Let's put birth control back on the agenda | Melinda Gates

248,991 views ・ 2012-04-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ece Ünalan Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:04
Today, I'd like to talk with you
0
4680
1695
Bugün, sizinle aslında
00:06
about something that should be a totally uncontroversial topic.
1
6400
5296
hiçbir şekilde tartışılmaması gereken bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
00:11
But, unfortunately, it's become incredibly controversial.
2
11720
4920
Ama ne yazık ki, bu konu inanılmaz şekilde tartışmalı hâle geldi.
00:17
This year, if you think about it,
3
17720
1572
Bu yıl, eğer düşünecek olursanız,
00:19
over a billion couples will have sex with one another.
4
19960
3480
bir milyardan fazla çift seks yapacak.
00:24
Couples like this one,
5
24160
1200
Bunlar gibi
00:26
and this one,
6
26720
1200
ve bunlar
00:28
and this one,
7
28480
1456
ve bunlar
00:29
and, yes,
8
29960
1200
ve evet,
00:31
even this one.
9
31600
1216
hatta bu çift.
00:32
(Laughter)
10
32840
1896
(Gülüşmeler)
00:34
And my idea is this --
11
34760
1560
Benim fikrim şöyle:
00:37
all these men and women should be free to decide
12
37160
4536
Tüm bu erkekler ve kadınlar çocuk yapmak isteyip istemediklerine
00:41
whether they do or do not want to conceive a child.
13
41720
3680
karar vermede özgür olmalıdırlar.
00:46
And they should be able to use one of these birth control methods
14
46200
3456
Verdikleri karara göre de, bu doğum kontrol yöntemlerinden birini
00:49
to act on their decision.
15
49680
2280
kullanabilmeleri gerekir.
00:53
Now, I think you'd have a hard time
16
53560
2856
Sanırım bu düşünceye katılmayan
00:56
finding many people who disagree with this idea.
17
56440
3360
fazla sayıda insan bulmakta zorlanırsınız.
01:00
Over one billion people use birth control without any hesitation at all.
18
60760
6000
Bir milyarı aşkın insan hiç tereddütsüz doğum kontrolü kullanıyor.
01:07
They want the power to plan their own lives
19
67920
3560
Bu insanlar kendi hayatlarını planlama gücüne sahip olmak
01:12
and to raise healthier, better educated and more prosperous families.
20
72080
5080
ve daha sağlıklı, daha iyi eğitimli, daha refah içinde aileler kurmak istiyorlar.
01:18
But, for an idea that is so broadly accepted in private,
21
78720
5360
Ama insanların özelde bu kadar yaygın olarak kabul ettiği bir düşünceye göre,
01:24
birth control certainly generates a lot of opposition in public.
22
84880
4360
doğum kontrolü, toplumda kesinlikle çok fazla muhalefet yaratıyor.
01:30
Some people think when we talk about contraception
23
90040
3416
Gebelikten korunma hakkında konuştuğumuzda, bazı insanlar bunun
01:33
that it's code for abortion,
24
93480
1520
kürtaj olduğunu düşünüyorlar,
01:35
which it's not.
25
95560
1200
ki öyle değil.
01:37
Some people -- let's be honest --
26
97240
2376
Bazı insanlar, dürüst olalım,
01:39
they're uncomfortable with the topic because it's about sex.
27
99640
3280
seksle ilgili olduğu için bu konudan rahatsızlık duyuyor.
01:43
Some people worry
28
103840
1736
Bazı insanlar
01:45
that the real goal of family planning is to control populations.
29
105600
4360
aile planlamasının gerçek amacının nüfus kontrolü olduğundan endişeleniyor.
01:51
These are all side issues
30
111240
3816
Bunların hepsi ikincil hususlar
01:55
that have attached themselves to this core idea that men and women
31
115080
5776
ve çiftlerin ne zaman çocuk istediklerine karar verebilmeleri
02:00
should be able to decide when they want to have a child.
32
120880
3720
gerektiği şeklindeki asıl düşünceye bağlıdırlar.
02:05
And as a result, birth control has almost completely and totally disappeared
33
125760
6576
Sonuç olarak, doğum kontrolü küresel sağlık gündeminden
neredeyse tamamen kalkmıştır.
02:12
from the global health agenda.
34
132360
1600
02:14
The victims of this paralysis are the people of sub-Saharan Africa
35
134800
6216
Bu felç hâlinin kurbanları da Sahra Altı Afrika
02:21
and South Asia.
36
141040
1200
ve Güney Asya halklarıdır.
02:23
Here in Germany, the proportion of people that use contraception
37
143560
4376
Burada, Almanya'da, doğum kontrolü kullanan insanların oranı
02:27
is about 66 percent.
38
147960
1736
yaklaşık yüzde 66'dır.
02:29
That's about what you'd expect.
39
149720
2120
Bu beklenilen bir oran.
02:32
In El Salvador, very similar, 66 percent.
40
152480
3400
El Salvador'da da çok benzer, yüzde 66.
02:36
Thailand, 64 percent.
41
156440
2520
Tayland'da yüzde 64.
02:39
But let's compare that to other places,
42
159960
2336
Ama bunu başka yerlerle kıyaslayalım.
02:42
like Uttar Pradesh, one of the largest states in India.
43
162320
3696
Örneğin, Uttar Pradesh, Hindistan'ın en büyük eyaletlerinden biri.
02:46
In fact, if Uttar Pradesh was its own country,
44
166040
3776
Aslında Uttar Pradesh bir ülke olsaydı,
02:49
it would be the fifth largest country in the world.
45
169840
3480
dünyadaki en büyük beşinci ülke olurdu.
02:54
Their contraception rate -- 29 percent.
46
174360
3520
Bu eyaletin doğum kontrolü oranı, yüzde 29.
02:58
Nigeria, the most populous country in Africa, 10 percent.
47
178720
5640
Nijerya, Afrika'nın en kalabalık ülkesi yüzde 10.
03:05
Chad, 2 percent.
48
185200
2360
Çad'da yüzde 2.
03:10
Let's just take one country in Africa, Senegal.
49
190160
3136
Afrika'da sadece bir ülkeyi ele alalım: Senegal.
03:13
Their rate is about 12 percent.
50
193320
2056
Burada doğum kontrol oranı yaklaşık yüzde 12.
03:15
But why is it so low?
51
195400
1800
Ama neden bu kadar düşük?
03:17
One reason is that the most popular contraceptives are rarely available.
52
197920
5480
Bunun bir nedeni, en popüler doğum kontrol yöntemlerinin nadiren bulunması.
03:24
Women in Africa will tell you over and over again
53
204080
2896
Afrika'daki kadınlar bugün tercih ettikleri yöntemin,
03:27
that what they prefer today is an injectable.
54
207000
3096
enjeksiyon olduğunu tekrar tekrar söyleyeceklerdir.
