Alice Goffman: How we're priming some kids for college — and others for prison

278,507 views ・ 2015-05-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Goksu Kalayci Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
On the path that American children travel to adulthood,
0
13056
3915
Amerikan çocukların yetişkinliğe doğru yolculuğunda
00:16
two institutions oversee the journey.
1
16971
3548
iki kurum önemli rol oynar.
00:20
The first is the one we hear a lot about: college.
2
20519
3743
İlki hepimizin sıkça duyduğu üniversite.
00:24
Some of you may remember the excitement that you felt
3
24262
2583
Bazılarınız, üniversiteye ilk başladığında
00:26
when you first set off for college.
4
26845
2586
hissettiği o heyecanı hatırlayacaktır.
00:29
Some of you may be in college right now
5
29431
2552
Bazılarınız şu anda üniversitede olabilir,
00:31
and you're feeling this excitement at this very moment.
6
31983
3015
ve siz bu heyecanı şu anda yaşıyorsunuzdur.
00:35
College has some shortcomings.
7
35988
1679
Üniversitenin bazı kusurları var.
00:37
It's expensive; it leaves young people in debt.
8
37667
3336
Pahalıdır; genç insanları borçlandırır.
00:41
But all in all, it's a pretty good path.
9
41003
2944
Ama genel olarak, oldukça iyi bir yol.
00:43
Young people emerge from college with pride and with great friends
10
43947
5167
Gençler, üniversiteden gurur, iyi arkadaşlar
00:49
and with a lot of knowledge about the world.
11
49114
2339
ve dünya ile ilgili bir sürü bilgi ile ayrılırlar.
00:51
And perhaps most importantly,
12
51453
1836
Belki de en önemlisi
00:53
a better chance in the labor market than they had before they got there.
13
53289
4506
iş piyasasında, üniversiteye gelmeden öncekinden daha avanatjlı bir konumdadırlar.
00:57
Today I want to talk about the second institution
14
57795
2703
Ben bugün, ABD'de çocukluktan yetişkinliğe geçiş
01:00
overseeing the journey from childhood to adulthood in the United States.
15
60498
5558
yolculuğunda önemli rol oynayan ikinci kurumdan bahsetmek istiyorum.
01:06
And that institution is prison.
16
66056
3755
Bu kurum hapishane.
01:10
Young people on this journey are meeting with probation officers
17
70791
3745
Bu yolculuktaki gençler, öğretmenler yerine
01:14
instead of with teachers.
18
74536
2403
gözaltı memurlarıyla tanışıyorlar.
01:16
They're going to court dates instead of to class.
19
76939
3893
Derslere gitmek yerine, mahkemelere gidiyorlar.
01:20
Their junior year abroad is instead a trip to a state correctional facility.
20
80832
5077
Yurt dışında okunacak 3. sene yerine, ıslah evlerine yolculuk yapıyorlar.
01:25
And they're emerging from their 20s
21
85909
2690
Ve 20'li yaşlarından,
01:28
not with degrees in business and English,
22
88599
3197
işletme ve İngilizce dereceleriyle değil
01:31
but with criminal records.
23
91796
2018
suç kayıtlarıyla çıkıyorlar.
01:34
This institution is also costing us a lot,
24
94514
2593
Bu kurum ayrıca bize çok para harcatıyor.
01:37
about 40,000 dollars a year
25
97107
1642
New Jersey'de bir genci
01:38
to send a young person to prison in New Jersey.
26
98749
3768
hapishaneye yollamak, yılda yaklaşık 40.000 dolara mal oluyor.
01:43
But here, taxpayers are footing the bill
27
103167
2556
Ama burada, vergi ödeyenler masrafları üstleniyor,
01:45
and what kids are getting is a cold prison cell
28
105723
3483
hapishanedeki gençlerse karşılığında soğuk bir hapishane hücresi alıyorlar
01:49
and a permanent mark against them when they come home
29
109206
2810
ve eve gelip de iş başvurusu yaptıkları zaman
01:52
and apply for work.
30
112016
2749
karşılaşacakları kalıcı bir yafta.
01:54
There are more and more kids on this journey to adulthood
31
114765
3446
ABD'de yetişkinliğe giden bu yolculukta eskisinden çok daha fazla çocuk var
01:58
than ever before in the United States and that's because in the past 40 years,
32
118211
5224
çünkü son 40 yılda
02:03
our incarceration rate has grown by 700 percent.
33
123435
5752
hapsetme oranımız yüzde 700 arttı.
02:09
I have one slide for this talk.
34
129187
2129
Bu konuşma için bir slaydım var.
02:11
Here it is.
35
131316
1254
İşte burada.
02:13
Here's our incarceration rate,
36
133760
1863
İşte hapsetme oranımız,
02:15
about 716 people per 100,000 in the population.
