Roger Ebert: Remaking my voice

Roger Ebert: Sesimi yeniden yaratmak

188,709 views ・ 2011-04-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Aysegul Aker Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
Roger Ebert: These are my words, but this is not my voice.
0
15260
3000
Bunlar benim kelimelerim, fakat bu ses benim sesim değil.
00:18
This is Alex, the best computer voice
1
18260
2000
Bu Alex, bulabildiğim
00:20
I've been able to find,
2
20260
2000
en iyi bilgisayar sesi
00:22
which comes as standard equipment on every Macintosh.
3
22260
3000
ve her Macintosh'da standart ekipman olarak mevcut.
00:25
For most of my life,
4
25260
2000
Hayatımın büyük kısmında
00:27
I never gave a second thought to my ability to speak.
5
27260
3000
konuşma kabiliyetimi aklımın ucundan bile geçirmedim.
00:30
It was like breathing.
6
30260
2000
Nefes almak gibi bir şeydi konuşmak.
00:32
In those days, I was living in a fool's paradise.
7
32260
3000
O zamanlar hayal aleminde yaşıyormuşum.
00:35
After surgeries for cancer
8
35260
2000
Kanser tedavisi ameliyatları
00:37
took away my ability to speak, eat or drink,
9
37260
3000
konuşma, yeme ve içme yetimi benden aldıktan sonra
00:40
I was forced to enter this virtual world
10
40260
2000
bir bilgisayarın hayatımın bir kısmını benim yerime
00:42
in which a computer does some of my living for me.
11
42260
3000
yaşadığı bu sanal dünyaya girmek zorunda kaldım.
00:45
For several days now,
12
45260
2000
Bir süredir burada, TED'de,
00:47
we have enjoyed brilliant and articulate speakers here at TED.
13
47260
3000
zeki ve belagatlı konuşmacıları zevkle dinliyoruz.
00:50
I used to be able to talk like that.
14
50260
2000
Ben de onlar gibi konuşabiliyordum.
00:52
Maybe I wasn't as smart,
15
52260
2000
Belki onlar kadar zeki değildim,
00:54
but I was at least as talkative.
16
54260
2000
ama en azından onlar kadar konuşkandım.
00:56
I want to devote my talk today
17
56260
2000
Bugünkü konuşmamı,
00:58
to the act of speaking itself,
18
58260
2000
konuşma eylemine ve
01:00
and how the act of speaking or not speaking
19
60260
2000
konuşma ya da konuşmama eyleminin
01:02
is tied so indelibly to one's identity
20
62260
2000
kaybedildiğinde neredeyse yeni bir insan
01:04
as to force the birth of a new person
21
64260
2000
yaratacak kadar kişinin kimliğiyle
01:06
when it is taken away.
22
66260
2000
bütünleşmiş olmasına adamak istiyorum.
01:08
However, I've found that listening to a computer voice
23
68260
2000
Fakat bir bilgisayar sesini
01:10
for any great length of time
24
70260
2000
uzun süre dinlemenin
01:12
can be monotonous.
25
72260
2000
monoton olabildiğini farkettim.
01:14
So I've decided to recruit some of my TED friends
26
74260
3000
Bu yüzden TED arkadaşlarımdan bazılarını
01:17
to read my words aloud for me.
27
77260
2000
kelimelerimi okumakla görevlendirmeye karar verdim.
01:19
I will start with my wife, Chaz.
28
79260
3000
Karım Chaz ile başlayacağım.
01:25
Chaz Ebert: It was Chaz who stood by my side
29
85260
2000
Chaz Ebert: "Çenemi tekrar yaratmak ve
01:27
through three attempts to reconstruct my jaw
30
87260
4000
konuşma yetimi geri kazanmam için yapılan üç denemede
01:31
and restore my ability to speak.
31
91260
3000
yanımda olan kişi Chaz'di.
01:34
Going into the first surgery
32
94260
2000
2006'da tekrarlayan
01:36
for a recurrence of salivary cancer
33
96260
2000
tükürük kanseri için
01:38
in 2006,
34
98260
2000
ilk ameliyatıma girdiğimde
01:40
I expected to be out of the hospital
35
100260
3000
hastaneden film yorum programım
01:43
in time to return to my movie review show,
36
103260
2000
"Ebert ve Roper Sinemada"ya
01:45
'Ebert and Roeper at the Movies.'
37
105260
3000
dönebilecek zamanda çıkmayı bekliyordum.
01:48
I had pre-taped enough shows
38
108260
2000
Altı haftalık ameliyat
01:50
to get me through six weeks of surgery
39
110260
3000
ve iyileşme sürem boyunca
01:53
and recuperation.
40
113260
2000
yetecek kadar programı önceden kaydetmiştim.
01:55
The doctors took a fibula bone from my leg
41
115260
3000
Doktorlar yeni bir çeneye dönüştürmek için
01:58
and some tissue from my shoulder
42
118260
2000
bacağımdan bir kaval kemiği
02:00
to fashion into a new jaw.
43
120260
3000
ve omzumdan biraz doku aldılar.
02:04
My tongue, larynx and vocal cords
44
124260
3000
Dilim, gırtlağım ve ses tellerim
02:07
were still healthy and unaffected.
45
127260
2000
hala sağlıklıydı ve etkilenmemişlerdi."
02:09
(Laughter)
46
129260
2000
(Gülüşmeler)
02:12
(Laughter)
47
132260
9000
(Gülüşmeler)
02:23
CE: I was optimistic,
48
143260
2000
"İyimserdim ve
02:25
and all was right with the world.
49
145260
2000
her şey yolundaydı.
02:27
The first surgery was a great success.
50
147260
3000
İlk ameliyat büyük bir başarıydı.
02:30
I saw myself in the mirror
51
150260
2000
Kendimi aynada gördüm.