03:30
They get it in their arm -- and they go about four times a year,
55
210120
4016
Bunu kollarına bir yılda yaklaşık dört kez yaptırıyorlar
03:34
they have to get it every three months -- to get their injection.
56
214160
3056
ve enjeksiyonlarını üç ayda bir yaptırmaları gerekiyor.
03:37
The reason women like it so much in Africa is they can hide it from their husbands,
57
217240
5280
Afrika'daki kadınların enjeksiyonu bu kadar sevmelerinin nedeni,
bunu bazen bir sürü çocuk isteyen kocalarından saklayabilmeleri.
03:43
who sometimes want a lot of children.
58
223120
2000
03:45
The problem is every other time a woman goes into a clinic in Senegal,
59
225800
5496
Sorun şu ki, Senegal'de bir kadın ne zaman bir kliniğe gitse,
03:51
that injection is stocked out.
60
231320
1760
bu enjeksiyon bitmiş oluyor.
03:53
It's stocked out 150 days out of the year.
61
233960
4360
Yılın 150 gününde mevcut değil.
03:58
So can you imagine the situation --
62
238920
1856
Durumu kafanızda canlandırabiliyor musunuz?
04:00
she walks all this way to go get her injection.
63
240800
2896
Kadın tüm o yolu enjeksiyonunu yaptırmak için katediyor.
04:03
She leaves her field, sometimes leaves her children,
64
243720
3176
Tarlasını, bazen çocuklarını bırakıyor
04:06
and it's not there.
65
246920
1456
ve enjeksiyon tükenmiş oluyor.
04:08
And she doesn't know when it's going to be available again.
66
248400
2762
Enjeksiyonun tekrar ne zaman mevcut olacağını da bilmiyor.
04:11
This is the same story across the continent of Africa today.
67
251960
4880
Bu durum bugün Afrika kıtası boyunca aynı şekilde.
04:17
And so what we've created as a world has become a life-and-death crisis.
68
257400
4615
Yani dünya olarak yarattığımız şey bir ölüm kalım krizi hâline geldi.
04:22
There are 100,000 women [per year] who say they don't want to be pregnant
69
262039
5681
Hamile kalmak istemediğini söyleyen 100.000 kadın (yılda) var
04:28
and they die in childbirth -- 100,000 women a year.
70
268240
3720
ve bunlar doğum sırasında ölüyor -- bir yılda 100.000 kadın.
04:32
There are another 600,000 women [per year]
71
272600
2416
600.000 kadın (yılda) daha var ki,
04:35
who say they didn't want to be pregnant in the first place,
72
275040
2816
bunlar da hamile kalmayı istemediklerini söylüyorlar
04:37
and they give birth to a baby
73
277880
2096
ve bir çocuk doğuruyorlar
04:40
and her baby dies in that first month of life.
74
280000
3200
ve bu çocuk hayatının ilk ayında ölüyor.
04:44
I know everyone wants to save these mothers and these children.
75
284360
5920
Herkesin bu anneleri ve çocuklarını kurtarmak istediğini biliyorum.
04:51
But somewhere along the way, we got confused by our own conversation.
76
291320
5816
Ama bir noktada, kendi konuşmalarımız ile aklımız karıştı.
04:57
And we stopped trying to save these lives.
77
297160
3040
Bu insanların hayatlarını kurtarmaya çalışmayı bıraktık.
05:01
So if we're going to make progress on this issue,
78
301680
2840
Eğer bu konuda bir ilerleme göstereceksek,
05:05
we have to be really clear about what our agenda is.
79
305160
3520
gündemimizin ne olduğu konusunda gerçekten net olmalıyız.
05:09
We're not talking about abortion.
80
309400
2336
Kürtajdan bahsetmiyoruz.
05:11
We're not talking about population control.
81
311760
2840
Nüfus kontrolünden bahsetmiyoruz.
05:15
What I'm talking about is giving women the power to save their lives,
82
315160
6496
Bahsettiğim şey kadınlara kendi hayatlarını,
05:21
to save their children's lives
83
321680
2096
çocuklarının hayatlarını kurtarma gücü vermek
05:23
and to give their families the best possible future.
84
323800
3280
ve ailelerine, olabilecek en iyi geleceği sağlama gücünü vermek.
05:28
Now, as a world,
85
328600
1856
Dünya olarak,
05:30
there are lots of things we have to do in the global health community
86
330480
3256
küresel sağlık topluluğunda yapmamız gereken bir sürü şey var,
05:33
if we want to make the world better in the future --
87
333760
2429
eğer gelecekte dünyayı daha iyi hâle getirmek istiyorsak.
05:36
things like fight diseases.
88
336880
1776
Mesela hastalıklarla savaşmak gibi.
05:38
So many children today die of diarrhea, as you heard earlier, and pneumonia.
89
338680
4536
Bugün pek çok çocuk, daha önce duyduğunuz gibi, ishalden ve zatürreden ölüyor.
05:43
They kill literally millions of children a year.
90
343240
2616
Bu hastalıklar yılda milyonlarca çocuğu öldürüyor.
05:45
We also need to help small farmers --
91
345880
2096
Ayrıca küçük çiftçilere yardım etmeliyiz--
05:48
farmers who plow small plots of land in Africa --
92
348000
3920
Afrika'da küçük arazileri sabanla süren çiftçilere. --
05:52
so that they can grow enough food to feed their children.
93
352520
2896
Böylece çocuklarını doyuracak yeterli yiyeceği yetiştirebilirler.
05:55
And we have to make sure that children are educated around the world.
94
355440
3320
Ayrıca tüm dünyada çocukların eğitim görmesini sağlamalıyız.
05:59
But one of the simplest and most transformative things we can do
95
359560
5296
Ama yapabileceğimiz en basit ve en dönüştürücü şeylerden biri,
06:04
is to give everybody access to birth control methods
96
364880
3856
herkesin doğum kontrol yöntemlerine erişimini sağlamaktır.
06:08
that almost all Germans have access to and all Americans, at some point,
97
368760
5456
Bu yöntemlere neredeyse tüm Almanlar ve Amerikalılar erişebiliyor.
06:14
they use these tools during their life.
98
374240
2160
Bu araçları hayatları boyunca kullanıyorlar.
06:17
And I think as long as we're really clear about what our agenda is,
99
377520
6096
Gündemimizin ne olduğu konusunda gerçekten net olduğumuz sürece,
06:23
there's a global movement waiting to happen
100
383640
2616
gerçekleşmeyi bekleyen küresel bir hareket var
06:26
and ready to get behind this totally uncontroversial idea.
101
386280
4880
ve bu hareket, tamamen tartışmasız olan bu düşünceyi desteklemeye hazır.
Katolik bir ailede büyüdüm.
06:33
When I grew up, I grew up in a Catholic home.
102
393000
3296
06:36
I still consider myself a practicing Catholic.
103
396320
2840
Kendimi hâlâ Katolikliği uygulayan biri olarak görüyorum.
06:39
My mom's great-uncle was a Jesuit priest.
