Debra Jarvis: Yes, I survived cancer. But that doesn't define me

59,887 views ・ 2014-10-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: zeynep atalay Gözden geçirme: Tuğçe AYAR
00:13
I just met you on a bus,
0
13364
3273
Sizinle bir otobüste tanıştık
00:16
and we would really like to get to know each other,
1
16637
2441
ve gerçekten birbirimizi tanımak istedik
00:19
but I've got to get off at the next stop,
2
19078
2486
ama ben bir sonraki durakta inmek zorundaydım,
00:21
so you're going to tell me three things about yourself
3
21564
4767
bu yüzden bana kendinizle ilgili üç şey söyleyeceksiniz
00:26
that just define you as a person,
4
26331
3580
sadece kendinizi tanımlayan
00:29
three things about yourself
5
29911
1778
kendiniz hakkında üç şey
00:31
that will help me understand who you are,
6
31689
3609
kim olduğunuzu anlamama yardım edecek
00:35
three things that just get to your very essence.
7
35298
3994
sizin özünüze inebileceğim üç sey.
00:39
And what I'm wondering
8
39292
3078
Merak ettiğim şey
00:42
is, of those three things,
9
42370
3289
bu üç seyden,
00:45
is any one of them
10
45659
1990
herhangi biri
00:47
surviving some kind of trauma?
11
47649
5024
bir tür travmayı atlatmak mı?
00:52
Cancer survivor, rape survivor,
12
52673
5697
Kanserden kurtulan, tecavüzden kurtulan,
00:58
Holocaust survivor, incest survivor.
13
58370
5117
soykırımdan kurtulan, ensest ilişkiden kurtulan.
01:03
Ever notice how we tend to identify ourselves
14
63487
3444
Kendimizi yaralarımızla tanımlama eğilimini
01:06
by our wounds?
15
66931
2531
hiç fark ettiniz mi?
01:09
And where I have seen this survivor identity
16
69462
4476
Bu kurtulan kimliğini
01:13
have the most consequences
17
73938
2488
fazlaca
01:16
is in the cancer community.
18
76426
2553
kanser hastalarında gördüm.
01:18
And I've been around this community for a long time,
19
78979
2734
Uzunca bir süredir bu grubun etrafındayım
01:21
because I've been a hospice and a hospital chaplain
20
81713
3194
çünkü neredeyse 30 yıldır darülaceze
01:24
for almost 30 years.
21
84907
3297
ve hastane rahibesiyim.
01:28
And in 2005, I was working at a big cancer center
22
88204
5733
2005 yılında, büyük bir kanser merkezinde çalışırken
01:33
when I received the news that
23
93937
2305
annemin göğüs kanseri olduğu
01:36
my mother had breast cancer.
24
96242
3435
haberini almıştım.
01:39
And then five days later,
25
99677
2182
5 gün sonra ise
01:41
I received the news that I had breast cancer.
26
101859
5467
bende de göğüs kanseri olduğunu öğrenmiştim.
01:47
My mother and I can be competitive —
27
107326
2633
Annemle ben rekabetçi olabiliyoruz
01:49
(Laughter) —
28
109959
1788
(Gülüşmeler)-
01:51
but I was really not trying to compete with her on this one.
29
111747
4432
fakat bu konuda onunla yarışmaya gerçekten çalışmadım.
01:56
And in fact, I thought, well,
30
116179
2025
düşündüm de , doğrusu
01:58
if you have to have cancer,
31
118204
1935
eğer kanserseniz
02:00
it's pretty convenient to be working
32
120139
1721
onu tedavi eden bir yerde çalışmak
02:01
at a place that treats it.
33
121860
1511
oldukça işe yarıyor.
02:03
But this is what I heard from a lot of outraged people.
34
123371
2697
Ama çok sayıda öfkeli insandan şunu duydum:
02:06
What?
35
126068
1462
"Ne?
02:07
You're the chaplain.
36
127530
1920
Sen rahibesin.
02:09
You should be immune.
37
129450
2290
Dokunulmaz olmalısın."