02:32
and I looked pretty good.
52
152260
3000
Oldukça iyi görünüyordum.
02:35
Two weeks later, I was ready to return home.
53
155260
3000
İki hafta sonra, eve dönmeye hazırdım.
02:38
I was using my iPod
54
158260
2000
iPod'umda
02:40
to play the Leonard Cohen song
55
160260
2000
doktor ve hemşirelerim için
02:42
'I'm Your Man'
56
162260
2000
Leonard Cohen'in 'I'm Your Man'
02:44
for my doctors and nurses.
57
164260
3000
şarkısını çalıyordum.
02:47
Suddenly, I had an episode of catastrophic bleeding.
58
167260
4000
Birdenbire korkunç bir kanama geçirmeye başladım.
02:51
My carotid artery had ruptured.
59
171260
3000
Şahdamarım yırtılmıştı.
02:54
Thank God I was still in my hospital room
60
174260
3000
Neyse ki hala hastane odamdaydım
02:57
and my doctors were right there.
61
177260
3000
ve doktorlarım hemen yanıbaşımdaydı.
03:01
Chaz told me
62
181260
2000
Chaz bana
03:03
that if that song hadn't played for so long,
63
183260
2000
eğer bu şarkı o kadar uzun süre çalmasaydı
03:05
I might have already been in the car, on the way home,
64
185260
3000
çoktan arabaya binmiş, eve gidiyor olabileceğimi
03:08
and would have died right there and then.
65
188260
3000
ve hemen orada ölüvereceğimi söyledi.
03:11
So thank you, Leonard Cohen,
66
191260
2000
Bu yüzden Leonard Cohen, teşekkür ederim
03:13
for saving my life.
67
193260
3000
hayatımı kurtardığın için."
03:16
(Applause)
68
196260
4000
(Alkışlar)
03:20
There was a second surgery --
69
200260
2000
"İkinci bir ameliyattan sonra
03:22
which held up for five or six days
70
202260
2000
5-6 gün dayansa da
03:24
and then it also fell apart.
71
204260
3000
çenem yine parçalanmıştı.
03:27
And then a third attempt,
72
207260
2000
Ardından gelen üçüncü
03:29
which also patched me back together pretty well,
73
209260
3000
deneme de beni bayağı toparlamıştı.
03:32
until it failed.
74
212260
3000
Ta ki başarısız olana kadar.
03:36
A doctor from Brazil said
75
216260
2000
Brezilya'dan bir doktor
03:38
he had never seen anyone survive
76
218260
3000
önceden hiç şahdamarı yırtılmasından kurtulan
03:41
a carotid artery rupture.
77
221260
3000
birini görmediğini söyledi.
03:44
And before I left the hospital,
78
224260
3000
Hastaneden çıkmadan önce,
03:47
after a year of being hospitalized,
79
227260
3000
hastanede kaldığım bir sene boyunca
03:50
I had seven ruptures
80
230260
2000
şahdamarım
03:52
of my carotid artery.
81
232260
2000
yedi kere yırtılmıştı.
03:54
There was no particular day
82
234260
2000
Bana birinin
03:56
when anyone told me
83
236260
2000
bir daha asla konuşamayacağımı
03:58
I would never speak again;
84
238260
2000
söylediği bir gün olmadı;
04:00
it just sort of became obvious.
85
240260
3000
kendi kendime anlayıverdim.
04:03
Human speech
86
243260
2000
İnsan konuşması
04:05
is an ingenious manipulation of our breath
87
245260
3000
nefesimizin ağzımızdaki
04:08
within the sound chamber of our mouth
88
248260
3000
ses haznesinde ve solunum sistemimizde
04:11
and respiratory system.
89
251260
3000
ustalıkla kontrol edilmesidir.
04:14
We need to be able to hold and manipulate that breath
90
254260
3000
Ses yaratabilmemiz için
04:17
in order to form sounds.
91
257260
3000
bu nefesi tutup kontrol etmemiz gerek.
04:20
Therefore, the system
92
260260
2000
Dolayısıyla, sistemin
04:22
must be essentially airtight
93
262260
3000
havayı tutabilmesi için
04:25
in order to capture air.
94
265260
3000
özünde havaya kapalı olması gerekir.
04:28
Because I had lost my jaw,
95
268260
2000
Çenemi kaybettiğim için
04:30
I could no longer form a seal,
96
270260
2000
artık bu kapalı ortamı yaratamıyordum.
04:32
and therefore my tongue
97
272260
2000
Bu yüzden de dilim
04:34
and all of my other vocal equipment
98
274260
3000
ve bütün diğer ses araçlarım
04:37
was rendered powerless.
99
277260
3000
güçsüz kalmıştı."
04:41
Dean Ornish: At first for a long time,
100
281260
2000
Dean Ornish: "Önceleri uzun bir süre
04:43
I wrote messages in notebooks.
101
283260
2000
defterlere notlar yazdım.
04:45
Then I tried typing words on my laptop
102
285260
2000
Ardından laptopumda kelimeler yazıp
04:47
and using its built in voice.
103
287260
2000
yerleşik sesini kullanmayı denedim.
04:49
This was faster,
104
289260
2000
Bu daha hızlıydı
04:51
and nobody had to try to read my handwriting.
105
291260
2000
ve kimse elyazımı okumaya çalışmak zorunda kalmıyordu.
04:53
I tried out various computer voices that were available online,
106
293260
3000
İnternette mevcut çeşitli bilgisayar seslerini denedim
04:56
and for several months I had a British accent,
107
296260
2000
ve bir kaç ay boyunca Chaz'in Sir Lawrence dediği
04:58
which Chaz called Sir Lawrence."
108
298260
2000
bir İngiliz aksanıyla konuştum."
05:00
(Laughter)
109
300260
2000
(Gülüşmeler)
05:02
"It was the clearest I could find.