37
135623
6292
toplam nüfusta 100.000 insan başına 716 kişi.
02:23
Here's the OECD countries.
38
143205
2860
Bu da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'ndeki ülkeler.
02:30
What's more, it's poor kids that we're sending to prison,
39
150885
2732
Dahası, hapse yolladığımız çocukların bir çoğu
02:33
too many drawn from African-American and Latino communities
40
153617
3488
siyahi ve Latin topluluklardan gelmiş fakir çocuklar;
02:37
so that prison now stands firmly between the young people trying to make it
41
157105
4881
böylece hapishane, başarmaya çalışan genç insanlarla, Amerikan Rüyası'nın
02:41
and the fulfillment of the American Dream.
42
161986
3432
gerçekleşmesi arasında kalın bir duvar olarak duruyor.
02:45
The problem's actually a bit worse than this
43
165418
2856
Aslında sorun bundan biraz daha kötü
02:48
'cause we're not just sending poor kids to prison,
44
168274
2678
çünkü fakir çocukları yalnızca hapse yollamıyoruz,
02:50
we're saddling poor kids with court fees,
45
170952
2967
fakir çocuklara mahkeme masrafları,
02:53
with probation and parole restrictions,
46
173919
2321
gözaltı ve şartlı tahliyeler,
02:56
with low-level warrants,
47
176240
1887
düşük seviye suç hükümlerle yüklüyoruz.
02:58
we're asking them to live in halfway houses and on house arrest,
48
178127
3495
Onlardan ev hapsinde veya rehabilitasyon merkezlerinde yaşamalarını istiyoruz
03:01
and we're asking them to negotiate a police force
49
181622
3605
ve onlardan kamu güvenliği için değil,
03:05
that is entering poor communities of color,
50
185227
2413
tutuklamalar yaparak şehir hazinesini doldurmak
03:07
not for the purposes of promoting public safety,
51
187640
3199
için siyahi mahallelere giren
03:10
but to make arrest counts, to line city coffers.
52
190839
4476
bir polis teşkilatıyla tartışmalarını bekliyoruz.
03:18
This is the hidden underside to our historic experiment in punishment:
53
198537
4388
Bu, tarihi ceza deneyimizin gizlenmiş alt yüzü:
03:22
young people worried that at any moment, they will be stopped, searched and seized.
54
202925
5046
gençler her an durdurulup aranacaklarından ve götürüleceklerinden endişelilerdi.
03:28
Not just in the streets, but in their homes,
55
208635
2623
Sadece sokaklarda değil, evlerinde,
03:31
at school and at work.
56
211258
2437
okulda ve iş yerlerinde.
03:34
I got interested in this other path to adulthood
57
214925
3191
Ben, yetişkinliğe giden bu diğer yola
03:38
when I was myself a college student
58
218116
2241
2000'lerin başında
03:40
attending the University of Pennsylvania
59
220357
2058
Pennsylvania Üniversite'sinde
03:42
in the early 2000s.
60
222415
2078
bir öğrenciyken merak saldım.
03:44
Penn sits within a historic African-American neighborhood.
61
224493
3567
Penn, tarihi bir Afro-Amerikan mahallesinin üstüne kurulu.
03:48
So you've got these two parallel journeys going on simultaneously:
62
228060
5238
Böylece bu iki paralel yolculuk aynı anda gerçekleşiyor:
03:53
the kids attending this elite, private university,
63
233298
3121
bu elit, özel üniversitede okuyan çocuklar
03:56
and the kids from the adjacent neighborhood,
64
236419
2466
ve bazıları üniversiteye giden,
03:58
some of whom are making it to college,
65
238885
1928
bir çoğu da hapse yollanan
04:00
and many of whom are being shipped to prison.
66
240813
3498
karşı mahalledeki çocuklar.
04:04
In my sophomore year, I started tutoring a young woman who was in high school
67
244831
4584
Üniversitedeki ikinci yılımda, üniversiteden 10 dakika uzakta
04:09
who lived about 10 minutes away from the university.
68
249415
2994
yaşayan liseli bir genç kadına özel dersler vermeye başladım.
04:12
Soon, her cousin came home from a juvenile detention center.
69
252409
3533
Kısa sürede, kuzeni bir çocuk ıslah evinden eve döndü.
04:15
He was 15, a freshman in high school.
70
255942
2658
15 yaşındaydı, liseye yeni başlamıştı.
04:18
I began to get to know him and his friends and family,
71
258600
3659
Onu, arkadaşlarını ve ailesini tanımaya başladım
04:22
and I asked him what he thought about me writing about his life
72
262259
3352
ve ona üniversite son sınıf tezim olarak onun hayatı ile ilgili
04:25
for my senior thesis in college.
