The Chinese legend of the butterfly lovers - Lijun Zhang

1,778,147 views ・ 2022-03-24

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Alpçetin Gözden geçirme: Esra Çakmak
00:08
Adjusting her disguise, Zhu Yingtai prepared to bid her parents goodbye.
0
8755
4671
Üstünü başını düzeltirken Zhu Yingtai ebeveynleriyle vedalaşmaya hazırlandı.
00:13
She had always been a dutiful daughter— staying home
1
13426
2544
Her zaman hayırlı bir evlat olmuştu—
00:15
and creating works of embroidery that brought her parents pride.
2
15970
3670
evde kalıp anne ve babasını gururlandıran nakışlar yapıyordu.
00:19
And yet, although only boys were allowed at the Confucius Academy in Hangzhou,
3
19640
4338
Hangzhou’daki Konfüçyüs Enstitüsü’ne sadece erkek çocukları kabul edilse de
00:23
what Yingtai truly wanted was to go to school.
4
23978
3003
Yingtai’nin gerçekten istediği şey okula gitmekti.
00:26
She begged her parents to let her attend dressed as a boy
5
26981
3337
Bir erkek çocuğu gibi giyinip okula gitmesine izin vermeleri için yalvardı
00:30
and, seeing her determination and clever disguises, they finally agreed.
6
30318
4671
ve kararlılığını ve zekice kılık değiştirdiğini gören ebeveynleri
sonunda kabul ettiler.
00:34
However, they only gave her permission when she promised
7
34989
2961
Fakat gerçek kimliğini bir sır tutmaya
00:37
to keep her true identity a secret
8
37950
1919
ve en sonunda onun için uygun gördükleri
00:39
and eventually return to the traditional path they’d set for her.
9
39869
3879
geleneksel yola geri dönmeye söz verdiğinde ona izin verdiler.
00:44
Elated, Yingtai began her journey to Hangzhou.
10
44290
2878
Etekleri zil çalan Yingtai, Hangzhou’ya yolculuğuna başladı.
00:47
On the way, she found herself at a crossroads,
11
47168
2586
Yolda kendini bir kavşakta buldu,
00:49
unsure which route to take when a young man approached.
12
49754
3003
genç bir adam ona doğru yaklaşırken hangi yolu seçeceğinden emin değildi.
00:53
As their eyes met, they shared an instant connection.
13
53091
3211
Göz göze geldiklerinde ani bir bağ hissettiler.
00:56
Yingtai learned that his name was Liang Shanbo,
14
56719
2878
Yingtai, isminin Liang Shanbo olduğunu
00:59
and that he’d be her classmate at the academy,
15
59597
2586
ve enstitüde sınıf arkadaşı olacağını öğrendi,
01:02
so they walked the rest of the way together, rapt in conversation.
16
62183
3378
bu yüzden yolun geri kalanını beraber, sohbet ederek yürüdüler.
01:06
Yingtai realized that, despite her meticulous disguise,
17
66062
3211
Yingtai özenli sahte kılığına rağmen
01:09
she felt that she could finally be herself.
18
69273
2378
sonunda kendisi olabildiğini fark etti.
01:11
The two decided to celebrate what they thought would be
19
71901
2628
İkili, aralarında oluşacağını düşündükleri uzun ve yakın dostluklarını kutlamaya
01:14
a long, close friendship, and became sworn brothers.
20
74529
2877
ve kan kardeşi olmaya karar verdiler.
01:17
At the academy, Yingtai buried herself in books
21
77824
2836
Enstitüde Yingtai kitaplara gömüldü
01:20
and studied with Shanbo late into the nights.
22
80660
2502
ve geç saatlere kadar Shanbo ile ders çalıştı.
01:23
The two felt at home so long as they were at each other’s sides.
23
83204
3712
İkili, yan yana oldukları sürece evde hissediyorlardı.
01:26
They shared a room, but even though Shanbo questioned her about it,
24
86916
3462
Odayı paylaşıyorlardı fakat Shanbo onu sorgulasa da
01:30
Yingtai always used the bathroom alone
25
90378
2377
Yingtai banyoyu her zaman yalnız kullanıyor
01:32
and buttoned her thick robes up to her chin— no matter the weather.
26
92755
3545
ve kalın cübbesini çenesine kadar ilikliyordu— hava nasıl olursa olsun.
01:36
Now and again, Yingtai heard students muttering about her secretive behavior.
27
96676
4379
Yingtai öğrencilerin gizemli davranışları hakkında fısıldaştığını duyuyordu bazen.
01:41
As months slipped into years, Yingtai continued to excel at her studies
28
101055
4922
Aylar yıllara dönüştükçe Yingtai derslerinde başarılı olmaya devam etti
01:45
and felt like her past— and intended future—were lifetimes away.
29
105977
4421
ve geçmişi— ve planlanan geleceği— çok uzaktaymış gibi hissediyordu.
01:51
Yet the whispers grew louder.
30
111149
1584
Ama fısıltılar daha da yükseldi.
01:52
And after three years, she had no choice but to leave.
31
112733
3003
Üç sene sonra, ayrılmaktan başka seçeneği yoktu.
01:56
Parting tearfully, Yingtai asked Shanbo to visit her.
32
116362
3253
Gözü yaşlı bir şekilde ayrılan Yingtai, Shanbo’dan onu ziyaret etmesini istedi.