104
399800
4096
Annemin büyük amcası Cizvit bir rahipti.
06:43
My great-aunt was a Dominican nun.
105
403920
3416
Büyük teyzem Dominikan bir rahibeydi.
06:47
She was a schoolteacher and a principal her entire life.
106
407360
3736
Tüm hayatı boyunca bir öğretmen ve bir müdürdü.
06:51
In fact, she's the one who taught me as a young girl how to read.
107
411120
3480
Aslında, küçük bir kızken bana okumayı öğreten oydu.
06:55
I was very close to her.
108
415560
1400
Ona çok yakındım.
06:57
And I went to Catholic schools for my entire childhood
109
417800
3216
Tüm çocukluğum boyunca, üniversiteye gitmek için
07:01
until I left home to go to university.
110
421040
2240
evden ayrılana kadar Katolik okullarına gittim.
07:04
In my high school, Ursuline Academy,
111
424320
2760
Lisemde, Ursuline Akademisi'nde,
07:07
the nuns made service and social justice a high priority in the school.
112
427720
5720
rahibeler, hizmete ve sosyal adalete yüksek öncelik verdiler.
07:14
Today, in the [Gates] Foundation's work,
113
434600
2336
Bugün, vakfın işlerinde (Gates Vakfı),
07:16
I believe I'm applying the lessons that I learned in high school.
114
436960
4160
lisede öğrendiğim dersleri uyguladığıma inanıyorum.
07:22
So, in the tradition of Catholic scholars,
115
442640
2896
Katolik bilginlerinin geleneğinde,
07:25
the nuns also taught us to question received teachings.
116
445560
5120
rahibeler bize kabul edilmiş öğretileri sorgulamayı da öğrettiler.
07:31
And one of the teachings that we girls and my peers questioned
117
451720
5256
Biz kızların ve akranlarımın sorguladığı öğretilerden biri,
07:37
was is birth control really a sin?
118
457000
3560
doğum kontrolünün gerçekten bir günah olup olmadığıydı.
07:41
Because I think one of the reasons
119
461920
1736
Çünkü bana göre,
07:43
we have this huge discomfort talking about contraception
120
463680
4336
doğum kontrolü hakkında konuşmanın bizi çok rahatsız etmesinin nedenlerinden biri,
07:48
is this lingering concern
121
468040
1976
seks ile üremeyi birbirinden ayırmanın
07:50
that if we separate sex from reproduction, we're going to promote promiscuity.
122
470040
5320
rastgele cinsel ilişkiyi teşvik edeceği endişesidir.
07:56
And I think that's a reasonable question to be asked about contraception --
123
476080
4256
Bence bu, doğum kontrolü konusunda sorulabilecek mantıklı bir soru:
08:00
what is its impact on sexual morality?
124
480360
3800
Doğum kontrolünün cinsel ahlak üzerindeki etkisi nedir?
08:05
But, like most women,
125
485680
1336
Ama birçok kadın gibi,
08:07
my decision about birth control had nothing to do with promiscuity.
126
487040
4720
benim doğum kontrol kararımın da rastgele cinsel ilişki ile ilişkisi yok.
08:12
I had a plan for my future. I wanted to go to college.
127
492360
3456
Gelecek için bir planım vardı. Üniversiteye gitmek istiyordum.
08:15
I studied really hard in college,
128
495840
2336
Üniversitede gerçekten çok çalıştım
08:18
and I was proud to be one of the very few female computer science graduates
129
498200
4736
ve üniversitemdeki çok az sayıda kadın bilgisayar bilimi mezunu arasında olmaktan
08:22
at my university.
130
502960
1280
gurur duydum.
08:24
I wanted to have a career, so I went on to business school
131
504800
3336
Kariyer yapmak istiyordum. Bu yüzden işletme okuluna devam ettim
08:28
and I became one of the youngest female executives at Microsoft.
132
508160
3480
ve Microsoft'taki en genç kadın yöneticilerden biri oldum.
08:33
I still remember, though, when I left my parents' home
133
513560
3095
Yine de hâlâ hatırlıyorum. Ailemin evinden ayrılıp
08:36
to move across the country to start this new job at Microsoft.
134
516679
3481
Microsoft'taki yeni işime başlamak için ülkenin diğer ucuna taşındığım zamanı.
08:40
They had sacrificed a lot to give me five years of higher education.
135
520640
5240
Ailem beş yıllık daha yüksek eğitim almam için çok fedakarlıkta bulundu.
08:46
But they said, as I left home --
136
526640
1576
Ama evden ayrılırken,
08:48
and I literally went down the front steps, down the porch at home --
137
528240
3336
verandanın basamaklarından inerken,
08:51
and they said,
138
531600
1216
bana şöyle söylediler:
08:52
"Even though you've had this great education,
139
532840
2400
"Böyle mükemmel bir eğitim almış olsan da,
08:55
if you decide to get married and have kids right away,
140
535920
4520
hemen evlenip çocuk yapmaya karar verirsen,
09:01
that's OK by us, too."
141
541080
1680
bizim için sorun yok."
09:03
They wanted me to do the thing that would make me the very happiest.
142
543600
5256
Beni en mutlu edecek şeyi yapmamı istiyorlardı.
09:08
I was free to decide what that would be.
143
548880
2936
Bunun ne olduğuna karar vermekte özgürdüm.
09:11
It was an amazing feeling.
144
551840
2160
Bu inanılmaz bir histi.
09:15
In fact, I did want to have kids --
145
555200
3896
Aslında çocuklarım olsun istiyordum --
09:19
but I wanted to have them when I was ready.
146
559120
3240
ama bunu hazır olduğum zaman istiyordum.
09:23
And so now, Bill and I have three.
147
563040
2560
Şimdi, Bill ve benim üç çocuğumuz var.
09:26
And when our eldest daughter was born,
148
566520
2200
En büyük kızımız doğduğunda,
09:29
we weren't, I would say, exactly sure how to be great parents.
149
569480
3696
nasıl mükemmel bir ebeveyn olunacağından tam olarak emin değildik.
09:33
Maybe some of you know that feeling.
150
573200
1960
Belki bazılarınız bu hissi biliyorsunuzdur.
09:35
And so we waited a little while before we had our second child.
151
575760
3080
Bu yüzden ikinci çocuğumuzu yapmadan önce biraz bekledik.
09:39
And it's no accident that we have three children
152
579560
3656
Üç yıl arayla üç çocuğumuzun olması,
09:43
that are spaced three years apart.
153
583240
2240
kesinlikle tesadüf değil.
09:46
Now, as a mother, what do I want the very most for my children?
154
586120
4880
Şimdi bir anne olarak, çocuklarım için en çok ne istiyorum?
09:52
I want them to feel the way I did --
155
592040
2200
Onların da benim gibi hayatta istedikleri her şeyi
09:54
like they can do anything they want to do in life.
156
594760
3960
yapabileceklerini hissetmelerini istiyorum.
