Barat Ali Batoor: My desperate journey with a human smuggler

Takaharu Tezuka: Hayatınızda gördüğünüz en iyi anaokulu

62,396 views

2015-04-10 ・ TED


New videos

Barat Ali Batoor: My desperate journey with a human smuggler

Takaharu Tezuka: Hayatınızda gördüğünüz en iyi anaokulu

62,396 views ・ 2015-04-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cansu BAYRAM Gözden geçirme: Aykut Erdem
00:12
I am a Hazara,
0
12462
2090
Ben bir Hazarlıyım,
00:14
and the homeland of my people is Afghanistan.
1
14552
4829
ve halkımın anavatanı Afganistan.
00:19
Like hundreds of thousands of other Hazara kids,
2
19381
3019
Tıpkı diğer yüzlerce ve binlerce Hazarlı çocuk gibi
00:22
I was born in exile.
3
22400
2764
ben de sürgünde doğdum.
00:25
The ongoing persecution and operation against the Hazaras
4
25164
4202
Hazarlılara karşı devam eden zulüm ve uygulamalar
00:29
forced my parents to leave Afghanistan.
5
29366
4597
ailemi Afganistan'ı terk etmeye mecbur etti.
00:33
This persecution has had a long history going back to the late 1800s,
6
33963
4411
1800lerin sonlarında, Kral Abdur Rahman saltanatı
00:38
and the rule of King Abdur Rahman.
7
38374
2927
ile başlayan bir zulüm bu.
00:41
He killed 63 percent of the Hazara population.
8
41301
5596
Kral, Hazar nüfusunun yüzde 63'ünü yok etti.
00:46
He built minarets with their heads.
9
46897
2647
Kesilen başlarıyla minareler inşa ettirdi.
00:49
Many Hazaras were sold into slavery,
10
49544
2367
Bir çok sayıda Hazarlı, köle olarak satıldı
00:51
and many others fled the country for neighboring Iran and Pakistan.
11
51911
6293
ve birçoğu da ülkeden kaçıp komşumuz İran ve Pakistan'a sığındı.
00:58
My parents also fled to Pakistan,
12
58204
2716
Benim ailemse Pakistan'a kaçanlardan...
01:00
and settled in Quetta, where I was born.
13
60920
2996
Doğduğum şehir Quetta'ya yerleşmişler.
01:03
After the September 11 attack on the Twin Towers,
14
63916
2941
11 Eylül ikiz kuleler saldırısının ardından,
01:06
I got a chance to go to Afghanistan
15
66857
1788
yabancı gazetecilerle birlikte ilk kez
01:08
for the first time, with foreign journalists.
16
68645
2578
Afganistan'a gitme şansı yakaladım.
01:11
I was only 18, and I got a job working as an interpreter.
17
71223
3807
Yalnızca 18 yaşındaydım ve ardıl tercüman olarak çalışıyordum.
01:15
After four years,
18
75030
2183
Dört yıl sonra
01:17
I felt it was safe enough to move to Afghanistan permanently,
19
77213
4690
temelli olarak Afganistan'a yerleşmenin güvenli olduğunu hissettim.
01:21
and I was working there as a documentary photographer,
20
81903
4620
Belgesel fotoğrafçısı olarak
01:26
and I worked on many stories.
21
86523
4246
bir çok hikaye üzerinde çalıştım.
01:30
One of the most important stories that I did
22
90769
2604
Üzerinde çalıştığım en önemli konulardan biri
01:33
was the dancing boys of Afghanistan.
23
93373
4714
dans eden Afgan çocuklarıydı.
01:38
It is a tragic story about an appalling tradition.
24
98087
4504
Dehşet verici bir gelenek hakkında trajik bir hikaye bu.
01:42
It involves young kids dancing for warlords
25
102591
3461
Gelenek; uygulamada küçük çocukların aşiret ağaları ve toplumdaki
01:46
and powerful men in the society.
26
106052
2089
diğer güçlü erkeklerin önünde dans etmesini içeriyor.
01:48
These boys are often abducted or bought from their poor parents,
27
108141
3761
Bu oğlanlar genellikle fakir ailelerden satın alınıyor ya da alıkonuluyorlar
01:51
and they are put to work as sex slaves.
28
111902
3065
ve seks köleleri olarak çalıştırılıyorlar.
01:54
This is Shukur.
29
114967
2764
Bu gördüğünüz Shukur.
01:57
He was kidnapped from Kabul by a warlord.
30
117731
3669
Bir aşiret ağası tarafından Kabul'de kaçırılmış.
