Naomi Klein: Addicted to risk

Naomi Klein: Riske bağımlı

90,196 views ・ 2011-01-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Erol Demirtaş Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
I just did something I've never done before.
0
15260
3000
Daha önce hiç yapmadığım bir şey yaptım.
00:18
I spent a week at sea on a research vessel.
1
18260
3000
Bir araştırma teknesinde denizin üzerinde bir hafta geçirdim.
00:21
Now I'm not a scientist,
2
21260
2000
Ben bir bilim insanı değilim,
00:23
but I was accompanying a remarkable scientific team
3
23260
3000
ama Güney Florida Üniversitesi'nden BP'nin petrol
00:26
from the University of South Florida
4
26260
2000
hareketini izleyen muhteşem
00:28
who have been tracking the travels of BP's oil
5
28260
3000
bir bilimsel ekibe Meksika
00:31
in the Gulf of Mexico.
6
31260
2000
Körfezinde eşlik ettim.
00:33
This is the boat we were on, by the way.
7
33260
3000
Bu arada, bu bot üzerinde olduğumuz bottu.
00:36
The scientists I was with
8
36260
2000
Beraber olduğum bilim insanları
00:38
were not studying the effect of the oil and dispersants on the big stuff --
9
38260
3000
petrolün ve seyrelticilerin büyük şeyler --
00:41
the birds, the turtles,
10
41260
2000
kuşlar, kaplumbağlar, yunus balıkları, muhteşem şeyler
00:43
the dolphins, the glamorous stuff.
11
43260
2000
-- üzerindeki etkileri üzerinde çalışmıyorlardı.
00:45
They're looking at the really little stuff
12
45260
3000
Onlar gayet küçük şeyler tarafından yenen
00:48
that gets eaten by the slightly less little stuff
13
48260
3000
biraz daha küçük şeylerin ve eninde sonunda
00:51
that eventually gets eaten by the big stuff.
14
51260
3000
büyük şeyler tarafından yenen küçük şeylere bakıyorlardı.
00:54
And what they're finding
15
54260
2000
Ve buldukları şey,
00:56
is that even trace amounts of oil and dispersants
16
56260
3000
petrol ve seyrelticinin, phytoplanktonlar
00:59
can be highly toxic to phytoplankton,
17
59260
2000
için çok yüksek derecede zehirli
01:01
which is very bad news,
18
61260
2000
olduğu, ki bu çok kötü bir haber,
01:03
because so much life depends on it.
19
63260
3000
çünkü bir çok hayat buna bağlı.
01:06
So contrary to what we heard a few months back
20
66260
2000
Birkaç ay önce duyduklarımızın tersine,
01:08
about how 75 percent of that oil
21
68260
2000
petrolün yüzde 75 inin bir şekilde
01:10
sort of magically disappeared
22
70260
2000
yok olduğuydu,
01:12
and we didn't have to worry about it,
23
72260
2000
ve bunun için endişelenmemiz gerekiyordu,
01:14
this disaster is still unfolding.
24
74260
3000
bu facia hala olarak açığa büyümeye devam ediyor.
01:17
It's still working its way up the food chain.
25
77260
3000
Hala besin zincirinde yukarı doğru tırmanıyor.
01:20
Now this shouldn't come as a surprise to us.
26
80260
3000
Şimdi bu bizi şaşırtmamalı.
01:23
Rachel Carson --
27
83260
2000
Rachel Carson --
01:25
the godmother of modern environmentalism --
28
85260
2000
Modern çevreciliğin öncülerinden--
01:27
warned us about this very thing
29
87260
2000
tamda bu olay hakkında bizi
01:29
back in 1962.
30
89260
2000
1962 de uyarmıştı.
01:31
She pointed out that the "control men" --
31
91260
2000
Kontrolörler
01:33
as she called them --
32
93260
2000
onun değişiyle--
01:35
who carpet-bombed towns and fields
33
95260
2000
şehirleri ve tarlaları
01:37
with toxic insecticides like DDT,
34
97260
3000
DDT gibi zehirli böcek öldürücüler ile bombalayanlar
01:40
were only trying to kill the little stuff, the insects,
35
100260
3000
sadece küçük şeyleri öldürmeye çalışıyorlardı, böcekler gibi,
01:43
not the birds.
36
103260
2000
kuşlar değil.
01:45
But they forgot this:
37
105260
2000
Ama şunu unutuyorlar:
01:47
the fact that birds dine on grubs,
38
107260
2000
gerçek şu ki kuşlar böcekler ile beslenir,
01:49
that robins eat lots of worms
39
109260
2000
kızılgerdan kuşları DDT ye doygun
01:51
now saturated with DDT.
40
111260
3000
kurtcuklar ile beslenir.
01:54
And so, robin eggs failed to hatch,
41
114260
3000
Ve, kuş yumurtlamayı hatalı yapar,
01:57
songbirds died en masse,
42
117260
2000
ötücü kuşlar kitle halinde ölür,
01:59
towns fell silent.
43
119260
2000
şehirler sessizliğe bürünür.
02:01
Thus the title "Silent Spring."
44
121260
3000
Bu yüzden başlık ''Sessiz Bahar.''
02:05
I've been trying to pinpoint
45
125260
2000
beni Meksika Körfezine çeken şeyi
02:07
what keeps drawing me back to the Gulf of Mexico,
46
127260
2000
tam olarak anlatmaya çalışıyorum,
02:09
because I'm Canadian,
47
129260
2000
çünkü Kanadalıyım,
02:11
and I can draw no ancestral ties.
48
131260
2000
ve geçmişe ait bağlar çizemem.
02:13
And I think what it is
49
133260
2000
Ve düşünüyorum ki,
02:15
is I don't think we have fully come to terms
50
135260
3000
bence bu felaketin anlamını
02:18
with the meaning of this disaster,
51
138260
3000
, dünyamızı yırtan bir deliğe
02:21
with what it meant to witness a hole
52
141260
3000
şahitlik etmeyi,
02:24
ripped in our world,
53
144260
2000
ve aylarca, günde
02:26
with what it meant to watch the contents of the Earth
54
146260
3000
24 saat canlı olarak televizyondan
02:29
gush forth on live TV,
55
149260
2000
dünyanın içindekilerin ileriye doğru taşkınlık
02:31
24 hours a day,
56
151260
2000
halinde olduğunu tam olarak
02:33
for months.
57
153260
2000
anlamlandıramadık.