10:00
And so, what has struck me
157
600560
1616
Beni en çok etkileyen şey,
10:02
as I've travelled the last decade for the foundation around the world
158
602200
4000
vakıf için dünyayı gezdiğim son on yılda,
10:06
is that all women want that same thing.
159
606800
3960
tüm kadınların o aynı şeyi istemeleri oldu.
10:12
Last year, I was in Nairobi, in the slums, in one called Korogocho --
160
612040
4936
Geçen yıl, Nairobi'de Korogocho adındaki yoksul mahalledeydim.
10:17
which literally means when translated, "standing shoulder to shoulder."
161
617000
4560
Korogocho, tercüme edildiğinde "omuz omuza durmak" anlamına geliyor.
10:22
And I spoke with this women's group that's pictured here.
162
622400
3016
Bu resimdeki kadınlarla konuştum.
10:25
And the women talked very openly about their family life in the slums,
163
625440
4136
Kadınlar varoşlardaki aile yaşamının nasıl olduğuyla ilgili
10:29
what it was like.
164
629600
1416
çok açık bir şekilde konuştular
10:31
And they talked quite intimately about what they did for birth control.
165
631040
3600
ve doğum kontrolü için ne yaptıklarını oldukça samimi bir şekilde anlattılar.
10:35
Marianne, in the center of the screen in the red sweater,
166
635440
3136
Marianne, ekranın ortasındaki kırmızı hırkalı kadın,
10:38
she summed up that entire two-hour conversation
167
638600
3736
iki saatlik konuşmamızı
10:42
in a phrase that I will never forget.
168
642360
2320
hiçbir zaman unutamayacağım bir şekilde özetledi.
10:45
She said, "I want to bring every good thing to this child
169
645760
6360
Dedi ki: "Bir başka çocuk doğurmadan önce, bu çocuğuma
her şeyin en güzelini vermek istiyorum."
10:53
before I have another."
170
653040
1400
10:55
And I thought -- that's it.
171
655640
2056
"İşte bu" diye düşündüm.
10:57
That's universal.
172
657720
1640
Bu evrensel bir şey.
10:59
We all want to bring every good thing to our children.
173
659760
4600
Hepimiz çocuklarımıza her şeyin en güzelini vermek istiyoruz.
11:05
But what's not universal is our ability to provide every good thing.
174
665480
4320
Evrensel olmayan şey ise, en güzel şeyleri sağlayabilme gücümüz.
11:10
So many women suffer from domestic violence.
175
670480
2696
Çok sayıda kadın aile içi şiddete uğruyor
11:13
And they can't even broach the subject of contraception,
176
673200
3056
ve doğum kontrolü konusunu,
11:16
even inside their own marriage.
177
676280
1840
kendi evliliklerinde dahi açamıyorlar.
11:18
There are many women who lack basic education.
178
678760
2880
Temel eğitimden yoksun çok sayıda kadın var.
11:22
Even many of the women who do have knowledge and do have power
179
682360
5000
Ancak bilgi ve güç sahibi olan kadınların çoğu bile
11:27
don't have access to contraceptives.
180
687960
2656
doğum kontrol yöntemlerine ulaşamıyor.
11:30
For 250 years, parents around the world
181
690640
5016
250 yıldır tüm dünyadaki ebeveynler,
11:35
have been deciding to have smaller families.
182
695680
2760
daha küçük aileler kurmaya karar veriyor.
11:39
This trend has been steady for a quarter of a millennium,
183
699480
4176
Bu akım, tüm kültür ve coğrafyalarda
11:43
across cultures and across geographies,
184
703680
2840
250 yıldır devam ediyor,
11:47
with the glaring exception of sub-Saharan Africa and South Asia.
185
707320
5480
Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'daki bariz istisnalar hariç.
11:54
The French started bringing down their family size in the mid-1700s.
186
714440
4456
Fransızlar, 1700'lerin ortalarında ailelerini küçültmeye başladılar.
11:58
And over the next 150 years, this trend spread all across Europe.
187
718920
5920
Sonraki 150 yıl boyunca, bu akım tüm Avrupa'ya yayıldı.
12:05
The surprising thing to me, as I learned this history,
188
725520
3576
Bu tarihi öğrendiğimde beni şaşırtan şey şu oldu:
12:09
was that it spread not along socioeconomic lines but around cultural lines.
189
729120
6816
Bu yayılma, sosyoekonomik düzeyde değil, kültürel düzeyde gerçekleşmişti.
12:15
People who spoke the same language made that change as a group.
190
735960
3856
Aynı dili konuşan insanlar bu değişimi bir grup olarak yaptılar.
12:19
They made the same choice for their family,
191
739840
2576
İster zengin ister yoksul olsunlar,
12:22
whether they were rich or whether they were poor.
192
742440
3000
kendi aileleri için aynı kararı verdiler.
12:26
The reason that trend toward smaller families spread
193
746920
3216
Daha küçük aile akımının yayılmasının nedeni,
12:30
was that this whole way was driven by an idea --
194
750160
3200
çiftlerin kaç çocuk yapacakları konusunda,
12:33
the idea that couples can exercise conscious control
195
753840
5016
bilinçli olarak kontrol sahibi olabilmesi
12:38
over how many children they have.
196
758880
1920
fikriydi.
12:42
This is a very powerful idea.
197
762160
3560
Bu çok güçlü bir fikir.
12:46
It means that parents have the ability to affect the future,
198
766200
4240
Bu, şu anlama geliyor: Ebeveynler geleceği etkileme gücüne sahipler.
12:50
not just accept it as it is.
199
770920
3240
Onu olduğu gibi kabul etmek zorunda değiller.
12:55
In France, the average family size went down every decade
200
775480
4056
Fransa'da ortalama aile büyüklüğü, her on yılda azalarak
12:59
for 150 years in a row until it stabilized.
201
779560
3720
150 yıl sonunda sabit hâle geldi.
13:03
It took so long back then because the contraceptives weren't that good.
202
783960
4320
Bu çok uzun sürdü, çünkü o dönemde doğum kontrol yöntemleri çok iyi değildi.
13:09
In Germany, this transition started in the 1880s, and it took just 50 years
203
789000
6216
Almanya'da bu değişim 1880'lerde başladı
ve aile büyüklüğünün sabit hâle gelmesi sadece 50 yıl sürdü.
13:15
for family size to stabilize in this country.
204
795240
2640
13:18
And in Asia and Latin America, the transition started in the 1960s,
205
798640
4616
Asya ve Latin Amerika'da bu değişim 1960'larda başladı
13:23
and it happened much faster because of modern contraception.
206
803280
4120
ve modern doğum kontrol yöntemleri sayesinde çok daha hızlı gerçekleşti.
13:29
I think, as we go through this history, it's important to pause for a moment
207
809680
5816
Bence bu tarihe göz atarken, bir an için durup
13:35
and to remember why this has become such a contentious issue.
208
815520
5056
bu meselenin neden bu kadar tartışmalı hâle geldiğini hatırlamamız önemli.