02:11
Like, maybe I should have just gotten off
38
131740
2077
Sanki, hastalık biletini almak yerine
02:13
with a warning instead of an actual ticket,
39
133817
2295
sadece bir uyarı almalıydım
02:16
because I'm on the force.
40
136112
3768
çünkü ilahi taraftaydım.
02:19
So I did get my treatment at the cancer center where I worked,
41
139880
2975
Çalıştığım kanser merkezinde tedavi oldum
02:22
which was amazingly convenient,
42
142855
2521
ki bu şaşırtıcı şekilde rahattı.
02:25
and I had chemotherapy
43
145376
2239
Kemoterapi aldım, mememi aldırdım
02:27
and a mastectomy, and a saline implant put in,
44
147615
2710
ve silikon yaptırdım
02:30
and so before I say another word, let me just say right now,
45
150325
2125
ve başka bir şey söylemeden önce hemen belirteyim
02:32
this is the fake one. (Laughter)
46
152450
4774
sahte olan bu. (Kahkahalar)
02:37
I have found that I need to get that out of the way,
47
157224
3213
Bunu aradan çıkarmam gerektiğini anladım
02:40
because I'll see somebody go
48
160437
1774
çünkü birisini şöyle göreceğim:
02:42
"Oh, I know it's this one."
49
162211
2217
"Oh, bence bu."
02:44
And then I'll move or I'll gesture and they'll go,
50
164428
2464
Sonra hareket edeceğim ya da işaret edeceğim ve şöyle olacak:
02:46
"No, it's that one."
51
166892
2553
"Hayır, diğeri."
02:49
So now you know.
52
169445
2171
Neyse şimdi biliyorsunuz.
02:51
I learned a lot being a patient,
53
171616
2137
Hasta olunca çok şey öğrendim ve
02:53
and one of the surprising things was
54
173753
1522
şaşırtıcı olan şeylerden biri
02:55
that only a small part of the cancer experience
55
175275
4107
kanser deneyiminin çok küçük bir bölümü
02:59
is about medicine.
56
179382
2092
tıp ile ilgiliydi.
03:01
Most of it is about feelings and faith
57
181474
4353
Büyük bir bölümü duygular, inanç,
03:05
and losing and finding your identity
58
185827
2633
kimliğini kaybetmek ve bulmak
03:08
and discovering strength
59
188460
1578
daha önce sahip olduğunuzu bile bilmediğiniz
03:10
and flexibility you never even knew you had.
60
190038
3922
gücü ve esnekliği keşfetmekle ilgilidir.
03:13
It's about realizing that
61
193960
2329
Hayattaki en önemli şeylerin
03:16
the most important things in life are
62
196289
3070
düşündükleriniz değil,
03:19
not things at all, but relationships,
63
199359
3081
aslında ilişkilerin önemli olduğunu anlamaktır.
03:22
and it's about laughing in the face of uncertainty
64
202440
4066
Belirsizliğin yüzüne gülmek ve
03:26
and learning that the way to get out of almost anything
65
206506
3439
neredeyse her şeyden kaçmanın yolunun " Ben kanserim."
03:29
is to say, "I have cancer."
66
209945
4315
diyerek olduğunu öğrenmektir.
03:34
So the other thing I learned was that
67
214260
2513
Öğrendiğim diğer şey ise
03:36
I don't have to take on "cancer survivor"
68
216773
3454
"kanserden kurtulan" ifadesini kişiliğimin bir parçası yapmak
03:40
as my identity,
69
220227
1968
zorunda değilim.
03:42
but, boy, are there powerful forces
70
222195
3619
ama, bunu yapmam için beni itekleyen
03:45
pushing me to do just that.
71
225814
3546
etkili güçler yok mu!
03:49
Now, don't, please, misunderstand me.
72
229360
4318
Şimdi, beni lütfen yanlış anlamayın.
03:53
Cancer organizations
73
233678
1959
Kanser dernekleri
03:55
and the drive for early screening
74
235637
1980
erken görüntüleme çabası
03:57
and cancer awareness and cancer research
75
237617
2654
kanser farkındalığı ve araştırmaları
04:00
have normalized cancer,
76
240271
2115
kanseri normalleştirdi.
