Paul Romer: The world's first charter city?

Paul Romer: Dünyanın ilk pilot şehri mi?

48,092 views ・ 2011-06-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Duygu Tamer Gözden geçirme: Yasemin Bayraktar
00:15
In 2007,
0
15260
2000
2007'de
00:17
I decided that we needed to reconceptualize
1
17260
2000
ekonomik gelişme hakkındaki düşüncemizi
00:19
how we thought about economic development.
2
19260
2000
tekrar kavramlaştırmamız gerektiğine karar verdim.
00:21
Our new goal should be
3
21260
2000
Yeni amacımız
00:23
that when every family thinks about where they want to live and work,
4
23260
3000
her aile nerede yaşamak ve çalışmak istedikleri hakkında düşündüklerinde,
00:26
they should be able to choose between
5
26260
2000
hepsinin yeni sakinler çekmek için yarıştığı
00:28
at least a handful
6
28260
2000
en azından bir avuç
00:30
of different cities
7
30260
2000
farklı şehir
00:32
that were all competing to attract new residents.
8
32260
3000
arasından seçim yapabilmelerini sağlamak olmalı.
00:35
Now we're a long way away from that goal right now.
9
35260
3000
Şu an bu amaçtan çok ama çok uzaktayız.
00:38
There are billions of people in developing countries
10
38260
3000
Gelişmekte olan ülkelerde milyarlarca insan var ve
00:41
who don't have even a single city that would be willing to welcome them.
11
41260
3000
onlara kapılarını açmaya hazır tek bir şehir bile yok.
00:44
But the amazing thing about cities
12
44260
2000
Ama şehirler hakkındaki şaşırtıcı şey
00:46
is they're worth so much more
13
46260
2000
sahip oldukları değer, onları inşa etme
00:48
than it costs to build them.
14
48260
2000
bedelinden çok daha fazla.
00:50
So we could easily supply the world
15
50260
3000
Yani dünyaya kolayca düzinelerce,
00:53
with dozens, maybe hundreds,
16
53260
2000
belki de yüzlerce yeni şehir
00:55
of new cities.
17
55260
2000
kazandırabiliriz.
00:57
Now this might sound preposterous to you
18
57260
2000
Eğer yeni şehirler hakkında hiç düşünmediyseniz,
00:59
if you've never thought about new cities.
19
59260
2000
bu söylediğim size saçma gelebilir.
01:01
But just substitute apartment building for cities.
20
61260
2000
Ama yalnızca şehirleri apartmanların yerine koyun.
01:03
Imagine half the people who wanted to be in apartments already had them;
21
63260
3000
Farz edin ki apartmanlarda yaşamak isteyen insanların yarısının bir dairesi var;
01:06
the other half aren't there yet.
22
66260
2000
diğer yarısının daha yok.
01:08
You could try and expand the capacity
23
68260
3000
Mevcut tüm apartmanlara ek yaparak
01:11
by doing additions on all the existing apartments.
24
71260
3000
kapasiteyi genişletmeyi deneyebilirsiniz.
01:14
But you know what you'd run into
25
74260
2000
Ama şöyle bir durumla karşılaşırsınız:
01:16
is those apartments and the surrounding areas
26
76260
2000
o apartmanlar ve onları çevreleyen alanlar
01:18
have rules to avoid discomfort
27
78260
2000
inşaattan ötürü rahatsızlığı ve
01:20
and the distractions of construction.
28
80260
3000
dikkat dağılımını önleyecek kurallara sahip.
01:23
So it's extremely hard to do all of those additions.
29
83260
2000
Yani tüm o ekleri yapmak son derece zor.
01:25
But you could go out someplace brand new,
30
85260
2000
Ama yepyeni bir yere gidebilir,
01:27
build a brand new apartment building,
31
87260
3000
yepyeni bir apartman inşa edebilirsiniz,
01:30
as long as the rules there
32
90260
2000
yeter ki oradaki kurallar
01:32
were ones that facilitated construction
33
92260
2000
araya girmek yerine inşa etmeyi
01:34
rather than getting in the way.
34
94260
2000
kolaylaştıran kurallar olsun.
