The art of the metaphor - Jane Hirshfield

1,578,186 views ・ 2012-09-24

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: tom carter Reviewer: Bedirhan Cinar
0
0
7000
Çeviri: Sevkan Uzel Gözden geçirme: Neslihan Kara
00:14
When we talk, sometimes we say things directly.
1
14680
3216
Konuşurken, bazen söyleyeceklerimizi doğrudan söyleriz.
00:17
"I'm going to the store, I'll be back in five minutes."
2
17920
2816
"Bakkala gidiyorum, beş dakikaya dönerim."
00:20
Other times though, we talk in a way that conjures up a small scene.
3
20760
3616
Bazense, zihinde bir sahne canlandıracak biçimde konuşuruz.
00:24
"It's raining cats and dogs out," we say,
4
24400
2576
"Bardaktan boşanırcasına yağıyor," deriz.
00:27
or "I was waiting for the other shoe to drop."
5
27000
2976
Ya da "ağzındaki baklayı çıkarmasını bekledim," deriz.
00:30
Metaphors are a way to talk about one thing
6
30000
2536
Eğretileme yani metafor, hakkında konuştuğumuz şeyden
00:32
by describing something else.
7
32560
1936
farklı bir şey tanımlayarak yapılan bir ifadedir.
00:34
That may seem roundabout, but it's not.
8
34520
2936
Biraz dolambaçlı gibi dursa da, öyle değildir.
00:37
Seeing and hearing and tasting are how we know anything first.
9
37480
3616
Görmek, duymak ve tatmak bir şeyi tanımanın ilk adımıdır.
00:41
The philosopher William James described the world of newborn infants
10
41120
4016
Felsefeci William James yeni doğanların dünyasını şöyle tanımlar:
00:45
as a "buzzing and blooming confusion."
11
45160
3016
"Vızıldayan ve pırıldayan bir karmaşa."
00:48
Abstract ideas are pale things
12
48200
2296
Bu ilk vızıltılara ve pırıltılara kıyasla, soyut düşünceler pek soluk kalır.
00:50
compared to those first bees and blossoms.
13
50520
2680
00:53
Metaphors think with the imagination and the senses.
14
53640
3216
Metaforlar, hayal gücü ve duyularla düşünür.
00:56
The hot chili peppers in them explode in the mouth and the mind.
15
56880
4136
İçlerindeki kırmızı acı biber, ağızda ve zihinde patlar.
01:01
They're also precise.
16
61040
1456
Aynı zamanda nettirler.
01:02
We don't really stop to think about a raindrop
17
62520
2176
İngilizce'de sağanak yağışı anlatan "kedi-köpek yağması" metaforunu
01:04
the size of an actual cat or dog,
18
64720
2136
01:06
but as soon as I do,
19
66880
1456
anlamak için durup, kedi-köpek boyutlarında damlalar düşünmeyiz.
01:08
I realize that I'm quite certain the dog has to be a small one --
20
68360
3456
01:11
a cocker spaniel, or a dachshund --
21
71840
2376
Düşünürsek, herhalde küçük ırk köpeklerden olması gerekir.
01:14
and not a golden Lab or Newfoundland.
22
74240
2896
Kukır veya sosis olabilir; ama golden ya da kangal değil.
01:17
I think a beagle might be about right.
23
77160
2560
Bir metaforun bildik anlamda doğru olduğu da olmadığı da söylenemez.
01:20
A metaphor isn't true or untrue in any ordinary sense.
24
80400
4056
01:24
Metaphors are art, not science,
25
84480
2456
Metafor sanattır, bilim değil. Ama yine de doğru ya da yanlış gibi gelebilir.
01:26
but they can still feel right or wrong.
26
86960
2576
01:29
A metaphor that isn't good leaves you confused.
27
89560
3016
İyi olmayan bir metafor kafanızı karıştırır.
01:32
You know what it means to feel like a square wheel,
28
92600
3016
Köşeli tekerlek gibi hissetmenin ne anlama geldiğini bilirsiniz ama
01:35
but not what it's like to be tired as a whale.
29
95640
2766
balina kadar yorgun olmanın nasıl olduğunu bilmezsiniz.
01:38
There's a paradox to metaphors.
30
98840
1936
Metaforlarla ilgili bir paradoks vardır.
01:40
They almost always say things that aren't true.
31
100800
3016
Hemen her zaman doğru olmayan şeyler söylerler.
01:43
If you say, "there's an elephant in the room,"
32
103840
2456
Yani "odada bir fil var" dediğinizde,
01:46
there isn't an actual one,
33
106320
1816
masada fıstık tabağı arayan gerçek bir fil yoktur.