04:02
and this is a wonderful thing.
77
242386
1324
Bu harika bir şey.
04:03
We can now talk about cancer
78
243710
2084
Şimdi kanser hakkında fısıldamadan
04:05
without whispering.
79
245794
1778
konuşabiliyoruz.
04:07
We can talk about cancer and we can support one another.
80
247572
4518
Kanser hakkında konuşabiliyor ve birbirimizi destekleyebiliyoruz.
04:12
But sometimes, it feels
81
252090
3086
Ama bazen, insanlar
04:15
like people go a little overboard
82
255176
1398
ölçüyü biraz kaçrıyor ve bize
04:16
and they start telling us how we're going to feel.
83
256574
5205
neler hissedeceğimizi anlatmaya başlıyorlar.
04:21
So about a week after my surgery,
84
261779
3543
Ameliyatımdan bir hafta kadar sonra
04:25
we had a houseguest.
85
265322
2880
bir misafir davet etmiştik.
04:28
That was probably our first mistake.
86
268202
2748
İlk hatamız muhtemelen buydu.
04:30
And keep in mind that
87
270950
1521
Unutmamak gerekir ki
04:32
at this point in my life
88
272471
1670
hayatımın bu noktasında
04:34
I had been a chaplain for over 20 years,
89
274141
3622
20 yıldan fazladır rahibeydim
04:37
and issues like dying and death
90
277763
2323
ölüm ve hayatın anlamı
04:40
and the meaning of life,
91
280086
1556
gibi konular
04:41
these are all things I'd been yakking about forever.
92
281642
3178
hakkında daima car car konuştuğum şeylerdi.
04:44
So at dinner that night,
93
284820
2500
O gece yemekte,
04:47
our houseguest proceeds to stretch his arms up over his head,
94
287320
2736
konuğumuz kollarını başının üzerinde gerdi ve dedi ki:
04:50
and say, "You know, Deb,
95
290056
2805
"Bilirsin, Deb,
04:52
now you're really going to learn what's important.
96
292861
4149
şimdi neyin önemli olduğunu gerçekten öğreneceksin.
04:57
Yes, you are going to make some big changes
97
297010
2697
Evet, hayatında bazı büyük değişiklikler
04:59
in your life,
98
299707
1370
yapacaksın
05:01
and now you're going to start thinking about your death.
99
301077
3648
ve ölümün hakkında düşünmeye başlayacaksın.
05:04
Yep, this cancer is your wakeup call."
100
304725
4025
Evet, kanser senin uyarı ikazın."
05:10
Now, these are golden words
101
310520
2655
Bunlar kendi deneyimi
05:13
coming from someone who is speaking about
102
313175
1979
hakkında konuşan birisinden gelen
05:15
their own experience,
103
315154
2419
altın sözcükler
05:17
but when someone is telling you
104
317573
2376
ama birisi size nasıl hissedeceğinizi
05:19
how you are going to feel,
105
319949
2393
söylediği zaman
05:22
it's instant crap.
106
322342
2046
zırvalıyordur.
05:24
The only reason I did not kill him
107
324388
2904
Onu çıplak ellerimle
05:27
with my bare hands
108
327292
1991
öldürmememin tek sebebi
05:29
was because I could not lift my right arm.
109
329283
4095
sağ kolumu kaldıramıyordum.
05:33
But I did say a really bad word to him,
110
333378
4218
Ama, ona gerçekten kötü bir söz söyledim
05:37
followed by a regular word, that —
111
337596
2901
malum kelimeyle devam eden,
05:40
(Laughter) —
112
340497
1223
(Kahkahalar)
05:41
made my husband say, "She's on narcotics."
113
341720
3518
eşim dedi ki:"Narkozun etkisinde."
05:45
(Laughter)
114
345238
1958
(Kahkahalar)
05:47
And then after my treatment, it just felt like
115
347196
2494
Tedavimden sonra
05:49
everyone was telling me what my experience was going to mean.