02:01
He was taken to another province,
31
121400
1972
Aşiret ağası ve arkadaşları için
02:03
where he was forced to work as a sex slave for the warlord and his friends.
32
123372
4761
seks kölesi olarak çalışmaya zorlandığı başka bir vilayete götürülmüş.
02:08
When this story was published in the Washington Post,
33
128133
2925
Bu hikaye Washington Post'da yayınlandığında
02:11
I started receiving death threats,
34
131058
2322
ölüm tehditleri almaya başladım
02:13
and I was forced to leave Afghanistan,
35
133380
3738
ve Afganistan'ı terk etmeye zorlandım;
02:17
as my parents were.
36
137118
2392
tıpkı daha önce ailemin zorlandığı gibi.
02:19
Along with my family, I returned back to Quetta.
37
139510
3692
Ailemle beraber Quetta'ya döndüm.
02:23
The situation in Quetta had changed dramatically since I left in 2005.
38
143202
4412
2005'te bıraktığım şehir öyle değişmişti ki!
02:27
Once a peaceful haven for the Hazaras,
39
147614
2553
Bir zamanlar Hazarlar için huzurlu bir cennet olan yer
02:30
it had now turned into the most dangerous city in Pakistan.
40
150167
5434
şimdi Pakistan'ın en tehlikeli şehrine dönüşmüştü.
02:35
Hazaras are confined into two small areas,
41
155601
3575
Hazarlar iki küçük bölgeye hapsolmuş,
02:39
and they are marginalized socially, educationally, and financially.
42
159176
4853
eğitim hakkından mahrum edilmiş,ötekileştirilmişlerdi.
02:44
This is Nadir.
43
164029
1440
Bu Nadir.
02:45
I had known him since my childhood.
44
165469
1997
Onu çocukluğumdan beri tanırım.
02:47
He was injured when his van was ambushed by terrorists in Quetta.
45
167466
4179
Kamyoneti Quetta'da teröristlerce pusuya düşürüldüğünde yaralandı.
02:51
He later died of his injuries.
46
171645
3576
Daha sonra aldığı yaralar nedeniyle öldü.
02:55
Around 1,600 Hazara members
47
175221
3785
1600 civarında Hazarlı
02:59
had been killed in various attacks,
48
179006
3623
çeşitli saldırılarda öldürüldü.
03:02
and around 3,000 of them were injured,
49
182629
4898
3.000 kadarı yaralandı,
03:07
and many of them permanently disabled.
50
187527
3251
bir çoğu da kalıcı olarak sakat kaldı.
03:10
The attacks on the Hazara community would only get worse,
51
190778
3298
Hazar toplumuna yapılan saldırılar hep daha kötüye gitti,
03:14
so it was not surprising that many wanted to flee.
52
194076
2832
o yüzden bir çoğunun ülkeden kaçmak istemesi sürpriz değildi.
03:16
After Afghanistan, Iran, Pakistan,
53
196908
4760
Afganistan, İran ve Pakistan'dan sonra
03:21
Australia is home to the fourth largest population of Hazaras in the world.
54
201668
6664
En fazla Hazar nüfusuna sahip dördüncü ülke, Avustralya.
03:28
When it came time to leave Pakistan,
55
208332
2809
Pakistan'ı terk etmek gerektiğinde,
03:31
Australia seemed the obvious choice.
56
211141
1950
Avustralya en mantıklı seçenek olarak göründü.
03:33
Financially, only one of us could leave,
57
213091
1997
Maddi olarak aileden yalnızca bir kişi ülkeyi terk edebilirdi
03:35
and it was decided that I would go,
58
215088
1858
ve benim gitmeme karar verildi.
03:36
in the hope that if I arrived at my destination safely,
59
216946
3353
Sağ salim Avustralya'ya varıp ailemin geri kalanını
03:40
I could work to get the rest of my family to join me later.
60
220299
4992
ileride yanıma almak için çalışacaktım.
03:45
We all knew about the risks,
61
225291
1579
Hepimiz risklerin ve
03:46
and how terrifying the journey is,
62
226870
2972
yolculuğun ne denli korkutucu olduğunun farkındaydık, üstelik
03:49
and I met many people who lost loved ones at sea.
63
229842
4574
deniz yolculuğu sırasında sevdiklerini kaybetmiş bir sürü insanla tanıştım.
Herşeyi ardında bırakıp gitmek çok ciddi bir karardı
03:54
It was a desperate decision to take, to leave everything behind,
64
234416
4389
03:58
and no one makes this decision easily.