110
302260
2000
"Bulabildiğim en net ses buydu.
05:04
Then Apple released the Alex voice,
111
304260
2000
Sonrasında Apple duyduğum en iyi sesi,
05:06
which was the best I'd heard.
112
306260
2000
Alex'in sesini çıkardı.
05:08
It knew things like the difference
113
308260
2000
Bu ses, ünlem ve soru işareti gibi şeylerin
05:10
between an exclamation point and a question mark.
114
310260
2000
arasındaki farkı biliyordu.
05:12
When it saw a period, it knew how to make a sentence
115
312260
2000
Bir nokta gördüğünde, cümleyi havada
05:14
sound like it was ending instead of staying up in the air.
116
314260
4000
bırakmadan bitiyormuş gibi seslendirmeyi biliyordu.
05:18
There are all sorts of html codes you can use
117
318260
2000
Bilgisayar seslerinde zamanlama ve tonlamayı
05:20
to control the timing and inflection of computer voices,
118
320260
3000
kontrol etmek için kullanılabilecek bir çok html kodu mevcut
05:23
and I've experimented with them.
119
323260
2000
ve ben de bu kodlarla çalıştım.
05:25
For me, they share a fundamental problem: they're too slow.
120
325260
3000
Bana göre hepsinin ortak bir temel sorunu var: çok yavaşlar.
05:28
When I find myself in a conversational situation,
121
328260
3000
Kendimi bir diyalog ortamında bulduğumda
05:31
I need to type fast and to jump right in.
122
331260
3000
hızlı yazıp hemen konuşmaya dalmam gerek.
05:35
People don't have the time or the patience
123
335260
2000
İnsanların her kelime ya da cümle için
05:37
to wait for me to fool around with the codes
124
337260
2000
kodlarla uğraşmamı bekleyecek kadar
05:39
for every word or phrase.
125
339260
2000
zamanı ve sabrı yok.
05:41
But what value do we place on the sound of our own voice?
126
341260
3000
Fakat kendi sesimize ne kadar değer veriyoruz?
05:44
How does that affect who you are as a person?
127
344260
3000
Bu bir birey olarak kim olduğunuzu nasıl etkiliyor?
05:47
When people hear Alex speaking my words,
128
347260
2000
İnsanlar Alex'in kelimelerimi okuduğunu duyduklarında
05:49
do they experience a disconnect?
129
349260
2000
bir kopukluk hissediyorlar mı?
05:51
Does that create a separation or a distance
130
351260
2000
Bu iki insan arasında
05:53
from one person to the next?
131
353260
3000
bir ayrılık ya da uzaklık yaratıyor mu?
05:56
How did I feel not being able to speak?
132
356260
2000
Konuşamamak bana kendimi nasıl hissettirdi?
05:58
I felt, and I still feel,
133
358260
2000
Kendimi insanların genel ortamından oldukça uzak hissettim
06:00
a lot of distance from the human mainstream.
134
360260
2000
ve hala da böyle hissediyorum.
06:02
I've become uncomfortable when I'm separated from my laptop.
135
362260
4000
Laptopumdan ayrıldığımda kendimi rahatsız hissetmeye başladım.
06:06
Even then, I'm aware that most people have little patience
136
366260
2000
Laptopum yanımdayken bile, çoğu insanın konuşma zorluklarıma
06:08
for my speaking difficulties.
137
368260
3000
fazla sabredemediklerinin farkındayım.
06:11
So Chaz suggested finding a company that could make a customized voice
138
371260
3000
Bu yüzden Chaz, benim otuz senelik TV programı sesimi kullanıp
06:14
using my TV show voice
139
374260
2000
kişiselleştirilmiş bir ses yaratabilecek
06:16
from a period of 30 years.
140
376260
2000
bir şirket bulmayı önerdi.
06:18
At first I was against it.
141
378260
2000
İlk önce bu fikre karşıydım.
06:20
I thought it would be creepy
142
380260
2000
Kendi sesimi bir bilgisayardan duymanın
06:22
to hear my own voice coming from a computer.
143
382260
2000
ürkütücü olacağını düşünüyordum.
06:24
There was something comforting about a voice that was not my own.
144
384260
3000
Benim olmayan bir sesin rahatlatıcı bir tarafı vardı.
06:27
But I decided then to just give it a try.
145
387260
2000
Ama daha sonra bu fikri denemeye karar verdim.
06:29
So we contacted a company in Scotland
146
389260
2000
Böylece İskoçya'da kişiselleştirilmiş bilgisayar
06:31
that created personalized computer voices.
147
391260
3000
sesleri yaratan bir şirketle iletişime geçtik.
06:34
They'd never made one from previously-recorded materials.
148
394260
3000
Önceden kaydedilmiş materyallerden ses yaratmamışlardı hiç.
06:37
All of their voices had been made by a speaker
149
397260
2000
Bütün sesleri kontrol kabininde orijinal kelimeleri
06:39
recording original words in a control booth.
150
399260
2000
kaydeden bir konuşmacı ile yapılmıştı.
06:41
But they were willing to give it a try.
151
401260
2000
Fakat denemeye açıklardı.
06:43
So I sent them many hours of recordings of my voice,
152
403260
3000
Ben de onlara, DVD filmleri için yaptığım çeşitli
06:46
including several audio commentary tracks
153
406260
2000
açıklama bölümlerini içeren saatler
06:48
that I'd made for movies on DVDs.
154
408260
3000
dolusu ses kayıtlarımı gönderdim.
06:51
And it sounded like me, it really did.
155
411260
2000
Ve kulağa benim sesim gibi geliyordu, gerçekten de.
06:53
There was a reason for that; it was me.
156
413260
3000
Bunun bir sebebi vardı - sonuçta konuşan bendim.