116
349690
3283
sanki herkes bana deneyimimin ne anlama geleceğini söylüyordu.
05:52
"Oh, this means you're going to be doing the walk."
117
352973
2792
"Ha, bu yürüyüş yapacaksın demek."
05:55
"Oh, this means you're coming to the luncheon."
118
355765
1624
"Ha, bu öğle yemeğine geleceksin demek."
05:57
"This means you're going to be wearing
119
357389
1262
"Bu pembe kurdele takacağın
05:58
the pink ribbon and the pink t-shirt
120
358651
2391
pembe tişört, saç bandı, küpe
06:01
and the headband and the earrings
121
361042
1862
bileklik ve külot
06:02
and the bracelet and the panties."
122
362904
3736
giyeceğin anlamına geliyor."
06:06
Panties. No, seriously, google it.
123
366640
3229
Külot. Hayır, ciddiyim, google'a bakın.
06:09
(Laughter)
124
369869
2051
(Kahkahalar)
06:11
How is that raising awareness?
125
371920
2091
Bu nasıl farkındalık artırıyor?
06:14
Only my husband should be seeing my panties.
126
374011
2067
Külotlarımı sadece kocam görmeli.
06:16
(Laughter)
127
376078
1669
(Kahkahalar)
06:17
He's pretty aware of cancer already.
128
377747
4411
O da kanserin fazlaca farkında zaten.
06:22
It was at that point where I felt like, oh my God,
129
382158
3144
İşte o noktada, Allah'ım, hayatım ele geçiriliyormuş
06:25
this is just taking over my life.
130
385302
3150
gibi hissettim.
06:28
And that's when I told myself, claim your experience.
131
388452
4972
O zaman kendime dedim ki, deneyimine sahip ol.
06:33
Don't let it claim you.
132
393424
3662
O sana sahip olmasın.
06:37
We all know that
133
397086
2108
Hepimiz biliyoruz ki
06:39
the way to cope with trauma, with loss,
134
399194
4122
Travmayla, kayıpla, tüm hayat değiştirici
06:43
with any life-changing experience,
135
403316
2425
deneyimlerle başa çıkma yolu
06:45
is to find meaning.
136
405741
2150
anlam bulmaktır.
06:47
But here's the thing:
137
407891
2237
Ama durum şu ki:
06:50
No one can tell us
138
410128
1667
Kimse bize deneyimimizin
06:51
what our experience means.
139
411795
2736
ne anlama geldiğini söyleyemez.
06:54
We have to decide what it means.
140
414531
3289
Buna biz karar vermek zorundayız.
06:57
And it doesn't have to be some gigantic,
141
417820
2132
Bunun da öyle devasa, dışa dönük
06:59
extroverted meaning.
142
419952
2007
bir anlamı olmak zorunda değil.
07:01
We don't all have to start a foundation
143
421959
2511
Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak
07:04
or an organization or write a book
144
424470
2152
kitap yazmak veya belgesel çekmek
07:06
or make a documentary.
145
426622
2880
zorunda değiliz.
07:09
Meaning can be quiet
146
429502
2947
Anlam, sessiz ve içe dönük
07:12
and introverted.
147
432449
2171
olabilir.
07:14
Maybe we make one small decision about our lives
148
434620
5928
Belki hayatımıza büyük bir değişiklik getirecek
07:20
that can bring about big change.
149
440548
5078
küçük bir karar alabiliriz.
07:25
Many years ago, I had a patient,
150
445626
1940
Yıllar önce, bir hastam vardı,
07:27
just a wonderful young man
151
447566
2005
harika genç bir adam
07:29
who was loved by the staff,
152
449571
2735
çalışanlar tarafından da sevilirdi
07:32
and so it was something of a shock to us to realize
153
452306
2884
ve hiç arkadaşı olmadığını farketmek
07:35
that he had no friends.
154
455190
3784
bizi şok etmişti.
07:38
He lived by himself,
155
458974
2306
Yalnız yaşıyordu,
07:41
he would come in for chemotherapy by himself,
156
461280
4028
kemoterapiye yalnız gelirdi,
07:45
he would receive his treatment,
157
465308
1945
tedavisini olup
07:47
and then he'd walk home alone.