01:36
So I proposed
35
96260
2000
Devletlerin
01:38
that governments create new reform zones
36
98260
3000
şehirler barındırabilecek kadar büyük
01:41
big enough to hold cities
37
101260
2000
yeni reform bölgeleri oluşturmalarını teklif ettim
01:43
and gave them a name: charter cities.
38
103260
3000
ve onlara bir de isim verdim: pilot şehirler.
01:46
Later I learned that at about this same time,
39
106260
2000
Sonradan öğrendiğime göre yaklaşık o zamanda
01:48
Javier and Octavio
40
108260
2000
Javier ve Octavio
01:50
were thinking about the challenge of reform
41
110260
2000
Honduras'ta reformun zorlukları hakkında
01:52
in Honduras.
42
112260
2000
düşünüyorlardı.
01:54
They knew that about 75,000 Hondurans every year
43
114260
4000
Yaklaşık 75.000 Honduraslının her yıl A.B.D.'ye
01:58
would leave to go to the United States,
44
118260
2000
gitmek için ayrılacaklarını biliyorlardı,
02:00
and they wanted to ask, what could they do
45
120260
2000
ve o insanların kalıp, aynı şeyleri Honduras'ta
02:02
to make sure that those people could stay
46
122260
2000
yapmalarını sağlamak için ne yapabileceklerini
02:04
and do the same things in Honduras.
47
124260
3000
sormak istiyorlardı.
02:07
At one point, Javier said to Octavio,
48
127260
2000
Bir yerde, Javier, Octavio'ya şöyle dedi:
02:09
"What if we took some of our empty land --
49
129260
2000
"boş topraklarımızın bir bölümünü alsak ve
02:11
what if we just gave it to an embassy --
50
131260
2000
bir elçiliğe versek, birazını A.B.D. elçiliğine,
02:13
give some to the U.S. embassy; give some to the Canadian embassy --
51
133260
3000
birazını Kanada elçiliğine versek ve sonra eğer insanlar Kanada'nın yasaları
02:16
and then if people want to go work
52
136260
2000
ya da A.B.D.'nin yasaları altında
02:18
under the rules of Canada or under the rules of the United States,
53
138260
2000
çalışmak isterlerse, oralara gidip, iş bulabilirler, istedikleri herşeyi
02:20
they can go get jobs,
54
140260
2000
o elçilik topraklarında
02:22
do everything they do on those embassy grounds
55
142260
2000
Kanada'ya ya da A.B.D.'ye gitmek zorunda kalmadan
02:24
that they would otherwise have to go to Canada or the U.S. to do?"
56
144260
4000
yapabilirlerse, nasıl olur?"
02:29
In the summer of 2009,
57
149260
2000
2009 yılı yazında,
02:31
Honduras went through a wrenching constitutional crisis.
58
151260
3000
Honduras yürek dağlayan bir anayasal kriz geçirdi.
02:34
At the next regularly scheduled election,
59
154260
3000
Bir sonraki olağan seçimde,
02:37
Pepe Lobo won in a landslide
60
157260
2000
Pepe Lobo reform, ama aynı zamanda
02:39
on a platform that promised reform,
61
159260
3000
uzlaşma vaat eden bir platformda
02:42
but reconciliation as well.
62
162260
3000
galip geldi.
02:45
He asked Octavio to be his chief of staff.
63
165260
3000
Octavio'dan genel kurmay başkanı olmasını istedi.
02:49
Meanwhile, I was getting ready
64
169260
2000
O dönemde, ben TEDGlobal'da
02:51
to give a talk at TEDGlobal.
65
171260
2000
bir konuşma vermeye hazırlanıyordum.
02:53
Through a process of refinement,
66
173260
2000
Düzeltme süreci, deneme ve yanılma,
02:55
trial and error, a lot of user testing,
67
175260
3000
birçok kullanıcı testi sonucunda,
02:58
I tried to boil this complicated concept of charter city
68
178260
3000
bu karmaşık pilot şehir konseptini, temel özelliklere
03:01
down to the bare essentials.
69
181260
3000
indirgemeye çalıştım.