01:48
looking for the peanut dish on the table.
34
108160
2416
01:50
Metaphors get under your skin by ghosting right past the logical mind.
35
110600
4936
Metaforlar mantıklı zihnin içinden süzülerek içinize sızarlar.
01:55
Plus, we're used to thinking in images.
36
115560
2296
Artı, görüntülerle düşünmeye alışığızdır.
01:57
Every night we dream impossible things.
37
117880
2736
Her gece imkansız şeyleri rüyamızda görürüz.
02:00
And when we wake up, that way of thinking's still in us.
38
120640
3296
Uyandığımızda ise bu çeşit düşünüş halen içimizdedir.
02:03
We take off our dream shoes,
39
123960
1736
Rüya ayakkabılarımızı çıkarıp,
02:05
and button ourselves into our lives.
40
125720
2328
kendimizi yaşantımıza ayarlarız.
02:08
Some metaphors include the words "like" or "as."
41
128840
3736
Bazı metaforlar "gibi" ya da "kadar" sözcüklerini içerir.
02:12
"Sweet as honey," "strong as a tree."
42
132600
2576
"Bal kadar tatlı", "ağaç kadar güçlü".
02:15
Those are called similes.
43
135200
1736
Bunlar benzetmedir.
02:16
A simile is a metaphor that admits it's making a comparison.
44
136960
3390
Bir benzetme, karşılaştırma yaptığını kabul eden bir metafordur.
02:20
Similes tend to make you think.
45
140920
2047
Benzetmeler sizi düşündürme eğilimindedir.
02:22
Metaphors let you feel things directly.
46
142991
3305
Metaforlar bir şeyleri doğrudan hissetmenizi sağlar.
02:26
Take Shakespeare's famous metaphor,
47
146320
2376
Shakespeare'ın şu ünlü metaforunu ele alalım:
02:28
"All the world's a stage."
48
148720
1720
"Tüm dünya bir sahnedir." "Dünya bir sahne gibidir,"
02:30
"The world is like a stage" just seems thinner, and more boring.
49
150840
4193
sadece daha zayıf ve sıkıcı görünür.
02:35
Metaphors can also live in verbs.
50
155520
2000
Metaforlar fiillerin içinde de yaşayabilirler.
02:38
Emily Dickinson begins a poem,
51
158000
2176
Emily Dickinson bir şiire şöyle başlar: "Göklere dikiş atılmış olacağını sanmam."
02:40
"I saw no way -- the heavens were stitched --"
52
160200
3296
02:43
and we know instantly
53
163520
1216
Gökyüzünün dikilmiş bir kumaş olmasının neye benzeyeceğini hemen anlarız.
02:44
what it would feel like if the sky were a fabric sewn shut.
54
164760
3920
Sıfatlarda yaşadıkları da olur.
02:49
They can live in adjectives, too.
55
169440
1976
02:51
"Still waters run deep," we say of someone quiet and thoughtful.
56
171440
4496
Sessiz ve düşünceli kişiler için "sakin sular derinden akar" deriz.
02:55
And the deep matters as much as the stillness and the water do.
57
175960
3600
Derinlik de, sakinlik ve su kadar önemlidir.
İyi metaforların bulunabileceği en temiz yerlerden biri şiirdir.
03:00
One of the clearest places to find good metaphors is in poems.
58
180000
4616
03:04
Take this haiku by the 18th-century Japanese poet Issa.
59
184640
4401
18.yüzyıl Japon şairi Issa'nın şu haikusuna bakın:
03:09
"On a branch floating downriver, a cricket singing."
60
189600
3800
"Nehrin akıntısı üstündeki bir dalda, ötüyor bir cırcır böceği."
03:14
The first way to meet a metaphor is just to see the world through its eyes:
61
194280
4736
Bir metaforla tanışmanın ilk yolu, dünyaya onun gözüyle bakmaktır.
03:19
an insect sings from a branch passing by in the middle of the river.
62
199040
3678
Nehrin ortasından geçip giden bir dalda bir böcek ötüyor.
03:23
Even as you see that though,
63
203320
1376
Bir yandan bunu görürken, bir yanınız da bu görüntüde,
03:24
some part of you recognizes in the image
64
204720
2256
03:27
a small portrait of what it's like to live in this world of change and time,
65
207000
5056
akan zamanda ve değişen dünyada yaşamanın küçük bir portresini bulur.
03:32
our human fate is to vanish, as surely as that small cricket will,
66
212080
4376
İnsan olarak bizim yazgımız da, o minik böcekten farksızdır.
03:36
and still, we do what it does.
67
216480
2456
Ama yine de onun yaptığını yaparız. Yaşarız ve öteriz.