65
238805
2875
ve kimse bu kararı kolay almıyor.
04:01
If I had been able to simply fly to Australia,
66
241680
2186
Avustralya'ya öylesine uçuverecek olsaydım
04:03
it would have taken me less than 24 hours.
67
243866
2624
bu 24 saatten az zamanımı alırdı.
04:06
But getting a visa was impossible.
68
246490
4086
Ancak vize almak mümkün değildi.
Benim yolculuğum çok daha uzun,
04:10
My journey was much longer,
69
250576
2113
04:12
much more complicated,
70
252689
2254
ve çok daha zorlayıcı ve bir o kadar da tehlikeliydi.
04:14
and certainly more dangerous,
71
254943
3046
04:17
traveling to Thailand by air,
72
257989
2642
Uçakla Tayland'a,
sonra karayolu ve tekneyle Malezya ve oradan Endonezya'ya gitmek
04:20
and then by road and boat to Malaysia and into Indonesia,
73
260631
4798
yol boyunca, bir sürü insan ve kaçakçılara para ödemek,
04:25
paying people and smugglers all the way
74
265429
2415
zamanının büyük kısmını saklanarak ve
04:27
and spending a lot of time hiding
75
267844
2740
yakalanma korkusu içinde geçirmek
04:30
and a lot of time in fear of being caught.
76
270584
3716
kesinlikle çok daha tehlikeliydi.
Endonezya'da 7 kişilik bir sığınmacı grubuna katıldım.
04:34
In Indonesia, I joined a group of seven asylum seekers.
77
274300
4387
Jakarta'nın dışında bulunan Bogor kentinde
04:38
We all shared a bedroom
78
278687
2554
hepimiz aynı odayı paylaştık.
04:41
in a town outside of Jakarta called Bogor.
79
281241
3878
Bogor'da bir hafta geçirdikten sonra,
04:45
After spending a week in Bogor,
80
285119
2300
üç oda arkadaşımız tehlikeli olduğu için yolculuktan vazgeçti.
04:47
three of my roommates left for the perilous journey,
81
287419
3449
İki gün sonra eski bir teknenin
04:50
and we got the news two days later
82
290868
3832
Christmas Adası'na giderken battığı haberini aldık.
04:54
that a distressed boat sank in the sea en route to Christmas Island.
83
294700
4806
Giden üç oda arkadaşımız; Nawroz, Jaffar ve Shabbir'in de
04:59
We found out that our three roommates -- Nawroz, Jaffar and Shabbir --
84
299506
3761
o teknede olduğunu öğrendik.
05:03
were also among those.
85
303267
1951
Yalnızca Jaffar kurtulmuştu.
05:05
Only Jaffar was rescued.
86
305218
2438
05:07
Shabbir and Nawroz were never seen again.
87
307656
3593
Shabbir ve Nawroz'u bir daha gören olmadı.
Bu beni düşündürdü:
05:11
It made me think,
88
311249
1649
05:12
am I doing the right thing?
89
312898
2670
"Doğru şeyi mi yapıyordum?"
05:15
I concluded I really had no other choice but to go on.
90
315568
3947
Devam etmekten başka çarem olmadığı sonucuna vardım.
05:19
A few weeks later, we got the call from the people smuggler
91
319515
3855
Bir kaç hafta sonra, insan kaçakçıları bizi arayıp
05:23
to alert us that the boat is ready for us to commence our sea journey.
92
323370
4690
yolculuğa başlamak için botun hazır olduğunu bildirdi .
Gece yarısı ana tekneye gitmek üzere
05:28
Taken in the night towards the main vessel
93
328060
2880
05:30
on a motorboat,
94
330940
1648
deniz motoruna bindik
05:32
we boarded an old fishing boat that was already overloaded.
95
332588
5015
Halihazırda aşırı yüklü olan tekneye bindik.
05:37
There were 93 of us,
96
337603
2090
Tam 93 kişiydik.
05:39
and we were all below deck.
97
339693
1973
Ve hepimiz güvertenin altındaydık
05:41
No one was allowed up on the top.
98
341666
2253
Kimsenin dışarı çıkmaması gerekiyordu.
05:43
We all paid 6,000 dollars each
99
343919
3158
Yolculuğun bu kısmı için
her birimiz 6000 dolar ödemiştik.
05:47
for this part of the trip.
100
347077
2089
İlk gece ve gündüz sorunsuz geçti
05:49
The first night and day went smoothly,
101
349166
2229
05:51
but by the second night, the weather turned.
