Andreas Raptopoulos: No roads? There's a drone for that

Andreas Raptopoulos: Yol mu yok? Bunun için bir drone var

155,536 views

2013-11-21 ・ TED


New videos

Andreas Raptopoulos: No roads? There's a drone for that

Andreas Raptopoulos: Yol mu yok? Bunun için bir drone var

155,536 views ・ 2013-11-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Duygu Tamer Gözden geçirme: Uğur Diker
00:13
One billion people in the world today
0
13046
2519
Bugün dünyada bir milyar insanın
00:15
do not have access to all-season roads.
1
15565
2280
dört mevsime uygun yollara erişimi yok.
00:17
One billion people.
2
17845
1705
Bir milyar insan.
00:19
One seventh of the Earth's population
3
19550
2171
Dünya nüfusunun yedide biri, yılın bir kısmı
00:21
are totally cut off for some part of the year.
4
21721
3309
dış dünyadan tamamen kopuk bir şekilde yaşıyor.
00:25
We cannot get medicine to them reliably,
5
25030
2328
Onlara güvenli bir şekilde ilaç ulaştırmıyoruz,
00:27
they cannot get critical supplies,
6
27358
2346
kritik gereçlere ulaşamıyorlar,
00:29
and they cannot get their goods to market
7
29704
1989
ve sürdürebilir bir gelir yaratmak için
00:31
in order to create a sustainable income.
8
31693
3890
mallarını pazara ulaştıramıyorlar.
00:35
In sub-Saharan Africa, for instance,
9
35583
2144
Örneğin, Sahra-altı Afrika'da,
00:37
85 percent of roads are unusable in the wet season.
10
37727
3913
yolların yüzde 85'i ıslak mevsimde kullanılamaz halde.
00:41
Investments are being made,
11
41640
2019
Yatırımlar yapılıyor,
00:43
but at the current level,
12
43659
1545
fakat mevcut seviyede,
00:45
it's estimated it's going to take them
13
45204
1397
yolları tamamlamalarının 50 yıl süreceği
00:46
50 years to catch up.
14
46601
3106
tahmin ediliyor.
00:49
In the U.S. alone, there's more than four million
15
49707
2294
Sadece A.B.D.'de, 4 milyon milden fazla yol var,
00:52
miles of roads, very expensive to build,
16
52001
3131
inşa etmesi çok pahalı, altyapıyı korumak
00:55
very expensive to maintain infrastructure,
17
55132
3371
çok pahalı, dev bir ekolojik ayak izine sahip,
00:58
with a huge ecological footprint,
18
58503
2269
ancak, çoğu zaman
01:00
and yet, very often, congested.
19
60772
3672
çok tıkanık.
01:04
So we saw this and we thought,
20
64444
2382
Bu durumu gördük ve şöyle düşündük,
01:06
can there be a better way?
21
66826
1483
daha iyi bir yöntem olabilir mi?
01:08
Can we create a system using today's most advanced technologies
22
68309
3455
Bugünün en ileri teknolojilerini kullanarak, dünyanın bu parçasının
01:11
that can allow this part of the world to leapfrog
23
71764
3120
son on yılda cep telefonları ile yaptıkları gibi
01:14
in the same way they've done with mobile telephones
24
74884
2355
bir sıçrayış yapmalarını sağlayacak bir sistem
01:17
in the last 10 years?
25
77239
1875
yaratabilirmiyiz?
01:19
Many of those nations have excellent telecommunications today
26
79114
2945
O uluslarının birçoğu toprağa hiç bakır hat döşemeden
01:22
without ever putting copper lines in the ground.
27
82059
2977
günümüzde kusursuz telekomünikasyonlara sahipler.
01:25
Could we do the same for transportation?
28
85036
3350
Aynı şeyi ulaşım için de yapabilirmiyiz?
01:28
Imagine this scenario.
29
88386
2315
Bu senaryoyu hayal edin.
01:30
Imagine you are in a maternity ward in Mali,
30
90701
3158
Mali'de bir doğum ünitesinde olduğunuzu ve acil ilaca
01:33
and have a newborn in need of urgent medication.