06:56
But it wasn't that simple.
157
416260
2000
Fakat her şey bu kadar basit değildi.
06:58
The tapes from my TV show weren't very useful
158
418260
3000
TV programımın kayıtları çok kullanışlı değillerdi
07:01
because there were too many other kinds of audio involved --
159
421260
3000
çünkü işin içinde bir çok farklı ses de vardı -
07:04
movie soundtracks, for example, or Gene Siskel arguing with me --
160
424260
3000
mesela film müzikleri, ya da Gene Siskel'in benimle tartışması gibi."
07:07
(Laughter)
161
427260
2000
(Gülüşmeler)
07:09
and my words often had a particular emphasis
162
429260
2000
"Ve kelimelerimin genelde bir cümleye
07:11
that didn't fit into a sentence well enough.
163
431260
3000
yeterince uymayan vurguları vardı.
07:14
I'll let you hear a sample of that voice.
164
434260
2000
Size bu sesten bir örnek dinleteceğim.
07:16
These are a few of the comments I recorded for use
165
436260
3000
Bunlar Chaz ve ben Oprah Winfrey programına çıktığımızda
07:19
when Chaz and I appeared on the Oprah Winfrey program.
166
439260
3000
kullanmak için kaydettiğim yorumlardan birkaçı.
07:22
And here's the voice we call Roger Jr.
167
442260
2000
Huzurlarınızda Roger Jr., ya da
07:24
or Roger 2.0.
168
444260
3000
Roger 2.0 dediğimiz ses."
07:27
Roger 2.0: Oprah, I can't tell you how great it is
169
447260
2000
Roger 2.0: Oprah, programına tekrar çıkmaktan
07:29
to be back on your show.
170
449260
3000
ne kadar mutluyum anlatamam.
07:32
We have been talking for a long time,
171
452260
3000
Uzun zamandır konuşuyoruz,
07:35
and now here we are again.
172
455260
2000
ve işte tekrar buradayız.
07:37
This is the first version of my computer voice.
173
457260
3000
Bu bilgisayar sesimin ilk versiyonu.
07:40
It still needs improvement,
174
460260
2000
Hala geliştirilmeye ihtiyacı var
07:42
but at least it sounds like me
175
462260
2000
ama en azından kulağa HAL 9000 gibi değil de
07:44
and not like HAL 9000.
176
464260
3000
benim gibi geliyor.
07:47
When I heard it the first time,
177
467260
2000
Bu sesi ilk duyduğumda
07:49
it sent chills down my spine.
178
469260
3000
baştan aşağı ürperdim.
07:52
When I type anything,
179
472260
2000
Bir şey yazdığımda
07:54
this voice will speak whatever I type.
180
474260
2000
bu ses yazdıklarımı söyleyecek.
07:56
When I read something, it will read in my voice.
181
476260
3000
Bir şey okuduğumda, benim sesimle o okuyacak.
07:59
I have typed these words in advance,
182
479260
3000
Burada oturup yazmamı izlemenin
08:02
as I didn't think it would be thrilling
183
482260
2000
pek eğlenceli olmayacağını düşündüğümden
08:04
to sit here watching me typing.
184
484260
2000
bu kelimeleri önceden yazdım.
08:06
The voice was created by a company in Scotland
185
486260
3000
Bu ses İskoçya'daki CereProc adlı
08:09
named CereProc.
186
489260
2000
bir şirket tarafından yaratıldı.
08:11
It makes me feel good
187
491260
2000
Şu an duyduğunuz kelimelerin
08:13
that many of the words you are hearing were first spoken
188
493260
3000
çoğunun ben 'Casablanca' ve 'Citizen Kane'i
08:16
while I was commenting on "Casablanca"
189
496260
3000
eleştirirken söylendiğini bilmek
08:19
and "Citizen Kane."
190
499260
3000
beni mutlu ediyor.
08:22
This is the first voice they've created for an individual.
191
502260
3000
Bu bir birey için yarattıkları ilk ses.
08:25
There are several very good voices available for computers,
192
505260
3000
Bilgisayarlarda bir çok sayıda oldukça iyi ses mevcut,
08:28
but they all sound like somebody else,
193
508260
3000
fakat hepsi başka birinin sesi gibiyken,
08:31
while this voice sounds like me.
194
511260
3000
bu kulağa benim sesim gibi geliyor.
08:34
I plan to use it on television, radio
195
514260
3000
Bu sesi televizyonda, radyoda ve internette
08:37
and the Internet.
196
517260
2000
kullanmayı planlıyorum.
08:39
People who need a voice should know
197
519260
3000
Bir sese ihtiyacı olan insanlar çoğu bilgisayarın
08:42
that most computers already come with built-in speaking systems.
198
522260
3000
yerleşik konuşma sistemlerine sahip olduklarını bilmeliler.
08:45
Many blind people use them
199
525260
2000
Bir çok kör insan internetteki sayfaları
08:47
to read pages on the Web to themselves.
200
527260
3000
kendilerine okurken bu sesleri kullanıyorlar.
08:50
But I've got to say, in first grade,
201
530260
2000
Fakat belirtmem gerekir ki, birinci sınıfta
08:52
they said I talked too much,
202
532260
2000
bana çok konuştuğumu söylediler,
08:54
and now I still can.
203
534260
2000
ve hala da çok konuşabiliyorum.
08:56
(Laughter)
204
536260
3000
(Gülüşmeler)
08:59
Roger Ebert: As you can hear, it sounds like me,
205
539260
3000
Roger Ebert: "Duyduğunuz üzere, kulağa benim sesim gibi geliyor
09:02
but the words jump up and down.
206
542260
2000
fakat kelimeler zıplayıp duruyor.
09:04
The flow isn't natural.
207
544260
2000
Konuşmanın akışı doğal değil.