02:35
After telling ourselves for so long
58
155260
3000
Kendimize çok uzun bir süre boyunca
02:38
that our tools and technology can control nature,
59
158260
3000
aletlerimizin ve teknolojimizin
02:41
suddenly we were face-to-face
60
161260
2000
doğayı kontrol edebildiğini söylerken
02:43
with our weakness,
61
163260
2000
birden zayıflığımız ile yüzleştik,
02:45
with our lack of control,
62
165260
2000
petrol sızınca onu taşıyan
02:47
as the oil burst out
63
167260
2000
her türlü denemedeki
02:49
of every attempt to contain it --
64
169260
3000
kontrol eksikliğimiz --
02:52
"top hats," "top kills"
65
172260
2000
top hat yöntemi,
02:54
and, most memorably, the "junk shot" --
66
174260
2000
top kill yöntemi, ve en hatırlanacak olanı,
02:56
the bright idea
67
176260
2000
junk shot denen eski lastiklerin
02:58
of firing old tires and golf balls
68
178260
3000
ve golf toplarının dünyadaki
03:01
down that hole in the world.
69
181260
2000
delikte yakılmasını kapsayan parlak fikir.
03:03
But even more striking
70
183260
2000
Ama o kaynaktan çıkan gaddar gücün çıkmasından
03:05
than the ferocious power emanating from that well
71
185260
3000
daha da göze çarpıcı olan şey
03:08
was the recklessness
72
188260
2000
gücün açığa çıkması ile beraber
03:10
with which that power was unleashed --
73
190260
2000
gelen düşüncesizlik --
03:12
the carelessness, the lack of planning
74
192260
3000
ilgisizlik, plan yetersizliği,
03:15
that characterized the operation
75
195260
2000
operasyonu sondajdan temizlemeye
03:17
from drilling to clean-up.
76
197260
3000
karakterize ediyor.
03:20
If there is one thing
77
200260
2000
Eğer BP'nin sulu geliştirme davranışının
03:22
BP's watery improv act made clear,
78
202260
3000
açığa çıkardığı bir şey varsa,
03:25
it is that, as a culture,
79
205260
2000
o da, bir kültür olarak,
03:27
we have become far too willing to gamble
80
207260
2000
değerli olan ve yeri doldurulamaz şeyleri
03:29
with things that are precious
81
209260
2000
riske etmede çok daha fazla
03:31
and irreplaceable,
82
211260
2000
istekli hale geldik --
03:33
and to do so without a back-up plan,
83
213260
3000
ve bunu bir yedek planı olmadan yapmaya.
03:36
without an exit strategy.
84
216260
2000
Çıkış stratejisi olmadan yapmaya.
03:38
And BP was hardly
85
218260
2000
Ve BP neredeyse
03:40
our first experience of this in recent years.
86
220260
2000
son yıllardaki bu konudaki ilk deneyimimiz değil.
03:42
Our leaders barrel into wars,
87
222260
2000
Liderlerimiz savaşlara giriyorlar,
03:44
telling themselves happy stories
88
224260
2000
kendilerine kolay işler ve hoşgeldin
03:46
about cakewalks and welcome parades.
89
226260
3000
törenleri hakkında mutlu hikayeler anlatıyorlar,
03:49
Then, it is years of deadly damage control,
90
229260
3000
sonra yıllar süren ölümcül hasar kontrolünün
03:52
Frankensteins of sieges and surges
91
232260
3000
ardından kuşatmaların ve dalgalanmaların Frankeştaynları
03:55
and counter-insurgencies,
92
235260
2000
ve karşı isyanlar,
03:57
and once again, no exit strategy.
93
237260
3000
ve bir kez daha, yine çıkış stratejisi yok.
04:00
Our financial wizards routinely fall victim
94
240260
3000
Finans sihirbazlarımız düzenli bir biçimde
04:03
to similar overconfidence,
95
243260
2000
aynı öz güvenin kurbanı oluyor,
04:05
convincing themselves that the latest bubble
96
245260
2000
en son balonun yeni bir çeşit pazar olduğuna
04:07
is a new kind of market --
97
247260
2000
kendilerini inandırıyorlar--
04:09
the kind that never goes down.
98
249260
2000
asla batmayacak bir pazar...
04:11
And when it inevitably does,
99
251260
2000
Ve kaçınılmaz bir biçimde
04:13
the best and the brightest
100
253260
2000
önemsiz bir denemenin finansal eş değeri
04:15
reach for the financial equivalent of the junk shot --
101
255260
2000
için en iyi ve en parlak yaklaşım--
04:17
in this case, throwing massive amounts
102
257260
2000
bu durumda, inanılmaz ölçekteki
04:19
of much-needed public money
103
259260
2000
ihtiyaç duyulan halkın parasını
04:21
down a very different kind of hole.
104
261260
3000
çok farklı çeşit bir deliğe savurmak.
04:24
As with BP, the hole does get plugged,
105
264260
2000
BP ye göre, delik kapandı,
04:26
at least temporarily,
106
266260
2000
en azından geçici olarak,
04:28
but not before
107
268260
2000
ama çok büyük bir bedele
04:30
exacting a tremendous price.
108
270260
2000
karşılık gelmeden değil.
04:32
We have to figure out
109
272260
2000
Bunun olmasına nasıl izin
04:34
why we keep letting this happen,
110
274260
2000
veriyoruz bunu anlamalıyız,
04:36
because we are in the midst
111
276260
2000
çünkü en yüksek riskli bahsimiz olabilecek
04:38
of what may be our highest-stakes gamble of all --
112
278260
3000
bir durumun ortasındayız.
04:41
deciding what to do, or not to do,
113
281260
2000
iklim değişikliği hakkında,
04:43
about climate change.
114
283260
2000
ne yapılacağına karar vermek, ya da vermemek.
04:45
Now as you know,
115
285260
2000
Şimdi bildiğiniz gibi,
04:47
a great deal of time is spent,
116
287260
2000
bu ülkede ve dünya çapında
04:49
in this country and around the world,
117
289260
2000
çok büyük bir zaman
04:51
inside the climate debate,
118
291260
2000
iklim değişikliğini tartışarak geçti.
04:53
on the question of, "What if the IPC scientists
119
293260
3000
''Eğer IPC bilimcileri tümden yanlışsa?''
04:56
are all wrong?"
120
296260
2000
sorusu.
04:58
Now a far more relevant question --
121
298260
2000
Şimdi çok daha fazla ilgili bir soru --
05:00
as MIT physicist Evelyn Fox Keller puts it --
122
300260
3000
MIT'den fizikçi Evelyn Fox'un açığa çıkardığı gibi --
05:03
is, "What if those scientists are right?"