31
93859
3230
ihtiyacı olan yeni doğan bir bebeğe sahip olduğunuzu düşünün.
01:37
What would you do today?
32
97089
2232
Bugün ne yapardınız?
01:39
Well, you would place a request via mobile phone,
33
99321
2397
Cep telefonu ile bir talepte bulunurdunuz,
01:41
and someone would get the request immediately.
34
101718
2864
ve biri bu talebi hemen alırdı.
01:44
That's the part that works.
35
104582
1993
Bu işe yarayan kısmı.
01:46
The medication may take days to arrive, though,
36
106575
2037
Fakat ilacın ulaşması kötü yollar nedeniyle
01:48
because of bad roads.
37
108612
1410
birkaç gün alabilir.
01:50
That's the part that's broken.
38
110022
2356
Bu işe yaramayan kısmı.
01:52
We believe we can deliver it within hours
39
112378
2517
Biz ilacı saatler içerisinde bunun gibi
01:54
with an electric autonomous flying vehicle
40
114895
2581
elektrikli bağımsız bir hava aracı ile ulaştırabileceğimize
01:57
such as this.
41
117476
1405
inanıyoruz.
01:58
This can transport a small payload today, about two kilograms,
42
118881
2885
Bu araç bugün yaklaşık iki kilagramlık küçük bir yükü
02:01
over a short distance, about 10 kilometers,
43
121766
2634
yaklaşık 10 kilometrelik bir kısa mesafeye taşıyabilir,
02:04
but it's part of a wider network that may cover
44
124400
2355
ama bu tüm ülkeyi, belki de tüm kıtayı kapsayabilecek
02:06
the entire country, maybe even the entire continent.
45
126755
3960
daha geniş bir ağın parçası.
02:10
It's an ultra-flexible, automated logistics network.
46
130715
4338
ultra-esnek, otomatik bir logistik ağı.
02:15
It's a network for a transportation of matter.
47
135053
2935
Maddenin nakliyesi için bir ağ.
02:17
We call it Matternet.
48
137988
1777
Buna Matternet diyoruz.
02:19
We use three key technologies.
49
139765
1514
Üç anahtar teknoloji kullanıyoruz.
02:21
The first is electric autonomous flying vehicles.
50
141279
2635
İlki elektrikli bağımsız uçuş aracı.
02:23
The second is automated ground stations
51
143914
2711
İkincisi, araçların pillerini değiştirmesi ve
02:26
that the vehicles fly in and out of
52
146625
1979
daha uzak yerlere uçması ya da
02:28
to swap batteries and fly farther,
53
148604
2258
yükleri alması ya da taşıması için
02:30
or pick up or deliver loads.
54
150862
1742
uçtukları otomatik yer istasyonları.
02:32
And the third is the operating system
55
152604
1731
Ve üçüncüsü ise bütün ağı yöneten
02:34
that manages the whole network.
56
154335
2743
işletim sistemi.
02:37
Let's look at each one of those technologies in a bit more detail.
57
157078
3339
Bu teknolojilerden herbirine biraz daha detaylı bakalım.
02:40
First of all, the UAVs.
58
160417
2245
İlk olarak, hava araçları.
02:42
Eventually, we're going to be using all sorts of vehicles
59
162662
2084
Sonuçta, farklı yük kapasiteleri
02:44
for different payload capacities and different ranges.
60
164746
2454
ve farklı menziller için her türlü aracı kullanacağız.
02:47
Today, we're using small quads.
61
167200
2256
Bugün, küçük dörtlüler kullanıyoruz.
02:49
These are able to transport two kilograms
62
169456
2343
Yaklaşık sadece 15 dakikada 10 kilometreye
02:51
over 10 kilometers in just about 15 minutes.
63
171799
2813
iki kilo taşıyabiliyorlar.