102
351395
3228
ancak ikinci gece, hava değişti.
05:54
Waves tossed the boat around, and the timbers groaned.
103
354623
4945
Dalgalar tekneye vuruyor, tekne resmen inliyordu.
05:59
People below deck were crying, praying, recalling their loved ones.
104
359568
4342
Aşağıdakiler ise ağlıyor, dua ediyor, sevdiklerini anıyordu.
06:03
They were screaming.
105
363910
1742
Herkes çığlık çığlığa.
Korkunç bir an.
06:05
It was a terrible moment.
106
365652
2159
06:07
It was like a scene from doomsday,
107
367811
3947
Sanki kıyamet kopuyordu
06:11
or maybe like one of those scenes from those Hollywood movies
108
371758
4825
ya da Hollywood filmlerindeki
06:16
that shows that everything is breaking apart
109
376583
3205
dünyanın sonunu tasvir eden
06:19
and the world is just ending.
110
379788
2437
felaket sahnelerinden birinde gibiydik.
Ama bu bizim filmimiz değil gerçeğimizdi.
06:22
It was happening to us for real.
111
382225
2624
06:24
We didn't have any hope.
112
384849
4343
Hiç bir umudumuz kalmamıştı.
Teknemiz suyun üzerinde
06:29
Our boat was floating like a matchbox on the water
113
389192
3528
06:32
without any control.
114
392720
2136
yaprak gibi savruluyordu
06:34
The waves were much higher than our boat,
115
394856
3762
Dalgalar teknemizden çok daha büyüktü
ve su o kadar hızlı akıyordu ki pompalar başedemedi.
06:38
and the water poured in faster than the motor pumps could take it out.
116
398618
6037
Hepimiz umudumuzu yitirmiştik.
06:44
We all lost hope.
117
404655
2856
Artık herşey bitmişti.
06:47
We thought, this is the end.
118
407511
2439
06:49
We were watching our deaths,
119
409950
1926
Kendi ölümümüzü izliyorduk
06:51
and I was documenting it.
120
411876
2392
ve ben de bunu belgeliyordum.
06:54
The captain told us
121
414268
1951
Kaptan bize
başaramayacağımızı,
06:56
that we are not going to make it,
122
416219
2367
06:58
we have to turn back the boat.
123
418586
3181
geri dönmemiz gerektiğini söyledi.
07:01
We went on the deck
124
421767
2067
Güverteye çıkıp kimimiz el fenerlerimizi,
07:03
and turned our torches on and off
125
423834
2532
can yeleklerimizi sallayarak
07:06
to attract the attention of any passing boat.
126
426366
4899
kimimiz ise ıslık çalarak
07:11
We kept trying to attract their attention by waving our life jackets and whistling.
127
431265
7384
geçen teknelerin dikkatini çekmeye çalıştık.
07:18
Eventually, we made it to a small island.
128
438649
3435
Sonunda küçük bir adaya rastladık.
Teknemiz kayalıklara vurdu.
07:22
Our boat crashing onto the rocks,
129
442084
3251
07:25
I slipped into the water
130
445335
2043
Ben suya düştüm
07:27
and destroyed my camera, whatever I had documented.
131
447378
3647
ve kameramı, belgelediklerimi kaybettim.
En azından hafıza kartı kurtardığım için şanslıyım.
07:31
But luckily, the memory card survived.
132
451025
5766
07:36
It was a thick forest.
133
456791
2415
Kesif bir ormana gelmiştik.
Ne yapacağımızı tartışırken gruplara ayrıldık.
07:39
We all split up into many groups as we argued over what to do next.
134
459206
5759
07:44
We were all scared and confused.
135
464965
2368
Hepimiz korkmuş ve şaşkındık.
07:47
Then, after spending the night on the beach,
136
467333
3297
Geceyi kumsalda geçirdikten sonra
07:50
we found a jetty and coconuts.
137
470630
2623
hindistan cevizleri ve bir iskele gördük..
07:53
We hailed a boat from a nearby resort,
138
473253
2996
Hepimiz bulunduğumuz yerden tekneye doğru koştuk ve
doğruca Endonezya Deniz polisine teslim edildik.
07:56
and then were quickly handed over to Indonesian water police.
139
476249
4249
08:00
At Serang Detention Center,
140
480498
3602
Serang Gözaltı Merkezinde,
bir göçmen bürosu memuru geldi ve üzerimizi aradı
08:04
an immigration officer came and furtively strip-searched us.