13:40
It's because some family planning programs
209
820600
2656
Çünkü bazı aile planlama programları,
13:43
resorted to unfortunate incentives and coercive policies.
210
823280
4840
talihsiz teşviklere ve zorlayıcı politikalara başvurdu.
13:49
For instance, in the 1960s, India adopted very specific numeric targets
211
829000
6856
Örneğin, 1960'larda Hindistan çok özel sayısal hedefler benimsedi ve kadınlara,
13:55
and they paid women to accept having an IUD placed in their bodies.
212
835880
4280
bedenlerine rahim içi araç konulmasını kabul etmeleri için para verildi.
14:00
Now, Indian women were really smart in this situation.
213
840720
3376
Hintli kadınlar çok akıllıydı.
14:04
When they went to get an IUD inserted, they got paid six rupees.
214
844120
3496
Vücutlarına RİA yerleştirildiğinde kendilerine altı rupi ödeniyordu.
14:07
And so what did they do?
215
847640
1200
Peki ne yaptılar?
14:09
They waited a few hours or a few days,
216
849480
2016
Birkaç saat ya da gün beklediler ve bir başka hizmet sağlayıcısına gidip
14:11
and they went to another service provider and had the IUD removed for one rupee.
217
851520
5200
bir rupi karşılığında RİA'yı vücutlarından çıkarttırdılar.
14:18
For decades in the United States,
218
858720
2560
ABD'de on yıllar boyunca,
14:21
African-American women were sterilized without their consent.
219
861800
4680
Afrikalı-Amerikalı kadınlar kendi rızaları olmadan kısırlaştırıldılar.
14:27
The procedure was so common
220
867400
2216
Bu prosedür o kadar yaygındı ki,
14:29
it became known as the Mississippi appendectomy --
221
869640
3520
Mississippi appendektomisi (apandisit) adını aldı.
14:33
a tragic chapter in my country's history.
222
873720
3000
Ülkemin tarihinde trajik bir bölüm.
14:37
And as recently as the 1990s, in Peru,
223
877920
2776
1990'lar kadar yakın bir zamanda,
14:40
women from the Andes region were given anesthesia
224
880720
3496
Peru'nun And bölgesindeki kadınlara anestezi verildi
14:44
and they were sterilized without their knowledge.
225
884240
2920
ve haberleri olmadan kısırlaştırıldılar.
14:48
The most startling thing about this
226
888720
2616
Bu konudaki en ürkütücü şey ise,
14:51
is that these coercive policies weren't even needed.
227
891360
2736
bu zorlayıcı politikalara gerek bile olmamasıydı.
14:54
They were carried out in places
228
894120
1816
Zaten bu politikalar,
14:55
where parents already wanted to lower their family size.
229
895960
4120
ebeveynlerin çocuk sayısını azaltmak istedikleri bölgelerde uygulanıyordu.
15:00
Because in region after region, again and again,
230
900640
3296
Çünkü art arda her bölgede
15:03
parents have wanted to have smaller families.
231
903960
2920
ebeveynler daha küçük aileler istemeye başlamıştı.
15:08
There's no reason to believe
232
908120
1776
Yani Afrikalı kadınların özünde
15:09
that African women have innately different desires.
233
909920
3600
farklı istekleri olduğuna inanmak için hiçbir sebep yok.
15:14
Given the option, they will have fewer children.
234
914040
3680
Seçenek verildiği takdirde onlar da daha az çocuk yapacaklardır.
15:18
The question is:
235
918600
1496
Soru şu:
15:20
will we invest in helping all women get what they want now?
236
920120
5480
Tüm kadınların isteklerine ulaşmasına yardım etmeye yatırım yapacak mıyız?
15:26
Or, are we going to condemn them to some century-long struggle,
237
926400
4696
Yoksa onları yüzyıllık bir mücadeleye,
15:31
as if this was still revolutionary France
238
931120
2736
hâlâ ihtilal dönemindeki Fransa gibi
15:33
and the best method was coitus interruptus?
239
933880
2800
en iyi metodun geri çekme olduğu zamanlara mı mahkûm edeceğiz?
15:39
Empowering parents -- it doesn't need justification.
240
939840
4280
Ebeveynleri güçlendirmek için bir gerekçeye ihtiyacımız yok.
15:45
But here's the thing -- our desire to bring every good thing to our children
241
945080
6856
Çocuklarımıza en güzelini verme isteği,
15:51
is a force for good throughout the world.
242
951960
2840
dünyanın her yerinde iyiye dair bir güç oluşturuyor.
15:55
It's what propels societies forward.
243
955160
2480
Toplumları ileriye iten de işte bu güçtür.
15:59
In that same slum in Nairobi, I met a young businesswoman,
244
959120
3936
Nairobi'deki aynı yoksul mahallede, genç bir iş kadınıyla tanıştım.
16:03
and she was making backpacks out of her home.
245
963080
2216
Evinin dışında sırt çantaları yapıyordu.
16:05
She and her young kids would go to the local jeans factory
246
965320
3336
O ve küçük çocukları bölgelerindeki kot fabrikasına giderek,
16:08
and collect scraps of denim.
247
968680
1736
kot parçaları topluyordu.
16:10
She'd create these backpacks and resell them.
248
970440
2536
O parçalardan sırt çantaları yapıp onları satıyordu.
16:13
And when I talked with her, she had three children,
249
973000
2381
Onunla konuştuğumda, üç çocuğu vardı.
16:15
and I asked her about her family.
250
975405
1576
Ailesi hakkında sorular sordum
16:17
And she said she and her husband decided
251
977005
2091
ve bana kocasıyla üçüncü çocuktan sonra
16:19
that they wanted to stop having children after their third one.
252
979120
3016
çocuk yapmak istemediklerine karar verdiklerini söyledi.
16:22
And so when I asked her why, she simply said,
253
982160
2656
Nedenini sorduğumda, bana basitçe şunu dedi,
16:24
"Well, because I couldn't run my business if I had another child."
254
984840
3496
"Çünkü bir çocuğum daha olsa işimi yürütemem."
16:28
And she explained the income that she was getting out of her business
255
988360
3239
Bana işinden elde ettiği gelirin,
16:31
afforded her to be able to give an education to all three of her children.
256
991623
3720
üç çocuğunu da okutmaya yettiğini açıkladı.
16:35
She was incredibly optimistic about her family's future.
257
995800
4280
Ailesinin geleceği hakkında son derece iyimserdi.
16:41
This is the same mental calculus
258
1001680
2536
Bu, yüz milyonlarca kadın ve erkeğin
16:44
that hundreds of millions of men and women have gone through.
259
1004240
4176
akıllarında yaptığı hesabın aynısı.
16:48
And evidence proves that they have it exactly right.
260
1008440
3800
Kanıtlar gösteriyor ki, tamamen doğru bir hesap.
16:52
They are able to give their children more opportunities
261
1012840
3896
Aileler ne zaman çocuk sahibi olacaklarını kendileri belirleyerek,
16:56
by exercising control over when they have them.