02:54
Compare this with trying to trespass a bad road
64
174612
2526
Gelişen dünyada kötü bir yolu geçmeyi denemekle
02:57
in the developing world,
65
177138
1414
ya da gelişmiş bir ülkede
02:58
or even being stuck in traffic
66
178552
2220
trafikte kalmak ile
03:00
in a developed world country.
67
180772
2045
karşılaştırın.
03:02
These fly autonomously.
68
182817
1710
Bağımsız olarak uçuyorlar.
03:04
This is the key to the technology.
69
184527
1556
Teknolojinin anahtar kısmı bu.
03:06
So they use GPS and other sensors on board
70
186083
2360
Saha istasyonları arasında navigasyon yapmak için
03:08
to navigate between ground stations.
71
188443
3694
araçtaki GPS ve diğer sensörleri kullanıyorlar.
03:12
Every vehicle is equipped with an automatic
72
192137
2425
Her araç otomatik yük ve batarya değişim
03:14
payload and battery exchange mechanism,
73
194562
3038
mekanizması ile donatılmış,
03:17
so these vehicles navigate to those ground stations,
74
197600
2406
böylece bu araçlar o saha istasyonlarına gidiyor,
03:20
they dock, swap a battery automatically,
75
200006
2116
iniyor, otomatik olarak batarya değiştiriyor,
03:22
and go out again.
76
202122
1704
ve tekrar havalanıyorlar.
03:23
The ground stations are located on safe locations
77
203826
2756
Saha istasyonları güvenli yerlerde konumlanmış
03:26
on the ground.
78
206582
1562
durumda.
03:28
They secure the most vulnerable part of the mission,
79
208144
1999
Görevin en savunmasız parçasını güvenceye alıyorlar,
03:30
which is the landing.
80
210143
1854
yani inişi.
03:31
They are at known locations on the ground,
81
211997
2092
Sahada bilinen yerlerdeler böylece aralarındaki
03:34
so the paths between them are also known,
82
214089
1920
yollarda ayrıca biliniyor, ki tüm ağın
03:36
which is very important from a reliability perspective
83
216009
2738
güvenilebilirlik bakış açısından bu gerçekten
03:38
from the whole network.
84
218747
1551
çok önemli.
03:40
Apart from fulfilling the energy requirements of the vehicles,
85
220298
2824
Araçların enerji gereksinimlerini tamamlamanın yanısıra,
03:43
eventually they're going to be becoming
86
223122
2372
neticede insanların ağdan yük alabilecekleri
03:45
commercial hubs where people can take out loads
87
225494
2700
ya da koyabilecekleri ticaret merkezler
03:48
or put loads into the network.
88
228194
3063
haline gelecekler.
03:51
The last component is the operating system
89
231257
2223
En son parça ise tüm ağı yöneten
03:53
that manages the whole network.
90
233480
1894
işletim sistemi.
03:55
It monitors weather data from all the ground stations
91
235374
2741
Tüm saha istasyonlarından hava durum verilerini izler
03:58
and optimizes the routes of the vehicles through the system
92
238115
3341
ve olumsuz hava koşullarını ve diğer risk faktörlerini önlemek,
04:01
to avoid adverse weather conditions,
93
241456
2591
ağı boyunca kaynakların
04:04
avoid other risk factors,
94
244047
2003
kullanımını en iyi şekilde
04:06
and optimize the use of the resources
95
246050
1720
kullanmak için sistemde araçların rotalarını
04:07
throughout the network.
96
247770
1898
uygun hale getirir.
04:09
I want to show you what one of those flights
97
249668
1642
Bu uçuşladan birinin nasıl göründüğünü göstermek
04:11
looks like.
98
251310
1768
istiyorum.
04:13
Here we are flying in Haiti last summer,
99
253078
3942
Burada geçen yaz Haiti'de uçuyor,
04:17
where we've done our first field trials.
100
257020
2443
ilk saha denemelerini yaptığımız yer.
04:19
We're modeling here a medical delivery
101
259463
2144
2010 depreminden sonra kurduğumuz
04:21
in a camp we set up after the 2010 earthquake.
102
261607
4840
bir kampta tıbbi bir nakliyeyi burada model olarak alıyoruz.
