Lessons from the longest study on human development | Helen Pearson

574,027 views ・ 2017-10-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nail Kaplan Gözden geçirme: Fatih Yürekli
00:13
Today I want to confess something to you,
0
13622
3324
Bugün size bir şey itiraf etmek istiyorum.
00:16
but first of all I'm going to ask you a couple of questions.
1
16970
2895
Ama öncesinde size birkaç soru soracağım.
00:19
How many people here have children?
2
19889
1753
Burada kaç kişinin çocuğu var?
00:23
And how many of you are confident
3
23496
1578
Kaçınız, çocuğunu nasıl doğru
00:25
that you know how to bring up your children
4
25098
2054
şekilde yetiştireceğini bildiği konusunda
00:27
in exactly the right way?
5
27176
1235
kendine güvenebiliyor?
00:28
(Laughter)
6
28435
3441
(Gülüşmeler)
00:31
OK, I don't see too many hands going up on that second one,
7
31900
3139
İkinci soruyla ilgili çok kaldırılan çok fazla el görmüyorum.
00:35
and that's my confession, too.
8
35063
1547
İtirafta bulunayım.
00:36
I've got three boys;
9
36634
1251
Üç çocuğum var;
00:37
they're three, nine and 12.
10
37909
1807
3, 9 ve 12 yaşındalar.
00:39
And like you, and like most parents,
11
39740
2066
Sizin gibi, pek çok ebeveyn gibi,
00:41
the honest truth is I have pretty much no idea what I'm doing.
12
41830
2940
dürüst olmak gerekirse ne yaptığım konusunda bir fikrim yok.
00:45
I want them to be happy and healthy in their lives,
13
45469
2405
Hayatlarında mutlu, sağlıklı olmalarını istiyorum
00:47
but I don't know what I'm supposed to do
14
47898
1986
ama öyle olmalarından emin olmak için
00:49
to make sure they are happy and healthy.
15
49908
2006
ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
00:51
There's so many books offering all kinds of conflicting advice,
16
51938
2977
Her türden çelişkili tavsiyenin yer verildiği çok fazla kitap var,
00:54
it can be really overwhelming.
17
54939
1536
bu bunaltıcı olabiliyor.
00:56
So I've spent most of their lives just making it up as I go along.
18
56499
3096
Hâl böyle olunca akışına bıraktım, bir şekilde beraber büyüdük.
01:00
However, something changed me a few years ago,
19
60854
3016
Fakat İngiltere'de sahip olduğumuz küçük sırrımızla karşılaştığımda
01:03
when I came across a little secret that we have in Britain.
20
63894
2798
bazı şeyler beni değiştirdi.
01:07
It's helped me become more confident about how I bring up my own children,
21
67185
3481
Çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiği konusunda kendime güvenimi artırdı.
01:10
and it's revealed a lot about how we as a society can help all children.
22
70690
3409
Bu, çocuklara nasıl yardım edebileceğimiz konusunda çok şeyi açığa çıkardı.
01:14
I want to share that secret with you today.
23
74624
2178
Bu sırrı sizinle paylaşmak istiyorum.
01:17
For the last 70 years,
24
77948
1937
70 yıl boyunca,
01:19
scientists in Britain have been following thousands of children through their lives
25
79909
4477
İngiltere'de bilim insanları, olağanüstü bir bilimsel araştırmanın parçası olarak
01:24
as part of an incredible scientific study.
26
84410
2004
binlerce çocuğun yaşam sürecini takip ediyor.
01:27
There's nothing quite like it anywhere else in the world.
27
87291
2700
Dünyanın başka yerinde bir benzeri yok.
01:30
Collecting information on thousands of children
28
90732
2192
Binlerce çocuğun bilgisini toplamak
01:32
is a really powerful thing to do,
29
92948
1573
bu gerçekten muhteşem bir şey.
01:34
because it means we can compare the ones who say,
30
94545
2287
Çünkü, örneğin kimlerin okulda başarılı olduğunu;
01:36
do well at school or end up healthy or happy or wealthy as adults,
31
96856
3410
yetişkinliğinde sağlıklı, mutlu veya yüksek gelirli olduğunu,
zorluklarla yüzleştiğini karşılaştırabileceğimiz demek.