73
265611
2585
yazmam hakkında ne düşündüğünü sordum.
04:28
This senior thesis became a dissertation at Princeton
74
268196
4191
Bu son sınıf tezi Princeton'da bir doktora tezi haline geldi,
04:32
and now a book.
75
272387
1548
ve şimdi de bir kitap.
04:33
By the end of my sophomore year,
76
273935
1598
Üniversite ikinci sınıfın sonunda
04:35
I moved into the neighborhood and I spent the next six years
77
275533
3370
o mahalleye taşındım ve gelecek altı yılı genç insanların
04:38
trying to understand what young people were facing as they came of age.
78
278903
4591
olgunlaşırken nelerle karşılaştıklarını anlamaya çalışarak geçirdim.
04:44
The first week I spent in this neighborhood,
79
284234
2084
Bu mahallede geçirdiğim ilk hafta
04:46
I saw two boys, five and seven years old,
80
286318
2576
beş ve yedi yaşlarında, büyüğün küçüğün arkasından
04:48
play this game of chase,
81
288894
1492
koştuğu bir kovalamaca oyunu
04:50
where the older boy ran after the other boy.
82
290386
2951
oynayan iki oğlan çocuğu gördüm.
04:53
He played the cop.
83
293337
1195
Büyük olan polisi oynuyordu.
04:54
When the cop caught up to the younger boy,
84
294532
2188
Polis küçük çocuğu yakaladığında,
04:56
he pushed him down,
85
296720
1700
onu yere itti,
04:58
handcuffed him with imaginary handcuffs,
86
298420
2551
hayali kelepçelerle onu kelepçeledi,
05:00
took a quarter out of the other child's pocket,
87
300971
2311
çocuğun cebinden bir çeyreklik çıkardı ve
05:03
saying, "I'm seizing that."
88
303282
3592
"Bunu alıyorum" dedi.
05:06
He asked the child if he was carrying any drugs
89
306874
3340
Çocuğa üzerinde uyuşturucu bulunup bulunmadığını
05:10
or if he had a warrant.
90
310214
2445
veya izin belgesi olup olmadığını sordu.
05:12
Many times, I saw this game repeated,
91
312659
2005
Bu oyunun oynandığını bir çok kez gördüm,
05:14
sometimes children would simply give up running,
92
314664
2388
bazen çocuklar öylece koşmaktan vazgeçiyor,
05:17
and stick their bodies flat against the ground
93
317052
2196
elleri başlarının üstünde
05:19
with their hands above their heads, or flat up against a wall.
94
319248
3345
kendilerini yere atıyor veya bir duvara yapışıyorlardı.
05:22
Children would yell at each other,
95
322593
1995
Çocuklar birbirlerine bağırırlardı:
05:24
"I'm going to lock you up,
96
324588
1282
"Seni içeri tıkacağım,
05:25
I'm going to lock you up and you're never coming home!"
97
325870
3182
seni içeri tıkacağım ve bir daha asla eve dönmeyeceksin!"
05:29
Once I saw a six-year-old child pull another child's pants down
98
329052
4354
Bir keresinde altı yaşında bir çocuğun bir başkasının pantolonunu indirip
05:33
and try to do a cavity search.
99
333406
2410
üstünü aramaya çalıştığını gördüm.
05:36
In the first 18 months that I lived in this neighborhood,
100
336756
3179
Bu mahallede yaşadığım ilk 18 ay boyunca,
05:39
I wrote down every time I saw any contact between police
101
339935
3692
polisler ve komşum olan bu insanlar arasında gördüğüm
05:43
and people that were my neighbors.
102
343627
2546
her irtibatı yazdım.
05:46
So in the first 18 months,
103
346553
2099
Yani lk 18 ay boyunca,
05:48
I watched the police stop pedestrians or people in cars,
104
348652
3769
polislerin yayaları veya arabadaki insanları durdurduklarını,
05:52
search people, run people's names,
105
352421
2168
insanların üstünü aradıklarını,
05:54
chase people through the streets,
106
354589
1944
isimlerini aldıklarını, sokakta birilerini kovaladıklarını
05:56
pull people in for questioning,
107
356533
1773
insanları sorguya çektiklerini
05:58
or make an arrest every single day, with five exceptions.
108
358306
4183
ve beş durum haricinde her gün birini tutukladıklarını gördüm.
06:03
Fifty-two times, I watched the police break down doors,
109
363142
3935
52 kere polisin kapıları kırmasını izledim,
06:07
chase people through houses
110
367077
2041
evlerin içinde insanları kovalamalarını
06:09
or make an arrest of someone in their home.
111
369118
3219
ya da birisini evinin içinde tutuklamalarını.