123
303260
4000
''Eğer o bilimciler tamamen haklıysa?''
05:08
Given the stakes, the climate crisis
124
308260
2000
girilen bahisler sonucunda, iklim krizi
05:10
clearly calls for us to act
125
310260
2000
kesin olarak önlem alma prensipi sonucunda
05:12
based on the precautionary principle --
126
312260
3000
hareket etmemiz gerektiğini gösteriyor, teorinin
05:15
the theory that holds
127
315260
2000
öngördüğü üzere insan sağlığı ve
05:17
that when human health and the environment
128
317260
2000
çevrenin risk altında olması
05:19
are significantly at risk
129
319260
2000
yüzünden ve potansiyel
05:21
and when the potential damage is irreversible,
130
321260
3000
zararın geri dönülmez bir biçimde olması yüzünden
05:24
we cannot afford to wait
131
324260
2000
kesin bir bilimsel cevap için
05:26
for perfect scientific certainty.
132
326260
2000
bekleyecek vaktimiz yok.
05:28
Better to err on the side of caution.
133
328260
3000
Önlem tarafında hata yapmak daha iyidir.
05:31
More overt, the burden of proving
134
331260
2000
Daha açıkcası, herhangi bir uygulamanın
05:33
that a practice is safe
135
333260
2000
güvenli olduğunu kanıtlama sorumluluğu
05:35
should not be placed on the public that would be harmed,
136
335260
3000
zarar görebilecek olan halka yüklenmemeli
05:38
but rather on the industry that stands to profit.
137
338260
3000
bundan kar etmesi muhtemel endüstrilere yüklenmeli.
05:42
But climate policy in the wealthy world --
138
342260
2000
Ancak varlıklı dünyanın iklim politkası--
05:44
to the extent that such a thing exists --
139
344260
3000
var olduğu kadarıyla--
05:47
is not based on precaution,
140
347260
2000
önleme değil
05:49
but rather on cost-benefit analysis --
141
349260
3000
aksine kar-zarar analizine dayanıyor--
05:52
finding the course of action that economists believe
142
352260
2000
eylem planını belirlemek ekonomistlere göre
05:54
will have the least impact
143
354260
2000
GSYIH üzerinde en az
05:56
on our GDP.
144
356260
2000
etkiye sahip olacak.
05:58
So rather than asking, as precaution would demand,
145
358260
3000
Bu nedenle soru sormak yerine,tedbirinde gerektirdiği gibi
06:01
what can we do as quickly as possible
146
361260
2000
potansiyel bir felaketi önlemek için
06:03
to avoid potential catastrophe,
147
363260
3000
mümkün olan en kısa sürede yapabileceğimiz şey
06:06
we ask bizarre questions like this:
148
366260
3000
şunun gibi sıra dışı soruları sormak olacaktır:
06:09
"What is the latest possible moment we can wait
149
369260
3000
"Bu yayılımı ciddi manada düşürmeye başlamadan önce
06:12
before we begin seriously lowering emissions?
150
372260
3000
bekleyebileceğimiz en muhtemel süre nedir?"
06:15
Can we put this off till 2020,
151
375260
2000
Bunu 2020, 2030, 2050
06:17
2030, 2050?"
152
377260
3000
yılına kadar öteleyebilir miyiz?
06:20
Or we ask,
153
380260
2000
Ya da sorarız,
06:22
"How much hotter can we let the planet get
154
382260
2000
"Dünyayı ne kadar daha fazla ısıtıp
06:24
and still survive?
155
384260
2000
hala yaşamasını bekleyebiliriz?
06:26
Can we go with two degrees, three degrees, or --
156
386260
2000
İki dereceyle, üç dereceyle,
06:28
where we're currently going --
157
388260
2000
yada şimdi olduğu gibi
06:30
four degrees Celsius?"
158
390260
2000
dört dereceyle ne kadar devam edebiliriz?
06:32
And by the way,
159
392260
2000
Ve bu arada,
06:34
the assumption that we can safely control
160
394260
2000
Yeryüzünün harika bir şekilde komplike olan
06:36
the Earth's awesomely complex climate system
161
396260
3000
iklim sistemini güvenle kontrol edebileceğimiz sanısı
06:39
as if it had a thermostat,
162
399260
2000
sanki gezegenimizi çok sıcak yada çok soğuk olmaktan koruyan
06:41
making the planet not too hot, not too cold,
163
401260
3000
bir termostatı varmışcasına
06:44
but just right -- sort of Goldilocks style --
164
404260
3000
hatta tam manasıyla bir-Goldilocks stili gibi--
06:47
this is pure fantasy,
165
407260
2000
tamamen bir fanteziden ibaret,
06:49
and it's not coming from the climate scientists.
166
409260
3000
ve fikir bu iklim bilimcilerden gelmiyor,
06:52
It's coming from the economists
167
412260
2000
mekanik düşünce şekillerini
06:54
imposing their mechanistic thinking
168
414260
2000
bilime empoze etmeye çalışan
06:56
on the science.
169
416260
2000
ekonomistlerden geliyor.
06:58
The fact is that we simply don't know
170
418260
2000
Gerçek şu ki biz yarattığımız
07:00
when the warming that we create
171
420260
2000
ısınmanın geri besleme döngüsü ile
07:02
will be utterly overwhelmed
172
422260
2000
tamamen ne zaman
07:04
by feedback loops.
173
424260
2000
bastırılacağını bilmiyoruz.
07:06
So once again,
174
426260
2000
Dolayısıyla bir kere daha,
07:08
why do we take these crazy risks
175
428260
2000
neden böylesine değerli saydıklarımızla ilgili delice riskleri alıyoruz?
07:10
with the precious?
176
430260
2000
delice riskler alıyoruz?
07:12
A range of explanations
177
432260
2000
Bir dizi açıklama geliyordur
07:14
may be popping into your mind by now,
178
434260
2000
şu anda akıllarınıza,
07:16
like "greed."
179
436260
2000
aç gözlülük gibi.
07:18
This is a popular explanation, and there's lots of truth to it,
180
438260
3000
Bu popüler bir açıklama ve oldukça doğruluk payı içeriyor.
07:21
because taking big risks, as we all know,
181
441260
3000
Çünkü risk almak, hepimizin bildiği gibi,
07:24
pays a lot of money.
182
444260
2000
çok para getirir.
07:26
Another explanation that you often hear for recklessness
183
446260
2000
Dikkatsizlik için sık sık duyduğunuz bir diğer açıklama da
07:28
is hubris.