158
467253
3731
eve yalnız yürürdü.
07:50
And I even asked him. I said, "Hey,
159
470984
1764
Hatta sordum: "Hey, neden hiç
07:52
how come you never bring a friend with you?"
160
472748
2741
bir arkadaşını da getirmiyorsun?"
07:55
And he said, "I don't really have any friends."
161
475489
4719
Dedi ki: "Hiç arkadaşım yok."
08:00
But he had tons of friends on the infusion floor.
162
480208
2261
Fakat kemoterapi katında tonla arkadaşı vardı.
08:02
We all loved him, and people were going in and out of his room all the time.
163
482469
4376
Hepimiz onu severdik ve insanlar sürekli odasına girer çıkardı.
08:06
So at his last chemo,
164
486845
2959
Bu yüzden, son terapisinde
08:09
we sang him the song
165
489804
1327
ona şarkı söyledik,
08:11
and we put the crown on his head and we blew the bubbles,
166
491131
2767
kafasına taç taktık, baloncuklar üfledik
08:13
and then I asked him, I said,
167
493898
2441
ve sonra ona dedim ki:
08:16
"So what are you going to do now?"
168
496339
4456
"Peki, şimdi ne yapacaksın?"
08:20
And he answered,
169
500795
1810
Cevap verdi:
08:22
"Make friends."
170
502605
1633
"Arkadaş edineceğim."
08:24
And he did.
171
504238
2112
Ve edindi de.
08:26
He started volunteering and he made friends there,
172
506350
3554
Gönüllülük yapmaya başladı ve orada arkadaşlar edindi,
08:29
and he began going to a church and he made friends there,
173
509904
2686
kiliseye gitmeye başladı ve orada arkadaşlar edindi,
08:32
and at Christmas he invited my husband and me to a party in his apartment,
174
512590
2960
Noel'e beni ve eşimi evindeki partiye davet etti
08:35
and the place was filled with his friends.
175
515550
5117
ve evi arkadaşlarıyla doluydu.
08:40
Claim your experience.
176
520667
2243
Deneyiminize sahip çıkın.
08:42
Don't let it claim you.
177
522910
1649
O size sahip olmasın.
08:44
He decided that the meaning of his experience
178
524559
4872
O, deneyiminin anlamının
08:49
was to know the joy of friendship,
179
529431
3767
arkadaşlığın kıymetini bilmek ve arkadaş edinmeyi öğrenmek
08:53
and then learn to make friends.
180
533198
4608
olduğuna karar verdi.
08:57
So what about you?
181
537806
3986
Peki, sizi sormalı?
09:01
How are you going to find meaning
182
541792
2353
Berbat deneyiminizde
09:04
in your crappy experience?
183
544145
2447
nasıl anlam bulacaksınız?
09:06
It could be a recent one,
184
546592
1891
Bu yakınlarda sahip olduğunuz
09:08
or it could be one that you've been carrying around
185
548483
1971
ya da çok uzun zamandır taşıdığınız
09:10
for a really long time.
186
550454
3891
bir deneyim olabilir.
09:14
It's never too late to change what it means,
187
554345
4510
Sahip olduğu anlamı değiştirmek için asla geç değildir
09:18
because meaning is dynamic.
188
558855
2255
çünkü anlam dinamiktir.
09:21
What it means today
189
561110
1661
Bugün geldiği anlam
09:22
may not be what it means a year from now,
190
562771
1927
bir yıl sonra aynı şeyi ifade etmeyebilir
09:24
or 10 years from now.
191
564698
2843
ya da 10 yıl sonra.
09:27
It's never too late to become someone other
192
567541
2610
Basit bir kurtulan olmaktansa başka biri olmak için
09:30
than simply a survivor.
193
570151
3521
asla geç değil.
09:33
Hear how static that word sounds?
194
573672
3324
Bu kelimenin kulağa nasıl durağan geldiğini duyuyor musunuz?