03:05
The first point was the importance of rules,
70
185260
2000
İlk nokta kuralların önemiydi,
03:07
like those rules that say
71
187260
2000
gelip, mevcut tüm apartman
03:09
you can't come in and disturb all the existing apartment holders.
72
189260
3000
sahiplerini rahatsız edemezsiniz diyen o kurallar gibi.
03:12
We pay a lot of attention to new technologies,
73
192260
2000
Yeni teknolojilere çok dikkat ediyoruz,
03:14
but it takes technologies and rules to get progress,
74
194260
3000
ama ilerleme sağlamak teknoloji ve kurallar gerektiriyor.
03:17
and it's usually the rules that hold us back.
75
197260
3000
Ve genellikle bizi geride tutan kurallardır.
03:21
In the fall of 2010, a friend from Guatemala
76
201260
3000
2010'un sonbaharında, Guatemala'dan bir arkadaş
03:24
sent Octavio a link to the TEDTalk.
77
204260
3000
Octavio'ya TEDTalk'a giden bir link yolladı.
03:27
He showed it to Javier.
78
207260
2000
O da bunu Javier'e gösterdi.
03:29
They called me.
79
209260
2000
Beni aradılar.
03:31
They said, "Let's present this to the leaders of our country."
80
211260
3000
"Bunu ülkemizin liderlerine sunalım." dediler.
03:34
So in December we met in Miami,
81
214260
3000
Böylece Aralık ayında Miami'de
03:37
in a hotel conference room.
82
217260
2000
bir otel konferans odasında buluştuk.
03:39
I tried to explain this point
83
219260
2000
Şehirlerin ne kadar değerli olduğu
03:41
about how valuable cities are,
84
221260
2000
maliyetinden ne kadar çok daha
03:43
how much more valuable they are than they cost.
85
223260
2000
değerli olduğu fikrini açıklamaya çalıştım.
03:45
And I used this slide
86
225260
2000
Ve işlenmemiş arazinin
03:47
showing how valuable the raw land is
87
227260
2000
New York Şehri gibi bir yerde ne kadar
03:49
in a place like New York City:
88
229260
2000
değerli olduğunu gösteren bir slayt kullandım:
03:51
notice, land that's worth thousands of dollars, in some cases,
89
231260
3000
dikkat edin, bazı durumlarda metrekaresi binlerce dolar olan
03:54
per square meter.
90
234260
2000
arazi.
03:56
But it was a fairly abstract discussion,
91
236260
3000
Ama oldukça soyut bir tartışmaydı,
03:59
and at some point when there was a pause,
92
239260
3000
ve bir an için bir sessizlik oluştu,
04:02
Octavio said,
93
242260
2000
Octovio şöyle dedi:
04:04
"Paul, maybe we could watch the TEDTalk."
94
244260
3000
"Paul, belki de TED konuşmanı izleyebiliriz."
04:07
(Laughing)
95
247260
2000
(Gülüyor)
04:09
So the TEDTalk laid out in very simple terms,
96
249260
3000
Yani TED konuşması çok basit terimlerle açıklıyordu,
04:12
a charter city is a place
97
252260
2000
pilot şehrin ıssız bir alanla
04:14
where you start with uninhabited land,
98
254260
3000
başlayarak, orada geçerli olacak kuralları
04:17
a charter that specifies the rules that will apply there
99
257260
3000
belirten bir tüzük ve sonra insanların oradaki kurallar
04:20
and then a chance for people to opt in,
100
260260
2000
altında yaşayıp, yaşamama tercihini
04:22
to go live under those rules or not.
101
262260
3000
yapmaları için bir şans sunduğunuz bir yer olduğunu.
04:26
So I was asked by the president of Honduras
102
266260
3000
Bu projeye ihtiyacımız olduğunu, bunun önemli
04:29
who said that we need to do this project,
103
269260
2000
olduğunu, ülkemiz için ilerleme yolunun
04:31
this is important,
104
271260
2000
bu olduğunu söyleyen
04:33
this could be the way forward for our country.
105
273260
3000
Honduras başkanı tarafından çağırıldım.
04:36
I was asked to come to Tegucigalpa
106
276260
2000
Tegucigalpa'ya gelmem ve Ocak'ın
04:38
and talk again on January fourth and fifth.