141
484100
5058
Cep telefonumu, 300$ paramı,
08:09
He took our mobile, my $300 cash,
142
489158
3368
08:12
our shoes that we should not be able to escape,
143
492526
3412
ve kaçamayalım diye ayakkabılarımızı aldı.
08:15
but we kept watching the guards, checking their movements,
144
495938
6061
Ancak biz nöbetçileri gözleyip
08:21
and around 4 a.m. when they sat around a fire,
145
501999
3843
sabah 4 sularında ateşin başına oturduklarında
08:25
we removed two glass layers from an outside facing window
146
505842
3554
dışarıya bakan pencerelerin camını kaldırıp
08:29
and slipped through.
147
509396
1519
kaçıp gittik.
08:30
We climbed a tree next to an outer wall that was topped with the shards of glass.
148
510915
4829
Dış duvarın yanındaki bir ağaca tırmandık
08:35
We put the pillow on that
149
515744
2299
Cam kırıklarının üzerine yastık koyduk,
yatak örtüsünü kolumuza sardık.
08:38
and wrapped our forearms with bedsheets
150
518043
3530
08:41
and climbed the wall,
151
521573
2098
Duvarı bu şekilde tırmandık.
08:43
and we ran away with bare feet.
152
523671
3747
Ve çıplak ayakla kaçtık.
08:47
I was free,
153
527418
1789
Artık özgürdüm.
Önümde belirsiz bir gelecekle...
08:49
with an uncertain future,
154
529207
2717
Tek kuruşum olmadan...
08:51
no money.
155
531924
1810
08:53
The only thing I had was the memory card with the pictures and footage.
156
533734
7124
Sahip olduğum tek şey içinde fotoğrafların ve görüntülerin olduğu hafıza kartımdı.
09:00
When my documentary was aired on SBS Dateline,
157
540858
3417
Belgeselim SBS Dateline'da yayınlandığında
09:04
many of my friends came to know about my situation,
158
544275
2579
arkadaşlarımın çoğu durumumu öğrenmek
09:06
and they tried to help me.
159
546854
1856
ve bana yardım etmek için geldi.
09:08
They did not allow me to take any other boat to risk my life.
160
548710
3738
Hayatımı bir kez daha riske atamazdım.
09:12
I also decided to stay in Indonesia and process my case through UNHCR,
161
552448
4505
Endonezya'da kalmaya karar verdim
09:16
but I was really afraid that I would end up in Indonesia
162
556953
3854
ama diğer mülteciler gibi yıllarca
09:20
for many years doing nothing and unable to work,
163
560807
3654
çalışamadan, hiçbir şey üretmeden
09:24
like every other asylum seeker.
164
564461
3245
yaşamak en büyük korkumdu.
09:27
But it had happened to be a little bit different with me.
165
567706
3224
Ama benim açımdan işler biraz farklı gelişti.
09:30
I was lucky.
166
570930
4993
Şanslıydım.
09:35
My contacts worked to expedite my case through UNHCR,
167
575923
4458
Bağlantılarım işe yaramıştı. UNCHR yoluyla süreci hızlandırıp
09:40
and I got resettled in Australia in May 2013.
168
580381
4738
Mayıs 2013'te Avustralya'ya yerleştim.
Her mülteci benim kadar şanslı değil.
09:45
Not every asylum seeker is lucky like me.
169
585119
4179
09:49
It is really difficult to live a life with an uncertain fate, in limbo.
170
589298
7290
Belirsiz bir gelecekle yaşamak gerçekten zor.
Avustralya'daki mülteci sorunu
09:56
The issue of asylum seekers in Australia
171
596588
3831
10:00
has been so extremely politicized
172
600419
2718
öyle politikleştirildi ki
10:03
that it has lost its human face.
173
603137
3134
insaniyetini yitirdi.
Mülteciler insanlara şeytan gibi gösteriliyor.
10:06
The asylum seekers have been demonized and then presented to the people.
174
606271
6101
Umarım benim ve diğer Hazarlıların hikayesi
10:12
I hope my story and the story of other Hazaras
175
612372
4535
10:16
could shed some light to show the people
176
616907
3053
diğer insanların anavatanlarında
10:19
how these people are suffering in their countries of origin,
177
619960
4301
nasıl zorluk çektiği ve neden mülteci olmak için
10:24
and how they suffer,
178
624261
3919
böylesine büyük riske girdiği konusunda
10:28
why they risk their lives to seek asylum.
179
628180
4736
insanlara fikir vermiştir.
10:32
Thank you.
180
632916
1510
Teşekkürler.
10:34
(Applause)
181
634426
1239
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7