanlığımızı ortaya koymak istiyorsak
08:40
if we want to get the best out of our humanity.
147
520760
5240
bu korkulara galip gelmeliyiz.
Yaralarımı yalarken,
08:48
While licking my wounds,
148
528120
1775
08:49
I got a lot of inspiration
149
529919
1961
Deep Blue'ya karşı giriştiğim mücadeleden
ilham alarak çıkmıştım.
08:53
from my battles against Deep Blue.
150
533080
2695
08:55
As the old Russian saying goes, if you can't beat them, join them.
151
535799
3121
Eski bir Rus atasözünün dediği gibi: Bükemediğin eli öpeceksin.
09:00
Then I thought,
152
540880
1376
Sonra düşündüm.
09:02
what if I could play with a computer --
153
542280
2336
Bilgisayara karşı oynarken,
09:04
together with a computer at my side, combining our strengths,
154
544640
3160
yanımda başka bir bilgisayarla güçlerimi birleştirsem nasıl olurdu?
İnsan sezgileriyle makinenin hesaplama gücü,
09:09
human intuition plus machine's calculation,
155
549160
3776
09:12
human strategy, machine tactics,
156
552960
2696
insan stratejisiyle makinenin taktikleri,
09:15
human experience, machine's memory.
157
555680
2416
insan tecrübesiyle makinenin hafızası birleşse
oynanmış en mükemmel oyun olmaz mıydı?
09:18
Could it be the perfect game ever played?
158
558120
2200
Bu fikrim 1998 yılında,
09:22
My idea came to life
159
562000
1680
09:24
in 1998 under the name of Advanced Chess
160
564920
3376
Advanced Chess (İleri Satranç) adı altında,
09:28
when I played this human-plus-machine competition against another elite player.
161
568320
5680
elit bir oyuncuya karşı bilgisayar eşliğinde maç yaptığımda hayata geçti.
09:35
But in this first experiment,
162
575280
1896
Ama bu ilk denemede,
09:37
we both failed to combine human and machine skills effectively.
163
577200
6360
ikimiz de insan zekâsıyla makine zekâsını etkili bir şekilde bir arada kullanamadık.
09:46
Advanced Chess found its home on the internet,
164
586920
2240
Advanced Chess internette yer buldu
ve 2005'te serbest stil satranç turnuvası adıyla
09:50
and in 2005, a so-called freestyle chess tournament
165
590160
4856
büyük yankı uyandırdı.
09:55
produced a revelation.
166
595040
1360
09:59
A team of grandmasters and top machines participated,
167
599240
3536
Büyük ustalardan ve en iyi makinelerden oluşan bir takım da katıldı,
10:02
but the winners were not grandmasters,
168
602800
2736
ama oyunun sonunda zafer büyük ustaların olmadı,
10:05
not a supercomputer.
169
605560
1360
süper bilgisayarın da.
10:07
The winners were a pair of amateur American chess players
170
607680
4336
Turnuvanın galibi bir çift amatör Amerikan satranç oyuncusuydu
ve aynı anda üç sıradan bilgisayar kullanıyorlardı.
10:12
operating three ordinary PCs at the same time.
171
612040
3160
10:17
Their skill of coaching their machines
172
617560
3016
Makinelerini yönetmedeki yetenekleri
10:20
effectively counteracted the superior chess knowledge
173
620600
5776
büyük usta rakiplerinin üstün satranç bilgisini
10:26
of their grandmaster opponents
174
626400
1576
ve diğerlerinin
bilgisayar üstünlüğünü alt etti.
10:28
and much greater computational power of others.
175
628000
4160
10:33
And I reached this formulation.
176
633600
1960
Ben de şu sonuca ulaşmış oldum.
10:36
A weak human player plus a machine
177
636560
3376
Zayıf bir insan oyuncu, bir makine
10:39
plus a better process is superior
178
639960
3256
ve süreci iyi yönetme bir aradayken,
10:43
to a very powerful machine alone,
179
643240
2416
çok güçlü tek bir makineden üstündü.
