The myth of Zeus' test - Iseult Gillespie

1,887,651 views ・ 2022-09-13

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gul Karlidag Gözden geçirme: Yiğit Yıldırım
00:08
It was dark when two mysterious, shrouded figures
0
8880
4171
İki belirsiz, gizemli figür köyün yamacında belirdiğinde karanlıktı.
00:13
appeared in the hillside village.
1
13051
2585
00:16
The strangers knocked on every door in town, asking for food and shelter.
2
16596
5589
Yabancılar her kapıyı çalıp yemek ve kalacak yer istiyorlardı.
00:22
But, again and again, they were turned away.
3
22560
3253
Ama tekrar, tekrar geri çevriliyorlardı.
00:26
Soon, there was just one door left:
4
26189
3295
Sonunda, çalınmadık tek bir kapı kalmıştı
00:29
that of a small, thatched shack.
5
29484
3378
o da küçük sazdan bir kulübeydi.
00:34
An elderly couple, Baucis and Philemon, answered the thunderous knock.
6
34238
6549
Baukis ve Philemon adındaki yaşlı çift gümbürdeyen kapıya cevap verdi.
00:41
Although there was something off about these visitors,
7
41621
3628
Bu ziyaretçilerde yolunda olmayan bir şey olmasına rağmen
00:45
it was in the pair’s nature to care for those in need.
8
45416
3837
çiftin doğasında yardıma muhtaçlara el uzatmak vardı.
00:50
Philemon invited them to rest,
9
50338
2753
Philemon dinlenmeleri için onları içeriye davet etti
00:53
and the cottage flooded with warmth as Baucis teased the fire back to life.
10
53091
5880
ve kulübe Baukis’in alevi yeniden alevlendirmesi ile sıcaklık ile doldu.
00:59
When they were young, Baucis and Philemon had fallen in love,
11
59722
5047
Gençken, Baukis ve Philemon aşık olup evlenmiş
01:04
married, and settled in the humble cottage.
12
64769
2961
ve bu mütevazı kulübeye yerleşmişlerdi.
01:08
Decades later, their home was still standing—
13
68231
3670
on yıllar sonra evleri hala ayaktaydı
01:12
and they were more devoted to each other than ever.
14
72110
3211
ve birbirlerine eskisinden daha da bağlıydılar.
01:17
The strangers watched intently as Baucis nestled twigs under a battered pot
15
77949
6673
Yabancılar dikkatle, Baukis’in
sebzelerle dolu yıpranmış tencerenin altına dalları yerleştirmesini izlediler.
01:24
filled with vegetables.
16
84622
1919
01:26
The couple could rarely afford meat, but in honor of their guests,
17
86999
3754
Çift nadiren et alabiliyorlardı ama misafirlerinin onuruna
01:30
Philemon cut strips from an aging shank for the stew.
18
90753
4713
Philemon güveç için yıllanmış incikten şeritler kesti.
01:36
They made cheerful conversation and offered their visitors hot baths.
19
96008
4338
Neşeyle sohbet ettiler ve misafirlerine sıcak banyo sundular.
01:41
Baucis used a chip of broken clay to balance the wobbly table’s legs
20
101055
4922
Baukis küçük bir kil parçası ile oynak masanın bacaklarını dengeledi
01:45
and rubbed its surface with mint until it smelled sweet and fresh.
21
105977
5088
ve tatlı ve taze kokana kadar yüzeyini nane ile çitiledi.
01:52
Weaving around each other with care,
22
112108
2252
Özenle birbirine dolanan çift sahip olduklarını bir şölene dönüştürdü.
01:54
the couple transformed what they had into a feast.
23
114360
3754
01:58
Soon, the tabletop overflowed with food and the last of their sweet wine.
24
118531
6173
Sonunda, masanın üstü yiyecek ve son kalan tatlı şarap ile dolup taşmıştı.
02:05
Privately, Baucis and Philemon worried that their provisions would run out.
25
125496
5756
Baukis ve Philemon baş başa erzaklarının tükeneceğinden endişeleniyordu.
02:11
Yet, as the night wore on,
26
131627
1919
Ama, gece ilerledikçe ve garip misafirler şaraptan dolu yudumlar almasına rağmen
02:13
and their strange guests took hearty gulps of wine,
27
133546
4046
02:17
the clay vessel never ran dry.
28
137592
3003
kilden tas asla suyunu çekmiyordu.
02:21
The couple, at first relieved, grew terrified.
29
141470
4463
Başta çift rahatlamıştı sonra dehşete düştü.
02:26
Their guests weren’t humble peasants traveling the countryside.
30
146726
4796
Misafirleri kırsalda seyahat eden basit köylüler değildiler.
02:32
They were almost certainly gods in disguise—
31
152106
4505
Kesinlikle kılık değiştirmiş tanrıydılar
02:37
but which gods, they didn’t know.
32
157153
3378
ama hangi tanrı, bilmiyorlardı.
02:41
Panicked that their preparations were inadequate,
33
161532
2920
Hazırlıklarının yeterli olmadığından endişelendiler
02:44
Baucis and Philemon searched for another offering.
34
164452
3879
Baukis ve Philemon takdim edecek başka şeyler aramaya koyuldular.
02:48
The only precious thing left was the goose that guarded their home.
35
168915
3712
Geriye kalan tek değerli şeyleri evlerini koruyan kazları idi.
02:52
The couple repeatedly lunged after the bird,
36
172919
2836
Çift sürekli kuşun ardından hamle yaptı
02:56
but they were too worn out for the chase.