107
278260
3000
dördünde ve beşinde tekrar konuşma yapmam istendi.
04:41
So I presented
108
281260
2000
Bunun gibi bir slaytı
04:43
another fact-filled lecture
109
283260
2000
içeren ve bilgilerle dolu
04:45
that included a slide like this,
110
285260
2000
başka bir konuşma sundum,
04:47
which tried to make the point that, if you want to create a lot of value in a city,
111
287260
3000
ve şunu demeye çalıştım: eğer bir şehre çok değer kazandırmak istiyorsanız,
04:50
it has to be very big.
112
290260
2000
çok büyük olmalı.
04:52
This is a picture of Denver,
113
292260
2000
Bu Denver'ın bir resmi,
04:54
and the outline is the new airport that was built in Denver.
114
294260
2000
ve anahat Denver'da inşa edilmiş yeni bir havalimanı.
04:56
This airport alone
115
296260
2000
Bu havalimanı tek başına
04:58
covers more than 100 square kilometers.
116
298260
2000
100 metrekareden daha fazla alanı kaplıyor.
05:00
So I was trying to persuade the Hondurans,
117
300260
2000
Honduraslıları şu konuda ikna etmeye çalışıyordum,
05:02
if you build a new city,
118
302260
2000
eğer yeni bir şehir inşa ederseniz,
05:04
you've got to start with a site that's at least 1,000 square kilometers.
119
304260
3000
en azından 1.000 kilometrekarelik bir alanla başlamalısınız.
05:07
That's more than 250 hundred-thousand acres.
120
307260
4000
Bu 250 yüz bin dönümden fazla.
05:13
Everybody applauded politely.
121
313260
2000
Herkes nazikçe alkışladı.
05:15
The faces in the audience
122
315260
2000
Seyircinin yüzleri çok ciddiydi
05:17
were very serious and attentive.
123
317260
3000
ve herkes dikkatle dinliyordu.
05:20
The leader of the congress came up on stage and said,
124
320260
3000
Kongre lideri sahneye geldi ve şunları söyledi:
05:23
"Professor Romer, thank you very much for your lecture,
125
323260
3000
"Professor Romer, konuşmanız için çok teşekkür ederiz,
05:26
but maybe we could watch the TEDTalk.
126
326260
3000
ama belki TED konuşmanızı izleyebiliriz.
05:29
I've got it here on my laptop."
127
329260
3000
Burada bilgisayarımda var."
05:33
So I sat down, and they played the TEDTalk.
128
333260
3000
Ben de oturdum ve onlar TED konuşmamı oynattılar.
05:36
And it got to the essence,
129
336260
2000
Ve işin temeline indi,
05:38
which is that a new city could offer new choices for people.
130
338260
3000
yeni bir şehir insanlar için yeni seçenekler sunabilir.
05:41
There would be a choice of a city which you could go to
131
341260
2000
Kuzeyde, yüzlerce kilometre uzakta olması yerine
05:43
which could be in Honduras,
132
343260
2000
Honduras'ta olabilecek
05:45
instead of hundreds of miles away in the North.
133
345260
2000
bir şehre gidebilme seçeneği olurdu.
05:47
And it also involved new choices for leaders.
134
347260
2000
Ve liderler için yeni seçenekler de içeriyordu.
05:49
Because the leaders in the government there in Honduras
135
349260
3000
Çünkü burada Honduras'taki devlet liderleri ortak ülkelerin
05:52
would need help from partner countries,
136
352260
2000
yardımına ihtiyaç duyardı ve
05:54
who could benefit from partner countries
137
354260
2000
bu tüzükte ve uygulamadaki kuralları
05:56
who help them set up the rules in this charter and the enforcement,
138
356260
3000
tayin etmeye yardım eden ortak ülkelerden faydalanırlardı,
05:59
so everybody can trust
139
359260
2000
böylece herkes tüzüğün
06:01
that the charter really will be enforced.
140
361260
3000
gerçekten uygulanacağına güvenebilir.