09:36
Survivor.
195
576996
1917
Kurtulan.
09:38
No movement, no growth.
196
578913
4391
Hareket yok, ilerleme yok.
09:43
Claim your experience.
197
583304
1887
Deneyiminize sahip çıkın.
09:45
Don't let it claim you, because if you do,
198
585191
2621
O size sahip olmasın çünkü sahip olursa,
09:47
I believe you will become trapped,
199
587812
3161
inanıyorum ki, kapana kısılacaksınız,
09:50
you will not grow, you will not evolve.
200
590973
5942
ilerleyemeyeceksiniz, değişemeyeceksiniz.
09:56
But of course, sometimes it's not outside pressures
201
596915
3478
Tabi ki, bazen bu kurtulan kimliğini
10:00
that cause us to take on that identity of survivor.
202
600393
4371
edinmemize sebep olan dış baskılar değildir.
10:04
Sometimes we just like the perks.
203
604764
3893
Bazen ikramiyeleri severiz
10:08
Sometimes there's a payoff.
204
608657
3508
Bazen bir ödül vardır.
10:12
But then we get stuck.
205
612165
3735
Ama sonra tıkanırız.
10:15
Now, one of the first things I learned
206
615900
1811
Şimdi, bir stajyer rahibe olarak
10:17
as a chaplain intern was the three C's
207
617711
4106
öğrendiğim ilk şeylerden biri
10:21
of the chaplain's job:
208
621817
2391
bir rahibenin işindeki üç kuraldı:
10:24
Comfort, clarify and, when necessary, confront
209
624208
6962
Rahatlat, açıkla ve, gerekliyse, yüzleş
10:31
or challenge.
210
631170
2155
ya da meydan oku.
10:33
Now, we all pretty much love the comforting
211
633325
1946
Şimdi, hepimiz rahatlatmayı ve açıklamayı
10:35
and the clarifying.
212
635271
1857
oldukça severiz.
10:37
The confronting, not so much.
213
637128
4942
Yüzleşmeyi pek değil.
10:42
One of the other things that I loved
214
642070
1994
Rahibe olmakla ilgili sevdiğim
10:44
about being a chaplain was
215
644064
2458
bir diğer şey ise
10:46
seeing patients a year, or even several years
216
646522
4473
tedavilerinden sonra hastaları
10:50
after their treatment, because
217
650995
1841
bir yıl ya da yıllarca görmekti çünkü
10:52
it was just really cool to see how they had changed
218
652836
2700
nasıl değiştiklerini, hayatlarının nasıl geliştiğini
10:55
and how their lives had evolved
219
655536
2216
ve onlara ne olduğunu görmek
10:57
and what had happened to them.
220
657752
1890
gerçekten harikaydı.
10:59
So I was thrilled one day
221
659642
2520
Bir gün, bir yıl önce gördüğüm
11:02
to get a page down into the lobby of the clinic
222
662162
2448
bir hastadan kliniğin lobisinde olduğu
11:04
from a patient who I had seen the year before,
223
664610
3581
çağrısını alınca heyecanlandım
11:08
and she was there with her two adult daughters,
224
668191
2474
ve o iki genç kızıyla oradaydı
11:10
who I also knew, for her one year follow-up exam.
225
670665
4259
ki onu bir yıllık takip sınavından da tanıyordum.
11:14
So I got down to the lobby, and they were ecstatic
226
674924
3537
Neyse, lobiye indim, çok mutluydular
11:18
because she had just gotten all of her test results back
227
678461
2251
çünkü tüm test sonuçlarını henüz almıştı
11:20
and she was NED: No Evidence of Disease.
228
680712
6188
ve hastalıktan kurtulmuştu.
11:26
Which I used to think meant Not Entirely Dead.
229
686900
4757
Eskiden bunu tamamen paçayı kurtarmadın demek diye düşünürdüm.