184
448260
2000
gururdur.
07:30
And greed and hubris
185
450260
2000
Ve aç gözlülük ve gurur
07:32
are intimately intertwined
186
452260
2000
dikkatsizlik söz konusu olduğunda
07:34
when it comes to recklessness.
187
454260
2000
sıkıca birbirine dolanmıştır.
07:36
For instance, if you happen to be a 35-year-old banker
188
456260
3000
Örneğin, 35 yaşında bir bankacı olsanız,
07:39
taking home 100 times more
189
459260
2000
ve evinize bir beyin cerrahından
07:41
than a brain surgeon,
190
461260
2000
100 kat daha fazla para götürseniz,
07:43
then you need a narrative,
191
463260
2000
bir hikayeye ihtiyacınız olur
07:45
you need a story
192
465260
2000
bir öyküye
07:47
that makes that disparity okay.
193
467260
2000
ki bu eşitsizliği haklı çıkarabilesiniz.
07:49
And you actually don't have a lot of options.
194
469260
3000
Ve aslında çok fazla da opsiyonunuz yoktur.
07:52
You're either an incredibly good scammer,
195
472260
3000
Ya iyi bir hortumcusunuzdur
07:55
and you're getting away with it -- you gamed the system --
196
475260
2000
ve iyi dolandırıyorsunuzdur-sistemi oyuna getirmişsinizdir-
07:57
or you're some kind of boy genius,
197
477260
2000
ya da dahinin birisinizdir
07:59
the likes of which the world has never seen.
198
479260
3000
benzerlerini dünyada görmediğimiz.
08:02
Now both of these options -- the boy genius and the scammer --
199
482260
3000
Şimdi bu iki opsiyon -dahilik ve hortumculuk-
08:05
are going to make you vastly overconfident
200
485260
2000
sizi aşırı kendinize güvenilir yapacaktır
08:07
and therefore more prone
201
487260
2000
ve böylece gelecekte
08:09
to taking even bigger risks in the future.
202
489260
3000
daha büyük riskleri almaya yatkın yapacaktır.
08:13
By the way, Tony Hayward, the former CEO of BP,
203
493260
3000
Bu arada, BP'nin eski CEO'su Tony Hayward'ın masasında
08:16
had a plaque on his desk
204
496260
2000
üzerinde şu ilham verici söz bulunan
08:18
inscribed with this inspirational slogan:
205
498260
2000
bir plaket durur:
08:20
"What would you attempt to do
206
500260
2000
"Kaybetmeyeceğini bilseydin,
08:22
if you knew you could not fail?"
207
502260
3000
ne yapardın?"
08:25
Now this is actually a popular plaque,
208
505260
3000
Şimdilerde bu oldukça popüler bir plaket
08:28
and this is a crowd of overachievers,
209
508260
2000
ve bu bir çok başarılılar ordusu olduğuna göre,
08:30
so I'm betting that some of you have this plaque.
210
510260
3000
iddia ediyorum ki çoğunuzda bu plaket vardır.
08:33
Don't feel ashamed.
211
513260
2000
Utanmayın.
08:35
Putting fear of failure out of your mind
212
515260
2000
Kaybetme korkusunu kafanızdan atmak
08:37
can be a very good thing
213
517260
2000
çok iyi bir şey olabilir
08:39
if you're training for a triathlon
214
519260
2000
eğer bir triatlona
08:41
or preparing to give a TEDTalk,
215
521260
3000
ya da bir TED konuşmasına hazırlanıyorsanız
08:44
but personally, I think people with the power
216
524260
2000
ama kişisel olarak bence ekonomiyi batırmaya
08:46
to detonate our economy and ravage our ecology
217
526260
3000
ve ekolojiyi mahvetmeye gücü olan insanlar
08:49
would do better having
218
529260
2000
duvarlarına bir
08:51
a picture of Icarus hanging from the wall,
219
531260
2000
Ikarus tablosu assalar iyi olur
08:53
because -- maybe not that one in particular --
220
533260
3000
çünkü -- illa ki o olacak diye bir şart yok--
08:56
but I want them thinking about the possibility of failure
221
536260
3000
mağlubiyet ihtimalini düşünmelerini isterim
08:59
all of the time.
222
539260
2000
her zaman için.
09:01
So we have greed,
223
541260
2000
Aç gözlüyüz,
09:03
we've got overconfidence/hubris,
224
543260
2000
kendimize aşırı güvenimiz ve gururumuz var,
09:05
but since we're here at TEDWomen,
225
545260
2000
fakat burada TED kadınları olarak durduğumuza göre
09:07
let's consider one other factor
226
547260
2000
diğer bir faktörü düşünelim.
09:09
that could be contributing in some small way
227
549260
2000
ki bu az da olsa sosyal dikkatsizliğe
09:11
to societal recklessness.
228
551260
2000
katkıda bulunur.
09:15
Now I'm not going to belabor this point,
229
555260
2000
Burayı çok fazla uzatmıyacağım
09:17
but studies do show that, as investors,
230
557260
2000
ancak araştırmalar şunu gösteriyor ki,
09:19
women are much less prone
231
559260
2000
yatırımcı olarak kadınlar erkeklere oranla
09:21
to taking reckless risks than men,
232
561260
3000
dikkatsiz risk almaya daha az yatkınlar.
09:24
precisely because, as we've already heard,
233
564260
2000
sırf bu nedenle, daha önce de duyduğumuz gibi,
09:26
women tend not to suffer from overconfidence
234
566260
3000
kadınlar aşırı güvenden acı çekme konusunda
09:29
in the same way that men do.
235
569260
2000
erkekler kadar tecrübeli değildir.
09:31
So it turns out
236
571260
2000
Dolayısıyla, ortaya çıkıyor ki,
09:33
that being paid less and praised less
237
573260
2000
daha az kazanmanın ve övülmenin
09:35
has its upsides --
238
575260
2000
avantajları vardır--
09:37
for society at least.
239
577260
2000
en azından toplum için.
09:39
The flipside of this
240
579260
2000
Madalyonun diğer tarafında ise,
09:41
is that constantly being told
241
581260
2000
sürekli olarak
09:43
that you are gifted, chosen
242
583260
2000
yetenekli, seçilmiş
09:45
and born to rule
243
585260
2000
ve yönetmek için doğmuş
09:47
has distinct societal downsides.
244
587260
3000
gibi övülmenin de dezavantajları vardır.
09:50
And this problem -- call it the "perils of privilege" --
245
590260
3000
Ve bu problem, --isterseniz buna ayrıcalığın tehlikeleri deyin-
09:53
brings us closer, I think,
246
593260
2000
bizi, sanırım,
09:55
to the root of our collective recklessness.