04:26
People there love this.
103
266447
2551
Oradaki insanlar buna bayıldı.
04:28
And I want to show you
104
268998
2129
Ve size bu araçlardan
04:31
what one of those vehicles looks like up close.
105
271127
4876
birinin yakından nasıl göründüğünü göstermek istiyorum.
04:36
So this is a $3,000 vehicle.
106
276003
2008
Bu 3.000 dolarlık bir araç.
04:38
Costs are coming down very rapidly.
107
278011
4017
Maliyet çok hızlı bir şekilde iniyor.
04:42
We use this in all sorts of weather conditions,
108
282028
3175
Bunu her türlü hava koşullarında kullanıyoruz,
04:45
very hot and very cold climates,
109
285203
1795
çok sıcak ve çok soğuk havalarda,
04:46
very strong winds. They're very sturdy vehicles.
110
286998
6098
çok şiddetli rüzgarlarda. Çok dayanıklı araçlar.
04:53
Imagine if your life depended on this package,
111
293096
4019
Hayatınızın bu pakete bağlı olduğunu hayal edin,
04:57
somewhere in Africa
112
297115
1444
Afrika'da bir yerde
04:58
or in New York City, after Sandy.
113
298559
4263
ya da New York'ta, Sandy kasırgasından sonra.
05:02
The next big question is, what's the cost?
114
302822
3306
Bir sonraki büyük soru, maliyeti nedir?
05:06
Well, it turns out that the cost to transport
115
306128
3810
Görünüşe bakılırsa bu araçla 10 kilometrelik
05:09
two kilograms over 10 kilometers with this vehicle
116
309938
3959
bir mesafeye 2 kilo taşımanın maliyeti sadece
05:13
is just 24 cents.
117
313897
3373
24 sent.
05:17
(Applause)
118
317270
5072
(Alkış)
05:22
And it's counterintuitive, but the cost of energy
119
322342
2744
Ve beklenenin aksine, uçuş için harcanan
05:25
expended for the flight is only two cents
120
325086
1989
enerji maliyeti günümüzde sadece bir doların
05:27
of a dollar today,
121
327075
1338
iki senti,
05:28
and we're just at the beginning of this.
122
328413
2133
ve daha bunun başlangıcındayız.
05:30
When we saw this, we felt that this is something
123
330546
2602
Durumu gördüğümüzde, bunun dünya üzerinde
05:33
that can have significant impact in the world.
124
333148
2999
önemli bir etkisi olabilecek bir şey olduğunu hissettik.
05:36
So we said, okay, how much does it cost
125
336147
2418
Şöyle dedik, dünyanın herhangi bir yerinde
05:38
to set up a network somewhere in the world?
126
338565
2068
bir ağ kurmanın maliyeti ne olur?
05:40
And we looked at setting up a network in Lesotho
127
340633
2030
HIV/AIDS numunelerinin nakliyesi için Lesotho'da
05:42
for transportation of HIV/AIDS samples.
128
342663
3041
bir ağ kurmayı düşündük.
05:45
The problem there is how do you take them
129
345704
2407
Oradaki sorun onları toplandıkları kliniklerden
05:48
from clinics where they're being collected
130
348111
2229
alıp, analiz edildikleri hastanelere
05:50
to hospitals where they're being analyzed?
131
350340
3020
nasıl götürürsünüz?
05:53
And we said, what if we wanted to cover an area
132
353360
2142
Şöyle dedik, 140 kilometre karelik bir alanı
05:55
spanning around 140 square kilometers?
133
355502
2657
kapsamak istesek ne olur?
05:58
That's roughly one and a half times the size of Manhattan.
134
358159
3474
Bu aşağı yukarı Manhattan'ın boyutunun bir buçuk katı.
06:01
Well it turns out that the cost to do that there
135
361633
2167
Orada bunu gerçekleştirmenin maliyeti
06:03
would be less than a million dollars.
136
363800
2975
bir milyon dolarda az olduğu ortaya çıktı.