11:31
So they were ecstatic, we sat down to visit,
230
691657
5493
Neyse, çok mutluydular, biraz oturduk
11:37
and it was so weird, because
231
697150
2807
ve çok tuhaftı, çünkü
11:39
within two minutes, she started retelling me the story
232
699957
3882
iki dakika içinde teşhis hikayesini,
11:43
of her diagnosis and her surgery and her chemo,
233
703839
4530
ameliyatını ve kemoterapisini yeniden anlattı
11:48
even though, as her chaplain, I saw her every week,
234
708369
3468
rahibesi olarak onu her hafta görmeme
11:51
and so I knew this story.
235
711837
2891
ve hikayesini bilmeme rağmen.
11:54
And she was using words like suffering,
236
714728
3042
Çile, ızdırap, mücadele gibi
11:57
agony, struggle.
237
717770
3995
kelimeler kullanıyordu.
12:01
And she ended her story with,
238
721765
2614
Ve hikayesini şöyle bitirdi:
12:04
"I felt crucified."
239
724379
4794
"Çarmıha gerilmiş gibi hissettim."
12:09
And at that point, her two daughters got up and said,
240
729173
2664
O noktada, iki kızı kalktı ve
12:11
"We're going to go get coffee."
241
731837
3912
"Kahve almaya gidiyoruz." dediler.
12:15
And they left.
242
735749
3141
Gittiler.
12:18
Tell me three things about yourself before the next stop.
243
738890
2835
Sonraki duraktan önce bana kendinizle ilgili üç şey söyleyin.
12:21
People were leaving the bus before she even got
244
741725
2756
O, iki ya da üç şey bile söyleyemeden önce
12:24
to number two or number three.
245
744481
5377
insanlar otobüsten iniyorlar.
12:29
So I handed her a tissue,
246
749858
3487
Ona bir mendil verdim,
12:33
and I gave her a hug,
247
753345
3297
sarıldım
12:36
and then, because I really cared for this woman,
248
756642
3510
ve sonra, onu gerçekten önemsediğim için
12:40
I said,
249
760152
2086
dedim ki:
12:42
"Get down off your cross."
250
762238
2306
"Çarmıhından in."
12:44
And she said, "What?"
251
764544
4266
"Ne?" dedi.
12:48
And I repeated, "Get down off your cross."
252
768810
5414
Tekrar ettim:"Çarmıhından in."
12:54
And to her credit, she could talk about her reasons
253
774224
4645
İtibarı için, kimliğine sarılmak
12:58
for embracing and then clinging to this identity.
254
778869
5119
ve sonra bağlanmak için sebeplerinden bahsedebilirdi.
13:03
It got her a lot of attention.
255
783988
2022
Hastalığı ilgi çekti.
13:06
People were taking care of her for a change.
256
786010
3105
İnsanlar bir değişiklik için ona dikkat etti.
13:09
But now, it was having the opposite effect.
257
789115
3695
Ama şimdi, tam tersi oldu.
13:12
It was pushing people away.
258
792810
2483
Hastalığı insaları uzaklaştırdı.
13:15
People kept leaving to get coffee.
259
795293
3747
İnsanlar kahve almak için uzaklaştılar.
13:19
She felt crucified by her experience,
260
799040
3901
Deneyimi çarmıha gerilmiş gibi hissettirdi
13:22
but she didn't want to let that crucified self die.
261
802941
6222
ama o hissettiği şeyin ölmesine izin vermedi.
13:29
Now, perhaps you are thinking
262
809163
2917
Şimdi, belki ona biraz katı davrandığımı
13:32
I was a little harsh with her,
263
812080
2950
düşünüyorsunuz
13:35
so I must tell you that
264
815030
2108
bu yüzden, size şunu söylemeliyim
13:37
I was speaking out of my own experience.
265
817138
3692
kendi deneyimimle konuşuyordum.