01:40
and the ones who struggle much more,
32
100290
1788
01:42
and then we can sift through all the information we've collected
33
102102
3001
Ardından, topladığımız bilgileri inceleyebilir,
01:45
and try to work out why their lives turned out different.
34
105127
2900
hayatlarının neden farklılaştığını anlaya çalışabiliriz.
01:48
This British study -- it's actually a kind of crazy story.
35
108051
2956
Bu İngiliz araştırması, aslında çılgın bir hikaye.
01:51
So it all starts back in 1946,
36
111031
2405
Başlangıcı 1946'ya dayanıyor,
01:53
just a few months after the end of the war,
37
113460
2241
savaşın bitmesinden birkaç ay sonra.
01:55
when scientists wanted to know
38
115725
1431
Bilim insanları, kadının çocuk sahibi olmasının
01:57
what it was like for a woman to have a baby at the time.
39
117180
2795
nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istediğinde.
02:00
They carried out this huge survey of mothers
40
120572
2407
Annelerle birlikte bu kapsamlı araştırmayı yürüttüler.
02:03
and ended up recording the birth of nearly every baby
41
123003
2945
İngiltere'de, İskoçya'da, Galler'de bir haftada doğan
02:05
born in England, Scotland and Wales in one week.
42
125972
2563
neredeyse her bebeğin doğumunu kaydettiler.
02:08
That was nearly 14,000 babies.
43
128947
2384
Bu yaklaşık 14.000 bebekti.
02:12
The questions they asked these women
44
132324
1763
Bu kadınlara sorulan sorular,
02:14
are very different than the ones we might ask today.
45
134111
2462
bugün sorabileceklerimizden çok farklıdır.
02:16
They sound really old-fashioned now.
46
136597
1726
Bu sorular şimdileri biraz demode gelir.
02:18
They asked them things like,
47
138347
1335
Örneğin şu soruları sordular:
02:19
"During pregnancy,
48
139706
1206
"Hamilelik döneminizde
02:20
did you get your full extra ration of a pint of milk a day?"
49
140936
3109
yeterli düzeyde süt tükettiniz mi?"
02:25
"How much did you spend on smocks, corsets,
50
145276
3318
"İç çamaşırınız, korseniz, geceliğiniz,
02:28
nightdresses, knickers and brassieres?"
51
148618
2919
külotunuz ve sütyeniniz için ne kadar para harcadınız?"
02:32
And this is my favorite one:
52
152658
1567
Favori sorum şu:
02:34
"Who looked after your husband while you were in bed with this baby?"
53
154249
3252
"Siz çocuğunuzla yatağınızdayken kocanıza kim göz kulak oldu?"
02:37
(Laughter)
54
157525
4519
(Gülüşmeler)
02:42
Now, this wartime study actually ended up being so successful
55
162068
3395
Savaş zamanı bu araştırma o kadar başarılı oldu ki
02:45
that scientists did it again.
56
165487
1769
bilim insanları bunu tekrarladı.
02:47
They recorded the births of thousands of babies born in 1958
57
167280
3339
1958'de doğan binlerce bebeğin,
02:50
and thousands more in 1970.
58
170643
1924
ve 1970'te doğan binlerce bebeğin doğumunu kaydettiler.
02:52
They did it again in the early 1990s,
59
172916
2002
1990'ların başlarında tekrarladılar,
02:54
and again at the turn of the millennium.
60
174942
2048
2000'lerin başında yeniden tekrarladılar.
02:57
Altogether, more than 70,000 children have been involved in these studies
61
177014
3666
Toplamda, 5 nesilden 70.000'den
03:00
across those five generations.
62
180704
2013
fazla çocuk araştırmaya dâhil edildi.
03:02
They're called the British birth cohorts,
63
182741
2191
Onlara İngiliz doğum takımı adı verildi ve
03:04
and scientists have gone back and recorded more information
64
184956
2763
o dönemden itibaren bilim insanları
03:07
on all of these people every few years ever since.
65
187743
2349
her birkaç yılda bir insanların daha fazla bilgisini kaydetti.