03:38
We live, we sing.
68
218960
1680
03:41
Sometimes a poem takes a metaphor and extends it,
69
221520
3720
Bazen bir şiir, bir metaforu alır ve bir fikre farklı şekillerde
03:45
building on one idea in many ways.
70
225880
2600
dayandırarak metaforu genişletir.
03:49
Here's the beginning of Langston Hughes' famous poem
71
229120
3336
Langston Hughes'un ünlü şiiri "Anadan Oğula" şöyle başlar:
03:52
"Mother to Son."
72
232480
1400
03:54
"Well, son, I'll tell you.
73
234440
2376
"Bak oğlum, sana bir çift sözüm var. Yaşamım pürüzsüz bir merdiven olmadı.
03:56
Life for me ain't been no crystal stair.
74
236840
2640
03:59
It's had tacks in it, and splinters,
75
239880
2296
Raptiyelerle doluydu ve kıymıklarla.
04:02
and boards torn up,
76
242200
1296
Parkeler parçalandı ve yerlerde hiç halı yoktu."
04:03
and places with no carpet on the floor."
77
243520
2600
04:06
Langston Hughes is making a metaphor that compares
78
246640
3176
Langston Hughes burada zor bir yaşamı içinde yaşamak zorunda olunan
04:09
a hard life to a wrecked house you still have to live in.
79
249840
3616
yıkık-dökük bir evle karşılaştıran bir metafor yapmış.
04:13
Those splinters and tacks feel real,
80
253480
2696
O kıymıklar ve raptiyeleri hissedersiniz.
04:16
they hurt your own feet and your own heart,
81
256200
2776
Ayağınıza ve kalbinize batarlar.
04:19
but the mother is describing her life here,
82
259000
2576
Ama burada anne yaşamını anlatıyor,
04:21
not her actual house.
83
261600
1696
gerçek evini değil.
04:23
And hunger, and cold, exhausting work and poverty
84
263320
3736
Açlık, soğuktaki yorucu iş ve yoksulluk da o kıymıkların içindedir.
04:27
are what's also inside those splinters.
85
267080
2486
04:30
Metaphors aren't always about our human lives and feelings.
86
270160
3376
Metaforlar hep bizim insan yaşamlarımız ve duygularımızla ilgili olmaz.
04:33
The Chicago poet Carl Sandburg wrote,
87
273560
2776
Şikago'lu şair Carl Sandburg şöyle der:
04:36
"The fog comes on little cat feet.
88
276360
2896
"Sis kedi patileri ile gelir. Limana ve kente bakar çömelerek, sonra da gider."
04:39
It sits looking over harbor and city on silent haunches,
89
279280
4456
04:43
and then moves on."
90
283760
1656
04:45
The comparison here is simple.
91
285440
2296
Buradaki karşılaştırma basit.
04:47
Fog is being described as a cat.
92
287760
2223
Sis, bir kedi olarak tasvir ediliyor.
04:50
But a good metaphor isn't a puzzle,
93
290320
2176
Fakat iyi bir metafor bir yapboz ya da
04:52
or a way to convey hidden meanings,
94
292520
2136
gizli anlamlar iletme yöntemi değildir.
04:54
it's a way to let you feel and know something differently.
95
294680
3600
Bir şeyi daha farklı duyumsamanızı ve bilmenizi sağlayan bir yoldur.
04:58
No one who's heard this poem forgets it.
96
298920
2216
Bu şiiri duyan hiç kimse onu unutamaz.
05:01
You see fog,
97
301160
1216
Sisi görüyorsunuz ve yanıbaşındaki küçük gri bir kedi var.
05:02
and there's a small grey cat nearby.
98
302400
2234
05:05
Metaphors give words a way to go beyond their own meaning.
99
305160
3856
Metaforlar sözcüklere, kendi anlamlarının ötesine geçebilme fırsatı verir.
Onlar bildiklerimizin ve hayal edebildiklerimizin
05:09
They're handles on the door of what we can know,
100
309040
2376
05:11
and of what we can imagine.
101
311440
1600
kapısı üzerindeki kapı kollarıdır.
05:13
Each door leads to some new house,
102
313720
2296
Her kapı yeni bir eve ve
05:16
and some new world that only that one handle can open.
103
316040
4160
sadece o kolun açabileceği yeni bir dünyaya çıkar.
05:20
What's amazing is this:
104
320720
1896
Nefes kesici olan şu:
05:22
by making a handle,
105
322640
1616
Bir kapı kolu yaparak, bir dünya yaratabilirsiniz.
05:24
you can make a world.
106
324280
1600
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7