262
1016760
3280
çocuklarına daha fazla fırsat sunabilirler.
17:01
In Bangladesh,
263
1021800
1296
Bangladeş'te
17:03
there's a district called Matlab.
264
1023120
1936
Matlab adlı bir bölge var. Araştırmacılar, burada yaşayan
17:05
It's where researchers have collected data on over 180,000 inhabitants since 1963.
265
1025080
6736
180 binin üzerinde insan hakkında 1963'ten beri veri topluyor.
17:11
In the global health community,
266
1031839
1537
Küresel sağlık topluluğunda, bunun en uzun süredir devam eden
17:13
we like to say it's one of the longest pieces of research that's been running.
267
1033400
3696
araştırmalardan olduğunu söylemeyi severiz.
Elimizde çok fazla muhteşem sağlık istatistiği var.
17:17
We have so many great health statistics.
268
1037119
2177
17:19
In one of the studies, what did they do?
269
1039320
2536
Bu çalışmaların birinde, ne yaptılar?
17:21
Half the villagers were chosen to get contraceptives.
270
1041879
4096
Köylülerin yarısı doğum kontrolü kullanmak üzere seçildi.
17:26
They got education and access to contraception.
271
1046000
3176
Eğitim aldılar ve doğum kontrol yöntemlerine erişimleri sağlandı.
17:29
Twenty years later, following those villages,
272
1049200
3176
20 yıl sonra bu köylere baktığımızda,
bu köylerin yaşam kalitesinin komşu köylerden daha yüksek olduğunu gördük.
17:32
what we learned is that they had a better quality of life than their neighbors.
273
1052400
4016
17:36
The families were healthier.
274
1056440
1696
Aileler daha sağlıklıydı.
17:38
The women were less likely to die in childbirth.
275
1058160
3136
Kadınların çocuk doğururken ölme ihtimali daha düşüktü.
17:41
Their children were less likely to die in the first thirty days of life.
276
1061320
4016
Çocuklarının yaşamın ilk otuz gününde ölme ihtimali daha düşüktü.
17:45
The children were better nourished.
277
1065360
2296
Çocuklar daha iyi besleniyordu.
17:47
The families were also wealthier.
278
1067680
2016
Aileler de daha zengindi.
17:49
The adult women's wages were higher.
279
1069720
2496
Yetişkin kadınların maaşları daha yüksekti.
17:52
Households had more assets -- things like livestock or land or savings.
280
1072240
4520
Hanelerin daha çok mülkü mevcuttu -- hayvan, arazi ya da birikim olarak.
17:57
Finally, their sons and daughters had more schooling.
281
1077320
3520
Son olarak, bu ailelerin çocukları daha iyi eğitim alıyordu.
18:02
So when you multiply these types of effects over millions of families,
282
1082000
5520
Yani bunların milyonlarca aile üzerindeki etkisini topladığımızda,
18:07
the product can be large-scale economic development.
283
1087960
3280
büyük ölçekli ekonomik gelişme elde edilebilir.
18:12
People talk about the Asian economic miracle of the 1980s --
284
1092080
4056
1980'lerdeki Asya ekonomik mucizesi hakkında konuşulur.
18:16
but it wasn't really a miracle.
285
1096160
2056
Ama bu aslında bir mucize değildi.
18:18
One of the leading causes of economic growth across that region
286
1098240
3536
Bu bölgedeki ekonomik büyümenin başlıca nedenlerinden biri,
18:21
was this cultural trend towards smaller families.
287
1101800
3840
daha küçük ailelere doğru olan bu kültürel akımdı.
18:27
Sweeping changes start at the individual family level --
288
1107120
3896
Büyük değişimler ilk önce aile bazında başlar.
18:31
the family making a decision about what's best for their children.
289
1111040
4440
Çocukları için en iyisinin ne olduğuna karar veren bir aileyle.
18:36
When they make that change and that decision,
290
1116280
3016
Aileler bu kararı verip değişimi yarattıklarında,
18:39
those become sweeping regional and national trends.
291
1119320
3720
bunlar bölgesel ve ulusal köklü değişikliklere dönüşür.
18:43
When families in sub-Saharan Africa are given the opportunity
292
1123680
4136
Sahra Altı Afrika'daki ailelere de
bu kararları vermeleri için fırsat verildiğinde,
18:47
to make those decisions for themselves,
293
1127840
2360
18:50
I think it will help spark a virtuous cycle of development
294
1130800
3256
bu karar kıtadaki topluluklarda
18:54
in communities across the continent.
295
1134080
2760
verimli bir gelişim döngüsünü tetikleyecektir.
18:58
We can help poor families build a better future.
296
1138520
3856
Yoksul ailelerin daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardım edebiliriz.
19:02
We can insist that all people have the opportunity
297
1142400
3696
Tüm insanların
doğum kontrolünü öğrenme fırsatı olması
19:06
to learn about contraceptives
298
1146120
1936
19:08
and have access to the full variety of methods.
299
1148080
3280
ve tüm metotlara erişebilmeleri konusunda ısrar edebiliriz.
19:12
I think the goal here is really clear:
300
1152560
2856
Bence burada hedef gayet açık:
19:15
universal access to birth control that women want.
301
1155440
4880
Kadınların tüm dünyada doğum kontrolüne ulaşabilmeleri
19:20
And for that to happen, it means that both rich and poor governments alike
302
1160880
5296
ve bunun olabilmesi için hem zengin hem fakir tüm hükûmetlerin benzer şekilde
19:26
must make contraception a total priority.
303
1166200
3520
doğum kontrolünü birincil öncelik hâline getirmesi gerekir.
19:30
We can do our part, in this room and globally,
304
1170280
3976
Bu odada ve küresel çapta,
19:34
by talking about the hundreds of millions of families
305
1174280
3256
yüzlerce milyon doğum kontrolüne ulaşamayan aile
19:37
that don't have access to contraception today
306
1177560
2896
ve eğer ulaşabilselerdi hayatlarında nelerin değişebileceği
19:40
and what it would do to change their lives if they did have access.
307
1180480
3720
hakkında konuşarak üzerimize düşeni yapabiliriz.
19:45
I think if Marianne and the members of her women's group
308
1185200
3736
Bence Marianne ve kadınlar grubunun üyeleri,
19:48
can talk about this openly
309
1188960
2296
bu konu hakkında açıkça konuşabiliyorsa,
19:51
and have this discussion out amongst themselves and in public,
310
1191280
3400
kendi aralarında ve toplum içinde bunu tartışabiliyorsa,
19:55
we can, too.
311
1195320
1360
biz de yapabiliriz
19:57
And we need to start now.
312
1197280
1480
ve buna şu an başlamamız gerek.
20:00
Because like Marianne, we all want to bring every good thing to our children.
313
1200000
6560
Çünkü hepimiz Marianne gibi çocuklarımıza her şeyin en güzelini vermek istiyoruz.