06:12
Fourteen times in this first year and a half,
112
372337
2813
İlk bir buçuk yılda 14 kere
06:15
I watched the police punch, choke, kick, stomp on or beat young men
113
375150
5300
polisin, genç adamları yakaladıktan sonra yumruklamasını, tekmelemesini,
06:20
after they had caught them.
114
380450
2819
boğazlamasını veya dövmesini izledim.
06:24
Bit by bit, I got to know two brothers,
115
384289
2376
Yavaş yavaş iki erkek kardeşi tanımaya başladım,
06:26
Chuck and Tim.
116
386665
1544
Chuck ve Tim.
06:28
Chuck was 18 when we met, a senior in high school.
117
388209
3041
Tanıştığımızda Chuck 18 yaşındaydı, lisede son sınıf öğrencisi.
06:31
He was playing on the basketball team and making C's and B's.
118
391250
3548
Basketbol takımında oynuyor ve derslerinden B ve C'ler alıyordu.
06:34
His younger brother, Tim, was 10.
119
394798
1899
Küçük kardeşi Tim, 10 yaşındaydı.
06:36
And Tim loved Chuck; he followed him around a lot,
120
396697
3151
Ve Tim Chuck'ı çok severdi, hep onu takip ederdi,
06:39
looked to Chuck to be a mentor.
121
399848
2291
Chuck'ı bir akıl hocası olarak görürdü.
06:42
They lived with their mom and grandfather
122
402139
2146
Anneleri ve dedeleriyle
06:44
in a two-story row home with a front lawn and a back porch.
123
404285
3439
ön bahçesi ve arkada verandası olan iki katlı bir evde yaşıyorlardı.
06:47
Their mom was struggling with addiction all while the boys were growing up.
124
407724
3661
Anneleri, çocuklar büyürken bağımlılıkla cebelleşiyordu.
06:51
She never really was able to hold down a job for very long.
125
411385
3848
Hiçbir zaman, uzun süre boyunca bir işte çalışamıyordu.
06:55
It was their grandfather's pension that supported the family,
126
415242
3039
Aileyi geçindiren, yemek, kıyafet ve çocukların
06:58
not really enough to pay for food and clothes
127
418281
3203
okul malzemelerini karşılamaya pek yetmeyen,
07:01
and school supplies for growing boys.
128
421484
2731
dedenin emekli maaşıydı.
07:04
The family was really struggling.
129
424215
2186
Aile gerçekten çok zor durumdaydı.
07:06
So when we met, Chuck was a senior in high school.
130
426401
2379
İşte tanıştığımzda, Chuck lisede son sınıftaydı.
07:08
He had just turned 18.
131
428780
2118
Daha yeni 18 olmuştu.
07:11
That winter, a kid in the schoolyard
132
431628
3142
O kış, okul bahçesinde bir çocuk
07:14
called Chuck's mom a crack whore.
133
434770
3259
Chuck'ın annesine kokain orospusu dedi.
07:18
Chuck pushed the kid's face into the snow
134
438029
2875
Chuck çocuğun yüzünü karın içine itti
07:20
and the school cops charged him with aggravated assault.
135
440904
3825
ve okuldaki polisler onu ağır saldırı ile suçladı.
07:24
The other kid was fine the next day,
136
444729
1750
Diğer çocuk ertesi gün gayet iyiydi,
07:26
I think it was his pride that was injured more than anything.
137
446479
3473
bence her şeyden çok zedelenen, çocuğun gururuydu.
07:29
But anyway, since Chuck was 18,
138
449952
1713
Neyse, Chuck 18 olduğu için
07:31
this agg. assault case sent him to adult county jail
139
451665
3188
bu ağır saldırı davası onu kuzeydoğu Philadelphia'da
07:34
on State Road in northeast Philadelphia,
140
454853
2425
State Road'daki yetişkin il hapishanesine yolladı.
07:37
where he sat, unable to pay the bail -- he couldn't afford it --
141
457278
4067
Neredeyse tüm son sınıf boyunca
07:41
while the trial dates dragged on and on and on
142
461345
3199
mahkeme tarihleri üst üste gelirken,
07:44
through almost his entire senior year.
143
464544
2722
kefaleti ödemesi imkansız bir şekilde orada kaldı.
07:47
Finally, near the end of this season,
144
467926
3050
Sonunda, o mevsimin sonuna doğru
07:50
the judge on this assault case threw out most of the charges
145
470976
3347
ağır saldırı davasındaki hakim çoğu suçlamayı geri geçti
07:54
and Chuck came home
146
474323
1334
ve Chuck yalnızca
07:55
with only a few hundred dollars' worth of court fees hanging over his head.
147
475657
4347
birkaç yüz dolarlık mahkeme masraflarıyla eve döndü.
08:00
Tim was pretty happy that day.
148
480004
2543
Tim o gün oldukça mutluydu.