247
595260
3000
kollektif dikkatsizliğin köklerine daha da yaklaştırır.
09:58
Because none of us -- at least in the global North --
248
598260
2000
Çünkü hiçbirimiz- en azıdan global olarak Kuzey bölgesinde--
10:00
neither men nor women,
249
600260
2000
erkek ya da kadın,
10:02
are fully exempt from this message.
250
602260
3000
bu mesajdan muaf değiliz.
10:05
Here's what I'm talking about.
251
605260
2000
Konuştuğum şey tam da bu.
10:07
Whether we actively believe them
252
607260
2000
İster aktif olarak inanalım buna,
10:09
or consciously reject them,
253
609260
2000
ister bilinçli olarak reddedelim,
10:11
our culture remains in the grips
254
611260
2000
kültürümüz diğerlerine ve
10:13
of certain archetypal stories
255
613260
2000
doğaya olan üstünlüğümüzle alakalı
10:15
about our supremacy
256
615260
2000
kalıplaşmış hikayelerin
10:17
over others and over nature --
257
617260
2000
pençesine takılmıştır.
10:19
the narrative of the newly discovered frontier
258
619260
3000
Yeni keşfedilmiş sınırların anlatıları,
10:22
and the conquering pioneer,
259
622260
2000
fetheden öncülerimiz,
10:24
the narrative of manifest destiny,
260
624260
2000
açık bir kader hikayeleri,
10:26
the narrative of apocalypse and salvation.
261
626260
2000
ya da kıyamet ve kurtuluş masalları...
10:28
And just when you think these stories are fading into history,
262
628260
2000
Ve tam bu hikayelerin tarihe karıştığını düşündükçe,
10:30
and that we've gotten over them,
263
630260
2000
ve bunları aştığımızı hissetikçe,
10:32
they pop up in the strangest places.
264
632260
3000
en olmadık yerlerden çıkıveriyorlar.
10:35
For instance, I stumbled across this advertisement
265
635260
2000
Örneğin, tesadüfen şu reklama denk geldim:
10:37
outside the women's washroom
266
637260
2000
Bayanlar tuvaletinin önü,
10:39
in the Kansas City airport.
267
639260
2000
Kansas havaalanı.
10:41
It's for Motorola's new Rugged cell phone,
268
641260
2000
Motorola'nın yeni Rugged telefonu hakkında
10:43
and yes, it really does say,
269
643260
2000
ve evet gerçekten şöyle diyordu:
10:45
"Slap Mother Nature in the face."
270
645260
2000
"Doğa ananın suratına yapıştırın tokadı."
10:47
And I'm not just showing it to pick on Motorola --
271
647260
2000
Bunu Motorolayı eleştirmek için göstermiyorum--
10:49
that's just a bonus.
272
649260
2000
bu sadece bir bonus.
10:51
I'm showing it because --
273
651260
2000
Sadece --sponsor olmadıkları için
10:53
they're not a sponsor, are they? --
274
653260
2000
gösteriyorum, sponsor değiller, öyle değilmi?--
10:55
because, in its own way,
275
655260
2000
lafın gelişi,
10:57
this is a crass version
276
657260
2000
anlattığım hikayeye
10:59
of our founding story.
277
659260
2000
tam olarak uyduğu için gösterdim.
11:01
We slapped Mother Nature around and won,
278
661260
2000
Doğa anayı tokatladık ve kazandık.
11:03
and we always win,
279
663260
2000
Ve biz her zaman kazanırız.
11:05
because dominating nature is our destiny.
280
665260
3000
çünkü kaderimiz asıl hakim olan doğamızdır.
11:08
But this is not the only fairytale we tell ourselves about nature.
281
668260
3000
Fakat bu doğayla alakalı olarak anlattığımız tek peri masalı değildir
11:11
There's another one, equally important,
282
671260
3000
Bir tane daha var, en az diğeri kadar önemli,
11:14
about how that very same Mother Nature
283
674260
2000
aynı doğa ananın nasıl
11:16
is so nurturing and so resilient
284
676260
3000
besleyici ve dirençli olduğunu ve onun yokluğunda
11:19
that we can never make a dent in her abundance.
285
679260
3000
bir adım bile atamadığımız hakkında.
11:22
Let's hear from Tony Hayward again.
286
682260
2000
Tekrar Tony Hayward'dan dinleyelim.
11:24
"The Gulf of Mexico is a very big ocean.
287
684260
3000
"Meksika Körfezi çok büyük bir okyanus.
11:27
The amount of oil and dispersants that we are putting into it
288
687260
3000
Oraya akıttığımız petrol ve seyrelticiler
11:30
is tiny in relation to the total water volume."
289
690260
3000
toplam suya oranla çok küçük oranlardadır."
11:33
In other words, the ocean is big;
290
693260
2000
Diğer bir deyişle okyanus büyük,
11:35
she can take it.
291
695260
3000
bunları yutabilir.
11:38
It is this underlying assumption of limitlessness
292
698260
3000
İşte bu limitsizlik algısı
11:41
that makes it possible
293
701260
2000
dikkatsizce aldğımız risklerin altında
11:43
to take the reckless risks that we do.
294
703260
3000
yatan başlıca neden.
11:46
Because this is our real master-narrative:
295
706260
3000
Çünkü bizim gerçek üstanlatımız şu:
11:49
however much we mess up,
296
709260
2000
Ne kadar çok içine edersek,
11:51
there will always be more --
297
711260
2000
daha fazla
11:53
more water, more land,
298
713260
3000
suyumuz, daha fazla toprağımız,
11:56
more untapped resources.
299
716260
2000
daha fazla kullanılmamış doğal kaynaklarımız olacak.
11:58
A new bubble will replace the old one.
300
718260
2000
Eski deyişin yeni biri alacak.
12:00
A new technology will come along
301
720260
2000
Bu fikirle içine ettiklerimizi düzeltmek üzere
12:02
to fix the messes we made with the last one.
302
722260
3000
yeni bir teknoloji doğacak.
12:05
In a way, that is the story
303
725260
2000
Bir anlamda, bu Amerika'ya yerleşme
12:07
of the settling of the Americas,
304
727260
2000
hikayesi gibi birşey
12:09
the supposedly inexhaustible frontier
305
729260
2000
Avrupalıların akın ettiği güya
12:11
to which Europeans escaped.