06:04
And the insight of President Lobo
141
364260
2000
Başkan Lobo'nun anlayışı
06:06
was that that assurance of enforcement
142
366260
3000
yabancı yatırımcıların gelmesini ve şehri
06:09
that I was thinking about
143
369260
2000
inşa etmesini sağlayacak
06:11
as a way to get the foreign investors to come in and build the city
144
371260
3000
bir yol olarak düşündüğüm o uygulama güvencesinin benzer bir şekilde
06:14
could be equally important for all the different parties in Honduras
145
374260
3000
Honduras'ta yıllar boyunca korku ve güvensizlikten muzdarip olmuş
06:17
who had suffered for so many years
146
377260
2000
farklı tüm partiler için de önemli
06:19
from fear and distrust.
147
379260
2000
olduğuydu.
06:21
We went and looked at a site.
148
381260
2000
Bir mekana gittik ve inceledik.
06:23
This picture's from there.
149
383260
2000
Bu resim orada çekildi.
06:25
It easily could hold a thousand square kilometers.
150
385260
3000
Şüphesiz bin kilometrekarelik bir alan olabilir.
06:28
And shortly thereafter, on January 19th,
151
388260
3000
Ve kısa bir süre sonra, 19 Ocak'ta,
06:31
they voted in the congress to amend their constitution
152
391260
3000
özel geliştirme bölgelerine izin veren bir anayasal kanun hükmüne
06:34
to have a constitutional provision
153
394260
2000
sahip olmak için anayasalarını
06:36
that allows for special development regions.
154
396260
2000
değiştirmek adına kongrede oy kullandılar.
06:38
In a country which had just gone through this wrenching crisis,
155
398260
3000
Yakın zamanda yürekleri dağlayan bu krizden geçen bir ülkede
06:41
the vote in the congress in favor of this constitutional amendment
156
401260
3000
kongrede bu anayasal değişiklikten yana oy verenlerin sayısı
06:44
was 124 to one.
157
404260
3000
124'e birdi.
06:47
All parties, all factions in society, backed this.
158
407260
3000
Bütün partiler, toplumun her kesimi bunu destekledi.
06:50
To be part of the constitution, you actually have to pass it twice in the congress.
159
410260
3000
Anayasanın bir parçası olması için, aslında kongreden iki kez geçirmeniz gerekiyor.
06:53
On February 17th they passed it again
160
413260
3000
17 Şubat'ta, 114'e bir oyla
06:56
with another vote of 114 to one.
161
416260
3000
tekrar geçirdiler.
06:59
Immediately after that vote,
162
419260
2000
O oylamadan hemen sonra,
07:01
on February 21st to the 24th,
163
421260
3000
21 ve 24 Şubat arası,
07:04
a delegation of about 30 Hondurans
164
424260
2000
yaklaşık 30 kişilik Honduraslı bir delegeler grubu
07:06
went to the two places in the world
165
426260
2000
dünyada şehir inşaatı işine girmeye
07:08
that are most interested in getting into the city building business.
166
428260
2000
en istekli iki yere gittiler.
07:10
One is South Korea.
167
430260
2000
Biri Güney Kore.
07:12
This is a picture of a big, new city center
168
432260
2000
Bu Güney Kore'de inşa edilen yeni, büyük
07:14
that's being built in South Korea --
169
434260
2000
bir şehir merkezinin resmi --
07:16
bigger than downtown Boston.
170
436260
2000
Boston şehir merkezinden büyük.
07:18
Everything you see there was built in four years,
171
438260
2000
Burada gördüğünüz herşey, izinleri almak için
07:20
after they spent four years getting the permits.
172
440260
3000
harcadıkları dört yıldan sonra, yine dört yılda inşa edildi.
07:24
The other place that's very interested in city building is Singapore.
173
444260
2000
Şehir inşaatına çok istekli olan diğer yer ise Singapur.
07:26
They've actually built two cities already in China
174
446260
2000
Çin'de aslında çoktan iki şehir inşa ettiler
07:28
and are preparing the third.
175
448260
2000
ve üçüncü için hazırlanıyorlar.
07:30
So if you think about this practically,
176
450260
2000
Yani eğer bunu pratik olarak düşünürseniz,
07:32
here's where we are.
177
452260
2000
bulunduğumuz yer burası.
07:34
They've got a site; they're already thinking about this site for the second city.