08:02
The next fall, Chuck tried to re-enroll as a senior,
149
482547
2754
Ertesi sonbahar, Chuck son sınıf öğrencisi olarak tekrar
08:05
but the school secretary told him that
150
485301
2014
kayıt olmayı denedi ama okul sekreteri
08:07
he was then 19 and too old to be readmitted.
151
487315
3131
19 yaşında ve yeniden kabul edilmek için çok büyük olduğunu söyledi.
08:10
Then the judge on his assault case issued him a warrant for his arrest
152
490446
3667
Sonra ağır saldırı davasındaki hakim, dava sonuçlandıktan
08:14
because he couldn't pay the 225 dollars in court fees
153
494113
3275
birkaç hafta sonra ödenmesi gereken 225 doları ödeyemediği
08:17
that came due a few weeks after the case ended.
154
497388
3527
için tutuklama emri çıkardı.
08:20
Then he was a high school dropout living on the run.
155
500915
4020
Sonra kanundan kaçan lise terk biriydi.
08:24
Tim's first arrest came later that year
156
504935
2052
Tim'in ilk tutuklaması o yıl içerisinde
08:26
after he turned 11.
157
506987
1783
11 yaşına bastıktan sonra geldi.
08:28
Chuck had managed to get his warrant lifted
158
508770
2130
Chuck tutuklama emrini kaldırtmayı becermişti
08:30
and he was on a payment plan for the court fees
159
510900
2661
ve mahkeme ücretlerini ödemek için bir ödeme planındaydı
08:33
and he was driving Tim to school in his girlfriend's car.
160
513561
3510
ve kız arkadaşının arabasıyla Tim'i okula götürüyordu.
08:37
So a cop pulls them over, runs the car,
161
517071
2735
Bir polis onları durduyor, arabayı kontrol ediyor
08:39
and the car comes up as stolen in California.
162
519806
3785
ve araba California'dan çalınmış çıkıyor.
08:43
Chuck had no idea where in the history of this car it had been stolen.
163
523591
4123
Chuck'ın bu arabanın çalındığından hiç haberi yoktu.
08:47
His girlfriend's uncle bought it from a used car auction
164
527714
3476
Kız arkadaşının amcası, kuzeydoğu Philadelphia'da bir kullanılmış araba
08:51
in northeast Philly.
165
531190
1467
açık artırmasından almıştı.
08:52
Chuck and Tim had never been outside of the tri-state,
166
532657
2828
Chuck ve Tim, bırakın California'yı,
08:55
let alone to California.
167
535485
2349
üçlü eyalet alanından dışarı çıkmamışlardı.
08:57
But anyway, the cops down at the precinct
168
537834
2098
Her neyse, polisler
Chuck'ı çalınmış malı satın almakla suçladılar.
08:59
charged Chuck with receiving stolen property.
169
539932
3568
09:03
And then a juvenile judge, a few days later,
170
543500
2812
Sonra bir çocuk hakimi, birkaç gün sonra
09:06
charged Tim, age 11,
171
546312
2152
11 yaşındaki Tim'i çalınmış malı
09:08
with accessory to receiving a stolen property
172
548464
3073
satın almaya suç ortaklığıyla suçladı
09:11
and then he was placed on three years of probation.
173
551537
3653
ve üç yıl gözaltına alındı.
09:16
With this probation sentence hanging over his head,
174
556430
2902
Gözaltı kararı üzerinde asılıyken
09:19
Chuck sat his little brother down
175
559332
2087
Chuck küçük kardeşini karşısına aldı
09:21
and began teaching him how to run from the police.
176
561419
3449
ve ona polisten nasıl kaçılacağını anlatmaya başladı.
09:24
They would sit side by side on their back porch
177
564868
2332
Arka verandalarında, sokak arasına bakarak
09:27
looking out into the shared alleyway
178
567200
2064
yan yana otururlardı
09:29
and Chuck would coach Tim how to spot undercover cars,
179
569264
3840
ve Chuck Tim'e sivil polis arabaların nasıl tespit edeceğini, gece geç saatteki
09:33
how to negotiate a late-night police raid, how and where to hide.
180
573104
4967
polis baskınını nasıl atlatacağını ve nerede ve nasıl saklanacağını anlatırdı.
09:39
I want you to imagine for a second
181
579011
1680
Bir saniye için,
09:40
what Chuck and Tim's lives would be like
182
580691
2369
çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği
09:43
if they were living in a neighborhood where kids were going to college,
183
583060
4749
bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını
09:47
not prison.
184
587809
1429
hayal etmenizi istiyorum.
09:49
A neighborhood like the one I got to grow up in.
185
589918
3153
Benim içinde büyüdüğüm gibi bir mahallle.
09:53
Okay, you might say.