306
731260
3000
bitmez tükenmez bir sınır olan Amerikaya
12:14
And it's also the story of modern capitalism,
307
734260
3000
Ve bu aynı zamanda modern kapitalizmin de hikayesi.
12:17
because it was the wealth from this land
308
737260
2000
Çünkü ekonomik sistemimizi doğuran
12:19
that gave birth to our economic system,
309
739260
3000
bu toprakların zenginliği.
12:22
one that cannot survive without perpetual growth
310
742260
3000
Öyle bir sistem ki, yeni sınırların sürekli büyümesi
12:25
and an unending supply
311
745260
2000
ve bitmeyen kaynakları olmadan
12:27
of new frontiers.
312
747260
2000
hayatta kalamayan bir sistem.
12:29
Now the problem is
313
749260
2000
Şimdi sorun şu ki
12:31
that the story was always a lie.
314
751260
2000
bu hikaye hep bir yalandı.
12:33
The Earth always did have limits.
315
753260
2000
Yeryüzünün hep limitleri oldu,
12:35
They were just beyond our sights.
316
755260
2000
sadece bizim görüşümüzden öteydiler.
12:37
And now we are hitting those limits
317
757260
2000
Ve şimdi bir çok yönden
12:39
on multiple fronts.
318
759260
3000
o limitlere geldik.
12:42
I believe that we know this,
319
762260
2000
İnanıyorum ki bunun farkındayız,
12:44
yet we find ourselves trapped in a kind of narrative loop.
320
764260
3000
ancak kendimizi bir çeşit anlatı döngüsü içinde takılıp kalıyoruz.
12:47
Not only do we continue to tell and retell
321
767260
3000
Sadece aynı bıktırıcı hikayeleri
12:50
the same tired stories,
322
770260
2000
defalarca anlatmıyoruz,
12:52
but we are now doing so
323
772260
2000
aynı zamanda bunu
12:54
with a frenzy and a fury
324
774260
2000
bir coşkunluk ve hırsla yapıyoruz
12:56
that, frankly, verges on camp.
325
776260
3000
ve açıkcası çok sıradan yapıyoruz...
12:59
How else to explain the cultural space
326
779260
3000
Sarah Palin tarafından işgal edilen
13:02
occupied by Sarah Palin?
327
782260
2000
kültürel boşluğu başka ne şekilde açıklayabiliriz?
13:04
Now on the one hand,
328
784260
2000
Şimdi bir yandan,
13:06
exhorting us to "drill, baby, drill,"
329
786260
2000
bize "kaz bebeğim, kaz" nasihatı veriyor
13:08
because God put those resources into the ground
330
788260
3000
çünkü Tanrı bu kaynakları
13:11
in order for us to exploit them,
331
791260
3000
biz bulalım diye yeraltına koymuşmuş
13:14
and on the other, glorying in the wilderness
332
794260
3000
ve diğer taraftan, Alaska'nın el değmemiş
13:17
of Alaska's untouched beauty
333
797260
2000
bakir doğasını
13:19
on her hit reality TV show.
334
799260
3000
reality show'unda övüyor.
13:22
The twin message is as comforting as it is mad.
335
802260
3000
İki yönü mesajı avutucu olduğu kadar çılgınca da.
13:25
Ignore those creeping fears
336
805260
2000
Sonunda duvara tosladığımız
13:27
that we have finally hit the wall.
337
807260
2000
büyüyen korkularınızı bir kenara bırakın.
13:29
There are still no limits.
338
809260
2000
Herhangi bir limit yok.
13:31
There will always be another frontier.
339
811260
3000
Her zaman gidecek başka bir hudut var.
13:34
So stop worrying and keep shopping.
340
814260
3000
O halde endişelenmeyi bırakın da alışverişe devam edin.
13:37
Now, would that this were just about
341
817260
2000
Şimdi, keşke durum sadece
13:39
Sarah Palin and her reality TV show.
342
819260
2000
Sarah Palin ve reality show'u gibi olsaydı.
13:41
In environmental circles,
343
821260
2000
Çevresel dairelerde
13:43
we often hear that, rather than shifting to renewables,
344
823260
3000
burada yenilenebilir enerjiye geçmek yerine,
13:46
we are continuing with business as usual.
345
826260
3000
hala eski durumla devam ediyoruz.
13:49
This assessment, unfortunately,
346
829260
2000
Bu değerlendirme, malesef,
13:51
is far too optimistic.
347
831260
2000
çok fazla iyimser
13:53
The truth is that we have already exhausted
348
833260
3000
Gerçek şu ki kolay ulaşılabilen
13:56
so much of the easily accessible fossil fuels
349
836260
3000
fosil yakıtları çoktan tükettik bile
13:59
that we have already entered
350
839260
2000
ve çok daha riskli bir
14:01
a far riskier business era,
351
841260
3000
iş alanına girdik;
14:04
the era of extreme energy.
352
844260
2000
aşırı enerji devrine.
14:06
So that means drilling for oil in the deepest water,
353
846260
3000
Derin sularda petrol arama işi
14:09
including the icy Arctic seas,
354
849260
2000
buna buzlu Arktik denizi de dahil,
14:11
where a clean-up may simply be impossible.
355
851260
3000
adeta imkansız hala gelebilir.
14:14
It means large-scale hydraulic fracking for gas
356
854260
3000
Yani büyük boyutlu hidrolik gaz arama çatlakları
14:17
and massive strip-mining operations for coal,
357
857260
2000
ve yoğun kömür maden ocakları
14:19
the likes of which we haven't yet seen.
358
859260
3000
ve benzerlerini görmediğimiz diğer şeyler.
14:22
And most controversially, it means the tar sands.
359
862260
3000
Ve daha tartışmalı olanı, katranlı kum da buna dahil.
14:25
I'm always surprised by how little
360
865260
2000
Kanada dışındaki insanlarn
14:27
people outside of Canada
361
867260
2000
bu yıl Amerika'nın bir numaralı
14:29
know about the Alberta Tar Sands,
362
869260
2000
ithal petrol kaynağı olması hesaplananan
14:31
which this year are projected to become
363
871260
2000
Alberta katran kumları hakkında ne kadar az
14:33
the number one source of imported oil
364
873260
3000
bilgi sahibi olduğuna
14:36
to the United States.
365
876260
2000
her zaman şaşırmışımdır.
14:38
It's worth taking a moment to understand this practice,
366
878260
3000
Bu durumu anlamak için zaman ayırmaya değer,
14:41
because I believe it speaks to recklessness
367
881260
2000
çünkü inanıyorum ki dikkatsizlik hakkında
14:43
and the path we're on
368
883260
2000
ve tutmamız gereken yol hakkında
14:45
like little else.