10:45
but more remarkably, is superior to a strong human player
180
645680
3896
Ama daha önemlisi; güçlü bir insan oyuncu, bir makine
10:49
plus machine
181
649600
1960
ve kötü süreç yönetimi bir aradayken
onlardan da üstündü.
10:53
and an inferior process.
182
653120
2400
10:58
This convinced me that we would need
183
658360
2120
Bu da beni, makinelerimizin zekâsından
daha etkili faydalanmak için daha iyi arayüzlere
11:02
better interfaces to help us coach our machines
184
662000
3680
11:06
towards more useful intelligence.
185
666520
1720
ihtiyaç duyacağımıza ikna etti.
11:10
Human plus machine isn't the future,
186
670320
3296
Makineyle iş birliği içinde çalışan insan hayal değil.
11:13
it's the present.
187
673640
1216
Bu günümüzün bir gerçeği.
11:14
Everybody that's used online translation
188
674880
4136
Yabancı dilde bir gazetede yer alan bir makalenin içeriğini öğrenmek için
çevrimiçi çeviri araçlarını kullananlar
11:19
to get the gist of a news article from a foreign newspaper,
189
679040
4296
bunların mükemmel olmadığını bilir.
11:23
knowing its far from perfect.
190
683360
1640
11:25
Then we use our human experience
191
685680
2096
Sonra, bize verdiği çeviriyi anlamak için
11:27
to make sense out of that,
192
687800
2096
insan tecrübemizi kullanırız.
11:29
and then the machine learns from our corrections.
193
689920
2776
Makine de bizim düzeltmelerimizden doğrusunu öğrenir.
11:32
This model is spreading and investing in medical diagnosis, security analysis.
194
692720
4960
Bu yöntem hastalık teşhisinde ve güvenlik analizinde gitgide yaygınlaşıyor.
11:38
The machine crunches data,
195
698440
2120
Makine verilerin üzerinden geçiyor,
11:41
calculates probabilities,
196
701320
1736
olasılık hesaplaması yapıyor
ve işin yüzde 80 veya 90'lık kısmını hallederek
11:43
gets 80 percent of the way, 90 percent,
197
703080
3656
11:46
making it easier for analysis
198
706760
4376
insanların analiz yapmasını
ve karar verme sürecini kolaylaştırıyor.
11:51
and decision-making of the human party.
199
711160
2600
11:54
But you are not going to send your kids
200
714280
4840
Ama çocuklarınızı yüzde 90 oranında hatasız olarak kendi kendine giden
bir arabayla okula gönderecek hâliniz yok, tabii.
12:00
to school in a self-driving car with 90 percent accuracy,
201
720000
3560
12:04
even with 99 percent.
202
724600
1600
Yüzde 99'la bile olmaz.
12:07
So we need a leap forward
203
727560
2856
İşte bu yüzden bu yöntemin yeni yeni alanlarda
12:10
to add a few more crucial decimal places.
204
730440
6160
uygulanması için atılım yapmamız gerekiyor.
Deep Blue ile karşılaşmamdan 20 yıl sonra,
12:19
Twenty years after my match with Deep Blue,
205
739160
4040
12:24
second match,
206
744200
1616
ikinci karşılaşmada,
12:25
this sensational "The Brain's Last Stand" headline
207
745840
6296
"Beynin Son Çırpınışı" adlı sansasyonel başlık
olağanlaştı.
12:32
has become commonplace
208
752160
1576
12:33
as intelligent machines
209
753760
2536
Çünkü zeki makineler
12:36
move
210
756320
1200
her gün
12:38
in every sector, seemingly every day.
211
758560
2200
yeni yeni sektörlere adım atıyor.
Makinelerin, çiftlik hayvanlarının ve ağır işlerin yerini aldığı
12:42
But unlike in the past,
212
762160
3096
12:45
when machines replaced
213
765280
1640
eski günlerin aksine,
12:48
farm animals, manual labor,
214
768480
2376
bugün makineler, üniversite diplomalı insanların ve
12:50
now they are coming after people with college degrees
215
770880
2496
ve siyasetin ardından
12:53
and political influence.
216
773400
1280
ikinci planda geliyor.