186
593071
1465
Diyebilirsiniz ki, tamam.
09:54
But Chuck and Tim, kids like them, they're committing crimes!
187
594536
3752
Ama Chuck ve Tim, onlar gibi çocuklar suç işliyorlar!
09:58
Don't they deserve to be in prison?
188
598288
2126
Hapiste olmayı hak etmiyorlar mı?
10:00
Don't they deserve to be living in fear of arrest?
189
600414
3814
Tutuklanma korkusuyla yaşamayı hak etmiyorlar mı?
10:04
Well, my answer would be no.
190
604228
3122
Benim cevabım hayır olurdu.
10:07
They don't.
191
607350
1080
Hak etmiyorlar.
10:08
And certainly not for the same things that other young people
192
608430
3027
Ve daha ayrılacıklı diğer genç çocukların
10:11
with more privilege are doing with impunity.
193
611457
3444
yapıp cezasız kaldıkları şeyler için kesinlikle etmiyorlar.
10:14
If Chuck had gone to my high school,
194
614901
1817
Chuck benim okuluma gitmiş olsaydı,
10:16
that schoolyard fight would have ended there,
195
616718
2323
okulun arka bahçesindeki o kavga, bir arka bahçe
10:19
as a schoolyard fight.
196
619041
1676
kavgası olarak orada biterdi.
10:20
It never would have become an aggravated assault case.
197
620717
3550
Asla bir ağır saldırı davasına dönüşmezdi.
10:24
Not a single kid that I went to college with
198
624937
2821
Benim birlikte üniversite okuduğum hiçbir çocuğun
10:27
has a criminal record right now.
199
627758
1679
şu anda sabıka kaydı yok.
10:29
Not a single one.
200
629437
1874
Bir tanesinin bile yok.
10:31
But can you imagine how many might have if the police had stopped those kids
201
631311
4005
Ama derse yürürken polis onları durdurup uyuşturucu için ceplerini
10:35
and searched their pockets for drugs as they walked to class?
202
635316
3867
arasaydı kaç tanesinin sabıka kaydı olacağını hayal edebiliyor musunuz?
10:39
Or had raided their frat parties in the middle of the night?
203
639183
4061
Ya da gece yarısı partilerine baskınlar yapsalardı?
10:44
Okay, you might say.
204
644384
1272
Diyebilirsiniz ki, tamam.
10:45
But doesn't this high incarceration rate
205
645656
1990
Ama yüksek hapsetme oranı
10:47
partly account for our really low crime rate?
206
647646
2753
çok düşük suç oranımızla sonuçlanmıyor mu?
10:50
Crime is down. That's a good thing.
207
650399
2424
Suç oranı düşük. Bu iyi bir şey.
10:52
Totally, that is a good thing. Crime is down.
208
652823
2487
Kesinlikle, bu iyi bir şey. Suç oranı düşük.
10:55
It dropped precipitously in the '90s and through the 2000s.
209
655310
3527
90'larda ve 2000'lerde hızlıca düştü.
10:58
But according to a committee of academics
210
658837
2045
Ama geçen yıl Ulusal Bilimler Akademisi'nde
11:00
convened by the National Academy of Sciences last year,
211
660882
3654
toplanan akademik komiteye göre, tarih boyunca yüksek olan
11:04
the relationship between our historically high incarceration rates
212
664536
4009
hapsetme oranımızla düşük suç oranımız arasındaki bağlantı
11:08
and our low crime rate is pretty shaky.
213
668545
3584
epey şüpheli.
11:12
It turns out that the crime rate goes up and down
214
672129
3440
Görülen o ki, suç oranımız, kaç genç insanı hapse yolladığımızla
11:15
irrespective of how many young people we send to prison.
215
675569
4526
bağlantısız olarak artıp azalıyor.
11:21
We tend to think about justice in a pretty narrow way:
216
681265
3093
Adaletle ilgili çok dar düşünme eğilimindeyiz:
11:24
good and bad, innocent and guilty.
217
684358
3604
iyi ve kötü, masum ve suçlu.
11:27
Injustice is about being wrongfully convicted.
218
687962
3355
Adaletsizlik, haksızca mahkum edilmektir.
11:31
So if you're convicted of something you did do,
219
691317
2315
Yani eğer yaptığınız bir şey için mahkum edildiyseniz
11:33
you should be punished for it.
220
693632
1835
bunun için cezalandırılmalısınız.
11:35
There are innocent and guilty people,
221
695467
1766
Masum ve suçlu insanlar var,
11:37
there are victims and there are perpetrators.
222
697233
2437
kurbanlar var ve suç işleyenler var.
11:39
Maybe we could think a little bit more broadly than that.
223
699670
4401
Belki bundan biraz daha geniş düşünebiliriz.