369
885260
2000
bize söyleyecekleri var.
14:47
So this is where the tar sands live,
370
887260
3000
İşte bu katran kumlarının yaşadığı
14:50
under one of the last magnificent
371
890260
2000
en son kalan muhteşem
14:52
Boreal forests.
372
892260
2000
Boreal ormanları.
14:54
The oil is not liquid.
373
894260
2000
Petrol sıcı değil;
14:56
You can't just drill a hole and pump it out.
374
896260
2000
sadece bir delik açıp onu dışarı pompalayamazsınız.
14:58
Tar sand's oil is solid,
375
898260
2000
Katran kumlarının petrolü katıdır.
15:00
mixed in with the soil.
376
900260
2000
ve toprakla karışıktır.
15:02
So to get at it,
377
902260
2000
Bu yüzden onu çıkartabilmek için,
15:04
you first have to get rid of the trees.
378
904260
3000
öncelikle ağaçlardan kurtulmanız gerekir.
15:07
Then, you rip off the topsoil
379
907260
2000
Sonra üst toprağı çıkartırsınız
15:09
and get at that oily sand.
380
909260
3000
ve sonra petrollü toprağa ulaşırsınız.
15:12
The process requires a huge amount of water,
381
912260
3000
Bu proses çok miktarda su gerektirir
15:15
which is then pumped into massive toxic tailing ponds.
382
915260
4000
bu su sonra zehirli atık göletlerine pompalanır.
15:19
That's very bad news for local indigenous people
383
919260
3000
Bu akıntının yönünde yaşayan
15:22
living downstream
384
922260
2000
yerel halk için çok vahim bir haberdir
15:24
who are reporting alarmingly high cancer rates.
385
924260
3000
ve bunlardan gelen kanser oranları alarm vermektedir.
15:27
Now looking at these images,
386
927260
2000
Şimdi bu resme bakıldığında,
15:29
it's difficult to grasp the scale of this operation,
387
929260
3000
artık uzaydan bile görülebilen ve
15:32
which can already be seen from space
388
932260
3000
İngiltere kadar bir alanı kaplayan
15:35
and could grow to an area the size of England.
389
935260
3000
bu operasyonun boyutlarını algılamak zor.
15:38
I find it helps actually
390
938260
2000
Ama sanırım şimdiye kadar üretilen
15:40
to look at the dump trucks that move the earth,
391
940260
2000
en geniş damperli kamyonların toprağı toprağı kazması
15:42
the largest ever built.
392
942260
2000
bunu anlamaya yardımcı olacaktır.
15:44
That's a person down there by the wheel.
393
944260
2000
Şurada direksiyonda birisi var.
15:46
My point is that
394
946260
2000
Demek istediğim şu:
15:48
this is not oil drilling.
395
948260
2000
bu bir petrol çıkartma değil,
15:50
It's not even mining.
396
950260
2000
maden arama da değil.
15:52
It is terrestrial skinning.
397
952260
2000
Bu bir karasal deri yüzme.
15:54
Vast, vivid landscapes
398
954260
2000
Geniş, göz alıcı arazilerin
15:56
are being gutted,
399
956260
2000
içi boşaltılıyor
15:58
left monochromatic gray.
400
958260
2000
ve monokromatik griye çevriliyor.
16:00
Now I should confess that as [far as] I'm concerned
401
960260
3000
Şuanda itiraf etmeliyim ki bana kalırsa
16:03
this would be an abomination
402
963260
2000
eğer buradan bir partikül karbon bile sızmış olsa
16:05
if it emitted not one particle of carbon.
403
965260
2000
iğrenç birşey olarak görülürdü.
16:07
But the truth is that, on average,
404
967260
3000
Ama gerçek şu ki ortalama olarak
16:10
turning that gunk into crude oil
405
970260
3000
bu yapışkan maddeyi petrole dönüştürmek
16:13
produces about three times more greenhouse gas pollution
406
973260
3000
Kanada'da bilinen petrolü çıkartmaktan
16:16
than it does to produce conventional oil
407
976260
2000
üç kat daha fazla
16:18
in Canada.
408
978260
2000
sera gazı kirliliği yapıyor.
16:20
How else to describe this,
409
980260
2000
Bunu kitlesel delilikten başka
16:22
but as a form of mass insanity?
410
982260
3000
daha nasıl ifade edebilirsiniz?
16:25
Just when we know we need to be learning
411
985260
3000
Acaba ne zaman öğreneceğiz
16:28
to live on the surface of our planet,
412
988260
2000
gezegenimizin üstünde yaşamak için
16:30
off the power of sun, wind and waves,
413
990260
3000
güneş enerjisinin, rüzgarın ve dalgaların yeterli olduğunu
16:33
we are frantically digging
414
993260
2000
ve akla gelen en pis
16:35
to get at the dirtiest,
415
995260
2000
en çok gaz yayan şeyleri
16:37
highest-emitting stuff imaginable.
416
997260
3000
delice kazmaya gerek olmadığını.
16:40
This is where our story of endless growth
417
1000260
2000
Sonsuz büyüme hikayemizin bizi getirdiği yer
16:42
has taken us,
418
1002260
2000
işte burası.
16:44
to this black hole at the center of my country --
419
1004260
3000
ülkemdeki bu karadelik--
16:47
a place of such planetary pain
420
1007260
2000
böylesine gezegensel bir yara yeri ki
16:49
that, like the BP gusher,
421
1009260
2000
BP'nin petrol fışkırtan kuyusu gibi,
16:51
one can only stand to look at it for so long.
422
1011260
4000
insan saatlerce durup ona bakabilir.
16:55
As Jared Diamond and others have shown us,
423
1015260
3000
Jared Diamond ve diğerlerinin bize gösterdiği gibi
16:58
this is how civilizations commit suicide,
424
1018260
3000
işte bu medeniyetlerin intihar ettikleri durum;
17:01
by slamming their foot on the accelerator
425
1021260
3000
tam frenlere asılmaları gereken zaman,
17:04
at the exact moment
426
1024260
2000
gaz pedalına asılıp
17:06
when they should be putting on the brakes.
427
1026260
2000
intihar ediyorlar.
17:08
The problem is that our master-narrative
428
1028260
3000
Sorun şu ki üst anlatımız
17:11
has an answer for that too.
429
1031260
2000
bunun içinde bir cevap sunuyor.