178
454260
3000
Bir mekanları var; bu mekanı ikinci şehir için kullanmayı çoktan düşünmeye başladılar.
07:37
They're putting in place a legal system
179
457260
2000
Yöneticilerin gelmesine izin veren
07:39
that could allow for managers to come in,
180
459260
2000
bir yasa sistemi ve ayrıca harici bir yasal
07:41
and also an external legal system.
181
461260
2000
sistem yerine koyuyorlar.
07:43
One country has already volunteered to let its supreme court
182
463260
3000
Bir ülke çoktan kendi yüksek mahkemesinin, oradaki yeni tüzel sistem için
07:46
be the court of final appeal for the new judicial system there.
183
466260
3000
son temyiz mahkemesi olmasına gönüllü oldu.
07:49
There's designers and builders of cities
184
469260
2000
Çok istekli olan şehir tasarımcıları ve
07:51
who are very interested.
185
471260
2000
inşaatçıları var.
07:53
They even can bring with them some financing.
186
473260
2000
Kendileriyle birlikte biraz yatırım bile getirebilirler.
07:55
But the one thing you know they've already solved
187
475260
2000
Ama çoktan çözdüklerini bildiğiniz birşey var ki,
07:57
is that there's lots of tenants.
188
477260
2000
o da çok sayıda kiracı var.
07:59
There's lots of businesses that would like to locate in the Americas,
189
479260
3000
Amerika bölgesinde, özellikle serbest ticaret alanı olan bir mekanda
08:02
especially in a place with a free trade zone,
190
482260
2000
yer almak isteyen birçok şirket var,
08:04
and there's lots of people who'd like to go there.
191
484260
3000
ve oraya gitmek isteyen birçok insan var.
08:07
Around the world, there's 700 million people
192
487260
2000
Dünya üzerinde, şu an başka bir yere temelli
08:09
who say they'd like to move permanently someplace else right now.
193
489260
3000
taşınmak istediğini söyleyen 700 milyon insan var.
08:12
There's a million a year
194
492260
2000
A.B.D.'ye gitmek için
08:14
who leave Latin America to go to the United States.
195
494260
2000
Latin Amerika'dan ayrılan yılda bir milyon insan var.
08:16
Many of these are a father
196
496260
2000
Onlardan birçoğu, bir işe girmek için
08:18
who has to leave his family behind to go get a job --
197
498260
2000
ailesini geride bırakan bir baba --
08:20
sometimes a single mother
198
500260
2000
bazen yiyecek ya da giyecek
08:22
who has to get enough money to even pay for food or clothing.
199
502260
3000
almak için bile yeteri kadar para kazanmak zorunda olan bekar bir anne.
08:25
Sadly, sometimes there are even children
200
505260
2000
Ne yazık ki, bazı durumlarda on yıldır görmediği
08:27
who are trying to get reunited with their parents
201
507260
2000
ailesine kavuşmaya çalışan çocuklar
08:29
that they haven't seen, in some cases, for a decade.
202
509260
4000
bile var.
08:34
So what kind of an idea is it
203
514260
2000
Peki Honduras'ta yepyeni
08:36
to think about building a brand new city in Honduras?
204
516260
2000
bir şehir inşa etmeyi düşünmek ne tür bir fikir?
08:38
Or to build a dozen of these,
205
518260
2000
Ya da dünya çapında düzinelerce
08:40
or a hundred of these, around the world?
206
520260
2000
hatta yüzlercesini inşa etmek?
08:42
What kind of an idea is it
207
522260
2000
Her ailenin, yeni sakinler
08:44
to think about insisting
208
524260
2000
çekmek için yarışan
08:46
that every family have a choice of several cities
209
526260
3000
birkaç şehir seçeneğine sahip olması
08:49
that are competing to attract new residents?
210
529260
3000
ne tür bir fikir?
08:52
This is an idea worth spreading.
211
532260
3000
Bu, yaymaya değer bir fikir.
08:55
And my friends from Honduras
212
535260
2000
Ve Honduraslı arkadaşlarım
08:57
asked me to say thank you, TED.
213
537260
2000
sana teşekkür etmemi istedi, TED.
08:59
(Applause)
214
539260
8000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7