11:44
Right now, we're asking kids who live in the most disadvantaged neighborhoods,
224
704071
4434
Şu anda, en dezavantajlı mahallelerde yaşayan,
11:48
who have the least amount of family resources,
225
708505
2281
en az aile kaynaklarına sahip olan,
11:50
who are attending the country's worst schools,
226
710786
2561
ülkenin en kötü okullarında okuyan,
11:53
who are facing the toughest time in the labor market,
227
713347
2906
iş piyasasında en zor zamanı geçiren,
11:56
who are living in neighborhoods where violence is an everyday problem,
228
716253
3653
şiddetin günlük bir sorun olduğu mahallelerde yaşayan çocuklardan
11:59
we're asking these kids to walk the thinnest possible line --
229
719906
4573
mümkün olan en ince çizgide yürümelerini,
12:04
to basically never do anything wrong.
230
724479
3811
asla yanlış bir şey yapmamalarını istiyoruz.
12:08
Why are we not providing support to young kids facing these challenges?
231
728290
4501
Neden bu zorluklarla yüzleşen çocuklara destek sağlamıyoruz?
12:12
Why are we offering only handcuffs, jail time and this fugitive existence?
232
732791
7246
Neden onlara yalnızca kelepçeler, hapis cezası ve bu kaçak var oluşu öneriyoruz?
12:20
Can we imagine something better?
233
740037
2506
Daha iyi bir şey hayal edebiliyor muyuz?
12:22
Can we imagine a criminal justice system that prioritizes recovery,
234
742543
4255
Cezalandırmaktansa ıslah etmeyi, suç önlemeyi, topluma kazandırmayı
12:26
prevention, civic inclusion,
235
746798
2587
önceliklendiren bir ceza adaleti sistemi
12:29
rather than punishment?
236
749385
2701
hayal edebiliyor muyuz?
(Alkış)
12:32
(Applause)
237
752086
3389
12:39
A criminal justice system that acknowledges
238
759855
2275
ABD'deki fakir siyahi insanların karşılaştığı
12:42
the legacy of exclusion that poor people of color in the U.S. have faced
239
762130
3980
tarihsel dışlanmanın farkına varıp bunu teşvik etmeyen
12:46
and that does not promote and perpetuate those exclusions.
240
766110
4156
ve devam ettirmeyen bir ceza adaleti sistemi.
12:50
(Applause)
241
770266
3385
(Alkış)
12:55
And finally, a criminal justice system that believes in black young people,
242
775291
4562
Ve son olarak, siyahi gençlere toplanması gereken düşmanlar olarak davranan değil,
12:59
rather than treating black young people as the enemy to be rounded up.
243
779853
3864
bunun yerine siyahi gençlere inanan bir ceza adaleti sistemi.
13:03
(Applause)
244
783717
3723
(Alkış)
13:11
The good news is that we already are.
245
791460
2827
İyi haber şu ki bu sisteme zaten sahibiz.
13:14
A few years ago, Michelle Alexander wrote "The New Jim Crow,"
246
794287
4823
Birkaç yıl önce, Michelle Alexander "The New Jim Crow"u yazdı.
Ve Amerikalıların hapsetmeyi daha önce görmedikleri şekilde,
13:19
which got Americans to see incarceration as a civil rights issue
247
799110
4013
13:23
of historic proportions in a way they had not seen it before.
248
803123
4356
bir kamu hakkı sorunu olarak görmelerini sağladı.
13:27
President Obama and Attorney General Eric Holder have come out very strongly
249
807479
3759
Başkan Obama ve Başsavcı Eric Holder hüküm giydirmede reform ve
13:31
on sentencing reform,
250
811238
1717
hapsetmede ırksal farklılığın
13:32
on the need to address racial disparity in incarceration.
251
812955
3744
üzerinde durulması gerekliliğiyle ilgili çok güçlü açıklamalar yaptılar.
13:36
We're seeing states throw out Stop and Frisk
252
816699
2610
Eyaletlerin durdurup arama iznini kaldırdığını görüyoruz,
13:39
as the civil rights violation that it is.
253
819309
3036
çünkü bu bir kamu hakkı ihlali.
13:42
We're seeing cities and states decriminalize possession of marijuana.
254
822345
5055
Şehirlerin ve eyaletlerin esrar bulundurmayı yasallaştırdığını görüyoruz.
13:47
New York, New Jersey and California
255
827400
1857
New York, New Jersey ve California
13:49
have been dropping their prison populations, closing prisons,
256
829257
3837
hapis nüfuslarını düşürüyor, hapisleri kapatıyorlar,
13:53
while also seeing a big drop in crime.
257
833094
2281
ayrıca suç oranlarında büyük bir düşüş var.