03:10
The amount of information that's now been collected on these people
66
190911
3176
Şimdiye kadar bu insanlarla ilgili toplanan bilgi
03:14
is just completely mind-boggling.
67
194111
1580
akıllara durgunluk verir.
03:15
It includes thousands of paper questionnaires
68
195715
2190
Kaydedilen bilgiler binlerce anket sonucunu
03:17
and terabytes' worth of computer data.
69
197929
1867
ve terabaytlarca bilgisayar verisini kapsamaktadır.
03:20
Scientists have also built up a huge bank of tissue samples,
70
200293
2826
Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,
03:23
which includes locks of hair, nail clippings, baby teeth and DNA.
71
203143
4480
ki bunlar saç kılı, tırnak örnekleri, süt dişi ve DNA içermektedir.
03:28
They've even collected 9,000 placentas from some of the births,
72
208318
4555
Bazı doğumlardan toplam 9.000 plesenta bile topladılar,
03:32
which are now pickled in plastic buckets in a secure storage warehouse.
73
212897
4314
ki bunlar şimdi plastik kaplarda güvenli depolarda bulunuyor.
03:38
This whole project has become unique --
74
218384
1896
Bu tüm proje özgün oldu--
03:40
so, no other country in the world is tracking generations of children
75
220304
3336
Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde
03:43
in quite this detail.
76
223664
1336
çocuk nesillerini takip etmiyor.
03:45
These are some of the best-studied people on the planet,
77
225589
3031
Bunlar, dünyada en iyi şekilde incelenen insanlarıdır.
03:48
and the data has become incredibly valuable for scientists,
78
228644
3104
bu veri, bilim insanları için çok ama çok önemli oldu,
03:51
generating well over 6,000 academic papers and books.
79
231772
3294
6.000'den fazla makale ve kitap yayımlandı.
03:56
But today I want to focus on just one finding --
80
236525
2859
Ama bugün bir bulgu üzerine odaklanmak istiyorum:
03:59
perhaps the most important discovery to come from this remarkable study.
81
239408
4334
belki bu dikkate değer çalışmanın en önemli keşfi.
04:03
And it's also the one that spoke to me personally,
82
243766
2338
Bu ayrıca kişisel olarak beni de ilgilendiriyor
04:06
because it's about how to use science to do the best for our children.
83
246128
3314
çünkü bilimin, çocuklar için nasıl en iyi şekilde kullanılacağı ile ilgili.
04:10
So, let's get the bad news out of the way first.
84
250408
2797
Önce kötü haberle başlayalım.
04:14
Perhaps the biggest message from this remarkable study is this:
85
254026
3055
Belki de bu kayda değer araştırmanın en büyük mesajı:
04:17
don't be born into poverty or into disadvantage,
86
257957
3215
yoksulluk içinde, dezavantajlı şekilde doğmayın.
04:21
because if you are,
87
261196
1214
Eğer doğduysanız,
04:22
you're far more likely to walk a difficult path in life.
88
262434
2685
muhtemelen hayatta çok zorlu bir yol yürüyeceksinizdir.
04:25
Many children in this study were born into poor families
89
265923
2882
Bu çalışmadaki bir çok çocuk fakir ailelerde veya dar evleri olan
04:28
or into working-class families that had cramped homes or other problems,
90
268829
4327
veya başka problemleri olan çalışan kesim ailelerinde doğmuştur
04:33
and it's clear now that those disadvantaged children
91
273180
2478
ve şimdi bu açıktır ki bu dezavantajlı çocukların
04:35
have been more likely to struggle on almost every score.
92
275682
3092
hemen her bir puanlama kriterinde güçlük çekmeleri çok muhtemel.
04:38
They've been more likely to do worse at school,
93
278798
2350
Eğitim sürecinde kötü olmaları
04:41
to end up with worse jobs and to earn less money.
94
281172
2755
kötü bir iş ve düşük gelire sahip olmaları daha olasıdır.
04:43
Now, maybe that sounds really obvious,
95
283951
2007
Belki bu şaşırtıcı bir sonuç değil.