09:06
The good people in Scotland are still improving my voice,
208
546260
3000
İskoçya'daki iyi insanlar hala sesimi geliştiriyorlar,
09:09
and I'm optimistic about it.
209
549260
2000
ben de bu konuda iyimserim.
09:11
But so far, the Apple Alex voice
210
551260
2000
Fakat Apple'ın Alex sesi
09:13
is the best one I've heard.
211
553260
2000
şu ana kadar duyduğum en iyi ses.
09:15
I wrote a blog about it
212
555260
2000
Bu konuda bloguma bir yazı yazdım
09:17
and actually got a comment from the actor who played Alex.
213
557260
3000
ve Alex'i seslendiren aktörden bir yorum bile aldım.
09:20
He said he recorded many long hours in various intonations
214
560260
3000
Ses için kullanılacak çeşitli tonlamaları
09:23
to be used in the voice.
215
563260
2000
uzun saatlerce kaydettiğini söyledi.
09:25
A very large sample is needed.
216
565260
3000
Bu iş için çok büyük bir örnek kümesi gerekiyor.
09:28
John Hunter: All my life I was a motormouth.
217
568260
3000
John Hunter: "Hayatım boyunca çenesi düşük bir insan oldum.
09:31
Now I have spoken my last words,
218
571260
3000
Şimdi ise son kelimelerimi söyledim,
09:34
and I don't even remember for sure
219
574260
2000
fakat tam olarak ne olduklarını
09:36
what they were.
220
576260
2000
bile hatırlamıyorum.
09:38
I feel like the hero of that Harlan Ellison story
221
578260
3000
Harlan Ellison'ın "Ağzım Yok ve Haykırmam Gerek" hikayesindeki
09:41
titled "I Have No Mouth and I Must Scream."
222
581260
4000
kahraman gibi hissediyorum kendimi.
09:45
On Wednesday, David Christian explained to us
223
585260
3000
Çarşamba günü, David Christian insan ırkının
09:48
what a tiny instant the human race represents
224
588260
3000
evrenin zaman aralığında ne kadar küçük bir anı
09:51
in the time-span of the universe.
225
591260
2000
temsil ettiğini anlattı bize.
09:53
For almost all of its millions and billions of years,
226
593260
3000
Milyonlarca ve milyarlarca yıllarının neredeyse tamamında
09:56
there was no life on Earth at all.
227
596260
3000
dünyada hiç bir yaşam formu yoktu.
09:59
For almost all the years of life on Earth,
228
599260
3000
Dünyada yaşamın var olduğu o kadar senenin neredeyse tamamında
10:02
there was no intelligent life.
229
602260
2000
ortada akıllı bir yaşam formu yoktu.
10:04
Only after we learned to pass knowledge
230
604260
2000
Ancak bilgiyi bir jenerasyondan diğerine
10:06
from one generation to the next,
231
606260
2000
aktarmayı öğrendiğimizde
10:08
did civilization become possible.
232
608260
2000
medeniyet mümkün olabildi.
10:10
In cosmological terms,
233
610260
2000
Kozmolojik anlamda,
10:12
that was about 10 minutes ago.
234
612260
3000
bu 10 dakika kadar önceydi.
10:15
Finally came mankind's most advanced and mysterious tool,
235
615260
4000
Sonunda insanoğlunun en gelişmiş ve gizemli aracı
10:19
the computer.
236
619260
2000
bilgisayar ortaya çıktı.
10:21
That has mostly happened in my lifetime.
237
621260
3000
Bunun çoğu benim zamanımda gerçekleşti.
10:24
Some of the famous early computers
238
624260
2000
Şu ünlü ilk bilgisayarlardan bazıları
10:26
were being built in my hometown of Urbana,
239
626260
3000
doğduğum şehir Urbana'da, yani
10:29
the birthplace of HAL 9000.
240
629260
3000
HAL 9000'in doğduğu yerde yapılıyordu.
10:32
When I heard the amazing talk
241
632260
2000
Çarşamba günü Salman Khan'ın
10:34
by Salman Khan on Wednesday,
242
634260
2000
dünya çapında öğrencilere yüzlerce konu öğreten
10:36
about the Khan Academy website
243
636260
2000
Khan Academy sitesi hakkındaki
10:38
that teaches hundreds of subjects to students all over the world,
244
638260
3000
muhteşem konuşmasını duyduğumda
10:41
I had a flashback.
245
641260
2000
bir an geçmişe döndüm.
10:43
It was about 1960.
246
643260
3000
Sene 1960'lardı.
10:46
As a local newspaper reporter still in high school,
247
646260
3000
Hala lisede okuyan yerel bir gazete muhabiri olarak
10:49
I was sent over to the computer lab of the University of Illinois
248
649260
3000
PLATO denilen bir şeyin yaratıcılarıyla
10:52
to interview the creators
249
652260
2000
röportaj yapmak için Illinois Üniversitesi'nin
10:54
of something called PLATO.
250
654260
2000
bilgisayar laboratuarına gönderilmiştim.
10:56
The initials stood for Programmed Logic
251
656260
2000
Bu kısaltma Otomatik Öğretim Programları İçin
10:58
for Automated Teaching Operations.
252
658260
4000
Programlanmış Mantık anlamına geliyordu.
11:02
This was a computer-assisted instruction system,
253
662260
3000
Bu o günlerde ILLIAC denilen bir bilgisayarda yürütülen
11:05
which in those days ran on a computer named ILLIAC.
254
665260
3000
bilgisayar destekli bir eğitim sistemiydi.
11:08
The programmers said it could assist students in their learning.
255
668260
4000
Programcılar bu programın öğrencilerin eğitimine yardım edebileceğini söylüyorlardı.
11:12
I doubt, on that day 50 years ago,
256
672260
3000
Sanmıyorum ki, 50 yıl önce o günde
11:15
they even dreamed of what Salman Khan has accomplished.