13:55
Texas has gotten into the game now,
258
835375
1693
Teksas da oyuna dahil oldu,
13:57
also closing prisons, investing in education.
259
837068
3845
hapishaneleri kapatıyor ve eğitime yatırım yapıyor.
14:00
This curious coalition is building from the right and the left,
260
840913
3657
Bu ilginç koalisyon hem sağdan hem de soldan yükseliyor,
14:04
made up of former prisoners and fiscal conservatives,
261
844570
3448
eski mahkumlardan ve ekonomik muhafazakarlardan,
14:08
of civil rights activists and libertarians,
262
848018
3331
sivil hak aktivistlerinden ve özgürlükçülerden
14:11
of young people taking to the streets to protest police violence
263
851349
3980
silahsız siyahi gençlere karşı polis şiddetini protesto etmek için
14:15
against unarmed black teenagers,
264
855329
2836
sokaklara çıkan gençlerden
14:18
and older, wealthier people --
265
858165
2046
ve daha yaşlı, daha zengin insanlardan oluşuyor.
14:20
some of you are here in the audience --
266
860211
1871
Bazılarınız burada, seyirciler arasındasınız,
14:22
pumping big money into decarceration initiatives
267
862082
3935
topluma kazandırma girişimlerine büyük paralar pompalayorsunuz.
14:27
In a deeply divided Congress,
268
867357
1750
Oldukça bölünmüş bir Meclis'te
14:29
the work of reforming our criminal justice system
269
869107
2703
ceza adaleti sistemimizin düzeltilmesi işi
14:31
is just about the only thing that the right and the left
270
871810
2792
sağ ve solun bir araya gelerek
14:34
are coming together on.
271
874602
2585
yapması gereken neredeyse tek şey.
14:37
I did not think I would see this political moment in my lifetime.
272
877187
3914
Ömrüm boyunca bu politik ana şahit olacağımı düşünmezdim.
14:41
I think many of the people who have been working tirelessly
273
881102
3608
Bence tarihsel olarak yüksek olan hapsetme oranlarımızın
14:44
to write about the causes and consequences
274
884710
2162
sebep ve sonuçlarıyla ilgili yazmak için
14:46
of our historically high incarceration rates
275
886872
2232
usanmadan çalışan insanların çoğu
14:49
did not think we would see this moment in our lifetime.
276
889104
3766
ömrümüzde bu anı göreceğimizi düşünmezdi.
14:52
The question for us now is, how much can we make of it?
277
892870
3783
Şimdi bizim için soru şu: bundan ne kadar faydalanabiliriz?
14:56
How much can we change?
278
896653
2965
Ne kadar şey değiştirebiliriz?
14:59
I want to end with a call to young people,
279
899618
2564
Gençlere bir seslenişle bitirmek istiyorum,
15:02
the young people attending college
280
902182
1634
üniversitede okuyan gençlere
15:03
and the young people struggling to stay out of prison
281
903816
3110
ve hapse girmemek için veya hapisten çıkıp eve
15:06
or to make it through prison and return home.
282
906926
3104
dönebilmek için uğraşan gençlere.
15:10
It may seem like these paths to adulthood are worlds apart,
283
910030
4033
Yetişkinliğe giden bu iki yol birbirinden ayrı dünyalar gibi gözükebilir,
15:14
but the young people participating in these two institutions
284
914063
4442
ama bizi yetişkinliğe götüren bu iki
15:18
conveying us to adulthood,
285
918505
1925
kurumda bulunan gençlerin
15:20
they have one thing in common:
286
920430
2565
bir ortak noktası var:
15:22
Both can be leaders in the work of reforming our criminal justice system.
287
922995
4682
Her ikisi de de ceza adaleti sistemimizi düzeltmede liderler olabilirler.
15:28
Young people have always been leaders in the fight for equal rights,
288
928483
3332
Genç insanlar, eşit haklar için verilen kavgada, daha çok insana değer
15:31
the fight for more people to be granted dignity
289
931815
2265
verilmesi için ve özgürlükte bir şans için
15:34
and a fighting chance at freedom.
290
934080
2555
verilen kavgada hep lider olmuşlardır.
15:36
The mission for the generation of young people
291
936635
2379
Olgunlaşma aşamasındaki genç neslin
15:39
coming of age in this, a sea-change moment, potentially,
292
939014
4980
bu büyük bir değişim anındaki görevi, imkan dahilinde,
15:43
is to end mass incarceration and build a new criminal justice system,
293
943994
5264
kitlesel hapsetmeyi durdurmak ve yeni bir ceza adaleti sistemi kurarak
15:49
emphasis on the word justice.
294
949258
2927
adalet kelimesine vurgu yapmak.
15:52
Thanks.
295
952185
1404
Teşekkürler.
15:53
(Applause)
296
953589
3579
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7