04:45
but some of the results have been really surprising,
96
285982
2695
Ama bazı sonuçlar şaşırtıcı,
04:48
so children who had a tough start in life
97
288701
1953
hayata zorlu şekilde başlayan çocukların
04:50
are also more likely to end up unhealthy as adults.
98
290678
2504
yetişkinliğinde sağlıksız olmaları daha muhtemeldir.
04:53
They're more likely to be overweight,
99
293545
1767
Kilolu, yüksek tansiyonlu
04:55
to have high blood pressure,
100
295336
1335
olmaları daha ihtimal dahilinde,
04:56
and then decades down the line,
101
296695
2093
ve sonraki yıllarda hafıza yetilerinin azalması,
04:58
more likely to have a failing memory, poor health and even to die earlier.
102
298812
4373
sağlıksız olmaları hatta daha erken ölmeleri yüksek ihtimaldir.
05:05
Now, I talked about what happens later,
103
305597
2913
Size, ilerleyen süreçte ne olduğundan bahsettim
05:08
but some of these differences emerge at a really shockingly early age.
104
308534
3317
ama bazı farklar çok erken yaşta ortaya çıkabilir.
Bir çalışmada, öğretim geliştirme testinde
05:12
In one study,
105
312221
1288
05:13
children who were growing up in poverty
106
313533
1895
yoksulluk içinde büyüyen çocukların,
05:15
were almost a year behind the richer children on educational tests,
107
315452
3861
akranlarının neredeyse 1 yıl gerisinde kaldığı görüldü.
05:19
and that was by the age of just three.
108
319337
1914
Üstelik sadece 3 yaşındayken.
05:22
These types of differences have been found again and again across the generations.
109
322319
3858
Bu farklılık nesiller boyu tekrar tekrar bulunmaya devam etti.
05:26
It means that our early circumstances have a profound influence
110
326201
3270
Bu, hayatımızın ilk aşamasındaki koşulların
05:29
on the way that the rest of our lives play out.
111
329495
2645
yaşamımızın geri kalanını etkilediği anlamına geliyor.
05:32
And working out why that is
112
332164
1430
Bunun neden böyle olduğu,
05:33
is one of the most difficult questions that we face today.
113
333618
2820
yüzleştiğimiz zorlu sorulardan biri.
05:37
So there we have it.
114
337653
1657
Neyse, İşte böyle.
05:39
The first lesson for successful life, everyone, is this:
115
339334
2676
Başarılı bir yaşam için ilk ders:
05:42
choose your parents very carefully.
116
342034
1856
anne-babalarınızı dikkatli seçin.
05:43
(Laughter)
117
343914
1001
05:44
Don't be born into a poor family or into a struggling family.
118
344939
3052
(Gülüşmeler)
Yoksul veya zorluklarla boğuşan bir ailede doğmayın.
05:49
Now, I'm sure you can see the small problem here.
119
349189
2737
Eminim buradaki küçük sorunu görebilirsiniz.
05:51
We can't choose our parents or how much they earn,
120
351950
3438
Ebeveynlerimizi ve ne kadar kazandıklarını seçemeyiz.
05:55
but this British study has also struck a real note of optimism
121
355412
3229
Ama bu araştırmanın ayrıca iyimser yönleri de var:
05:58
by showing that not everyone who has a disadvantaged start
122
358665
3351
Hayata dezavantaj ile başlayan kimseler içinde zorlu yaşam
06:02
ends up in difficult circumstances.
123
362040
2595
koşullarına maruz kalmayanların da olduğunu gösteriyor.
Bildiğiniz gibi pek çok insan hayata zorlu koşullarda başlar
06:05
As you know, many people have a tough start in life,
124
365166
2453
06:07
but they end up doing very well on some measure nevertheless,
125
367643
2859
ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.
06:10
and this study starts to explain how.
126
370526
1791
Bu araştırma, bunun nasıl olduğunu açıklıyor.
06:13
So the second lesson is this:
127
373157
2101
Araştırmadan çıkarılacak 2. ders şu:
06:15
parents really matter.
128
375282
1825
Ebeveynler çok önemli.