257
675260
4000
Salman Khan'ın başardığı şeyi hayal bile edebilmiş olsunlar.
11:19
But that's not the point.
258
679260
2000
Fakat konumuz bu değil.
11:21
The point is PLATO was only 50 years ago,
259
681260
3000
Konumuz PLATO'nun sadece 50 sene önce,
11:24
an instant in time.
260
684260
2000
zaman içinde bir anda olması.
11:26
It continued to evolve and operated in one form or another
261
686260
3000
Bu program sadece beş yıl öncesine kadar
11:29
on more and more sophisticated computers,
262
689260
3000
gittikçe daha da gelişmiş bilgisayarlarda bir şekilde
11:32
until only five years ago.
263
692260
2000
evrimleşmeye ve çalışmaya devam etti.
11:34
I have learned from Wikipedia
264
694260
2000
Wikipedia'dan öğrendim ki PLATO
11:36
that, starting with that humble beginning,
265
696260
3000
bu alçakgönüllü başlangıçla yola çıkarak
11:39
PLATO established forums, message boards,
266
699260
3000
forumlar, mesaj panoları,
11:42
online testing,
267
702260
2000
çevrimiçi sınama,
11:44
email, chat rooms,
268
704260
2000
email, sohbet odaları
11:46
picture languages, instant messaging,
269
706260
3000
resim dilleri, anlık mesajlaşma
11:49
remote screen sharing
270
709260
2000
uzak ekran paylaşımı
11:51
and multiple-player games.
271
711260
3000
ve çok oyunculu oyunları yaratmış.
11:54
Since the first Web browser was also developed in Urbana,
272
714260
3000
"İlk internet tarayıcısı da Urbana'da yaratıldığı için
11:57
it appears that my hometown
273
717260
2000
öyle görünüyor ki doğum yerim olan
11:59
in downstate Illinois
274
719260
2000
Illinois taşrası
12:01
was the birthplace
275
721260
2000
bugün kullandığımız
12:03
of much of the virtual, online universe we occupy today.
276
723260
3000
sanal, çevrimiçi evrenin çoğunun doğum yeriymiş.
12:06
But I'm not here from the Chamber of Commerce.
277
726260
2000
Fakat buraya Ticaret Odasından gelmedim."
12:08
(Laughter)
278
728260
2000
(Gülüşmeler)
12:10
I'm here as a man who wants to communicate.
279
730260
3000
"İletişim kurmak isteyen bir adam olarak buradayım.
12:13
All of this has happened in my lifetime.
280
733260
3000
Bunların tamamı benim zamanımda yaşandı.
12:16
I started writing on a computer back in the 1970s
281
736260
3000
Bilgisayarda yazmaya ilk olarak 1970'lerde
12:19
when one of the first Atech systems was installed
282
739260
3000
ilk Atech sistemlerinden biri
12:22
at the Chicago Sun-Times.
283
742260
3000
Chicago Sun Times'da kurulduğunda başladım.
12:25
I was in line at Radio Shack
284
745260
2000
Radio Shack'de ilk Model 100'lerden
12:27
to buy one of the first Model 100's.
285
747260
3000
birini almak için sırada bekledim.
12:30
And when I told the people in the press room at the Academy Awards
286
750260
3000
Ve Akademi Ödülleri'nin basın odasındaki insanlara
12:33
that they'd better install some phone lines for Internet connections,
287
753260
3000
internet bağlantıları için telefon hattı çekmelerini önerdiğimde
12:36
they didn't know what I was talking about.
288
756260
3000
ne dediğimden haberleri bile yoktu.
12:39
When I bought my first desktop,
289
759260
2000
Aldığım ilk masaüstü bilgisayarım
12:41
it was a DEC Rainbow.
290
761260
2000
bir DEC Rainbow'du.
12:43
Does anybody remember that?"
291
763260
2000
Hatırlayan var mı bu bilgisayarı?"
12:45
(Applause)
292
765260
3000
(Alkışlar)
12:48
"The Sun Times sent me to the Cannes Film Festival
293
768260
2000
"The Sun Times beni Cannes Film Festivali'ne
12:50
with a portable computer the size of a suitcase
294
770260
4000
Porteram Telebubble adında ve bavul büyüklüğündeki
12:54
named the Porteram Telebubble.
295
774260
2000
taşınabilir bir bilgisayarla göndermişti.
12:56
I joined CompuServe
296
776260
2000
Compuserve'a
12:58
when it had fewer numbers
297
778260
2000
şu anki Twitter takipçilerimden
13:00
than I currently have followers on Twitter.
298
780260
2000
daha az sayıya sahipken katıldım."
13:02
(Laughter)
299
782260
2000
(Gülüşmeler)
13:06
CE: All of this has happened
300
786260
2000
CE: "Bütün bunlar
13:08
in the blink of an eye.
301
788260
2000
göz açıp kapayana kadar oldu.
13:10
It is unimaginable
302
790260
2000
Önümüzde neler olduğu
13:12
what will happen next.
303
792260
2000
hayal bile edilemez.
13:14
It makes me incredibly fortunate
304
794260
3000
Bu yüzden tarihin bu noktasında
13:17
to live at this moment in history.
305
797260
2000
yaşadığım için inanılmaz derecede şanslıyım.
13:19
Indeed, I am lucky to live in history at all,
306
799260
3000
Hatta, sadece tarihte yaşadığım için bile şanslıyım,
13:22
because without intelligence and memory
307
802260
3000
çünkü zeka ve hafıza olmadan
13:25
there is no history.
308
805260
2000
tarih de olamaz.
13:27
For billions of years,
309
807260
2000
Milyarlarca yıl boyunca
13:29
the universe evolved
310
809260
2000
evren hiç farkedilmeden
13:31
completely without notice.