02:00
When Yingtai returned home,
33
120366
1585
Yingtai eve döndüğünde
02:01
her parents announced that the Ma family from the neighboring village
34
121951
3378
anne ve babası, komşu köyden Ma ailesinin oğullarıyla evlenmesi için
02:05
had sent a matchmaker to ask their permission
35
125329
2336
Yingtai’den rızasını isteyen
02:07
for Yingtai to marry their son.
36
127665
1752
bir çöpçatan gönderdiğini söyledi.
02:09
They’d found it a fitting match and accepted.
37
129417
2586
Münasip bir kısmet olarak gördüler ve kabul ettiler.
02:12
Trying to hide her disappointment, Yingtai honored their agreement.
38
132003
3628
Yingtai, hayal kırıklığını gizlemeye çalışarak anlaşmalarını kabul etti.
02:15
But as she prepared for another new life, she thought of Shanbo.
39
135631
3546
Ama yeni bir hayata hazırlanırken Shanbo’yu düşünüyordu.
02:20
Meanwhile, he too was distracted— his studies dull without Yingtai near.
40
140094
4463
Bu sırada Shanbo’nun da dikkati dağınıktı— Yingtai yokken dersler çok sıkıcıydı.
02:25
When Shanbo finally visited Yingtai’s house,
41
145057
2753
Shanbo sonunda Yingtai’nin evini ziyaret ettiğinde
02:27
he came upon a young woman.
42
147810
1919
genç bir kadınla karşılaştı.
02:29
He was about to ask for her brother,
43
149729
2043
Erkek kardeşini sormak üzereydi ki
02:31
but as their eyes met, he recognized the young scholar he’d always loved.
44
151772
4547
gözleri buluştuğunda her zaman sevdiği genç alimi tanıdı.
02:36
Shanbo knew he couldn’t stand being separated from Yingtai again
45
156819
3170
Shanbo tekrar Yingtai’den ayrılmayı kaldıramayacağını biliyordu
02:39
and asked her to marry him.
46
159989
1919
ve ona evlenme teklifi etti.
02:41
But, heartbroken, Yingtai told him that she was already promised to another.
47
161908
4504
Ama kalbi kırık bir şekilde Yingtai çoktan başka biriyle sözlendiğini söyledi.
02:46
Shanbo was devastated, but he understood that Yingtai had to abide
48
166704
4213
Shanbo harap olmuştu
ama Yingtai’nin ebeveynlerinin isteklerine uyması gerektiğini anlayabiliyordu
02:50
by her parents’ wishes, and they parted again.
49
170917
2585
ve yolları tekrar ayrıldı.
02:54
Shanbo fell ill and grew weaker by the day.
50
174003
3086
Shanbo hastalandı ve günbegün güçsüzleşti.
02:57
Worried, his family sent a matchmaker to the Zhu family.
51
177089
3170
Endişeli ailesi Zhu ailesine bir çöpçatan yolladı.
03:00
But, because of Yingtai’s current engagement,
52
180259
2252
Ama Yingtai’nin nişanlılığından dolayı
03:02
her father refused the proposal.
53
182511
1961
babası teklifi reddetti.
03:04
Doing otherwise would bring their family public shame.
54
184472
2627
Aksini yapmak ailesine utanç getirirdi.
03:07
Shanbo’s Illness took a turn for the worse
55
187600
2294
Shanbo’nun durumu kötüleşti
03:09
and, sensing he wouldn’t live to see her married,
56
189894
2502
ve onu evli görmeye ömrü yetmeyeceğini hisseden Shanbo
03:12
Shanbo wrote Yingtai a final letter.
57
192396
2378
Yingtai’ye son bir mektup yazdı.
03:14
If Yingtai loved him, he asked that she burn incense
58
194774
2836
Yingtai onu sevdiyse
Ma ailesine giderken mezarının önünde tütsü yakmasını istedi.
03:17
in front of his tomb when she was on her way to the Ma family.
59
197610
3086
03:21
When Yingtai’s wedding day came, it also felt like a funeral.
60
201572
3545
Yingtai’nin düğün günü geldiğinde düğün sanki bir cenazeyi andırıyordu.
03:25
As the procession wound through town under stormy skies,
61
205368
3628
Fırtınalı gökyüzü altında tören alayı kasaba boyunca ilerlerken
03:28
Yingtai broke off and knelt in front of Shanbo’s tomb,
62
208996
3379
Yingtai alaydan ayrılıp Shanbo’nun mezarı önünde diz çöktü,
03:32
lighting incense and offering sacrifices through her tears.
63
212375
3545
bir tütsü yaktı ve göz yaşları içinde özverilerini sundu.
03:36
Suddenly, a clap of thunder sounded above
64
216545
3003
Birden gök gürüldedi
03:39
and a lightning bolt shot through the tomb,
65
219548
2086
ve mezara bir yıldırım çaktı,
03:41
fracturing the stone.
66
221634
1376
taşı çatlattı.
03:43
Without hesitation, Yingtai threw herself in.
67
223010
2670
Tereddüt etmeden Yingtai kendini öne attı.
03:46
As her parents rushed to rescue their daughter,
68
226097
2335
Anne ve babası kızlarını kurtarmak için atılırken
03:48
two butterflies fluttered out of the crack.
69
228432
2461
çatlaktan iki kelebek kanat çırptı.
03:51
This time, Yingtai had transformed for good.
70
231477
2961
Yingtai bu sefer temelli değişmişti.
03:54
Finally free, she could float forever with Shanbo at her side.
71
234939
3920
Sonunda özgürdü, yanında Shanbo ile birlikte sonsuza dek uçabilirdi.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7