Araştırma; çocuğuyla ilgilenen, onların
06:17
In this study,
129
377727
1151
06:18
children who had engaged, interested parents,
130
378902
2118
geleceği ile ilgili tutkusu olan ebeveynlerin çocuklarının
06:21
ones who had ambition for their future,
131
381044
2064
zorlu hayat şartlarından sıyrılmalarının
06:23
were more likely to escape from a difficult start.
132
383132
2834
daha ihtimal dahilinde olduğunu gösterdi.
06:25
It seems that parents and what they do are really, really important,
133
385990
4025
Özellikle çocuğun ilk yıllarında,
ailelerin ne yaptığı çok ama çok önemli görünüyor.
06:30
especially in the first few years of life.
134
390039
2104
06:32
Let me give you an example of that.
135
392747
1668
Size bir örnek vereyim.
06:34
In one study,
136
394439
1194
Bir araştırmada bilim insanları,
06:35
scientists looked at about 17,000 children who were born in 1970.
137
395657
4056
1970'te doğmuş 17.000 çocuğu inceledi.
06:40
They sifted all the mountains of data that they had collected
138
400599
2947
Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara
06:43
to try to work out
139
403570
1227
okula devam etmeleri ve başarılı olmalarındaki faktörü
06:44
what allowed the children who'd had a difficult start in life
140
404821
2881
çözmeye çabalamak için
06:47
to go on and do well at school nevertheless.
141
407726
2123
bilim insanları topladıkları veriyi elekten geçirdiler.
06:49
In other words, which ones beat the odds.
142
409873
2353
Başka bir deyişle kimlerin zoru başardığını.
06:52
The data showed that what mattered more than anything else was parents.
143
412250
3747
Veri, ebeveynlerin diğer her şeyden daha önemli olduğunu gösterdi.
06:56
Having engaged, interested parents in those first few years of life
144
416021
3598
Yaşamın ilk yıllarında ilgili ebeveynlere sahip olmanın,
06:59
was strongly linked to children going on to do well at school later on.
145
419643
3707
okul ve sonrasındaki süreçteki başarı ile birebir ilişkili olduğu görüldü.
Aslında, ebeveynlerin yaptığı küçük şeyler
07:04
In fact, quite small things that parents do
146
424058
2966
çocuklar için faydalı sonuçlar ile ilişkilidir.
07:07
are associated with good outcomes for children.
147
427048
2478
07:10
Talking and listening to a child,
148
430190
1905
Çocukla konuşmak ve çocuğu dinlemek,
07:12
responding to them warmly,
149
432119
1904
onlara sıcak şekilde yanıt vermek,
07:14
teaching them their letters and numbers,
150
434047
1968
onlara rakamları ve harfleri öğretmek,
07:16
taking them on trips and visits.
151
436039
1672
onları gezintiye çıkarmak,
07:17
Reading to children every day seems to be really important, too.
152
437735
3017
çocuklara her gün okuma yapmak oldukça önemli görünüyor.
07:21
So in one study,
153
441324
1388
Bir çalışmada:
07:22
children whose parents were reading to them daily when they were five
154
442736
3287
5 yaşındaki çocuğuna her gün okuma yapan,
07:26
and then showing an interest in their education at the age of 10,
155
446047
3049
10 yaşındaki çocuğunun eğitimi ile ilgilenen ailelerin çocukları
07:29
were significantly less likely to be in poverty at the age of 30
156
449120
4021
30 yaşına geldiğinde yoksul olma ihtimalleri
bunları yapmayan ailelerin çocuklarına kıyasla daha düşüktür.
07:33
than those whose parents weren't doing those things.
157
453165
2592
07:36
Now, there are huge challenges with interpreting this type of science.
158
456931
4041
Bu türden bir bilimi yorumlamanın ciddi zorlukları var.
07:41
These studies show that certain things that parents do
159
461501
2655
Bu çalışmalar ailelerin yaptığı belli şeylerin
çocuklar için güzel sonuçlarla orantılı olduğunu gösteriyor,
07:44
are correlated with good outcomes for children,
160
464180
2362
07:46
but we don't necessarily know those behaviors caused the good outcomes,
161
466566
3413
ama bu davranışların güzel sonuçlara neden olacağını veya başka faktörlerin
07:50
or whether some other factor is getting in the way.