37
176214
2460
ama kovalamacadan çok yorgundular.
02:58
So, they prepared to receive the wrath of the gods.
38
178966
4213
Bu yüzden, Tanrıların gazabına hazırdılar.
03:03
Their guests rose up, shedding their rags and mortal masks.
39
183971
5172
Misafirleri ayağa kalktı paçavralarını ve ölümlü maskelerini attılar.
03:09
Looming before them was Zeus, the storm-brewing ruler of the gods,
40
189810
5631
İlk beliren tanrı, fırtına çağıran hükümdar Zeus’tu
03:15
and his son, Hermes,
41
195650
2377
ve oğlu Hermes,
03:18
the fleet-footed messenger who shepherded mortals to the underworld.
42
198027
4755
ölümleri yer altı dünyasına götüren ayağı çabuk haberci.
03:23
The gods told the old couple that, unlike the other townspeople,
43
203157
4671
Tanrılar yaşlı çifte, kasaba halkının aksine
03:28
they had shown true xenia, or loving hospitality to strangers.
44
208079
6006
asıl ksenia ya da yabancılara sevgi dolu misafirperverlik gösterdiklerini söyledi.
03:34
They alone had passed the test.
45
214418
2920
Sadece onlar testi geçmişti.
03:38
The gods commanded the couple to follow them,
46
218547
3045
Tanrılar çifte onları takip etmelerini emretti
03:42
and the group ascended the nearest mountain.
47
222009
2419
ve grup en yakın dağa tırmandı.
03:45
Nearing the summit, Baucis and Philemon looked back—
48
225471
4171
Zirveye yakın, Baukis ve Philemon geri dönüp baktı
03:49
but were shocked to see a murky swamp where their village stood
49
229642
3962
ama demin köylerinin yerinde bulanık bataklığı görünce şok oldular.
03:53
just moments before.
50
233604
2002
03:55
As punishment for refusing to shelter the gods,
51
235815
3170
Tanrılara barınak sağlamayı reddetmenin cezası olarak
03:58
Zeus and Hermes had cast the townspeople underwater,
52
238985
5005
Zeus ve Hermes sadece onları konuk eden ev sahiplerinin evine dokunmamış
04:04
leaving only their hosts’ home intact,
53
244365
3545
köy halkını sular altında bırakmışlardı.
04:08
Recalling their friends and neighbors,
54
248577
2128
Baukis ve Philemon evleri dönüşmüş olsa bile
04:10
Baucis and Philemon couldn’t hide their terror and mournful tears,
55
250705
4921
arkadaşlarını ve komşularını hatırlayarak
04:15
even as their house transformed below.
56
255876
2753
dehşetlerini ve kederli gözyaşlarını saklayamadılar.
04:19
It grew larger and sprouted marble pillars and steps.
57
259797
5172
Gittikçe büyüdü, mermer sütunlar merdivenler hızla gelişti.
04:24
Legends etched themselves onto its grand doors.
58
264969
3628
Büyük kapılarına efsaneler kazındı.
04:29
Their rickety cottage had metamorphosed into a gleaming temple for the gods.
59
269140
6423
Köhne kulübeleri başkalaşım geçirdi
ve tanrılar için ışıltılı bir tapınağa dönüştü.
04:36
Hermes commended the couple and gently asked if there was anything they desired.
60
276564
5422
Hermes çifti övdü ve nazikçe istedikleri bir şey olup olmadığını sordu.
04:42
After a brief discussion, Philemon requested that he and Baucis
61
282486
5339
Kısa bir görüşmeden sonra,
Philemon, Baukis ile yeni tapınağa bakmak için izin istedi.
04:47
be permitted to care for the new temple.
62
287825
2586
04:50
And he asked if, when their time came, they could die together,
63
290411
4588
Ve zamanları geldiğinde birlikte ölüp ölemeyeceklerini sordu böylece ikisi de
04:55
so neither would have to face life without the other.
64
295249
3253
bir diğeri olmadan hayatla yüzleşmek zorunda kalmayacaklardı.
04:59
Tending to the temple and one another, they lived many more years.
65
299337
5422
Tapınağa ve birbirlerine bakarak daha uzun yıllar yaşadılar.
05:05
Until, one day, Baucis noticed leaves fluttering from her husband’s hands
66
305634
6090
Ta ki bir gün,Baukis kocasının ellerinden yaprakların uçuştuğunu fark edene
05:12
and looked down to find her own skin hardening.
67
312016
3920
ve kendi derisinin sertleştiğini görene kadar.
05:17
They embraced, becoming rooted in place.
68
317021
3754
Sarıldılar ve orada birlikte köklendiler.
05:21
Vines wound around their legs and canopies flourished overhead.
69
321776
5213
Sarmaşıklar bacaklarının etrafına dolandı ve tepelerinde kanopiler gelişti.
05:27
They bid each other a loving, last farewell as humans.
70
327573
5047
İnsan olarak birbirlerine sevgi dolu son bir veda ettiler.
05:33
And where Baucis and Philemon had just stood, bent with age,
71
333579
5214
Ve Baukis ve Philemon’un yaşla eğilip durdukları yerde,
05:39
there towered a linden and an oak tree,
72
339085
3795
bir ıhlamur ve meşe ağacı olarak yükseldiler
05:43
their branches intertwined for eternity.
73
343297
3837
ve dalları sonsuza kadar iç içe geçti.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7