17:13
At the very last minute, we are going to get saved
430
1033260
3000
Tam son anda, tıpkı bir Hollywood filminde
17:16
just like in every Hollywood movie,
431
1036260
2000
olduğu gibi kurtarılacağız,
17:18
just like in the Rapture.
432
1038260
3000
Göğe Yükseliş filmindeki gibi mesela.
17:21
But, of course, our secular religion is technology.
433
1041260
3000
Fakat elbette bizim seküler dinimiz teknoloji.
17:24
Now, you may have noticed
434
1044260
2000
Buna benzer gittikçe daha fazla
17:27
more and more headlines like these.
435
1047260
2000
başlık görüyor olmalısınız.
17:29
The idea behind this form of "geoengineering" as it's called,
436
1049260
3000
Bu tip bir geomühendisliğin ardında yatan fikir,
17:32
is that, as the planet heats up,
437
1052260
2000
söylendiğine göre şu ki, gezegenimiz ısındıkça,
17:34
we may be able to shoot sulfates and aluminum particles
438
1054260
3000
stratosfere sülfat ve aluminyum partiküller atmak suretiyle
17:37
into the stratosphere
439
1057260
2000
güneş ışınlarının bir kısmını
17:39
to reflect some of the sun's rays
440
1059260
2000
uzaya geri göndermeyi
17:41
back to space,
441
1061260
2000
başarabiliriz.
17:43
thereby cooling the planet.
442
1063260
3000
ve böylece gezegenimizi serinletebiliriz.
17:46
The wackiest plan -- and I'm not making this up --
443
1066260
2000
En saçma plan --bunu ben uydurmadım--
17:48
would put what is essentially a garden hose
444
1068260
3000
aslında 18 buçuk metre bir bahçe hortumunu
17:51
18-and-a-half miles high into the sky,
445
1071260
3000
gökyüzüne balonla asıp
17:54
suspended by balloons,
446
1074260
2000
sülfür dioksit fışkırtmak
17:56
to spew sulfur dioxide.
447
1076260
2000
fikrinden oluşuyor.
17:58
So, solving the problem of pollution with more pollution.
448
1078260
3000
Yani, kirlilik problemini daha fazla kirlilikle çözmek.
18:01
Think of it as the ultimate junk shot.
449
1081260
3000
Bunu en son ıskalama atış olarak görebilirsiniz.
18:05
The serious scientists involved in this research
450
1085260
2000
Bu araştırmada bulunan ciddi bilim adamları
18:07
all stress that these techniques
451
1087260
2000
kullanılan tekniklerin tamamen
18:09
are entirely untested.
452
1089260
2000
kontrolsüz olduğunu vurguluyor.
18:11
They don't know if they'll work,
453
1091260
2000
İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyorlar
18:13
and they have no idea
454
1093260
2000
ve ne tür korkutucu yan etkilerinin
18:15
what kind of terrifying side effects they could unleash.
455
1095260
3000
olabileceği hakkında bir fikirler de yok.
18:18
Nevertheless, the mere mention of geoengineering
456
1098260
3000
Ama yinede, geomühendisliğin bahsi bile
18:21
is being greeted in some circles,
457
1101260
2000
bazı çevrelerce-özellikle medya çevrelerinde-
18:23
particularly media circles,
458
1103260
2000
sıcak ve hatta rahatlıkla karışık
18:25
with a relief tinged with euphoria.
459
1105260
2000
mutlulukla karşılanıyor.
18:27
An escape hatch has been reached.
460
1107260
2000
Bşr çıkış kapısına ulaşıldı.
18:29
A new frontier has been found.
461
1109260
2000
Yeni bir sınır bulundu.
18:31
Most importantly,
462
1111260
2000
Daha da önemlisi
18:33
we don't have to change our lifestyles after all.
463
1113260
2000
yaşam şekillerimizi değiştirmeye de hiç gerek yok.
18:35
You see, for some people,
464
1115260
2000
Bazı insanları görürsünüz
18:37
their savior is a guy in a flowing robe.
465
1117260
2000
kurtarıcıları bir ipte sallanan adam.
18:39
For other people, it's a guy with a garden hose.
466
1119260
3000
Diğerleri için, kurtarıcı bahçe hortumlu adam.
18:43
We badly need some new stories.
467
1123260
3000
Yeni hikayelere çok kötü derecede ihtiyacımız var.
18:46
We need stories that have different kinds of heroes
468
1126260
3000
Değişik riskleri alabilen değişik kahramanları olan
18:49
willing to take different kinds of risks --
469
1129260
3000
hikayelere ihtiyacımız var--
18:52
risks that confront recklessness head on,
470
1132260
2000
öyle riskler ki dikkatsizliğe baştan göğüs geren
18:54
that put the precautionary principle into practice,
471
1134260
3000
koruyucu prensipleri uygulamaya koyan,
18:57
even if that means through direct action --
472
1137260
3000
hatta bu kirli enerji santrallerini kapatan
19:00
like hundreds of young people willing to get arrested,
473
1140260
2000
ya da dağ başındaki kömür madenini kaldırmaya uğraşan
19:02
blocking dirty power plants
474
1142260
2000
yüzlerce gencin yakalanması
19:04
or fighting mountaintop-removal coal mining.
475
1144260
3000
gibi direk eylemleri gerektirse bile.
19:07
We need stories
476
1147260
2000
Sonsuz büyümenin doğrusal anlatısının yerine alacak
19:09
that replace that linear narrative of endless growth
477
1149260
3000
dairesel anlatılar içeren
19:12
with circular narratives
478
1152260
2000
hikayelere ihtiyacımız var.
19:14
that remind us
479
1154260
2000
Bize bazı şeyleri hatırlatacak;
19:16
that what goes around comes around.
480
1156260
2000
etme bulma dünyası olduğunu,
19:18
That this is our only home.
481
1158260
2000
bu gezegenin tek evimiz olduğunu;
19:20
There is no escape hatch.
482
1160260
2000
kaçacak bir delik olmadığını hatırlatmalı.
19:22
Call it karma, call it physics,
483
1162260
3000
İster karma deyin, ister fizik,
19:25
action and reaction, call it precaution --
484
1165260
3000
aksiyon, reaksiyon, önlem deyin yada,
19:28
the principle that reminds us
485
1168260
2000
Bu hayatın herhangi bir kar için
19:30
that life is too precious to be risked
486
1170260
2000
riske atılamayacak kadar değerli olduğunu
19:32
for any profit.
487
1172260
2000
gösteren bir prensip.
19:34
Thank you.
488
1174260
2000
Teşekkürler.
19:36
(Applause)
489
1176260
7000
Alkış

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7