162
470003
2382
yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.
07:52
For example, we have to take genes into account,
163
472409
2245
Mesela, genetik faktörleri de hesaba katmalıyız
07:54
and that's a whole other talk in itself.
164
474678
2147
ve bu başlı başına ayrı bir konuşma konusu.
07:57
But scientists working with this British study
165
477309
2223
Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları
07:59
are working really hard to get at causes,
166
479556
2166
sebepleri elde etmek için çok çalıştılar,
08:01
and this is one study I particularly love.
167
481746
2021
Ve bu, benim özellikle sevdiğim bir çalışma.
08:03
In this one,
168
483791
1182
08:04
they looked at the bedtime routines of about 10,000 children
169
484997
2867
Bu çalışmada,
2000'lerin başında doğan yaklaşık 10.000 çocuğun
08:07
born at the turn of the millennium.
170
487888
1792
uyku vakitleri incelendi.
08:09
Were the children going to bed at regular times,
171
489704
2329
Çocuklar yatağa belli saatlerde mi,
08:12
or did they go to bed at different times during the week?
172
492057
2898
yoksa farklı saatlerde mi gitti?
08:14
The data showed that those children who were going to bed at different times
173
494979
3573
Veri; akşamları yatağa farklı saatlerde giden çocuklarda diğerlerine
08:18
were more likely to have behavioral problems,
174
498576
2373
kıyasla daha çook davranış sorunu olduğunu gösterdi.
08:20
and then those that switched to having regular bedtimes
175
500973
2709
Yatağa gitme saatini düzene koyan çocukların
08:23
often showed an improvement in behavior,
176
503706
2386
davranışlarında iyileşme görüldü
08:26
and that was really crucial,
177
506116
1356
ve bu gerçekten önemli.
08:27
because it suggested it was the bedtime routines
178
507496
2272
Çünkü bu, çocuklar için işlerin iyi gitmesine
08:29
that were really helping things get better for those kids.
179
509792
2715
yardımcı olan şeyin düzenli uyku olduğunu gösteriyor.
Hakkında düşünülecek başka bir araştırma.
08:33
Here's another one to think about.
180
513081
1621
08:34
In this one,
181
514726
1158
Bu araştırmada bilim insanları,
08:35
scientists looked at children who were reading for pleasure.
182
515908
2891
kendi isteğiyle, keyif için okuma yapan çocukları inceledi.
08:38
That means that they picked up a magazine, a picture book, a story book.
183
518823
4053
Bunun anlamı çocuklar dergi, resimli kitap, hikâye kitabı eline alıyor.
08:43
The data showed that children who were reading for pleasure
184
523626
2773
Veri gösterdi ki; 5 ve 10 yaşlarında
08:46
at the ages of five and 10
185
526423
2260
okuma yapan çocuklar, okuldaki ve
08:48
were more likely to go on in school better, on average,
186
528707
2896
sonraki çeşitli testlerde
08:51
on school tests later in their lives.
187
531627
1971
daha başarılı olma eğilimindeler.
08:53
And not just tests of reading,
188
533622
1705
Buna sadece okuma testleri değil,
08:55
but tests of spelling and maths as well.
189
535351
2140
matematik ve yazım testleri de dâhil.
08:58
This study tried to control for all the confounding factors,
190
538325
2810
Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;
09:01
so it looked at children who were equally intelligent
191
541159
2484
yani benzer zekâya,
09:03
and from the same social-class background,
192
543667
2032
benzer arka planı olan çocuklar seçildi.
09:05
so it seemed as if it was the reading which really helped those children
193
545723
3383
Öyleyse, okuma faktörü çocukların okul ve
09:09
go on and score better on those school tests later in their lives.
194
549130
3143
sonraki yaşamlarındaki başarılarına katkı sağlıyor.
09:13
Now at the start,
195
553597
1150
Konuşmanın başında
09:14
I said the first lesson from this study
196
554771
1949
bu araştırmadan çıkarılacak ilk dersin
09:16
was not to be born into poverty or into disadvantage,
197
556744
2548
yoksul veya zorlu yaşam koşulları ile doğmamak olduğunu söyledim.