20:07
And where is the controversy in that?
314
1207320
2640
O zaman burada neyi tartışıyoruz?
20:10
Thank you.
315
1210680
1216
Teşekkürler.
20:11
(Applause)
316
1211920
2736
(Alkışlar)
20:14
Chris Anderson: Thank you.
317
1214680
1240
Chris Anderson: Teşekkürler.
20:22
I have some questions for Melinda.
318
1222880
3976
Melinda'ya birkaç sorum var.
20:26
(Applause ends)
319
1226880
1296
(Alkışlar biter)
20:28
Thank you for your courage and everything else.
320
1228200
2960
Cesaretin ve her şey için teşekkürler.
Peki Melinda, son yıllarda
20:32
So, Melinda, in the last few years
321
1232000
2496
20:34
I've heard a lot of smart people say something to the effect of,
322
1234520
3720
çok fazla akıllı insanın şöyle şeyler söylediğini duyuyorum:
20:39
"We don't need to worry about the population issue anymore.
323
1239920
3456
"Artık nüfus sorunuyla ilgili endişelenmemiz gerekmiyor.
20:43
Family sizes are coming down naturally all over the world.
324
1243400
3496
Aile büyüklükleri tüm dünyada doğal olarak azalıyor.
20:46
We're going to peak at nine or 10 billion. And that's it."
325
1246920
2960
9 ya da 10 milyarda zirveye ulaşacağız, daha fazla artmayacak."
20:51
Are they wrong?
326
1251240
1216
Bu kişiler yanılıyor mu?
20:52
Melinda Gates: If you look at the statistics across Africa,
327
1252480
2776
Melinda Gates: Afrika'daki istatistiklere bakarsanız,
20:55
they are wrong.
328
1255280
1216
yanılıyorlar.
20:56
And I think we need to look at it, though, from a different lens.
329
1256520
3056
Bence bu soruna farklı bir mercekten bakmalıyız.
20:59
We need to look at it from the ground upwards.
330
1259600
2176
Bu soruna zeminden yukarı doğru bakmalıyız.
21:01
I think that's one of the reasons we got ourselves in so much trouble
331
1261800
3256
Bence doğum kontrolü konusunda bu kadar sorun yaşamamızın
nedenlerinden biri de bu.
21:05
on this issue of contraception.
332
1265080
1696
21:06
We looked at it from top down
333
1266800
1381
Biz olaya yukarıdan aşağı doğru baktık
21:08
and said we want to have different population numbers over time.
334
1268205
3531
ve zamanla nüfus sayılarının değişmesi gerektiğini söyledik.
21:11
Yes, we care about the planet. Yes, we need to make the right choices.
335
1271760
3296
Evet, gezegenimizi önemsiyoruz. Evet, doğru kararları vermeliyiz.
Ama bu kararların aile bazında verilmesi gerekiyor ve bu sadece
21:15
But the choices have to be made at the family level.
336
1275080
2576
21:17
And it's only by giving people access and letting them choose what to do
337
1277680
4336
insanlara erişimi verip istediklerini seçmelerine izin vermekle olur.
21:22
that you get those sweeping changes that we have seen globally --
338
1282040
3056
Ancak bu şekilde küresel olarak yaşadığımız bu değişimleri görürüz,
21:25
except for sub-Saharan Africa and those places in South Asia and Afghanistan.
339
1285120
4680
Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Afganistan'daki bazı yerler hariç.
21:32
CA: Some people on the right in America
340
1292440
2096
CA: Amerika'da sağ kanattan bazı insanlar
21:34
and in many conservative cultures around the world
341
1294560
3400
ve dünya üzerindeki pek çok muhafazakar kültür
21:39
might say something like this:
342
1299880
1816
şöyle bir şey söyleyebilir:
21:41
"It's all very well to talk about saving lives and empowering women and so on.
343
1301720
3667
"Hayat kurtarmak ve kadınları güçlendirmek gibi şeylerden bahsetmeniz güzel,
21:45
But, sex is sacred.
344
1305411
1960
ama seks kutsaldır.
21:48
What you're proposing is going to increase the likelihood
345
1308520
4016
Bu önerdiğiniz şey,
evlilik dışı çok fazla seksin olma ihtimalini arttırır.
21:52
that lots of sex happens outside marriage.
346
1312560
2216
21:54
And that is wrong."
347
1314800
1440
Bu yanlıştır."
21:57
What would you say to them?
348
1317120
2056
Onlara ne dersin?
21:59
MG: I would say that sex is absolutely sacred.
349
1319200
3256
MG: Onlara seksin kesinlikle kutsal olduğunu söylerim.
22:02
And it's sacred in Germany, and it's sacred in the United States,
350
1322480
3096
Almanya'da kutsal, ABD'de kutsal,
22:05
and it's sacred in France and so many places around the world.
351
1325600
3096
Fransa'da kutsal ve dünyanın pek çok yerinde de öyle.
22:08
And the fact that 98 percent of women in my country who are sexually experienced
352
1328720
4896
Ülkemdeki seksüel tecrübesi olan kadınların yüzde 98'inin,
22:13
say they use birth control doesn't make sex any less sacred.
353
1333640
4176
doğum kontrolünün seksi daha az kutsal yapmadığını düşündüklerini söylerim.
22:17
It just means that they're getting to make choices about their lives.
354
1337840
3256
Bu sadece hayatları hakkında seçim yapma hakları olduğunu gösterir
ve bence bu seçimi yaparken,
22:21
And I think in that choice,
355
1341120
1296
22:22
we're also honoring the sacredness of the family
356
1342440
2896
aynı zamanda ailenin kutsallığını ve de
22:25
and the sacredness of the mother's life
357
1345360
2256
anne ve çocuk hayatlarının kutsallığını
22:27
and the childrens' lives by saving their lives.
358
1347640
2256
onların hayatlarını kurtararak onurlandırıyoruz.
22:29
To me, that's incredibly sacred, too.
359
1349920
2280
Bence bu da inanılmaz kutsal bir şey.
22:33
CA: So what is your foundation doing to promote this issue?
360
1353280
4736
CA: Peki vakfın bu sorunu düzeltmek için neler yapıyor?
22:38
And what could people here and people listening on the web --
361
1358040
4016
Burada ve internetten bizi dinleyen insanların bu konuda
ne yapmalarını istersin?
22:42
what would you like them to do?
362
1362080
1536
22:43
MG: I would say this -- join the conversation.
363
1363640
2143
MG: Şunu derim, sohbete katılın.
22:45
We've listed the website up here. Join the conversation.
364
1365807
4169
Web sitesini buraya koyduk. Sohbete katılın.
Doğum kontrolünün sizin ya da bir tanıdığınızın hayatını
22:50
Tell your story about how contraception has either changed your life
365
1370000
3816
22:53
or somebody's life that you know.
366
1373840
2016
nasıl değiştirdiğini anlatın
22:55
And say that you're for this.