311
811260
2000
evrimleşti.
13:33
Now we live in the age of the Internet,
312
813260
3000
Şimdi ise bir tür küresel farkındalık yaratıyor
13:36
which seems to be creating a form of global consciousness.
313
816260
3000
gibi görünen İnternet çağında yaşıyoruz.
13:39
And because of it,
314
819260
2000
Ve bunun sayesinde
13:41
I can communicate
315
821260
2000
her zamanki kadar
13:43
as well as I ever could.
316
823260
2000
iyi iletişim kurabiliyorum.
13:45
We are born into a box
317
825260
2000
Zaman ve mekandan
13:47
of time and space.
318
827260
3000
oluşan bir kutuda doğuyoruz.
13:50
We use words and communication
319
830260
2000
Bu kutudan çıkmak ve
13:52
to break out of it
320
832260
2000
diğerlerine ulaşmak için
13:54
and to reach out to others.
321
834260
3000
kelimeler ve iletişimi kullanıyoruz.
13:57
For me, the Internet began
322
837260
2000
Benim için İnternet
13:59
as a useful tool
323
839260
2000
kullanışlı bir araç olarak başladı
14:01
and now has become something I rely on
324
841260
3000
ve şimdi ise günlük yaşamım için bağlı
14:04
for my actual daily existence.
325
844260
3000
olduğum bir şey haline geldi.
14:07
I cannot speak;
326
847260
2000
Konuşamıyorum,
14:09
I can only type so fast.
327
849260
3000
yazabildiğim hızın bir sınırı var.
14:12
Computer voices
328
852260
2000
Bilgisayar sesleri
14:14
are sometimes not very sophisticated,
329
854260
3000
bazen çok gelişmiş olmayabiliyorlar,
14:17
but with my computer,
330
857260
2000
fakat bilgisayarımla hiç
14:19
I can communicate more widely
331
859260
2000
olmadığı kadar geniş
14:21
than ever before.
332
861260
2000
çapta iletişim kurabiliyorum.
14:23
I feel as if my blog,
333
863260
3000
Blogumun, emailimin
14:26
my email, Twitter and Facebook
334
866260
3000
Twitter ve Facebook'umun bana
14:29
have given me a substitute
335
869260
2000
günlük konuşmanın yerine
14:31
for everyday conversation.
336
871260
3000
geçecek bir şey verdiğini hissediyorum.
14:34
They aren't an improvement,
337
874260
2000
Daha iyi değiller,
14:36
but they're the best I can do.
338
876260
2000
fakat yapabildiğimin en iyisi bunlar.
14:38
They give me a way to speak.
339
878260
3000
Bana konuşmam için bir yol sunuyorlar.
14:41
Not everybody has the patience
340
881260
3000
Herkesin karım Chaz kadar
14:44
of my wife, Chaz.
341
884260
3000
sabrı yok.
14:48
But online,
342
888260
1000
Fakat internette
14:49
everybody speaks at the same speed.
343
889260
3000
herkes aynı hızda konuşuyor.
14:54
This whole adventure
344
894260
2000
Bütün bu macera
14:56
has been a learning experience.
345
896260
2000
öğretici bir deneyim oldu.
14:58
Every time there was a surgery that failed,
346
898260
3000
Her başarısız ameliyatta
15:01
I was left with a little less flesh and bone.
347
901260
3000
biraz daha az doku ve kemiğim kalıyordu.
15:04
Now I have no jaw left at all.
348
904260
3000
Şimdi ise çenemden eser yok.
15:07
While harvesting tissue from both my shoulders,
349
907260
3000
Ameliyatlar iki omzumdan doku alırken
15:10
the surgeries left me with back pain
350
910260
2000
sırt ağrısı yarattılar
15:12
and reduced my ability to walk easily.
351
912260
4000
ve kolayca yürüyebilme kabiliyetimi azalttılar.
15:16
Ironic that my legs are fine,
352
916260
2000
İronik olan bacaklarım iyiyken
15:18
and it's my shoulders that slow up my walk.
353
918260
3000
yürümemi yavaşlatanın omuzlarım olması.
15:21
When you see me today,
354
921260
2000
Bugünkü halime baktığınızda
15:23
I look like the Phantom of the Opera.
355
923260
2000
Operadaki Hayalet gibi görünüyorum."
15:25
But no you don't.
356
925260
2000
Hiç de görünmüyorsun.
15:27
(Laughter)
357
927260
2000
(Gülüşmeler)
15:29
(Applause)
358
929260
8000
(Alkışlar)
15:39
It is human nature to look at someone like me
359
939260
3000
"Benim gibi birine bakıp kafamdan
15:42
and assume I have lost some of my marbles.
360
942260
4000
birkaç tahtanın eksik olduğunu düşünmek insan doğasına özgü.
15:46
People --
361
946260
2000
İnsanlar--"
15:57
(Applause)
362
957260
6000
(Alkışlar)
16:03
People talk loudly --
363
963260
2000
"İnsanlar yüksek sesle konuşuyor--"
16:05
I'm so sorry.
364
965260
2000
Çok özür dilerim.
16:07
Excuse me.
365
967260
2000
Afedersiniz.
16:09
(Applause)
366
969260
4000
(Alkışlar)
16:13
People talk loudly and slowly to me.
367
973260
4000
"İnsanlar benimle yüksek sesle ve yavaşça konuşuyor.
16:17
Sometimes they assume I am deaf.
368
977260
3000
Bazen sağır olduğumu varsayıyorlar.
16:20
There are people who don't want to make eye contact.
369
980260
3000
Göz teması yapmak istemeyen insanlar var."
16:24
Believe me, he didn't mean this as --
370
984260
2000
İnanın bana, bunu şey anlamında demedi--
16:26
anyway, let me just read it.
371
986260
2000
neyse, okumaya devam edeyim.