Makinelerle savaşmış ve kaybetmiş biri olarak
12:56
And as someone who fought machines and lost,
217
776120
2096
12:58
I am here to tell you this is excellent, excellent news.
218
778240
2640
şunu söylemek istiyorum, bu harika bir haber.
Tüm meslekler er ya da geç
13:03
Eventually, every profession
219
783000
2216
13:05
will have to feel these pressures
220
785240
2096
bu baskıyı üzerinde hissedecek.
13:07
or else it will mean humanity has ceased to make progress.
221
787360
5600
Bunun aksi olursa, insanlık ilerlemeyi durdurmuş demektir.
13:14
We don't
222
794760
1200
Teknolojik gelişmenin
13:17
get to choose
223
797440
1720
nerede ve ne zaman
13:20
when and where technological progress stops.
224
800480
2720
duracağına biz karar veremeyiz.
Yavaşlamak ise
13:25
We cannot
225
805160
1360
13:27
slow down.
226
807960
1496
söz konusu olamaz.
13:29
In fact,
227
809480
1816
Aslına bakarsanız,
13:31
we have to speed up.
228
811320
1920
hızlanmamız gerek.
13:36
Our technology excels at removing
229
816600
2640
Hayatımızdaki zorluklukları ve belirsizlikleri
13:41
difficulties and uncertainties from our lives,
230
821200
3360
yok etmek konusunda teknolojinin eline kimse su dökemez.
İşte bu yüzden
13:47
and so we must seek out
231
827000
2816
13:49
ever more difficult,
232
829840
1856
daha da zorlu ve belirsiz görevlerin
13:51
ever more uncertain challenges.
233
831720
4080
peşine düşmemiz gerek.
14:00
Machines have
234
840200
1200
Makineler
14:03
calculations.
235
843880
1816
hesap yapabilir.
14:05
We have understanding.
236
845720
1576
Biz ise anlama gücüne sahibiz.
14:07
Machines have instructions.
237
847320
2040
Makineler talimata göre çalışır.
14:10
We have purpose.
238
850840
1856
Bizim ise bir amacımız var.
14:12
Machines have
239
852720
2280
Makineler
nesneldir.
14:17
objectivity.
240
857080
1216
14:18
We have passion.
241
858320
1200
Biz ise tutkuluyuz.
14:20
We should not worry about what our machines can do today.
242
860600
5976
Makinelerimizin yapabildiklerinden endişe duymamıza gerek yok.
14:26
Instead, we should worry about what they still cannot do today,
243
866600
4576
Aksine, bugün yapamadıkları bizi endişelendirmeli.
14:31
because we will need the help of the new, intelligent machines
244
871200
5496
Çünkü en büyük hayallerimizi gerçekleştirmek için
14:36
to turn our grandest dreams into reality.
245
876720
4080
yeni ve zeki makinelerin yardımına ihtiyacımız olacak.
Başarısız olursak,
14:42
And if we fail,
246
882000
1320
14:44
if we fail, it's not because our machines are too intelligent,
247
884240
4656
başarısızlığımız makinelerimizin zekâsının çok veya az
14:48
or not intelligent enough.
248
888920
1400
olmasından kaynaklanmayacak.
14:51
If we fail, it's because we grew complacent
249
891200
3080
Elimizdekilerle yetindiğimiz ve hırslarımıza ket vurduğumuz için
14:55
and limited our ambitions.
250
895680
1560
başarısız olacağız.
14:58
Our humanity is not defined by any skill,
251
898520
3040
İnsanlığımızı gösteren şey, çekiç sallamak
15:03
like swinging a hammer or even playing chess.
252
903280
2680
veya satranç oynamak gibi yeteneklerimiz değildir.
15:06
There's one thing only a human can do.
253
906560
3016
Yalnızca insanların yapabildiği bir şey var.
15:09
That's dream.
254
909600
1200
Hayal kurmak.
O yüzden hayallerimiz hep büyük olsun.
15:12
So let us dream big.
255
912120
2536
15:14
Thank you.
256
914680
1216
Teşekkür ederim.
15:15
(Applause)
257
915920
3887
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7