367
1375880
1381
ve desteklediğinizi gösterin.
22:57
We need a groundswell of people saying, "This makes sense.
368
1377285
2715
Şöyle diyecek çok sayıda insana ihtiyacımız var: " Bu mantıklı.
23:00
We've got to give all women access -- no matter where they live."
369
1380024
3392
Nerede yaşarsa yaşasın tüm kadınlara olanak sağlamalıyız."
23:03
And one of the things that we're going to do
370
1383440
2096
Yapacağımız şeylerden biri de,
23:05
is do a large event July 11 in London,
371
1385560
3176
11 Temmuz'da Londra'da büyük bir etkinlik düzenlemek.
23:08
with a whole host of countries, a whole host of African nations,
372
1388760
3376
Burada her ülkeden ev sahipleri olacak, tüm Afrika uluslarından.
23:12
to all say we're putting this back on the global health agenda.
373
1392160
3136
Ve hep birlikte bu sorunu tekrar küresel sağlık gündemine alacağız.
23:15
We're going to commit resources to it,
374
1395320
1856
Buna kaynak sağlayacağız
23:17
and we're going to do planning from the bottom up with governments
375
1397200
3136
ve hükûmetlerle aşağıdan yukarı doğru planlama yapacağız,
23:20
to make sure that women are educated --
376
1400360
2096
kadınların eğitilmesi
23:22
so that if they want the tool, they have it,
377
1402480
2456
ve eğer isterlerse araçlara ulaşabilmelerini,
23:24
and that they have lots of options available
378
1404960
2096
birçok seçeneklerinin olmasını sağlayacağız.
23:27
either through their local healthcare worker
379
1407080
2096
İster yerel sağlık çalışanlarına,
23:29
or their local community rural clinic.
380
1409200
1880
ister kırsaldaki toplum kliniklerine gidebilecekler.
23:32
CA: Melinda, I'm guessing that some of those nuns who taught you at school
381
1412440
4576
CA: Melinda, okuldayken öğretmenin olan rahibelerden bazıları bir noktada
23:37
are going to see this TED Talk at some point.
382
1417040
2640
bu TED konuşmasını görecekler.
23:40
Are they going to be horrified, or are they cheering you on?
383
1420480
2896
Sence dehşete mi düşecekler, yoksa seni destekleyecekler mi?
23:43
MG: I know they're going to see the TED Talk
384
1423400
2096
MG: Bu TED konuşmasını göreceklerini biliyorum.
23:45
because they know that I'm doing it and I plan to send it to them.
385
1425520
3136
Çünkü bunu yaptığımı biliyorlar ve konuşmayı onlara göndermeyi planlıyorum.
23:48
And, you know, the nuns who taught me were incredibly progressive.
386
1428680
3136
Beni eğiten rahibeler son derece ileri düşünceliydi.
23:51
I hope that they'll be very proud of me
387
1431840
1896
Umarım, sosyal adalet ve hizmet konularında
23:53
for living out what they taught us about social justice and service.
388
1433760
3936
bize öğrettiklerine uygun yaşadığım için benimle çok gurur duyuyorlardır.
23:57
I have come to feel incredibly passionate about this issue
389
1437720
3896
Bu konu hakkında son derece tutkulu hissetmeye başladım,
24:01
because of what I've seen in the developing world.
390
1441640
2776
gelişmekte olan dünyada gördüklerimden sonra.
24:04
And for me, this topic has become very close to heart
391
1444440
4856
Bu konu kalbime çok yakın gelmeye başladı.
24:09
because you meet these women and they are so often voiceless.
392
1449320
3056
Çünkü bu kadınlarla tanışıyorsun ve onların çoğu zaman sesi yok.
24:12
And yet they shouldn't be --
393
1452400
1336
Ama böyle olmamalı,
24:13
they should have a voice, they should have access.
394
1453760
2536
onların da sesi olmalı, onların da erişimi olmalı.
24:16
And so I hope they'll feel
395
1456320
1256
Umarım bu kadınlar,
24:17
that I'm living out what I've learned from them
396
1457600
2816
onlardan ve vakıfta on yıllardır yapmakta olduğum işlerden
24:20
and from the decades of work that I've already done at the foundation.
397
1460440
3286
öğrendiklerime uygun olarak yaşadığımı hissediyorlardır.
24:24
CA: So, you and your team brought together today an amazing group of speakers
398
1464720
4376
CA: Sen ve takımın bugün buraya harika bir grup konuşmacı getirdiniz,
24:29
to whom we're all grateful.
399
1469120
2560
hepsine minnettarız.
24:32
Did you learn anything?
400
1472200
1816
Bugün bir şey öğrendin mi?
24:34
(Laughter)
401
1474040
1216
(Gülüşmeler)
24:35
MG: Oh my gosh, I learned so many things. I have so many follow-up questions.
402
1475280
3816
MG: Tanrım, çok şey öğrendim. Çok fazla sorum var
24:39
And I think a lot of this work is a journey.
403
1479120
2256
ve bence bu işin büyük kısmı bir yolculuk.
24:41
You heard the discussion about the journey through energy,
404
1481400
3856
Enerji ile yapılan yolculuğu anlatan konuşmayı duydunuz,
24:45
or the journey through social design,
405
1485280
2336
sosyal tasarımla yapılan yolculuğu anlatanı
24:47
or the journey in the coming and saying,
406
1487640
1920
ya da çıkıp şunu diyeni:
24:49
"Why aren't there any women on this platform?"
407
1489584
2152
"Bu platformda neden hiç kadın yok?"
24:51
And I think for all of us who work on these development issues,
408
1491760
3376
Bence gelişme konuları üzerinde çalışan bizler için geçerli bir şey,
24:55
you learn by talking to other people.
409
1495160
1776
diğer insanlarla konuşarak öğreniyorsun.
24:56
You learn by doing. You learn by trying and making mistakes.
410
1496960
2856
Yaparak öğreniyorsun. Deneyip hatalar yaparak öğreniyorsun.
24:59
And it's the questions you ask.
411
1499840
1496
Olay sorduğun sorularda.
25:01
Sometimes it's the questions you ask that helps lead to the answer
412
1501360
3376
Bazen bizi cevaba götüren sorduğumuz sorulardır,
25:04
the next person that can help you answer it.
413
1504760
2096
bir sonraki kişi bu soruyu cevaplamamıza yardım edebilir.
25:06
So I have lots of questions for the panelists from today.
414
1506880
2696
O yüzden bugünkü panelistlere birçok sorum var.
25:09
And I thought it was just an amazing day.
415
1509600
2056
Bence harika bir gündü.
25:11
CA: Melinda, thank you for inviting all of us on this journey with you.
416
1511680
3334
CA: Melinda, bizi bu yolculuğa davet ettiğin için teşekkür ederiz.
25:15
Thank you so much. MG: Great. Thanks, Chris.
417
1515038
2048
Çok teşekkürler. MG: Harika. Teşekkürler Chris.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7