16:28
(Laughter)
372
988260
3000
(Gülüşmeler)
16:33
You should never let your wife read something like this.
373
993260
3000
Karınıza böyle bir şeyi asla okutmamalısınız.
16:36
(Laughter)
374
996260
4000
(Gülüşmeler)
16:40
It is human nature
375
1000260
2000
"Hastalıklardan uzak durmak
16:42
to look away from illness.
376
1002260
3000
insan doğasına özgü.
16:45
We don't enjoy a reminder
377
1005260
2000
Kendi kırılgan ölümlülüğümüzün
16:47
of our own fragile mortality.
378
1007260
3000
bize hatırlatılmasından hoşlanmıyoruz.
16:50
That's why writing on the Internet
379
1010260
2000
Bu yüzden internette yazmak
16:52
has become a lifesaver for me.
380
1012260
2000
benim için hayat kurtarıcı oldu.
16:54
My ability to think and write
381
1014260
3000
Düşünebilme ve yazabilme
16:57
have not been affected.
382
1017260
2000
kabiliyetlerim etkilenmedi.
16:59
And on the Web, my real voice finds expression.
383
1019260
3000
Ve internette, gerçek sesim kendisini ifade edebiliyor.
17:02
I have also met many other disabled people
384
1022260
3000
Bu şekilde iletişim kuran
17:05
who communicate this way.
385
1025260
3000
birçok diğer sakat insanla tanıştım.
17:08
One of my Twitter friends
386
1028260
2000
Twitter arkadaşlarımdan biri
17:10
can type only with his toes.
387
1030260
2000
sadece ayak parmaklarıyla yazabiliyor.
17:12
One of the funniest blogs on the Web
388
1032260
2000
İnternetteki en komik bloglardan birini
17:14
is written by a friend of mine
389
1034260
2000
Ukala Topal adındaki
17:16
named Smartass Cripple.
390
1036260
2000
bir arkadaşım yazıyor."
17:18
(Laughter)
391
1038260
2000
(Gülüşmeler)
17:20
Google him and he will make you laugh.
392
1040260
3000
"Arkadaşımı Google'da arayın, sizi güldüreceği kesin.
17:23
All of these people are saying, in one way or another,
393
1043260
2000
Bütün bu insanlar, bir şekilde
17:25
that what you see
394
1045260
2000
görünüşün
17:27
is not all you get.
395
1047260
2000
aldatıcı olabildiğini söylüyorlar.
17:29
So I have not come here to complain.
396
1049260
3000
Buraya söylenmek için gelmedim.
17:32
I have much to make me happy and relieved.
397
1052260
3000
Beni mutlu ve rahat ettirecek birçok şeye sahibim.
17:35
I seem, for the time being,
398
1055260
2000
Şu an için
17:37
to be cancer-free.
399
1057260
2000
kansersiz görünüyorum.
17:39
I am writing as well as ever.
400
1059260
2000
Her zamanki kadar iyi yazıyorum.
17:41
I am productive.
401
1061260
2000
Üretkenim.
17:43
If I were in this condition at any point
402
1063260
3000
Birkaç kosmolojik an önce
17:46
before a few cosmological instants ago,
403
1066260
3000
bu durumda olsaydım
17:49
I would be as isolated as a hermit.
404
1069260
3000
bir keşiş kadar soyutlanmış olurdum.
17:52
I would be trapped inside my head.
405
1072260
2000
Kendi aklımda hapis kalırdım.
17:54
Because of the rush of human knowledge,
406
1074260
3000
İnsan bilgisinin hızı sayesinde,
17:57
because of the digital revolution,
407
1077260
2000
dijital devrim sayesinde,
17:59
I have a voice,
408
1079260
2000
bir sesim var
18:01
and I do not need to scream.
409
1081260
3000
ve haykırmama gerek yok."
18:05
RE: Wait. I have one more thing to add.
410
1085260
4000
RE: Bir dakika. Ekleyecek bir şeyim daha var.
18:10
A guy goes into a psychiatrist.
411
1090260
2000
Bir adam psikiyatriste gitmiş.
18:12
The psychiatrist says, "You're crazy."
412
1092260
3000
Psikiyatrist "Delisin" demiş.
18:15
The guy says, "I want a second opinion."
413
1095260
3000
Adam "İkinci bir görüş istiyorum" diye cevap vermiş.
18:18
The psychiatrist says, "All right, you're ugly."
414
1098260
4000
Psikiyatrist de "İyi madem. Çirkinsin." demiş.
18:22
(Laughter)
415
1102260
3000
(Gülüşmeler)
18:25
You all know the test for artificial intelligence -- the Turing test.
416
1105260
4000
Hepiniz yapay zeka testini biliyorsunuz - Turing testi.
18:29
A human judge has a conversation
417
1109260
2000
Testte uzman bir kişi, bir insan ve
18:31
with a human and a computer.
418
1111260
2000
bir bilgisayarla konuşuyor.
18:33
If the judge can't tell the machine apart from the human,
419
1113260
3000
Eğer uzman makineyi insandan ayıramazsa,
18:36
the machine has passed the test.
420
1116260
3000
makine sınavı geçiyor.
18:39
I now propose a test for computer voices -- the Ebert test.
421
1119260
4000
Ben de burada bilgisayar sesleri için bir test öneriyorum -- Ebert testi.
18:43
If a computer voice can successfully tell a joke
422
1123260
3000
Eğer bir bilgisayar başarıyla şaka yapabilir
18:46
and do the timing and delivery as well as Henny Youngman,
423
1126260
3000
ve zamanlamayla sunumu Henny Youngman kadar iyi becerebilirse,
18:49
then that's the voice I want.
424
1129260
2000
işte istediğim ses o ses demektir.
18:51
(Applause)
425
1131260
32000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7