06:06
Compare this to normal infrastructure investments.
137
366775
3231
Bunu, normal altyapı yatırımları ile karşılaştırın.
06:10
We think this can be -- this is the power
138
370006
3157
Biz bunun yeni bir paradigmanın gücü
06:13
of a new paradigm.
139
373163
2719
olduğunu düşünüyoruz.
06:15
So here we are: a new idea
140
375882
2483
İşte İnternet'in fikirlerinden
06:18
about a network for transportation
141
378365
1870
doğan yeni bir nakliye ağı için
06:20
that is based on the ideas of the Internet.
142
380235
2646
yeni bir fikir.
06:22
It's decentralized, it's peer-to-peer,
143
382881
2229
Bağımsızlaştırılmış, insandan insana,
06:25
it's bidirectional, highly adaptable,
144
385110
2703
çift yönlü, çok düşük altyapı yatırımı
06:27
with very low infrastructure investment,
145
387813
2510
ve çok düşük ekolojik ayak izi ile
06:30
very low ecological footprint.
146
390323
4133
son derece uygulanabilir.
06:34
If it is a new paradigm, though,
147
394456
2284
Ancak yeni bir paradigma ise
06:36
there must be other uses for it.
148
396740
2146
başka kullanımları da olmalı.
06:38
It can be used perhaps in other places in the world.
149
398886
2166
Dünyada başka yerlerde de belki kullanılabilir.
06:41
So let's look at the other end of the spectrum:
150
401052
4178
Spektrumun diğer sonuna bakalım:
06:45
our cities and megacities.
151
405230
2005
şehirlerimiz ve mega kentlerimiz.
06:47
Half of the Earth's population lives in cities today.
152
407235
2872
Dünya nüfusun yarısı günümüzde şehirlerde yaşıyor.
06:50
Half a billion of us live in megacities.
153
410107
2720
Yarım milyar kişi mega kentlerde yaşıyor.
06:52
We are living through an amazing urbanization trend.
154
412827
2680
İnanılmaz bir kentleşme trendi içinde yaşıyoruz.
06:55
China alone is adding a megacity
155
415507
1973
Yalnızca Çin her iki yılda bir
06:57
the size of New York City every two years.
156
417480
3107
New York şehri boyutunda bir mega kenti ekliyor.
07:00
These are places that do have road infrastructure,
157
420587
2653
Buralar yol altyapısına sahip yerler fakat
07:03
but it's very inefficient.
158
423240
2314
çok verimsiz.
07:05
Congestion is a huge problem.
159
425554
2132
Sıkışıklık büyük bir sorun.
07:07
So we think it makes sense in those places
160
427686
1940
Bu nedenle, o yerlerde yol ve internet arasında
07:09
to set up a network of transportation
161
429626
2370
oturan yeni bir katman olan
07:11
that is a new layer that sits between the road
162
431996
2166
bir nakliye ağı oluştumanın mantıklı olduğunu
07:14
and the Internet,
163
434162
1271
düşünüyoruz,
07:15
initially for lightweight, urgent stuff,
164
435433
2906
ilk olarak hafif ve acil şeyler için,
07:18
and over time, we would hope to develop this
165
438339
2049
ve zamanla, çok eski bir soruna
07:20
into a new mode of transportation
166
440388
1992
gerçekten modern bir çözüm olan
07:22
that is truly a modern solution to a very old problem.
167
442380
3452
yeni bir nakliye yöntemine dönüştürmeyi
07:25
It's ultimately scalable
168
445832
1554
umut ediyoruz,
07:27
with a very small ecological footprint,
169
447386
2858
çok küçük bir ekolojik ayakizi ile,
07:30
operating in the background 24/7,
170
450244
2976
aynı İnternet gibi arka planda
07:33
just like the Internet.
171
453220
2346
24/7 çalışan.