09:19
because those children tend to follow more difficult paths in their lives.
198
559316
3552
Çünkü bu çocukların ileride zorlu bir hayat sürmeleri yüksek ihtimal.
09:22
But then I said that parenting matters,
199
562892
2237
Sonra; çocuk yetiştirme tarzının,
09:25
and that good parenting, if you can call it that,
200
565153
2302
iyi ebeveyn olmanın, çocukların zorlukları yenmesinde,
09:27
helps children beat the odds
201
567479
1336
dezavantajların üstesinden gelmesinde faydalı olduğunu söyledim.
09:28
and overcome some of those early disadvantages.
202
568839
2803
09:31
So wait,
203
571666
1325
Bir dakika,
09:33
does that actually mean, then, that poverty doesn't matter after all?
204
573015
3344
Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?
09:38
You could argue it doesn't matter if a child is born poor --
205
578036
3012
Ebeveynlik iyi şekilde yapılırsa
09:41
as long as their parents are good parents, they're going to do just fine.
206
581072
3721
yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.
09:44
I don't believe that's true.
207
584817
1407
Ben buna katılmıyorum.
09:46
This study shows that poverty and parenting matter.
208
586248
2511
Bir araştırma hem ebeveynliğin, hem gelirin önemli olduğunu gösteriyor.
09:49
And one study actually put figures on that,
209
589258
2000
Bu konuda bir çalışma yapıldı ve
09:51
so it looked at children growing up in persistent poverty
210
591282
2699
sürekli olarak yoksulluk içinde yaşayan çocukların
09:54
and how well they were doing at school.
211
594005
2069
okuldaki başarısını inceledi.
09:56
The data showed
212
596416
1151
Veriler
09:57
that even when their parents were doing everything right --
213
597591
2856
ebeveynler her şeyi doğru yapsalar bile,
10:00
putting them to bed on time
214
600471
1302
örneğin çocukları ideal vakitte uykuya göndermek,
10:01
and reading to them every day and everything else --
215
601797
2437
onlara her gün bir şeyler okumak
10:04
that only got those children so far.
216
604258
1833
ve diğer şeyler gibi...
10:06
Good parenting only reduced the educational gap
217
606430
2969
İyi ebeveynlik, varlık-yokluk arasında
10:09
between the rich and poor children by about 50 percent.
218
609423
3013
sadece eğitimdeki farkı %50 kadar azalttı.
10:13
Now that means that poverty leaves a really lasting scar,
219
613292
4151
Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve
10:17
and it means that if we really want to ensure the success and well-being
220
617467
3382
gelecek nesillerin başarılı olmasından emin olmak istiyorsak
10:20
of the next generation,
221
620873
1437
çocukluktaki yoksulluk ile mücadele etmenin
10:22
then tackling child poverty is an incredibly important thing to do.
222
622334
3888
hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.
10:27
Now, what does all this mean for you and me?
223
627702
2388
Bu sizin ve benim için ne anlama geliyor?
10:30
Are there lessons here we can all take home and use?
224
630114
2430
Burada, gündelik yaşamda uygulayabileceğimiz dersler var mı?
10:32
As a scientist and a journalist,
225
632568
1530
Bilim insanı ve gazeteci olarak,
10:34
I like to have some science to inform my parenting ...
226
634122
2548
Bilimden faydalanarak ebeveynlik bilgimi geliştirmek isterim.
10:37
and I can tell you that when you're shouting at your kids
227
637732
2757
Çocuğunuza zamanında yatması için sesinizi yükselttiğinizde
10:40
to go to bed on time,
228
640513
1260
bilimin sizin tarafınızda olmasının
10:41
it really helps to have the scientific literature on your side.
229
641797
3032
size yardımcı olacağını söyleyebilirim.
10:44
(Laughter)
230
644853
1019
(Gülüşmeler)
10:45
And wouldn't it be great to think
231
645896
1603
Mutlu, başarılı çocuklara sahip olmak için
10:47
that all we had to do to have happy, successful children
232
647523
2709
tüm yapmamız gerekenin; onlarla konuşmak,
10:50
was to talk to them, be interested in their future,
233
650256
2699
gelecekleriyle ilgilenmek, zamanında uyumalarını sağlamak,
10:52
put them to bed on time, and give them a book to read?