13:40
Many, many years before,
266
820830
2844
Yıllar, yıllar önce
13:43
I had been fired from a job that I loved,
267
823674
3326
sevdiğim bir işten çıkarılmıştım,
13:47
and I would not stop talking about my innocence
268
827000
3716
masumiyetim, adaletsizlik, ihanet ve yalanlar hakkında
13:50
and the injustice and the betrayal and the deceipt,
269
830716
3404
durmaksızın konuşuyordum
13:54
until finally, just like this woman,
270
834120
1130
ta ki, bu kadın gibi,
13:55
people were walking away from me,
271
835250
2041
insanlar benden kaçmaya başlayana kadar
13:57
until I finally realized
272
837291
3236
sonunda duygularımı
14:00
I wasn't just processing my feelings,
273
840527
3872
sadece yönlendirmediğimi, aynı zamanda beslediğimi
14:04
I was feeding them.
274
844399
2708
farkedene kadar.
14:07
I didn't want to let that crucified self die.
275
847107
4063
Çarmıha gerilen şeyin ölmesine izin vermek istemedim.
14:11
But we all know that with any resurrection story,
276
851170
5422
14:16
you have to die first.
277
856592
2628
önce ölmek zorundayız.
14:19
The Christian story,
278
859220
1823
Hristiyan hikayesi,
14:21
Jesus was dead a whole day in the tomb
279
861043
3272
İsa yeniden diriltilmeden önce
14:24
before he was resurrected.
280
864315
2495
bir gün boyunca mezarda ölüydü.
14:26
And I believe that for us,
281
866810
1838
Bizim için mezarda olmanın
14:28
being in the tomb
282
868648
2132
yaralarımızın etrafındaki
14:30
means doing our own deep inner work
283
870780
3986
derin işleri halletmek
14:34
around our wounds
284
874766
2704
ve iyileşmemize izin vermek
14:37
and allowing ourselves to be healed.
285
877470
4473
anlamına geldiğine inanıyorum.
14:41
We have to let that crucified self die
286
881943
3057
Çarmıha gerilmiş kişiliğimizin ölmesine izin vermeliyiz
14:45
so that a new self, a truer self,
287
885000
3604
böylece yeni, daha doğru bir kişilik
14:48
is born.
288
888604
2382
doğsun.
14:50
We have to let that old story go
289
890986
2858
O eski hikayenin bitmesine izin vermeliyiz
14:53
so that a new story, a truer story,
290
893844
4147
böylece yeni ve daha doğru bir hikaye
14:57
can be told.
291
897991
3039
anlatılsın.
15:01
Claim your experience. Don't let it claim you.
292
901030
5543
Deneyiminize sahip olun. O size sahip olmasın.
15:06
What if there were no survivors,
293
906573
2581
Farz edelim hiç kurtulan yok,
15:09
meaning, what if people decided
294
909154
2796
yani, insanlar travmasını bir kimlik gibi
15:11
to just claim their trauma as an experience
295
911950
2870
üstlenmek yerine sadece bir deneyim olarak
15:14
instead of taking it on as an identity?
296
914820
4170
sahip olmaya karar verdi diyelim.
15:18
Maybe it would be the end of being
297
918990
2002
Belki bu, yaralarımızda
15:20
trapped in our wounds
298
920992
2358
kapana kısılmamızın sonu
15:23
and the beginning of amazing
299
923350
3554
ve muhteşem kendini incelemenin, keşfin
15:26
self-exploration and discovery and growth.
300
926904
3926
ve gelişmenin başlangıcı olurdu.
15:30
Maybe it would be the start of defining ourselves
301
930830
4795
Belki de, kim olduğumuz
15:35
by who we have become
302
935625
2580
ve kim olacağımızla kendimizi
15:38
and who we are becoming.
303
938205
4170
ifade etmenin başlangıcı olurdu.
15:42
So perhaps survivor was not
304
942375
5771
Yani, belki kurtuluşunuz
15:48
one of the three things that you would tell me.
305
948146
5207
bana söyleyeceğiniz üç şeyden biri değildi.
15:53
No matter.
306
953353
1317
Sorun değil.
15:54
I just want you all to know that
307
954670
2240
Sadece hepinizin şunu bilmesini isterim
15:56
I am really glad that we are on this bus together,
308
956910
4313
bu otobüste beraber olduğumuz için memnunum
16:01
and this is my stop.
309
961223
3896
ve bu benim durağım.
16:05
(Applause)
310
965119
3705
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7