07:35
So when we started this
172
455566
2422
Birkaç yıl önce buna
07:37
a couple of years ago now,
173
457988
3002
başladığımızda,
07:40
we've had a lot of people come up to us who said,
174
460990
2344
birkaç insan bize şöyle dedi,
07:43
"This is a very interesting but crazy idea,
175
463334
2832
"Bu çok ilginç ama çılgınca bir fikir,
07:46
and certainly not something that you should
176
466166
1834
ve yakın zamanda kesinlikle
07:48
engage with anytime soon."
177
468000
2714
içine girmemeniz gereken bir iş."
07:50
And of course, we're talking about drones, right,
178
470714
2143
Ve tabi ki, dronelardan (uzaktan kumandalı uçaklar) bahsediyoruz, değil mi,
07:52
a technology that's not only unpopular in the West
179
472857
3702
Batı'da sadece popüler olmamakla kalmayıp,
07:56
but one that has become a very, very unpleasant
180
476559
1948
fakir ülkelerde özellikle çatışma ortasında yaşayan
07:58
fact of life for many living in poor countries,
181
478507
2865
birçok insan için hayatın çok ama çok tatsız
08:01
especially those engaged in conflict.
182
481372
2811
bir gerçeği haline gelen bir teknoloji.
08:04
So why are we doing this?
183
484183
4534
Peki bunu neden yapıyoruz?
08:08
Well, we chose to do this one
184
488717
2784
Bunu yapmayı seçmemizin nedeni
08:11
not because it's easy,
185
491501
1786
kolay olması değil,
08:13
but because it can have amazing impact.
186
493287
2835
ama inanılmaz bir etki yaratabilmesi.
08:16
Imagine one billion people being connected
187
496122
2825
Bir milyar kişinin, mobil telekomünikasyonların
08:18
to physical goods in the same way
188
498947
2395
onları bilgiye ulaştırdıkları gibi,
08:21
that mobile telecommunications connected them
189
501342
3024
fiziksel mallara da ulaştırdığını
08:24
to information.
190
504366
2092
düşünün.
08:26
Imagine if the next big network we built in the world
191
506458
3740
Dünyada inşa ettiğimiz bir sonraki büyük ağın
08:30
was a network for the transportation of matter.
192
510198
3763
maddelerin nakliyesi için bir ağ olduğunu hayal edin.
08:33
In the developing world, we would hope
193
513961
2402
Gelişen dünyada, milyonlarca insana
08:36
to reach millions of people with better vaccines,
194
516363
2705
daha iyi aşılar ve daha iyi ilaçlarla
08:39
reach them with better medication.
195
519068
1884
ulaşmayı umut ederdik.
08:40
It would give us an unfair advantage against battling
196
520952
1858
HIV/AIDS, tüberküloz ve diğer salgın hastalıklara karşı
08:42
HIV/AIDS, tuberculosis and other epidemics.
197
522810
3992
adil olmayan bir avantaj sağlardı.
08:46
Over time, we would hope it would become
198
526802
1696
Zamanla, ekonomik işlemler için yeni bir
08:48
a new platform for economic transactions,
199
528498
2174
platform haline gelmesini ve milyonlarca
08:50
lifting millions of people out of poverty.
200
530672
2461
insanı yoksulluktan kurtarmasını umut ederdik.
08:53
In the developed world and the emerging world,
201
533133
2210
Gelişen ve gelişmekte olan dünyada,
08:55
we would hope it would become a new mode
202
535343
1468
şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmede
08:56
of transportation that could help make our cities
203
536811
3721
yardımcı olabilecek yeni bir nakliye yöntemi
09:00
more livable.
204
540532
1853
olabilirdi.
09:02
So for those that still believe that this is science fiction,
205
542385
3343
Yani bunun hala bilim kurgu olduğuna inananlar için
09:05
I firmly say to you that it is not.
206
545728
2815
böyle olmadığını kesin bir şekilde söylüyorum.
09:08
We do need to engage, though,
207
548543
1669
Ancak gerçekleştirmek için sosyal
09:10
in social fiction to make it happen.
208
550212
3068
kurguya girmemiz gerekiyor.
09:13
Thank you.
209
553280
2167
Teşekkür ederim.
09:15
(Applause)
210
555447
4000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7