234
652979
2574
okumaları için kitap vermek olduğunu düşünmek harika olmaz mıydı?
10:55
Our job would be done.
235
655577
1150
İşimizi layıkı ile tamamlamış olurduk.
10:57
Now, as you can imagine,
236
657189
1469
10:58
the answers aren't quite as simple as that.
237
658682
3209
Aslında düşünebileceğiniz gibi cevaplar bu kadar basit değil.
11:01
For one thing, this study looks at what happens
238
661915
2191
Evvela, binlerce çocuğa
11:04
to thousands and thousands of children on average,
239
664130
2421
ortalama olarak ne olduğuna bakıyor
11:06
but that doesn't necessarily say what will help my child or your child
240
666575
3598
ama çocuklara keskin şekilde neyin
11:10
or any individual child.
241
670197
1737
yardım edeceğini söylemiyor.
11:11
In the end, each of our children is going to walk their own path,
242
671958
3208
En nihayetinde her birimizin çocuğu kendi yoluna gidecek
11:15
and that's partly defined by the genes they inherit
243
675190
2579
ve bu süreç miras edindikleri genler ile,
11:17
and of course all the experiences they have through their lives,
244
677793
3001
yaşamları boyu edinecekleri tecrübe ile,
11:20
including their interactions with us, their parents.
245
680818
2452
bizlerle -aileleriyle- ilişkisinden etkileniyor.
11:23
I will tell you what I did after I learned all this.
246
683294
2455
Bunu öğrendikten sonra ne yaptığımı size belirteyim.
11:25
It's a bit embarrassing.
247
685773
1150
Biraz utanç verici.
11:27
I realized I was so busy working,
248
687772
2473
İşim ile gereğinden fazla meşgul olduğumun farkına vardım.
11:30
and ironically,
249
690269
1159
İşin garip yani,
11:31
learning and writing about this incredible study of British children,
250
691452
3584
çocuklarla ilgili bu muhteşem araştırma hakkında okuyup yazdığım dönemde
11:35
that there were days when I hardly even spoke to my own British children.
251
695060
3458
çocuklarımla zor bela konuşabiliyordum.
11:39
So at home, we introduced talking time,
252
699266
2254
Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına
11:41
which is just 15 minutes at the end of the day
253
701544
2144
çocuklarımızı dinleyip onlarla konuştuğumuz
11:43
when we talk and listen to the boys.
254
703712
2166
konuşma oyununa başladık.
11:46
I try better now to ask them what they did today,
255
706527
3311
O gün ne yaptıklarını sormak, okulda yaptıklarına
11:49
and to show that I value what they do at school.
256
709862
2331
değer verdiğimi göstermek için çaba sarf ediyorum.
11:52
Of course, I make sure they always have a book to read.
257
712805
2642
Her zaman, okuyacak kitaplarının olmasını sağlıyorum.
11:55
I tell them I'm ambitious for their future,
258
715471
2245
Gelecekleri konusunda tutkulu olduğumu söylüyorum.
11:57
and I think they can be happy and do great things.
259
717740
3160
Mutlu olup harika şeyler yapabileceklerini düşünüyorum.
12:01
I don't know that any of that will make a difference,
260
721829
2782
Bunların fark yaratıp yaratmayacağını bilmiyorum
12:04
but I'm pretty confident it won't do them any harm,
261
724635
2390
ama zarar vermeyeceğinden adım gibi eminim
12:07
and it might even do them some good.
262
727049
1731
hatta çocuklarıma faydası olabilir.
12:09
Ultimately, if we want happy children,
263
729555
2844
Özetle; mutlu çocuklar istiyorsak,
12:12
all we can do is listen to the science,
264
732423
2040
tek yapabileceğimiz bilimi,
12:14
and of course,
265
734487
1166
ve şüphesiz
12:15
listen to our children themselves.
266
735677
1826
çocuklarımızı dinlemektir.
12:17
Thank you.
267
737527
1154
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7